Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen hareket etmek, milleti hafife almak diye bir anlayış kesinlikle söz konusu değildir. Şimdiye kadar hep milletimizle beraber yürüdük, milletimizle hareket ettik; Hakk’ın ve halkın rızasından başka bir gaye gütmedik. Bundan sonra da milletimizin gösterdiği istikamette yürümekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katıldı.
Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Millî İrade Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dadaş diyarı Erzurum’da bulunmaktan ve Erzurumlularla hasret gidermekten memnuniyet duyduğunu ifade etti ve “Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Erzurum’a, Erzurum’un yiğitlerine, Erzurum’un kadınlarına, gençlerine sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Erzurum’a ulaştığımız andan itibaren bizleri muhabbetle bağrına basan Dadaşlara can-ı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
Öncelikle Erzurum’a ve AK Parti İl Teşkilatına şükran borcunu ödemek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum’a son olarak 31 Mart mahalli idareler seçimlerinden bir ay önce, 28 Şubat’ta geldiğini anımsattı.
“ERZURUM 31 MART’TA DA GELENEĞİNİ BOZMAYARAK ADETA SANDIKLARI PATLATMIŞTIR”
O gün İstasyon Meydanı’nda Erzurumlularla ahitleştiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soğuğa ve kara rağmen meydanı dolduran Erzurumlu kardeşlerimizden iradelerine sahip çıkma sözü almıştık. Her ne kadar birileri çeşitli bahanelerle mitingimize leke sürmeye çalışsa da biz o meydanda aramızdaki dayanışmayı daha da perçinlenmiştik. Şimdiye kadar bizi asla mahcup etmeyen, yarı yolda bırakmayan Erzurum 31 Mart’ta da geleneğini bozmayarak adeta sandıkları patlatmıştır” diye konuştu.
Erzurum yöresine ait “Gülistanda bir gülüm var” türküsünden dizeler okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “29 Mart’ta bir kez daha gördük ki Erzurum’da can dediğimiz, dost bildiğimiz, dostluğundan emin olduğumuz dadaşlar var. Bizim her seçimde yanımızda Palandöken Dağı gibi duran, ahdine, kavline sadık kardeşlerimiz var. Erzurum’da, ülkesi, milleti, davası için gerektiğinde baş verecek ama asla baş eğmeyecek yoldaşlarımız var, neferlerimiz var. Rabb’im muhabbetimizi, dostluğumuzu, yol ve dava arkadaşlığımızı daim eylesin. 31 Mart’ta iradelerine sahip çıkan, davalarına sahip çıkan, ülkesine, milletine geleceğine, İstasyon Meydanı’nda bizlere verdiği söze sahip çıkan tüm Erzurum halkına şükranlarımı sunuyorum. Erzurum’daki zaferin mimarı olarak gördüğüm sandık müşahidinden mahalle temsilcisine, ilçe yönetiminden il yönetimine, belediye başkanlarımızdan milletvekillerimize kadar herkese teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “İl ve ilçe teşkilatlarını ziyaret ettikçe, teşkilat mensuplarıyla bir araya geldikçe şu hakikate tekrar tekrar şahit oluyoruz. AK Parti’nin ülkemizin son 20 yılına damga vuran siyasi başarısında en büyük pay sahibi, bu davaya gönül veren, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek gece gündüz demeden çalışan AK Parti’nin neferleridir. Kimi zaman ailesinden, kimi zaman işinden, iş yerinden, kimi zaman da sağlığından fedakârlık ederek aşkla, şevkle davamıza hizmet edenler AK Parti’nin gizli neferleridir. Bu mücadeleyi girdiği her seçimde zafere taşıyan da bu günlere getiren de işte bu isimsiz kahramanların, çabası, gayreti özverisidir. O gizli kahramanların hakkını ne yapsak ödeyemeyeceğimizi de gayet iyi biliyoruz. Rabb’im onlardan razı olsun, emeklerini zayi etmesin.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE NEFES ALDIRMIYORUZ”
Ak kadrolar olarak kendilerinin de milletin bu güvenine ve alicenaplığına halel getirmemek için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası alanda ülkemizin hak ve hukukunu savunurken, sınırlarımız içinde de terör örgütlerine nefes aldırmıyoruz. Şehirlerimizin her birini kalkındıracak, büyütecek, geliştirecek hizmetleri adım adım takip ediyoruz. Bir taraftan Ankara ve İstanbul’da devlet işlerini yürütürken diğer taraftan da canlı bağlantılar vasıtasıyla tamamlanan projeleri devreye alıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ve Diyarbakır’a gerçekleştirdikleri ziyaretleri hatırlatarak, “Bugün, Erzurumlu kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Pazartesi günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gidecek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ile mübarek Kurban Bayramı’nı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte idrak edeceğiz” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ta baş başa ve heyetler arası görüşmelerin yanı sıra pek çok eser ve projeyi de hizmete alacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl diğer illere müjdelerle gidiyorsak bugün de Erzurum’a gelirken hamdolsun yine elimiz boş gelmedik. Genişletilmiş İl Danışma Toplantımızın ardından inşallah yapımı tamamlanan yatırımların açılış heyecanını hep birlikte yaşayacağız. Toplu açılış töreniyle toplam yatırım bedeli 9,5 milyar lirayı bulan pek çok eser, hizmet, projeyi resmen Erzurum’un istifadesine sunacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’taki vatandaşlarla buluşup hasbihal edecek ve onların fikirlerini alacaklarını belirterek, “Salgın şartlarının hafiflemesiyle yeniden hız verdiğimiz il ziyaretlerimizde milletimizle hasret gidermenin yanında teşkilatlarımızla da bir araya gelmeye hassasiyet gösteriyoruz. İstişare edenin pişmanlık duymayacağını müjdeleyen bir peygamberin ümmeti olarak, partimizdeki istişare kültürünü her seviyede ihya etmeye çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üyesi, il, ilçe, mahalle teşkilatı, belediyesi, genel merkeziyle “bir vücudun azaları” gibi olduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Biz, 13 milyon 500 bini aşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Görevimiz, unvanımız farklı olsa da hepimiz aynı davanın mensupları, aynı gönül harekâtının neferleriyiz. Bu harekette belediye başkanının yükü ne kadar ağırsa, belediye meclis üyesinin de yükü ağırdır. Bu harekette ilçe başkanı görevi kadar önemliyse sandık müşahidinin, mahalle temsilcisinin de görevi önemlidir. Hatta bu harekette genel başkanın sorumluluğu ne kadar büyükse il başkanının, milletvekilinin sorumluluğu da aynı derecede büyüktür. Bu bakımdan sahadaki uç beylerimiz olan siz teşkilat mensuplarımızın görüşlerine, tespitlerine, tavsiyelerine büyük önem veriyoruz. Nasıl 20 sene önce yola sizlerle istişare ederek revan olmuşsak, 2023’e giden süreçte de yine sizlerin katkılarını almak istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle il danışma toplantılarına, muhabbetlerini yeniledikleri, kardeşliklerini güçlendirdikleri birer demokrasi şöleni olarak baktıklarını belirterek bu toplantılar vasıtasıyla teşkilatın fotoğrafını çekip, güçlü ve zayıf yanlarını görüp geleceğe dair yol haritalarını belirlediklerini söyledi.
Bu toplantıları ve ziyaretleri artırarak devam ettirmekte kararlı olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti’nin alametifarikası ‘ortak akla önem vermesi’ yani ‘kolektif akıl’ dediğimiz bir akılla hareket etmesidir. Bu özelliğinden dolayı AK Parti kendini sürekli yenilemiş, güncellemiş, dinamizmini koruyabilmiştir. AK Parti’nin hızını kesmek için medya kampanyalarıyla siyaset mühendislikleriyle kurulan pek çok parti tarihinin tozlu sayfalarında şimdiden unutulmaya yüz tutmuşken, biz ‘her dem yeni dirlikte bizden kim usanası’ diyerek mücadelemizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AK Parti iktidar gücünden bağımsız olarak Türk siyasetine hâlen yön veriyorsa, siyasetin gündemini belirliyorsa, 84 milyonun umudu olmaya devam ediyorsa bunun sebebi istişareye, değişime, dönüşüme açık olmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kuruluş felsefesinden ve prensiplerinden taviz vermeden kendini güncellemeyi başarabilmiş yegâne siyasi hareket olduğunu, önümüzdeki dönemde de bu anlayışla çalışarak Türkiye’nin önünde yeni ufuklar açan projeleri devreye almaya devam edeceklerini söyledi.
Hazreti Muhammed’in “Tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu nebevi tespit, geçmişteki başarılarımızın sırrı olduğu gibi gelecekteki başarılarımızın da pusulasıdır. Özünde tevazu, samimiyet ve gayretin olduğu bir siyaset tasavvurunu en tepeden, en ücraya kadar hâkim kılmamız şarttır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce kendi aralarındaki dayanışmayı, kardeşliği, muhabbeti tahkim etmeleri gerektiğini dile getirerek, “İçeride ne kadar güçlü olursak, ne kadar birbirimize kenetlenirsek dışarıda da o derece güçlü, o derece etkili, sağlam oluruz. Milletle bağımızı sağlam tuttuğumuz ölçüde ülkemize ve partimize yönelik operasyonları boşa çıkarabiliriz. Kibir, büyüklenme, böbürlenme, vatandaşla arasına aşılmaz duvarlar örme bize asla yakışmaz. Hele hele bizim siyasetimizde ‘milletle inatlaşmak, millete rağmen hareket etmek, milleti hafife almak’ diye bir anlayış kesinlikle söz konusu değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar hep milletle beraber yürüdüklerini, hareket ettiklerini, hakkın ve halkın rızasından başka bir gaye gütmediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra da milletimizin gösterdiği istikamette yürümekte kararlıyız. AK Parti kalesinde gedik açmaya yönelik gayretlerin akamete uğraması, 2023 ile ilgili siyasi mühendisliklerin çöpe atılması, Türkiye ve Türk milletiyle ilgili heveslerin kursaklarda kalması bizim işte bu ilkeler etrafında vereceğimiz mücadeleye bağlıdır” diye konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu unutmayın, davamızda karamsarlığa, umutsuzluğa, yeise yer olmadığı gibi rehavete, gevşemeye, atalete, nemelazımcılığa da yer yoktur. Elbette eleştirilerimizi yapacak, hatalarımızı, yanlışlarımızı birbirimizin yüzüne cesaretle söylemekten çekinmeyeceğiz. Ama çalışmalarımızı yürütürken tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmeyi de bir an olsun ihmal etmeyeceğiz. Bize düşen çalışmak, çabalamak, kapısı çalınmadık hane, gönlü kazanılmadık insan bırakmayacak şekilde mücadelemizi sürdürmektir.”
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Gayret bizden tevfik Allah’tandır. Zira kaderin de, zaferin de tek sahibi O’dur. Mülkün sahibi, zamanın sahibi, hayatın sahibi O’dur. ‘Ol’ deyince, olduran O’dur. Suları büklüm büklüm buran O’dur. Bugün burada kalplerimizi aşkla dolduran O’dur. Bizi bezm-i elestte birbirimize kardeş kılan O’dur. Ruz-i mahşerde bizi hesaba çekecek olan O’dur. Hepimiz ondan geldik ve yine ona döndürüleceğiz. Emir hak vaki olana kadar O’nun rızası için yaşayacak, O’nun rızası için çalışacak, koşacak, koşturacağız. ‘Rabbim son nefesimize kadar istikametimizi, niyetimizi sıratı müstakim üzere tutsun’ diyorum.”
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.