Connect with us

Dünya

“Ecdadımızın bıraktığı izleri takip ederek; Türkiye’yi ahlakla, erdemle, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Taarruz’un 100. Yıl Dönümü Kutlamaları ve Afyonkarahisar Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin şahlanışına set vurma gayretlerini, aydınlık yarınlarımızın teminatı geçlerimizle birlikte inşallah boşa çıkartacağız. Ecdadımızın bu topraklarda bıraktığı izleri takip ederek; Türkiye’yi ahlakla, erdemle, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar Zafer Meydanı’nda düzenlenen Büyük Taarruz’un 100. Yıl Dönümü Kutlamaları ve Afyonkarahisar Toplu Açılış Töreni’ne katılarak vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya’da bugün yapılan toplu açılış töreninde 50 bini aşkın vatandaşın olduğunu belirterek, “Hepsinin sizlere selamı var. Bugün Afyonkarahisar da bir başka. Burada da yine 50 bini aşkın kardeşimizle bir aradayız. Bay Kemal, bak; Afyon’dan, Kütahya’dan sana selamlar var” ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgını nedeniyle 3,5 yıl aradan sonra Afyonkarahisar’a geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük Zafer’in arefesinde, ‘Zaferin şehrindeyiz. Mücadelenin, direnişin, millî iradenin şehri Afyonkarahisar’da bulunmaktan, sizlerle hasret gidermekten büyük bahtiyarlık duyuyorum” dedi.

“BAĞIMSIZLIK İRADEMİZİ TEKRAR PERÇİNLEDİK”

“Şehitler diyarı” Afyonkarahisar’da vatan, bayrak ve ezan için can veren tüm kahramanlara Allah’tan rahmet niyaz eden Erdoğan, “Büyük Zafer’in 100. yılına ulaşmanın heyecanını yaşadığımız bu özel günde Kocatepe’den taarruz emrini veren Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı, Yüzbaşı Agah Efendi ve beraber toprağa düştüğü Mehmetçikleri, Çiğiltepe Kahramanı Albay Reşat Bey’i, Afyonkarahisar’ın şehitliklerinde koyun koyuna yatan tüm yiğitleri, tüm askerleri tazimle yâd ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin diyorum. Aynı kutlu gaye uğrunda yaralanan gazilerimize özellikle Rabbimden şifalar diliyorum” diye konuştu.

Program öncesi Kütahya’da olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kütahyalı kardeşlerimizle, aziz şehitlerimizin manevi huzurunda bir araya geldik. Bundan tam bir asır önce tüm imkânsızlıklara rağmen verilen o destansı mücadeleyi hep birlikte yeniden hatırladık. Meydanı hınca hınç dolduran gençlerimizle, kadınlarımızla, ak saçlılarımızla bağımsızlık irademizi tekrar perçinledik. Cuma günü de bir başka destanın, milletimize Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümüydü. Önce Ahlat’taydık. Okçular Vakfı’mızın öncülüğünde daha çok gençlerimizin ağırlıkta olduğu muhteşem bir buluşmaya imza attık. Ardından Malazgirt Meydanı’nda Türkiye’nin 81 vilayetinden gelen on binlerle birlikte bu zaferimizin manasına uygun şekilde Cuma namazını Malazgirt’te kıldık. Tıpkı atamız Sultan Alparslan’ın 951 yıl önce yaptığı gibi, hep beraber, omuz omuza saf tuttuk. Diyanet İşleri Başkanı’mızın imametinde Malazgirt’te cuma namazını eda ettik. Millî bekamıza ve değerlerimize yönelik çirkefçe saldırıların arttığı bir dönemde Ahlat’tan ve Malazgirt’ten çok önemli mesajlar verdik. Yarın da Ankara’da, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı kutlayacağız. Milletimizin bu topraklardaki bin yıllık varlığının köşe taşları olarak gördüğümüz zaferlerimizi hiçbir ayrım yapmadan kucaklıyoruz.”

“85 MİLYONUN BİRLİK VE BERABERLİĞİNİ TAHKİM EDİYORUZ”

Seçimlere yaklaşık 9 ay olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “9 ay sonra 2023 seçimlerine hazır mıyız?” diye sorarak, “Ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Size inanıyorum, güveniyorum. 2023’ün bizler için bugün burada olduğu gibi yeniden bir zafer yılı olacağına inanıyorum. İnanıyor muyuz? Şahit ol ya rab, şahit ol ya rab. Bize yıllarca unutturulmaya çalışılan, yıllarca üstü örtülen, yıllarca ihmal edilen tarihimizi kendilerince yeniden yazmak isteyenler tarafından yok sayılan zaferlerimizin hepsine de sahip çıkıyoruz. İşte bugün burada olduğu gibi hem millet olma bilincimizi kuvvetlendiriyoruz hem de 85 milyonun birlik ve beraberliğini tahkim ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Şehitleri şükranla anarken aynı zamanda canları pahasına bıraktıkları emanetlere karşı mesuliyetlerini hatırladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri rahatsız olsa da şanlı tarihimizin bu önemli günlerini her seferinde daha büyük katılımlarla, çok daha coşkulu bir şekilde yâd edeceğiz. Tarih bilmez, ahlak bilmez, kutsal tanımaz edepsizlere rağmen milletimizi ayakta tutan sütunların yıkılmasına müsaade etmeyeceğiz. Ne Türkiye’yi eski kötü günlerine geri döndürme çabaları ne millete tepeden bakmaya alışmış elitlerin hezeyanları ne millî iradenin egemenliğini kabullenemeyen vesayetçilerin oyunları ne de FETÖ’den PKK’sına eli kanlı terör örgütlerinin kalleş saldırıları, bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoymayacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusu yaptı.

“SAHTE TARİHÇİLER KİRLİ EMELLERİNİ GERÇEKLEŞTİREMEYECEKLER”

Türk milletinin birliğini kimsenin bozamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar, milletimizin kutsallarına hakaret edenler hem maşeri vicdanda hem de hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacaklar” dedi.

“Tarihî şahsiyetlerimiz arasında ayrımcılık yaparak fitne tüccarlığına yeltenen sahte tarihçiler kirli emellerini gerçekleştiremeyecekler” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek parti faşizmi özlemiyle yanıp tutuşanların son 20 yıldır olduğu gibi gelecekte de hedeflerine ulaşamayacağına işaret etti.

Türkiye’nin şahlanışına set vurma gayretlerinin milletle ve gençlerle boşa çıkarılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ecdadımızın bu topraklarda bıraktığı izleri takip ederek, Türkiye’yi ahlakla, erdemle, adaletle, kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

“VATANIMIZIN DÖRT BİR KÖŞESİNDEKİ ŞEHİTLİKLERİMİZ YİĞİTLİK DESTANLARIYLA DOLU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar’ın Kurtuluş Savaşı’nın sembol şehirleri arasında yer aldığını, topraklarının şehit kanlarıyla yoğrulmuş mübarek bir belde olduğunu belirterek, kentte 7 şehitlik bulunduğunu hatırlattı.

Gençlerden şehitlikleri ziyaret ederek kitabeleri dikkatle okumasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Kurtkaya Şehitliği Kitabesi’ndeki göz yaşartıcı hikâyeyi burada paylaşmak istiyorum, Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922 günü sabah 04.30’da başlamış ve iki saat içerisinde düşmanın bütün tel örgüleri parçalanmıştır. Daha gün doğmadan zaferin ilk ışıkları Anadolu’da parlamaktadır. Başkomutanlık Karargâhı’nın bulunduğu Kocatepe’ye tek geçit yeri olan Kalecik ve Kurtkaya bölgeleri Türk ordusu için çok önemlidir. Buraların bir an önce alınması ve düşmanın yok edilmesi görevi henüz 24 yaşındaki Yüzbaşı Agah’a verilir. Yüzbaşı Agah, emrindeki 150 Mehmetçik ve Üsteğmen Feyzullah ile 2 bin 500 kişilik düşman tümenine saldırarak büyük bir savaş başlar. Bütün çarpışmalar 27 Ağustos öğlen saatlerine kadar sürer. Düşman saflarının içine kadar dalan Yüzbaşı Agah onlara ağır kayıplar verdirerek batı istikametine kaçmalarını sağlar. Büyük bir takviye alan düşman birliği ile çarpışırken Yüzbaşı Agah, 100 Mehmetçik ve Üsteğmen Feyzullah ile birlikte şehit düşer. Geriye kalan 50 Mehmetçik ve takviye kuvvetlerimizle düşman bu vadi içerisinde tamamen yok edilir. Evet, sadece Afyon’daki abideler değil, Kütahya’dan Çanakkale’ye kadar vatanımızın dört bir köşesindeki şehitliklerimiz de buna benzer yiğitlik destanlarıyla doludur.”

Dünyanın 34 farklı ülkesindeki 78 Türk şehitliğinin milletin hak, adalet ve hürriyet yolunda verdiği mücadelenin sembolü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyanın en büyük şehitliği olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle Türkiye’nin şüheda yurdu, Türk milletinin de şehitleriyle yaşayan bir millet olduğunu vurguladı.

İstiklal Marşı’nın dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerden aldıkları ilhamla AK Parti’nin temellerini Afyonkarahisar’da attıklarını ve kutlu yürüyüşü başlattıklarını, 21 yıldır gece gündüz demeden çalıştıklarını ve Türkiye’ye aşkla hizmet ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmek, güçlendirmek, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşımak için gayret gösterdiklerini, milletin desteği ve duasıyla “aşılmaz” denilen engelleri aştıklarını kaydetti.

Milletin desteğiyle Türkiye’yi, bölgesinin parlayan yıldızı hâline getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi her alanda tarihî yatırımlarla tanıştırdıklarını belirtti.

“HER BİR BAŞLIKTA ÜLKEMİZE ÇAĞ ATLATTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiden özgürlüklere, ulaşımdan eğitime, sağlıktan tarıma, sosyal yardımlardan ekonomiye, savunma sanayisinden diplomasiye kadar her bir başlıkta Türkiye’ye çağ atlattıklarını söyledi.

Afyonkarahisar’a son 20 yılda yapılan yatırımların tutarının 34 milyar lirayı geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, böyle lafla olmuyor, icraat icraat… Eğitimde 3 bin adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci devlet hastanesini elhamdülillah, aynı şekilde ikinci devlet üniversitesi olarak Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesini kurduk. Gençlik ve sporda 11 bin 588 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları kazandırdık. Toplam 57 adet spor tesisi inşa ettik. Afyonkarahisar, himayemizde 4 yıldır Dünya Motokros Şampiyonası’nda yüz binlerce yerli ve yabancı konuğu burada misafir ediyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu önemli organizasyonun spor aracılığıyla Afyonkarahisar’ın ve Türkiye’nin tanıtımına, turizme ve ekonomiye katkı sağladığını ifade ederek, sosyal yardımlar kapsamında Afyonkarahisarlı ihtiyaç sahiplerine yaklaşık 3 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını kaydetti.

Sağlıkta toplam 1341 yataklı 23 hastaneyle birlikte 53 sağlık tesisi yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çobanlar, Başmakçı, Bolvadin, Emirdağ ve Dinar Haydarlı Devlet Hastanelerinin de içinde olduğu toplam 21 sağlık tesisimizin ihale, proje ve arsa aşaması devam ediyor. Çevre ve şehircilikte Afyon’da TOKİ eliyle 9 bin konutu tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 1359 sosyal konutun yapımına devam ediyoruz. Afyon’da aralarında Garnizon Millet Bahçesi’nin de olduğu toplam 9 millet bahçesi projemiz var. Bunlardan 4’ünün yapımına devam ediyoruz, 5’inin yapımına ise en kısa sürede başlayacağız.” dedi.

“AFYONKARAHİSAR ANKARA ARASI 1,5 SAATE DÜŞECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ikinci Kapadokya” olarak anılan Frigya vadilerinin, Anadolu’nun açık hava müzesine dönüştürülmesi için büyük bir çevre düzenlemesi yürüttüklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bölgemizde kültür ve termal turizme dayalı olarak turizmin geliştirilmesi için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Tescilli 600 konağın 400’ünün restorasyonunu tamamladık. Ulaştırmada 2002 yılına kadar Afyonkarahisar’a 54 kilometre bölünmüş yol yapılmıştı. Biz bunu 531 kilometre ilaveyle 585 kilometreye çıkardık. Afyonkarahisar sınırları içerisindeki demir yollarını yeniledik. Gar binasını restore ettik. Ankara-Afyonkarahisar-İzmir yüksek hızlı tren hattının yapımı sürüyor. Bu hattın 2025 yılında tamamlanmasıyla Afyonkarahisar Ankara arası 1,5 saate, İstanbul 3,5 saate, İzmir 2 saate düşecek. Tarım ve ormanda Afyonkarahisar’a 43 adet baraj, 26 adet gölet inşa ettik. 7 baraj ve bir gölet daha inşa ediyoruz. Sulama projeleriyle Afyonkarahisar’da 742 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Böylece yıllık 1,1 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Yapımı süren 13 sulama tesisimiz ile toplam 34 bin dekar araziyi daha sulayacağız.”

“ÜRETİCİLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMADIK, BIRAKMIYORUZ”

Afyonkarahisarlı çiftçilere toplam 3 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Küresel krizlerden kaynaklı hayat pahalılığı karşısında üreticilerimizi yalnız bırakmadık, bırakmıyoruz. Bu sene tarım ürünlerinde çok yüksek alım fiyatları açıklayarak çiftçimizin yüzünü bir kez daha güldürdük. Yağışların da bol olmasıyla hamdolsun verimli bir hasat dönemi geçiriyoruz. Tüm dünyanın içinde sürüklendiği bu fırtınadan ülkemizi daha güçlü bir şekilde sahil-i selamete çıkaracağız. Sanayi ve teknolojide Afyon’a 3 yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. Enerjide Afyonkarahisar, Bolvadin, Çay, Çobanlar, Dinar, Emirdağ, Erkmen, Evciler, İscehisar, Sandıklı, Susuz ve Şuhut’u doğal gazın konforuyla tanıştırdık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek birkaç yıl içinde diğer ilçe ve beldelere de doğal gaz arzı sağlamayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Muhalefet tüm mesaisini, birbirlerinin kuyusunu kazmaya, yalan ve iftira siyasetiyle ülkenin altını oymaya harcarken biz, sizlerle birlikte 85 milyonun tamamına hizmet götürüyoruz. Toplanıp dağılmaktan başka hiçbir maharetleri var mı? Kendi sığ gündemleriyle baş başa bırakıp biz işimize bakıyoruz” diye konuştu.

“TÜM TÜRKİYE’YE ESERLERİMİZLE MÜHRÜMÜZÜ VURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Afyonkarahisar ve ilçelerinde toplam 4 milyar 67 milyon liralık yatırımı bugün aynı zamanda resmî olarak hizmete aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Toplu konuttan altyapı yatırımlarına, eğitimden sağlığa, emniyetten spor tesislerine, çevreden sulama projelerine varıncaya kadar toplam 222 eseri şehrimize kazandırıyoruz. Her biri ülkemize hizmet sevdamızın birer nişanesi olan bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserleri Afyonkarahisar’a kazandıran bakanlarımızı, valiliğimizi, il özel idaremizi, Afyon Belediyemizi, ilçe belediyelerimizi, üniversitelerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. İnşallah sizlerin desteği ve duası yanımızda olduğu müddetçe Afyon’la birlikte tüm Türkiye’ye eserlerimizle mührümüzü vurmayı sürdüreceğiz. Biz bu yola sizlere hizmetkâr olmak için çıktık. Sizlere efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Bu yatırımları sizlerle beraber yaptık. Ülkemizi başarıdan başarıya sizlerle beraber koşturduk. Türkiye’nin ayağına vurulan asırlık prangaları yine el ele vererek, güç birliği yaparak hep beraber kırdık. Siz bize güvendiniz, inandınız, bizi mücadelemizde yalnız bırakmadınız. Biz de size olan şükran borcumuzu hep daha çok çalışarak, daha çok eser ve hizmet üreterek ödedik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023’te gelecek asrına yön verecek tarihî bir seçim yaşayacağına işaret ederek, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 2023 imtihanından da alnımızın akıyla geçerek, büyük ve güçlü Türkiye yolculuğumuzu devam ettirmek istiyoruz. Sizlerden 2023’e giden kritik süreçte birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha fazla sahip çıkmanızı bekliyorum.” dedi.

“UMUTLARINI BAYAT SENARYOLARA BAĞLAMIŞ DURUMDALAR”

“Son günlerde milletimizin en büyük gücü olan kardeşliğine yönelik provokasyonların ibadethanelerimizi ve imam hatip okullarımızı da hedef alacak şekilde çok ciddi boyutlara ulaştığını görüyoruz.” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “2023 yaklaştıkça sandıktan çıkamayacaklarını anlayanlar, umutlarını raf ömrünü tamamlamış bayat senaryolara bağlamış durumdalar. Yıllarca tahkir ettikleri milletimizi bu sefer tahrik ederek, sinsi emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Yıllarca ‘bidon kafalı’, ‘makarnacı’, ‘kömürcü’ diyerek aşağıladıkları insanlarımızı bu sefer tehditlerle sindirmek ve ürkütmek istiyorlar. Uyanık olacak ve hiçbirimiz buna fırsat vermeyeceğiz. Millet olarak aynı delikten tekrar asla ısırılmayacağız. Kardeşliğimize daha sıkı sarılarak muhabbetimizi daha güçlendirerek bu oyunları boşa çıkarmak hepimizin boynunun borcudur. Bugüne kadar Afyon milli iradeden yana duruşuyla tüm Türkiye’ye örnek olmuştur. Afyonlu kardeşlerimin 2023’te de emaneti ehline vereceğine inanıyorum. Şimdi buradan öyle bir ses verelim ki Türkiye’ye kefen biçenlerin yüreği titresin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydandaki vatandaşlara seslenerek, “Afyon, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozmaya var mısın? Afyon, 2023’te yine tarih yazmaya var mısın? Afyon, gece gündüz demeden kapı kapı dolaşmaya var mısın? Afyon, büyük ve güçlü Türkiye sevdasına sahip çıkıyor musun? Rabbim hepinizden razı olsun. Coşkunuz, sevdanız ve aşkınız için her birinize teşekkür ediyorum. Bu kardeşinizi bağrınıza bastığınız için bizi muhabbetle kucakladığınız, bize güvendiğiniz ve inandığınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-İzmir Yüksek Hızlı Tren Üstyapı İşleri Temel Atma Töreni için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Afyonkarahisar Çay Barajı Açılış Töreni için Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile canlı bağlantı yaptı.

Açılışları yapılan tesislerin bulunduğu yerlerde kurdelelerin kesilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan sahneye davet ettiği çocuklar ve beraberindekilerle, kurdele keserek tüm eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

ZAFERİN ASKERLERİ SERGİSİ’Nİ ZİYARET

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Taarruz’un 100. Yıl Dönümü Programı ve Toplu Açılış Töreni için geldiği Afyonkarahisar Hava Meydan Komutanlığında, Anadolu Ajansının “Mehmetçik: Zaferin Askerleri Sergisi”ni ziyaret etti.

Sergideki fotoğraflara ilişkin Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Serdar Karagöz’den bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sergi alanındaki fotoğrafları tek tek inceledi.

Ziyaretin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından sergideki fotoğrafların yer aldığı “Mehmetçik: Zaferin Askerleri” adlı kitap takdim edildi.

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİNİ ZİYARET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehirdeki temasları kapsamında ayrıca Afyonkarahisar Belediyesine de ziyarette bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyeye gelişinde Belediye Başkanı Mehmet Zeybek tarafından karşılandı. Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı’nın da hazır bulunduğu ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeybek ve Güran Yiğitbaşı’ndan kentte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Dünya

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

HABER BURADA

Dünya

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge