Connect with us

Güncel

Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN,e-ticarette “daha güvenli alışveriş” dönemi başlıyor

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, e-ticarette güven ortamının tesis edilmesi için Bakanlık olarak TOBB’un iş birliğiyle güven damgası sistemini oluşturduklarını belirterek, “e-ticarette gizlilik, hizmet kalitesi ve tüketicinin yaşadığı endişelerin giderilmesi konusunda güven damgasının etkin rol oynamasını bekliyoruz.” dedi.

Pekcan, Ticaret Bakanlığında gerçekleştirilen “Elektronik Ticarette Güven Damgası Tanıtım Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, dijitalleşmeye yeni projelerle devam ettiklerini belirterek, ticarette karşılıklı güveninin önemini anlattı.

Alıcı ve satıcının birbirini karşılıklı olarak görmediği e-ticaret ortamında güven unsurunun daha fazla ön plana çıktığına dikkati çeken Pekcan, yapılan araştırmaların da bunu ortaya koyduğunu söyledi. Pekcan, Türkiye’de yaklaşık 75 milyon kişinin geniş bantlı internet sistemine ulaşım sağladığını ancak e-ticaretin kullanım oranının yüzde 5,3’te kaldığını, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 11 seviyelerinde bulunduğunu söyledi.

Pekcan, Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin, tüketicilerin yüzde 45’inin ödemede sistemlerine duyulan güvensizlik ve gizlilik konusunda, yüzde 27’sinin ise satış, iade ve şikayetlerinin değerlendirilmesi konusunda karşılaşabileceği sorunları dikkate alarak e-ticarete yanaşmadığını gösterdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“e-ticarette güven ortamının tesis edilmesi için Bakanlık olarak TOBB’un iş birliğiyle güven damgası sistemini oluşturmuş bulunuyoruz. e-ticarette gizlilik, hizmet kalitesinin sağlanması ve tüketicinin yaşadığı endişelerin giderilmesi konusunda güven damgasının etkin rol oynamasını bekliyoruz.”

 “İşletmelerin tanınırlık ve güvenini artıracak”

TOBB’u güven damgası sağlayıcı olarak yetkilendirdiklerini dile getiren Pekcan, sisteme elektronik ticaret yapan bütün firmaların gönüllülük esasına göre başvurabileceklerini ifade etti.

Pekcan, ilgili yasal düzenlemedeki kriterleri sağladığı tespit edilen e-ticaret sitelerine güven damgası tahsis edileceğini belirterek, şöyle konuştu:

“Tüketicinin korunması, kişisel veriler ve ödeme sistemleri konusunda ilgili mevzuatlara uygun davranacak bu siteler denetlenecek ve belli aralıklarla yapılacak sızma testleri sayesinde de güvenlik açıkları varsa tespit edilecek. Burada alıcıların sipariş hakkında bilgi alabilmesi, talep ve şikayetlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi sağlanacak. Elektronik ticarete konu malın stok bilgisi, içeriği, malzemesi, ölçüleri, kargo ve takip sistemi hakkında da bilgi alınabilecek. Ayrıca GDS tarafından oluşturulacak çevrim içi şikayet sistemi ile e-ticarette ortaya çıkan uyuşmazlıklar da çok daha hızlı bir şekilde çözülebilecek.

Tebliğ kapsamında Güven Damgası Sağlayıcılarının uluslararası güven damgası kuruluşlarından en az birine üye olmasını talep ediyoruz. Böylece, bu kuruluşların uluslararası geçerliliği olan logolarını güven damgası alan e-ticaret firmalarımız kendi sitelerinde kullanabilecek. Bu bize şunlarıne getirecek? Şirketlerimizin yeni pazarlara açılmasını, yeni müşterilere ulaşmasını kolaylaştıracak, e-ticaret girişimcilerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda tanınırlığını, itibarlarını ve rekabet güçlerini artıracak ve ihracatımızı da pozitif yönde etkileyecek. E-ticaret yapmak isteyen küçük işletmelerimizin de tanınırlığını ve güvenirliğini artıracak.”

 ETBİS’in detayları yakın zamanda paylaşılacak

Elektronik ticaret verilerinin toplanması ile ilgili 2 Ocak’ta Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi’ni (ETBİS) devreye aldıklarını hatırlatan Pekcan, en kısa zamanda bu bilgi sisteminin detaylarını paylaşacaklarını söyledi.

Pekcan, bu sistem ile artık e-ticaretteki verileri kayıt altına alacaklarını ifade ederek, bu verilerle yol haritasını çizebilmeyi öngördüklerini kaydetti.

İlk defa e-ticarette güven damgası almaya hak kazanan 12 firma temsilcisine damga plaketlerini Bakan Pekcan ve Hisarcıklıoğlu takdim etti.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Migros Ticaret AŞ İcra Başkanı Özgür Tort, Avrupa ve Türkiye’de online gıda satışını 23 yıl önce Migros’un başlattığını ifade ederek, bugün Türkiye’nin 58 ilinde taze ürün teslimatı yapabilen tek online kanal olan Migros Sanal Market’in ardından, “Macroonline”, “Tazedirekt” ve “Migros Hemen” ile online satış ağını yıllar içinde ihtiyaçlara yönelik genişlettiklerini bildirdi. Tort, Migros Sanal Market’in bu deneyimi sayesinde Ticaret Bakanlığı’nın yetkisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından verilen Türkiye’nin Güven Damgası belgesini alan ilk firmalar arasında yer aldığını kaydetti

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Elektronik Ticarette Güven Damgası Tanıtım Toplantısı”nda güven damgası ile e-ticaret sektöründe daha güvenli alışveriş döneminin başladığını söyledi.​

Ticaret Bakanlığında, Bakan Ruhsar Pekcan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Elektronik Ticarette Güven Damgası Tanıtım Toplantısı”nda konuşan Hisarcıklıoğlu, e-ticaret sektörüne yönelik değerlendirmede bulundu.

Türkiye’de güven damgası almaya hak kazanan ilk 12 e-ticaret sitesine bugün güven damgalarını vereceklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, böylelikle sektörde daha güvenli alışveriş dönemini başlatmış olacaklarını vurguladı.

Hisarcıklıoğlu, Ticaret Bakanlığının ticareti kolaylaştırmak üzere çok sayıda yeniliğe imza attığına dikkati çekerek, e-ticareti kayıt altına alacak “Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi”nin kurulduğunu, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu çıkarıldığını ve Taşınır Rehin Sicil Sistemi’nin (TARES) kurulduğunu belirtti.

Ticaret sicili müdürlüklerinin, şirket kuruluşlarında tek temas noktası haline getirildiğini, kare kodlu çek uygulamasının devreye alındığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Hal Kayıt Sistemi (HKS) Mobil Uygulaması başlatıldığını, lisanslı depoculuk sisteminin hayata geçtiğini, Ürün İhtisas Borsası kurulduğunu anımsattı.

Güven damgası uygulamasının da e-ticareti kolaylaştırmak için atılan bir adım olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Bakanlığımızın Türkiye’deki tek güven damgası sağlayıcı olarak Birliğimize güvendiği için de ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, dijitalleşmenin artık hayatın her alanında var olduğuna işaret ederek, e-ticaretin de bu dijital devrimin en önemli itici güçlerinden biri olduğunu, milyarlarca tüketicinin ve milyonlarca işletmenin hayatını değiştiren bir yenilik olduğunu dile getirdi.

E-ticaretin, tüketicileri yeni ürünlere, satıcılarıysa yeni müşterilere ulaştırdığını aktaran Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

“Tüketiciler çok sayıda ürüne kolayca ulaşabiliyor. e-ticaret büyüdükçe işletmelerin cirosu, tüketicilerin refahı artıyor. Yani tüketici de üretici de kazanıyor. Ama Türkiye, e-ticarette henüz yolun başında. 2019 yılında ülkemizdeki insanların sadece yüzde 34’ü internetten ürün ya da hizmet satın almış. AB ülkelerinde bu oran yüzde 70’in üzerinde. Toplam perakende içinde e-ticaretin payı Türkiye’de yüzde 5,3. AB’deyse bu oran ortalama yüzde 9’un üzerinde ve hızla artmaya devam ediyor. Türkiye’nin e-ticaret büyüklüğünde, gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı kapatması için, yenilikçi uygulamalara ihtiyaç var. İşte güven damgası e-ticaret sitelerine güvenmesi için güzel bir örnek. İnternetten alışveriş yapmaya çekinen tüketicilerdeki güven eksikliğini azaltacak bir uygulama. Gazetelerde e-ticaretle ilgili olumsuz haberlere devamlı rastlıyoruz. Bu olumsuz haberler hep insanların aklında kalıyor. e-ticaret yapmak isteyenleri caydırabiliyor. İşte güven damgası uygulamasıyla bunu değiştirmeyi amaçlıyoruz.”

“Herkes bu damgayı kullanamayacak”

Hisarcıklıoğlu, güven damgası olan e-ticaret sitelerinin farkını da açıklayarak, “Damganın varlığı, sitenin TOBB denetiminden geçtiğini gösterir. Biz bu kapsamda, e-ticaret sitesinin Ticaret Bakanlığımızın tebliğinde yayınladığı şartları taşıyıp taşımadığını kontrol ediyoruz. İki temel unsura odaklanıyoruz. Birincisi, ‘Sitenin teknik altyapısı, asgari güvenlik şartlarını taşıyor mu?’, ikincisi, ‘Sitenin iş süreçleri tebliğde sıralanan kanunlara uygun mu tasarlanmış?’ Her iki sorunun cevabı ‘evet’ ise güven damgasını tahsis ediyoruz. Sitedeki damganın gerçek olup olmadığını merkezden kontrol ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketici damgasının üzerine gidip tıkladığında güven damgasının web sitesindeki doğrulama sayfasına yönleneceğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, bu sayede isteyen herkesin bu damgayı kullanmasının da önüne geçeceklerini bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, bu damganın varlığının TOBB’un e-ticaret sitesine garantör ya da kefil olduğu anlamına gelmediğini, taraflar arasında bir uzlaşmazlık olursa, çözüm mercinin tüketici hakem heyetleri ya da mahkemeler olduğunu vurgulayarak, “TOBB’un görevi, güven damgası olan sitelerle ilgili şikayetleri muhatabına ulaştırmak. Oluşturduğumuz şikayet sistemi, bakanlığımıza da açık. Tüketiciler, güven damgası olan e-ticaret sitelerinden daha güvenli alışveriş yapabilirler. Karşılaştıkları sorunların muhatabına ulaştığından ve kişisel verilerinin uluslararası güvenlik standartlarında korunduğundan emin olabilirler. ” dedi.

e-ticarette güven damgası alan şirketlere de işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

“ePttAVM, ülkemizin milli kargo şirketinin e-ticaret girişimi. PTT’nin dijital dönüşümünün amiral gemisi. Farmasi, 1950’de kurulan ve dijital dönüşümü gerçekleştirebilmiş bir ilaç ve kozmetik firması. Gittigidiyor.com, Türkiye’de kurulan, daha sonra dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden biri olan eBay tarafından satın alınan bir girişim. Pegasus Havayolları, Türkiye’nin önde gelen, ezber bozan havayolu şirketlerinden. Sahibinden.com, 40 milyondan fazla ziyaretçisi olan Türkiye’nin en büyük ilan sitesi kurduğu pazar yerine güven damgası alıyor. Modanisa, Financial Times’ın Orta Doğu’nun en başarılı 25 startup’ı arasına giren bir girişim. Sigortam.net, sigortacılığı dijitalleştiren öncü bir şirket. Beko ve Arçelik, ülkemizin gururu beyaz eşya üreticileri. Kurdukları e-ticaret sistemi üzerinden bayilerine satış yaptırıyor, bayilik sistemini güçlendiriyorlar. Migros Sanal Market, internet üzerinden hızlı tüketim malları satmaya 1997 yılında başlamış bir ulusal zincirimiz. Sarar, bayrağımızı yurt dışında da dalgalandıran önemli markalarımızdan biri. Sefamerve, 70 ülkeye yılda 7,5 milyon ürün satan bir giyim perakendecisi. Kendilerini tebrik ediyor ve başarıların devamını diliyorum.”

Dünya

Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, EBRD Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ile Görüşme Gerçekleştirdi

Genç Gazeteciler | ANKARA

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ve beraberindeki heyeti kabul etti. Deprem bölgesine yönelik çalışmalardan iklim değişikliğine kadar birçok konuda görüşme gerçekleştirildi. Bakan Murat Kurum, EBRD ile 2009 yılından bu yana süregelen ortak çalışmaların son yıllarda artarak devam ettiğini, özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından EBRD’nin sergilemiş olduğu dayanışmadan dolayı kendilerine teşekkürlerini iletti. EBRD Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ise Türkiye’nin iş birliği yaptıkları en önemli ülkelerden birisi olduğunu belirterek, mümkün olan her alanda iş birliğini artırmak istediklerini kaydetti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ve beraberindeki heyeti kabul etti. Deprem bölgesine yönelik çalışmalardan iklim değişikliğine kadar birçok konuda görüşme gerçekleştirildi. Bakan Murat Kurum, EBRD ile 2009 yılından bu yana süregelen ortak çalışmaların son yıllarda artarak devam ettiğini, özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından EBRD’nin sergilemiş olduğu dayanışmadan dolayı kendilerine teşekkürlerini iletti.

BAKAN KURUM’DAN EBRD’YE DAVET

EBRD ile yürütülecek ortak çalışmalar kapsamında 8 çevresel altyapı projesinin Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Malatya, Mersin ve Osmaniye’de hayata geçirileceğini kaydeden Bakan Kurum, “Buradaki projelerin tamamlanması ve inşa sürecini arkadaşlarımız yürütüyorlar. İnşallah orada projelerimizin temel atma ve açılışını sizlerle birlikte yapmak istiyoruz.” dedi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Türkiye’ye yönelik yatırımlarının yarısının sürdürülebilir altyapı yatırımları olduğunu vurgulayan Bakan Murat Kurum, İller Bankası ile EBRD arasında başlatılacak iş birliğinin de kıymetli olduğunu belirtti.

BAKAN KURUM’DAN “2053 NET SIFIR EMİSYON” VURGUSU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefleri doğrultusunda yatırımların devam ettiğini kaydeden Bakan Kurum, “İklim değişikliği ile mücadele kapsamında İklim Kanunu’nu Meclisimizden geçirmeyi istiyoruz. Yine döngüsel ekonomi anlayışı ve prensibi çerçevesinde Türkiye Çevre Ajansımız gerek Depozito Yönetim Sistemi gerek Sıfır Atık projeleri gerekse atığın kaynağında ayrıştırıldığı, ekonomiye kazandırıldığı birçok projeyi yapacak. Bu noktada da kararlılığımız ilk günkü gibi devam etmektedir.” diye konuştu.

EBRD BAŞKAN YARDIMCISI PATRONE: “MÜMKÜN OLAN HER ALANDA İŞ BİRLİĞİNİ ARTIRMAK İSTERİZ”

Görüşmede, EBRD Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ise Türkiye’nin iş birliği yaptıkları en önemli ülkelerden birisi olduğunu söyledi. Türkiye ile ortak yatırım konularının başında yeşil dönüşüm geldiğini kaydeden Patrone, Deprem Sonrası Yeniden İnşa Projesi kapsamında da deprem bölgesindeki belediyelere sağlanacak finansman desteğinin fizibilite çalışmaları tamamlandıktan sonra artabileceğini aktardı. Patrone, “Mümkün olan her alanda iş birliğini artırmak isteriz. İLBANK ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği bizim için büyük önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde de hem İLBANK hem de Türkiye Çevre Ajansı ile birlikte ortak çalışmalar yürütmekten büyük memnuniyet duyarız.” dedi.

Genç Gazeteciler | ANKARA

HABER BURADA

Dünya

“Şehitlerimizin kanları üzerinde kurulan KKTC’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteğimiz bakidir”

Genç Gazeteciler | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’de düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türkü’nün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacaktır. Şehitlerimizin kanları üzerinde kurulan KKTC’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteğimiz bakidir” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) temasları kapsamında ilk olarak Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan ve anıt özel defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde KKTC’de olmanın bahtiyarlığını yaşadığını belirtti.

Ada’nın dört bir yanındaki vatandaşlara şahsi selamları ile 85 milyon vatandaşın selam ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizleri bağrınıza bastığınız, muhabbetle kucakladığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Vatan, bayrak, istiklal ve istikbalimiz için toprağa düş yiğitlerin aziz ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türkü’nün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan gazilerin ellerinden öptüğünü belirterek, her birine şükranlarını sundu, sağlıklı, hayırlı ve bereketli ömürler diledi.

“KUZEY KIBRIS BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın mimarları olan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı ve son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Alparslan Türkeş ile diğer devlet ve siyaset adamlarını rahmetle andı.

Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük ve merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’ın hürriyeti için “Allah Allah” nidalarıyla omuz omuza çarpışan, kanları kanlarına karışan Mehmetçikleri ve mücahitleri kemali edeple yad ettiğini anlattı.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı yürekten tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Burada öncelikle bir hususu ifade etmek isterim. Bugün, tıpkı yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiniz. Ana vatan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada bulunmamız, Türkiye’nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. Kuzey Kıbrıs bizim göz bebeğimizdir, canımızdan bir parçadır. Burası bize sadece şehitlerimizin değil aynı zamanda Hazreti Osman’ın, sahabenin, bu toprakları fetheden kahraman ecdadımızın da emanetidir. İnşallah bu emanete sıkı sıkıya sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Varlıklarıyla, Kıbrıs Türkü’ne cesaret aşılayan, ortak gururumuzu paylaşan 85 milyonun, sizlerin yanında olduğunu haykıran tüm siyasetçilere, siyasi partilerimizin genel başkanlarına da hassaten teşekkür ediyorum. Millî meselelerde ortaya koyduğumuz ortak dayanışma tablosunu inşallah güçlendirerek devam ettireceğiz. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.”

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞ GÜCÜ BİLE CİNNET FURYASINI DURDURAMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sadece kahramanca bir mücadeleyi anmak için değil, aynı zamanda tarihî gerçekleri bir kez daha haykırmak için de burada bulunduklarını dile getirdi.

Kıbrıs, Barış Harekâtı’nın ne için yapıldığını, Türkiye’nin böyle bir kararı niçin aldığını daima akılda tutmak zorunda olduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “1963-1974 yılları, Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3’lük bir kısmına hapsedildikleri, kan, gözyaşı, zulümle dolu bir dönem demektir. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA’nın insanlık dışı baskı ve saldırılarına maruz kalıyor. Adaya konuşlandırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı, katliamın önüne geçemedi. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türkü’nün varlığına kasteden, insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştır. Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü’nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihî bir adım attı. 20 Temmuz 1974 Anavatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz ile tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir.”

“TÜM DÜNYAYA KIBRIS TÜRKÜ’NÜN YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa Türkiye olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirdik. O gün tüm dünyaya Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını ve asla yalnız bırakılmayacağını gösterdik” ifadelerini kullandı.

“Rumların ateşe verdiği ekin tarlalarına, gül bahçesine girer gibi paraşütle indirme yapan Mehmetçiğimiz, mayın döşenmiş sularda Barbaros misali ilerleyen denizci leventlerimiz cesaretlerini bir kez daha tarihe kazımıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türkü’nün zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. Doktor Fazıl Küçük, o tarihi günü şöyle anlatıyor; ‘20 Temmuz sabahı doğan güneş, Kıbrıs Türkü’nün 11 yıllık karanlığını silip götürmüş, özgürlüğü getirmiştir.’ Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise; ‘20 Temmuz ömrümün en mutlu günü’ diyerek yaşadığı duygu selini ifade ediyor. Şunun bilinmesini isterim, o gün burada hangi coşku, sevinç ve gurur hâkimse, Türkiye’de aynı bayram havası hâkimdir. Bugün de bayram olarak kutladığımız 20 Temmuz’u Kıbrıs Türk halkının barış ve istikrar özlemi ve idealleri doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolü olarak görüyoruz.”

“KIBRIS’TA FEDERAL BİR ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLMADIĞINA İNANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hâkimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizi güneye geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, güneydeki camiler kundaklanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türkü’yle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dâhil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine ‘Ayın 20’sinde biz Kuzey Kıbrıs’tayız. Duydum ki sen de güneydesin. Herhâlde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.’ Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. ‘Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok’ dedik, yola devam.”

Bölgede devam eden çatışmalar karşısında tüm adanın güvenliğini tehdit etme riski olan son derece sorumsuz adımlar atıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. ‘Müzakerelere, yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim’ demenin kimseye faydası yoktur. Bakın biz müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs’ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK TARAFI, RUM TARAFIYLA HER ALANDA EŞİT OLARAK MÜZAKERE MASASINA OTURMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih boyunca bu konudaki hüsnüniyetin defalarca gösterildiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bugüne kadar çözümü samimiyetle isteyen, bunun için fedakârlıkta bulunan, riski alan, irade sergileyen taraf Kıbrıs Türkü ve Türkiye olmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın 2023 Nisan ayında Cenevre’de yapılan toplantıda ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden ‘çözüm istiyorsanız Kıbrıs Türkü’nün müktesep haklarını tescil edin’ diyoruz. Adanın garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri de göreceğimizi ümit ediyorum.”

Bu içten temenniyi Washington’daki NATO Zirvesi’nde görüştüğü Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e de bizzat söylediğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalog zemininin güçlendirilmesinin, Kıbrıs meselesinin çözümüne de şüphesiz katkı yapacağını söyledi.

“ADANIN KADİM VE ASLİ UNSURU KIBRIS TÜRKLERİNİN YOK SAYILMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası alanda etkin iç hukuk yolu olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Ada’da mülkiyet konusunda çözümün yegâne adresi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bunun dışında başka yollara tevessül edenler, Kıbrıs Türkü’nü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacağını zannedenler büyük bir yanılgı içindedir. Ne biz oldubittilere müsaade ederiz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer. Ada’nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin yok sayılması mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Şuşa’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’ne, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın iştiraki bunun en son örneği oldu. Bu süreçte sergilediği dirayet için Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Aliyev’e de buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.”

Kıbrıs Türkü’nün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarının daha da artacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin kanları üzerine kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteklerinin baki olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nda yer alan bütün hususların süratle uygulanması için gereken desteği verdiklerini, sonuna kadar da vereceklerini bildirerek, şu ifadeleri kullandı: “Belediyelerimiz ve resmî kurumlarımız geniş bir yelpazede pek çok projeyi Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanında hayata geçiriyor. Ulaştırmadan tarım ve sulamaya, turizmden güvenliğe, konuttan afetlere hazırlığa kadar her alanda Kıbrıs Türk halkının yanındayız ve destekçisiyiz. Bu vesileyle Kıbrıslı genç kardeşlerimle şu müjdeyi paylaşmak istiyorum; temmuz ayı itibarıyla artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabi olmasını kararlaştırdık. Aldığımız bu kararın Türk üniversitelerinde eğitim görmek isteyen Kıbrıs Türkü öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye olarak Kıbrıslı kardeşlerimizle ekmeğimizi de suyumuzu da geleceğimizi de paylaşmaya devam edeceğiz. 50 yıl önce bu topraklarda tesis ettiğimiz barış ve huzur ortamını inşallah muhafaza edecek bunun zedelenmesine izin vermeyeceğiz.”

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın Kıbrıs Türk halkına ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barış Harekâtı’nda şehit olan Mehmetçik ve mücahitleri tekrar rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyorum. Kuzey Kıbrıs’ın özgür, bağımsız, güvenli ve huzur dolu bir devlet olarak geleceğe yürümesi için mücadele eden, ter döken herkesi, tüm devlet ve siyaset adamlarımızı rahmetle yardım ediyorum” dedi.

Genç Gazeteciler | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de

Genç Gazeteciler | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan Havalimanı’nda resmî törenle karşıladı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da KKTC’ye ulaştı.

Genç Gazeteciler | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge