“Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen dimdik ayaktaysak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen hâlâ dimdik ayaktaysak, hâlâ geleceğimize güvenle bakabiliyorsak, hâlâ büyük hedeflere doğru yürüyorsak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürsel Aksel Stadında düzenlenen AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Hakkâri ve Nevşehir il kongrelerine de canlı bağlantının yapıldığı kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki coşkuya bakarak İzmir’in bir dirilişin, 2023’ün müjdesini verdiğini söyledi.
“TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİĞİNİ HAZMEDEMEYENLER ÜLKEMİZİ BÖLMEK İÇİN HER DÖNEMDE BİZİMLE UĞRAŞMIŞTIR”
“İzmir de bizimdir, Nevşehir de bizimdir, Hakkâri de bizimdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu büyük zenginliğini hazmedemeyenlerin, milleti parçalamak Türkiye’yi bölmek için Haçlı Seferleri’nden Sevr’e kadar her dönemde Türkiye ile uğraştıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı kirli zihniyet bugün de birliğimize, beraberliğimize, kardeşlerimize saldırmayı sürdürüyor. Bu saldırı kimi zaman geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde olduğu gibi ordularıyla doğrudan topraklarımızı işgal girişimi olarak tezahür etmiştir” diye konuştu.
Ordularıyla bu aziz vatanı işgal edemeyeceklerini görenlerin, sinsi yöntemlerle yeni araçlar devreye soktuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün, bu araçların en acımasızı, en kanlısı, en zalimi olduğunu, Hakkâri’nin terör acısını en çok çeken illerden biri olduğunu, İzmir’de de terör saldırıları sebebiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden göç edip gelen çok sayıda vatandaşın yaşadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünyanın hiçbir yerinde terörü, terör örgütlerini savunan, onların siyasi uzantılarını destekleyen aydınlar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler göremezsiniz. Ancak ülkemizde maalesef böyle kirli bir zihniyet hep olagelmiştir, bugün de vardır. Terör örgütü yaklaşık 40 yıldır anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, okula giden öğrenciden evladının üzerine kapanan annelere, ninelere, aksakallı ihtiyarlara kadar herkesi katlediyor. Şimdi buradan sesleniyorum, ey CHP, ey Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradın mı? Diyarbakır’daki o terör mağduru anneleri hiç ziyaret ettin mi? Orada neler oluyor, haberin var mı? Onurlu bir duruş sergileyerek terör örgütünü kınamak yerine hep devleti suçlayan bu kirli zihniyetin her masumun katlinde vebali bulunuyor. Senin de vebalin var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye üzerinde hesabı olan karanlık güçlerin değirmenine su taşıyanlarla değil, kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla yol yürüdüklerini vurgulayarak, “Biz Cudi’de varız, biz Gabar’da varız, biz Tendürek’te varız, biz Bestler Deresi’nde varız. Nerede, hangi inde terörist varsa, o inde biz de varız. Oraları onlara mezar ettik. Ve on binlerle anılan teröristler şimdi yüzlerle anılıyor” dedi.
“Son zamanlarda CHP ve şürekâsı, Hazine ve Maliye eski bakanımız Berat Albayrak’ı ve onun nezdinde tüm ailemle birlikte şahsımı hedef alan bir kampanya yürütüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin hayrına en küçük sözlerine ve duruşlarına şahit olmadıkları CHP yöneticilerinin hezeyanlarıyla uğraşmayı zül addettikleri için önce bu kampanyayı görmezden geldiklerini belirtti.
“TÜRKİYE’NİN IMF’YE OLAN BORCUNU SIFIRLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş siyaset boyutunu aşıp bir insan olarak sahip oldukları temel haklara ve özgürlüklere, özellikle de aileye saldırı boyutuna varınca bu kampanyayı yürütenlere ağızlarının payını vermenin üzerlerine vacip olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İzmir Milletvekili sıfatıyla Meclis’te yer almasının bu şehrin en büyük talihsizliği olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na cevapları İzmir’den vermenin daha doğru olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu zat, bugüne kadar belgeleriyle, mahkeme kararlarıyla, şahitleriyle yüzüne vurduğumuz onca yalanına, iftirasına, bühtanına rağmen sürekli aynı şeyleri söylemeyi sürdürerek asıl niyetini ortaya koymuştur. Önüne hangi hakikatler konursa konsun, kendisine önceden ezberletilen, bilmiyoruz ama belki de dayatılan çerçeveye sadık kalarak aynı şeyleri sürekli tekrarlayıp duruyor. Öyle ki geçen grup toplantısının hemen öncesinde kendisine gittiler. ‘Başkanım, ne dersiniz’ dediler. ‘İsabetli olur’ dedim. İçişleri Bakanım ile Savunma Bakanımı gerek CHP Genel Başkanı’na gerekse İYİ Parti Genel Başkanı’na gönderdim. Gitsinler, bu katliamla ilgili kendilerini bilgilendirsinler istedim. Bakanlarım bunu bana söyleyince ben de bu CHP’nin başındakini adam zannettim, gitsinler, anlatsınlar dedim. Hani diyor ya ‘Haberimiz yok’ İşte asıl kaynağından, bizzat gitsinler anlatsınlar istedim.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilgilendirme yapılmasına rağmen CHP’nin Meclis’te, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya edep dışı davranışlar sergilediğini anlatarak, “İşte onun için biz diyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında siyasetin kendi mecrasında oraya gelmiş genel başkan olarak değil, bir proje olarak bulunmaktadır. Yanındakiler de o projenin diğer başlıklarıdır, yandaşlarıdır. Nitekim Gara Operasyonu’nun milletimizde yol açtığı öfkeyi, PKK’nın üzerinden uzaklaştırmak, uluslararası alanda PKK’nın güç durumda kalmasını engellemek için akla ziyan yollara başvurması, bu tespiti bir kez daha doğruluyor” açıklamasında bulundu.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve onun üzerinden şahsına yönelik kampanyaya da hız verilmesinin amaçlarından birinin de bu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dertlerinin ülke ve millet olmadığını, hakikatleri bin defa dinleseler de yine kafalarındaki senaryoyu, kendilerine tevdi edilen misyonun gereğini yerine getirmeyi sürdüreceklerini elbette biliyoruz” dedi.
Türkiye’nin son yedi, sekiz yıldır her alanda verdiği mücadelenin ekonomik boyutunun en ön safında Berat Albayrak’ın yer aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Berat Bey’in önce enerjide, ardından ekonomide ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği ‘damat’ sıfatının bu alanlardaki, birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Eğer herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili değerlendirmeler daha objektif yapılabilirdi diye düşünüyorum. Türkiye’nin son dönemde enerji alanında yaptığı atılımların temelinde Berat Bey’in bakanlığı döneminde geliştirdiği strateji ve yaptığı hazırlıklar bulunuyor. Karadeniz’deki doğal gaz rezervinin keşfini yapan sismik araştırma ve derin sondaj gemilerimizin alınmasıyla başlanmasından, madencilik alanındaki açılımlara kadar ülkemizin pek çok yeni kazanımının altında Berat Bey’in imzası var. İki sismik araştırma, üç sondaj gemisi ve şimdi bir tane daha geliyor. Bunların fiyatlarına baktığınız zaman âdeta bir otomobil fiyatı gibi. Bu nedir bu? Bunun adı finansı, parayı yönetmektir. Bunu başardığı için kuduruyorlar, çıldırıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisini daha da güçlü kılmak için pek çok alanda tarihî öneme sahip uygulamaları Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde hayata geçirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılım şirketlerinde yeni iş modellerinin geliştirilmesi ve katılım şirketlerinin faizsiz finansman yöntemlerinin çeşitlendirilmesinin önemine işaret ederek, “Bilindiği gibi burada bir adım çok çok önemli. Ekranları başında bizi izleyen milletime tekrar hatırlatıyorum. Çünkü CHP, bunlar faizcidir. Bu CHP, bunlar IMF’cidir. IMF’nin temsilcileriyle kapalı kapılar arkasında pazarlık yapanlar bunlardır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin IMF’ye olan borcunu sıfırladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, ey Faik Öztrak, bilir misiniz şu anda bizim IMF’ye bir Allah kuruşu borcumuz yok, bitti bu iş. Bize diyorlar ki ‘IMF’den gidin borç alın.’ O sizin cibilliyetinizdir, o sizin karakterinizdir. Biz de bu yok” dedi.
“95 MİLYAR DOLAR DÖVİZ REZERVİMİZ VAR”
Merkez Bankasının döviz rezervinin sıfırlandığı iddialarına da cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Göreve geldiğimizde Merkez Bankasının 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var. Ancak bir rakam daha söyleyeceğim. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi, 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Bu ne demektir? Biz yeniden 132’ye de çıkarız 200’e çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Bizim akıl hocalarımız Batı değil. CHP’nin akıl hocaları orada, IMF. Bizim akıl hocalarımız kendi içimizde. Biz birbirimizle dayanışma hâlindeyiz ve kendi işimizi kendimiz görürüz. Bu adımları da böyle attık. Şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle dünya ekonomilerinin derinden sarsıldığına işaret ederek, “Küresel tedarik zincirlerinin ciddi yaralar aldığı, üretimden istihdama küresel ekonominin her alanda daraldığı bu dönemde de Berat Bey’in sorumluluğunda aldığımız hızlı ve etkin tedbirlerle ülkemizin süreci en az zararla geçirmesini sağladık. Berat Bey de hukuk çerçevesinde bugün itibarıyla tabii ki yargıda hakkını arayacaktır” diye konuştu.
Döviz rezervleri üzerinden Berat Albayrak aleyhinde yürütülen haksız ve seviyesiz kampanyanın amacının kesinlikle bu konuda bilgi edinmek olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz bunların kendilerine en kritik konularda bilgilendirdiğimizde, ne yaptıklarını nasıl hareket ettiklerini de biliyoruz” ifadesini kullandı.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
CHP’nin tezviratları sebebiyle kafası karışmış olabilecek vatandaşlar için döviz rezervi konusuna açıklık getirmek istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir süredir zaten ekonomik saldırı altında olan Türkiye’nin, salgınla uluslararası alanda ortaya çıkan finansal dalgalanmalara karşı da tedbir geliştirmesi gerekiyordu. Bu zorlu dönemde ödemeler dengesi tarafında bir sıkıntıyla karşılaşmamak için planlı ve kontrollü döviz işlemleri yapıldı. Yapılan bu döviz işlemlerinin tamamı da piyasa kuralları çerçevesindedir ve hukuka uygundur. Ne dövizin buharlaşması ne de herhangi bir istismar, haksız kazanç, hukuka ve ahlaka aykırı işlem söz konusudur. Bu döviz işlemleri sayesinde ülkemiz uluslararası alanda ciddi etkilere yol açan şoklara rağmen hedeflerine bağlı kalmayı başardı.”
Muhataplarının millet olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözümüz de milletedir. AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak ülkemizin tüm imkânlarını değerlendirerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için çalışmaya devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’a, ailesine, çalışma arkadaşlarına saldırarak, vaktimizi ve enerjimizi çalarak bizi bu hedeften uzaklaştırabileceklerini sananlara diyoruz ki, size buradan ekmek çıkmaz, gidin başka kapıya” diye ekledi.
“DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜCADELESİNİ İHMAL ETMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin beka davasını korumak ve yüceltmek için var güçleriyle çalışırken, demokrasi ve kalkınma mücadelesini de ihmal etmediklerini vurgulayarak, “Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen hâlâ dimdik ayaktaysak, hâlâ geleceğimize güvenle bakabiliyorsak, hâlâ büyük hedeflere doğru yürüyorsak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz” diye konuştu.
Türkiye’nin her bir ilini; okullar, bilişim altyapısı, teknolojisi, bölünmüş yollar, demir yolları, köprüler, barajlar, sulama tesisleri, doğal gaz boru hatları, elektrik hatlarıyla donatırken karşılaştıkları engellemeleri en iyi milletin bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 81 vilayetinde bugün hangi eser, hangi hizmet varsa hepsi de karşımızdaki köhne muhalefet zihniyetine rağmen başlanıp bitirilmiş işlerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, ona katlayan yatırımlarımızın hiçbirinde bunlardan destek görmedik, teşekkür almadık. Bunlar aka kara, karaya ak demek dışında bir düşüncesi, fikri, projesi, feraseti, mesaisi olmayanların şu anda bulunduğumuz İzmir’i nasıl sersefil bıraktıklarını hep birlikte görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Havalimanından şehre gelirken gördüğü manzaranın İzmir’e yakışmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin en güzel şehri belediye hizmetlerinde ilk ona bile giremiyorsa durup bir düşünmek gerekir. Hükûmet kendi sorumluluğundaki tüm temel hizmet altyapılarını en güzel şekilde yaptığı hâlde belediye sorumluluk alanındaki hususlarda manzara birden tersine dönüyorsa durup bir düşünmek lazım” ifadelerini kullandı.
“Şehrine ve milleti hizmet etmek yerine, kaynak ve zaman önceliğini asli vazifesi olmayan işlere ayıranlar bu şehre yazık etmişlerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Hakkâri’de de söz konusu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin şehrimize hizmet verilsin diye gönderdiği kaynağı terör örgütüne peşkeş çekerek Hakkârili kardeşlerimi mağdur edenlere göz mü yumacaktık? Kayyum kayyum diye ortalığı inletenlerin bir günden bir güne bu çarpıklığa karşı tek laf ettiklerini duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü bunların işi milletimizin hakkını, hukukunu, menfaatini savunmak değil, kendi karanlık gündemlerine malzeme üretmektir. Evet, üretimin durduğu, Kandil’e devletin verdiği paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı bu yerlere biz bugün de, yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz. PKK’lı teröristlerin hakkını savunmak için dünyayı ayağa kaldırmayı bilirler, FETÖ’cülere destek vermek için yollara dökülmeyi de bilirler, Ankara’dan İstanbul’a teröristlerle yürümeyi de bilir bu Bay Kemal. Türkiye düşmanlarının verdikleri her malzemenin üzerine atlamayı da iyi bilirler, ama iş ülkenin ve milletin hakkını savunmaya geldiğinde ‘bizim işimiz karşı çıkmak’, aynen bunu söylüyor asla iyiye iyi demeyiz beyanıyla birden muhalefet oldukları akıllarına geldi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin her hâl ve şart altında kendi ülkesinin ve halkının çıkarlarına saldırdığı görüntüye Türkiye’den başka hiçbir yerde rastlanamayacağını belirterek, “İnşallah 2023 diğer pek çok güzel haber ve müjde yanında ülkemizdeki bir tek parti devri artığı, atık ya, inşallah köhne muhalefet anlayışının da tasfiye edildiği bir yıl olacaktır” dedi.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü
Genç Gazeteciler Macaristan
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.