Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinin yaşandığı Giresun Dereli’de vatandaşlara hitabında, dikey yapılaşma ve dere yatağına ev yapma gibi konularda devletin kararlı olmasının yetmediğini, vatandaşın da bu çalışmalara destek vermesi gerektiğini belirterek, “Devlet ve millet olarak el ele verip, bundan sonra, dünyanın kadim işleyişine uygun şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Ağustos’ta sel felaketi yaşanan Giresun Dereli’de incelemelerde bulundu ve vatandaşlara hitap etti.
“AFETİN İLK BAŞLADIĞI ANDAN İTİBAREN KURUMLARIMIZ ÇALIŞMALARDA YERLERİNİ ALMIŞLARDIR”
Giresun’un 22 Ağustos günü büyük bir yağış felaketine maruz kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerini iletti. Afette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet felaketin ilk anından itibaren tüm kurumları ve imkânlarıyla vatandaşının yanına, yardımına koşmuştur” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun felaket gününden beri ekibiyle çalışmaları koordine ettiğini, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman ile Ulaştırma ve Altyapı başta olmak üzere tüm ilgili bakanların kendi görev alanlarıyla ilgili her hususu yakından takip ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, afetin ilk anından itibaren çeşitli kurumların 1264 araç ve 3 bin 672 personel ile çalışmalarda yerini aldığını aktardı.
Arama kurtarma ve afet kaldırma çalışmaları için 36 ilden ekiplerin Giresun’da görev yaptığını, sivil toplum kuruluşlarının da imkânları ve personeliyle çalışmalara iştirak ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekiplerin mahsur kalan 172 vatandaşı kurtardığını söyledi.
“EN SON KAYBIMIZI DA BULANA KADAR ÇALIŞMALAR SÜRECEK”
Felakette şu ana kadar asker ve sivil 10 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralanan 47 vatandaşın tamamının taburcu edildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen beş insanımız kayıp. En son kaybımızı da bulana kadar çalışmalar sürecektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol, su elektrik gibi temel alt yapı hizmetleri birkaç istisna dışında bölge halkının istifadesine sunulmuştur. Kapanan 118 köy yolunun tamamına ulaşım sağlanmıştır. Hâlen 434 iş makinesiyle temizlik ve rüsubat kaldırma çalışmaları devam ediyor. Toplamda 101 bin metreküpün üzerinde rüsubat kaldırılmıştır. Bu rakam 920 bin metreküpe kadar çıkabilecektir. Sadece Dereli’de 80 bin metreküp rüsubat temizliği yapılmıştır. Afet bölgesinde 43 bina yıkılmış, 94 bina acil yıkılacak şekilde ağır hasar görmüş, 64 bina ağır hasar ve 492 hafif hasar almıştır” bilgilerini paylaştı.
“AFAD ve çeşitli bakanlıklarımız, yürütülen çalışmalar için Giresun’a 73,5 milyon lira ödenek göndermiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dün gece imzaladığım bir kararla tek seferde 20 milyon liralık kaynağı AFAD’a aktardık. İlçe kaymakamlıklarımıza ve belediye başkanlıklarımıza 13 milyon lira kaynak tahsis ettik. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş, beyannameleri ve ödemeleri ertelemiştir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin çiftçilere, Halk Bankası’nın esnaflara kullandırdığı Hazine destekli kredilerin ödemeleri de ötelenmiştir. Sel felaketine maruz kalan esnaflarımıza, burası esnaflarımız için çok önemli, tüm esnaflarımıza yapılan çalışmayla 50 bin liraya kadar olan zararlarının tamamı bu rakamı aşanların da 50 bin liralık kısmı Tez-Koop aracılığıyla hibe olarak verilecektir. Yani bu ne demektir, Tez-Koop bu parayı esnaf kardeşlerimin hesabına yatırıyor ve esnaf kardeşlerimiz de bütün ihtiyaçlarını vesaire bununla karşılama imkânını bulacak. Bunun ödemesi yok.”
Ekonomik ve sosyal hayatın süratle normale dönmesi için afetten zarar gören KOBİ’ler için 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteğinin ayrıca devreye sokulduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Belediyelerin İlbank’a olan borçlarının ödemeleri altı ay süreyle tehir edilmiştir. Afetten zarar gören tüm belediyeler altyapı çalışmaları için İlbank tarafından 25 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır. Üreticilerimize verilecek tarımsal destekleme ödemeleri erkene alınarak 8 milyon lira ödeme yapılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım tarihini bir hafta öne çekmiş ve alım noktası sayısını artırmıştır. Üreticilerimizin ödemeleri aynı hafta içerisinde yapılmaktadır. Balık yetiştiricilerimize 8 bin kırmızı benekli alabalık hibe olarak dağıtılmıştır. Biliyorsunuz bugün aynı zamanda balıkçılık sezonunun açılışı var. Bunu da Giresun’dan yapacağız inşallah. ORKÖY destekleri kapsamında toplam 5 milyon liralık hibe verilecektir. 2020 sonuna kadar Giresun iline özel hayvanlara yapılacak aşılarda bedel alınmayacaktır.”
Afet kapsamında bölgede 55 bin dekar mera ve yaylanın ıslahının gerçekleştirileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut, iş yeri ve diğer hasarlar için 6,5 milyon lira nakdi yardım yapıldığını söyledi. Dereli ve Doğankent ilçelerine iki sahra sağlık çadırı kurulduğunu, sağlık hizmetlerinin aksatılmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, afet sonrasında 14 ekip ve 17 personelle vatandaşlara psikososyal destek de sunulduğunu ifade etti. Dereli ve Doğankent ilçelerinde yapılacak konutlara ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TOKİ’nin Dereli’de yapacağı 142 konutun inşası için çalışmalara hemen başlanmıştır. Aynı şekilde Doğankent’te de 120 konut yapılacaktır. Köylerimizde de 250 köy konutu inşa edilecektir. Altında ahırı olacak, üstünde de konutu olacak, bunlar da gerçekten çok güzel konutlar” diye konuştu.
“Giresun’da bir daha böyle bir afet yaşanmaması için toplam keşif bedeli 1 milyar 290 milyon lirayı bulan proje hayata geçirilecektir” müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta 120 milyon liralık bütçe ile bent yapımı, ıslah, beton duvar ve kanal inşası, kargir duvar ve taş tahkimat inşası ile köprü yapımının gerçekleştirileceğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Harşit Çayı inşasında vadisindeki tüm kum, çakıl ocakları kapatılacak, derelere yapılacak müdahaleler mutlak kontrol altına alınacaktır. Aksu Deresi, Yağlıdere, Gelivera Deresi ve Harşit Çayı Vadisi’nde Dünya Bankası kredisiyle entegre havza projesi hazırlanacak ve uygulanacaktır. Görüldüğü gibi yaraları sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak, ilçelerimizi ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlandırmak için her türlü tedbiri aldık, yatırımları planladık, çalışmalara başladık. Rabb’imiz dünyayı bir düzen üzere kurmuştur. Bu düzende tabiatın hakkı vardır. Tabii insanın hakkı vardır, diğer canlıların da hakkı vardır. Tabiatın hakkına riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. İnsan hakkına riayet etmediğiniz de bunun vebaliyle de karşı karşıya kalırsınız. Diğer canlıların haklarına riayet etmediğinizde benzer sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız. Maalesef insanoğlu dünyadaki diğer varlıkların ve canlıların haklarına riayet etme konusunda giderek daha hoyrat, daha ihmalkâr, daha cüretkâr davranır hâle gelmiştir. Hâlbuki bu dünya hepimize yetecek kadar büyük, Rabb’imizin ihsanı hepimize yetecek kadar sonsuzdur.”
Tabiattaki dere yataklarının istisnai de olsa büyük yağışlar olduğunda kolayca akıp gidebilsin diye var olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tutup bu dere yataklarını evlerle, iş yerleri ile sair yapılarla işgal edersek gün geldiğinde sel gelir bunları da alıp götürür. Aynı şekilde yaylalar, hayvanlar rahatça otlasın, insanlar güzelliklerinden ve imkânlarından istifade etsin diye vardır. Biz bu yayları betona boğarsak gün gelir hep birlikte bunun pişmanlığını da yaşarız. Elbette şu gerçeği kimse inkâr edemez, ülkemizde imar ve şehirleşme çalışmaları en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı şekilde yürümüştür” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul başta olmak üzere tüm kadim şehirlerin etrafının önce plansız, altyapısız kontrolsüz yapılarla dolduğunu sonra buraların ıslah edilmeye çalışıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki olması gereken tam tersidir. Önce plan yapılması, sonra buna göre altyapı kurulması, ardından da yerleşim yerlerinin inşa edilmesi gerekiyordu. İlk düğme yanlış iliklendiğinde sonrakileri düzeltmek ya hiç mümkün olmuyor ya da çok büyük bedel istiyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, SON 20 YILDA PLANLI VE ALTYAPI ÖNCELİKLİ BİR ŞEHİRLEŞME ANLAYIŞIYLA BULUŞABİLDİ”
Depremlerin yapılan işin yanlışlığını acı bir şekilde gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye ancak son 20 yılda planlı ve altyapı öncelikli bir şehirleşme anlayışıyla buluşabilmiştir. Giresun’da yaşanan sel felaketinden aldığımız dersler, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda inşallah bize ışık tutacaktır. Ancak bu konuda sadece devletin kararlı olması yetmiyor. Milletimizin de devlete gerektiğinde kendi menfaatinden vazgeçme pahasına destek vermesi gerekiyor. Dere yatağına bina yapma baskısından bunalan belediye başkanı eninde sonunda pes eder. Belediye başkanı, bu konuda kararlı davranırken vatandaşımızın da anlayış göstermesi şarttır. Hele hele bu tür yerlerde dikey yapılaşma intiharla eşdeğer bir yanlıştır. Şimdi TOKİ olarak konutlar yapacağız, dükkânlar yapacağız ama bu dükkânları konutlarla beraber çok yüksek yapmayacağız. Zemin artı üç, bilemedin dört yapacağız. Niye? Fazla yapmak istemiyoruz. Allah göstermesin bir depremde vesaire ortaya çıkacak olan bir bela ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz.”
“Dere yataklarını ıslah edeceğiz, oralardan da tehdit almak istemiyoruz. Yıkımsa yıkım, inşa ise inşa, ihya ise ihya yapacağız. Ama bizim derdimiz, benim Derelili kardeşim, benim Doğankentli, Yağlıdereli kardeşim hepsi gerçekten modern konut, dükkân ve mağazalarda yerini bulsun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapı çalışmalarının da en güzel şekilde gerçekleştirileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Altyapı ile inşallah burada birkaç köprüyü de yıkıp buralarda gayet güzel kemer köprü inşa edeceğiz ve bu köprülerle de işi sağlama alacağız. Coğrafyanın zorluğu, arazinin kıtlığı, nüfusun artışı elbette inkâr edilemez bir gerçektir. Şimdi mesela bize burada rezerv alan lazım ama Dereli’de böyle rezerv alan bulmak zor. Niye? Bakıyorsunuz, şöyle dik yamaçlar. Ancak olsa olsa oralarda belki konut inşa etme şansımız olabilir ama devasa bir projelendirmeye gitmek zor. Tabiatın kuralları çok daha büyük ve aşılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. İnşallah devlet ve millet olarak elele verip bundan sonra dünyanın kadim işleyişine uygun bir şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz.”
“BAKANLIKLAR VE KURUMLAR SORUMLULUK ALANLARINDA YÜRÜTTÜKLERİ ÇALIŞMALARI SÜRATLE NETİCELENDİRECEKLER”
Bakanlıkların ve kurumların her birinin kendi sorumluluk alanlarında yürüttükleri çalışmaları süratle neticelendireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir çalışmanın bizzat takipçisi olacaklarının altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afetten aldığımız derslere uygun şekilde ilçelerimizi ve köylerimizi tamamen ayağa kaldırana kadar tek bir anımızı boşa geçirmeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnafımıza, işletmelerimize, çiftçimize, orman köylümüze bol kazançlı, bereketli işler temenni ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla” diyerek sözlerini tamamladı.
DOĞANKENT’TE İNCELEMELER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’daki programı çerçevesinde incelemelerde bulunmak üzere geldiği Doğankent’te belediye binasından vatandaşlara hitap etti. Büyük bir sel felaketinden sonra bölgede olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün temenni ve arzularının Giresun’un ilçelerini tekrar aslına dönüştürmenin gayreti olduğuna değindi. Bu kapsamda Dereli’de ilk toplantıyı yaptıklarını, vatandaşların coşkusunu ve heyecanını gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Şu an tek dertlerinin süratle yıkılan yerleri yeniden ihya etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) aracılığı ile gerçekten ihtiyacı olup müracaatı yapan esnafa 50’şer bin lira hibe verileceğini söyledi.
DOĞANKENT’E DOĞAL GAZ MÜJDESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında Doğankent’te doğal gazın bulunmadığının kendisine iletildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Arkadaşlarımız, Sayın Başkan kendileri de söylediler. Ben bu bölgenin doğal gazını işletecek, yapacak olan firmaya biraz önce telefonla talimatı verdim. Dedim ki ‘Hem Dereli’yi hem Doğankent’i süratle programa alacaksın, buraların da hemen altyapısı üstyapısı ile beraber doğal gazını temin edeceksin. ‘O da ‘BOTAŞ’tan temin edilirse ben de buradaki üzerime düşeni yaparım’ dedi. Ben de BOTAŞ’a gerekli talimatı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım zaten yanımda, inşallah gerekli talimatı helikopterde vereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında kendisine Doğankent’te yaşayan vatandaşların hastane için Tirebolu’dan istifade ettiği bilgisinin de verildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili de Ankara’ya döner dönmez Sağlık Bakanıma da talimatı verip buraya bir ‘gün hastanesi’ inşallah böyle bir hastaneyi de buraya süratle kazandıralım, yapalım istiyorum. Döner dönmez talimatını verip buraya ‘gün hastanesini’ inşa edip hemen doktorunu hemşirelerini buraya tayin etmek suretiyle hizmete açalım.”
Giresun’da TOKİ’nin yapacağı işlerin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “TOKİ’nin yapacağı işlerde de merkezde heyelan riski altındaki konutlarımızın yerine 120 konut inşa edeceğiz, Çevre Şehircilik Bakanımız yanımızda. Süratle bunun adımlarını atacak ve 55 dükkânı yine TOKİ kanalıyla yapacağız. Bunların altyapı eksikliklerini gidermiş vaziyetteyiz. Süratle dükkânları da bitirip sahiplerine teslim edeceğiz. Az önce de söyledim müracaatları hâlinde de 50’şer bin lira kendilerine vereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte köyleri de unutmadıklarının altını çizerek, “Dereli’deki konuşmayı dinlemediniz. Köylerle ilgili müjdeyi zaten orada verdim. Hemen girişte ahır yapıyoruz, ahırın üzerine de konutu yapıyoruz. Orada da gerçekten çok farklı bir proje uygulamak sureti ile ninelerimizin, analarımızın yaşadığı koşullarda inşallah o güzel konutları yapıp size teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’un Tirebolu ilçesinde, selde kaybolan jandarma personeli ile vatandaşları arama kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğü Harşit Çayı’ndaki faaliyetler hakkında bilgi aldı ve yakınlarını kaybeden aileler ile görüştü.
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.