Connect with us

Dünya

İyi ki varsın Haşmet Mesut ÖZSOY

M.Ö 10.000 yıllık bir geçmişi ile Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden, Arkaik devirde bir site şehri olma özelliği ve Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin bir arada yaşandığı , Türk Kurtuluş Savaşında stratejik yönden ova üzerine kurulmuş önemli topraklarda sayısız mücadelelerin verildiği, TERMAL Turizmi, Tarım ve Endüstrinin merkezi konumundaki yerleşim Yerimiz Bolvadin

İyi ki varsın yazı dizimde , Ülkemizin Sanayi, Bilişim, Sanat, teknoloji, Sivil Toplum Kuruluşları, Moda, Tıp ve Hukuk alanlarında değerlerine yer verdim.

Bu yazı dizimde , Tıp alanında sayısız başarılarla adından sıkça söz ettiren Hocamız Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy ‘ un yaşamını ve başarı dolu hikayesinden söz edeceğim.

05.04.1968 yılında Ordu iline bağlı Mesudiye ilçesinde doğdu, yalnız Hocamız Sayın Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy ’un Yukarıda bahse konu Afyon İlimize bağlı Bolvadin adına yaşadıkları bir o kadar da manidar ve o denli önemli olduğu için bahsetmeden geçemedik. . Öğrenim yılları Ankara’ da Yükseliş Koleji ilköğretim okulunda 1974 yılında başlayıp 1979 yılında bu okuldan mezun oldu.
Ortaöğretiminde Ege Bölgemizin Afyon ve İzmir İllerinin izlerini görmekteyiz. Afyonkarahisar Şemsettin Karahisari ortaokulunda tamamladıktan sonra , İzmir Atatürk Lisesi okulunda 1. Yılını sonrasında Afyon Lisesinde lise hayatına devam etti ve bu okuldan mezun oldu .

Lisans döneminin başlangıcında , Elazığ Fırat üniversitesi Tıp Fakültesi eğitimi 1 yıl devam ettikten sonra Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi bölümünü başarıyla bitirdi. Tıp eğitiminden sonra Macaristan Shote Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji, Laparaskopik kanser cerrahisi, Tüp bebek alanında hem eğitim aldı hem de Shote Üniversitesi Türkoloji bölümünde seminerler düzenledi. Eğitimini burada tamamladıktan sonra T.C sağlık bakanlığı Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve doğum bölümünde eğitimine devam etti burada 2 yıl Baş asistan olarak eğitimine devam ederken Türkiye Cumhuriyetleri platformunda sağlık masasında Türkiye’yi temsil etti. Dönem dönem Türkiye Cumhuriyetlerini ziyaret ederek gittiği yerlerde Üniversite kütüphanelerinde toplantılarını yaptı.

1996 yılında Ankara Hastanesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığını başarıyla tamamladı. Haşmet Mesut Özsoy’un Tıp alanında ilk tayin yeri Afyon Çay ilçesi Devlet Hastanesi oldu. Yörede alanında uzmanlaşmış bir Bölüm olmadığı için yörede çok sevilen ve takdir toplayan enerjisiyle 1 yıl boyunca burada görev aldı .

1998 yılında Süleyman Demirel Üniversitesinin Kadın Hastalıkları Doğum Bölümünün açılış ve yapılandırması için dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından davet edildi. Haşmet Mesut Özsoy Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm başkanlığına Yardımcı Doçent olarak ünvanlıyla ataması yapıldı.

İki katlı devlet hastanesinden 600 yataklı bir üniversite hastanesi oluşumunda ekip kurup, disiplin kurulu, denetleme kurulu organlarında başkanlık ve Isparta’da dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sağlık danışmanlığını yapmıştır.

Bu süreç içerisinde Amerika birleşik devletlerinde New York’ta- catring kanser hastanesinde tüm dünya ülkelerinden gelen kanserli kadınların üzerinde araştırmalar yaptı. 1 yıl sonra tekrar Süleyman Demirel Üniversitesine döndü.

Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy , tıp alanında uzmanlık dalı olan Kadın Hastalıkları Bölümünde araştırmaları hem Ülkemizde hem de yurt dışında takdir topladı. Kendisi 2004 yılında Ankara Gazi Üniversitesinde yapılan Doçentlik sınavını başarıyla kazanarak Doçentlik unvanı aldı. Bu süreçte yurtiçi ve yurtdışı makaleleri ve kitap bölümleri çalışmalarını devam ettirdi.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Cerrahi bilimler alanında yapmış olduğu çalışmalarla, ABD’ de ve Türk vatandaşlarımızın yoğun olduğu Avrupa ülkelerinde 5 yıl süre ile , kendisinin de düzenlediği Tıp Konferanslarında sağlık alanında gelişmeleri anlattı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başta olmak üzere Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan gibi Türk Cumhuriyetlerinde Sağlık başta olmak üzere Bilimsel alanda çalışmalarını anlattı .Türk toplumu ile adeta hem hal olmayı başardı.

Ülkemizin ve Dünyamızın başlıca temel sorunlarından birisi olana Kadın hastalıkları ve doğum alanlarında, başta kanser derneği olmak kaydı ile ,Tüp bebek, Üre jinekoloji, Menopoz, Perinatoloji  derneklerinde ; yönetim kurulu üyeliği, disiplin kurulu üyeliği, denetleme kurulu üyeliği, icra kurulu üyeliği görevlerinde de bulundu. Sayısız derneklerin Başkanlığı görevini de üstlendi.

Başkent Üniversitesi Rektörü , Sayın Mehmet Haberal tarafından ,göndermiş olduğu talep dilekçesi aracılığıyla İzmir’de kurulacak olan Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları Doğum Bölümünün kurulması için taleplerini dile getirdi.

O dönemde sevgili eşinin Türk Silahlı Kuvvetler mensubu olması ve o dönemde İzmir’de tayin olması nedeniyle Sayın Mehmet Haberal tarafından İzmir deki görev tanımı kabul edilerek 2009 yılında İzmir Başkent Üniversitesinin Karşıyaka Zübeyde Hanım hastanesinin kuruluşunda görev aldı. Burada 2 yıl bilimsel çalışmalarını gerçekleştirdi.

Engin deneyimi ve sayısız iş akitleri 2012 yılında Profesörlük unvanının kazanılmasına kadar getirdi. O dönemin Ankara Başkent Üniversitesinin Rektörü Profesör Doktor Sayın Ali Haberal tarafından Diploması taktim edildi.

Halen İzmir’de ,bilimsel çalışmalara devam ediyor olmakla , jinekolojik onkoloji ve Tüp bebek alanında ki Bilimsel Yeni oluşumlar ve buluşlar, yeni gelişmeler konusunda halkımıza yerel ve ulusal medya kanalıyla hem Konferans hem de brifing ve toplantılar aracılığı ile engin bilgilerini aktarmaya devam etmektedir.

Bu süreç içerisinde toplam 95 makale 16 kitap bölümü 18 tane rehber kitapçık çıkarmış olan Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy yurtdışı seminer ve kongrelerde sayısız konuşmacı ve oturum başkanlığı yapmıştır.

Dünyaca ünlü bilim insanı, filozofu İbn-i Sina’nın bir sözünde;
İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o zaman sana “diri” denilir. Sözünde de saygın, araştırmacı, dikkatli düşünen,tarafsızca karar verebilme meziyetlerini üzerinde bulundurabilen yanı ile Ülkemizin Tıp alanında değerli ve Saygın yönü ile ;

Ülkesine olan sevdası,bitip tükenmek bilmeyen çalışma azmi adına ,sağlık hizmetlerinin ülkemizde en üst seviyeye çıkarılması için kendi Uzmanlık alanında fedakarca çalışmaları ve sağlık alanında değerli katkılarından ,başarılı çalışmalarından dolayı kendilerine ,

İyi ki varsın Haşmet Mesut Özsoy diyorum .

Levent KANDEMİR

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.

Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”

“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“HAKLIYA HAKKINI TESLİM EDEMEYEN HİÇBİR OTORİTE VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.

Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”

“YARGININ BAĞIMSIZLIĞINA TARAFSIZLIK İLKESİNİ EKLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.

Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”

“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.

Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.

İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.

Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.

“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”

İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”

“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”

Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”

Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”

Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler

Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.

Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Annelerimizin duası üzerimizden eksik olmasın.

GENÇ GAZETECİLER

Mehmet Ali Setencioğlu | Enerji Petrol Medya Ceo

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge