Connect with us

Dünya

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan,Tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracatı gerçekleşti

İhracatcılar, Bakan PEKCAN’ın Doğum gününü Ocak ayında gelmiş geçmiş en yüksek ihracat rakamıyla kutladı. 2021’in Ocak ayında 15 milyar 48 milyon dolarla ihracat rekoru kırıldı. Hedef, yıllık iki yüz milyar dolarlık ihracat rakamları…

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ocakta ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 2,5 artışla 15 milyar 48 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Bu rakam tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracat rakamıdır.” dedi.

Bakan Pekcan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile Ticaret Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret verilerini açıkladı.

Bu yıl ihracat vizyonu kapsamında, dijital pazarlama faaliyetlerine yönelik desteklerin gelecek dönemde de artarak sürdürüleceğini ifade eden Pekcan, e-ihracatın artırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılacağını söyledi.

Pekcan, 2019 yılında kamuoyuyla paylaştıkları İhracat Ana Planı’nda belirlenen 17 hedef ülke ve 5 hedef sektöre yönelik odaklanma çalışmalarının sürdürüleceğine işaret ederek, bu ülkelere yönelik ihracatçılara ilave destekler sağlanacağını bildirdi.

Ayrıca, ihracata yönelik devlet yardımları, sanal fuarlar ve sanal ticaret heyetleri, ihracatın tabana yayılması çalışmaları, Sanal Ticaret Akademisi eğitimleri, KOBİ’lere yönelik Eximbank finansman imkanlarının artırılması, ticaret diplomasisi faaliyetleri ve Bakanlığın diğer çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan Pekcan, “Tüm bu gayret ve çalışmaların desteği ve ihracatçılarımızın her zamanki azmiyle pandemi sürecindeki gelişmelere de bağlı olarak 2021 yılı için öngörülen 184 milyar dolarlık ihracat hedefini aşmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

“Tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracat rakamı”

Pekcan, 2020 yılını önemli rekorlarla kapattıktan sonra, 2021 yılını da olumlu bir ihracat rakamıyla açıyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“Ocak ayı ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre, 2 iş günü eksik olmasına rağmen yüzde 2,5 artışla 15 milyar 48 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracat rakamıdır. Bu rakam, ihracatımızda geçen yılın son çeyreğinde görülen büyüme sürecinin devam ettiğini göstermektedir. Öte yandan, ocak ayında ithalatımız, geçen senenin aynı ayına göre, yüzde 5,6 azalışla 18 milyar 123 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak ayı dış ticaret açığı, 3 milyar 75 milyon dolar olmuştur. Bu da geçen sene ocak ayına göre yüzde 32’lik bir azalışa karşılık gelmektedir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ocakta geçen sene ocak ayına göre 6,5 puan artışla yüzde 83 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 87’dir.”

“Ülkemizin makroekonomik istikrarını destekleyen bir gelişme”

Bakan Pekcan, gerçekleşen ocak ayı ihracat değerini, küresel ekonomide devam eden belirsizlik ortamı, ikinci dalga nedeniyle ticaret ortaklarında devreye konulan kısıtlamalar, teslimat sürelerinde gecikmeler ve lojistik maliyetlerdeki artışlar gibi gözlenen arz kısıtlarına rağmen önemli ve başarılı bir performans olarak gördüklerine dikkati çekerek, “İhracattaki artışla ithalattaki gerileme, dış ticaret açığının ocak ayında azalmasına yol açmıştır. Bu da elbette ülkemizin makroekonomik istikrarını destekleyen bir gelişmedir.” ifadelerini kullandı.

Pekcan, dış ticaretteki bu güçlü performansı koruyup geliştirmek için, özel sektörle birlikte çalışmaları ve gayretlerini sürdüreceklerini kaydetti.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından çıkış sürecinde ve salgın sonrasındaki dönemde atılımlarını sürdüreceğini belirterek, “Küresel ekonomi içinde çok daha güçlü bir pozisyonda olacağımıza inanıyoruz. Doğrudan yatırımlar ve uluslararası ticaretin en canlı aktörlerinden birisi olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Zorlu bir yılın tamamlanmasına karşın salgının henüz tam anlamıyla geride kalmadığına işaret eden Pekcan, “Bir taraftan ülkemizdeki aşılama çalışmalarında önemli ilerleme kaydedilirken bir taraftan da çeşitli destek ve finansman imkanları ile başta esnaf-sanatkarlarımız ve küçük işletmelerimiz olmak üzere özel sektörümüzün yanında olmayı sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Pekcan, 20 Ocak itibarıyla esnaf ve sanatkarlara doğrudan gelir ve kira destek ödemelerinin yapılmaya başlandığını anımsatarak, desteklere başvuru sürelerini de 31 Mart’a kadar uzattıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni destek mekanizması kapsamında lokanta, restoran ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirler nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan, 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan, gerçek usulde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapılacağını anlatan Pekcan, “Buna göre cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelerimize 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere ciro kaybının yüzde 3’ü oranında destek ödemesi gerçekleştirilecektir.” ifadesini kullandı.

Pekcan, 2020 yılı genelinde de, başta Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi çerçevesinde olmak üzere, farklı adımlarla özel sektöre yönelik vergi, istihdam, finansman noktasında pek çok kolaylık ve destek sunulduğuna işaret etti.

Bakanlığın geçen yıl mal ve hizmet ihracatçılarına toplamda 3 milyar 150 milyon lira destek ödemesi gerçekleştirdiğini dile getiren Pekcan, “Bu yıl da ihracatçılarımıza 4,1 milyar lira destek vermeyi hedeflemiş bulunmaktayız. Türk Eximbank ise geçtiğimiz sene kredi ve sigorta finansman desteği olarak bir önceki seneye göre yüzde 3,6 artışla 45,6 milyar dolar finansman sağlamıştır. Bu sene de hedefimiz bu rakamı daha da artırmak.” dedi.

“Türkiye’nin dış ticaret ve büyüme performansı pozitif yönde ayrıştı”

Bakan Pekcan, sağlanan desteklerle Türkiye’nin büyüme ve dış ticaret performansı bakımından pek çok ülkeyi geride bırakarak pozitif yönde ayrıştığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Pandemiye ve pandeminin küresel ekonomide yol açtığı tarihsel daralmalara rağmen gerçekleşen bu performans her zaman altını çizdiğimiz üzere Türkiye ekonomisinin sahip olduğu dinamizm ile üretim ve ihracattaki yüksek potansiyelimizin bir göstergesidir. Sergilenen bu güçlü duruş ve direnç üreticimizin, emekçilerimizin, sanayici ve ihracatçımızın ve tüm Türkiye’nin başarısıdır. Güçlü duruşumuzu korumakta ve sürdürmekteyiz.”

“PMI’daki yükseliş gelecek dönem için oldukça olumlu bir sinyal vermektedir”

İmalat sanayi kapasite kullanım oranlarının 2020 Mayıs’tan bu yana yükselişini sürdürdüğünü belirten Pekcan, reel kesim güven endeksinin de yıllık bazlı artışını 2020 Aralık ayının ardından ocakta da devam ettirdiğini anlattı.

Bakan Pekcan, dün açıklanan İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI), ocakta aylık bazda 3,6 puan gibi güçlü bir artışla 54,4’e yükseldiğini anımsatarak, “Bu da Temmuz 2020’den bu yana en güçlü iyileşmeye işaret etmekte ve gelecek dönem için oldukça olumlu bir sinyal vermektedir.” diye konuştu.

Yeni İhracat Siparişleri Endeksi’nde de 5,7 puanlık artış kaydedildiğini ifade eden Pekcan, endekslerdeki bu artışlarla Türkiye’nin diğer ülkelerden net biçimde pozitif yönlü ayrıştığını söyledi.

“Pandemi sonrası küresel ekonomide çok daha güçlü pozisyonda olacağımıza inanıyoruz”

Pekcan, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF), yakın zamanda yayımladığı raporda 2021 için küresel ekonomik büyümede yüzde 5,5 ve küresel ticarette yüzde 8’lik artış tahmininde bulunduğunu anımsatarak, Türkiye için 2021 büyüme beklentisinin ise 1 puan yukarı yönlü revizyonla yüzde 6 olarak açıklandığını anımsattı.

Salgının kontrol altına alınması ve dış pazarlarda görülecek iyileşmelerin Türkiye’nin ihracatına hızlı ve güçlü biçimde yansıyacağını belirten Pekcan, “Türkiye olarak pandemiden çıkış sürecinde ve pandemi sonrası yeni dönemde atılımlarımızı sürdürerek küresel ekonomi içinde çok daha güçlü bir pozisyonda olacağımıza inanıyoruz. Doğrudan yatırımlar ve uluslararası ticaretin en canlı aktörlerinden birisi olmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Pekcan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Nitelikli insan kaynağımız, jeostratejik konumumuz, rekabetçilik avantajlarımız, üretim, kalite ve ihracattaki sağlam altyapımız, yenilikçilik vizyonumuz, geniş pazarlara yakınlığımız, her geçen gün çeşitlenen yerli üretim ve yerli teknoloji çalışmalarımız, ekonomi ve hukuk alanında başlattığımız yeni reform süreci ve Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde ülkemizde ve bölgemizde alınan güçlü inisiyatifler ve sergilenen liderlik bizi sağlam adımlarla gelecek dönem hedeflerimize ulaştıracaktır.”

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.

Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”

“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“HAKLIYA HAKKINI TESLİM EDEMEYEN HİÇBİR OTORİTE VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.

Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”

“YARGININ BAĞIMSIZLIĞINA TARAFSIZLIK İLKESİNİ EKLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.

Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”

“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.

Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.

İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.

Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.

“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”

İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”

“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”

Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”

Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”

Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler

Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.

Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Annelerimizin duası üzerimizden eksik olmasın.

GENÇ GAZETECİLER

Mehmet Ali Setencioğlu | Enerji Petrol Medya Ceo

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge