Connect with us

Dünya

Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres “Sıfır Atık Projesi” için iyi niyet beyanı imzaladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Sıfır Atık Projesi”nin dünyada yaygınlaştırılması için iyi niyet beyanı imzaladı.

BM 77. Genel Kuruluna katılmak üzere ABD’nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ile bir araya geldi.

Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres, New York’taki BM Genel Merkezi’nde iklim kriziyle mücadele kapsamında Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaladı. Bu çerçevede Emine Erdoğan’ın BM çatısı altında sıfır atığı hedefleyen çalışmanın küresel liderliğini yürüteceği belirtildi.

Emine Erdoğan’la görüşmesinde, öncülük ettiği sıfır atık konusundaki çalışmaları takdirle izlediklerini belirten Guterres, “Toplumlar çok fazla atık üretmeye başladı. Atık günümüz için hayati bir sorun. Sizin de bu anlamda yaptığınız Sıfır Atık Projesi çok kıymetli ve etkileyici. Bu kapsamında sizinle bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. Evinizdesiniz, hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

SIFIR ATIK PROJESİ’NİN KÜRESEL ÇAPTA YAYGINLAŞMASI ÇAĞRISI

BM Genel Sekreteri Guterres, BM’nin mücadele ettiği en önemli konular arasında bulunan çevreci proje kapsamında BM ülkelerine Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi’nin küresel çapta yaygınlaştırılması için çağrıda bulundu.

Sıfır Atık hareketinin, ahlaki bir problem olan atık konusunda değerli çözümler sunduğunu belirten BM Genel Sekreteri Guterres, “Atık konusu aynı zamanda adalet ve eşitlik sorunudur. Hayata geçirdiğiniz proje bu anlamda dünyada eşitlik ve adaleti tahsis etmeyi de amaçladığı için önem taşıyor. Sizi gönülden destekliyorum” diye konuştu.

Hazırlanan iyi niyet belgesini imzalamak için sabırsızlandığını dile getiren Guterres, “Bu belgeyi taşıdığı öneme binaen kameraların önünde imzalayacağım” diyerek Emine Erdoğan’ı bildiriyi imzalamaya davet etti.

Emine Erdoğan da BM Genel Sekreteri Guterres’e hitaben, “Sizinle bugün imzalayacağımız metin bu anlamdaki ortak niyetimizi ortaya koyuyor. İlk iki imzasını atacağımız bu beyanın altındaki imzaların sayısının artmasını temenni ediyorum. Bu doğrultuda Sıfır Atığın küresel çapta yaygınlaştırılması diliyorum” dedi.

BM Genel Sekreteri’ne 2017’den bu yana Sıfır Atık Projesi çerçevesinde Türkiye’nin attığı adımları aktaran Emine Erdoğan, projenin Türkiye’de tüm kesimler tarafından sahip çakılarak desteklendiğini, uluslararası çapta da farkındalık oluşturduğunu vurguladı.

GUTERRES’E ATIK KUMAŞTAN TABLO HEDİYE EDİLDİ

Emine Erdoğan imza töreni öncesinde sanatçı Deniz Sağdıç’ın, günün anlamına uygun olarak atık tekstil parçalarıyla yaptığı BM Genel Sekreteri Guterres’in portresini Genel Sekreter’e hediye etti.

Portre yapımında kullanılan kot (denim) atık kumaşları dünyanın her yerinde dil, din, ırk ve gelir ayrımı olmadan tüm insanların giyim tercihi olarak eşitleyici rolü sebebiyle seçilirken mavi rengi ise BM’nin renkleri sembolize etti.

Daha sonra Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres BM anı defterini imzalayarak hatıra fotoğrafı çektirdi.

İmza töreni çerçevesinde gerçekleşen görüşmede, BM kanadından, Politikadan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Volker Türk, BM İklim Özel Temsilcisi Selwin Hart, Sürdürülebilir Kalkınma Birimi Direktörü Michelle Gyles-McDonnough, BM Habitat New York Ofisi Direktörü Christopher Williams, Türkiye tarafından da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye İklim Başmüzakerecisi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar ve BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu katıldı.

İYİ NİYET BEYANINDA ŞU İFADELER YER ALDI:

“Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi hedeflerine ulaşmak için, sürdürülebilir atık yönetimi ve iklim değişikliği arasındaki güçlü bağı anlayarak, atık oluşumunu önleme, azaltma, geri dönüşüm ve yeniden kullanım yollarını kabul ediyoruz. Sürdürülebilir atık yönetimi uygulamalarını hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz.

Sıfır atık yaklaşımını dünya çapında teşvik etmeye ve daha kapsamlı tanınması ve uygulanması için en iyi uygulamaları paylaşmaya söz veriyoruz. Ayrıca sorumlu atık üretimi ve tüketimini teşvik etmek için sıfır atık konusundaki girişim, kampanya, program, proje ve faaliyetleri desteklemeyi vadediyoruz.

Atık yönetimi konusunda benzer politikaların geliştirilmesini teşvik ederken, Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi gibi projelerden çıkarılan dersleri ve en iyi uygulamaları paylaşmayı taahhüt ediyoruz. BM üye devletlerini, BM sistemi kuruluşlarını ve sivil toplum, özel sektör, medya ve yerel yönetimlerin üyelerini, döngüsel ekonomiye küresel geçişi hızlandırmaya yardımcı olmak ve atıkların iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için stratejileri, yaklaşımları ve yanıtlarını uyumlu hale getirmeye çağırıyoruz.”

Dünya

Tekerlekli Mobil Ev Üreticisi | Setencioğlu

Tiny House Türkiye

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

İletişim | +90 0 532 4026422

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye Yüzyılı’nı çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz”

“MİLLETİN EKMEĞİNE GÖZ DİKENLERDEN BUNUN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Sadece demokraside değil; ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, üretimde ve ihracatta ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da yine çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle ATO Congresium’da düzenlenen, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, hayatını kaybeden tiyatro ve sinema sanatçısı Ayten Gökçer’e Allah’tan rahmet, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle düzenlenen bu toplantıda, çiftçiler ve temsilcileriyle birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Alın terleriyle toprağı sulayan, emekleriyle onu üretime, ürüne dönüştüren çiftçilerin Dünya Çiftçiler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Çiftçiler Günü’nün tüm çiftçilere, millete ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.

“TÜRK DEMOKRASİSİNE VURULAN PRANGALARI SİZLERLE BERABER PARÇALADIK”

Çiftçilere bereketli bir yıl temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Çiftçi kardeşlerimize bir kez daha emeklerinden, alın terlerinden, ülkemize ve milletimize kazandırdıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im milletimize sizlerin yokluğunu yaşatmasın. Tabii çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına yaptıkları katkılar için değil, demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız, müteşekkiriz. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi korumak için öne atılanların en başında, biliyorsunuz, çiftçilerimiz vardı. Birileri uçakları görünce bankamatik kuyruklarına koşarken, benim çiftçi kardeşim darbecileri engellemek için bir yıllık mahsulünü ateşe verdi. Elindeki tüm imkânlarla darbeci hainlere karşı koyan çiftçilerimizin fedakârlığını, cesaretini ve vatanperverliğini hiçbir zaman unutmayacağız. Tıpkı Millî Mücadele’de olduğu gibi iş başa düşünce istiklal ve istikbalimiz uğrunda canını ortaya koyan tüm çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’yi vesayetin her türlüsünden kurtarma mücadelesini birlikte verdik. Türk demokrasisine vurulan prangaları sizlerle beraber parçaladık. Sadece demokraside değil ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, üretimde ve ihracatta ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da yine çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz. Rabb’im muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum.”

“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİKLERİ ÖNEMİ VERMENİN GAYRETİNDE OLDUK”

İnsanların topraktan yaratıldığını ve hayatlarını topraktan elde edilen nimetlerle, mahsullerle sürdürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aşık Veysel’in “Kara Toprak” şiirinden dizeler okudu. İnsanoğlunun sadık yârinin toprak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toprak olmazsa bitki, nebatat ve hayatın olamayacağını söyledi.

Toprak olmazsa ne dünyada kalacak yer ne de öteki âleme göçünce yatacak yer bulunabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz toprağa ne kadar değer verir, ihtimam gösterirsek, toprak da bizi besler, yaşatır, bağrına basar. Şayet emek vermez, alın teri dökmez, gerekli altyapıyı kurmaz, gerekli yatırımı yapmazsanız, toprak da size bakmaz, sizi doyurmaz, beslemez. Bu anlayışla son 21 yılda hem toprağa hem de toprağı bizim için işleyen çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri önemi vermenin gayretinde olduk” dedi.

Türk tarımının çehresini ve kaderini değiştirebilmek, daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, sorunlara kalıcı, pratik ve modern çözümler bulabilmek için yoğun mesai harcadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin tarımsal potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için kırsal kalkınma alanında ciddi destek ve hibeler sağladık. Bu sayede tarım sanayi entegrasyonunu güçlendirdik” diye konuştu.

“SON 21 YILDA, 1 TRİLYON 364 MİLYAR LİRA TARIM DESTEĞİ VERDİK”

Üretimin gelişmesi için son 21 yılda reel rakamlarla 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında şu ana kadar 45 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak. Üreticilerimizin yoğun emeği ve yürüttüğümüz etkin politikalar sayesinde tarım-orman sektörümüz son 21 yılın 16’sında büyüme kaydetti. Sulanan arazi miktarını 48 milyon dekardan, 71 milyon dekara çıkardık. Toplulaştırılan arazi miktarı 4,5 milyon dekardan, 73 milyon dekara ulaştı. Sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda arz güvenliği için, ülkemiz genelinde toplam alanı 93 milyon dekar olan 440 tarımsal ovamızı koruma altına aldık. İlk kez bizim dönemimizde başlayan TARSİM ile üreticimizin alın terini, doğal afetlere karşı koruduk, koruyoruz. TARSİM’le, sigorta poliçe bedellerini yüzde 67’ye varan oranlarda biz karşılıyoruz. Biliyorsunuz, zaman zaman tarım sektörümüzle ilgili gerçek dışı iddialar gündeme getiriliyor. ‘Çamur at, izi kalsın’ mantığıyla Türkiye’nin tarım politikası kötüleniyor, değersizleştirilmeye çalışılıyor. Bir defa şunu söylemek durumundayım, bu iddialar, bizden önce eli nasırlı çiftçilerimizin emeklerine hakarettir. Elbette yapılan her işin eksiği, fazlası, doğrusu, yanlışı olabilir. Her ülke gibi bizim de sıkıntılarımız var ama ‘Türkiye’de tarım bitti’ demek sadece cehaletin değil, büyük bir art niyetin işaretidir. 2002 ile 2023’ün basit bir karşılaştırması bile muhalefetin diline doladığı eleştirilerin temelsiz, mesnetsiz ve içinin boş olduğunu göstermeye kafidir.”

“TÜRKİYE 2023 YILINDA 212 ÜLKE VE BÖLGEYE, 2 BİN 200 ÇEŞİT TARIMSAL ÜRÜN İHRAÇ ETTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal verilerin, ülkede son 21 yılda nereden nereye geldiğini çok net ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’nin Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bakımından Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 içerisinde, fındık, incir, kiraz ve kayısı üretiminde dünyada açık ara birinci sırada bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sebze üretiminde dünyada 4’üncü, meyve üretiminde ise 5’inci olunduğunu bildirdi.

Destek ve yatırımlarla, 2002’de 25,1 milyar dolar olan tarımsal hasılanın, 2023’te 2,7 kat artışla 69,2 milyar dolara yükseltildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı dönemde ihracatın 3,8 milyar dolardan 2023’te 31 milyar dolara ulaştırıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye 2023 yılında 212 ülke ve bölgeye, 2 bin 200 çeşit tarımsal ürün ihraç etti” dedi. Son 22 yılda, tarla bitkileri üretimini yüzde 34 artışla 78 milyon tona, meyve üretimini yüzde 94 artışla 27,4 milyon tona, sebze üretimini yüzde 23 artışla 31,6 milyon tona taşındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sertifikalı tohum üretiminin 9 kat artışla 1,3 milyon tonu bulduğunu, 117 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te 137 milyon ton bitkisel üretim miktarıyla, bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını aktardı.

“MİLLETİN EKMEĞİNE GÖZ DİKENLERDEN BUNUN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

Hayvancılığın ülke tarımının geleceği olduğunu, meseleye bu denli önemli ve stratejik bir zaviyeden baktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemde kırmızı ve beyaz et fiyatlarında yaşanan suni fiyat artışlarını yakından takip ettik, inceledik, sebeplerini tüm yönleriyle araştırdık. Fahiş fiyat artışlarının sadece piyasa şartlarıyla izah edilemeyeceği, buradaki herkesin malumudur. Bazı temel gıda ürünlerinin fiyatlarında zaman zaman gördüğümüz ani çıkışların gerisinde piyasa koşullarından ziyade fırsatçılık vardır. Bu ürünlerin arz talep dengesini bozacak güce ulaşmış kimi çıkar odakları, fiyat manipülasyonu üzerinden piyasayı da bozmaktadır. Şunun bilinmesini isterim. Milletin aşına, ekmeğine ve boğazındaki lokmasına göz dikenlerden bunun hesabını mutlaka soracağız. Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyi, birkaç tamahkarın fiyat oyunlarına kurban vermeyiz, veremeyiz. Meclisimizde görüşülen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, inşallah devletimizin ilgili kurumlarının eli daha da güçlenecektir. Fırsatçılara göz açtırmama yanında hayvancılıkta şikayetleri giderecek yeni politikaları da uygulamaya koyuyoruz. Hayvansal üretimi ülke genelinde, planlı üretime dahil ediyoruz.”

“BALIKESİR’DE DÜNYANIN EN BÜYÜK ORGANİZE TARIM BÖLGESİ İNŞA EDİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde ilk defa ilave destek vereceklerini, ilk defa genç ve kadın üreticilerine yüzde 70 ek destek sağlayacaklarını belirtti.

Hayvan hastalıklarıyla mücadele için yeni tedbirler alınacağını, anaç hayvan üretiminin arttırılacağını, ıslah eylem planının hayata geçirileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım alanındaki yatırımların çok boyutlu bir şekilde sürdürüldüğünü, ülkenin potansiyelinin en üst seviyede kullanılmasını amaçladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, jeotermal, rüzgâr, güneş gibi yenilenebilir kaynakların kullanılacağı Organize Tarım Bölgeleri kurulduğunu, 41 ilde 60 Organize Tarım Bölgesinin yatırım sürecinin hızlandırıldığını ifade etti.

“Balıkesir’de dünyanın en büyük Organize Tarım Bölgesi inşa ediliyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, markalaşmaya ve coğrafi işaretli ürünlere de büyük önem verildiğini söyledi.

Bugüne kadar 1382 tarım ve gıda ürününün coğrafi işaretinin tescil edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarla bitkilerinde 1004, bahçe bitkilerinde 1041 yerli ve millî tohumluk çeşidinin geliştirildiğini belirtti.

Ata Tohumu Projesi kapsamında, farklı türlerde 37 yerel çeşidi, araştırma enstitüleri adına tescil ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm planları bugüne göre değil, gelecek 25-30 yılı dikkate alarak yaptıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki 30 sene içinde, ülke nüfusumuz yüzde 25 artacak. Sadece nüfusumuz değil, biliyorsunuz, turist sayımız da artıyor. Geçen sene 57 milyonu aşkın yabancıyı ülkemizde misafir ettik. Şu anda 60 milyonu yakaladık. Bu ne demek? Aynı zamanda 60 milyar dolar turizmden gelir elde ediyoruz. Bu çok çok ciddi bir patlama. Artan nüfus ve turizm sektörü tüketiciler, gıda sanayicileri ve tarım ürünleri ihracatçıları açısından talebin yükselmesine yol açacak.”

“ÜRETİCİLERİMİZİ KORUYACAK, TÜKETİCİLERİMİZİN UYGUN FİYATLI GIDAYA ERİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek son yıllarda yaşanan krizler, gerekse gelecek tahminleri sebebiyle devletlerin gıda konusunda daha çok korumacı davranmaya başladığına dikkati çekerek, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımın, ikamesi mümkün olmayan bir sektör olmaya doğru hızla ilerlediğini söyledi.

Tarım politikalarının buna göre şekillendirildiğini ve güncellendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sektörün sorunlarını asgariye indirmek için kapsamlı bir çalışma başlatıldığını, bu çerçevede planlı tarımsal üretime geçilmesinin sağlanacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım yapılan tüm alanların kayıt altına alınarak destekten faydalanan çiftçi sayısının artırılacağını, suya göre tarımın yapılmasının temin edileceğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz, su zengini değiliz, tam aksine su fakiriyiz. Biz bugüne kadar hep kanalet sistemleriyle çalıştık. Şimdi bu işi artık kapalı sisteme dönüştürmek durumundayız. Kapalı sisteme dönüştürmek suretiyle de buradan israfı kaldıracağız. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız. Tarım sayımı çalışmalarına başlamış durumdayız. Şehirlerimizin tarım altyapısını daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Üreticilerimizi koruyacak, tüketicilerimizin de kaliteli ve uygun fiyatlı gıdaya erişimini kolaylaştıracağız.”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİLERİNİ DAHA ÇOK HİSSEDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretim planlamasının yakın zamanda açıklanacağı yeni destekleme modeliyle daha etkin hâle getirileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hedefimiz, tarıma uygun olan her karış toprağımızı değerlendirmektir. Burada şunu da özellikle ifade etmekte fayda görüyorum: Toprağı daha çok sulamak, gübre dökmek, ilaç serpmek, ülkemizin tarım üretimini artırmayacaktır. Aslolan tüm bunların verimli, etkin ve doğru kullanımıdır.”

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin günden güne daha çok hissedildiğine, suyun ve tarıma uygun toprağın öneminin her geçen yıl daha da arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta rızkını topraktan kazanan çiftçiler olmak üzere herkesin bunların kıymetini bilmesi gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boşa harcanacak tek bir damla suyumuz yok. Kirletilecek tek bir karış toprağımız yok. Meralarımız, yaylalarımız, ormanlarımız bizim hayat damarlarımızdır. Gelecek nesillerin bizlere emaneti olan bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu konuda çiftçilerimiz ve üreticilerimizle birlikte tüm vatandaşlarımızdan daha fazla hassasiyet bekliyorum” dedi.

Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra tarım ve hayvancılık alanında atılacak adımlarda, burada dile getirilen görüşlerden daha fazla istifade edileceğini sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü tebrik etti.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar tarafından içinde sebze ve meyvelerin olduğu bir sepet hediye edildi.

HABER BURADA

Dünya

“Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Sözlerinin başında Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı çerçevesinde aralık ayında Atina’yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik. Bu müşterek anlayışı, dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkını Atina Bildirgesi ile de kayıt altına almıştık. Değerli Kiryakos’un beş ay sonra iadeyi ziyarette bulunması, bu mutabakatın bir yansımasıdır. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZİ, 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARTMA HEDEFİYLE ÇALIŞIYORUZ”

Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş birliği ruhunun güçlenmesinin her iki ülke ve tüm bölge için hayırlı olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Başbakan ile biraz önce dar kapsamlı, son derece verimli, samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde ikili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olan ikili ticaretimizi, 10 milyar dolara çıkartma hedefiyle çalışıyoruz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacak. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz, tabii afetler karşısında komşuluk hukukunun gereğini hep yerine getirmiş, birbirlerinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Yine bugün imzalanan afet ve acil durum yönetimi alanındaki mutabakat zaptı, bu kulvardaki ahdî zeminimizi sağlamlaştırmıştır. Ziyaret vesilesiyle imzalanan sağlık ve tıp bilimleri alanlarında iş birliğine dair anlaşmayla da iş birliğimizi tahkim etmiş olduk.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE GÜNDEMİMİZİN ÜST SIRASINDAYDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Türkiye ile Yunanistan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dâhilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP/C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün Sayın Başbakan ile bir kez daha paylaştım. Azınlık konusunu iki ülke arasında beşeri bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin, Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir.”

“FİLİSTİN DEVLETİNİN TANINIRLIĞINI ARTIRMAYA YÖNELİK DİPLOMATİK TEMASLARIMIZI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”

Görüşmelerde Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İsrail yönetimi, ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri durmuyor. Vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen, masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor. 15 bini çocuk, 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya, ‘bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm vicdanlı insanları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı karar, kalıcı çözümün anahtarının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti’nin tesisi olduğunu göstermiştir. Yunanistan’ın da kararı destekleyen 143 üye ülke arasında yer almasından memnuniyet duyduk. Filistinli kardeşlerimiz adına Sayın Başbakan’a teşekkürlerimi iletiyorum. Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya ve Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik diplomatik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan’ın da Gazze’de katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz.”

“GÖRÜŞ AYRILIKLARINA RAĞMEN DİYALOG KANALLARIMIZI AÇIK TUTARAK OLUMLU GÜNDEME ODAKLANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl aralık ayındaki Atina ziyaretinde, Yunanistan ile Türkiye arasında çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancını paylaştığını hatırlatarak, “Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Her görüşmemizde iş birliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz” dedi.

Bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülke olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kariye Camimizi, 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına, milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camii de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır. Biz pozitif gündeme bu minvalde somut ve yapıcı fikirlere yoğunlaşmakta kararlıyız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki istişarelerin ve imzalanan anlaşmaların başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Sayın Miçotakis’i bu kez Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin müteakip toplantısını gerçekleştirmek üzere yeniden Ankara’ya bekliyorum” ifadelerini kullandı.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “İKİ KOMŞU OLARAK ARAMIZDAKİ ANLAYIŞ VE İLİŞKİ ORTAMI OLUMLU BİR ŞEKİLDE GELİŞİYOR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis de açıklamasında bunun, 10 ay içerisinde yapılan dördüncü görüşme olduğunu belirterek, “Bu görüşmelerin sayısı da şunu gösteriyor; iki komşu olarak aramızdaki anlayış ve ilişki ortamı devamlı daha olumlu bir şekilde gelişiyor. Bu pozitif ilişkiler çok olumlu bir günlük yaşamı gerçekleştirmemize yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Atina’da düzenlenen 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısı ve imzalanan mutabakat zaptının ardından bu olumlu gelişmeleri devam ettirmeye kararlılıklarını gösterdiklerini dile getirdi.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile mutabık kalmadıkları önemli bir konu olduğunu vurguladı.

“HAMAS’A ‘TERÖR ÖRGÜTÜ’ DERSEK BU ACIMASIZ BİR YAKLAŞIM OLUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas, 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu toprakları işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail’in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesi veren bir direniş örgütü durumundadır. Bunu görmemiz lazım. Şu an itibarıyla 40 bini aşmış insanını kaybetmiş Hamas’a eğer ‘terör örgütü’ dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum, tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını ve kendi insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler’de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum. Ama şimdi orada bir terör örgütü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Ama burada ‘terör örgütü’ derseniz buna üzülürüz. Ben asla Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum ve şu an itibarıyla adım adım Hamas’ı takip ediyorum. Ülkemde şu an bini aşkın Hamas’ın mensupları hastanelerimizde hepsi tedavi altında, böyle işi sürdürüyoruz. Ben inanıyorum ki belki burada yanlış yaklaşımınız olabilir, ben bu yaklaşımınıza asla katılmıyorum, katılamam ve bu haksızlık olur. Çünkü bunca Hamaslı öldürülüyor tüm Batı bunlara her türlü silah ve mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947’den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından Hamas’a, eğer sizler terör örgütü derseniz buna üzülürüm.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için aramızda mutabık kalalım. Ancak hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü Filistinli halk bu acımasız politikaların kurbanıdır” sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, olabilir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından Yunanistan Başbakanı Miçotakis onuruna resmî akşam yemeği verdi.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge