Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır-Silvan Barajı Gövde Dolgu Çalışması Tamamlanması Merasimi ve Ergani Barajı, Başlar Barajı ve Ergani İçme Suyu Arıtma Tesisi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İnşallah 83 milyon hep birlikte tek yürek, tek bilek olarak hareket etmek suretiyle büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını hızlandırıyoruz. Ülkemizin nereden nereye geldiğini bilen akıl, vicdan ve insaf sahibi herkes kazanımlarımızın kıymetinin farkındadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır-Silvan Barajı Gövde Dolgu Çalışması Tamamlanması Merasimi ve Ergani Barajı, Başlar Barajı ve Ergani İçme Suyu Arıtma Tesisi Açılış Töreni’ne, Vahdettin Köşkünden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Silvan Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin GAP’ın en önemli projelerinden biri olduğuna işaret ederek bu barajın da içinde yer aldığı Silvan Projesi’nin sulama kapasitesi itibarıyla Türkiye’nin Atatürk Barajı’ndan sonraki en büyük tesisi olduğunu açıkladı.
“SİLVAN BARAJI’NI ÖNÜMÜZDEKİ YILIN SONUNA KADAR TAMAMLAMAYI PLANLIYORUZ”
Silvan Barajı ile birlikte sekiz ayrı barajı ve 23 sulama tesisini bünyesinde barındıran Silvan Projesi’nin 2 milyon 360 bin dekar alanı sulayacak dev bir proje olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır merkez, Silvan ve Bismil ilçelerindeki mümbit ovaları sulayacak bu projeler sayesinde bölgedeki tarım üretiminde iki, üç katlık artış beklediklerini dile getirdi.
İstihdamda sağlayacağı 305 bin kişilik artış ve ekonomiye kazandıracağı yıllık 2 milyar liraya yakın kazançla bu projelerin Türkiye için de büyük öneme sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tamamı 14 milyar liralık bir harcamayla hayata geçirilecek olan Silvan Projesi’nde henüz yüzde 16’lık bir gerçekleşme sağlanmasını büyük bir kayıp olarak görüyorum. Bir süre önce başlattığımız yatırımlarda önceliği tamamlanma aşamasına yakın olanlara verme stratejimizi 2021 bütçesiyle bir adım daha ileri taşıyoruz. Yüksek katma değerli ve belirli bir gerçekleşme seviyesine ulaşmış projeleri hızla tamamlayarak elimizdeki kaynağı en verimli şekilde kullanmakta kararlıyız. Bu kapsamda Silvan Barajı’nı önümüzdeki yılın sonuna kadar tamamlamayı ve su tutmaya başlamayı planlıyoruz. Aynı şekilde bu barajın suyunu diğer barajlara ve ovalara aktaracak Babakaya ve yer teslimi bugünlerde yapılacak Silvan tünellerini de havzada suyun birikmesine paralel şekilde faaliyete geçireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje çerçevesinde 263 bin dekar arazinin sulanmasını sağlayacak tesislerin inşasının devam ettiğini belirterek 2021 yılı sonuna kadar 105 bin dekarlık alanda sulama hizmeti verilmeye başlanacağını söyledi.
Projenin diğer safhalarını da hızlandırarak GAP’ın bu sembol eserini süratle bitireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yapılan Başlar Barajı’nın yaklaşık 29 milyon metreküp su depolama hacmiyle 38 bin dekarın üzerinde araziyi sulayacağını, inşa edilecek sulama sistemleriyle yüzde 60’a varan su tasarrufu sağlayacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam edeceği 5 bin kişi ve yıllık ilave kazancı 29 milyon lirayı bulacak Başlar Barajı’nın Bismil ve Silvan’ın köylerine hayırlı olmasını diledi.
“HİZMETE ALDIĞIMIZ ÜÇ AYRI BARAJLA ŞEHRİMİZİN TOPRAKLARININ VERİMİNİ ARTIRDIK”
Ergani Barajı’nın da 14,5 milyon metreküplük depolama hacmiyle 19 bin dekara yakın araziyi sulayacağını ve 2 bin 500 kişiye yakın ilave istihdam sağlayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama tesisleri bu yıl hizmete girecek bu barajın da Erganili vatandaşlara hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ayrıca Ergani ilçesine kazandırılan içme suyu arıtma tesislerinin de resmî açılışının gerçekleştirildiğini aktararak, bu tesisin dokuz köyüyle birlikte ilçenin 2045 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen 18 yılda Diyarbakır’da sadece Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 10 milyar liraya yakın yatırımla 118 ayrı tesisi hizmete aldığını ifade ederek, “Tamamlanan dört ayrı içme suyu tesisiyle 123 bin kişinin su ihtiyacı karşılanmıştır. Hizmete aldığımız 88 milyon metreküplük biriktirme hacmine sahip üç ayrı barajla şehrimizin topraklarının verimini artırdık. Hâlen inşası süren Silvan, Ambar, Kale, Kolludere ve Kuruçay barajlarının tamamı da bitme aşamasına yaklaşmış durumdadır. Bugüne kadar hizmete aldığımız 12 ayrı sulama tesisiyle 355 bin dekar araziyi sulamaya açarak çiftçilerimize yıllık 250 milyon lira gelir artışı sağladık” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da sulanmayan tek karış arazi bırakmayacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası süren 13 ayrı sulama projesinin de yatırım öncelikleri arasında yer aldığını, yapımı biten 58 ayrı dere ıslahı çalışmasıyla 59 farklı yerleşim biriminin su taşkınlarından korunduğunu, işletmeye alınan hidroelektrik santrallerinin kurulu gücünün de 47 megavata, yıllık enerji üretiminin ise 150 milyon kilovat/saate ulaştığını söyledi.
“ELİMİZDEKİ MEVCUT KAYNAKLARI EN VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANMA MECBURİYETİ KAÇINILMAZ BİR HÂL ALMIŞTIR”
İklim değişikliğinin sonuçlarından biri olarak kuraklık tehdidinin baş gösterdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz sanıldığının aksine su zengini zaten değildi. Kuraklık tehdidinin artmasıyla birlikte elimizdeki mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanma mecburiyeti kaçınılmaz bir hâl almıştır. Şayet geçtiğimiz 18 yılda 255 milyar liralık bir yatırımla 600 adet barajı ve 423 adet göleti hizmete alarak 45 milyar metreküplük bir depolama hacmine ulaşmamış olsaydık işimiz gerçekten çok zordu” değerlendirmesinde bulundu.
Alternatif su depolama yöntemleriyle kuraklık tehdidine karşı tedbir almaya çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen devam eden çalışmalarla 2023 yılına kadar 150 yer altı barajını tamamlamayı hedefliyoruz. Ülkemizi hem küresel afetlerin etkilerinden koruyacak hem hedeflerine ulaşmasını sağlayacak eser ve hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz” dedi.
“MİLLETİMİZ HİÇ KİMSENİN DEMOKRATİK VE EKONOMİK KAZANIMLARINA EL UZATMASINA İZİN VERMEYECEKTİR”
Yıllarca Türkiye’nin enerjisini, vaktini iç çatışma ve kavgalarla, kısır çekişmelerle heba edenlerin yol açtıkları kayıpları telafi ederek milletin önüne yepyeni bir vizyon koyduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 83 milyon hep birlikte tek yürek, tek bilek olarak hareket etmek suretiyle büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını hızlandırıyoruz. Ülkemizin nereden nereye geldiğini bilen akıl, vicdan ve insaf sahibi herkes kazanımlarımızın kıymetinin farkındadır” diye konuştu.
“Milletimiz hiç kimsenin demokratik ve ekonomik kazanımlarına el uzatmasına izin vermeyecektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Komşularımız başta olmak üzere nice ülkenin, nice toplumun yaşadığı acıları, zulümleri, kayıpları bize de tattırmak isteyenleri hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğiz. Eski Türkiye’nin ne anlama geldiğini en iyi Diyarbakır bilir. Bunun için ülke ve millet olarak kendi gündemimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Öncelikle elimizdeki imkânların sahip olduğumuz güven ve huzur ikliminin değerini bileceğiz. Bununla birlikte yönümüz hep geleceğe dönük olacaktır. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Bilhassa son sekiz yıldır neredeyse kesintisiz şekilde yaşadığımız saldırılar, maruz kaldığımız tuzaklar sebebiyle bazı alanlarda geride kalmış olsak da Türkiye’yi 2023 hedeflerine kavuşturmayı namus borcu olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel siyasi ve ekonomik sisteminin yeniden yapılanma sürecinde Türkiye’nin büyük avantajlara sahip olduğunu belirterek, “Artık dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine daha yakınız. Bölgesel ve küresel siyasi, askerî, kültürel, ekonomik bir güç olarak tebarüz etme iddiamız her geçen gün daha belirgin şekilde ete kemiğe bürünüyor” açıklamasında bulundu.
Kadim çağlardan beri bölgenin ilim ve irfan yuvası, medeniyet ve refah kapısı olan Diyarbakır’ın, bu yeni dönemde de Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biri olmayı sürdüreceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’dan yükselen huzur, barış, kardeşlik, dostluk ve sevgi haleleri dalga dalga tüm bölgeyi, tüm dünyayı kuşatacaktır. Biz de yaptığımız yatırımlarla, getirdiğimiz hizmetlerle, kazandırdığımız hizmetlerle Diyarbakır’ın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tek derdimiz var; ülkemizi, Türkiye’mizi çok daha verimli hâle nasıl getiririz ve ülkemizin tüm topraklarında bir karış kurak arazi kalmadan buraları nasıl sulama noktasında verimli hâle getiririz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan tesislerin hayırlı olmasını dileyerek bu eserlerin Diyarbakır’a kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ömrünüz ömrümüz su gibi aziz olsun diyor, elektrik enerjisiyle de inşallah kimse karanlıkta kalmasın diyoruz” diyerek tören alanındaki yetkililere hizmete girecek yatırım ve eserlerin açılış kurdelesini kesme talimatını verdi.
Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.