Connect with us

Dünya

“Tarihten tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh bugün de yolumuzu aydınlatıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 97. Yılında Millî Mücadele Sergisi açılışı töreninde yaptığı konuşmada, “Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nde Cumhuriyetin 97. Yılında Millî Mücadele Sergisi açılışı törenine katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında İstiklal Savaşı’nın ve Cumhuriyetin kuruluşunun kahramanlarının torunlarının da bulunduğu katılımcıları selamladı.

“CUMHURİYETİMİZİ KURARAK PEK ÇOK MAZLUM MİLLETİN GÖNLÜNE BAĞIMSIZLIK ATEŞİNİ DÜŞÜRMÜŞTÜK”

İstiklal Harbi’ni veren ve zaferin ardından Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Meclisi ve ordunun tüm kahramanlarını şükranla yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne, ülkenin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmış, gayret göstermiş, ter dökmüş, katkıda bulunmuş herkesi şükranla andı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, sınırlar içinde ve dışında ülkenin bütünlüğü, milletin birliği, devletin bekası uğrunda kahramanca mücadele eden tüm askerlere, güvenlik güçlerine teşekkür etti.

“Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde yazdığı her yeni destanla, maziden atiye kurduğu köprüyü tahkim ettiğini, güçlendirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstiklal Harbimizi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurarak, pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşini düşürmüştük. Anadolu’nun üzerine bir sırtlan gibi saldıran emperyalistlerin korkusu da zaten buydu. Daha sonraki yıllarda Balkanlardan Güney Asya’ya kadar yayılan özgürlük ateşinin közü Anadolu’dan çıkmıştır. Bugün de yürüttüğümüz mücadeleyle, kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz. Yaşadıklarımız bize gösteriyor ki, Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecektir.”

Halide Edip Adıvar’ın İzmir’in işgalinden yaklaşık 10 gün sonra Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmadaki duyguları bugün de yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıvar’ın konuşmasındaki şu bölümü paylaştı: “Kardeşlerim, evlâtlarım! Ruhu göklerde olan ecdadımız, minarelerimizden yüz yılın şanlı Osmanlı tarihinin bugünkü faciasını seyrediyor. Bu tarihî, bu muazzam meydanda zafer alayları yapan kahraman ecdadımızın ruhları karşısında, dünyanın bir başından bir başına at süren o nâ-mağlûb erlerin gazapları karşısında başımı kaldırıyor ve diyorum ki: Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasıyım. Bu yeni millet nâmına, ulu ecdadımızın ruhları önünde başımı eğip yemin ediyorum. Bugün kolları kesilmiş Türk milletinin geçmiş günlerdeki kadar cesur bir ruhu var. Yemin ediyorum ki göğsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadımın ilâhî namusuna hıyanet etmeyeceğiz. Asırlardan beri sinsi sinsi devam eden Avrupa’nın istilâ siyaseti, her vakit Türk toprakları üzerinde en vicdansız bir şekilde tecelli etmiştir.

Ay’da ve yıldızlarda zapt edilecek Müslüman ve Türk toprakları ve milletleri olduğunu haber alsa oraya istilâ ordusu göndermek için mutlak yol bulacak olan Avrupa’nın eline nihayet bir fırsat geçmiştir. Türk’e zalim ve günahkâr diyen, milletlerin günahı için mahkeme kuranların bu günahı o kadar çirkin ve sefil bir günah ki, lekesini engin denizlerin nihayetsiz suları yıkamayacaktır. Avrupa’nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegâne yükselen ses Müslüman dünyasının sesi! Esaret boyunduruğunun zincirleri ta canına geçmiş olan Müslüman kardeşleriniz, sizin için bugün gür sesleriyle haykırıyorlar. Ben kardeş Müslüman dünyalarına da sizin namınıza yemin ediyorum. Davamız, Türkiye’nin mevcut olan hak ve istiklâlinin elinden alınmamasıdır. Türkler ve Türkiye, ecdatlarına ve bayraklarına ve milletimizin ebedî ve ilâlî hakkına hıyanet etmeyeceklerdir. Yâ Rabbi! Hakkın ve milletlerin bir mahşeri, bir mahkeme-i kübrâsı hazırlanıyor. Bu mahkemeye millet hakkı çiğneyen zalimler gelecektir. Ve bu zalimleri en evvel kendi milletleri mahkûm edecektir. Milletlerin ruhunda her vakit ilâhî bir hak ve büyüklük vardır. Şimdi yemin ediniz ve benimle tekrar ediniz: Milletlerin ilâhî hakkı ilân olunacağı güne kadar kalbimizde heyecanımız kalacak, eksilmeyecektir. Yedi yüz senenin en asil ve büyük mirası olan vakarımızı, adalet ve terbiyemizi unutmayacağız. Yedi yüz senenin tarihini ağlayan minareler altında yemin ediniz: Bayrağımıza, ecdadımızın namusuna hıyanet etmeyeceğiz.”

“TARİHİMİZİN BİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUK, ELBETTE AĞIRDIR AMA BİR O KADAR DA ŞEREFLİDİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halide Edip Adıvar’ın bu konuşmasındaki ifadeler ve gerisindeki ruhun İstiklal Harbi’nin manasını en güzel şekilde anlattığını kaydederek, “İnşallah biz de aynı ruh ve heyecanla ülkemizi 2023’e, 2053’e, 2071’e taşıyacağız” vurgusunda bulundu.

“Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk, elbette ağırdır ama bir o kadar da şereflidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada Türkler kadar binlerce yıllık kesintisiz devlet geleneğine, kadim bir medeniyet birikimine sahip millet bulunmadığının altını çizdi.

Türkiye düşmanlarının, geniş bir coğrafyaya yayılan bu mirası unutturmak için çok çalıştıklarını, kadim geçmişi tüm haşmeti ve zenginlikleriyle tamamen silmek için çalışan düşmanlar bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancımızı, değerlerimizi, kültürümüzü yok etmek, bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her türlü yolu denediler. Hamdolsun bu gayretler başarılı olamadı. İnşallah ülkemizde, en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, yeniden keşfeden, yeniden kucaklayan bir nesil yetişiyor” diye konuştu.

“TARİHİMİZİ BİLMEDEN MAZİDEN ATİYE KURDUĞUMUZ KÖPRÜ EKSİK KALIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, azimle çalışan, araştıran, üreten, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum. Hele okul çağına henüz gelen çocuklarımızın gözlerindeki pırıltı ve konuşmalarındaki heyecan, ümitlerimizi katlayarak artırıyor” dedi.

Bu çerçevede gençlere, özellikle Malazgirt Zaferi’nden başlayıp İstiklal Harbi’ne kadar uzanan ve günümüzde de süren mücadeleyi çok iyi öğretmek gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “En büyük gücümüz bu tarihî mirasımızdır. Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden, ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir ne Osmanlı ne Selçuklu mirasının farkında olunabilir. Bir başka ifadeyle, tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97’nci yıl dönümü vesilesiyle, Millet Kütüphanemizde açtığımız Millî Mücadele Sergisi, işte bu sürecin küçük bir kesitine ışık tutmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan sergide yer alan eşya ve belgelerin, İstiklal Harbi’nin ve Cumhuriyetin ilk döneminin hatıralarını yeniden gözlerde canlandıracağını, Çanakkale Savaşı’nın sembollerinden 57’nci Alayın sancağının bunlardan biri olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Gazi Mustafa Kemal, bu sancağın sahibi olan 19’ncu tümene bağlı 57’nci alayımızın askerlerine, ‘Sizlere taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ diyerek, ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının omurgasını inşa etmiştir. Gençlerimiz, her yıl Gelibolu’da yaptıkları vefa yürüyüşüyle 57’nci Alayımızın adını ve hatırasını yaşatıyorlar. Bugün, İstiklal Harbi kahramanlarının hayattaki yakınlarından bir kısmının bizimle birlikte olması, sergimizi daha da anlamlı hâle getirmiştir. İştirakleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Sergimizin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi ayrı ayrı tebrik ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, aralarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’u yazdığı odada bulunan eşyalar, 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin duvarına asılan sancak ve Büyük Millet Meclisi binası üzerine çekilen ilk bayrak ile Büyük Taarruzdaki öncü bayrağın da aralarında bulunduğu millî mücadele döneminde kullanılan eşyaların yer aldığı serginin açılışını yaptı.

Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâkimiyet Milletindir” temasıyla hazırlanan sergiyi beraberindeki devlet erkânıyla gezdi.

Dünya

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.

Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”

“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”

“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”

Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.

Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”

“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.

Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“DAHA DERİN İŞ BİRLİĞİ TESİS ETMEMİZİN ÖNÜNDEKİ SİYASİ ENGELLERİN ARTIK GERİDE BIRAKILMASI GEREKİYOR”

“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”

“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.

Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.

Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.

Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.

Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü

Genç Gazeteciler Macaristan

Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge