Connect with us

Dünya

“İnsanların kutsallarına saldırmak fikir hürriyeti değil, barbarlıktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında, Cenevre BM İnsan Hakları Konseyi’nin Kuran-ı Kerim’i yakma eylemini ‘dini nefret suçu’ olarak tanımlayıp, kınama kararından memnuniyet duyduklarını belirterek, “Konsey üyeleri içinde bu tasarıya ret oyu veren ülkelere, özgürlük ve insan hakları anlayışlarını gözden geçirmelerini özellikle tavsiye ediyoruz. İnsanların kutsallarına saldırmak fikir hürriyeti değil; barbarlıktır, ilkelliktir, bir nevi terör eylemidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleştirilen NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Vilnius’taki NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin, NATO-Ukrayna Konseyi oturumuyla tamamlandığını ve ittifakın 74 yıllık tarihindeki kritik bir zirveyi daha başarıyla gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda ve Litvanya makamlarına teşekkür etti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ekibine de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde sergiledikleri dayanışma için tüm müttefiklerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 50 bini aşkın insanımızın vefat ettiği bu büyük felakette bize destek veren dostlarımızı her zaman minnetle yâd edeceğiz” dedi.

Rusya-Ukrayna savaşında 504’üncü günün geride kaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çatışmalar uzadıkça yıkım, kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor. Savaşın faturasını sadece taraflar değil Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’dan Balkanlar’a farklı coğrafyalardaki pek çok ülke ödüyor. Afrikalı kardeşlerimizi etkileyen gıda sıkıntısı, tüm dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları, enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar bunlardan sadece birkaçıdır. Türkiye olarak müttefiklerimizle dayanışma içinde hareket ederken aynı zamanda savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle uyguladık. Savaş gemilerinin Türk Boğazlarından geçmesine müsaade etmedik. Böylece çatışmaların diğer bölgelere sıçramasının önüne geçtik.

“KARADENİZ GİRİŞİMİ’NİN TEKRAR UZATILMASI İÇİN GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR”

İstanbul süreciyle başlayan temas trafiği; Ukrayna tahılının sevkine izin veren Karadeniz Girişimi ve esir takaslarıyla devam etti. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması iki kez uzatıldı. Mutabakat kapsamında bugüne kadar 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı. Ancak söz konusu mekanizmanın süresi 17 Temmuz’da doluyor. Yüz milyonlarca insana umut olan Karadeniz Girişimi’nin tekrar uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin geçen cuma günü ülkemize yaptığı ziyarette diğer meselelerle beraber bu konuyu ele aldık. Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana, Sayın Putin’in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz.”

“DAYANIŞMA TÜM MÜTTEFİKLERİN İÇSELLEŞTİRMESİ GEREKEN BİR İLKE”

Her iki ülkeyle olan yakın diyaloğu, Karadeniz Girişimi’nin uzatılması ve krizlerin çözüme kavuşturulması için kullanmayı sürdüreceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep söylediğimiz gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz” dedi.

Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, İttifak dayanışması çerçevesinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım. Tabii dayanışma sadece bizim değil tüm müttefiklerin içselleştirmesi ve rehber edinmesi gereken bir ilkedir. Esasen ittifakın üzerinde yükseldiği taşıyıcı sütun budur. Bazı müttefiklerimizin bilhassa PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki, ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiçbir açıklaması yoktur” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda hâlâ bunların konuşulmasının düşündürücü olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Müttefiklerimize, ‘Terör örgütleri arasında ayrım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin’ demeyi kendimize zül sayıyoruz. NATO’nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizmle mücadele alanındaki gayretlerin arttırılması şart. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele eden bir ülkeyiz. Şimdiye kadar binlerce vatandaşımızı terör örgütlerinin kanlı saldırılarında kurban verdik. Daha ağzı süt kokan bebeklerden dört yıllık eğitimi sonrasında öğrencileriyle buluşmanın sevincini yaşayan öğretmenlerimize, evine ekmek götürmeye çalışan işçilerimizden kadınlara nice masum insanımız bizden kopartıldı. Daha üç gün önce iki kahraman Mehmetçiğimiz teröristler tarafından kalleşçe şehit edildi.

İsveç’in yaşadığı kötü tecrübelerin diğer ülkelere ibret olacağı kanaatindeyim. Zirvenin, NATO’nun caydırıcılığını artırma yanında bizim açımızdan en önemli çıktısı gerek terörizmle mücadele, gerek Avrupa Birliği üyelik sürecimiz, gerekse ülkemize yönelik yaptırımların kaldırılması noktasında yeni başlangıçlara, kritik kararların alınmasına vesile olmasıdır. Yapacağımız hamlelerle, elde ettiğimiz bu kazanımları inşallah daha da sağlamlaştıracağız. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu her platformda çok güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin, Türkiye’nin rolünü, ağırlığını ve etkinliğini daha da artırdığını hep birlikte göreceğiz.”

“TERÖRLE ‘AMANSIZ VE AMASIZ MÜCADELE’ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”

Terörle ‘amansız ve amasız mücadele’ bizim kırmızı çizgimizdir. Artık tüm müttefiklerimizden kararlı ve net bir tavır bekliyoruz. Bu konudaki mesajımızı açık bir şekilde mevkidaşlarıma ilettim. NATO tarihinde ilk defa Genel Sekreter tarafından Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanacağı duyuruldu. 10 yılı aşkın süredir güncellenmeyen rehber ilkelerin gözden geçirilmesi çalışmalarına başlanması kararı alındı. Ayrıca aramızda konuşup mutabakat sağlanan ilave pek çok husus var. Bunlar ittifakın terörizme karşı duruşunu teyit ve tahkim eden adımlardır. Bu kararların alınmasına Türkiye’nin yürüttüğü çalışmaların büyük tesiri olmuştur.”

Zirvenin ikinci oturumuna Asya-Pasifik ortakları, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore Devlet ve Hükûmet Başkanlarının da katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu ülkelerle NATO ilişkilerinin nasıl geliştirilebileceği konularının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri ele aldık. Küresel güvenlik risklerinin arttığı günümüzde Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarımızla hem ikili düzeyde hem de NATO aracılığıyla siyasi diyaloğumuzun ve kapsamlı iş birliğinin ilerletilmesi gayet doğaldır. Bu ilişkilerin üçüncü bir ülkeyi hedef almadan güçlendirilmesi gerektiğini görüşmelerimizde özellikle dile getirdim. Zirvenin son oturumu ise yeni kurulan NATO-Ukrayna Konseyi formatında düzenlendi. Bu yeni formatla NATO-Ukrayna ilişkilerini siyasi anlamda bir üst düzeye taşımış olduk.”

NATO’nun açık kapı politikasına ilişkin, “Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasını daima desteklemiş bir ülkedir. Şimdiye kadar hiçbir ülkenin ittifaka girmesine keyfi sebeplerle engel çıkarmadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifak tarihine bakıldığında, sırf anayasal isminden dolayı tam 17 yıl kapıda bekletilenlerin görüleceğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde, Avrupa Birliği üyelik sürecimizde yarım asırdan fazla süredir karşılaştığımız çifte standartlar herkesin malumudur. Biz, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılsak da başkalarına haksızlık yapmadık. Ne tutamayacağımız sözler verdik ne de bize verilen sözlerin kulak arkası edilmesine rıza gösterdik. Finlandiya’nın üyeliği, NATO ilkelerine riayet eden, müttefiklik hukukunu içselleştiren ülkelere yönelik tavrımızı teyit etmiştir. Türkiye, ittifakın genişlemesine verdiği ilkeli desteği böylece bir kez daha ortaya koymuştur.”

İSVEÇ’İN NATO’YA ÜYELİK SÜRECİ

Zirve toplantılarında ve ikili görüşmelerde İsveç’in NATO’ya katılımı meselesinin gündemlerinde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin hemen öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile üçlü formatta bir araya geldiklerini dile getirdi.

Bu toplantıda, Türkiye’nin beklentilerini, üçlü muhtırada kayıtlı hususları, bugüne kadar İsveç’in taahhütlerini yerine getirme noktasında güncel durumunu değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Yaptığımız ortak açıklamayla İsveç’in üyelik süreciyle ilgili önümüzdeki dönemde atılacak adımları tespit ettik. Buna göre Üçlü Daimi Ortak Mekanizma’nın yanı sıra İsveç’le bakan düzeyinde kurulmasına karar verilen İkili Güvenlik Mekanizmasıyla terörle mücadelede iş birliğini artıracağız. İsveç, tüm terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere Üçlü Muhtıra’da kayıtlı hususların uygulanmasını içeren bir yol haritası sunacak. Ayrıca İsveç, ülkemizin Avrupa Birliği üyelik sürecine, ekonomimiz açısından kritik önemi haiz Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesine ve vize serbestisine birlik üyesi sıfatıyla aktif destek verecek. Türkiye’ye uygulanan özellikle savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların kaldırılması noktasında İsveç, üzerine düşeni yapmayı sürdürecek. Bu temel üzerinde yapılacak mütalaalara göre biz de İsveç’in katılımıyla ilgili sürecin bir sonraki safhasına geçeceğiz.”

KUR’AN-I KERİM’E YÖNELİK SALDIRI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan alçakça saldırı sonrasında, İsveç hükûmetinin saldırıyı tasvip etmediklerine dair beyanlarını not ettiklerini belirterek, “Dünya genelindeki 2 milyar Müslüman’ı öfkelendiren ve rencide eden nefret suçlarına müsaade edilmemelidir” dedi.

Cenevre BM İnsan Hakları Konseyinin bugün, Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemini “dini nefret suçu” olarak tanımlayıp kınadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu karardan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konsey üyeleri içinde bu tasarıya ret oyu veren ülkelere, özgürlük ve insan hakları anlayışlarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz. İnsanların kutsallarına saldırmak fikir hürriyeti değil; barbarlıktır, ilkelliktir, bir nevi terör eylemidir. Sadece İsveç’in değil, İslam düşmanlığının yükseldiği diğer ülkelerin de bu konuda kararlı tedbirler alması gerekiyor. Bu beklentimizi görüşmelerimizde dile getirdik.”

“İsveç’in NATO’ya katılım protokollerini onaylayacak merci, millî iradenin temsilcisi TBMM’dir. Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecek” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’ten, mutabakata varılan maddelerde somut ilerlemeler göreceklerine inandığını söyledi.

“ÜLKEMİZİN ÇIKARLARINI HER PLATFORMDA SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye’nin sınırları içinde veya dışında terör örgütlerine vurulan siyasi, askerî, diplomatik ve hukuki her darbenin, ülke için kazanım olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ ve PKK/PYD/YPG mensupları için terör propagandası yapmak, terör örgütlerini desteklemek, şiddeti ve terörü övmek, işledikleri onca suça rağmen ellerini kollarını sallayarak gezmek çok daha zor olacaktır. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyeti, Avrupa toplumlarında habis bir ur gibi büyüyen PKK tehdidinin boyutunu gözler önüne sermiştir.

ZİRVE KAPSAMINDAKİ İKİLİ GÖRÜŞMELER

Zirve toplantılarında ve marjında birçok devlet ve hükûmet başkanıyla da bir araya gelme fırsatı bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le üçlü görüşme yaptıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca zirve kapsamında sırasıyla; AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Joe Biden, İspanya Başbakanı ve AB Dönem Başkanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer liderlerle de ayaküstü sohbetlerinin olduğunu vurgulayarak, “Bu görüşmelerde ikili münasebetlerimizin yanında NATO bünyesindeki iş birliğimizi ele alma imkânı bulduk” dedi.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus askerlerinin Karabağ’da bulunmasına ilişkin düşüncesinin sorulması üzerine, “Bildiğiniz gibi buradaki anlaşma 2025’e kadar Rusya’nın bu belirlenen yerlerde kalmasıdır. 2025 yılında ise Rusya buraları terk edecektir, anlaşma bu istikamettedir. Ben de Rusya’nın bu anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum. İlham Aliyev de bunu zaten yakından takip ediyor” diye konuştu.

“Rusya ve Ukrayna arasında yapılabilecek olan bir görüşmede sizin ara bulucu olabileceğinizden bahsediliyor. Eğer koşullar müsaade ederse böyle bir ara buluculuğa nasıl bakarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Taraflar eğer bizim ara bulucu olmamızı teklif veya kabul ederlerse bizler memnuniyetle böyle bir ara buluculuğu kabul ederiz. Buna yönelik potansiyele zaten Türkiye olarak biz sahibiz. Bildiğiniz gibi tahıl koridoru konusunda İstanbul nasıl bir merkez olduysa bu tür adımlarda da bizler ara bulucu olmaya her an hazırız, böyle bir teklifin gelmesi hâlinde. Çünkü gerek Rusya’yla gerek Ukrayna’yla şu anda görüşebilen liderlerden herhâlde bir tanesi biziz. Ama böyle bir teklif henüz gelmiş değil.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliği sürecindeki takviminin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti: “Şu anda tabii bir yol haritası mevcut ve İsveç makamları pazartesi akşamı yaptığımız görüşme çerçevesinde bu yol haritasını bize sunacaklar. Bu yol haritasını bize sunduktan sonra biz de bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunacağız. Çünkü bir draft pazartesi akşamı ortaya çıktı ve bu yedi maddelik draftı bizler Meclisimize göndermek suretiyle, açıldığı zaman süratle Meclis Başkanımızın inanıyorum ki uluslararası sözleşmelerde öne çıkaracağı sözleşme bu olacaktır. Tabii ki onay makamı birinci derecede Meclis’tir. Meclisten geçtikten sonra da benim onayıma gelir ve bunları da bizler yakın takipte takip edeceğiz. Bir an önce bu sürecin bitmesini de istiyoruz, isteyeceğiz.”

Ukraynalı bir gazetecinin Azov Taburu komutanlarıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonrası Sayın Zelenskiy’e ait, onlar zaten bu komutanları aldılar ve Ukrayna’ya götürdüler, ondan sonrası kendilerine ait” şeklinde konuştu.

“AB’DEN OLUMLU BİR YAKLAŞIM BEKLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, Avrupa Birliği’ne üyelik konusunda yeni bir aşamaya geçilip geçilmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine, “Biz bunu bütün liderlerle görüştük. Gerek gümrüklerle ilgili güncelleme gerekse vize serbestisi, en son Von der Leyen ile de bu konuyu görüştük ve kendilerinden olumlu bir yaklaşımı bekliyoruz. Bu konuyla ilgili de şu anda Büyükelçim Çağatay Bey bu işin takipçisi, görev onda. Temenni ederim ki yarın Brüksel’de yapılacak görüşmelerde tekrar bu ele alınacak” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşmesine ve görüşmede F-16 konusuna değinilip değinilmediğine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: “Sayın Başkan’ın özellikle bizlere ifade ettiği konu, onlarda da Kongre’nin bağlayıcı olduğunu söylüyorlar. Kendisi elinden gelen her şeyi yapacağını bizlere söyledi, ‘Takipçisi olacağım ve umutluyum’ dedi. Ama aynen işte bizde de nasıl Parlamento’dan geçmesi gerekiyorsa orada da Kongre’den geçmesinin gerektiğini ve zaman zaman demokratlardan bazen cumhuriyetçilerden engel çıktığını ifade ettiler. Fakat gerek Sayın Başkan gerek Dışişleri Bakanı bu konuyla ilgili takipçisi olacağını bizlere söylediler. Temennimiz odur ki bu süreç içerisinde olumlu bir neticeyi alırız. Her zamankinden ben de daha umutluyum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “NATO’da İsveç’e onay verdiniz. Bu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımı için de bir yolculuğun başlangıcı mıdır?” sorusu üzerine, “Ben ağzın bal yesin diyeyim. Temennim odur ki aynen senin umutlandığın gibi biz de umutlanalım” ifadelerini kullandı.

Azov Taburu komutanlarının serbest bırakılmasının Putin ile ilişkileri nasıl etkileyeceğine yönelik soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu aslında Rusya ve Ukrayna arasındaki bir görüşme neticesinde bize yansımıştı. Bizler de cuma gününe kadar olan süreçte bunlara ev sahipliği yaptık ve bu ev sahipliğimizin neticesinde de bu talep gelince biz de talebe karşı aslında olumlu bir istikamette yaklaşım sergileyelim dedik ve altı Azov komutanını kendilerine teslim etmiş olduk. Önce tabii Rusya’dan bazı açıklamalar oldu. Ama daha sonra onlar da bazı durumları öğrenince durum olumlu istikamete dönüştü. Ağustos ayı içinde Sayın Putin’le bir yüz yüze görüşmemiz olacağı kanaatindeyim. Orada da bunları tekrar yeniden ele alacağız.”

“MÜMKÜN OLDUĞU KADAR KISA ZAMANDA BU İŞİ BİTİRMEK BİZİM HEDEFİMİZ”

“TBMM, İsveç’in NATO’ya katılım sürecine ilişkin kararını ekim ayında alabilir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2 aylık bir Meclis tatili var. Tabii ekim ayında bu tatilden çıkma durumu söz konusu değil. Zira birçok uluslararası sözleşmeler var, birçok görüşülmesi gereken yasa önerileri var. Bunların önem sırasına göre bu attığımız adım da burada yerini alacak ama mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu işi bitirmek bizim hedefimiz” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F16 alımı konusunda, ABD kongresinin “Yunanistan gibi komşu ülkelere karşı saldırgan tavırların olmaması” şartını koyduğunun hatırlatılması ve Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecinde insan hakları, hukuk ve demokrasi alanında yeni reformların yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, “Görüyorum ki, birinci derecede Türkiye’yi tanımıyorsunuz. Yani Türkiye’nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok. Dünyada yüzde 90’a yakın bir katılımla seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz, kaç tane ülke var? Herhâlde parmak sayılarını bulmaz ama bizim bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim” diye konuştu.

Türkiye’nin hak ve özgürlükler konusunda hiçbir eksiğinin bulunmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütü istediği gibi her yerde kendine göre ne yazık ki istediklerini yapıyor, istedikleri gibi at koşturuyor. Ama bunlara karşı da tabii herhâlde devlet, devlet olmanın gereğini yapacaktır” dedi.

“F16’LARIN BU İSTİKAMETTE KULLANILMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşme yaptıklarını aktararak, şöyle devam etti: “Bizim düşman kazanmak gibi bir derdimiz yok. Erdoğan’ın hedefi düşmanları artırmak değil, dostları artırmaktır. Bizim hedefimiz budur ve bugüne kadar da biz hep bunu yaptık. Bugünkü görüşmemizde de bu dostluğumuzu nasıl daha fazla perçinleyeceğiz, nasıl bu dostluğumuzu daha da güçlendireceğiz, onun görüşmelerini yaptık. Bugünkü görüşme adeta bunun temellerinin yeniden atıldığı bir görüşme oldu. Asla F16’ların bu istikamette kullanılması diye bir şey söz konusu olamaz, bugüne kadar olmadığı gibi.”

Türkiye, İsveç ve NATO’nun üçlü görüşmesinin ardından uluslararası medyada yer alan “Türkiye’nin istediklerini elde ettiği” yorumlarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu yorumlar gayet güzel ama biz tabii bunu uygulamada görmek istiyoruz. Uygulamada bunun neticelerini alırsak onu zaten Türkiye medyasıyla da dünya medyasıyla da paylaşırız. Temennim odur ki, bu beklentileri biz de yaşayalım, görelim. Çünkü dünya artık hele hele siyasiler için de menfaatlerin üzerine kurulu. Ne kadar menfaat elde ederlerse o kadar kendilerini başarılı kabul ederler. Biz de tabii attığımız adımları hep buna göre atıyoruz. Halkımın menfaatini ne kadar artırabilirsek kendimizi o kadar başarılı addederiz.”

“PETROL HATLARININ AÇILMASINDAN YANAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyinden petrol sevkiyatına devam edebilmesi için ne gerekiyor, müzakerelerin tekrar yapılması mı lazım?” sorusuna, “Bizim Irak’tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Bu tamamen Irak içerisinde, merkezi yönetim ile Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklanan bir şey. Bu konuda da ilgili arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili attığımız adım, Kuzey Irak yönetimi ile merkezi yönetimin arasındaki sıkıntıyı aşmalarıdır. Aştıkları anda biz zaten petrol hatlarının açılmasından yanayız. Çünkü kazan-kazan esasına göre onlar da kazansın biz de kazanalım” dedi.

“AİRBUS’LARLA İLGİLİ ATACAĞIMIZ BAZI ADIMLAR OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüşmesine ilişkin soruyu da şöyle cevapladı: “Sanchez, benim iyi bir dostum, kendisini çok çok severim. İspanya’nın iç işlerine karışmak gibi olmasın ama iki hafta sonraki seçimde de kendisine başarılar diliyorum. Savunma sanayisinde önemli iş birliğimiz var. İspanya ile biliyorsunuz uçak gemisini birlikte yaptık. Şimdi belki ikincisini yapma durumumuz olacak. Bunun yanında Airbus’larla ilgili atacağımız bazı adımlar olacak. Dolayısıyla bu dönem başkanlığında Sanchez’den tabii ki destekler istedim. O da her zamanki gibi desteğinin bizimle beraber olacağının müjdesini verdi. Ben de Sanchez’in şahsında tüm İspanya halkına, şahsım ve milletimin selamlarını, sevgilerini gönderiyorum.”

Dünya

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.

“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”

TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”

Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.

İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.

İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”

“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.

TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.

“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.

Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.

“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”

Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.

Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.

Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.

“DEPREM MAĞDURU GENÇLERİMİZİN YUVA KURMALARINA YARDIMCI OLACAĞIZ”

Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.

Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.

“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”

Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”

İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”

Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”

Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.

Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.

HABER BURADA

Dünya

“Nahçıvan, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.

Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.

“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”

Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.

Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

“ERMENİSTAN’IN KENDİSİNE UZATILAN BARIŞ ELİNİ TUTMASINI BEKLİYORUZ”

“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.

Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.

Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge