Connect with us

Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ülkemizin her karış toprağını yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle donattık. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle düzenlenen 140. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti.

“MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKTIĞIMIZDA HER ALANDA GÖSTERECEK ESERİMİZ VAR”

Konuşmasının başında AK Parti’ye gönül veren, teşkilatlarda görev alan dava arkadaşlarına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz ay 19 yaşını tamamlayan AK Parti, siyasette de yönetimde de icraatta da bölgesel ve küresel politikalarda da rüştünü ispat etmiş, tarihe damgasını vurmuş bir partidir. Milletimizin huzuruna çıktığımızda her alanda anlatacak hikâyemiz, gösterecek eserimiz bırakınız günleri, haftaları sayıp dökecek icraatlarımız var. Türkiye’de kuruluşundan itibaren girdiği her seçimde istisnasız birinci çıkan tek parti, AK Parti’dir. Çünkü partimiz, sürekli kendisini yenilemeyi başaran, sürekli kendisini bir sonraki mücadeleye hazırlayan, sürekle dinamik kalabilen bir partidir. İnşallah 7. Olağan Kongremizi bu çerçevede çok büyük bir atılımın dönüm noktası hâline getireceğiz.”

Siyasi partilerin hitap ettiği toplumla kurduğu en güçlü bağlardan birinin üye çalışmaları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız gönül seferberliği ile bir yandan kongrelerde yeni yönetimleri seçiyor, diğer yandan üye sayımızı artırarak tabanımızı genişletiyoruz. AK Parti, sadece bu yıl yaptığı 601 bin yeni üyeyle pek çok toplam sayısını geride bırakmıştır. Üstelik bu 601 bin yeni üyenin yarısını 18-25 yaş arasındaki gençler oluşturuyor” dedi.

Bu tablonun, AK Parti ile gençler arasındaki gönül bağının güçlendiğini gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Esasen partide, teşkilat kademelerinde ve ülke yönetiminde çalışmayı tercih ettiği kadrolar da en yüksek genç oranına sahip siyasi teşekkül biziz. Aynı zamanda, Türkiye’nin en büyük ve en aktif kadın kollarına, gençlik kollarına sahip partisiyiz. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına yayılmış olan 10,5 milyon üyemizle âdeta Türkiye’nin sekizde bir oranındaki modeli durumundayız. Genel Merkezi’nden mahalle ve köy temsilcisine kadar bu büyük mekanizmayı en ahenkli şekilde çalıştırmak, siz teşkilat yöneticilerimizin görevidir. Hangi seviyede olursa olsun, AK Parti teşkilatlarında görev almak demek ülkenin ve milletin geleceğinin inşasında sorumluluk üstlenmek anlamına gelir. Bunun için teşkilatlarımızı çok dikkatli bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Olağan büyük kongre sürecimiz, koronavirüs salgının yol açtığı birkaç aylık ötelemeye rağmen belirlediğimiz takvime uygun şekilde yürüyor. Kongrelerimizin hepsi de salgınla mücadele kuralları harfiyen uygulanarak aynı zamanda büyük bir heyecan ve coşkuyla icra ediliyor.”

Partisinin ilçe kongrelerinin önemli bir kısmının tamamlandığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar 577 ilçemizde yani tüm ilçelerimizin yüzde 59’unda kongrelerimizi gerçekleştirdik. Bu kongreler sonucuna göre, yüzde 51 oranında yeni ilçe başkanlarımız ve yeni yönetimleriyle yola devam ediyoruz. Son iki senedeki değişimi göz önüne aldığımızda bu oran yüzde 61’i buluyor” dedi.

“2023’E İLİŞKİN HEDEFLERİMİZE TAŞIYACAK BU SÜRECİN BAŞARISI İÇİN HEP BİRLİKTE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ”

Ülkeye ve millete hizmet yolunda sürdürdükleri bayrak yarışında görevi devreden tüm belde ve ilçe başkanlarına, yönetim kurullarındaki arkadaşlarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “AK Parti’de unvanlar değişebilir ama ülkeye ve millete hizmet yarışı bitmez. Her bir arkadaşımız, kendisine yarın farklı görevlerde yeniden sorumluluk tevdi edilebileceğinin bilinciyle Partimizle ve milletimizle olan gönül bağını hiç eksilmeden devam ettirmelidir. Unutmayalım, hak bir dava yolunda verilen mücadele seçime kadar değil, mezara kadar sürer. Bizler, davamızın hak, yolumuzun doğru, niyetimizin halis olduğuna inanan insanlarız. 83 milyon insanın her birinin gönlünü kazanmayı hedeflerken, kendi teşkilatlarımızda görev almış tek bir kişinin dahi bu gönül çemberinin dışında kalmasına rıza gösteremeyiz. Bu konuda en büyük görev il ve ilçe başkanlarımıza düşüyor. Sizlere güveniyorum.”

İl kongrelerine de ekim ayı ortasından itibaren başlatmayı planladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı kongrelere telekonferans yoluyla iştirak edeceğini, bazılarına ise bizzat katılacağını söyledi.

“İKTİDARIMIZIN İLK DÖNEMİNDE DEMOKRASİ VE KALKINMA EKSİĞİNİ GİDERMEK İÇİN ÇALIŞTIK”

“Amacımız önümüzdeki yıl yapacağımız büyük kongremize, milletimizin bağrına bastığı çok güçlü bir teşkilat yapısıyla girmektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece 2023 yılında partimizi hem Cumhurbaşkanlığı hem milletvekilliği seçiminde bir kez daha zafere taşıyacağımıza inanıyorum. Bizi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e ilişkin hedeflerimize ve hayallerimize taşıyacak bu sürecin başarısı için hep birlikte daha çok çalışmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizlerin de gördüğü gibi zaman su gibi akıp gidiyor. Kendimizi, bu hıza uygun bir çalışma temposuna sokmazsak, önce yavaşlamaya ardından durmaya ardından da gerilemeye mahkûm olur. Asıl acısı diğer partilere benzeriz ki ‘Allah bizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin’ diyorum. Diğer yandan Türkiye’nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, beklenti ve talep tespitleri, analizler, teknik ve siyasi proje hazırlıkları içinde şimdiden ‘Bismillah’ demeliyiz. Başkalarının böyle bir derdi böyle bir hazırlığı olmayabilir ama AK Parti’nin olmak zorunda. Çünkü biz sadece geçmişin sadece bugünün değil geleceğin de partisiyiz, geleceğin de iktidarı ve umuduyuz. Rabbim yaptığımız ve yapacağımız tüm çalışmalarda bizi rıza-i ilahi dışında bir gayeye yöneltmesin, her daim milletimizin hayır duasını almayı nasip etsin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı başarı tablosunun, yaşattığı gururun yanında kendilerine çok büyük sorumluluklar da yüklediğini belirterek, “İktidarımızın ilk döneminde, geçmişteki ihmaller ve hatta ihanetler sebebiyle ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermek için çalıştık. Ülkemizin her karış toprağını yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle donattık. Milletimizin her kesimden insanını, ulaşmak için nesiller boyu mücadele ettiği hak ve özgürlüklere kavuşturduk. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik” dedi.

“BÜYÜYEN, GÜÇLENEN, ÖZ GÜVENİ GELİŞEN BİR ÜLKE OLARAK ÇITAYI SÜREKLİ DAHA YÜKSEĞE ÇIKARDIK”

Bunun sadece bir başlangıç olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyüyen, güçlenen, öz güveni gelişen bir ülke olarak çıtayı sürekli daha yükseğe çıkardık. 2023 hedeflerimizle milletimizin geleceğe ilişkin umutlarına ve beklentilerine cevap verecek bir vizyon ortaya koyduk. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik” diye konuştu.

Türkiye’yi yıllarca tek parti faşizmini, vesayet baskısını ve darbeleri kullanarak diledikleri gibi yönlendirip perde arkasından yönetenlerin bu durumdan rahatsız olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bir anda kendini akılla, mantıkla, tarihle, sosyolojiyle, siyasetle izah edilemeyecek olayların içinde buldu. Uluslararası medyanın eşi benzeri görülmedik bir şekilde haftalarca, neredeyse 24 saat canlı verdikleri Gezi olaylarını hatırlayın. FETÖ’nün 17-25 emniyet, yargı darbe girişimini hatırlayın. PKK’nın çukur eylemlerini, pek çok şehrimizde gerçekleştirdiği yüzlerce masumun hayatına mal olan bombalı saldırılarını hatırlayın. DEAŞ’ın sınırlarımıza yönelik tacizlerini, şehirlerimizi hedef alan bombalı eylemlerini hatırlayın. Hepsini bir kenara bıraktım, 15 Temmuz darbe girişimini hatırlayın. Bunların hiçbirinde de demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin, ülkenin seçimle gelmiş meşru yönetimini yıkma girişimlerine karşı omurgalı bir tavır sergilediklerini görmedik. Tam tersine saldırıları sonuç vermeyen, girişimleri akamete uğrayan terör örgütü üyelerine kapılarını ardına kadar açarak gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır.”

Günümüzde Avrupa ve Amerika coğrafyasının lafzı dışında demokrasi ile uzaktan yakından ilgileri kalmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar, ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZİ HER ALANDA KALKINDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“Biz, ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye, hak ve özgürlüklerin en geniş manada tesisi için çalışıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunun adına demokrasi dememiz, tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika, demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile biz, milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz. Kendimizle birlikte ister tarihî bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım tüm dostlarımız, kardeşlerimiz için de aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu işte bu model üzerinde inşa edeceğiz.”

“GECE GÜNDÜZ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE OLACAĞIZ”

“AK Parti demek, bir yandan günlük işleyişi yürütür ve sorunları çözerken diğer yandan da böylesine kapsamlı ve köklü tasavvurların peşinde koşmak demektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partimiz bu çizgiden ne kadar uzaklaşırsa o derece sığlaşır. Bu sığlık da beraberinde önce milletten kopmayı, ardından milletin desteğini kaybetmeyi getirir. Ülkemizde bir kesim, kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için ısrarla bizi kendi sığ suların çekmeye çalışıyor. Hamdolsun 19 yıldır bu tuzağa düşmedik, hep kendi vizyonumuzun, kendi gündemimizin ve kendi projelerimizin peşinden gittik. Bugün de, yarın da aynısını yapacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Karşılarındaki zihniyetin çapsızlığını anlamak için sadece son dönemde terör örgütlerine, sınırlara yönelik tacizlere, hava ve deniz haklarını koruma gayretlerine karşı verilen tepkiye bakmanın yeterli olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ne diyorlar? ‘Türkiye niye Suriye’de?’ diyorlar, ‘Türkiye niye Libya’da?’ diyorlar, ‘Türkiye niye Doğu Akdeniz’de?’ diyorlar, ‘Türkiye niye Afrika’da?’ diyorlar, ‘Türkiye niye Balkanlar’da, Kafkasya’da ve Orta Asya’da?’ diyorlar. Velhasıl ‘Türkiye bunca mücadeleyi niye veriyor?’ diyorlar. Peki, onların haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim. Mesela, Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Mesela Türkiye orada kurulan tezgahı görmezden gelirse ertesi gün Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Mesela Türkiye yaşananlara sırtını dönerse Libya’da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru iradeye mi bırakır. Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse, Fransa, başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? Mesela, Avrupa Birliği, Türkiye tüm haklarından feragat ederse uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlayacak? Mesela, böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip gidecekler mi? Mesela, sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak için çabalayanlar pişman olup bize destek mi verecekler? Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir evet cevabı verilebilirse, izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hâle gelir. Küçük bir kesim dışında Türkiye, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum.”

Milletin desteğiyle ülke için doğrusu, hayırlısı ve iyisi neyse onu yapmaya devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilatlarımızın, yaptıklarımızı ve hedeflerimizi halkımıza çok iyi anlatması bu bakımdan önemlidir. Bizim eksik bıraktığımız her yerin, yalan ve yanlış, fitne odakları tarafından doldurulması kaçınılmazdır. Bunun için gece gündüz milletimizle birlikte olacağız, ona kendimizi ifade edeceğiz ve vizyonumuzu paylaşacağız” dedi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.

Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”

“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“HAKLIYA HAKKINI TESLİM EDEMEYEN HİÇBİR OTORİTE VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.

Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”

“YARGININ BAĞIMSIZLIĞINA TARAFSIZLIK İLKESİNİ EKLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.

Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”

“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.

Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.

İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.

Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.

“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”

İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”

“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”

Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”

Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”

Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler

Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.

Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Annelerimizin duası üzerimizden eksik olmasın.

GENÇ GAZETECİLER

Mehmet Ali Setencioğlu | Enerji Petrol Medya Ceo

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge