Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi’nin KGM, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi ile yapılan bir AR-GE projesi olduğunu belirterek pilot projenin Karayolları Genel Müdürlüğü, İstanbul ve Antalya Bölge Müdürlüklerinde gerçekleştirileceğini bildirdi. Bakan Uraloğlu, “İstanbul Bölge Müdürlüğündeki Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında 30 kilometrelik kesimde Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Test ve Uygulama Koridoru tesis edilecektir. Antalya Bölge Müdürlüğü’nde de yaklaşık 30 kilometrelik koridorda da değişken mesaj ve trafik işaretleri ve kamera sistemleri gibi akıllı ulaşım sistemleri tesis ederek tüm bu sistemler fiber optik kablo üzerinden Bölge Müdürlüğümüze ve genel müdürlüğümüze bağlanacak. Ayrıca GLOSA yani yeşil ışık optimum hız tavsiyesi servisini Antalya-Sandıklı hattında seçilen bazı sinyalize kavşaklarda da uygulayacağız.” dedi. Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ve Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini tek bir merkezi IoT yazılım çatısı altında toplayarak AUS standardizasyonunu sağlayacaklarını bildirerek, “Proje hizmete alındığında akıllı ulaşım sistemi mimarisi, Türksat uyduları ile desteklenerek kesintisiz hale gelecek.” diye konuştu. Proje yazılım altyapısının tamamlanmasını ve saha kurulumunu 23 Kasım 2025 tarihinde bitirmeyi planladıklarını belirten Uraloğlu, “12 aylık bakım süresinin ardında da projemizi 23 Kasım 2026 tarihinde tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakanlığa bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen; “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi”nin imza törenine katıldı. Bakan Uraloğlu burada yaptığı açıklamada, Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin ulaşımın daha güvenli, konforlu, enerji verimliliği sağlayan, ulaşım ağlarını etkin bir şekilde yöneten, bilgi ve haberleşme teknolojilerine dayanan sistemler bütünü olduğunun altını çizdi.
Bakan Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin ulaşım altyapısının optimizasyonuna, kullanıcılar için ulaşım hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesine, seyahat güvenliğinin artmasına ve çevre dostu ulaşım seçenekleri sunulmasına katkı sağladığını vurgulayarak, “Bu noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak tüm ulaşım modlarında olduğu gibi Karayolları ağımızda da; seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak, mevcut yol kapasitelerini etkin kullanmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Karayolu altyapımızı akıllı ve otonom teknolojilerle donatarak, hızlı ve emniyetli yollar tesis etme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi”nin önemine işaret ederek, “Özellikle yüksek teknoloji kullanan sistemlerin yazılımlarının yerli ve milli olması ülkemizin menfaati açısından çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
“Artık Hepimiz İçin En Önemli Şey Zaman; Hiçbir Yerde Beklemek İstemiyoruz”
Türkiye’nin Akıllı Ulaşım Sistemleriyle tanışmasının ilk defa elektronik ücret ödeme sistemleriyle başladığını hatırlatan Uraloğlu, “Türkiye karayolu ağında, otoyol ve köprülerde ilk olarak 1999 yılında OGS uygulanmaya başladı. Daha sonra ise sürücülerin yanlarında taşıyabilecekleri elektronik kartlar ile ödeme yapılması sağlanan Kartlı Geçiş Sistemi devreye alındı.1 Şubat 2013 tarihinden itibaren ise KGS tamamen kaldırılarak HGS yeni Hızlı Geçiş Sistemi uygulaması başladı. Artık hepimiz için en önemli şey zaman; hiçbir yerde beklemek istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Otoyollardaki gişe alanlarındaki kulvarların trafikle ilgili bir risk alanı olduğunu söyleyen Uraloğlu, bu sebeple serbest geçiş sistemini geliştirdiklerini ve ülke genelinde yaygınlaştıracaklarını ifade ederek, “Ama bu alandaki en önemli adımlar Karayolları Genel Müdürlüğümüzün bünyesinde Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezlerinin kurulmasıyla atıldı. Bu merkezleri kısaca; belli noktalara yerleştirilen meteorolojik algılayıcılar, değişken mesaj işaretleri ve kamera gibi cihazlar eliyle tüm verilerin toplandığı ve yol kullanıcılarının anlık olarak bilgilendirilmesinin sağlandığı merkezler olarak düşünülebiliriz.” dedi.
“Van’da Bulunan Merkezin Ses, Görüntüleme ve Otomasyon Sistemi Tesisi Çalışmalarını Da Bu Yıl Bitirmeyi Hedefliyoruz”
Uraloğlu, ilk olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün her bölge müdürlüğünde 1 adet Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi olmak üzere toplam 17 merkez ve bu merkezlerin bağlanacağı Ana Merkezin de Genel Müdürlük yerleşkesinde kurulmasını planladıklarını aktararak, “Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi’nin ses görüntüleme ve Otomasyon Sistemin 2020 yılında, Antalya’da bulunan Karayolları 13. Bölge Müdürlüğündeki merkezin sistemlerini ise 2022 yılında tamamladık. Van’da bulunan Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü yerleşkesindeki merkezin ses, görüntüleme ve otomasyon sistemi tesisi çalışmalarını da bu yıl bitirmeyi hedefliyoruz. İstanbul, İzmir, Konya, Ankara, Mersin, Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Trabzon, Erzurum, Bursa, Kastamonu, Sivas ve Kars Bölge Müdürlüklerindeki merkezlerin proje hazırlama çalışmaları sürüyor. Elazığ’daki 8. Bölge Müdürlüğü’nün de AUS Merkezi proje çalışmaları da devam ediyor.” diye konuştu.
Uraloğlu, Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezinde görüntü entegrasyon çalışmaları kapsamında; İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü’ne ait kamera görüntüleri ile kurum ağına bağlı Karla Mücadele, Karayolları Denetim İstasyonları ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü görüntüleri Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezindeki ekranlar üzerinden izlenebildiğini kaydetti.
Akıllı Ulaşım Sistemleri bileşenleri olan meteorolojik bilgi istasyonları, kameralar ve olay algılama uygulamalarımız sayesinde hava olayları, çevre şartları ve olası kazalar gibi değişkenlerin etkilerini anında tespit ettiklerini belirten Uraloğlu, “Sinyalizasyon sistemleri, değişken mesaj işaretleri, radyo yayınları ve mobil bilgi uygulamaları ile tüm sürücülerimizi yol durumlarına dair anlık bilgilendirebiliyoruz. Bu kapsamda ülke genelindeki otoyol, devlet ve il yolları üzerinde; 2 bin 990 adet sinyalizasyon, 5 bin 152 adet kamera, 149 adet Meteoroloji İstasyonu, 710 adet Değişken Mesaj İşareti, bin 120 adet Değişken Trafik İşareti, 209 adet hız tespit ve uyarı radarı ve bin 723 adet ışıklı uyarı ve güvenlik cihazı bulunmaktadır. Bu cihazların aktif ve verimli kullanılması için internet alt yapısı da çok önemlidir.” dedi.
“Karayollarında Bulunan Fiber Optik Kablo Haberleşme Altyapısı Uzunluğu 7 Bin 629 Kilometreye Ulaştı”
Uraloğlu, bugün itibarıyla devlet ve il yollarında haberleşme altyapısı tesisi tamamlanan toplam 3 bin kilometre yol ve otoyol ağında mevcut 4 bin 629 kilometrelik haberleşme altyapısı olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki karayollarında bulunan fiber optik kablo haberleşme altyapısı uzunluğu 7 bin 629 kilometreye ulaşmıştır. Bu kapsamda yollarımıza toplam 15 bin kilometre karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi planlanmakta ve çalışmalarda aşama aşama devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“AUS Vasıtasıyla Yollardaki Güvenliği Maksimum Düzeye Çıkarken Gereksiz Zaman ve Maddi Kayıpları Da Önleyeceğiz”
Sinyalizasyon, kamera, değişken mesaj ve trafik işaretleri gibi akıllı ulaşım sistemi cihazları insani olarak geldiği anlama da değinen Uraloğlu, “Bakın; yolda aniden meydana gelen bir kaza, herhangi bir nedenle durmak zorunda olan bir araç, gizli buzlanma, yola düşen bir nesne gibi planlanmamış durumlarda sürücüler bazen bu ani gelişmeleri fark edemeyebiliyor. Maalesef hiç istemediğimiz sonuçlarla yüzleşebiliyoruz. İşte bahsettiğim bu cihazlar sayesinde yol kullanıcılarına anlık bilgilendirme sağladığımızda bu tür istenmeyen sonuçları minimize edeceğiz. Akıllı ulaşım sistemleri vasıtasıyla yollardaki güvenliği maksimum düzeye çıkarken gereksiz zaman ve maddi kayıpları da önleyeceğiz.” dedi.
Büyük Şehirlerdeki Trafik Sıkışıklığının Sosyal Yaşama Olumsuz Etkisi En Aza İnecek
Büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığının sosyal yaşama olumsuz etkisi en aza ineceğini, insanların stresten uzak, huzurlu bir şekilde yolculuk etmelerini sağlayacaklarını söyleyerek, “Ehliyetini yeni almış acemi sürücülerimizi düşünün…Hepimiz yola ilk çıktığımızda bu acemilik sürecini yaşıyor ve az önce bahsettiğim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Ya da araç kullanan hanımefendilerin bir anda ortaya çıkan bu tür durumlarda ya da sıkışık bir gişe geçişinde yaşadığı tedirginliği düşünün. İşte Akıllı Ulaşım Sistemleri yaygınlaştıkça yollarda stresten ve tedirginlikten uzak çok daha güvenli ve konforlu bir seyahat imkanına kavuşacağız ve artık bunu yerli yazılımlarımızla sağlayacağız.” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi” KGM, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi ile yapılan 3’lü protokol eliyle geliştirilen bir AR-GE projesi olduğunu vurgulayarak, “Proje; saha ve merkez donanımları ile merkezi yazılım platformu olmak üzere 3 ana başlıktan oluşmaktadır. Pilot proje; Karayolları Genel Müdürlüğü, 1. İstanbul Bölge Müdürlüğü ve 13. Antalya Bölge Müdürlüğünde gerçekleştirilecektir. Proje kapsamında oluşturulacak Merkezi Yazılım tamamlandıktan sonra tüm Bölge Müdürlüklerinde kullanılacaktır.” dedi.
Hasdal-İstanbul Havalimanı Arasına Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Test ve Uygulama Koridoru Tesis Edilecek
Proje çalışmaları kapsamında pilot bölgelerden biri olan Karayolları İstanbul Bölge Müdürlüğündeki Hasdal-İstanbul Havalimanı arasındaki 30 kilometrelik kesimde Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) Test ve Uygulama Koridoru tesis edileceğini bildirerek, “AUS Sistemlerinden elde edilen veriler araç içi ünitelere iletilecek, araç-araç, araç-altyapı haberleşmesi sağlanarak trafiğin etkin ve verimli kullanılması, kazaların azaltılması sağlanacak. Yol durumu hakkında elde edilen güncel bilgiler ile Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezleri üzerinden sürücülerin anlık olarak uyarılması ve bilgilendirilmesi sağlanacak. Ayrıca gelişen teknolojilerle birlikte 5G gibi yeni haberleşme altyapılarının da testlerinin bu koridorda yapılmasını öngörüyoruz.” diye konuştu.
“Yeşil Işık Optimum Hız Tavsiyesi Servisini Antalya-Sandıklı Hattında Seçilen Bazı Sinyalize Kavşaklarda Uygulayacağız”
Uraloğlu, araç algılayıcı sistemleri, katılım kontrol sistemleri, hız tespiti için plaka tanıma sistemleri, kamera sistemleri, değişken mesaj işaretleri, fiber optik kablo haberleşme altyapısı bileşenleri, meteoroloji istasyonları gibi sistemleri temin ve tesis edeceklerinin de altını çizerek, “İkinci pilot bölge olan Karayolları Antalya Bölge Müdürlüğü’nde de yaklaşık 30 kilometrelik koridorda da değişken mesaj ve trafik işaretleri ve kamera sistemleri gibi akıllı ulaşım sistemleri tesis ederek tüm bu sistemler fiber optik kablo üzerinden Bölge Müdürlüğümüze ve genel müdürlüğümüze bağlanacaktır. Ayrıca GLOSA yani yeşil ışık optimum hız tavsiyesi servisini Antalya-Sandıklı hattında seçilen bazı sinyalize kavşaklarda da uygulayacağız.” dedi.
Uraloğlu, buradaki Ana AUS Merkezinde ise sahadaki tüm sistemlerin ortak bir çatı yazılımla kontrol ve yönetimi sağlanacağını belirterek, “Bu çatı yazılım kapsamında mobil uygulama da hazırlanarak hizmete sunulacaktır. Merkezi Yazılım Platformunun hizmet vereceği bilgi işlem tabanlı donanımlar Genel Müdürlüğümüzde yer alan sistem odasında konuşlandırılacaktır.” dedi.
“Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini Tek Bir Merkezi IoT Yazılım Çatısı Altında Toplayarak AUS Standardizasyonunu Sağlayacağız”
Uraloğlu, bir ulusal AUS mimarisi ve yazılımı geliştirdiklerini belirterek, “Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ve Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini tek bir merkezi IoT yazılım çatısı altında toplayarak AUS standardizasyonunu sağlayacağız. Proje hizmete alındığında akıllı ulaşım sistemi mimarisi, Türksat uyduları ile desteklenerek kesintisiz hale gelecek. Bu sayede sistemler arası bütünlük ve birlikte çalışabilirliği tesis ederek operasyonel kabiliyetin arttırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca proje kapsamında K-AUS ve AUS Sistemlerin kurulacağı Antalya ile İstanbul’da Fiber ve Enerji altyapı kurulumlarını da gerçekleştireceğiz.” dedi.
Proje yazılım altyapısının tamamlanmasını ve saha kurulumunu 23 Kasım 2025 tarihinde bitirmeyi planladıklarını belirten Uraloğlu, “12 aylık bakım süresinin ardında da projemizi 23 Kasım 2026 tarihinde tamamlamayı hedefliyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yollarımızı Ulaşımda Aklın Yolu dediğimiz akıllı ulaşım sistemleri ile donatmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu proje vesilesiyle Bakanlığımızın üç önemli kuruluşu arasında ulaşım sistemlerimizin gelişmesi adına oluşan diyalog ve işbirliğinin de örnek teşkil etmesini ve devamını diliyorum. Çalışmalarınızda her zaman yanınızda ve destekçiniz olduğumuzu yinelemek istiyorum. 2 yıllık sürede ulaşım noktasında birçok projeye imza attık, bize bu anlamda hedefleri gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerle Karayolları Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi kurumlarımız arasında imzalanan iş birliği protokolünün şimdiden başta tüm paydaşları olmak üzere Karayolları sektörümüze ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.
“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.
“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.
Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.
“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”
Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.
Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.
“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.
Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.
Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.