Connect with us

Dünya

ULAŞTIRMA BAKANI KARAİSMAİLOĞLU, PTT’NİN 181. YAŞINI SİRKECİ TARİHİ BÜYÜK POSTANESİ’NDE KUTLADI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Sirkeci Büyük Postanesi’ndeki tuğralarının yeniden yerlerine konulmasının, maddi ve manevi mirasın aslına uygun şekilde yaşatma gayretinin bir ifadesi olduğunu söyledi. PTT’nin 181’inci yaşını da kutlayan Karaismailoğlu, posta hizmetlerinde yenilikçi teknolojiler kullanarak, Avrupa’nın en iyi ilk 5 ülkesi arasına girmek için gayret sarf ettiklerini belirtti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, PTT’nin 181. yıl kutlaması ve Sirkeci Büyük Postane Binası Dış Cephelerine Tuğra ve Armaların Konumlandırılması törenine katıldı.

Posta, kargo ve bankacılık alanında, toplumsal sorumluluk bilinciyle kaliteli ve ekonomik hizmetler sunmayı amaç edinen PTT’nin, son dönemdeki yenilikler ile göz doldurduğunun altını çizen Karaismailoğlu, “PTT, gücünü tarihten alan, kendini yenileyerek geleceğe emin adımlarla ilerleyen köklü ve kıymetli bir kuruluşumuz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda attığımız adımlarda üzerine düşen sorumlulukları fazlasıyla yerine getirerek hizmet anlayışını her geçen gün geliştiriyor. Özellikle son iki yıldır ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde PTT’miz, tüm fertleri ile ülkemizin ihtiyaç duyduğu her anda milletimizin yanında olmuş, gencinden yaşlısına hiçbir vatandaşımızdan desteğini esirgememiştir” dedi.

BAKIM, ONARIM VE RESTORASYONLARLA TARİHİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ

Osmanlı padişahlarından II. Abdulhamid Han ve V. Mehmet Reşat’a ait tuğraların, tekrar Sirkeci Büyük Postanesi’ndeki yerlerine konumlandırıldığını kaydeden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

“Üç kıtada medeniyet kuran bir millet olarak, medeniyetin ölçütlerinden birisinin de bulunduğunuz yeri ‘imar’ etmek olduğunu çok iyi biliyoruz. Tarihi varlıklara sahip çıkmak, onları yeniden ihya etmek ne kadar önemli ise, onları yapanların ‘imza’larının da eserleri üzerinde yer alması, bu kıymetleri kültürümüze katan kişilerin, gençlerimizce tanınması da o denli önemli. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak; ülkemizi bölünmüş yollarla ve otoyollarla donatırken, yüksek hızlı tren ve metro ağlarıyla örerken, geçit vermez dağları tünellerle, derin vadileri viyadüklerle aşarken, havayolunu ‘halkın yolu’ haline getirirken, denizcilikte ve gemi üretiminde dünya ile yarışırken, internet ve haberleşmede yerli ve milli en ileri Teknolojileri kurarken, bizden önce yapılan eserlere de sahip çıkmayı, onları yapan ecdadımızın emek hakkı ve imzalarını yad etmeyi de çok iyi biliyoruz. Tarihi Büyük Sirkeci Postanesi de Silivri Mimar Sinan Köprüsü de Tokat Hıdırlık Köprüsü de bu topraklardaki ‘tapu senetleri’mizdir. Üstad Cemil Meriç’in de ifade ettiği gibi; ‘tarih, milli birliğin ve milli şuurun biricik mimarıdır’. Yaptığımız bakım, onarım ve restorasyonlarla tarihimize sahip çıkıyoruz.”

“Sirkeci Büyük Postanesi’ndeki tuğralarının yeniden yerlerine konulması, maddi ve manevi mirasımızı aslına uygun şekilde yaşatma gayretimizin bir ifadesidir” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Ecdadımızın bize bıraktığı mirası geleceğe taşıyabilmek, büyük ve güçlü Türkiye motivasyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapabilmek, ülkemize gelen yabancı yatırımları artırabilmek için güçlü bir altyapının ne kadar önemli olduğunun her zaman farkında olduk” dedi.

YERLİ VE MİLLİ ADIMLARI DESTEKLİYORUZ

Ulaşım ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda gerçekleştirilen yatırımlarda artan bir önem ve hassasiyetle yerli ve milli adımları desteklediklerini vurgulayan Karaismailoğlu, ulaşımın her modunda olduğu gibi haberleşme alanında da yine yerli ve milli kabiliyet ve ürünlerin kullanımını her geçen gün arttırdıklarını söyledi.

3 AYDA E-SCOOTER İLE 450 BİNE YAKIN GÖNDERİYİ SAHİPLERİNE ULAŞTIRDIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, tüm ulaşım modlarıyla birlikte haberleşme ve posta hizmetlerinde kullanıcı memnuniyetini öncelediklerini ifade eden Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir taraftan Bakanlık olarak kent içi ulaşımda yeni bir uygulama olan mikro hareketlilik araçlarının yasal altyapılarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması için çaba harcıyoruz. Diğer taraftan, Karbon emisyonunu azaltan daha pratik bir uygulama olan elektrikli araçlarımızı PTT hizmetinde de kullanıyoruz. Bu yılın Haziran ayında 100 adet e-scooterı İstanbul dağıtım merkezlerimizde kullanmaya başladık. Bu araçlarla üç ayda 450 bine yakın gönderiyi sahiplerine ulaştırdık. PTT Kart hizmeti ile PTT bünyesindeki gerçek posta çeki hesap sahipleri, hesaplarındaki bakiyelerini banka ATM’lerinden nakit çekim işlemlerinde, yurt içi ve dışı alışverişlerinde nakit yerine kullanabilecekler. Bu şekilde 6,7 milyon PttKart müşterisi bulunmaktadır.”

TÜRKİYE KART PROJESİ İÇİN TÜM BELEDİYELERİMİZLE İŞ BİRLİĞİ HALİNDEYİZ

Türkiye Kart Projesi ile ülke genelinde tüm ulaşım araçlarında kullanılabilecek bir ulusal e-ödeme kart sistemini geliştirdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, “Türkiyekart sistem yazılım çalışmaları, PTT ATM ve işyeri entegrasyonları ve altyapı kurulumlarını tamamladık. Sistemin hizmete alınması için tüm belediyelerimizle iş birliği halindeyiz. TürkiyeKart ile ülkemizin tamamında ulaşım sisteminin tam entegrasyon halinde hizmet vermesi sağlanmış olacak” diye konuştu.

BİZ BU ŞEHRE, BU ÜLKEYE VE BU İNSANLARA SEVDALIYIZ

PTT’nin bu denli yenilikçi çalışmalarının ötesinde; posta sektöründe sunulan hizmetlerin dijital ortamda yürütülecek şekilde geliştirilmesini amaçladıklarını belirten Karaismailoğlu, posta ve kargoda dijital imzanın hukuki zemininin oluşturulması, hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetinin artırılması, yerli ve milli imkanlarla geliştirilecek Ulusal Elektronik Posta Sistemi’nin kurulmasını hedeflediklerini kaydetti. Aynı zamanda, posta hizmetlerinde yenilikçi teknolojiler kullanarak, hizmet kalitesi ve tüketici memnuniyeti açısından Avrupa’nın en iyi ilk 5 ülkesi arasına girmek için gayret sarf ettiklerini anlatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Tüm bu gayret ve hizmet hamlelerimize gıpta edenlerin yanında, çekemeyen, engellemek isteyen, karşı duranlar da elbet olacaktır. Ancak biz bu şehre, bu ülkeye ve bu insanlara sevdalıyız” ifadelerini kullandı.

Dünya

Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Türkiye’ye hoş geldiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.

TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:

” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması

  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”

Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.

HABER BURADA

Dünya

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.

Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.

Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.

Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.

Ruhun şad olsun!”

Genç Gazeteciler Ankara

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.

Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”

“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”

“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”

Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.

Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”

“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.

Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“DAHA DERİN İŞ BİRLİĞİ TESİS ETMEMİZİN ÖNÜNDEKİ SİYASİ ENGELLERİN ARTIK GERİDE BIRAKILMASI GEREKİYOR”

“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”

“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge