“Salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde ülkemizi en üst seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemize yatırım yapacak, teknoloji getirecek, ihracatımıza, istihdamımıza, büyümemize katkı sağlayacak herkese kapılarımız da, yüreğimiz de sonuna kadar açıktır. Bu anlayışla, salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde ülkemizi en üst seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Vilayet Meydanı’nda gerçekleştirilen toplu açılış törenine katılarak, bir konuşma yaptı.
Yaklaşık iki yıllık bir aranın ardından bugün Eskişehirlilerle bir kez daha hasret gidermeye, hasbihal etmeye, bu vesileyle de çeşitli programlara katılmaya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’e ayak basar basmaz, önce AK Parti İl Danışma Kurulu toplantısında Eskişehir teşkilatıyla buluştuğunu, ardından Çin HAİER firmasının şehirde kurduğu beyaz eşya fabrikası ile Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan 52 yeni fabrika ve altyapı tesislerinin açılış törenlerine katıldığını anımsattı.
Yatırım değeri 1,6 milyar lira olan bu fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAİER firmasının dünya markalarını bünyesine katan, küresel çapta pazar payı olan bir firma olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de kurulan fabrikada dünyanın dört bir yanına ihraç edilecek bulaşık ve kurutma makinaları üretileceğini, kurutma makinası fabrikası bugün üretime geçerken yatırımı süren bulaşık makinası fabrikasının da haziranda üretime başlayacağını bildirdi.
“ÜLKEMİZE YATIRIM YAPACAK HERKESE KAPILARIMIZ DA, YÜREĞİMİZ DE SONUNA KADAR AÇIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi Türkiye, kendi firmalarının yatırım ve üretim atağı yanında küresel firmaların da üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Her zaman söylediğim gibi sermayenin milliyeti, rengi, inancı olmaz. Ülkemize yatırım yapacak, teknoloji getirecek, ihracatımıza, istihdamımıza, büyümemize katkı sağlayacak herkese kapılarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır” diye konuştu.
Bu anlayışla salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde Türkiye’yi en üst seviyeye çıkartmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırım demek, üretim demek, ihracat demek, istihdam demek, cari açığın azalması ve ülkenin kazancının artması, milletimizin zenginleşmesi demek. Bu formül Türkiye’nin kurtuluş reçetesidir. İnşallah önümüzdeki günlerde benzer daha pek çok müjdeyi milletimizle paylaşacağız. Kurulan her yeni fabrikayla, ortaya çıkan her yeni istihdamla ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaşmaktadır.”
“TÜRKİYE’NİN 81 VİLAYETİNİN HER BİRİNİ YATIRIMLARLA DONATARAK, BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASINA GİDEN YOLLARI AÇTIK”
Bu noktaya kolay gelinmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride kalan 19 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan şehirciliğe kadar her alanı kapsayan yatırımlar sayesinde Türkiye’nin bu güce kavuştuğunu bildirdi.
Türkiye’nin 81 vilayetinin her birini Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, 10’e katlayan yatırımlarla donatarak, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına giden yolları açtıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de burada bakanlıkların, kurumların, belediyelerin tamamladığı toplam yatırım bedeli yaklaşık 3 milyar lirayı geçen 106 kalem eserin toplu açılış törenini yaptıklarını belirtti.
Eğitimde şehre kazandırdıkları üç anaokulu, yedi ilkokul, beş ortaokul ve 11 lise, fen lisesi pansiyonu, halk eğitim merkezi, Osmangazi Üniversitesi’nin fakülte binaları, 1250 yataklı ve 1500 yataklı iki ayrı yükseköğrenim yurdunun resmî açılışının da bugün yapıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta 112 Acil merkezini hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ tarafından yapılan, kapalı otoparkı ve sosyal tesisleriyle Eskişehir Millet Bahçesi’nin, bunun yanında altyapı ve çevre düzenlemesi projelerinin resmî açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Tarım ve ormanda ağaçlandırmadan orman işletmelerine, kadastrodan mesire yerlerine, tabiat parklarından sel kapanlarına kadar pek çok hizmetin açılışını da yine bugün yapıyoruz. Bugün burada çeşitli bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın hizmet binalarını, tamamlanan il bank projelerini, organize sanayi bölgelerini, altyapı ve eğitim yatırımlarını, enerji ve tevsiat ve iletim hattı yatırımlarını, kalkınma ajansımızın desteklediği projeleri de aynen resmî olarak hizmete açıyoruz. Eskişehir’imizin gururu TEİ TUSAŞ Motor Sanayi hem altyapı yatırımları hem de çok önemli motor geliştirme projelerini tamamladı. Bugün bunların da resmî açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde Beylikova, İnönü ve Günyüzü belediyelerimizin ilçelerimize kazandırdığı eserlerin resmî açılışlarını da buradan yapıyoruz.”
Tüm bu eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımlarda emeği geçenleri kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da Eskişehir’in her karışını yeni yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatmaya devam edeceklerini bildirdi.
“TÜRKİYE’Yİ, SÖZÜ DİNLENEN, GELİŞMELERE YÖN VEREN ÜLKELERİ ARASINA DÂHİL ETTİK”
Her şey gibi ülkeye ve millete hizmet etmenin de nasip işi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbim bize 19 yıldır bunu nasip etti. Yıllarca tek parti faşizminin, darbelerin, iç ve dış vesayetin, terör örgütlerinin cenderesi altında enerjisi boşa harcanan, vakti heder edilen bir ülkeyi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar hamdolsun getirdik. Türkiye’yi, gerçekleştirdiğimiz tarihimizin en büyük demokratik reformları ve kalkınma hamleleri sayesinde dünyanın en itibarlı, sözü dinlenen, gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dâhil ettik. Bunun için hep birlikte gerçekten çok büyük bedeller ödedik. Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırılarıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk. Yeri geldi içeride ve dışarıda estirilen nice haksız ve adaletsiz yalan, iftira, çarpıtma rüzgârına karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik.”
Türkiye’yi, kendi çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden geleni yapanlara rağmen, 2023’ün, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin eşiğinde olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bununla kalmayıp, gençlere bırakacakları en büyük miras olarak gördükleri Türkiye’nin, 2053 vizyonunu da yavaş yavaş şekillendirmeye başladıklarını söyledi.
“ÜLKEMİZİ, ÖNÜMÜZE ÇIKAN HER ENGELİ BİRER BİRER AŞARAK BÜYÜTTÜK”
Bunun için vatan topraklarının her karışını yatırımlarla zenginleştirmeye, maziden atiye uzanan köprüyü güçlendirerek insanların geleceklerine umutla bakmasını sağlamaya çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var ama biz son 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik, özgüven kazandırdık, zenginleştirdik. Eğer zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar, bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar. 2002’de seçimi kazanıp hükûmete geldiğimizde bize, her türlü hukuk ve ahlak dışı engeli çıkartanlar da aynı hevese kapılmışlardı. Terör örgütlerinden darbecilere kadar nice şer güçler, aynı gayeyle harekete geçirildi. Tıpkı uluslararası siyasette olduğu gibi ekonomide sıkıştırılmaya çalışıldığımız tablo asla Türkiye’nin gerçek yerini ifade etmiyor. Gerçi bu oyunu kuranlar, niyetlerini gizlemeye de gerek duymuyorlar. Türkiye’yi diplomaside ve ekonomide zora sokarak, siyasi iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini açıkça söyleyenlerin amaçları, herhalde ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak değildir. Bu beyanlara güvenerek efelenenlerin gayesinin de ülkeye ve millete hizmet olmadığı bellidir. Ama biz nasıl 19 yıldır bu ülkeyi kimseye yem etmediysek, nasıl tüm kötü niyetlilerin heveslerini kursaklarında bıraktıysak, inşallah bu defa da aynı şeyi yapacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin gönlündeki tek 2023 hesabının, büyük ve güçlü Türkiye’nin müjdecisi olan “2023 hedeflerine ulaşmak” olduğunu vurgulayarak, “Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkûmdur” dedi.
Küresel ekonomideki çalkantıların yeni olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 finans krizinden beri kendini zaten hissettirdiğini, Kovid-19 salgınının bu sorunların hızla, her alanda ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlattı.
Bu süreçte “gelişmiş” diye tarif edilen ülkelerin aslında ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip olduklarının görüldüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batının sömürge döneminde başlayan birinci ve ikinci dünya savaşları ile kurumsallaşan, güvenlik ve refah düzeninin gerçekte bir sırça köşkten ibaret olduğu ortaya çıktı. Türkiye gibi stratejik coğrafi konuma, kadim devlet geleneğine, sağlam tarihi ve kültürel arka plana, güçlü üretim ve insan potansiyeli altyapısına sahip ülkeler, kendilerini bu süreçten ayrıştırmayı başardı” ifadelerini kullandı.
“KÜRESEL FİYAT ARTIŞLARINI VATANDAŞLARIMIZA EN AZ SEVİYEDE YANSITTIK”
Dünya ekonomisindeki bozulmanın, enerjiden lojistiğe, hammaddeden stratejik ürünlere kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ekonomisi dünya ile bütünleşmiş, petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak, bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile özellikle insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir ekonomi politikasıyla bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye’yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun ülkemizi işte bu dört ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine muhalefet edenlerin ülkenin geçmişinde en küçük bir eserlerinin bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, “Geçmişte inşa edilen her baraja, her köprüye, her yola, her havalimanına, her tünele bütün bunlara karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak, milleti refaha kavuşturmak diye bir derdi olabilir mi?” dedi.
Alandakilere “Eskişehir’deki mevcut suyu içebiliyor musunuz?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz, pırıl pırıl su içirmektir. Eskişehir’de var mı böyle bir şey?” dedi. Vatandaşlardan “hayır” cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse dikkatli olacağız. 2024’e iyi hazırlanacağız” ifadelerini kullandı.
Dünyanın yükselen kıtası olarak kabul edilen Afrika’da ülkenin siyasi ve ekonomik olarak hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört Afrika ülkesini ziyaret ettiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin aynı konudaki vizyonunun ise seyahat ettikleri uçağın yakıt parasını hesaplamaktan öteye geçemediğini dile getirerek “Neymiş? İktidar olurlarsa, dostlar alışverişte görsün, devletin uçaklarını satacaklarmış. Ya zaten sizin işiniz, gücünüz bu. Siz ülkeye bir şey kazandırmakla uğraşmıyorsunuz, bu devletin neyi var, neyi yok, bunları nasıl bir an önce elimizden satar, çıkarırız bununla uğraşıyorsunuz” dedi.
Kendilerinin altyapı, üstyapı yatırımlarıyla ülkeyi nasıl ayağa kaldırmakla uğraştıklarını, muhalefetin ise “Biz gelince bu uçakları satacağız” dediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin uçak almaya devam edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin Türkiye’nin Afrika kıtasıyla olan ekonomik potansiyelini 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarmak için ter dökerken, onların kendi kinleri ve nefretleri içinde debelenip durduklarını ifade etti.
Dünyanın en büyük projelerinin Türkiye’de inşa edildiği bir dönemde muhalefetin ülkeyi ölmüş, bitmiş göstermek için bin dereden su getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ise onların ülkeyi kötülemek için su getirdikleri o derelere kurduğumuz projelerle, barajlarla, elektrik santralleriyle, bentlerle milletimize hizmet götürüyoruz. Farkımız bu” dedi.
“Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak, ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak, takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Öyle ki sırf bizi engellemek için terör örgütleri ile birlikte de yol yürürler. Darbecilerin yanlarında da dururlar, ülke ve millet düşmanlarının dümen suyuna da girerler. Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Bunlar da ar yok. Yasin Börü’yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız, bunun gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o. Çıkaramayacaksınız. İşte Selo’nun eşi televizyon programına çıkıyor. Ben diyor çocuklarımla masumane oturuyorum. Peki, senin çocukların masumane de o şu anda toprağın altında öldürülmüş olan o bizim günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü’nün geride bıraktığı ailesi onlar ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleri ile beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın? Sen anasın da Yasin’in anası ana değil mi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öbür tarafta, yatıyorlar, kalkıyor, Kavala, Kavala. ‘Kavala’ dediğin Soros’un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burası Türkiye, anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp Dışişleri Bakanlığı’na gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. ‘Bu 10 tane büyükelçi bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz’ dedim. Zira bunlar, Türkiye’yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler.”
Ülkenin derdiyle dertlenmeyince, milletle aynı istikamete bakmayınca, gelecek nesillere karşı sorumluluk hissetmeyince ve omurga olmayınca her yöne dönmenin kolay olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşte Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal ‘Selo aşağı, Selo yukarı’ diyor. Çünkü beraber yürüyorlar, beraber yatıp kalkıyorlar. Bay Kemal, bak bizi iyi tanı. Biz senin oturup kalktığın yerde değil milletimizle oturur, kalkarız ve milletimize yan bakanla da en ufak bir dostluğumuz olmaz. Çünkü biz ne diyoruz, hamdolsun biz bugüne kadar nasıl dimdik durduysak bundan sonra da aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Her vakit olduğu gibi bugün de milletimizin eğriyi de doğruyu da gören haklıya hakkını teslim eden haksıza dersini veren irfanına güveniyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’den başlayarak 81 vilayetin tamamında insanlara bu hakikatleri anlatmak için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirterek “Türkiye’nin 2023 imtihanını da başarıyla verdiğinde Allah’ın izniyle gerçekten 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağından zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bunun için de üzerimize ne düşerse yapacağız” dedi.
“Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” atasözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye bugüne kadar kazandırdıkları eser ve hizmetlere güvenerek, millete mutlu, müreffeh, güzel bir gelecek vadettiklerini bildirdi. “Muhalefetin avara kasnak gibi aynı yalanları, iftiraları, hezeyanları döndürüp dolaştırıp tekrarlamasının 84 milyonun tek bir ferdine bile en küçük bir faydası yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin her birine kazandırdıkları eser ve hizmetlerin ise her bir insanın günlük hayatında somut karşılığının olduğunu dile getirdi.
ESKİŞEHİR’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR
Son 19 yılda Eskişehir’e yaptıkları yatırımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Biz, Eskişehir’e neler yaptık, burada belediye neler yaptı? Var mı bir şey? Eskişehir’e bugüne kadar 30 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 38 yeni derslik inşa ettik, şehrimizdeki üçüncü yükseköğretim kurumu olan Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni kurduk. Gençlik ve sporda 5 bin 896 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarını açtık. Aralarında 33 bin seyirci kapasiteli stadyumun da bulunduğu 31 spor tesisini Eskişehir’imize kazandırdık. Sosyal yardımlarda Eskişehirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 1,3 milyar liralık kaynak aktardık. Sağlıkta yedisi hastaneden oluşan toplam 23 sağlık tesisi inşa ettik. İnşa ettiğimiz 1081 yataklı şehir hastanemiz, nasıl memnun musunuz? Biz buyuz. 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, memnun musunuz? Eskişehirli kardeşlerimize insan odaklı sağlık hizmeti anlayışımızı layıkıyla sunuyoruz.”
Sivrihisar Hastanesinin ek binasıyla birlikte dört sağlık tesisinin inşası, 12 sağlık tesisinin ise plan, proje ve ihale süreci devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevre ve şehircilikte 9 bin 358 konutu tamamladık, 594 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için Odunpazarı ilçemizde 2 bin 450 konut üretimi için proje çalışmalarını bitirdik. Önümüzdeki günlerde ihalesini yaparak, inşasına başlıyoruz” dedi.
Eskişehir’de bina stokunun tamamını tarayıp, riskli binaları tespit ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda yaptığımız, riskli yapı tespitinin ardından 10 bin 94 bağımsız birimin yıkımını gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kira yardımları, kamulaştırma ve proje uygulamaları için 80 milyon lira destek sağladık. Şehrimizde üç millet bahçesi projemiz bulunuyor. Eski stadın yerine inşa ettiğimiz millet bahçemizin yapımını tamamladık” diye konuştu.
Beylikova ilçesinde yapımı süren millet bahçesini yüzde 90 seviyesinde bitirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Odunpazarı Millet Bahçemizde yer seçimini bitirdik, yapımına yakında başlıyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 227 kilometre ilaveyle toplamda 317 kilometreye çıkardık. İnşası süren Eskişehir-Alpu-Mihalıççık yolunu 2 yıla, Eskişehir-Sarıcakaya yolunu ise 3 yıla kadar tamamlıyoruz. Önce Ankara ile sonra Konya, İstanbul, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli ile yüksek hızlı tren ulaşımını başlattık.
Eskişehir 1. Ana Jet Üssü’ne bir iltisak hattı yapmak için çalışmalara başladık. Raylı sistemlerde adeta bir üretim merkezi haline gelen Eskişehir’de millî, elektrikli ana hat lokomotif imalatı projesini hayata geçiriyoruz. Üretim aşamalarının önemli bir kısmı başlayan bu projeyle ülkemizin elektrikli lokomotif imalatında dışarıya bağımlılığını büyük ölçüde azaltmayı hedefliyoruz.”
Bir başka projelerinin de raylı taşıtlarda kullanılan yeni nesil sekiz silindirli dizel motor üretimini Eskişehir’de başlatmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lisansı ülkemize ait özgün bu motorun üretimiyle inşallah lokomotif, enerji sektörü ve marina motor ihtiyaçlarını kendimiz karşılayabileceğiz” dedi.
“ESKİŞEHİR’İ DAHA BÜYÜK YATIRIMLARLA KALKINDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Tarım ve ormanda Eskişehir’e dokuz baraj ve 11 gölet kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 19 yılda inşa ettikleri 26 sulama tesisiyle, Eskişehir’de 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, inşaat safhasında olan 14 sulama tesisi ile toplam 70 bin dekar araziyi daha suyla buluşturacaklarını söyledi.
Eskişehirli çiftçilere 2,3 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sanayide 20 AR-GE merkezi ve 5 tasarım merkezi kurduk. Üretimi ve istihdamı desteklemek için 2,6 milyar lira tutarında prim desteği verdik. Enerjide bugüne kadar Alpu, Beylikova, Çifteler, İnönü, Mahmudiye, Mihalıççık ve Sivrihisar’ı doğalgazla buluşturduk. Yakında Sarıcakaya’ya ve Mihalgazi’ye de doğal gazı götürüyoruz. Görüldüğü gibi şehrimize, özetin özeti bile anlatmakla bitmeyecek eserler ve hizmetler kazandırdık. İnşallah bundan sonra Eskişehir’i daha büyük yatırımlarla geliştirmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz. Gerek buraya gelmeden önce açılışını yaptığımız fabrikaların gerekse burada resmî açılışlarını gerçekleştirdiğimiz eser ve hizmetlerin şehrimize, ülkemize bir kez daha milletimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. Bu eserlerin Eskişehir’e kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Şimdi 2023’e kadar ne yapacağız? Çalışacak mıyız? Evet. Durmak yok, yola devam diyor muyuz? Var olun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmanın ardından beraberindekilerle kurdele keserek yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Valiliği’ni ziyaret ederek, valilik özel defterini imzaladı ve Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız’dan kentte yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi aldı.
“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.
“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.
“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.
Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.
“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”
Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.
Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.
“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.
Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.
Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.