07.03.2021 tarihinde, Beyaz Tv de canlı yayınlanan Zirve Yolunda Programının konuğu; Emel Uslu ATİK oldu.
Gerçek bir Cumhuriyet Kadını olmasının yanı sıra, tarihi zenginliği ile Ülkemizin parlayan yıldızı, Gaziantep de dünyaya gelişin ardından, bir çok (STK) Sivil Toplum kuruluşlarının kurulması aşamasında önderlik yaparak ,Başkanlık ve Yöneticilik görevlerinde de bulunarak, başarılarını sayısız ödüllerle taçlandıran ve aynı zamanda Turizm ve kendi alanı olan Mimarlık alanlarında görevine devam etmektedir.
Canlı yayının ana temasında, Emel Uslu Atik’ in yaşam hikayesinden günümüze kadar olan başarı dolu biyografisinden söz edildi.
Emel Uslu ATİK ; Gaziantep doğumlu olduğunu ifade ederken , 3 çocuklu ailenin en küçük ferdi olmamın sayısız avantajlarını yaşarken , ilkokul yıllarında, ailemin ve özelikle Babamın desteği ile Tiyatro-Müzik ve Konserlerde yer alan başarılı bir öğrencilik döneminin, Üniversite yıllarına kadar sürdüğünü ifade etti. Üniversite yıllarında, TRT’ nin sınavını kazanarak, Sunuculuk yeteneğini geliştirdi. Yaratıcılık yönünün Babasından geldiğini belirtirken, çocukluk yıllarımda hayalim Mimar olmaktı ve bunu başardığını söylerken, çocukluk hayali olan Mimarlık mesleğini, halen severek yaptığını sözlerine ekledi. Gaziantep ve Diyarbakır da sayısız inşa ettiği eserlere imza attı .Annesi’ ni anlatırken; kendisinin fedakarlık noktasında tam bir Osmanlı Kadını olarak, tüm kardeşlerimle ayrım yapmaksızın yanımızda olmasının kendisi için çok önemli olduğunun altını çizdi. Hedeflerim büyüktü. Çünkü arkamda güçlü bir ailem vardı bu tam anlamı ile Sevginin Gücü diyor. Üniversite yıllarımda, işimde başarının kifayetsiz tanımlamamda, Babasının emeğinin tarifsiz olduğunu anlatırken ; Babam Bir Bayram Gününde beni Kendi İnşaatlarına götürerek zorlukların tanımlamasında bana ışık oldu diyor.
Eşim ve Ailesi tarafından takdir gören yanım oldu. Diyarbakır da eşimin ailesi ben bütünsellik anlamında el üstünde tutuyorlardı. Bu durum halen değişmedi. Yaptığım her işteki adımlarımda Güç Birliği ile başta eşim olmak üzere, hem çocuklarım hem de eşimin ailesi ile birliktelik yapıyoruz. Çalışmış olduğumuz ortamlarda, yakın çevremde sıkıntı çekmedim. Gaziantep ofisimde birlikte çalıştığımız insanlara her zaman tecrübelerimizi aktararak önder olduk.
Aile yapımızda, eşim ve ben şu kavrama her zaman önem verdik .Çocuk yetiştirirken eşimin yanı Baba olarak çok önemli olduğunu ailemize hissettirdik. Her çocuğun belirli yaş gruplarında üzerine titrediğimizin farkında olmaları gerekiyor. Çünkü o ben birer Partneriz:
Turizm alanında Ankara da Butik Otelimiz var. Eşim le beraber işleri yürütüyoruz. Karar alınacaksa, hep birlikte alıyoruz. Ailemizin tüm bireyleri ile çocuklarımız dahil, fikir birliği ile hareket ediyoruz. İşimizi düzgün yaptığımız için bu güne kadar bir sorunla karşılaşmadık.
(STK) Sivil Toplum Kuruluşları ile ilk tanışmam, Diyarbakır da oldu. Ankara ‘ya geldiğim zaman Kadın Derneklerinde görev aldım. TÜSİAV (Türkiye Sanayi ve İş Adamları Vakfı) tanışmam “Eğitimin Çınarları” ile oldu.
TÜSİAV VE ASTOP (Ankara Sivil Toplum Kuruluşları Platformu) Başkanımız Sayın Veli SARITOPRAK’ ın ısrarı ile TÜSİAV a katıldım. İyi ki de olmuş .
ASTOP; Ankara da tüm Dernek Başkanlarının içerisinde yer aldığı güçlü bir platform. Derneklerin birlikte hazırladıkları projelerle iç içe olmanın gururunu yaşıyoruz.
TÜSİAV (Türk Sanayici Ve İş Adamları Vakfı) burada görevime devam ediyorum . TÜSİAV gibi bir Sivil Toplum Kuruluşunda yer almamda ki ana hedefleri arasında “Aynı ruhta ve aynı düşüncede olan zümre ile birlikte olmamdır” diyor.
Şu anda Ankara da Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesinin 2. Başkanlığının yanı sıra kendime ait Bu Ülkeyi kalkındırmak ve eğitmek bizlerin ellerinde sloganı ile (emelusluatik_euasosyal) isimli sosyal platformum da vardır.
Emel Uslu ATİK olarak , bir Aile Vakfı kurmak üzereyim, bununla alakalı çalışmalarımda sona gelindi. Emel Uslu ATİK’ e; “ Sizce Başarının Sırrı nedir” diye sorulduğunda ? Yaptığım işe önce inanırım . İnanmak zorundayım. Hiçbir şey bizlere Altın tepsilerde sunulmuyor. Gönüllülük ve Bağlılık, sadakat bu üç öğe ile başarı geliyor. Üniversitelere gittiğimde, her zaman öğrencilerimize bu üç sloganı anlatırken ahde vefa örneklerinden de bahsederek onlara Aile bağlılıklarından ,saygı ve sadakatten örnekler sunuyorum .
Programın sonlarına yaklaşırken ; Emel Uslu ATİK ,duygusal bir zekaya sahip bir insan, Tüm işimde çalışmalarımda hedefi belirleyip, inanmak ile sonuca gidiyorum . Bütün bunların en sonuncusu ve en önemlisi ise “ çok çalışmak” “çok çalışmak” ifadesi var. Gece gündüz insanlara faydalı olabilmek adına sistemli ve program dahilinde çok çalışıyorum . Kendim için olmamakla birlikte, tüm gayretlerimi, çalışmalarımı, bireyler için değil Toplum için yapıyorum dedi.
Programın sonlarına gelindiğinde, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde 8 Mart ‘ın Kutlama Günü değil de Anma Günü olması gerektiğini söylerken .
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün önemi noktasında İş dünyasının ve Sivil Toplum Kuruluşların Platformları olarak, konuyla ilgili tüm paydaşlar olarak, Türkiye’de kadının ,insan haklarının geliştirilmesi yönündeki tüm çalışmalarına destek veriyoruz. Böylece, kadının toplumsal yaşam içindeki rolünü daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Tüm Kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum , dedi.
Beyaz TV’nin, Zirve Yolunda Programının Canlı Yayın Konuğu olarak 7 Mart 2021, Pazar günü keyifli bir program gerçekleştirdik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesiyle ilgili sohbetimizi aşağıdaki linkten tekrar izleyebilirsiniz… Beyaz Tv, Seda Demir ve tüm ekibe teşekkürlerimle.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.
Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”
“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.
Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.
Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.
Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”
“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.
Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.
İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.
Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”
İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”
“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”
Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”
Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”
Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.
Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler
Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.
Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.