Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Şansölye Scholz ile üzerinde durduğumuz önemli konu başlıklarından biri de savunma sanayi alanındaki iş birliğimizdi. Savunma sanayi ürünlerinin tedariki bağlamında geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları artık geride bırakarak iş birliğimizi geliştirmeyi arzu ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı Olaf Scholz, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında ülkeler arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümünü kutladıklarını dile getirdi.
“ALMANYA İLE İKİ BÜYÜK DEVLET ARASINDA OLABİLECEK HER ALANDA YOĞUN İLİŞKİLERE SAHİBİZ”
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in de nisan ayında Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de Sayın Şansölye’yi ve kıymetli heyetini ülkemizde ağırlamanın memnuniyetini yaşıyoruz. NATO müttefikimiz Almanya ile iki büyük devlet arasında olabilecek her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. Son dönemde ülkelerimiz arasında gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler bu durumun açık tezahürüdür. Bu ilişkilerin lokomotifi, beşeri bağlarımız ve ortak menfaatlerimizdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da nüfusu 3,5 milyonu geçen Türk toplumunun yaşadığını, her yıl Türkiye’yi 6 milyonu aşkın Alman turistin ziyaret ettiğini söyledi.
Bu sayıların artmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizi bu zengin gündem üzerine inşa ettik. Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri tüm boyutlarıyla kapsamlı şekilde ele aldık. İkili ticaretimiz 50 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz ise 60 milyar dolara ulaşmak. Bu hedefi gerçekleştirmek için gayretlerimizi artırmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
“İSLAM DÜŞMANI VE YABANCI KARŞITI AŞIRI SAĞCI AKIMLAR AVRUPA’DA YÜKSELİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile üzerinde durdukları önemli konu başlıklarından birinin savunma sanayi alanındaki iş birliği olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Savunma sanayi ürünlerinin tedariki bağlamında geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları artık geride bırakarak iş birliğimizi geliştirmeyi arzu ediyoruz. Bu konuda değerli dostum Scholz’un gayretlerini takdirle karşıladığımı bugün bir kez daha ifade etmek istiyorum. Görüşmelerimizin gündeminde Almanya’daki Türk toplumu da tabiatıyla yer aldı. İslam düşmanı ve yabancı karşıtı aşırı sağcı akımlar Avrupa’da yükseliyor. Birçok ülkede iktidar ortağı olacak güce ulaşan akımlar bilhassa yurt dışında yaşayan kardeşlerimizi de tedirgin ediyor. Alman hükûmetinin izlediği birleştirici tutum üzerinde özellikle durduk. Almanya’nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine ve birlikte terörle mücadele kararlılığına ulaştık.”
Bu alanda somut adım atılmasına dair beklentiyi Almanya Başbakanı Scholz ile paylaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) içindeki anahtar rolünden hareketle birlikle ilişkilere dair görüş ve beklentileri Almanya Başbakanı Scholz’a aktardığını dile getirdi.
“ULUSLARARASI TOPLUM OLARAK ELİMİZDEN GELENİ YAPMAMIZ ŞART”
Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğu başta olmak üzere AB’nin atacağı adımların herkesin menfaatine olduğunu görüşmede vurguladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in, Gazze ile işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı soykırım ve Lübnan’daki saldırılar ele aldığımız bir diğer önemli başlıktı. Bölgede yaşanan insanlık dramı maalesef devam ediyor. Daha önce de defalarca ifade ettiğim üzere acilen kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerindeki gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizden geleni yapmamız şart” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin ve Lübnan’daki katliamlar devam ettikçe bölgenin ve ötesinin huzur bulmasının mümkün olmadığının altını çizdi.
Bölgede 50 bini aşkın insanın öldürüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vicdan ve basiret sahibi tüm siyasi aktörlerin artık inisiyatif almasını, İsrail’in saldırgan politikalarına ‘dur’ demesini bekliyoruz. Türkiye olarak ilk günden beri ortaya koyduğumuz vicdanlı duruşu bundan sonra da devam ettireceğiz” diye konuştu.
Almanya Başbakanı Scholz ile heyetine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir basın mensubunun Gazze’deki soykırıma ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü bir katliamın söz konusu olduğunu söyledi.
Bu katliamda çocuk, kadın, yaşlı demeden bütün insanların öldürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bu insanların öldürülmesi konusunda başta Güney Afrika olmak üzere Lahey Adalet Divanı’na onların müracaatıyla başlayan sürece biz de dâhil olmak üzere birçok dünya ülkesi Lahey Adalet Divanı’na bu müracaatı onlar da tazelemiştir, zenginleştirmiştir. Bu ülkelerden bir tanesi de biziz. Çünkü 50 bin insanın öldürülmesi, 100 bini aşkın insanın yaralı hâlde olması, herhalde ‘F-35’lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız.’ dedirtmez. Bunlara ‘Siz nereye gidiyorsunuz?’ dedirtir. O zaman bu Adalet Divanı niye kurulmuştur? Bu Adalet Divanı’na müracaat etmek niyedir? Bundan dolayıdır ve yapılan budur. Ben inanıyorum ki basın mensubu arkadaşlar dün İsrail Dışişleri Bakanı’nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı da bir takip ederseniz, onu şöyle bir öğrenirseniz, herhâlde ‘Niçin Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na İsrail Dışişleri Bakanı bu şekilde saldırdı veya saldırıyor?’, bunun hesabının sorusunu siz de sorarsınız. Ben de sizlerden bunu bekliyorum” diye konuştu.
“SURİYE’DEN ÜLKEMİZE GELEN MÜLTECİLER KONUSUNDA KAPIMIZ ONLARA HEP AÇIK OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin de göç konusuyla ilgili sorusunu şöyle cevapladı: “Şunu açık ve net söylememde fayda var. Malum, Suriye’den ilk etapta bize 4 milyon civarında mülteci geldi. Şu anda da 3,5 milyon civarında Suriyeli mülteci ülkemizde. Biz, onları şu anda ülkemizde ağırlıyoruz ve Sayın Merkel döneminde de bunları birlikte görüşerek, birlikte bunlara yönelik her türlü desteği vererek bu süreci çalıştırdık. Şu an itibarıyla de Suriye’den ülkemize gelen mülteciler konusunda kapımız onlara hep açık olmuştur, şu anda da açıktır. Hele hele böyle bir savaş döneminde, oradan Türkiye’ye gelebilecek olanlar olursa ki bunların içerisinde Lübnan da var. Lübnan’dan da ülkemize gelenler olursa biz onlara da kapımızı açık tuttuk. Hele hele şu anda Lübnan’da ciddi manada Türkmenler de var ve bu Türkmen soydaşlarımızı da bizler aynen içeriye alırız. Onlara da kapımızı açık tuttuğumuzu söyledim, söylüyorum. Kapımız onlara açık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam karşıtlığıyla ilgili bir soru üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu: “Ağırlıklı olarak Avrupa’da maalesef İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ediyor. Maalesef yine üzülerek söylüyorum, Almanya’da İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ederken bunun da başını PKK, FETÖ, bu örgütler çekiyor. Bu konuda da bugün değerli dostumla, Şansölye’yle bizim, bu terör örgütlerine karşı ortak bir tavır takınmak suretiyle, ortak bir mücadeleyi de sürdürelim kararını birlikte verdik. Bu terörle mücadeleyi Almanya’da birlikte sürdüreceğiz. Gerek Dışişleri Bakanım gerek istihbarat örgütümüz, muhataplarıyla birlikte burada dayanışma içinde olacaklar ve dayanışma hâlinde de bu mücadeleyi inşallah sürdürecekler.”
“LÜBNAN’DA DA KATLİAMLARINI ACIMASIZ BİR ŞEKİLDE İSRAİL DEVAM ETTİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı ülkelerin Gazze ve Lübnan’a saldıran İsrail’e desteğinin hâlâ devam etmesine ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti: “Her şeyden önce İsrail’in, Netanyahu’nun kafa yapısında çok açık, net bu savaşı sadece belli, fasit bir dairede tutmak değil, yayma anlayışı var. Zira İsrail’in tabii elindeki imkânlar diğer ülkelerle mukayese edilemeyecek derecede fazla. Şu anda F-35’leri de kullanma noktasına geldi. Öbür tarafta roket, füze, bütün bu imkânlar şu anda İsrail’in elinde var. Bunlarla birlikte ne yapıyor, bir yayılma periyoduna giriyor. Bu yayılma periyodunda da işte önce Gazze’de başlayan bu savaş sonunda nereye yayıldı, Lübnan’a kadar yayıldı. Lübnan’da da bu ne yazık ki katliamlarını acımasız bir şekilde İsrail devam ettiriyor. Netanyahu devam ettiriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birçok liderin şehit olması bunlar için âdeta bir zevk meselesi. Batı, zil takıp oynuyor. Başta Amerika’nın yaklaşım tarzı bu süreç içerisinde hiç de farklı değil. Bunu aynı şekilde devam ettiriyorlar. Zaten İsrail için silah, mühimmat, araç, gereç, bunları temin etmek zor bir iş değil. Bunlar da kendilerine yoğun bir şekilde geliyor ve bu imkânlarla da İsrail bu bölgede katliamını sürdürüyor. Bütün bunlar karşısında özellikle gıda, mühimmat, bütün bunlarla ilgili olarak biz Türkiye ne yaparız, bunlara bakıyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla da bölgeye bu imkânlarımızı, başta Kızılay’ımız olmak suretiyle onlara aktarıyoruz. Aktarmaya da devam edeceğiz” diye ekledi.
ALMANYA BAŞBAKANI SCHOLZ: (İSRAİL-FİLİSTİN) “ATEŞKES BU ÇATIŞMANIN YAYILMASINI ENGELLEMEK İÇİN ŞARTTIR”
Almanya Başbakanı Scholz da Orta Doğu’daki krizin herkesi meşgul ettiğini anlatarak İsrail konusunda farklı görüşlere sahip olduklarını söyledi.
“7 Ekim’deki Hamas’ın saldırısı korkunç bir suçtu” diyen Almanya Başbakanı Scholz, herkesin kendini savunma hakkının olduğunu dile getirerek, “Tırmanmanın azalması ve bir ateşkes, bu çatışmanın yayılmasını engellemek için şarttır. İki devletli bir çözüm olmalı. Hem Filistinliler için hem İsrail varlığı için biz bu konuda çaba harcıyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.