Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mesleki Eğitimde Bin Okul Projesi ve 50 AR-GE Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Hükûmet olarak eğitim-öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken, aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapımızı tahkim ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mesleki Eğitimde Bin Okul Projesi ve 50 AR-GE Merkezi’nin açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, bu sabah Afyonkarahisar’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden öğrencilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, öğrencilerin ailelerine, yakınlarına ve öğretmenlerine başsağlığı dileklerini iletti.
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eylül ayı itibarıyla yüz yüze eğitime geçildiğini, yaklaşık 1,5 yıl sonra öğrencileri çok özledikleri okullarıyla, öğretmenleri de öğrencileriyle buluşturmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta salı günü bu salonda üniversitelerin 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni’ni düzenlediklerini anımsattı.
“EĞİTİM FAALİYETLERİMİZ CİDDİ BİR SORUNLA KARŞILAŞMADAN BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR”
Böylece 81 vilayetin tamamında, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim ve öğretimin her seviyesinde yüz yüze eğitime başladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beşinci haftasını geride bırakan eğitim faaliyetlerimiz hamdolsun ciddi bir sorunla karşılaşmadan başarıyla devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız sürecin sorunsuz şekilde ilerlemesi hususunda gereken her türlü tedbiri alıyor. Aynı şekilde, illerde mülki idare amirlerimiz konuyu yakından takip ediyor. Velilerimizin ve okul aile birliklerimizin de yüz yüze eğitimin sürdürülebilmesi için samimi gayret gösterdiklerini görüyoruz. Eğitimin tüm paydaşlarında oluşan bu mutabakat ve iş birliği ruhundan biz de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sürecin başarısı için, tedbirlere uyum başta olmak üzere her konudaki gayretlerimizi biraz daha artırmamız gerekiyor. İnancımıza göre, takdir tedbire mani değildir. Salgınla mücadelede bilimin ve tıbbın sunduğu araçlardan faydalanmak hem insan hem de Müslüman olarak bizim görevimizdir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibine uygun şekilde, birçok gelişmiş ülkeden bile önce, gereken her imkânı vatandaşlarına sunduğunu aktardı.
“Aşılamadaki eşikleri hızla aşarak toplumsal bağışıklığı ne kadar çabuk sağlayabilirsek, önümüzdeki kış o derece rahat ederiz. Diğer türlü, havaların soğumasıyla beraber sıkıntıların artmasına engel olamayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda tüm vatandaşların gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını dile getirdi.
“MEVCUT MESLEKİ ALAN LABORATUVARI VE ATÖLYELERİNİ GÜÇLENDİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmet olarak eğitim öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken, aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapısını tahkim ettiklerini söyledi. Son bir senede tamamlanan Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi vesilesiyle bir araya geldiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Mesleki eğitimi güçlendirmek gayesiyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle, belirlenen okullara bir yılda bir milyar lira yatırım yaptık. Proje kapsamında, 1000 okula 1000 kütüphane kazandırmanın yanı sıra toplam 10 bin akıllı tahta ve 1000 fizik kimya biyoloji laboratuvarı kurduk. Ayrıca mevcut mesleki alan laboratuvarı ve atölyelerini güçlendirdik. Bu okullarımızın döner sermaye kapsamındaki üretimlerini artırmak için 544 yeni atölye, laboratuvar kurduk, 282 atölyeyi de güncelledik. Proje dâhilindeki 1000 meslek okulumuzun bakım ve onarımlarını da yaparak eksiklikleri giderdik.
Bugün 1000 okul projesinin yanı sıra 24 ilde mesleki ve teknik eğitim veren okullarımıza kurulan 50 AR-GE merkezimizin de açılışını yapıyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizin yeni ürünler tasarlaması ve bu ürünlerin fikri mülkiyet haklarını alarak ekonomik bir değere dönüştürülmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz AR-GE merkezlerini son derece önemli buluyoruz. AR-GE merkezleri ile öğrencilerimiz hem fikirlerini somutlaştırma fırsatı bulacak hem de okullarından başlayarak ekonomimize katkı sunacaklardır. Yine bu merkezler vasıtasıyla öğrencilerimizin mesleki becerileri artarken, yeni teknolojilerin takip edilmesi de kolaylaşacaktır. Güçlenen altyapısı, gelişen imkânları, modern AR-GE merkezleri, vizyoner ve yetkin eğitimci kadrosu ile bu okullarımız yeni çekim merkezleri olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde mesleki ve teknik eğitimi destekleyici politikaların müspet sonuçlarını birçok alanda gördüklerini vurguladı.
“28 Şubat döneminin Türk eğitim sistemine ve ekonomisine yaptığı en büyük kötülüklerden biri olan katsayı zulmünün ortadan kalkmasıyla bu okullara yönelik toplumdaki ön yargıların da önemli ölçüde kırıldığını” dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem gençlerin hem de ailelerinin, kariyer planlamalarında mesleki ve teknik eğitime daha fazla önem vermeye başladıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde üreticilerimiz, sanayicilerimiz ve resmî kurumlarımız da lise çağında verilen mesleki eğitimin değerini çok daha anlamıştır. Bu anlayış birliğinin neticesinde, tüm sektörlerle güçlü ve kapsamlı iş birlikleri kurulurken eğitim, üretim, istihdam çevrimi de güçlenmiştir” diye konuştu.
“MESLEK LİSELERİMİZ ARTIK PATENT ALABİLECEK DÜZEYDE YENİLİKLERE İMZA ATIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, liselere geçiş sisteminde başarı gösteren öğrencilerin artık mesleki eğitimi daha fazla tercih ettiğine dikkati çekti.
Kimi savunma sanayi kuruluşlarıyla sanayi bölgeleri himayesinde eğitim veren okulların öğrencilerin tercihlerinde en üst sıralara çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meslek liselerimiz artık patent alabilecek düzeyde yeniliklere imza atıyorlar. Bu okullarımızın başarıları arttıkça mesleki eğitime yönelik ilgi de ülkemiz genelinde güçleniyor” diye konuştu.
2019-2020 Eğitim Öğretim yılının temasını, “Mesleki ve Teknik Eğitimde Patent, Faydalı Model, Marka ve Tasarım Yılı” olarak belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonuçta yıl içinde 803 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yapıldığını ve bunların 188’inin tescil edildiğini; bu yıl ise, 250 ürün tescilinin hedeflendiğini, şu an itibarıyla 198 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinin alındığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meslek lisesi mezunlarının üniversite sınavlarındaki başarı grafiğinin de giderek yükselmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Geldiğimiz nokta itibarıyla gönül rahatlığıyla şu gerçeği ifade edebiliriz, bir dönem evlatlarımız arasında öz-üvey ayrımı yapan politikaların izleri tamamen silinmiştir. Ülkemizde artık herhangi bir okul türüyle ilgili ayrımcılık, ötekileştirme veya adaletsizlik yoktur. Hangi lisede okursa okusun, devletimizin nazarında evlatlarımızın tamamı eşittir, aynı hak ve imkânlara sahiptir. Eğitimde eşitlik ve adaleti tüm yönleriyle tesis etmek hükûmetimizin öncelikli meselesi olmayı sürdürecektir.”
Eğitimde günü kurtarmanın değil, istikbali garantiye almanın derdinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi, milletimize söz verdiğimiz şekilde eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdürüyoruz. Bu amaçla, son 20 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını eğitime ayırdık. Mesela 2002 yılında eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lira iken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükseldi. Görüldüğü gibi, nereden nereye… Yükseköğrenimi de dâhil ettiğimizde bu yılki eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Yine 20 yıl önce resmi/özel dâhil, okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı, 88 bin 325’e çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 601 bin seviyesine getirdik” şeklinde konuştu.
“3600 EK GÖSTERGE MESELESİNİ, ÖNÜMÜZDEKİ YILIN SONUNA KADAR ÇÖZÜME KAVUŞTURMAYI PLANLIYORUZ”
Kadro tahsislerinde de en büyük payı eğitime verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2002 yılından bugüne kadar tam 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Önceki ay, yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık. Ayrıca ilave 15 bin öğretmen atamasının müjdesini kısa süre önce kamuoyumuzla paylaşmıştık. Aynı şekilde öğretmenlerimizi de kapsayan 3600 ek gösterge meselesini, önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz. Bunun üzerinde çok spekülasyonlar yapılıyor. Ana muhalefetin başındaki zat, ‘Bu sözü ben verdim filan falan…’ Sen neyin sözünü veriyorsun? Bu iş, bizim işimiz. Biz kuru kuruya söz vermeyiz. Biz yaparız. Bizim en önemli özelliğimiz bu; kuru kuruya söz vermek değil, icraat. Bizim için asıl olan evlatlarımızla birlikte geleceğimizi de emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin huzuru, esenliği, refahı ve motivasyonudur.”
Son 19 yılda devletin imkânları genişledikçe, toplumun tüm kesimleri gibi öğretmenlerin de bundan payını aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bundan sonra da diğer kamu görevlilerimizle birlikte eğitim camiamızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu süreçte öğretmenlerimizden tek talebimiz, öğrencilerimizi büyük ve güçlü Türkiye vizyonuyla özgüven sahibi bireyler olarak yetiştirmeleri. Onlar sadece bugüne değil, yarına da en donanımlı şekilde hazırlanmalıdır” dedi.
“Saygıdeğer öğretmenlerim, bu gençler sizlerin eseri olacak. Dolayısıyla yarınları, 2053 ve 2071’i biz bu gençlerimizle inşa edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerden de devletin, ailelerinin ve hocalarının kendileri için yaptığı fedakârlıkların bilinciyle derslerine yoğunlaşmaları beklentisinde olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her evladımızdan; sporda, bilimde, sanatta, mesleki alanda becerilerini ilerletmesini, vaktini en verimli şekilde değerlendirmenin yollarını aramasını istiyoruz” ifadesini kullandı.
MESLEKİ EĞİTİMDE MÜJDELER
Bugünkü tören vesilesiyle mesleki eğitimde bazı müjdelerinin olacağının dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mesleki eğitim merkezlerinde kapasitenin daha fazla artırılması ve genç işsizlik oranının düşürülmesi için iki yeni düzenleme yapıyoruz. Bunlardan birincisi; mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin dört yıl boyunca aldıkları ücretlerin işveren üzerindeki yükünü tamamen kaldırmaktır. Bu yükü, devlet olarak biz üstleniyoruz. Böylece iş gücü piyasamızın güçlenmesi için işverenlerimize önemli bir destek sunuyoruz. İkinci olarak; mesleki eğitim merkezlerimizin son sınıfına kalfa olarak devam eden öğrencilerimizin aldıkları ücretleri de iyileştiriyoruz. Artık kalfalar, son sene, asgari ücretin üçte biri kadar değil, yarısı kadar ücret alacaklar. Her iki hedefle ilgili olarak Mesleki Eğitim Kanunu’nda gerekli düzenlemeleri kısa sürede yapacağız. Böylece mesleki eğitim merkezleriyle ilgili kalıcı bir iyileşme sağlayacak ve Türkiye’de mesleki eğitimi yeni bir evreye taşıyacağız.
Diğer yandan lise ve üniversite mezunu gençlerimize istedikleri bir alandaki mesleki eğitim merkezi programını kısa sürede tamamlama ve iş gücü piyasasına süratle geçme imkânı getiriyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız bunun için gereken çalışmaları tamamladı. Böylece gençlerimiz, eğitim sürecinde ücret de alarak altı yedi ay gibi kısa süreli tamamlama programlarına devam edebilecektir. Bunun ilk uygulaması önümüzdeki günlerde Millî Eğitim Bakanlığımız ile Turkcell tarafından başlatılacaktır. Program kapsamında üniversite mezunlarına altı aylık eğitim verilecek ve eğitim sonunda başarılı olanlar, Turkcell’de istihdam edilecektir. Bu önemli müjdelerimizin de öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, mesleki eğitim camiamız ve firmalarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, özel eğitim merkezlerinin 24 saat açık olması konusunda Adana’da öğrencilere söz verdiğini dile getirerek, “Şu anda Külliye’mizdeki kütüphanemiz 24 saat açıktır. Aynı şekilde özel eğitim merkezlerimizi de 24 saat açık hâle inşallah getireceğiz ve 24 saat burada öğrencilerimiz, her türlü imkândan istifade edecekler” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, Antalya Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin açılışları canlı bağlantı ile gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde geliştirilen antijen testi kitine ilişkin, “İnşallah, antijen üretimini yapıp, ucuz maliyetle bu Kovid mikrobuna karşı savaş vermiş olacağız. Bundan dolayı bakanlığımızı ayrıca tebrik ediyorum. Sağlık Bakanlığı ile bu işi yürütecekler” dedi.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Altındağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yapılan annesi ile kendisinin resmedildiği tabloyu hediye etti. Tablonun CNC tezgâhında resmedildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Anacığımı sürekli bana hatırlatacaktır. Çocuklar, annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin” ifadelerini kullandı.
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.