Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın ve daha da yüceltmenin mücadelesini veriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sözlerimin hemen başında bu sabah eğitim sırasında kaza kırıma uğrayan uçağımızda şehit olan iki pilotumuza Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Hava Kuvvetlerine ve kahraman ordumuza başsağlığı diliyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını inşallah cennet eylesin.
14-28 Mayıs seçimleri sonrasında oluşturduğumuz kabinemizin görevdeki birinci yılını dün itibarıyla tamamladık. Öncelikle Rabbimize, mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz necip milletimize ve Türkiye’ye hizmet etme imkânını bizlere bahşettiği için hamdediyoruz.
85 milyonun her bir ferdine şahsımıza, partimize ve ittifakımıza duydukları güven için yürekten teşekkür ediyorum. Kabine üyeleri olarak hep birlikte aziz milletimizin teveccühüne mazhar olabilmenin gayretindeyiz. Demokrasilerin ilk ve öncelikli şartı, halka hesap vermektir. 22 yıla yaklaşan iktidarlarımız döneminde 18 kez sandıkta millete hesap verdik ve hepsinde de ibra olduk. Her yıl bütçe ve kesin hesap görüşmelerinde millî iradenin tecelligâhı olan Meclis’e hesap verdik, veriyoruz.
“85 MİLYONUN TAMAMININ HÜKÛMETİYİZ”
Bunların dışında, 81 vilayetimizin tamamında katıldığımız toplantılarda ve mitinglerde doğrudan milletimize hesap verdik. Türkiye’nin kaynaklarının nereye gittiğini, neye ne kadar harcandığını ayrıntılarıyla insanımıza anlattık. Vatandaşa hesap veren, şeffaf, etkin ve güven duyulan bir yönetim geleneğinin ülkemizde yerleşmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız.
Şunu burada altını çizerek tekrar ifade etmek arzusundayım: Biz 85 milyonun tamamının hükûmetiyiz. Emekçinin olduğu kadar işverenin de hükûmetiyiz. Köylünün olduğu kadar şehirlinin de hükûmetiyiz. Çiftçinin olduğu kadar memurun, emeklinin de hükûmetiyiz. Gençlerin olduğu kadar kadınların, yaşlılarımızın da hükûmetiyiz. Batıda yaşayanların olduğu kadar doğuda yaşayanların da hükûmetiyiz. Bize oy verenler kadar tercihini farklı yönde kullananların da hükûmetiyiz. Vatandaşımız, ülkenin direksiyonunda nasıl idareciler görmek istiyorsa, biz işte öyle bir kadro olmanın peşindeyiz.
783 bin kilometrekare vatan toprağının her karışına, 85 milyon insanımızın her bir verdine aynı nazarla yaklaşıyor ve aşkla hizmet ediyoruz. Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın ve daha da yüceltmenin mücadelesini veriyoruz. Hükûmetlerimizin ismini milletimizin gönlüyle birlikte büyük bir başarı hikâyesi olarak siyaset literatürüne yazdıran temel vasfımız işte budur.
Hükûmet olarak yegâne referansımız hizmetlerimiz ve eserlerimizdir. Türkiye’ye kazandırdıklarımız ortadadır, hedeflerimiz ortadadır. Milletimiz de yaptıklarımızı, yapacaklarımızı çok net görmektedir. Bizim için esas olan zaten milletimizin takdiridir, duası ve kararıdır. Allah ömür verdikçe ‘Bugün hak için, halk için ve Türkiye için ne yaptık?’ sorusunu kendimize sormaktan geri durmayacağız.
“ADALETİN, HIZLI VE TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMESİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN ÇEKİNMEYECEĞİZ”
Adalet hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi 2002’den beri üzerinde hep titizlikle durduğumuz bir konudur. Son bir yılda teşkilatımızın fiziki altyapısını güçlendirmek için toplam 52 bin metrekare kapalı alana sahip beş adalet sarayını hizmete açtık. 11 ilimizde toplam 972 bin metrekare kapalı alana sahip adliye binasının inşaatına başladık.
İki yeni adli tıp binasının inşaatını tamamladık, inşaatı ve proje çalışmaları devam eden adli tıp kurumu binası sayısı ise beştir. Bu dönemde toplam 11 bin 307 kişi kapasiteli 14 ceza infaz kurumu ile iki denetimli serbestlik binası faaliyete geçti. Hâkim ve savcı sayımız 24 bin 829’a ulaştı. Son bir yılda toplam 2 bin 294 hâkim ve savcı ataması yaptık. Son bir yıllık süreçte alınan hâkim ve savcı adayı bin 498 oldu. Aynı dönemde atanan yardımcı personel sayısı ise 20 bin 779’dur.
Yargılamanın hızlandırılması için ilk derecede 168 adli, dokuz idari olmak üzere toplam 177 mahkemenin yanı sıra, istinaf kanun yolu incelemelerinin daha hızlı sonuçlanması için 21 istinaf dairesi faaliyete geçirildi. Duruşmalara uzaktan katılımı sağlayan 386 SEGBİS cihazının kurulumu yapılmış ve 1 milyon 708 bin SEGBİS görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Kurulumu yapılan elektronik duruşma sistem sayısı ise 340’tır. İhdas edilen 40 yeni noterlik ile toplam noterlik sayısı 2 bin 385’e yükseldi.
Yine bu dönemde 8’inci Yargı Paketi ile önemli değişikliklere imza attık. 9’uncu Yargı Paketimiz hâlihazırda Meclis’imizin gündemindedir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulamasını sağladık.
Hukuk uyuşmazlıklarında ara buluculuk mekanizmasıyla son bir yıllık süreçte 1 milyon 340 bine yakın uyuşmazlık çözüme kavuşturuldu.
Son bir yılda uzlaştırma kapsamında 324 bin 744, seri muhakeme usulü kapsamında 141 bin 243 ve basit yargılama usulü kapsamında 256 bin 826 dosya hızlı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Önümüzdeki dönemde adaletin tecellisini hızlandıracak, toplumumuzdan gelen bazı şikâyetlerin önüne geçecek adımları atmaya devam edeceğiz.
Reform irademizin somut sembolü olacak bazı hazırlıkların içindeyiz. Yeni Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile inşallah bu alanda beklentileri karşılayacağız. Mülkün temeli olan adaletin, etkin, hızlı ve tarafsız bir şekilde işletilmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz.
“AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRECEK PEK ÇOK ÇALIŞMA YAPTIK”
Toplumun temel direği olan aile kurumunun önemini daha iyi anladığımız günlerden geçiyoruz. Aile müessesesi bir bütün olarak tarihinin en çetin sınavını veriyor, en ağır saldırılarına maruz kalıyor. Küresel kültürün desteklediği ve teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini ve fıtratını tehdit eder boyutlara ulaştı. LGBT dayatması, faşizmi dahi aratır bir zorbalığa, baskıya ve toplumu yozlaştırma aracına dönüştü.
Ekonomik zorluklardan şehirleşmeye, bireyselleşmeden değişen algılara kadar çok farklı alanlarda ailenin ciddi sıkıntılarla yüzleştiğini görüyoruz. Yakın zaman önce açıklanan 2023 yılı doğum istatistikleri, bu tehditlerden ülkemizin de azade olmadığını göstermiştir. Biliyorsunuz uzun bir süredir muhalefetten gelen eleştirilere rağmen aile meselesinin önemine her vesileyle dikkat çekiyorduk.
Son veriler, bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Azalan doğum oranları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de alarm veriyor. İnşallah bu konuda yeni uygulamaları devreye alacağız. Son bir yılda aile kurumunu güçlendirecek, tehditler karşısında dirençli hâle getirecek pek çok çalışma yaptık.
‘Ailemiz, istikbalimiz’ temasıyla 8. Aile Şûrası’nı düzenledik. Evlenecek çiftlere Aile ve Gençlik Fonu ile faizsiz kredi desteğinin yanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Fonun ilk uygulamasını deprem bölgesindeki illerimizde başlattık. Bugüne kadar 9 bin 617 başvuru oldu. Başvurusu kabul edilenlere ödemeleri peyderpey gerçekleştiriliyor. İlk kez hazırlanan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını hayata geçirdik. Aile Enstitüsü’nün kuruluş hazırlıklarına başladık.
“GÜÇLÜ AİLE, GÜÇLÜ TÜRKİYE VİZYONUYLA BU ALANDAKİ FAALİYETLERİMİZİ GENİŞLETEREK SÜRDÜRECEĞİZ”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Birinci Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’na ülkemizde ev sahipliği yaptık. Dünyada bir başka örneği bulunmayan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’ni hizmete açtık. 145 bin 727 metrekareyi bulan inşaat alanıyla sosyal hizmet şehrimiz 928 yatak kapasitesi, idari binaları, polikliniği, ibadethaneleri, rehabilitasyon ve fizik tedavi merkezleriyle örnek bir eser oldu.
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdik. 2023 yılı OECD değerlendirmesinde Türkiye, OECD genelinde kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülke arasında yer aldı. ‘Şiddete sıfır tolerans’ anlayışıyla kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız hâline getirdik. 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi’ni çıkardık.
Savaş mağduru Filistinli kadın ve çocuklara sosyal yardım ve psikososyal destek hizmeti sağlıyoruz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen vatandaşlarımız dâhil 1,7 milyon kişiye psikososyal destek verdik. Evde bakım yardımı kapsamında 36 milyar 360 milyon lira ödeme yaptık. 171 bin 915 çocuğu ailesinin yanında destekledik. Son bir yılda bin 33 çocuğumuzu koruyucu aile yanına yerleştirerek çocuk sayısını 10 bin 213’e çıkardık. Ayrıca bin 345 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın, devlet korumasında yetişmiş 2 bin 990 gencimizin, 2 bin 114 engelli kardeşimizin atamasını gerçekleştirdik. ‘Güçlü aile, güçlü Türkiye’ vizyonuyla bu alandaki faaliyetlerimizi genişleterek sürdüreceğiz.
Çalışma hayatının iyileştirilmesine yönelik bugüne kadar tarihî nitelikte birçok adım attık. Dünyanın en kapsayıcı, yaygın ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemine sahip ülkesiyiz. Çalışanı, memuru, emekliyi, ücretli kesimi enflasyona ezdirmeme ilkemize bugüne kadar sadakatle bağlı kaldık. 1 Ocak 2024 tarihinde itibaren geçerli olan asgari ücret net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Böylece bir önceki döneme göre net asgari ücret artış oranı yüzde 49, 2023 Ocak dönemine göre artış oranı ise yüzde 100 olarak gerçekleşti.
Memurlarımızın maaşlarını, söz verdiğimiz üzere, Temmuz 2023’te en düşük 22 bin liraya, Ocak 2024 itibariyle de 33 bin liraya çıkardık. 7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, genele ilişkin oransal zam dışında, 11 hizmet kolunun tamamında mutabakat sağlandı. En düşük emekli aylığında Ocak 2023 tarihine kıyasla net yüzde 82 artışa gittik. 2023 yılı ekim ayında emeklilerimizin tamamına bir defaya mahsus olmak üzere 5’er bin lira ödedik. Ramazan ve Kurban Bayramlarında ödediğimiz emekli ikramiyesi 2024 yılı itibariyle yüzde 50 artışla 3 bin liraya çıktı.
Kurban Bayramı ikramiyesini 10-14 Haziran tarihleri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Böylece tek kalemde emeklilerimize toplam 42 milyar tutarında bir ödeme yapmış olacağız. Kamu Bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon tutarlarının yükseltilmesini temin ettik.
Ortak Paylaşım Platformu ve Çalışma Meclisi’ni sendikalarımızla, işverenlerimizle ve çalışma hayatının tüm temsilcileriyle gerçekleştirdik.
“İŞSİZLİK ORANIMIZ YÜZDE 8,6 İLE SON 10 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ”
Şu noktaya özellikle değinmek istiyorum, iş gücü piyasasına yönelik aldığımız tedbirler ve faaliyetlerimiz neticesinde Cumhuriyet tarihimizin rekorları kırıldı. İstihdam sayımızı 32,6 milyon kişiye, istihdam oranımızı yüzde 49,5’e, iş gücüne katılım oranımızı ise yüzde 54,2’ye yükselttik. İşsizlik oranımız ise yüzde 8,6’yla son 10 yılın en düşük seviyesine indi.
Kadın istihdam oranını yüzde 32,5’e, istihdam sayımızı 12,3 milyon kişiye yükselttik. Kadın istihdamını desteklemeye yönelik ‘İş Pozitif’ programıyla 250 binden fazla kadını istihdama kazandırdık. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamına verdiğimiz teşviki 2025 yılı sonuna kadar uzattık.
Bu teşvik sayesinde yılda 650 bin kişi için sosyal güvenlik primi işveren paylarını karşılıyor, reel sektöre yaklaşık 25 milyar lira destek oluyoruz. Son bir yıl içinde İŞKUR aracılığıyla 1,3 milyon kişiyi işe yerleştirdik. 2024 yılında bu sayı 570 bini geçmiş durumdadır. 6 Şubat depremleri nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen il ve ilçelerdeki işveren ve sigortalılarımızın SGK’ya olan borçlarının ödenmesi 28 Şubat 2025 yılına kadar ertelendi.
2023 Aralık ayında genel sağlık sigortası prim borcu bulunan 1 milyon 879 bin vatandaşımızın yaklaşık 1,8 milyar liralık borcu silindi. İşverene asgari ücret desteği uygulamasında destek tutarını 700 liraya çıkardık. 2024 Mart ayı itibarıyla işverene toplam 99,1 milyar lira asgari ücret desteği verildi. Son bir yılda geri ödeme listemiz genişletilerek 128 adedi kanser ilacı olmak üzere toplam 570 adet ilaç geri ödeme kapsamına alındı. Böylelikle 858’i kanser olmak üzere Geri Ödeme Listelerinde yer alan ilaç sayısı 8 bin 457’ye ulaştı. Sağlık raporu olan hastalarımızın hastanelerde sıra alıp beklemeksizin aile hekimlerine giderek ilaçlarını yazdırmalarını kolaylaştırdık.
“DEPREMZEDELERİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği alanında çok yönlü bir mücadelenin içindeyiz. Ülkemizin bu alanda birinci gündemi deprem bölgesi ve afetlere hazırlıktır. 6 Şubat 2023 tarihinde millet olarak hem kendi tarihimizin hem de insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadık. Asrın felaketi olan depremlerde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Yıkılan binaların altında kalan 53 bin 614 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden ve inşallah şehit olduklarına inandığımız tüm kardeşlerimize bugün bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
6 Şubat’tan beri tıpkı önceki kabinemiz gibi yeni kabinemizin de önceliği depremin yaralarının süratle sarılmasıydı. 2024 yılının bütçesinde deprem çalışmalarına 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçtiğimiz yıl da aşağı yukarı aynı tutarda bir harcama yaptık. Kira yardımı, taşınma yardımı, destek ödemesi, tahliye ödemesi gibi farklı kategorilerde vatandaşlarımıza doğrudan yaptığımız ödemelerin tutarı 126 milyar lirayı aşıyor. Depremzedelerimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. Depremden etkilenen 11 şehrimiz de 451 bin 297 bağımsız bölümün büyük kısmının ihale sürecini tamamlayarak inşasına başladık.
“YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ”
4 bin 333 köyde 50 bini çelikten, toplamda 100 bin köy evi inşa ediyoruz. Ayrıca inşası biten konutlarımızın hak sahipliğini belirliyoruz. Şubat ve mart aylarında 76 binden fazla konutumuzun hak sahiplerini belirleyip vatandaşlarımıza teslim ettik. Bu sayı tabii ki bir başlangıç. İnşallah her ay 10-15 bin konut bitirerek yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz.
2025 yılının son aylarına doğru tüm hak sahiplerini konut ve iş yerlerine kavuşturmayı hedefliyoruz. Şehirlerimizi, konutları ve iş yerleri yanında caddeleriyle, meydanlarıyla, üretim ve istihdam altyapısıyla yeni baştan tasarlıyoruz. Özellikle depremde en çok hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’ya ‘şehir meydanı’ projesi yapıyoruz. İçme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 64 milyar lira hibe desteği veriyoruz.
Afetzedelerimizin talepleri doğrultusunda yerinde dönüşüm projesini devreye aldık. Projede konutlar ile köy evleri için 1,5 milyon lira finansman sağlıyoruz. Projeye başvuruların sayısı 256 bine ulaştı. 28 binden fazla vatandaşımız işlemlere başladı. Kentsel dönüşüm çalışmalarının önündeki hukuki engelleri yeni yasayla kaldırdık ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nı kurduk.
“ŞEHİRLERİMİZİ DEPREME DAYANIKLI HÂLE GETİRMEK SORUMLULUK MAKAMINDAKİ HERKES İÇİN MİLLÎ BİR GÖREVDİR”
İstanbul’un depreme hazırlanması için hayata geçirdiğimiz Yarısı Bizden Kampanyası ile hak sahiplerine 1,5 milyon lira destek veriyoruz. 1 milyon vatandaşımızın başvurduğu proje kapsamında şu ana kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı. Biliyorsunuz, 31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul’un karşı karşıya olduğu riskleri konuşmalarımızda her fırsatta gündeme getirmiştik.
İstanbul’da bulunan toplam 7,5 milyon bağımsız bölümün 600 bininin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Pazar günü Küçükçekmece ilçemizde çöken bina, kentsel dönüşümün İstanbul için ne kadar hayati bir mesele olduğunu hepimize tekrar hatırlatmıştır.
Şunu bir defa kabullenmemiz lazım; İstanbul, bu konuda adım atmakta geciktikçe riskler daha da artacaktır. Şehirlerimizi depreme dayanıklı hâle getirmek, hangi parti olursa olsun, sorumluluk makamındaki herkes için millî bir görevdir. Ancak bu meselenin hâlen yeterince idrak edilemediğini görüyoruz. Hükûmetimizin ve Bakanlığımızın sergilediği hassasiyetin bir an önce yerel yöneticiler tarafından da gösterilmesini özellikle bekliyoruz.
İzmir’in depreme hazırlanması kapsamında Dünya Bankası işbirliğiyle Dirençli Şehirler Projesi’ni başlattık. İzmir dâhil beş şehrimizde hak sahiplerine 180 ay vade ve yüzde 0,69 gibi çok düşük maliyetle 2,5 milyon liralık finansman sunuyoruz.
“DENİZ VARLIĞIMIZI KORUMAK VE KİRLİLİĞİ ÖNLEMEK İÇİN KAPSAMLI TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Küresel bir çevre hareketine dönüşen Sıfır Atık ile 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2023’te yüzde 35’e çıkardık. 2035’te hedefimiz yüzde 60’dır. Göcek Mapa-Şamandıra Projesi ile 805 kilometrekarelik alandaki 20 koyumuzu yaklaşık 700 700 mapa-şamandırayla koruma altına alıyoruz.
Ayrıca vatandaşlarımızın denize ulaşmasına engel olan hukuk dışı yapıları yıkıyoruz. ‘TÜRKİYEDENİZ’ projesiyle halkımızın denizlere erişimini kolaylaştırarak, deniz kıyılarında yaşam kalitesini artıracağız. Ayrıca deniz varlığımızı korumak ve kirliliği önlemek için kapsamlı tedbirler alacağız.
“ENERJİ SON YILLARDA TARİH YAZDIĞIMIZ BİR BAŞKA ALANDIR”
Enerji son yıllarda gerçekten tarih yazdığımız bir başka alandır. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ekonomimizin istifadesine sunma noktasında büyük mesafe aldık. ‘Enerjide Tam Bağımsız Türkiye’ vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Filyos’ta günlük doğal gaz üretimi 5,1 milyon metreküpü aştı. 2 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını artık buradan karşılayabiliyoruz.
Karadeniz gazının sevincini milletimizle paylaşmak için başlattığımız 25 metreküplük ücretsiz doğal gaz desteğimizi bir yıl boyunca devam ettirdik. İlk ay ısınma dâhil konutlardan hiç ücret almamış, vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını devlet olarak biz ödemiştik. Böylece insanımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk.
Fatih Sondaj Gemisi, Sakarya Gaz Sahası’nda yeni keşifler için Göktepe-1 ve Göktepe-2 kuyularında sondaj çalışmasına başladı. Gabar’da günlük petrol üretimini 43 bin 380 varilin üzerine çıkararak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Yıl sonunda inşallah günlük 100 bin varile ulaşmayı hedefliyoruz. Hakkâri ve Siirt başta olmak üzere bölgenin diğer yerlerinde arama-tarama ve sondaj faaliyetlerimiz devam ediyor.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerimizin üzerinden terörün karanlık ve kanlı gölgesi kalktıkça, Allah’ın izniyle çok daha güzel neticeler alacağız. Türkiye, on yıllar boyunca hain terör saldırıları sebebiyle kullanamadığı kaynaklarından istifade etmeye, faydalanmaya başlamıştır. Terör bölgede zemin kaybettikçe sadece ekonomimiz büyümeyecek aynı zamanda demokrasimiz de serpilecek, güçlenecek.
“AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NİN BİRİNCİ REAKTÖRÜNÜN İNŞAATI YÜZDE 90 ORANINDA TAMAMLANDI”
Yeraltı zenginliklerimizin ekonomimize kazandırılması yanında en temiz enerji olan nükleer konusunda da yoğun çaba harcıyoruz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin birinci reaktörünün inşaatı yüzde 90 oranında tamamlandı. Reaktörde mekanik testler yapılmaya başlandı. Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı devreye aldık. Eylem planı ile 2030 yılına kadar enerji tüketimimizi yüzde 16 azaltacağız. Ayrıca 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunacak, kamu ve özel sektör birlikte, 2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceğiz.
Körfez bölgesi başta olmak üzere pek çok ülkeye enerji ve madencilik iş birliğimizi imzaladığımız yeni anlaşmalarla güçlendirdik. Cezayir, İran, Irak, Japonya, Venezuela, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Gürcistan, Çin Halk Cumhuriyeti ile bu kapsamda iş birlikleri tesis ettik. Doğal gaz ticaret merkezi olma hedefimiz doğrultusunda büyük bir atılım içindeyiz. BOTAŞ, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya’ya gaz ihracına başladı. Böylelikle ilk kez sınır komşumuz olmayan iki Avrupa ülkesine doğal gaz ihraç ediyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na, Eti Maden’e, Türkiye Petrolleri’ne aldığımız 2 bin 370 personelle bu kurumlarımızın insan kaynağını güçlendirdik. Ayrıca Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Hattı’nın temeli atıldı. Hattın tamamlanması ile Nahçıvan’ın 500 milyon metreküplük yıllık doğal gaz ihtiyacının tamamı artık Türkiye üzerinden karşılanacak.
“TEK HANELİ ENFLASYON ORANLARINI MUTLAKA YAKALAYACAĞIZ”
Sizlerin de gördüğü üzere, özetin de özeti mahiyetinde bugün ancak beş bakanlığımızın son bir yıldaki karnesini ortaya koyabildik. Cuma günü Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin tanıtımını yapacağız. Eğitime dair çalışmalarımızı bu vesileyle detaylıca açıklayacağız. Cumartesi günü de Türkiye İhracatçılar Meclisinin 31’inci Olağan Genel Kurulu’na iştirak edeceğiz. Orada da dış ticaret rakamları dâhil, ekonomiyle ilgili son bir yılda neler yaptığımızı kamuoyumuzun ve iş dünyamızın bilgisine sunacağız. Dün açıklanan enflasyon ve dış ticaret rakamlarıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirmeyi inşallah gerçekleştireceğiz.
Bugün burada sadece şunu belirtmek isterim: Türkiye, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile belirlediği hedeflere doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Son 1 yılda Merkez Bankamızın brüt rezervleri yaklaşık 44 milyar dolar artışla, 142 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerdeki artış son 1 yılda 67 milyar dolara ulaştı. Üretim, istihdam, ihracat ve kaliteli büyümeden taviz vermeden tek haneli enflasyon oranlarını mutlaka yakalayacağız. Bunun sabır, irade ve şüphesiz kararlılık gerektiren bir süreç olduğunun çok iyi farkındayız. Hükûmet olarak hedeflerimize ulaşacağımızdan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor.
Milletimizden de ekonomi programımızı sahiplenmeye ve desteklemeye devam etmesini bekliyorum. Önümüzdeki günlerde farklı toplantılarda son bir yıldaki icraatlarımızı milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz. Türkiye’yi hayalleriyle buluşturmak için yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan koşturacağız.
Bugün ilk yerli ve millî haberleşme uydumuz Türksat-6A’nın yolculuğu başlıyor. Türksat-6A uydusu fırlatmada görev alacak personelle birlikte Antonov kargo uçağıyla Space X’in Uzay Üssü’ne gidecek. 8-15 Temmuz tarihleri arasında da uydumuzu yörüngesine göndermeyi planlıyoruz. Türksat-6A’nın devreye girmesiyle birlikte uydularımızın ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Türksat-6A’nın üretimi ile ülkemiz, haberleşme uydusu üreten ilk 10 ülke arasında yerini aldı ve uydu ihracatçısı konumuna yükselmiş oldu. Uydumuzun tasarımı ve üretiminde emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Sözlerimi bitirmeden önce bayram tatiliyle ilgili kararımızı sizlerle ve ekranları başında olan tüm vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum. Kamu çalışanlarımız için 16 Haziran Pazar günü başlayacak Kurban Bayramı sonrasındaki iki günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. Böylelikle perşembe ve cuma günlerini de bayram tatiline ekleyerek dokuz günlük bir tatil imkânı sağlamış oluyoruz. Kurban Bayramı’nın şimdiden milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.