Connect with us

Güncel

Dev yatırımlar | “Taarruz İnsansız Hava Aracımız Akıncı ile birlikte Türkiye, bu teknolojide dünyanın en ileri üç ülkesinden biri olmuştur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baykar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı teslimat töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin son 19 yılda yazdığı başarı hikâyesinin en ön safında, hiç şüphesiz, savunma sanayimiz var. Bilhassa insansız hava araçları teknolojisinde ulaştığımız seviye, savunma sanayindeki kabiliyetlerimizin tüm dünya tarafından kabul edilen başarısının ifadesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Baykar Taarruzi İnsansız Hava Aracı Akıncı teslimat ve kurs bitirme törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, “Bugün burada, Türkiye’nin mühendislik kabiliyetlerinin yeni sembolü, bağımsızlığımızın gökyüzündeki yeni temsilcisi Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncı’nın teslimatı vesilesiyle bir aradayız” dedi.

Ağustos ayının tarihimizde zaferler ayı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Perşembe günü 950. Sene-i devriyesini kutladığımız Malazgirt Zaferi’nden, yarın 99. yıl dönümüne kavuşacağımız İstiklal Harbimizin zirvesi olan 30 Ağustos Zaferi’ne kadar pek çok dönüm noktasını bu ay içerisinde yaşadık. Bugünkü programımızla tarihimizdeki bu zaferler halkasına bir yenisini daha eklemiş oluyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 19 yılda yazdığı başarı hikâyesinin en ön safında, hiç şüphesiz, savunma sanayiinin bulunduğunu söyledi.

“BU BAŞARININ ARKASINDA, ‘EN İYİSİNİ, EN İLERİSİNİ BİZ YAPARIZ’ DİYEN İNANMIŞ YÜREKLER VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa insansız hava araçları teknolojisinde ulaştığımız seviye, savunma sanayindeki kabiliyetlerimizin tüm dünya tarafından kabul edilen başarısının ifadesidir. Çok değil bundan 10 yıl önce, bize bu araçları parasıyla bile satmayan, bakımlarını yaptırmak istediğimizde ‘bugün git yarın gel’ diyenler vardı. Aynı çevreler bugün, sahada oyunu değiştiren Türk İHA’larını ve onların açtığı çığırı konuşuyor” dedi.

Bu başarının gerisinde, Nuri Demirağ, Nuri Killigil ve Vecihi Hürkuş gibi vatanseverlerin akim kalmış mücadelelerini yeniden ayağa kaldıran Türk mühendisleri, teknisyenleri ve teknikerlerinin bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu başarının arkasında, ‘yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı kafalara inat ‘en iyisini, en ilerisini biz yaparız’ diyen inanmış yürekler var. Bu adanmışlığın meyvesini bugün; sınıfında dünyanın en gelişmiş İHA’larından biri olan Akıncı’yı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine katarak alıyoruz. Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncı ile birlikte Türkiye, bu teknolojide dünyanın en ileri üç ülkesinden biri olmuştur.”

Başarının mimarları olan Bayraktar ailesini, Baykar’ın fedakâr mühendislerini, teknikerlerini, çalışanlarını ve Akıncı’nın tasarım, geliştirme, üretim safhalarında emeği geçen herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden, Akıncı’nın bölgesinde ve dünyada huzurun, güvenin, barışın ve adaletin tesisi için samimi gayret gösteren Türkiye’nin gücüne güç katmasını niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayindeki hassasiyetinin, gözünü kan bürümesinden değil, dünyanın son bir asırdaki serencamından kaynaklandığını dile getirerek, “Son yüzyılda iki büyük savaş yaşayan dünyamız, istikrar ve düzene kavuşmak şöyle dursun daha çetin sınamalarla karşı karşıya kaldı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki çatışmalar, kargaşalar ve sosyal düzensizlikler giderek derinleşiyor. Göç, salgın, özellikle salgın hastalık, açlık, kıtlık gibi felaketler, dünya nüfusunun en önemli gündem maddesi olmayı sürdürüyor” diye konuştu.

“VİCDANLAR NASIL SUSKUN KALABİLİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası kuruluşların sadece 3-5 ülkenin çıkarlarına hizmet eden çarpık yapılarıyla büyük sorunlara çözüm bulmakta aciz kaldığını söyledi.

Batı’nın son bir kaç yüz yılda bilim, fen ve teknolojide elde ettiği üstünlüğü fırsat bilerek, hak, hukuk, adalet, insan onuru gibi evrensel kavramları kendi refah düzenini korumak için suistimal ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şimdi soruyorum sizlere, Afganistan’da anneler, çocuklarını dikenli tellerin ardındaki yabancı askerlere teslim etmek zorunda kalıyorsa, vicdanlar buna nasıl suskun kalabilir? Filistin’de uçurtma uçurması gereken çocukların bomba seslerinden korkan kardeşlerini teskin etmek için çırpındıkları bir dünyada başlar nasıl huzurla yastığa değebilir? Suriye’nin yerle bir olan şehirlerinde anne, babalar enkaz yığınlarında evlatlarının cansız bedenlerini ararken, dünyanın geri kalanı kendi evlatlarının geleceğine nasıl güvenle bakabilir? Umut yolculuğuna çıkan mültecilerin bedenleri, Akdeniz’in, okyanusların karanlık sularında kaybolurken insanlık buna nasıl bigane kalabilir? Dünyanın dört bir yanında benzer zulümler, farklı sebep ve şekillerle yaşanıyorsa, hangimiz sırtımızı mazlumlara ve mağdurlara dönerek yaşamaya devam edebiliriz? Tüm bu acı tablolar, insan onuruna yaraşır bir hayatı sadece kendilerine reva görenlerin eseridir. Elbette bu sorunlar çözümsüz değildir. Tarihinin hiçbir döneminde adı soykırımla, sömürgeyle, katliamla, işgalle anılmamış, umudu, vicdanı, huzuru temsil eden bir medeniyet tasavvurunu yeniden inşa ederek, karanlık tabloyu tersine çevirebiliriz ama önce buna niyetlenmek gerekiyor. En acısı da karşımızda öyle bir niyetin olmamasıdır.”

“PRENSİBİMİZ, GELİŞTİRDİĞİMİZ HER TEKNOLOJİYİ, İNSANLIĞIN TAMAMININ FAYDASINA SUNMAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada olup bitenlere bakıldığında kimi ülkelerin teknolojideki üstünlüklerini, yeni kaynaklar ele geçirmek, sınırları değiştirmek için kullandıklarının görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hâlbuki teknoloji, huzuru getirmek, savaşları bitirmek, soykırımları engellemek, refahı sağlamak için kullanıldığında tüm insanlığa hizmet edecektir. Türkiye olarak prensibimiz, geliştirdiğimiz her teknolojiyi ülkemizle birlikte insanlığın tamamının faydasına sunmak, hayrına kullanmaktır. Savunma sanayiinde de aynı bakış açısıyla, aynı hissiyatla hareket ediyoruz. Bugün Suriye, Libya, Azerbaycan’da önüne geçtiğimiz insanlık dramları işte bu anlayışın bir sonucudur. Türk askerinin adım attığı her toprakta, Türk bayraklı İHA ve SİHA’ların havalandığı her sema, işte bu sebeple huzur buluyor. Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlara kadar gittikleri coğrafyaların insanlarıyla, göz hizasında konuşmaya bile özellikle tenezzül etmeyenler, elbette bu durumdan memnun değildir. Hayatları boyunca hep karşısındakinden bir şeyler çalmanın, hep kendine çalışmanın derdinde olanlar, elbette bu tabloyu iyi karşılamıyor. İşte bu sebeple, bölgemizdeki ateş çemberinin içine Türkiye’yi de alacak şekilde genişletmeye çalışıyorlar. Çeşitli zamanlarda PKK’yı, FETÖ’yü, DEAŞ’ı, YPG’yi öne sürüyorlar. Ülkemizi türlü badirelerinin içine çekmek gayretinin gerisinde, hep bu strateji var. Terör örgütlerinin işe yaramadığı durumlarda, gizli, açık ambargolarla, ekonomik tuzaklarla, diplomatik sinsiliklerle netice almaya yöneldiler. Allah’ın yardımı ve milletimizin birliğine, beraberliğine ve kardeşliğine sahip çıkması sayesinde hem sahada hem masada tüm bu oyunların üstesinden geldik.”

“TÜRKİYE’NİN GEÇTİĞİMİZ 19 YILDA ELDE ETTİĞİ NETİCE, 84 MİLYON İNSANIMIZIN TAMAMININ ORTAK BAŞARISIDIR”

Türkiye’nin geçen 19 yılda elde ettiği neticenin, 84 milyon insanımızın ortak başarısı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu başarıda, dünyanın dört bir yanında yüreği bizim için çarpan yüz milyonlarca kardeşimizin de büyük payı vardır. Dünyada örneklerini daha sıkça görmeye başladığımız, geçmişte milletçe de acı şekilde yaşadığımız acı tecrübeler bize, Türkiye’nin her alanda mutlaka gücünü artırması gerektiğine işaret ediyor. Bosna-Hersek’te, Karadağ’da bunu gördük” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, bu milletin ne olduğunu, olanların da hissettiğini ve bu şekilde Türkiye’ye bir yaklaşım gösterdiklerini belirterek, “Eğer ülke, millet ve devlet olarak yeterince güçlü olmazsak, bin yıllık vatanımız bu coğrafyadan, bizi adeta bıçakla kazır gibi kısa sürede tasfiye edeceklerinden şüpheniz olmasın. Değerli kardeşlerim, bizim başka vatanımız yok. Bizim gidecek başka bir yerimiz de yok. Onun için ülkemize, vatanımıza, devletimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Üstelik bizim sorumluluklarımız sadece 780 bin kilometrekare ile de sınırlı değil. Eğer bölgemizde, dünyada istikrar, huzur ve düzen sağlanacaksa bunun Türkiyesiz gerçekleştirilmesi düşünülemez” ifadelerini kullandı.

Her alanda bağımsızlığın sağlanmasının dosta güven, hasma korku vermenin en başta gelen şartının savunma sanayinde güçlü olmaktan geçtiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz yüzde 20’lerde yerli oranına sahip savunma sanayisini bu kadar kısa sürede yüzde 80 yerliliğe yaklaştırmak, Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarından biridir. Kamu, özel sektör vasıtasıyla edindiği kabiliyetlerle temelini ecdadımızın attığı savunma sanayisinde Türkiye’yi artık oyun kurucu ülkeler arasına sokmuştur” dedi.

“TÜRKİYE İNSANSIZ ARAÇ TEKNOLOJİLERİNDE KENDİNİ İSPATLAMIŞ BİR ÜLKEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karada muharebe tankı Altay, taktik araçları Kirpi, Kobra ve Ejder Yalçın, seyyar yüzücü hücum köprüsü Samur ile var olduklarını, denizde millî gemi MİLGEM, amfibi hücum gemileri ve denizaltılar ile bayrak gösterdiklerini dile getirdi.

Havada ise temel eğitim uçağı Hürkuş, taarruz helikopteri Atak, hava füzesi Bozdoğan, insansız hava araçları Anka ve Bayraktar’la semaları doldurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Daha saymakla bitiremeyeceğimiz nice modern sistemlerle ülkemizin gücü tüm dünyaya kabul ettirilmiştir. Millî teknoloji hamlesi vizyonumuzla ülkemizi kritik teknolojilerin satıldığı bir pazar olmaktan çıkartarak bu ürünlerin tasarlandığı, geliştirildiği, üretildiği bir merkez yapmayı hedefliyoruz. Bu hedefe her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Türkiye pek çok savunma sanayi ürünü yanında özellikle insansız araç teknolojilerinde kendini ispatlamış bir ülkedir. Öyle ki bugün tüm dünya insansız hava araçlarımız vasıtasıyla Suriye’de, Libya’da ve Azerbaycan’da uyguladığımız yeni muharebe doktrinini konuşuyor. Ülkemizin sınırlarında kurulmak istenen terör koridorunu nasıl bertaraf ettiği, Akdeniz’deki tek taraflı planlara nasıl ‘Dur’ dediği, Karabağ’daki işgali nasıl sona erdirdiği enine boyuna tartışılıyor. Binlerce tır silah ve mühimmat yardımı yapılan terör örgütlerinin en gelişmiş hava savunma sistemleriyle donatılan rejimlerin Türk SİHA’ları karşısında nasıl çaresiz duruma düştükleri araştırılıyor. Her gün bir uluslararası medya kuruluşunda Türkiye’nin İHA teknolojisindeki başarılarını anlatan haberler, makaleler, röportajlar çıkıyor. Tabii bu ilginin sebebi ülkemizin İHA teknolojilerinde ulaştığı noktadan duyulan sevinç değildir. Bu yakın alakanın asıl sebebi, karşımızdakilerin sahada aldığımız neticenin sebeplerini anlamaya çalışmalarıdır.”

“BÖLGEMİZDE HERHANGİ BİR TASARRUFTA BULUNMAK İSTEYEN ÖNCE TÜRKİYE’YE BAKACAK”

Şimdi de Akıncı ile birlikte dünyanın çok daha farklı müzakerelerin içine gireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her şekilde olursa olsun artık şu gerçeği herkes görüyor, biliyor. Bölgemizde herhangi bir tasarrufta bulunmak isteyen önce Türkiye’ye bakacak. Bölgemizde bir taşı bile yerinden oynatmak isteyen önce Türkiye’nin rızasını arayacak. Bölgemizde operasyona niyetlenen, önce Türkiye’nin barış ve istikrar esaslı yaklaşımını değerlendirecek. Buna rağmen bir adım atmak istiyorsa da iki kere değil 200 kere, 2 bin kere düşünecek sonra hareket edecek. Bizim için bu tablo bir böbürlenme, bir kibirlenme, bir küçümseme sebebi değil. Bu konunun bizim için tek anlamı istiklalimizi ve istikbalimizi korumanın, hakkı ve adaleti savunmanın, mazlumu ve mağduru kollamanın bir aracı olmasıdır. Medeniyetimiz ve tarihimiz bize gücü böyle okumamızı, böyle kullanmamızı, böyle davranmamızı emrediyor. Şair öyle diyor, ‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir, öğretmişiz.’ Biz de bu yolda ülkemize ve insanlığa ne kadar çok hizmet edebilirsek onu gerçekleştirme gayreti içindeyiz.”

Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırma ve gençlere 2053, 2071 vizyonlarını miras bırakma konusunda saiklerinin aynı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlerin böyle bir eseri inşa etmenin cehdi ve mutluluğu içerisinde olduğunu, o gençlerle iftihar ettiğini dile getirdi.

Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojisindeki başarılarında Türkiye’nin ilk SİHA’sı olan Bayraktar TB2 öncü ve sürükleyici rolünün büyük olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Millî İstihbarat Teşkilatı, Emniyet, Jandarma ve Orman Genel Müdürlüğü’nün de aktif olarak kullandığı TB2’lerin toplam uçuş süresi 350 bin saati aşarak rekorlar kırmış durumdadır. Millî bir hava aracıyla elde edilen bu rekor, Türk havacılığının ve savunma sanayimizin gelecekte elde edeceği başarıların da habercisidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi şirketlerinin ürettiği tüm SİHA’ların dünyada yoğun rağbet gördüğünü belirterek, TUSAŞ tarafından geliştirilen ANKA’ için Tunus’la ihracat anlaşması imzalandığını, Bayraktar TB2’leri, Ukrayna, Katar ve Azerbaycan’a ihraç ettiklerini hatırlattı. Yeni anlaşmaların da yapıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya’nın da içinde bulunduğu 10’dan fazla ülkeyle de ihracat anlaşması imzalandığını kaydetti.

“GÖKLERİN YENİ HÂKİMİ AKINCI’YI GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN KULLANIMINA SUNUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vakti geldiğinde bunların da teslimatı gerçekleşecek. Millî SİHA’larımız için daha pek çok ülke sırada bekliyor. Elbette bunlar her parayı basanın alabileceği ürünler değildir. Millî teknolojilerimizin, müttefik ülkelerin güvenliğine katkı sunmasını önemli görmekle birlikte kararlarımızı kendi stratejik önceliklerimize göre veriyoruz. Bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Şimdi de askeri ve diplomatik gücümüzü çok daha ilerilere taşıyacak nice övgüye muhatap olacak göklerin yeni hâkimi Akıncı’yı güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuyoruz. Baykar’ın 2005’te 6 kiloluk mini İHA ile başlayan yolculuğu, bugün elektronik aksamından, mekaniğine, yazılımına kadar tüm kritik sistemleri yerli ve milléî olarak tasarlanan 6 tonluk Akıncı’ya ulaştık.”

SİHA’LARIN DENİZ AŞIRI GÖREVLERDE DE KULLANILMASI HEDEFİ

Gelişmiş yapay zekâ sistemleri ve seyir füzesi atabilme yeteneğiyle savaş uçaklarının gerçekleştirdiği bazı görevleri de Akıncı’nın icra edebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu teknolojiyle İHA liginde ilk 3 ülke arasına girmiş olmamız yeter mi? Yetmez. Şimdi hedefimiz kendi inşa ettiğimiz kısa pistli uçak gemilerimize inip kalkabilen SİHA’lar geliştirebilmektir. İnşallah bunu da başararak SİHA’larımızı deniz aşırı görevlerde de kullanabilecek bir yetkinliğe sahip olacağız” ifadelerini kullandı.

Tüm bunların yanında, Millî Muharip Uçak ve insansız savaş uçağı projelerini de titizlikle sürdürmeye devam ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi insansız savaş uçağı teknolojisinde öncü ülke yapmakta kararlı olduklarını dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: “Bunu başardığımızda bize verilmeyen 5. nesil savaş uçaklarının da bir adım ötesine geçmiş olacağız. Şu anda karşımda duran ekip gibi on binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca kendisine ve ülkesine inanan, araştıran, geliştiren, üreten gençlere sahip oldukça, bu hedefler yalnızca bir adım ötemizdedir. Büyük ve güçlü Türkiye’yi sizler gibi büyük hayaller kuran, hayallerini hedefe dönüştüren azimle, cesaretle, gayretle çalışarak başaran gençlerle birlikte bunu inşa edeceğiz. Diyorlar ya Z kuşağı. İşte burada Z kuşağı. Sağda solda aramaya gerek yok. Bizim de görevimiz bu ülke için kurduğumuz her hayalde geliştirdiğiniz her projede, yanınızda olmaktır, biz yanınızdayız. Biz sizinle beraberiz, hiç merak etmeyin, sizi asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Unutmayın ki, en büyük işler henüz gerçekleşmemiş olanlardır. Ne diyoruz? Oku, düşün, uygula neticelendir. Sizlere güveniyorum. Tayyip Erdoğan olarak bu can bu bedende olduğu müddetçe daima yanınızda olacağımı, yoldaşınız olacağımı, kardeşiniz, arkadaşınız olacağımı bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

“ÜLKEMİZİN SAVUNMA SANAYİ ÜSSÜ OLMASI YOLUNDA TÜM KURUMLARIMIZLA BERABER ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarılar için bireysel gayretlerin ötesinde takım oyununun ve kolektif oyunun gerektiğine dikkati çekti.

Üzerinde yerli ve millî mühimmatlar olmasaydı Akıncı’yı belki uçurabileceklerini ama asıl vazifesini yerine getirebilmesini sağlayamayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu mühimmatların hiçbirini satın alamayacaktık. Almaya çalıştığın zaman ‘Bugün git, yarın gel’ diyeceklerdi. İşte bu yüzden kamu, üniversite ve özel sektörün iş birliğinde ülkemizin savunma sanayi üssü olması yolunda tüm kurumlarımızla beraber çalışıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK SAGE ile havadan havaya füze sistemleri olan Gökdoğan ve Bozdoğan’a, 100 kilometreye kadar menzili olan hassas güdüm kitlerini, 250 kilometreye kadar menzile sahip ilk seyir füzesi SOM’u geliştirdiklerini kaydetti.

Roketsan ve Aselsan ile Hisar, Atmaca, Cirit, Korkut gibi birçok kritik yerli ürünü kullanıma sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeniden yapılandırdığımız Makine ve Kimya Endüstrisi silah, mühimmat, patlayıcı ve ekipman üretiminde hızla kendini geliştiriyor. Makine Kimya Endüstrisi son Savunma Sanayi Fuarı’nda görücüye çıkardığı elektrikli fırtına obüsünden deniz topuna kadar bir dizi yeni ürünü de kullanıcılara sunmuştur. Özel sektörümüzün ülkemizi bu alanda yurt dışına bağımlılıktan tamamen kurtaracak yeni nesil patlayıcıların üretiminden dolumuna, kovanından tapasına kadar tüm unsurlarını üretecek yatırımları var. İnşallah bu üretimi yapacak bir fabrika yakında Gerede’de faaliyete geçiyor. Kendi tasarlayıp ürettiğimiz lazer dedektörler SİHA’larımızdan, helikopterlerimizden, uçaklarımızdan atılan güdümlü füzelerimizde kullanılıyor. Yine İHA’larımız için Kalecik’te kurduğumuz test ve değerlendirme merkeziyle bu sektördeki millî üretim yetkinliklerimizi bir üst seviyeye çıkaracağız. Bütün bu yatırımlar sayesinde savunma sanayimiz giderek büyümeye devam ediyor. Ama artık savunma sanayi projeleri başta olmak üzere geleceğin teknolojilerinde vites yükseltme zamanıdır.”

Bugün dünyayı geleceğe taşıyan bilgisayar, küresel konumlama sistemi ve internet gibi tüm önemli teknolojilerin savunma sanayi menşeili olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanda geliştirilen teknolojilerin, çok daha büyük bir ekosistemi besleme, harekete geçirme potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi.

“125 MEZUNUMUZ AKINCI’NIN KRİTİK GÖREVLERİNDE YER ALACAK”

Savunma sanayisinde elde ettikleri bu tecrübeyi teknolojinin tüm sivil alanlarına taşıyacaklarını ve çok daha büyük başarılara imza atacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yazılımda ülkemiz parmakla gösterilen bir ülke olacak. Yapay zekâ, insansız ve otonom teknolojilerde istikamet belirleyen bir ülke olacağız” dedi.

Bugün İHA liginde Türkiye’ye basamak yükselten Akıncı TİHA’yı güvenlik güçlerinin envanterine kazandırmanın yanında Akıncı’yı kullanacak personeli de aldıkları kurslardan mezun ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İHA pilotu, faydalı yük operatörü, mekanik motor teknisyeni, elektronik ve silah teknisyenlerinden oluşan 125 mezunumuz, Akıncı’nın kritik görevlerinde yer alacaklar. Bu önemli yükü omuzlayacak her bir kardeşime şimdiden başarılı görevler diliyorum. Sınırlarımız içinde ve sınır ötesinde görev yapan güvenlik güçlerimiz ile ülke güvenliğimiz için savunma sanayi projelerinde çalışan tüm fedakar kardeşlerime de buradan seslenmek istiyorum. Unutmayın, sizin geçirdiğiniz her uykusuz gece milletimizin huzur içinde geçirdiği gece demektir. Önünüzdeki genç arkadaş Selçuk, hafta sonları İstanbul’a geldiğimde kendisini arardım ve aldığım cevap, ‘Akıncı için fabrikada çalışıyorum.’ Gece saat 24.00-01.00 fabrikada çalışıyor. Durmak yok, yola devam diyor. Abi kardeş, ailece fabrikada bu çalışmalarını sürdürdüler. Sonunda şu eserlere hamdolsun kavuştuk. Rabb’im sizlere güç versin, kuvvet versin, hep muvaffak etsin.”

Akıncı TİHA’nın geliştirilmesinde emeği olan herkesi, Bayraktar ailesini, Baykar ekibini, bakanlıkları, Savunma Sanayi Başkanlığını, Millî İstihbarat Teşkilatını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akıncı’nın milyonlarca saat başarıyla uçmasını, nice kritik görevde ismi gibi öncü olup bizi gururlandıracak neticeler almasını Rabb’imden niyaz ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelmeden önce pistte hazır bekletilen iki Akıncı TİHA’yı imzaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından kursu dereceyle bitirenlere hediye ve sertifikalarını verdi. Demir ve Haluk Bayraktar konuşma sonrası ilk Akıncı teslimatını yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hava aracının 1/10 ölçekli maketini sundu.

Selçuk Bayraktar ise Erdoğan’ın mesajının hava araçlarının yazılımlarına yüklenmiş bir örneğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayraktar Akıncı TİHA’nın taksi, kalkış ve alçak uçuşunu izledikten sonra hava araçlarının kontrol merkezine girerek incelemelerde bulundu.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

HABER BURADA

Dünya

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’e gelişi sırasında yol boyunca vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı.

Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ankara Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk, Türkiye bir seçim sürecini daha tüm dünyaya örnek gösterilebilecek rekor bir katılımla ve demokrasi şöleni havasında neticelendirdi. 14 Mayıs’ta TBMM’de görev yapacak 28. Dönem milletvekillerini belirleyen milletimiz, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda da şahsımıza yüzde 52,18 oy oranıyla yine büyük bir teveccüh gösterdi. Hamdolsun biz 5 sene daha ülkemize ve necip milletimize hizmet edecek olmamızın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin de güvenoyu aldığı bu seçimlerin, milletimizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açtığına inanıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz.

Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını hızla sarıp söz verdiğimiz gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni yuvalarına kavuşturacağız. 12. Cumhurbaşkanı olarak milletimizin ebedi ve ezeli kardeşliğine sahip çıkmaya, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Ruhun şad olsun.”

HABER BURADA

DÜNYA