Connect with us

Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde yedi firmayla temsil ediliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASELSAN Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışları Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının 248 milyon dolardan 3 milyar dolar seviyelerine çıktığını belirterek, “Dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde yedi firmayla temsil ediliyoruz. Sadece son beş yılda beş firmamız daha bu listeye girdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı yerleşkesinde düzenlenen Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışları Töreni’nde konuştu.

Sözlerine 14 Kasım 1975’te faaliyete geçen ASELSAN’ın 45’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne ASELSAN’da görev yapan, projelerde yer alan, birikimi ve emeğiyle ülkenin savunma sanayine katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1975’in Kıbrıs çıkarmasının hemen ertesi yılı olduğunu belirterek, Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihindeki bu ilk sınır ötesi harekâtının ardından çok katı ve haksız bir ambargoya maruz kaldığını söyledi.

Bu durumun savunma sanayisindeki eksiklerin ve ihmallerin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekâtın ardından ASELSAN’ın ve daha sonra diğer savunma sanayii kuruluşlarının faaliyete geçirilmesiyle, ülkenin yeni bir döneme adım attığını ifade etti.

“BUGÜN 700’E YAKIN PROJENİN HAYATA GEÇİRİLDİĞİ BİR SAVUNMA SANAYİNE KAVUŞTUK”

Buna karşın, aradan geçen uzun yıllar boyunca, savunma sanayiinde ihtiyacı karşılayacak şekilde, arzu edilen hızda ve seviyede gelişme sağlanamadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle hükûmete geldiklerinde öncelik verdikleri alanlardan birini de savunma sanayinin güçlendirilmesi olarak belirlediklerini kaydetti.

Geride kalan 18 yıl boyunca, savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefi yolunda çalışmalarını durmaksızın sürdürdüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rahmetli Özal tarafından kurulan Savunma Sanayi Başkanlığımızı, bu sürecin koordinasyonunu etkin şekilde yürütebilecek bir yapıya kavuşturduk. Bugün Türk savunma sanayii, vakıf şirketlerinden özel sektöre, alt yüklenicilerden KOBİ’lere, üniversitelerden araştırma merkezlerine, teknoparklardan kümelenmelere kadar geniş bir ekosisteme sahiptir. Böylece, 2002 yılında 62 savunma projesi yürütülürken, bugün 700’e yakın projenin hayata geçirildiği bir savunma sanayine kavuştuk. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu saldırılara karşı daha etkin mücadele için sadece son beş yılda 350 civarında yeni proje başlattık. Savunma sanayii projelerimizin bütçesini 5,5 milyar dolardan 60 milyar dolara yükselttik. Yine bu dönemde sektörde faaliyet gösteren firma sayımız 56’dan 1500’e ulaştı. Sektörün 1 milyar dolar olan cirosu da 11 milyar dolar rakamını yakaladı.”

“TÜRKİYE, KÜRESEL TEDARİKÇİLERİN ÇIKARDIĞI TÜM ZORLUKLARI KENDİ GÜCÜYLE AŞABİLEN BİR ÜLKE HÂLİNE GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının 248 milyon dolardan 3 milyar dolar seviyelerine çıktığını belirterek, “Dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde yedi firmayla temsil ediliyoruz. Sadece son beş yılda beş firmamız daha bu listeye girdi” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke hâline geldiğine dikkat çekerek, “Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk üç dört ülkesi içindeyiz. Bugün Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorlukları ve uyguladığı gizli-açık ambargoları kendi gücüyle aşabilen bir ülke hâline gelmiştir” dedi.

Türkiye’nin sınırları içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabildiğini, sınırları dışında da barış harekâtlarını istediği gibi yürütebildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunları savunma sanayinde elde edilen ilerlemeye borçlu olduklarının altını çizdi.

“Geçmişin eksiklerini gidermekle ve bugünün hazırlıklarını yapmakla kalmıyor, geleceği de kucaklıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AR-GE yatırımlarını artırarak, yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye devam ettiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız hava araçları, insansız kara araçları üretildiğini, gemilerin savaş yönetim sistemlerinin geliştirildiğini, yapay zekâ sistemleri üzerinde çalışıldığını, elektromanyetik ve lazer silahlar tasarlandığını anlattı.

Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek nedeniyle İHA’ların bazılarında kullanılan kameraya Kanada tarafından ambargo uygulandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ne yaptık? ASELSAN’da yerlisini ürettik, İHA’larımıza taktık, yolumuza devam ettik. Bununla kalmadık, aynı kameraların daha da iyisini yapmak için projemizi başlattık. İnşallah her alanda bu anlayışla hareket ederek, yerli ve millî savunma sanayimizi en üst seviyelere çıkartacağız” diye konuştu.

“ASELSAN, YENİ BAŞARILARIYLA GÖĞSÜMÜZÜ KABARTIYOR”

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ardından kurulan ASELSAN’ın, bugün gelinen noktada, bir dünya şirketi olarak, çok geniş bir alanda faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar arasında, haberleşme, radar, elektronik harp, elektro-optik, güvenlik, silah ve füze savunma sistemleri, insansız-otonom araçlar, platformlar, mühimmatlar, yeni nesil yapay zekâ sistemleri, enerji, ulaştırma ve sağlık teknolojilerine kadar birçok başlık bulunduğunu söyledi.

“Küresel ölçekte birçok ilki başarmış patentli ürünler çıkararak ülkemizin ve mühendislerimizin gücünü ispatlayan ASELSAN, yeni başarılarıyla göğsümüzü kabartıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük görevini yarıda bıraktırıp ASELSAN’da sorumluluk tevdi edildiğinde verdiği sözleri yerine getirdiği için ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün’ü tebrik etti.

Gelinen noktada ASELSAN’ın, alt yüklenicileri ve paydaşlarıyla beraber envanterdeki ürünlerin seri üretimlerine devam ederken, güvenlik güçlerine yeni sistemler kazandırmayı da sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca elindeki teknolojileri çoklu kullanıma açarak enerji, sağlık, ulaştırma gibi alanlarda da çözümler ürettiğini ifade etti.

“KARAKULAK YÜKSEK FREKANS KESTİRME VE DİNLEME SİSTEMİ KULLANIMA HAZIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, bu yeni sistemlerden birisinin teslimini de gerçekleştiriyoruz. Elektronik harpte bize çok büyük güç katacak Karakulak Yüksek Frekans Kestirme ve Dinleme Sistemi artık kullanıma hazırdır” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında, ASELSAN tarafından geliştirilen ve bugün itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hizmetine giren bu sisteme ilişkin video gösterildi.

Hâlen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan KORKUT Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi’nin yenilerini de bugün TSK’ya teslim edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “KORKUT, alçak irtifa hava savunmasını, uçak ve helikopterlerin yanı sıra, havadan karaya füzeler, seyir füzeleri ve insansız hava araçları gibi hedeflere karşı da en etkili şekilde gerçekleştiriyor. Bu sistemde kullandığımız ATOM ismi verilen 35 milimetre Parçacıklı Mühimmat ile ülkemiz, dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu bir yeteneğe, millî olarak sahip hâle geldi” dedi.

KORKUT sistemini tanıtan video gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik güçlerinin sahadaki ihtiyaçları doğrultusunda yeni nesil ürünlerin geliştirilmeye başlandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirilen harekâtlarda düşman radarlarının tespit edilmesi ve köreltilmesinde KORAL Elektronik Harp Sistemi’nin büyük rol oynadığına vurgu yaparak, bu sistemin daha gelişmiş versiyonu “Yeni Nesil KORAL” projesinin de bugün başlatıldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin, mevcut KORAL’a göre düşman unsurlarını algılama, karıştırma ve köreltme alanında daha üstün kabiliyetlere sahip olacağını söyledi.

“MİLLÎ VE YERLİ MÜHENDİSLİK KABİLİYETLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ UYDU FIRLATMA TESTLERİ BAŞARIYLA TAMAMLANDI”

KORAL’ın tanıtım filminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız yeni proje ve teslimini yaptığımız sistemlerimizin projelendirmesi, geliştirilmesi ve üretimi için Savunma Sanayii Başkanlığımızı ve ASELSAN’ı bir kez daha tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müjde de ROKETSAN’dan vereceğini belirterek, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, ROKETSAN’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette, şanlı bayrağımızı daha da yukarılara taşıdığımızı ve artık Uzay Liginde olduğumuzu söylemiştik. Uzay’ın karanlığını, millî teknolojimiz ve mühendislik kabiliyetimizle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda bir kez daha aydınlattığımızın müjdesini de buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Tamamen millî ve yerli mühendislik kabiliyetlerimizle yaptığımız Uydu Fırlatma testleri başarıyla tamamlandı. Bu testlerde 4 kere daha uzaya ulaştık. Cumhuriyet Bayramımızda yaşadığımız bu gururla 2023 vizyonumuz çerçevesinde önemli bir dönüm noktasını daha geride bıraktık. Bu gururu görüntüleriyle birlikte milletimizle paylaşmak istiyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sonda Roketi testinin görüntülerinin ardından, milletin karşısına her alanda yeni başarıların müjdeleriyle çıkmaya devam edeceklerini dile getirdi.

“TÜRKİYE’DE ÜRETİLEBİLEN ÜRÜNLERİN YURT DIŞINDAN TEDARİK EDİLMESİNE ASLA TAHAMMÜL EDEMEYİZ”

Sahada canları pahasına mücadele eden kahraman askerlere verecekleri en büyük desteğin savunma sanayini daha ileriye taşımak olacağının ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde daha planlı, daha sistematik ve orta-uzun vadeli hareket edilmesi gereken bir döneme girdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de üretilebilen ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülleri olmadığını belirterek, “Elimizdeki sınırlı kaynağı, kendi savunma sanayiimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak birinci önceliğimizdir. Bu konuda vakıf şirketlerimizin yanı sıra, sektörümüzden de azami gayret bekliyorum. Dünyada savunma sanayii, diğer tüm teknolojilerin gelişmesinde lokomotif role sahiptir. Dolayısıyla bu alanda yapacağımız her yatırımın ülke kalkınmasına çok daha büyük katkıları olacağını unutmamalıyız” diye konuştu.

“SAVUNMA SANAYİNDE KURUMLARIMIZ ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ DAHA DA GELİŞTİREREK, HEDEFLERE EN KISA SÜREDE ULAŞACAĞIZ”

Türkiye’nin cari açığını minimize etmede savunma sanayinin rolünün asla inkâr edilemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiindeki kritik teknolojilerin kazanımı için rollerin belirlenmesi, mevcut kabiliyetlerin doğru yönetilmesi, yatırımların planlanması ve kapasitenin etkin kullanımı gerekiyor. İnşallah, savunma sanayinde kurumlarımız arasındaki iş birliğini, uyumu, paylaşımı daha da geliştirerek, hedeflere en kısa sürede ulaşacağız. Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra daha da büyüyen bir güçle savunma sektörüne her tür desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.

Savunma sanayinde, insan yetenek profili, AR-GE merkezlerinin yetkinlik haritası ve şirketlerin kapasite yönetimi konularında çok daha güçlü bir koordinasyona ihtiyaç olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için Savunma Sanayi Başkanlığı ile bakanlıklar ve kurumların daha yakın bir çalışma içinde olmalarını istedi.

Savunma sanayinin gelişimine katkı sağlayan tüm kamu ve özel kuruluşlarının yakın ve samimi bir iş birliğinin AR-GE derinliği ve verimlilik bakımından önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti: “İhtiyaç makamı, kullanıcılar ve üreticiler arasındaki bilgi akışının net bir şekilde sağlanması, savunma sanayiinin sürdürülebilir gelişimi için en başta gelen şartlardan biridir. Sadece teknolojinin değil yatırımların da doğru planlanması, mükerrer yatırımlardan kaçınılarak kaynak israfının önlenmesi şarttır. Bu çerçevede, Savunma Sanayi Başkanlığımızın koordinasyonu dışında yapılan alternatif alımlar mutlaka, eldeki imkânlara ve kabiliyetlere öncelik verilen bir değerlendirmeyle gerçekleştirilmelidir. Hayati öneme sahip kritik durumlar dışında, en ideali olmasa bile, kendimizin üretmesi veya geliştirmesi mümkün olan her şeyi içeride yapmalıyız. Her kurum, Savunma Sanayi Başkanlığımızın uzmanlığını bir kenara bırakıp, kendi ürün tedarikini kendisi yapmaya kalkarsa, mükerrerlik ve israf kaçınılmaz hâle gelir. Savunma Sanayi Başkanlığımızın da, hızlı ve etkin karar alma, tasarım ve üretim planlaması ile tedarik ve teslim yapma kabiliyetini geliştirmesinde fayda görüyorum.”

“SAVUNMA SANAYİMİZİN GÜCÜNE GÜÇ KATACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle teknoloji geliştirmeye yönelik faaliyetlere daha fazla kaynak aktarılması gerektiğinin altını çizerek, bu kapsamda, TÜBİTAK ve benzeri kurumların yaptığı çalışmaların daha etkin şekilde desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfımızın savunma sanayimize yaptığı katkıya uygun şekilde yeniden yapılandırılması da düşünülebilir. Görüldüğü gibi, yapacak daha çok işimiz var. İnşallah tüm bu hususları planlı bir şekilde adım adım hayata geçirerek, savunma sanayimizin gücüne güç katacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teslimi gerçekleştirilen sistemlerin ve başlatılan yeni projelerin Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı olmasını dileyerek, projelerin her safhasında emeği geçenlere tekrar teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı gerçekleştirilen ASELSAN Akyurt Güdüm ve İnsansız Sistemler Seri Üretim Tesisi, Akyurt Camii, İvedik Teknopark Tesisleri ve ASELSANNET yeni binasının da hayırlı olmasını diledi.

Dünya

Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Türkiye’ye hoş geldiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.

TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:

” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması

  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”

Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.

HABER BURADA

Dünya

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.

Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.

Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.

Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.

Ruhun şad olsun!”

Genç Gazeteciler Ankara

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.

Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”

“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”

“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”

Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.

Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”

“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.

Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“DAHA DERİN İŞ BİRLİĞİ TESİS ETMEMİZİN ÖNÜNDEKİ SİYASİ ENGELLERİN ARTIK GERİDE BIRAKILMASI GEREKİYOR”

“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”

“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge