Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gerçekten 44 günlük bir savaş sonrasında ortaya çıkan netice Azerbaycan’daki kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse aynı şekilde Türkiye’deki kardeşlerini de sevindirmiştir. Bu gerek şahsımızda gerek tüm milletimizin şahsında yaşanan bir sevinçti” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Gençlik Sarayı’nda gerçekleştirdiği baş başa görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Karabağ zaferinin, başta liderliğini yapan İlham Aliyev olmak üzere, Aliyev’in şahsında tüm Azerbaycanlılara mübarek olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten 44 günlük bir savaş sonrasında ortaya çıkan netice Azerbaycan’daki kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse aynı şekilde Türkiye’deki kardeşlerini de sevindirmiştir. Bu gerek şahsımızda gerek tüm milletimizin şahsında yaşanan bir sevinçti” diye konuştu.
Gerek hükûmet gerekse parlamentonun büyük bir kısmı olarak bu sevinci beraber yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna yazılı ve görsel medyanın büyük kısmının da aynı şekilde katıldığını ve bu zaferi kutladığını, mesajlarını da bu istikamette verdiğini söyledi.
Bu törenlere Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Caddedeki o heyecanı gördüğümüz zaman, böyle bir zaferin neticesinde ancak coşku böyle olurdu, bu şekilde olurdu bunu gördük. Tabii ki böyle bir zafere tebrik etmek, mübarek olsun demek herhâlde bizim de görevimizdir. Rabbim undan sonraki süreci inşallah başarılarla dolu olarak devam ettirmeyi de nasip etsin” ifadelerini kullandı.
“RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN’İN OLUMLU YAKLAŞIMLARI SÜRECİ OLUMLU İSTİKAMETTE GÖTÜRMEYE YARDIMCI OLDU”
Bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le de Karabağ konusunun neden bugüne kadar sürüncemede kaldığını konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “30 sene niçin Karabağ’da bu çile çektirildi? Bu Minsk Üçlüsü denilen üçlünün işi neydi? Bunlar dünyanın en güçlü ülkeleriydi. Amerika, Rusya, Fransa niçin bu kadar oyalandı, neden neticelendirilmedi? Acaba bunu neticeye kavuşturamaz mıydılar, kavuştururlardı. Neden o zaman oyalandı? Fakat daha sonra çok daha olumlu mesajlar gelmeye başladı. Bunların başında da Fransa devamlı kardeşimi arıyordu, ondan neticeler elde etmeye çalışıyordu. Tabii zaman zaman bize de ulaşmak istedi ama doğrusu biz de dönmedik. Çünkü biliyorduk ki dert başkaydı ve bunu da özellikle kardeşlerimiz artık ‘göbeğimizi keseceğiz’ dediler, adımı attılar, adımı attıktan sonra da zaten iş yürümeye başladı. İş yürümeye başladıktan sonra da biz burada Sayın Putin ile görüşmeler yaptık. Aynı şekilde işin diplomasi boyutunu Dışişleri Bakanım Mevlüt Bey yürüttü. Özellikle bu noktada istihbarat boyutu yürütüldü, savunma boyutu yürütüldü. Bütün bu çalışmalarla birlikte de hava çok daha farklı şekilde gelişmeye başladı. Hele hele burada Sayın Putin’in yaklaşımlarını bir kenara koyamam, onun olumlu yaklaşımları da bu süreci olumlu istikamette götürmeye yardımcı oldu ve iş bu noktaya kadar da nitekim şu anda gelmiş bulunuyor.”
“BİZ BARIŞIN GÜVERCİNLERİ OLMAK İSTİYORUZ”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ifade ettiği platform konusunu kendisinin de çok önemsediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev’in “Gerekirse altılı bir platform da oluşturabiliriz” dediğini anımsattı.
Altlı platformu Rusya Devlet Başkanı Putin’in de kabullendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Neydi o altılı platform? Rusya-Türkiye-Azerbaycan-İran-Gürcistan eğer kabullenir, uyarlarsa Ermenistan da bu platformun içerisinde yer alabilir. Böylece altılı platformla bir bölgesel barışı tesis edelim dendi. Şimdi bölgesel barışın bu bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi, bunun yanında diplomatik birçok yüklediği görevler vardı. Bugün de yine kardeşime söyledim. Eğer bu konuda olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız. Yeter ki bu olumlu adımlar atılmış olsun. Biz de kapılarımızı Ermenistan’a kapatalım diye bir derdimiz yok. Çünkü biz barışın güvercinleri olmak istiyoruz, barışın adımlarını yapmak istiyoruz. Bizim Ermenistan halkına bir kinimiz yok. Sıkıntı Ermenistan’ın yönetimiyledir. Benim ülkemde 100 bini aşkın Ermeni vatandaşım var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermeni vatandaşlarının içinde vatandaşlık hakkını elde edenlerin yanında elde etmeyenlerin olduğuna dile getirdi. Vatandaşlık hakkını elde edemeyenleri misafir ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye? Bizim insanlara bir kinimiz yok. Maksat özellikle bu barışı hâkim kılalım, egemen kılalım, adımı da buna göre atalım ama burada liderlikler çok önemli. Kalkıp da sen Karabağ’ı kendi meclisinden geçirdiğin bir kararla ‘burası artık devlettir, biz burayı bu şekilde tanıdık’ deme hakkına sahip değilsin. Ya bunu kalkıp da Paşinyan bile kabul etmiyor. Sen kalkıyorsun Macron olarak böyle bir şey getirip meclisinden geçirmeye yöneliyorsun. Demek ki daha siyaseti öğrenememiş. Devlet yönetimini de anlamamış, öğrenmemiş. Nerede, ne, nasıl olur, bunu da bilmiyor. Yarın bana kızacak, belki bu akşam kızacak o ayrı mesele ama öyle de olsa biz hakkı söylemek zorundayız. Bunu söylemezsek zaten görevimizi yapmış olmayız ama bunları başaracağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün düzenlenen törenler ve heyecanın Azerbaycan’da farklı bir durum ortaya koyduğunu söyledi. Azerbaycan’ın bu yeni oluşumun ardından bölgede çok ciddi alt yapı ve üst yapı adımları atacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu adımlarla beraber süratle, temennimiz odur ki şöyle yaz mevsimiyle beraber yapılan yeni yollardan… Tabii öğrendiğim kadarıyla inşallah yollar yapılacak, demiryolları yapılacak. Bu konuda kararı zaten Sayın Başkan vermiş. Bütün bu yollarla beraber yani Nahçıvan’ın Zengilan’a, Zengilan’dan kuzeye bütün bu yollar yapıldığı zaman hava değişecek. Buraları bitin de ondan sonra Şuşa’ya gelelim dedik. Şuşa bir tarih. Şuşa’yı o tarihi ile yaşamak, görmek bizler için de bir aşk. Bunu da yaşayalım, gazilerimizin ruhlarını da şad edelim dedik. Gaziler verdik, şehitler verdik. Gazilerimiz yaralı. Onlara Allah’tan şifalar diliyoruz. Bu şehitlerimiz bir şeye inanarak şehit oldular. Bütün bu şehitlerimizin ruhaniyetini taltif etmemiz lazım. O ruhaniyetin, o mekânlarından bu sedayı bizim duymamız lazım. Duyar mıyız? Duyarız. Çünkü onlar ölü değildirler. Gazilerimizi görünce ayrıca mutlu olduk. Bunlar boşuna gazi olmadılar. Bu gazilik Karabağ’ı gerçek sahiplerine kazandırmak içindi. Bu gaziler bunu verdikleri şehitlerle beraber başardılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Aliyev ilealt ve üst yapıya yönelik çalışmalar da yaptıklarını dile getirdi.
Ermenistan güçlerinin bulundukları yerlerde ne var ne yok her şeyi yakıp yıktıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Camileri yakıp yıktılar, hatta bunlar kiliseleri de yakıp yıktılar. Bunları anlamak, tanımak mümkün değil. 20 yıl önce geldiğimde nasıl bir Bakü vardı, bugün nasıl bir Bakü var? Tamamen değişti. İşte bunu 20 yıl öncesinden bugüne getiren Azerbaycan yönetimi orayı da hiç gecikmeden Allah’ın izniyle ben inanıyorum ki orayı da hiç gecikmeden üç beş yıl içerisinde çok daha farklı bir hâle getirecektir. Bu kudret İlham kardeşim de. Çünkü bunu ispatladı. Bugün kabir ziyaretlerindeyken Eski TBMM Başkanımız İsmail Kahraman Bey, çok farklı bir Bakü ve Azerbaycan gördüğünü söyledi. Ben bunu 20 yıl içinde çok yaşadım. Yaz mevsiminde bile geldiğimizde Karabağ’ın nasıl değiştiğini göreceğiz. Bugün atılan imzalar aslında sadece sembolik bazı imzalardır. Atılacak daha çok imzalar var. Bu imzalarla Azerbaycan, Karabağ çok daha farklı bir şekilde yükselişine devam edecektir. Allah yar ve yardımcınız olsun.”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e ve Azerbaycan halkına başarılarının artarak devamını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere acil şifa diledi.
AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV: “TÜRKİYE; DÜNYA İÇİN MERTLİK, CESARET VE GELİŞMİŞLİK ÖRNEĞİDİR”
Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ’daki zaferinin Azerbaycan ve Türkiye birliğinin tecessümü olduğunu söyleyen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savaş süresince yaptığı açıklamaların Azerbaycan halkı için çok değerli olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin desteklerinin kendilerine moral verdiğini ve güçlerini pekiştirdiğini yineleyerek, dünyada Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine yakın olan ikinci ülkenin bulunmadığını ifade etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, sözlerinin devamında “Erdoğan’ın liderliği sayesinde Türkiye, dünya çapında güç merkezine dönüşmüş durumda. Tükiye, ezilen halkların çıkarlarını savunuyor. Bugün Erdoğan Türkiye’si; dünya için bir örnektir. Bağımsızlık, mertlik, cesaret ve gelişmişlik örneğidir” diye konuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye ve Azerbaycan birliğinin sadece iki halk için değil bölge için önem taşıdığını belirterek, şunları söyledi: “Tarihî zafer sonrasındaki yeni dönem için tam hazırlıklıyız. Bugün aziz kardeşimle bundan sonraki dönemle ilgili fikir alışverişinde bulunduk ve düşüncelerimizin örtüştüğünü gördük. Bölgede yeni bir iş birliği platformu oluşturmalıyız. Bu, çok taraflı platform olabilir ve tüm katılımcı ülkeler bundan faydalanır. Geleneksel Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan iş birliği var. Azerbaycan-Rusya-İran iş birliği var. Türkiye-Rusya-İran iş birliği var. Tüm bu iş birlikleri platformlarını birleştirerek, tek bir platform gibi sunabiliriz. Ermenistan yönetimi, savaştan doğru sonuç çıkarırsa ve kendi asılsız iddialarından vazgeçerek geleceğe bakarsa, o zaman onların da bu platformda yeri olabilir. Biz iş birliğine açığız. Biz bu sayfayı kapatmalıyız. Biz bu düşmanlığa son vermeliyiz.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Ortak basın toplantısı öncesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in huzurunda iki ülke arasında üç anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda “Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında 25 Şubat 2020’de Bakü’de İmzalanan Karşılıklı Vize Muafiyetine Dair Anlaşma’ya Getirilen Değişikliklere Dair Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında 1 Numaralı Protokol” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov tarafından imza altına alındı.
“Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev tarafından imzalandı.
“Azerbaycan Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Arasında Mutabakat Zaptı” da Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Azerbaycan Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Memmedov tarafından imza altına alındı.
BMC şirketiyle Bakü Ulaşım Başkanlığı arasında satış sözleşmesi, BMC AZ ile Azerbaycan otoyolları devlet acenteliği arasında 5 yıllık hizmet sözleşmesi de imzalandı.
Ayrıca iki ülke lideri, bugünkü geçit töreni anısına bastırılan posta pulu ve birinci gün zarflarını mühürledi.
Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.