Connect with us

Dünya

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.

“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”

TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”

Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.

İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.

İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”

“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.

TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.

“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.

Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.

“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”

Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.

Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.

Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.

“DEPREM MAĞDURU GENÇLERİMİZİN YUVA KURMALARINA YARDIMCI OLACAĞIZ”

Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.

Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.

“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”

Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”

İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”

Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”

Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.

Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.

Dünya

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

HABER BURADA

Dünya

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge