Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kentsel Dönüşüm Projeleri Anahtar Teslim ve Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda attığımız adımlarla, hem insanımızın hayat kalitesini yükseltiyor, hem yatırımla, istihdamla, üretimle ülkemizi büyütüyoruz. Depreminden yangınına, selinden heyelanına pek çok afet riskiyle karşı karşıya olan ülkemizde, altyapısı ve konutlarıyla hızlı bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı’nda düzenlenen Kentsel Dönüşüm Projeleri Anahtar Teslim ve Temel Atma Töreni’ne katıldı.
Vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bayram namazını uzun bir aranın ardından geçen yıllarda yeniden ibadete açtıkları Ayasofya’da kıldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazını da beş yıllık restorasyon çalışmaları biten İstanbul’un bir diğer sembol eseri Sultanahmet Camii’nde eda ettiklerini dile getirdi.
Şimdi de İstanbul için tarihi bir adımın sevincini beraberce yaşamak üzere Gaziosmanpaşa’da bir arada olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gaziosmanpaşa deyip geçmeyin, Gaziosmanpaşa’daki kışlayı İstanbul’un en büyük kütüphanesine dönüştürdük mü? Nasıl buldunuz? Güzel olmuş mu? 7/24 açık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Filyos’ta Karadeniz gazının devreye alınması münasebetiyle doğal gazın konutlarda ilk bir ay tamamen, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı kısmının ücretsiz olacağının müjdesini milletle paylaşıp erken bir bayram yaşadıklarını belirterek, iftarı da orada yaptıklarını kaydetti.
“BİZİM GÜNDEMİMİZDE BU ÜLKEYE VE MİLLETE DAİR HER ŞEY VAR”
Bugün ise, kentsel dönüşüm müjdeleri ile adeta iki bayramı bir arada yaşayacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu yedili masa Karadeniz gazı için ne diyordu? ‘Hani nerede?’ Öyle diyorlar mıydı? Bu ‘Bebecan’ diye birisi var. O ne diyordu? ‘Hani nerede?’ Yahu Türkiye’nin bir ucundan, bir ucuna burada denizin altına doğal gaz boruları yerleştirildi. Ya bunu da görmedin mi? Doğal gaz ne zamandan beri Filyos’ta yanıyor. Görmedin mi? Bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz. Kalpleri var mühürlü. Ya bunlara biz nasıl oldu da bu masaları teslim ettik? Birisini nasıl başbakan yaptık? Birisini nasıl oldu da devlet bakanı yaptık? Bizden istifa ederken geldi bize neler neler neler söyledi. Öbürü veda konuşmasını yaparken neler neler neler söyledi. Değerli kardeşlerim aynen dediğim gibi. Ama asıl bunlara ihanetlerinin bedelini 14 Mayıs’ta ödetmeye hazır mıyız, bunları siyasi mevta olarak gömmeye hazır mıyız? Öyleyse yapmamız gereken ne? Ana kademe çok çalışacağız. Kadın kolları çok çalışacağız. Gençler çok çalışacağız. Durmak yok.”
“Deprem bölgesinde inşa edilen köy konutlarının teslimiyle oradaki kardeşlerimizle iki bayramı bir arada kutlayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Gaziantep’te vatandaşlarla bir araya geleceğini bildirdi.
Eser ve hizmet şölenleriyle millete yaşattıkları bayramları ilerleyen günlerde de sürdüreceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gündemimizde bu ülkeye ve millete dair her şey var” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde birilerinin sürekli, “Millet kuru soğan alamıyor, et alamıyor. Siz yol açılışı, gemi açılışı yapıyorsunuz” dediğine işaret etti.
“Milletimizin günlük hayatında bazı sıkıntılar olabilir, onlar bugünün işi değil. Küresel sağlık krizlerinin, bölgemizdeki savaşların ve bunların dünya ekonomisine etkilerinin elbette bize de yansımaları olabilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldıkları tedbirler ve verdikleri desteklerle bu etkileri en aza indirmenin gayreti içinde olduklarını, yaptıkları işlerin amacının, bu sıkıntıları kökten çözmek olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi ve milleti bu sıkıntılardan kalıcı olarak kurtarmanın yolunun, açılışını yaptıkları bu eserlerden, hizmetlerden, yatırımlardan geçtiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: Biz İHA, SİHA derken, TCG Anadolu derken, Kızılelma, Millî Muharip Uçak derken, sadece savunma sanayi ürünlerinden bahsetmiyoruz. Bizi asıl sevindiren, bu ürünlerin gerisindeki teknoloji birikimidir. Çünkü teknoloji demek tasarımıyla, yazılımıyla, araştırma-geliştirmesiyle, üretimiyle, ihracatıyla iş demektir, istihdam demektir, gelecek demektir. Yıllarca başkalarının teknolojilerini hayran hayran seyretmek mecburiyetinde bırakıldık. Bir toplu iğne üretemiyordu bu ülke. Şimdi İHA’yı, SİHA’yı, AKINCI’yı, Kızılelma’yı, TCG Anadolu’yu üretiyoruz. Sadece kullanıcı olarak bile sürecin içinde yer almamız, geçmişte çoğu defa sınırlandı. Tasarımından üretimine, her safhasına kendi damgamızı vurduğumuz bu ürünlerle beraber artık dünyada, teknolojide ne oldu? Söz sahibi olduk. Şimdi Togg’umuz var mı? Togg’umuza şu anda üretimde yetiştiremiyoruz.”
Gençlere bilgilerini, kabiliyetlerini, enerjilerini başka ülkelerin şirketlerinde değil, kendi vatanlarında kullanabilme imkânı sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa yapılanlara dikkati çekerek, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi ve Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ne işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ya bundan önce bay bay Kemal. Savaş Ay sağ olsaydı da… Hani video çekimleri var ya Savaş Ay’ın. Orada bay bay Kemal saf saf duruyor. Ama o hastanelerin hâli neydi? Okmeydanı, SSK hastanesinin hâli neydi? Eğer hastanede ölüyorsa bir vatandaşımız, orada rehine olarak kalıyordu. Bir ufak broşür hazırlamış. O broşürü şöyle inceledim. Aman ya Rabbim. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Rezalet. Ya sen önce bunların hesabını ver. Önce hastanelerde, senin döneminde rehine olarak kalanların hesabını ver. Senin gidecek yerin yok ya. Benim vatandaşım, o hastanede ölüp de rehine kalanların varisleri, bunun hesabını ağır sorması lazım.”
“MİLLETİM 21 YILDIR BİZE GÜVENDİ, İNANDI, HEP ARKAMIZDA DURDU”
Sadece bununla kalmadıklarını, ulaşımdan enerjiye her alanda attıkları adımlarla hem insanların hayat kalitesini yükselttiklerini hem yatırımla istihdamla üretimle Türkiye’yi büyüttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depreminden yangınına, selinden heyelanına pek çok afet riskiyle karşı karşıya olan ülkede, altyapısı ve konutlarıyla hızlı bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Gaziosmanpaşa’da aynı zamanda bunun için bulunduklarını anımsatarak, “Bugüne kadar 3,3 milyon konutu kentsel dönüşümle yenilerken 1,2 milyon konutu da TOKİ eliyle inşa ettik. Özel sektörümüzün de katkılarıyla ülkemizi bu alanda 20 yıl öncesine göre, çok iyi bir seviyeye getirdik. Ama bunu yeterli görmüyoruz. İstanbul başta olmak üzere, deprem riski yüksek yerlerdeki kentsel dönüşümü hızlandırıyoruz. Biraz sonra bu konudaki müjdelerimizi sizinle paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
“ENFLASYON MESELESİNİ ÖNÜMÜZDEKİ YIL TAMAMEN ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ”
Bir hususun altını çizmek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Günlük hayatımızda, yaşadığımız sıkıntılardan kurtulabilmemizin yolunun ülkemizi büyütmekten, üretimi ve istihdamı artırmaktan, ekmeğimizi çoğaltmaktan geçtiğini unutmamalıyız. Şayet enflasyonun yükselmesinde, fiyat artışlarında, ekonomik işleyişin tabii seyri haricinde birilerinin aç gözlülüğünün, hatta alçaklığının payı varsa bunun da peşine düşeriz. Nitekim ilgili tüm kurumlarımıza bu konuda verdiğimiz çok açık talimat var, ‘Vatandaşımızın ekmeğine göz dikenin gözünün yaşına bakmayacaksınız.’ Evet, söz konusu bu ülkenin ve milletin bekasıysa kimse kusura bakmasın. Gözümüz başka bir şey görmez. Allah’ın izniyle Türkiye’nin önündeki tüm engelleri nasıl birer birer kaldırdıysak, enflasyon meselesini de bu yılsonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir. Amerika’da faiz yükselebilir, Avrupa’da yükselebilir ama Türkiye’de faiz düşecek. Ve göreceksiniz enflasyon da faizle beraber düşecek. Türkiye Yüzyılı gibi tarihi bir vizyonu üç beş karaborsacının hırsının kurbanı etmeyeceğiz. Nitekim milletim 21 yıldır bize güvendi, inandı, hep arkamızda durdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında bu yedili masanın etrafındakilerin faiz, enflasyon, bu noktadaki düşünceleri nedir, bununla hiç ilgilenmiyorum. Niye? Çünkü bunların bu konularda herhangi bir tavrı yok. Yani, bu Bebecan şöyle demiş, bilmem öbürü şöyle demiş, hiç bakmayın. Bunlar faizcidir. Bunlar, enflasyonist bir ekonominin önderleridir. Hiç bunlara güvenilmez. Çok enteresan, bakın, beraber Davos’tayız. Kimle? Bu Bebecan’la. Ve o zaman IMF’nin başındaki zat da orada. Onunla konuşuyoruz. Dedim ki ‘Siz taksitlerinizi alıyor musunuz? ‘Alıyoruz’. Öyle dediler. Bizim iktidara gelişimizin ilk dönemi 2003 ve ‘Biz size bu taksitlerimizi ödeyeceğiz’. Ve o zaman IMF’ye olan borcumuz -bunu bilmenizi özellikle istiyorum- 23,5 milyar dolardı. Merkez Bankamızın döviz rezervi de 27,5 milyar dolardı. Ve biz 2013’e kadar IMF’ye bu borç taksitlerini ödedik, 2013’te bu işi bitirdik ve ondan sonra bir daha IMF, Türkiye’nin kapısına uğramadı. Kimin kapısına uğradı? CHP’nin sözcüsü ve İP’in sözcüsü, onlar ikisi otel lobilerinde IMF temsilcileriyle görüşme yaptılar. Ne dediler? ‘Hükûmetin bunlardan borç alması lazım.’ Biz ne dedik? ‘Hayır almayacağız.’ Ve almadık. Ben o zaman IMF’nin başındaki zata ne dedim? ‘Türkiye’yi ben idare ederim. Siz buraya müdahale edemezsiniz. Taksitlerinizi alın gidin.’ 2013 ödemeler bitti. O günden bugüne bizim artık IMF’yle ilişkimiz kalmadı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolardan şu anda 122 milyar dolara kadar çıktığını belirtti.
Başbakanlığı döneminde Merkez Bankası’nın döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bebecan, hatırlıyorsun o günleri değil mi? Sen mi yönettin o işi? O işin kararını veren, son imzayı atan kimdi? Sen misin, ben mi? Ben başbakanım. Ama bunlar maalesef dürüst değil. Yalanda bunların üzerine yok. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Ne olacak? Bay bay Kemal’in yanında olanlar ya huyundan kapacak ya suyundan kapacak. Ve şu anda da zaten artık 14 Mayıs onların siyasi mevta olmaya hazırlandıkları dönem.”
Dik duruşları sebebiyle hep mücadeleleri kazandıklarını, sayısız tuzağı bozduklarını, yine bu sayede ülkeye asırlık demokrasi ve kalkınma kazanımları sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biraz daha sabır ve 14 Mayıs’ta çok daha güçlü bir destek istiyorum. Buna var mıyız? Bu ülkenin ve insanlarının demokrasiden kalkınmaya tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü sıkıntıların üstesinden gelecek olan da yine biziz” dedi.
“DAYANIKSIZ YAPILARIN YENİLENMESİ KONUSUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK”
Yaşı yetenlerin kendilerinin hatırlayacağını, yetmeyenlerin büyüklerinden duyduklarını, bundan 24 sene önce 17 Ağustos 1999 gününün ilk saatlerinde Marmara Bölgesi’nin 7,4 büyüklüğünde bir depremle sarsıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un yanı sıra Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce’de ağır yıkımlar ve sayısı 17 bin 500’ü bulan can kayıpları yaşandığını hatırlattı.
Daha sonra da çeşitli şehirlerde nispeten daha sınırlı depremlerin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama 6 Şubat’ta ardı ardına yaşadığımız depremler, orada olanların ifadesiyle adeta birer küçük kıyamet gibiydi. Yaklaşık 50 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu depremlerde 311 bin binadaki 872 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara şifalar diliyorum. Enkazlar bitiyor inşallah. Öbür taraftan da kalıcı konutların yapımı süratle devam ediyor. Bazı şehir merkezlerimizdeki binaların yüzde 80’ine tekabül eden bu büyük yıkım, bize deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara depreminin ardından ülkedeki dayanıksız yapıların yenilenmesi konusunda milletin güçlü bir talebinin ortaya çıktığını belirterek, “Hükûmetlerimiz döneminde bu konuda gerek TOKİ konutlarıyla, kentsel dönüşüm projeleriyle gerek özel sektörün teşvik edilmesiyle geçmişle mukayese edilemeyecek kadar hızlı bir mesafe kat ettik. Sadece dönüşüm ve sosyal konut projeleriyle 13 milyon insanımızın hayatına dokunduk. Ancak 6 Şubat’ta gördük ki deprem bizim hazırlıklarımızın bitmesini beklemiyor” dedi.
6 BİN 635 KONUT VE 201 DÜKKÂNDAN OLUŞAN DÖNÜŞÜM PROJESİ
Bir yandan deprem bölgesindeki şehirleri 1 yıl içinde ayağa kaldıracak çalışmaları yürüttüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Diğer yandan da ülke genelinde yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Hiç şüphesiz 1999 depreminin acıları hâlâ taze olan İstanbul, nüfus yoğunluğu ve stratejik önemi sebebiyle bu seferberlikte ilk sırada yer alıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde 220 bin binadaki 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altındadır. Bizim dönüşümünü tamamladığımız 695 bin konuta çok acil olarak her yıl 300 bin yeni konut ilave etmemiz gerekiyor. Hâlen sahada dönüşümü süren 98 bin konut var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Esenler’de 60 bin konutluk dönüşüm projesinin ilk etabını teslim ettiklerini, pazartesi günü 12 bin 418 konutluk bir proje olan yeni Fikirtepe’de ilk anahtar teslimlerini gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Bugün de Gaziosmanpaşa, Esenler ve Başakşehir ilçelerindeki 2 bin 410 konutun ve 49 dükkânın anahtarlarını hak sahiplerine verdiklerini, 2 bin 158 konutun ve 152 dükkânın da temelini attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Esenler’deki kuzey rezerv alanında da 2 bin 67 konutun ve 83 dükkânın inşasını başlattıklarını söyledi.
Böylece açılış ve temel atmalarla yerinde ve rezerv alanlarda toplam 6 bin 635 konut ve 201 dükkândan oluşan bir dönüşüm projesini hayata geçirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konutların ve dükkânların hak sahiplerine hayırlı olmasını diledi.
“1,5 MİLYON YENİ KONUT İLE EN AZ 6 MİLYON İSTANBULLUYU GÜVENLİ YUVALARA KAVUŞTURACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin verdiği mesajı dikkate alıp, çok daha büyük bir dönüşüm projesi başlatacaklarını belirterek, şöyle devam etti: “Amacımız, İstanbul’da her biri 500’er bin konuttan oluşan 3 ayrı projeyi hızla hayata geçirmektir. Birincisi, Avrupa Yakası’ndaki rezerv alanlarımızda 500 bin konut yapmaktır. İkincisi, Asya Yakası’ndaki rezerv alanlarımızda 500 bin konut yapmaktır. Üçüncüsü, buralara taşıyacağımız nüfusla epeyce seyrelteceğimiz mevcut yerleşim yerlerinde 500 bin konutu yerinde dönüştürmektir. Böylece 1,5 milyon yeni konut ile en az 6 milyon İstanbulluyu güvenli yuvalara kavuşturmuş olacağız. Bina yoğunluğunu seyrelteceğimiz yerlerde yeni yeşil alan, sosyal birimler, toplanma alanları yapacak, şehrin trafiğini de rahatlatacağız. Temelini attığımız Esenler projesi, rezerv alanlarımızdaki 100 bin konutluk dönüşümün ilk adımıdır. Bugünü, İstanbul’da yüzyılın dönüşümünün başlangıç tarihi, miladı olarak görüyoruz. İstanbul’daki tüm vatandaşlarımızı bu büyük dönüşüme dâhil olmaya, katkı sağlamaya davet ediyorum. Buna hazır mıyız? Sadece bu davetle kalmıyor, iki önemli adımla konutlarını dönüştürecek İstanbullu kardeşlerimize de destek oluyoruz.”
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YARISI BİZDEN KAMPANYASI
İstanbul’un şehircilik tarihinde yeni sayfa açacağına inandığı iki müjdeyi paylaşacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İlk müjdemizin adı ‘Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden’ kampanyasıdır. Oturdukları evlerinin riskli yapı tespitini yaptıran vatandaşlarımızın ister yerinde, ister rezerv alanda dönüşüme giren evlerinin maliyetinin yarısını devlet olarak biz karşılayacağız. Mesela, diyelim ki 100 metrekare büyüklüğünde 2 oda, 1 salon evini yeniden yapmak isteyen vatandaşımızın önüne 1,5 milyon lira bir maliyet çıktı. Bunun 750 bin lirasını biz hibe olarak vereceğiz. Kalan 750 bin lirasını vatandaşımız kendisi koyacak ve böylece hemen evini yenileyebilecek. Devletin karşılayacağı kısım 120 metrekare büyüklüğündeki 3 oda, 1 salon ev için ise 1 milyon 800 bin liranın yarısına tekabül eden 900 bin liraya çıkacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş kendi koyacağı kısım için borçlanacaksa çeşitli kolaylıklar sağlayacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Örneğin, bu vatandaşımız yüzde 0,79 faizle 10 yıl vadeli kredi kullanabilecek veya yüzde 10’u peşin, kalanı 10 yıl vadeli olarak ÜFE/TEFE memur maaş artış oranlarından düşük olanını aşmayacak düzeyde güncellenecek rakamlarla borcunu ödeyebilecek. Bu yöntemle yüzde 10’u peşin ödenen 750 bin liralık borçlanma için aylık taksit 5 bin 625 lira, 900 bin liralık borçlanma için aylık taksit 6 bin 750 lira düzeyinde gerçekleşecek. Dolayısıyla cebinde hiç birikmiş parası olmayan vatandaşımız bile devletin vereceği katkıyla ve kendi payına düşen kısmı uygun şartlarda borçlanarak güvenli bir yuva sahibi olabilecek. Tüm bu dönüşümleri TOKİ güvencesi ve kalitesiyle gerçekleştirerek, herhangi bir istismara veya tereddüde yer bırakmayacağız. Ayrıca, evini parsel bazında kendisi dönüştürmek isteyenlere de yine 0,74 faiz oranıyla 1 milyon 250 bin lira kredi kullanma imkânı sağlıyoruz. Böylece vatandaşımız bilecek ki riskli binasını sağlam bir şekilde yeniden yapmak istiyorsa devleti hibesiyle, kredisiyle yanındadır. En ağır sonuçlar doğurabilecek deprem riski burada olduğu için kampanyayı İstanbul’dan başlatıyoruz. Amacımız, bu şekilde İstanbul’da dönüşüm ihtiyacı olan 1,5 milyon konuttan durumu acil olan 300 binini, 200 bini yerinde, 100 bini rezerv alanlarda olacak şekilde bir yılda tamamlamaktır. Takip eden yıllarda da aynı dönüşüm rakamını yakalayarak İstanbul’da beş yıl içinde depreme dayanıksız bina bırakmamakta kararlıyız. Önümüzdeki çarşamba günü başvuruları başlayacak kampanyanın detaylarını Bakanlığımız ilan edecek.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden” kampanyasının ülkeye, İstanbul’a ve bundan faydalanacak vatandaşlara hayırlı olmasını diledi.
İkinci müjdenin kira yardımlarıyla ilgili olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’da kira yardım tutarını 3 bin 500 liradan 5 bin 250 liraya yükseltiyoruz. Kampanyamıza katılan vatandaşlarımız ister kira yardımından yararlanabilir, isterse uygun şartlı kredi kullanarak evini hızla yenileyebilir. Yeni kira yardımı rakamının da hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Ayrıca kura çekimleri devam eden İlk Evim kapsamındaki 50 bin konutun ve İlk Arsam kapsamındaki 50 bin arsanın da şimdiden hak sahiplerine hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, hep söylediğim gibi bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz sadece eserlerimizle, yatırımlarımızla, başarılarımızla konuşuruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimsenin kökenine, inancına, meşrebine bakmadan herkesi Türkiye Cumhuriyeti devletinin birinci sınıf vatandaşı olarak görür ve buna da böyle hizmet ederiz. Milletimizi köken vurgusuyla bölmek, mezhep vurgusuyla ayrıştırmak, yalan ve iftira dolu hezeyanlarla kamplaştırmak isteyenlere bir bakın. Bugüne kadar ülkemize ne kattıklarına bir bakın. Mesela Kılıçdaroğlu’nun, başında bulunduğu SSK’yı batırmak, genel başkanı olduğu partiye her seçimde kaybettirmek dışında bir vasfı var mı? Hadi geçmişte bir şey yapamadı diyelim. Bundan sonrasına dair vizyonuna bakın.
Kılıçdaroğlu’nun ülkenin ve milletin geleceğine ilişkin gerçekten emek mahsulü, çalışılmış, altı dolu herhangi bir projesi var mı? O da yok. Çünkü bunların öyle bir dertleri, böyle bir gayeleri yok. Yedi kişi bir masanın etrafında bir yıl boyunca toplantı üstüne toplantı yaptılar. Sonuçta oradan kavga, kıyamet dışında bir şey çıktı mı? Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı bir yıl önce de belliydi. Öyleyse bunca tiyatro niye oynandı? Çünkü orada kimsenin kimseye güveni yoktur. Daha birbirlerine güvenemeyenler milletin kendilerine güvenmesini ve ülkeyi teslim etmesini istiyor. Birbirlerine saç baş girdikleri yetmediği gibi bir de PKK’dan FETÖ’ye tüm terör örgütlerinin ülkemizle ilgili iştahlarını kabarttılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan, CHP’ye ve ittifakı altında topladığı diğer partilere gönül vermiş kardeşlerine seslendiğini belirterek şöyle devam etti: “Siz kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili kavga masasına emanet eder misiniz? Buradan hangi partiye gönül vermiş olursa olsun milletimin tamamına sesleniyorum. Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle, bu kumar masasına emanet eder misiniz? Hanımlar, bakkala ekmek almak için göndermeye bile güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler; dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı, beş dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşim, önüne üç keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak çalıştırmayacağız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim, oturduğun apartmana yönetici olarak seçmeyeceğin birisine ülkenin geleceğini emanet edebilir misin? Öyleyse gelin 14 Mayıs’ta tercihimizi, tüm tereddütlerimizi bir kenara bırakıp aklımızın ve vicdanımızın sesini dinleyerek yapalım. Emin olun bu ses size Cumhur İttifakı diyecektir. Tayyip Erdoğan diyecektir. Kandil’le işbirliği yapan bay bay Kemal’e bu ülkeyi teslim edebilir misiniz?”
Yarın deprem bölgesindeki kardeşleriyle hem bayramlaşacağını hem de biten ilk köy evlerinin teslimini yapacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 319 bini bir yılda teslim edilmek üzere toplamda 650 bin yeni ev yaparak depremden etkilenen şehirleri ayağa kaldıracaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu depremde gösterdiği dayanışmanın Türkiye Yüzyılı vizyonu için kendilerine umut ve şevk verdiğini ifade ederek İstanbul başta olmak üzere deprem riski altındaki tüm yerleşim yerlerini yeniden inşa ederek ülkeyi tüm tehditten kurtarmayı, yeni dönemdeki önceliklerinin en başına yerleştirdiklerini söyledi.
Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askerî, diplomatik gücü arttıkça insanların daha güvenli ve müreffeh bir hayata kavuşacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “TCG Anadolu’yu gezdiniz mi? Bir gezenleri göreyim şöyle, maşallah. Daha gitmeyenler var. Şimdi diyoruz ki; sizinle bir oylama yapayım. Son hafta TCG Anadolu’yu İzmir’e göndersek nasıl olur? İyi olur değil mi? İzmir de istiyor inşallah. TCG Anadolu nasıl ses getirdiyse, İHA’larımız nasıl ses getirdiyse, SİHA’larımız nasıl ses getirdiyse, Akıncı’mız nasıl ses getirdiyse, Kızılelma nasıl ses getirdiyse, Togg nasıl ses getirdiyse artık attığımız her adımda bunlar hopluyorlar. Karadeniz gazını hazmedemiyorlar. Niye? Şimdi ücretsiz vereceğiz ya rahatsız oldular. Şu kalan üç haftada, tekrar soruyorum ana kademe yeri yerinden oynatacak mısınız? Kadın kolları oynatacak mısınız? Gençler oynatacak mısınız? Bu işi Allah’ın izniyle bitirdiniz. Sağ olun, var olun. Yeni tehditler ve saldırılarla değil, gümbür gümbür sandıkları patlatmaya yürüyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, kentsel dönüşüm projesiyle evlerine kavuşan hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.
Kentsel dönüşüm projelerinin uygulandığı İstanbul’un yedi farklı noktasına canlı bağlantı gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıkımı tamamlanan binaların temelini attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle butona bastı ve temele ilk harcı döktü.
“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”
İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.
“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”
TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”
Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.
İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”
“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.
TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.
Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.
“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”
Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.
Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.
Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.
Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.
“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”
Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”
İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”
Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”
Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.
“Nahçıvan, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.