Connect with us

Dünya

“Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir cazibe merkezi hâline gelme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Küresel ekonomik sistemin yeniden yapılandığı bir dönemde, Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir cazibe merkezi hâline gelme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, dün 88 yaşında vefat eden şair, yazar ve mütefekkir Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet dileyerek “Yakınlarının, sevenlerinin, bir medeniyet tasavvuru olarak gördüğü diriliş davası yolunda kendisini takip edenlerin, okuyucularının, tüm milletimizin, tüm İslam âleminin ve tüm insanlığın başı sağ olsun” dedi.

“Mehmet Akif’ten Necip Fazıl’a uzanan millî sanat ve düşünce nehrimizin günümüze akan temsilcilerinden olan bu müstesna değerimizin vefatı hepimiz için çok önemli bir kayıptır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karakoç’un, İslam medeniyetini, aynı zamanda bir fikir medeniyeti olarak telakki ettiğini söyledi.

Karakoç’un, insanı, düşüncede hayat arayan, düşüncesi dirilmeden, inancı dirilmeyecek, inancı dirilmeden sanatı ve edebiyatı dirilmeyecek bir varlık olarak gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şiirleri, yazıları ve sohbetleriyle dal, budak salan sanatını da işte bu diriliş ağacının gövdesi etrafında şekillendirmişti. Onun, ‘Ben Müslüman’ım, insanlığın türküsünü söylüyorum.’ sözü ile tek başına hepimizi üzerinde uzun uzun düşündürmeye yeterli mesajlarla yüklüdür. Bizden önceki neslin ve bizim neslimizin olduğu gibi bugünkü gençlerin ve sonraki kuşakların da kendisinden öğrenilecek çok şeyi, alacak çok feyzi, ilhamı olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Sezai Karakoç’u, hepimizin gençliğinin şiiri Mona Roza’sız anmak olmaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mona Roza şiirinin dizelerini okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerden, rahmetle andığı Karakoç için Fatiha Suresi’ni okumalarını istedi.

“GRUBUMUZUN, AHENKLİ VE VERİMLİ ŞEKİLDE ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİNE İNANIYORUM”

AK Parti TBMM Grup Başkanlığına seçilen Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz’a yeni görevinde başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Prof. Dr. Naci Bostancı Hocamız, 2023 seçimleri hazırlıklarında önemli sorumluluklar üstleneceği için görevinden affını istedi. Naci Hocamıza, Grup Başkanı sıfatıyla bugüne kadar yaptığı hizmetler için şahsım, grubum adına ayrıca teşekkür ediyorum. Kendisiyle yeni vazife alanlarında yakın çalışmayı İnşallah sürdüreceğiz” dedi.

AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz’ın, geçmişte kamuda ve özel sektörde başarılı hizmetleri olan, 2011’den bu yana milletvekili, bakan, Meclis Başkanı, komisyon başkanı olarak görev üstlenen tecrübeli biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütçe görüşmeleri ve sonrasında çok önemli yasa çalışmalarının gündeminde olduğu grubumuzun, İsmet Yılmaz kardeşimizin riyasetinde ahenkli ve verimli şekilde çalışmayı sürdüreceğine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.

Millî iradenin tecelligâhı olan Meclis’in lokomotifinin, Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin milletvekilleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sizler ne kadar iyi çalışır ne kadar hayırlı hizmetlere imza atarsanız demokrasimizin üç sacayağından biri olan yasamanın gücü ve itibarı o derece artar. Her ne kadar bu çatı altında istisnai de olsa milletvekilliği sıfatının gerektirdiği vakara, duruşa, ahlaka ve haysiyete sahip bulunmayanlar çıkabilse de Meclisimiz, milletimizin gözbebeğidir. Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, şehit yakınlarına hakaret edenlerin, bizim de milletimizin de gözünde milletvekilliği sakıt olmuştur. Bu küfürbaz, terbiyesiz, yüzsüz, erdemsiz kişiliklere hak ettiği dersin, gittikleri her platformda ve sandıkta mutlaka verileceğine inanıyorum. Hele hele Genel Başkanı bir bayan olanın, küfrü asla yenilir yutulur değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir bayanın ağzından ‘yavşak, yavşaklar’ diye bir ifade çıkar mı? Ne yazık ki bu çatı, bu çatının altı bunu da gördü. Ben diyorum ki milletim, işte bu tür bir bayana gereken dersi, cevabı inşallah 2023’ün haziranında verecektir. Zira bu çatının altı, bu tür kadınlara asla müsaade etmez. Karşınıza geçip bölücü örgüt propagandası yapana, mahcup bir edayla mukabele ediyorsunuz. Buna karşılık şehit yakınının hiçbir hakaret içermeyen isyanına, bacısına söverek, hani bacıydı kendisi de öbür tarafta bu kardeşimizin bacısına söverek ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Milletimizin değer dünyasında bu iki tavrın yeri de adı da bellidir. Şehitlerinin emanetlerine ve gazilerine saygı göstermeyenden, ülkesinin millî güvenlik çıkarlarına öncelik vermeyenden bu millete hayır gelmez. Meclisimiz, bölücü terör örgütünün payandasından kurtulmayı başaramamış bir kesimin özellikle yükünü zaten uzunca bir süredir çekmektedir. Ülkenin ikinci büyük partisinin de kısır siyasi hesaplarla ve geçmişte verdiği oyları inkâr pahasına bölücü örgütün çizgisine dümen kırması hepimizi üzmüş ve öfkelendirmiştir. Biz bunların yüzleri kızarmadan aynı yalanları sürekli tekrarlamalarına alıştık. Kendileri ile hukuk önünde hesaplaşıyor, attıkları iftiraların bedelini ödetiyorduk ama bu defa doğrudan ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, insanlarımızın geleceği hedef alınmıştır.”

“MİLLETİMİZ OLUP BİTEN HER ŞEYİN FARKINDADIR”

CHP’nin Suriye ve Irak tezkeresinin oylamasındaki ve sonrasındaki tutumunun, doğrudan Türkiye’yi hedef aldığını; daha vahiminin, bu tutum değişikliğinin CHP’nin kendi iradesiyle değil, ülke sınırları dışından verilen talimatlarla gerçekleşmesi olduğunu söylen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu oylamadan sonra CHP’nin sırtını kimler sıvazlıyor, CHP’ye kimler teşekkür ediyorsa ipini de onlar tutuyor demektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Suriye’de oluşturduğu güvenli bölgeler vasıtasıyla terör tehdidini kendi topraklarından ve vatandaşlarından uzak tutmasına tahammül edemeyenlerin karın ağrılarını herkesin bildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Akdeniz’de, Kuzey Afrika’da, Ege’de Türkiye’nin çıkarlarına uygun politikalara yönelmelerinin kimleri çileden çıkardığını da bildiklerini belirterek, şunları kaydetti: “CHP, işte bu yeminli Türkiye düşmanlarının ülke içindeki taşeronluğuna talip olmuştur. Son tezkere oylamasıyla ve yatırımcılar başta olmak üzere pek çok kesime yönelik tehdit diliyle CHP, artık fiilen de pozisyon değiştirmeye başlamıştır. Önceleri ülkemizi yabancılara şikâyetle, yalan yanlış ifadelerle milletimizin gündemini fuzuli yere işgalle başlayan süreç, bir süredir millî çıkarlarımıza somut darbeler vurma safhasına geçmiştir. Ülkenin ve milletin yaşadığı felaketlerden kendilerini iktidar çıkarma hevesiyle çıktıkları yolun, bunları ülkeyi felakete sürükleyerek iktidarı değiştirme stratejisine kadar getirdiği anlaşılıyor. Bir yanlarına güya milliyetçi, güya memleket seven bir partiyi, diğer yanlarına bölücü örgütün güdümündeki partiyi alan, arkalarına da kırık dökük kim varsa takan CHP’yi yönlendirenler, kendileri için görünüşte karlı ama ülkemiz için bir o kadar zararlı bir oyun oynuyorlar. Eğer başarırlarsa Türkiye, sadece son 19 yıldaki kazandıklarını kaybetmekle kalmayacak, sonu belirsiz bir kaosa sürüklenecektir.”

Bunu, kendilerinin değil; tarihin, tek parti CHP’sinin faşizan uygulamalarının, Başbakan Adnan Menderes’i asan, “Bir sağdan bir soldan” diyerek bu ülkenin gençlerini darağaçlarına gönderen, terörü ve rejim istismarını vesayetinin gıdası hâline getiren darbeler zincirinin söylediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu aynı zamanda, 1970’li ve 1990’lı yılların ülkeye ağır maliyetleri olan siyasi ve ekonomik krizlerin, 19 yıl boyunca attıkları her adımı engellemek için önlerine kurulan tuzakların, oynanan oyunların söylediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu, bir yandan PKK’nın en üst düzey isimleri, diğer yandan FETÖ’nün borazanları, beriki yandan uluslararası kumpasları özellikle yöneten yapıların sözcüleri söylüyor. Hatta ve hatta bunu, bizzat kendileri, kendi milletvekilleri söylüyor. ‘AK Parti’yi iktidardan indirmeliyiz.’ fikrini açıkça ifade etmekten çekinmeyenlerin derdi, Türkiye’nin güvenliği ve esenliği olabilir mi? ‘Tayyip Erdoğan’dan kurtulmalıyız.’ beyanını pek çok mecrada dolaşıma sokanların derdi, milletimizin huzuru ve refahı olabilir mi?” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti destekleyerek “Türkiye’de yönetimi değiştirmeliyiz” diyenlerin derdinin, ülkenin demokrasisini, insanların hak ve özgürlüklerini geliştirmek olup olamayacağını sorarak, “Eğer buna inanan varsa ya ülkesinden ve dünyadan bihaberdir ya hırsı ve kini gözünü kör etmiştir ya da aynı projenin bir parçasıdır. CHP’nin öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılan bu proje, eski Türkiye’yi hortlatma, demokrasimizi yıkma, ekonomimizi çökertme, insanımızı esir alma projesidir. Hiç merak etmeyin başaramayacaklar. Çünkü Türkiye, eski Türkiye değil. Gençleriyle, kadınlarıyla, her kesimden insanıyla milletimiz olup biten her şeyin farkındadır. Bu sıklet bu yükü kaldırır. Kaldırmakla kalmaz, yere çalıp paramparça eder” değerlendirmesinde bulundu.

“MİLLETİMİZİN DESTEĞİ İLE BU SENARYOYU DA YIRTIP ATACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunca yıldır vesayetçiler, darbeciler, terör örgütleri, finans ve medya baronları üzerinden önlerine kurulan tuzakları birer birer bozdukları gibi Allah’ın yardımı ve milletin desteğiyle bu senaryoyu da yırtıp atacaklarını anlattı.

Milletin, 2023 Haziran’ındaki seçimlerde sandığa gittiğinde, bir AK Parti’nin bunca yıllık eser ve hizmetlerine bakacağını, bir de “kifayetsiz muhterislere” ve iplerini elinde tutan karanlık güçlere bakacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir mukayese, böyle bir muhasebe, böyle bir tablo karşısında elini vicdanına koyarak tercihini yapan herkesin yöneleceği yer, AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine verilen görevi bir türlü başaramadığını, yalanlarına ve iftiralarına milleti bir türlü inandıramadığını görünce, milletin umutlarının ve değerlerinin istismarına yöneldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vizyon çizmeye, insanların dertleriyle dertlenmeye alışık olmayınca da ya kavramı yanlış kullanıyor ya geçmişte aynı hususta ne dediğini, ne yaptığını unutuyor ya da desteksiz atıp kendini boşa düşürüyor. Devlet nasıl yönetilir, güvenlik birimleri nasıl çalışır, uluslararası işleyiş neyi gerektirir, Anayasa ve yasalarımız neyi emreder, eldeki imkânlar nedir bilmediği için aklına geleni söylüyor. Hadi Haşhaşiler’in sahte cenneti misali, herkesi kamuda işe almayı, herkese balya balya para dağıtmayı, herkesi arş-ı alaya çıkarmayı taahhüt etmesini anladık, dilin kemiği, yerine getirilmeyecek vaadin sınırı yok nasılsa salla sallayabildiğin kadar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı hususlarda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, “Daha dün Irak ve Suriye tezkerelerine ‘evet’ diyenleri ihanetle suçlarken, bugün PKK’yı bitirmekten söz ediyor. Bir yandan ülkenin tüm sorunları, sıkıntılarını çözmekten bahsediyor, diğer yandan yatırımları engellemeye, insanları iş yapamaz, kamu görevlilerini hizmet veremez hale getirmeye çalışıyor. Son günlerde bir de ‘Helalleşelim.’ demeye başladı. Bizim inancımızda helalleşme vardır ve çok önemlidir.” ifadelerini kullandı

“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun helalleşme yolculuğuna çıkacağını anlattığı video ile önceki açıklamalarında “helalleşme” üzerine farklı ifadelerinin yer aldığı videoyu izlettiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün helalleşme kavramına böyle bakan bir zatın bugün birden aydınlanma yaşayıp 180 derecelik bir dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar ilginç değil mi?” diye sordu.

“Ey Bay Kemal, sen önce benim başörtülü kızlarımdan, bacılarımdan git helallik dile” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Utanmadan, sıkılmadan hâlâ kalkıyorsun diyorsun ki onların hukukunu biz koruduk. Neyi korudun? Hayatın yalan. Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulan senaryodaki rolünü oynamadan öte bir işlevi olmadığını bilmesek diyeceğiz ki ‘olabilir, insan değişebilir.’ Geçmişteki yanlışlarını görüp helalleşmek suretiyle önünde yeni bir sayfa açmaya herkesin hakkı vardır. Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim ama sen bunların hiçbirinin kadrini, kıymetini bilmedin, anlamadın. Sen de anlayacak yüz de yok. Buradaki sorun şu ki maalesef ortada bir değişim de yok, değişen kimse de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti. Dün tüm güçleri ve samimiyetleri ile vesayetin bekçiliğine, darbecilerin şakşakçılığına, tarihimize ve değerlerimize düşmanlığa soyunmuşlardı. Bugün biraz zoraki de olsa daha başka şeyler söylüyor, daha başka bir görünüme bürünmeye çalışıyor, tabii yerseniz. Her tarafı lime lime dökülen bu bukalemun siyasetini milletimizin takdirine havale ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ‘ne düşünüyorsak onu söyleme, ne söylüyorsak onu yapma’ düsturuyla milletimizin gönlündeki yerimizi sürekli daha da güçlendirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“GELİŞMİŞ ÜLKELER 2. DÜNYA SAVAŞI SONRASININ EN BÜYÜK EKONOMİK BUHRANININ EŞİĞİNDEDİR”

Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak tarihinin en kritik kavşaklarından birine ulaştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yanda büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yol, diğer tarafta eski Türkiye’ye dönen yol var. Tabii bu gerçeği sadece biz görmüyoruz, herkes bunun farkında. Böyle olduğu için de biz tüm gücümüzle ülkemizi 2053 vizyonu yolunda tutmaya çalışırken birileri de aynı şiddet ve hırsla öteki yolu zorluyor” ifadelerini kullandı.

Son sekiz yıldır kesintisiz bir şekilde yaşanılan siyasi, sosyal, ekonomik, askerî sorunların tesadüf olarak görülemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların hepsinin aynı amaca yönelik girişimler olduğunu söyledi.

Gezi olaylarından itibaren yaşanılan sosyal ve siyasi saldırıların ekonomik sonuçlarının bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizle birlikte bilhassa 15 Temmuz’un ardından bu kirli kanalları kapatınca bu defa ekonomimiz doğrudan saldırı altına alındı. Öyle ki 2018 Ağustos’undan itibaren Türk ekonomisini tamamen çökertmeyi hedefleyen, rasyonel hiçbir izahı ve gerekçesi olmayan nice hadiseler yaşadık. Türkiye’ye siyasi, sosyal ve askerî alanda diz çöktürmeyi başaramayanların tek umudunun ekonomi kaldığını gördük. Neyse ki küresel salgın krizinin tetiklediği gelişmeler bize bu tuzakları kuranları, daha beter durumlara düşürmüştür. Siz bakmayın herkesi kuyruğu dik tutmaya çalıştığına.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelişmiş ülkeler 2. Dünya Savaşı sonrasının en büyük ekonomik buhranının eşiğindedir. Bunu sosyal ve siyasi krizlerin izleyeceği aşikârdır” değerlendirmesini yaptı.

AK Parti’nin son 19 yılda kazandırdığı güçlü altyapı sayesinde Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdamda iyi bir yerde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Reel ekonominin içinde olan ve dünya ile teması bulunan herkes bu gerçeği görüyor, biliyor” diye konuştu.

“2022 ve 2023’ü herhangi bir kırılmaya meydan vermeden, hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyerek geride bırakabilirsek önümüzde hakikaten çok parlak bir gelecek bizi bekliyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut sorunlara imkânlar çerçevesinde acil çözüm getirilebilecek konularda gereken adımların atıldığına dikkati çekti.

“BU SÜRECİ ZAFERLE SONUÇLANDIRMAMIZIN ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOKTUR”

Salgın döneminde tüm ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında yer aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de üretim ve istihdamın en az zararla süreci geçirmesini sağlayacak tedbirleri aldıklarını anlattı.

Küresel düzeydeki fahiş artışlar sebebiyle birim maliyetleri döviz bazında 3-4 kat artan doğal gaz, akaryakıt, elektrik gibi ürünlerin fiyatlarını kontrol altında tuttuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğal gazı maliyetinin dörtte birine, elektriği maliyetinin yarısına hanelere ulaştırıyoruz. Bay Kemal bunu niye konuşmuyorsunuz? Bunları niye söylemiyorsunuz?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dövizle aldığımız petrolden üretilen akaryakıtı Avrupa’nın en ucuz fiyatlarıyla vatandaşlarımıza biz sunuyoruz. Bu niye söylemiyorsunuz? Kamu işçilerine ve memurlarına verdiğimiz yüksek oranlı zamlarla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz. İnşallah asgari ücreti de benzer bir anlayışla tespit ederek dar gelirlerinin üzerindeki yükü olabildiğince hafifleteceğiz. Küresel ekonomik sistemin yeniden yapılandığı bir dönemde, Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir cazibe merkezi hâline gelme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Sadece bölgemizin değil tüm dünyanın tasarım, üretim, lojistik yetişmiş insan gücü merkezi olmamızı sağlayacak bir sürece girdik. Biraz daha metanetle, biraz daha fazla gayretle, biraz daha fedakârlıkla bu süreci zaferle sonuçlandırmamızın önünde hiçbir engel yoktur.”

“FAİZE KESİNLİKLE MİLLETİMİZİ EZDİRMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon nedir, yüksek faiz nedir bilmeyen ülkelerin, çift haneli fiyat artışları ve bozulan dengeler karşısında şaşkına döndüğü bir dönemde, Türkiye’nin de bu yaşananların tamamen dışında kalmasının mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran önemli bir farkın olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar giderek daha çok sıkıntıya girerken biz ise önümüzdeki yıldan itibaren ferahlamaya başlayacağız. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın. Biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Biz faize kesinlikle milletimizi ezdirmeyiz. Bunu kabulleneceğiz, bunun başka çıkışı olamaz. Salgın döneminde tüm ülkeler kepenkleri indirirken bizim yatırımlarımıza kesintisiz devam etmemiz, açılıştan açılışa, temel atmadan temel atmaya koşmamız bunun en somut örneğidir, ispatıdır. Hâlâ kalkıp da bu yolda, bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusur bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda dünyaya bakalım. ABD’ye, Batı’ya, İsrail’e bakın. Bütün bunlarda faiz, aşağılara çekilmişken tamam da bizim arkadaşlarımıza ne oluyor ki onlar faizi savunur hâle geliyorlar? Enflasyonun buralarda ne hâle geldiğini görüyorsunuz. Peki, bizim arkadaşlarımıza ne oluyor? Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadele mi de sürdüreceğim” dedi.

“Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre sana, bana ne oluyor?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerler silsilesi içinde olaya buradan bakılması gerektiğini ve ona göre adım atacaklarını söyledi.

İş adamlarına “Hani sen düşük faizle kredi istiyordun? Hadi gel işte al, niye almıyorsunuz” dediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben, bu iş adamlarını da anlamıyorum. Ondan sonra bir araya geliyorlar, TÜSİAD’ı, vesairesi, yüksek faizden bahsediyorlar. Siz nasıl insansınız? Eğer sen iş adamıysan, yatırımdan yanaysan buyurun işte size kredi, düşük faizle. Hadi alın krediyi de yatırım yapın. Ben sizden yatırım, istihdam, üretim, ihracat istiyorum. Hadi gelin bunları yapın. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl iş adamı? Türkiye’nin en büyük iş adamlarıymış. Ondan sonra da bize sallıyorlar. İstediğiniz kadar sallayın, tutmaz. Çünkü biz bir şeye inandık; bu ülkeyi kalkındırmak için hangi kuruluş olursa olsun, TÜSİAD’ı, şusu, busu vesaire dürüst olacaksınız, dürüst. Sıkıştığınız zaman hemen kapıyı çalacaksınız, işi yoluna koyduktan sonra da kalkıp iktidara sallayacaksınız, yok öyle 25 kuruşa simit” değerlendirmesinde bulundu.

Bu yıl ziyaret ettikleri şehirlerde yapılan fabrika, altyapı, üstyapı açılışlarının pek çok ülkenin onlarca yılda ulaşamadığı bir tablonun ifadesi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Ceyhan’da 1,7 milyar dolarlık yatırım değerine sahip polipropilen üretim tesisinin temelini attıklarını, burada 5 bin kişinin çalışacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cari açığın ciddi bir kısmını buradan karşılayacaklarını bildirerek, “Diyorlar ki ‘Hani yatırım?’ İşte yatırım. Cezayir-Türk iş adamı ortaklığıyla yapılan yatırım ama bunlar bizi takip etmiyorlar, bunların işi şeytanla” dedi.

“HIZLA YENİ YATIRIMLAR HAYATA GEÇİRİLİYOR”

Batman ziyaretinde açılışını yaptıkları, tüm destek projeleriyle birlikte 20 milyar liralık yatırım bedeli olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin sadece elektrik üretimiyle ülkeye yılda 3 milyar lira katkı sağlayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarihî eserleri suyun altından çıkardıklarını söyledi. Küçüksaray’ın altı metre yükseltilerek bambaşka bir havaya büründüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ilısu’ya turistlerin de akın edeceğini söyledi. Bu konuda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ilısu Barajı’nın ve tarihî eserlerin gezip görülmesini tavsiye etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin çatıda yapılan en büyük Güneş Enerjisi Projesi, Çöp Gaz Elektrik Üretim Tesisi ve Avrupa’nın en büyük yenilenebilir elektrik üretim santralini ülkeye kazandırdıklarını hatırlatarak, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara’ya kadar uzanan otoyol projesinin Marmara’yı çepeçevre kuşatan bir ulaşım ağının en önemli halkası olduğunu belirtti.

Yüklenici firmanın açılışı iki ay öne almayı teklif ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de dedik ki ‘Gökten ne yağar ki yer kabul etmez’ İnşallah iki ay kadar öne alacaklar. Böylece açılışını daha erken yapmış olacağız” dedi.

Organize sanayi bölgelerinde, sanayi sitelerinde, endüstri bölgelerinde hummalı bir çalışmanın yürüdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan mevcut kapasiteler zorlanırken, diğer yandan hızla yeni yatırımlar hayata geçiriliyor. Kara yollarında kamyonların, tırların yoğun bir şekilde gidip geldiğini gördükçe, ‘İşte Türkiye bu’ diyorum. Yük trenleri demir yollarında, dev gemiler limanlarda, kargo uçakları havalimanlarında ülkemize ham madde getiriyor, mal götürüyor” ifadelerini kullandı.

“SONDAJ FİLOMUZA DÖRDÜNCÜ GEMİMİZİ EKLEDİK”

Türkiye’ye bugüne kadar kazandırdıkları eserlerin bir kısmını görüntülü olarak hatırlanmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızlandırılmış bir video izletti. Video bittiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’yi işte bu şekilde adım adım inşa ettik, inşa ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’de keşfedilen gazı çıkarma ve karaya taşıma çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü söyledi. Hâlihazırda üç derin deniz sondaj gemisi ve iki sismik araştırma gemisiyle Akdeniz ve Karadeniz’deki arama sondaj çalışmalarını devam ettirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sondaj filosuna dördüncü geminin de eklendiğini açıkladı. Bu geminin, diğerlerinden farklı olarak yedinci nesil olarak adlandırılan en modern, en son teknoloji ile donatıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada bu geminin sınıfında toplam beş gemi bulunuyor. Birine de biz sahibiz. Boyu 238 metre, eni 42 metre olan yeni gemimizle denizin 3 bin 665 metre derinliğine kadar sondaj yapabileceğiz. Hamdolsun artık sahip olduğumuz büyük sondaj filosuyla ülkemiz sınırları dışında da faaliyet gösterecek bir kapasiteye ulaştık. Ülkemize kazandırdığımız son teknolojiye sahip yeni gemimizin ülkemize, milletimize, enerji sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer alanlarda da umudu güçlendiren, çalışma şevkini artıran gelişmelere şahit olduklarını, bu gelişmelerin sonucu olarak birçok alanda yaşanan yetişmiş eleman sıkıntısını çözmek amacıyla Millî Eğitim Bakanlığının, sanayi bölgeleri ile iş birliği içinde yeni mesleki eğitim projelerine hız verdiğini söyledi.

Büyüyen ekonominin zamanla herkese ulaşacak kazançları ile insanların günlük hayatlarını etkileyen sıkıntılarından önümüzdeki dönemde birer birer kurtulmaya başlayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yatırımın arttığı, üretimin arttığı, ihracatın arttığı, istihdamın arttığı, büyümenin rekor seviyelerde gerçekleştiği, cari açığın düştüğü bir ülkede ekonominin orta ve uzun vadede kötüye gitmesi mümkün mü? Siz, aksini söyleyen cahillere veya bize olan husumetleri gözlerini kör etmiş gafillere değil, reel ekonominin nabzının attığı yerlere bakın. Milletimiz muhalif, muvafık tüm kesimleri ile Türkiye’nin her sorunu gibi ekonomideki konjonktürel sıkıntıları da sadece AK Parti’nin çözebileceğine inanıyor ve bunu görüyor. Bize düşen sabırla, kararlılıkla, dirayetle hedeflerimize doğru yolumuza devam etmektir. Hiç kimse bozguncuların, kötümserlerin, karakter fukaralarının, çoğu da yanlış olan fitnelerine kulak asmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerden bugüne kadar yaptıklarımızı, 2023 hedeflerimizi, 2053 vizyonumuzu milletimizle paylaşmaya devam etmenizi istiyorum. AK Parti kadroları olarak biz kararlı durdukça, ısrarla hakikatleri söyledikçe karşımızdakilerin oluşturmaya çalıştıkları felaket illüzyonu kendiliğinden bozulacaktır. İşte bunun için hep birlikte sahada olmamız, ulaşmadık tek bir insanımızı bırakmamamız noktasında dikkatli olmamız, gönül kazanmamız gerektiğini söylüyorum. Bu konuda hepinize güveniyorum” dedi.

Dünya

“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.

Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.

“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”

Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”

“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.

“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”

“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.

Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”

“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.

2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.

Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”

Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.

Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.

Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.

Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”

“KIRSALA YAKLAŞIK 25 MİLYARLIK YATIRIM VE 10 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ”

Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.

“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.

Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.

“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.

Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.

“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”

Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.

Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”

“TÜRK MİLLETİNİN KARAKTERİ HÜRRİYETTİR, İSTİKLALDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.

“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”

“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.

Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler

18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.

Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.

Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz

Genç Gazeteciler Türkiye | Her şey Vatan İçin

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge