Temsa Ulaşım Araçları’nın Sabancı Holding ve PPF IndustryCo (Skoda Transportation ana ortağı) tarafından satın alınması konusunda tüm resmi süreçler tamamlanırken 50 yıldan uzun süredir Türk sanayisine hizmet eden TEMSA’da yeni yatırımların önü açıldı.
TEMSA’nın yönetimi, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili otoritelerden alınan nihai onayların ardından Sabancı Holding ve PPF Group ortaklığına geçti. Küresel ölçekte yaklaşık 50 milyar Euro’luk varlığı yöneten PPF Group, aynı zamanda dünyanın önde gelen mühendislik ve sanayi şirketlerinden olan Skoda Transportation’ın da ana ortağı konumunda bulunuyor.
Sabancı Holding’in iştiraki Exsa Export Sanayi Mamulleri Satış ve Araştırma A.Ş. ile PPF Group iştiraki PPF IndustryCo. B.V. (PPF) arasında atılan imzalarla birlikte, 50 yılı aşkın süredir Türk sanayisine hizmet veren TEMSA, yeni ortaklık yapısıyla yeniden Türkiye ekonomisine kazandırılmış oldu.
TEMSA’DA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, TEMSA’yı yeniden Türkiye ekonomisine kazandırmanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Alper, “Şirketimizi geçen sene yurt dışı menşeili bir yatırım fonuna sattık, satış sonrasında şirketin finansal durumuyla ilgili yaşanan olumsuz gelişmeler TEMSA’nın faaliyetlerini durdurmasına yol açtı. Biz de doğduğumuz topraklar olan Adana’ya, ülkemize ve kendi yarattığımız bu değerli markaya karşı olan sorumluluğumuzun gereğince, sorunun çözümünde kalıcı bir rol üstlenmek istedik. Gelecekte TEMSA’ya yeni ufuklar da açabilecek bir iş birliğine imza attık. Bu süreci başarıyla sonlandırmış olmaktan da son derece mutluyuz. Bu noktada, ilk günden bu yana çözümün parçası olan; yapıcı tutumlarıyla TEMSA’nın yeniden ülkemiz ekonomisine kazandırılmasına önemli katkılarda bulunan bankalarımıza da özellikle teşekkür etmek istiyoruz. Sabancı Topluluğu bildiğiniz gibi her zaman dünya çapında güçlü ortaklıkların altına imza atmış bir gruptur. Bu doğrultuda yeni ortaklığımız uluslararası yatırımcıya güven verecektir. Ülke ekonomisine katkı sağlanması bakımından yeni iş birliğimizin piyasalara da moral olacağına inanıyoruz” dedi.
İNOVASYONA DAYALI BÜYÜME STRATEJİSİYLE FARK YARATACAK
Bugün dünyada teknolojik rekabetin en çetin yaşandığı sektörlerin başında otomotivin geldiğini sözlerine ekleyen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Böylesine bir dünyada TEMSA’nın sadece kaliteli üretim gücüyle değil aynı zamanda inovasyona dayalı büyüme stratejisiyle de fark yaratacağına inanıyoruz. Bugüne kadar 66 farklı ülkeye 12 binin üzerinde araç ihraç eden TEMSA’nın, dış pazarlarda daha da başarılı olup, Škoda Transportation ile birlikte potansiyelini kullanabileceğine inanıyoruz. TEMSA, toplu ulaşımın geleceği olarak gördüğümüz elektrikli araç çözümlerinde yapacağı yeni yatırımlarla sürdürülebilirlik konusunda da örnek şirketlerden biri olacaktır” ifadelerini kullandı.
BU ORTAKLIK TEMSA İÇİN FARKLI UFUKLAR AÇABİLİR
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper şöyle devam etti: “PPF Group çatısı altında faaliyet gösteren Avrupa lideri Skoda Transportation, bugün elektrikli lokomotif, metro vagonu, troleybüs ve alçak taban tramvay üretimi konusunda dünyanın lider firmalarının başında geliyor. Bunun yanında Skoda Transportation’ın raylı sistem çözümleri, bugün Konya ve Eskişehir’de şehir içi ulaşıma önemli katkı sağlıyor. Skoda Transportation ve TEMSA’nın şehir için ulaşımın farklı alanlarında sahip olduğu yüksek bilgi birikimi ve teknolojinin, TEMSA’nın gelecek yolculuğunda farklı ufuklar açabileceğini düşünüyoruz.”
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN POTANSİYELİ VE SUNDUĞU FIRSATLAR
PPF Group Yatırım Direktörü ve Škoda Transportation Denetim Kurulu Başkanı Ladislav Chvátal ise, Türkiye pazarının özellikle Škoda Transportation için büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederken, “Uluslararası bir yatırım grubu olan PPF olarak, TEMSA’ya gerçekleştirdiğimiz yatırım ile Türkiye pazarındaki varlığımızı güçlendiriyoruz. PPF Group aralarında finansal servisler, telekomünikasyon, biyoteknoloji, gayrimenkul ve makine mühendisliğinin de bulunduğu çok farklı kollara yatırım yapıyor. Geleneksel ve yeni nesil sanayi gelişimi, modern altyapı kurulumu ve dijital ekonomi gibi alanları, büyümesinin motoru olarak gören PPF Group, Avrupa’dan Kuzey Amerika ve Asya’ya uzanan bir coğrafyada faaliyetlerini sürdürüyor. 2019 yıl sonu itibarıyla; dünya genelinde 135 bin kişiye istihdam sağlayan PPF’in toplam varlıkları da 49 milyar Euro seviyesinde. PPF, şehir içi ve raylı ulaşımda Avrupa’nın lider üreticisi olan Škoda Transportation’ın bilgi birikimi ve deneyimini bu yatırımla birlikte Türkiye’ye getiriyor. Yeşil enerji ürünlerine odaklanan Škoda Transportation, sadece araç teslimatları gerçekleştirmiyor; bununla birlikte müşterilerine filolarının uzun dönemli tüm servis işlemlerini de içeren karma çözümler sunuyor. Bu doğrultuda, Škoda Transportation, TEMSA’nın gelecek hedeflerine ulaşmasına ve Türkiye’deki toplu ulaşımın geleceğinde öncü bir rol oynamasına katkıda bulunacaktır” dedi.
Ladislav Chvátal Sabancı Holding’in uluslararası deneyim ve bilgi birikimine sahip güçlü bir iş ortağı olduğunu ifade ederken, “Karşılıklı iş fırsatları bulabileceğimiz ve her iki ortağın güçlü yönlerini kullanabileceğimiz pek çok alan olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
YENİ CEO: TOLGA KAAN DOĞANCIOĞLU
Türkiye’de otobüs ve midibüs pazarının önde gelen oyuncularından olan; Türk mühendisleri tarafından geliştirilen 15 bine yakın aracı, bugüne kadar 70’e yakın ülkeye ihraç etmeyi başaran TEMSA’da CEO’luk görevine ise son olarak Sabancı Topluluğu iştiraklerinden Kordsa’da görev yapan Tolga Kaan Doğancıoğlu getirildi. Geçmiş yıllarda otomotiv sektöründe gerek üretim gerekse tasarım tarafında görev yapan ve bu alanda büyük tecrübeye sahip olan Tolga Kaan Doğancıoğlu; yeni dönemde TEMSA’da rekabetçi üretim sürekliliğinin sağlanması ve şirketin mevcut pazarlardaki konumunun güçlendirilmesine katkı sunacak. Tolga Kaan Doğancıoğlu ayrıca akıllı ulaşım, elektrikli ve sürücüsüz araçlar gibi potansiyel büyüme alanlarında TEMSA’ya liderlik edecek.
TOLGA KAAN DOĞANCIOĞLU HAKKINDA
Ankara Anadolu Lisesi ve ODTÜ Makine Mühendisliği eğitimi sonrasında iş hayatına ASELSAN’da başlayan Tolga Kaan Doğancıoğlu, sonrasında ENKA Teknik ve Ford Otosan’da ulusal ve uluslararası projelerde çalıştı. Bu dönem içinde Koç Üniversitesi özel MBA programını tamamladı.
2005 yılında Hexagon Studio mühendislik ve tasarım şirketini kurmak üzere, Ford Otosan’dan ayrıldı ve 12 yıl boyunca bu şirketin genel müdürlüğünü yürüttü.
Aralık 2017’de Sabancı grubuna, Sanayi Grup Başkanlığı Proje ve İş Geliştirme Direktörü olarak katılan, Temmuz 2018’de ise Kordsa İnşaat ve İş Geliştirme Direktörlüğü görevine getirilen Tolga Kaan Doğancıoğlu, TEMSA’nın Sabancı Holding – PPF Group ortaklığına devir sürecinin tamamlanmasıyla birlikte TEMSA CEO’luğuna atandı.
Evli ve iki çocuk babasıdır, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
SKODA TRANSPORTATION HAKKINDA
Bankacılık ve finansal hizmetler, telekomünikasyon, biyoteknoloji, sigortacılık, gayrimenkul, tarım ve mühendislik gibi çok sayıda farklı sektörde yatırımları bulunan PPF Group’un iştiraki olarak faaliyetlerine devam eden Skoda Transportation, mühendislik ve sanayi alanında dünyanın en köklü şirketleri arasında yer alıyor. Çek Cumhuriyeti’nde kurulan ve ilk lokomotifini 1920 yılında üreten şirket, aradan geçen 100 yılda sürdürülebilir büyümesini devam ettirdi.
Toplam büyüklüğü 250 bin metrekareyi bulan 7 farklı tesisinde bugüne kadar ürettiği 5.500 elektrikli lokomotif, 850’nin üzerinde metro vagonu, 14 bin 500’ün üzerinde troleybüs, 950’nin üzerinde yolcu otobüsü ve 1.000’in üzerinde alçak taban tramvay ile özellikle şehir içi ulaşımda tecrübeyi, güçlü mühendislik bilgisiyle buluşturan Skoda Transportation tarafından geliştirilen tramvaylar halen Türkiye’de de Eskişehir ve Konya’da faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü
Genç Gazeteciler Macaristan
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.