Connect with us

Dünya

“Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor. Bu anlayışla özellikle son 21 yılda ordumuzun gücüne güç katacak tarihî nitelikte pek çok adım attık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarının, aziz Türk milletinin her bir ferdinin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın bekası ve milletin istiklali uğrunda can veren şehitleri rahmetle yâd etti, gazilere şükranlarını sundu.

Kara Harp Okulundan bu yıl diplomalarını alarak ordu saflarına katılan 937 teğmen ile 76 misafir öğrenciyi kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezunları her açıdan en donanımlı şekilde yetiştiren hocaları ve komutanları da canıgönülden tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Kuvvetlerinde hâlihazırda görev yapan subay ve astsubayların yarısının üniversitenin mezunlarından oluştuğuna işaret ederek, “Bu evlatlarımız terörle mücadelede, vatan savunmasında ve ülkemizi temsil ettikleri uluslararası misyonlarda başarılarıyla göz dolduruyor. Siz genç teğmenlerimizin de katılımıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimizin daha da güçleneceğine inanıyorum” diye konuştu.

“ECDADIMIZIN BİZLERE BIRAKTIĞI MİRASI ZENGİNLEŞTİRMEKTE KARARLIYIZ”

Mezunlar arasında Azerbaycan’dan Bosna Hersek’e, Ürdün’den Senegal ve Somali’ye, Arnavutluk’tan Moğolistan’a 15 farklı ülkeden misafir öğrencilerin de bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin tarihi, kültürel ve beşeri derinliğini göstermesinin yanı sıra üniversitemizin ufkunu da yansıtan bu çeşitliliği takdirle karşılıyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asırlar boyu barış ve huzuru tesis eden ecdadımızın bizlere bıraktığı eşsiz mirası zenginleştirmekte kararlıyız. Bunun için her alanda 360 derecelik bakış açısıyla hareket ediyoruz. Türk dünyasıyla iş birliğimizi ilerletirken Afrika’daki kardeşlerimize sırtımızı dönmüyoruz. Balkanlarda istikrarın muhafazası için samimiyetle çalışırken Avrupa ve Asya ile ilişkilerimizi daha da geliştirmenin gayretindeyiz. Komşularımızla olan sorunlarımızı yapıcı bir anlayışla çözmeye özel önem veriyoruz. Yani dostlarımızın sayısını çoğaltmak, düşmanlarımızın sayısını azaltmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Elbette sadece bunlarla yetinmiyor, işte bugün burada olduğu gibi ülkemizin imkânlarını dost ve kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz. Bugün mezun olan her bir misafir öğrencimiz inşallah bundan sonra Türkiye’nin ve Türk milletinin fahri elçisi olacaktır. Türkiye de bu öğrencilerimizin ikinci evi olmaya devam edecektir. Misafir teğmenlerimizin ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile ana vatanları arasındaki bağların güçlenmesi için gayret göstereceklerine inanıyorum. Tüm mezunlarımıza Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.”

“GÜÇLÜ BİR ORDUYA SAHİP OLMADAN GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE’NİN OLAMAYACAĞINI BİLİYORUZ”

Mezunlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler yakın coğrafyamızla birlikte dünyanın birçok yerinde istikrarsızlığın arttığı bir dönemde mezun oluyorsunuz” ifadesini kullandı.

Kovid-19 salgınıyla başlayan, ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen küresel krizin yeni boyutlar kazanarak devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kriz ve kaos ortamının olumsuz etkilerine, ekonomiden dış politikaya, geniş bir alanda şahit oluyoruz. Ekonomide gelişmiş ülkeler dahil herkes son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya. Dış politikada kartlar yeniden karılırken yeni iş birliği arayışları ön plana çıkıyor. NATO, BRICS ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi çok taraflı iş birliklerinin uluslararası siyasetteki ağırlığı giderek artıyor. Kimi ekonomistler tarafından yıllarca israf ve gereksiz yaftası vurulan savunma harcamalarında adeta bir yarış söz konusu. Dünyanın her köşesinde güvenlik endişeleriyle birlikte savunmaya ayrılan bütçe rakamları da yıldan yıla yükseliyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Caydırıcılığı yüksek, güçlü, modern ve disiplinli bir orduya sahip olmanın ne kadar vazgeçilmez olduğu bugün doğu batı fark etmeksizin artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Daha birkaç yıl öncesine kadar tarafsızlığı değer olarak pazarlayan devletler, bugün kendilerini bir savunma paktına atmanın derdine düşmüştür. Türkiye, ordu millet geleneğine sahip bir ülke olarak jeopolitiğin ve siyasi coğrafyanın öne çıktığı bu yeni döneme en hazırlıklı giren devletlerden biridir. Asırlardır yaşadığı topraklarda varlık yokluk mücadelesi veren milletimiz için güvenlik meselesi nevzuhur bir durum değildir. Her Türk asker doğar ve bundan da gurur duyar. Binlerce yıllık şanlı tarihiyle kahraman ordumuz peygamber ocağıdır. Güçlü bir orduya sahip olmadan güçlü bir Türkiye’nin olamayacağını yaşadığımız acı tecrübelerden çok iyi biliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor.”

“SAVUNMA SANAYİ ALANINDA DESTAN YAZDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla özellikle son 21 yılda ordunun gücüne güç katacak tarihî nitelikte pek çok adım attıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Savunma sanayi alanında kelimenin tam anlamıyla bir destan yazdık. Yüzde 80’lerden alıp yüzde 20’lere düşürdüğümüz dışa bağımlılığımızla, cirosu 12 milyar doları aşan savunma sanayi sektörümüzle, bu sene 6 milyar doları bulacağına inandığımız savunma ihracatımızla ATAK’tan KAAN’a, AKINCI’dan AKSUNGUR’a, FIRTINA’dan SİPER’e, TCG Anadolu’dan MİLGEM’e her alanda artan kabiliyetlerimizle hâsılı savunma sanayinde 21 yıla sığdırdığımız asırlık başarılarımızla ülkemizi askerî imkân ve yetenekler bakımından en üst lige çıkardık.”

Bugün başlayan TEKNOFEST Ankara’da aralarında İHA ve SİHA’ların da bulunduğu birçok ürünün sergilendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüz binlerin bugün Ankara’da olduğunu söyledi.

Gençleri TEKNOFEST Ankara’yı ziyaret edip, millî teknoloji hamlesini bizzat görmeye davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hemen her hafta savunma sanayi alanında gurur verici bir haber alıyoruz. Kısa süre önce Millî Muharip Uçağımız KAAN’la ilgili müjdemizi paylaşmıştık. İnşallah 2023 senesi bitmeden uçağımızın havalandığını göreceğiz” diye konuştu.

“KIZIL ELMA’NIN TESTLERİNİ TAMAMLAYARAK BİR AN ÖNCE ORDU ENVANTERİMİZE KATMAK İSTİYORUZ”

Birkaç gün önce uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemi SİPER’in ilk atış testinin başarıyla gerçekleştirildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah, yakında olmadık bahaneler öne sürerek bize hava savunma sistemi vermeyenlere, hava savunma sistemi satacak noktaya da geleceğiz. İnsansız savaş uçağımız Kızıl Elma’nın testlerini tamamlayarak bir an önce onu da ordu envanterimize katmak istiyoruz. Diğer hedeflerimiz gibi buna da ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Vatanımızı böldürmemek, topraklarımız üzerinde ameliyat yaptırmamak için binlerce evladımızı şehit verdik. Ama ne teröre ne de terörü bir sopa olarak kullanan emperyalist güçlere boyun eğmedik. Unutmayın, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Suriye’deki olaylardan cesaret alarak farklı hevesler peşinde koşan bölücü terör örgütü mensuplarını, açtıkları çukurlara gömdük. Gabar’da gömdük. Tendürek’te gömdük. Bestler Dereler’de gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Sadece bununla yetinmedik. Kırk yıllık terörle mücadele deneyimimizden gerekli dersleri çıkartarak, kendimizi geliştirdik. Kurumlarımızı güçlendirdik.”

“DÖKTÜKLERİ MASUM KANLARININ HESABINI KANDİL’DEKİ TERÖR BARONLARINDAN MUHAKKAK SORACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleyi, iyi eğitim almış uzman ve profesyonel birimler vasıtasıyla yürütmeye başlamalarının bu alanda bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, çok sık saldırıya uğrayan üs bölgelerindeki karakollar yerine, her türlü silah ve koruma kalkanıyla donatılmış kalekollar inşa ettiklerini, sayı, sevk ve idare açısından muharip unsurların etkinliğini artırdıklarını hatırlattı.

Terörle mücadele konseptinde köklü bir değişikliğe giderek, “terör tehdidini kaynağında yok etme” stratejisi uyguladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Suriye’de tesis ettiğimiz terörden arındırılmış güvenli bölgeler sayesinde, bir taraftan sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerine ortam hazırlarken diğer taraftan da sınır hattındaki illerimizin güvenliğini sağlıyoruz. Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe operasyonlarıyla aynı güvenlik şeridini orada da tesis etmenin gayretindeyiz. Bölücü örgütün yuvalandığı ne kadar sığınak, dağ, tepe, kamp, in varsa inşallah hepsini teröristlerden tek tek temizleyeceğiz. Döktükleri masum kanlarının hesabını Kandil’deki terör baronlarından muhakkak soracağız. Bu kararlılığımızın gerisinde, sahip olduğumuz ileri teknoloji ürünü silahların elbette çok büyük payı var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik birimlerinin arasındaki koordinasyon ve iş birliğinin en üst düzeyde olmasının operasyonların başarısını artıran bir başka faktör olduğuna dikkati çekerek asker, polis, korucu ve istihbarat teşkilatıyla tüm güvenlik güçlerinin aynı hedefe kilitlenmesinin Türkiye’yi çok farklı bir noktaya taşıdığını söyledi.

“MİLLETİMİZİN HUZURUNA KASTETMENİN BİR BEDELİ VARDIR”

Elde edilen bu kazanımları gelecek dönemde daha da perçinleyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Sınırlarımızın ötesindeki eşkıya ile mücadele ederken, şehirlerimizin içindekileri görmezden gelmemiz asla söz konusu değildir ve olamaz. Dağdaki eşkıyanın inlerine girdiğimiz gibi şehir eşkıyalarının da tepesine biniyoruz, bineceğiz. Çok açık ve net söylüyorum, milletimizin huzuruna kastetmenin bir bedeli vardır. Devletimiz her kim ve nerede olursa olsun bu bedeli misliyle ödettirmekten çekinmeyecektir” diye konuştu.

“85 MİLYONUN HER BİR FERDİNİN MALI, CANI, NAMUSU DEVLETİMİZE EMANETTİR”

Çetesinden zehir tacirlerine, “mafya bozuntuları”ndan suç örgütlerine kadar tüm şer şebekelerinin kökünü mutlaka kazıyacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dağdaki harekât alanı daralan bölücü terör örgütü mensuplarının başta büyük şehirlerimiz olmak üzere farklı kisveler altında vilayetlerimize sızma girişimlerine fırsat vermeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Genci, yaşlısı, kadını erkeğiyle 85 milyonun her bir ferdinin malı, canı, namusu ve esenliği devletimize emanettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu emanetleri koruma güç ve kudretine Allah’ın izniyle fazlasıyla sahiptir. Ne oy uğruna bölücü şehir eşkıyalarına alan açanların ne terör örgütünün siyasi uzantılarıyla iş tutanların ne de marjinal yapılarla iş birliği yapanların evet bunların hiçbiri bizi vatandaşlarımızın huzur ve esenliğini temin etmekten alıkoyamayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yabancı dil hazırlığı dahil beş yıllık zorlu bir eğitim sürecini başarıyla tamamlamanın heyecanını yaşayan mezunlara seslenerek, “Bundan sonra milletimizin üzerine titrediği kahraman ordumuzun şerefli birer subayı olarak devletimize sadakatle hizmet edeceksiniz. Muazzez ve mukaddes görevinizi hakkıyla ifa yolunda gerektiğinde şehadet şerbetini içmekten çekinmeyeceksiniz” diye konuştu.

İstiklal Marşı’nın “Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” mısralarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî Savunma Üniversitemizin çatısı altında aldığınız eğitimlerin sizlerin en büyük yardımcısı olacağına inanıyorum. Sizlerden her zaman milli değerlerimize sahip çıkmanızı, Türk milletinin ve millî iradenin emrinde olmanızı bekliyorum. Bu toprakları vatan yapan, şehadet kültürünü ve Millî Mücadele’yi kazanan ruhu koruyup, sizden sonra gelecek nesillere en güzel şekilde teslim edeceğinizden şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin tribünlerdeki anne ve babalarına da “Sizler, ebeveynler olarak bu yavrularınızı devletimize teslim ettiniz. Bu bir güvendi. Ve devletimiz de bu güveninize layık olmak için evlatlarınızı gerek size gerekse ülkemizin geleceğine en güzel şekilde hazırladı. Sizlere en kalbi duygularla şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum” diye seslendi.

Üniversitenin rektörü, hocaları ve komutanlarına kadar öğrencilerin yetişmesinde emeği ve katkısı olan herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakanımızdan, Genelkurmay Başkanımıza ve kuvvet komutanlarımıza Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesi kutluyorum” dedi.

Tüm mezunlara yeni görev yerlerinde başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dereceye girenleri de tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevginizi, bundan sonra da eğittiklerinize göstereceğinizden şüphe duymuyorum” ifadelerini kullandı.

Dünya

“Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla dünyaya örnek olalım arzusundayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Atina’da, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ı son olarak 2017’de ziyaret ettiğini, bu ziyaretin 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan’a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olduğunu hatırlattı.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı dolayısıyla tekrar Atina’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan makamlarına teşekkür etti.

“TİCARET HACMİMİZİN 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARILMASINDA MUTABIK KALDIK”

Türkiye-Yunanistan münasebetlerinde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını yedi yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız, bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimizi ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Sayın Başbakanla ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık beş milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik.”

“AZINLIKLARIN HUZUR VE REFAHININ ARTMASI, İLİŞKİLERİMİZİ OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek turizm gerek kültürel alanda ilişkileri geliştirmek istediklerini vurgulayarak, “Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk ve dışişleri bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları, kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile terörle mücadele alanındaki iş birliğinin nasıl geliştirilebileceğini de ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkânı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması, ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettik. Kıbrıs meselesinin, adadaki gerçekler temelinde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, tüm bölgenin yararına olacaktır.”

“ULUSLARARASI TOPLUM, İŞLENMEKTE OLAN SAVAŞ SUÇLARI KARŞISINDA SESSİZ KALMAMALIDIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğini dile getirdiğini hatırlatarak, şu görüşleri paylaştı: “Yaşananların, Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi, vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”

“ARAMIZDA ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan’ın aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülke olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz, Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kiryakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e nazik ev sahipliği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Önümüzdeki toplantı için Ankara’da kendilerini misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum” dedi.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “SINIRDAŞ OLAN İKİ ÜLKE YAN YANA VE BERABER HAREKET ETMEK ZORUNDADIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis de konuşmasında, bu yıl iki ülkede de doğal afetlerin yaşandığını, geniş kapsamda ise çatışmalar ve savaşların ülkeler için birçok sorun teşkil ettiğini belirtti.

Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumların yaşandığını hatırlatan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “İki ülkenin çok iyi bir şekilde bir arada, çok sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Her bir tarafın yaşadığı sorumlara çözüm yaratabilmek çok önem arz ediyor” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de bu ortak yaklaşıma katılmayan birçok kesimin mevcut olduğunu vurgulayarak, “Ancak, sınırdaş olan iki ülke yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir gelecek yaratmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Yunanistan ve Türkiye barış içinde yaşamaya mecburlar. Anlaşmazlıklarını ortaya koyacak samimi şekilde görüşecek ve sürekli çözüm arayacaklar. Bu fikir ayrılıklarında yakınlaşma olmasa da gerginlik de oluşmamalı” dedi.

Son altı ayda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üçüncü kez bir araya geldiklerine dikkati çeken Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bugünkü Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının da bu ortak çabaların bir devamı olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını aktaran Yunanistan Başbakanı Miçotakis, her türlü şiddet, radikalizm ve terörizmin kınanması gerektiğini ifade etti.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de iki ülke arasında fikir ayrılığı olduğuna işaret ederek, Yunanistan için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dışında bir çözüm olmadığını, taraflar arasında diyaloğun yeniden başlaması gerektiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, ortak basın toplantısının ardından çalışma yemeğinde bir araya geldi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı vesilesiyle bulunduğu Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i kabul etti.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Yunanistan’da, Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından resmî törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile görüşmeye geçmeden önce yaptığı konuşmada, altı yıl aradan sonra Atina’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

“HEDEFİMİZ, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAK”

“5. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın Türkiye ve Yunanistan arasında yeni bir dönemin güçlenerek devamına vesile olacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün geniş bir bakanlar heyetiyle buradayız. Bakanlarımız birbirleriyle, muhataplarıyla gayet anlamlı görüşmeler yapacaklar. Tabii hedef aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşeceğiz. Aramızdaki ön hazırlıkları tüm bakan arkadaşlarımız yapmış vaziyetteler. Bunlarla birlikte imzaları atıp yola çok daha anlamlı, güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Bardağın dolu tarafıyla konuşmak öyle zannediyorum ki gelecek için çok daha hayırlı olacaktır.”

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge