Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Depremden en çok etkilenen 11 ilimizdeki evleri yıkılan, kullanılamaz hâle gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduk. Sağ olsun milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa ve Adıyaman’da bu sabah yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, selden etkilenen ve adeta afet üstüne afet yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan felaketler, hafızalarda ne sıkı muhafaza edilirse onlardan çıkartılacak derslerin o derece güçlü olacağa işaret ederek, Türkiye’nin 6 Şubat sabahına son bir asrın en büyük felaketiyle uyandığını, çok geniş bir etki alanın yanında 11 ilin 62 ilçesinde ağır yıkım ve can kaybına yol açan depremlerin büyüklüklerinin 7,7 ve 7,6 olarak ölçüldüğünü anımsattı.

“FELAKETTE İHTİYAÇ DUYULACAK KİM VARSA HERKESİ BÖLGEYE YÖNLENDİRDİK”

Yeryüzüne 7 kilometre gibi oldukça yakın bir mesafede ve yoğun yerleşim alanlarının altında gerçekleşen bu depremlerin şiddetinin, benzer büyüklükteki örnekleriyle kıyas edilemeyecek kadar güçlü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İlk depremleri takip eden ve sayısı 16 bin 300’e yaklaşan artçı sarsıntılardan 45’i beş ila altı, 532’si dört ile beş büyüklüğü arasındaydı. Bir başka ifadeyle felaket bölgesi neredeyse 600’e yakın müstakil deprem büyüklüğünde artçıyla sarsılmayı sürdürdü. Depreme ağır kış şartlarının yaşandığı günlerde yakalandık buna rağmen devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz yıkımın ve kışın zorluklarını aşarak deprem bölgesine koştuk. Bakanlarımız felaketten birkaç saat sonra depremin vurduğu şehirlerimize ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Bölgedeki idari kapasiteyi, diğer şehirlerden mülki idare amirlerimizle, sahada görev yapan birimlerin personeliyle destekledik. AFAD’dan madencilerimize kadar ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerini, uluslararası yardım çağrımıza binen 90 ülkeden gelen arama kurtarma ekiplerini, tüm ekipman ve personeliyle belediyelerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, jandarmalarımızı, bekçilerimizi, sağlıkçılarımızı, karayolcularımızı, ormancılarımızı DSİ’cilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve gönüllülerimizi, velhasıl böyle bir felakette ihtiyaç duyulacak kim varsa herkesi bölgeye yönlendirdik.”

“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdiklerini ifade ederek, yardım ve destek ekipleriyle 272 bin kamu görevlisinin, gönüllü vatandaşlarla yaklaşık yarım milyon insanın depremzedelerimizin imdadına koştuğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her sınıftan 18 bin iş makinesiyle lojistik hizmetlerinde çalışan on binlerce kamyon ve tırıyla, acil ihtiyaçları karşılayacak her türlü malzemesiyle ülkemizin ve milletimizin tüm imkânlarını seferber ettik. Ancak yıkım öylesine büyüktü ki her binaya tek bir arama kurtarma personeli bile göndersek aynı anda hepsine yetişebilmek mümkün değildi. Hâlbuki öyle yerler vardı ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Türkiye, bu depremde dünyada bugüne kadar görülen en büyük arama kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Çalışmaların bu kadar kısa sürede tamamlanabilmesini de buna borçluyuz. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları, serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Hepsinin de acılarını yürekten paylaşıyor, kollarımızı ve kalbimizi sonuna kadar kendilerine açıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. Yıkıntıların altından çıkartıldıktan sonra tedavileri tamamlanan yaralılara geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavisi hâlen sürenlere Allah’tan acil şifalar temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize düşen, gönülleri teskin etmek, acıları paylaşmak, yaraları sarmak, evler başta olmak üzere maddi kayıpların telafisini yapmaktır. Milletimiz bu hasbi gayreti görmekte, depremzede vatandaşlarımız da yeni bir gelecek kurma çabamızda yanımızda yer almaktadır. Milletimizin metaneti, alicenaplığı, sağduyusu, bize olan muhabbeti ve güveni karşısında diyecek söz bulamıyoruz. İnşallah bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahcup olmayacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Bunu başardığımız müddetçe deprem felaketinin yol açtığı yıkımların üstesinden gelerek, umutları çoğaltarak, ufukları açarak hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasını sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“ÇADIRLARDA KALAN VATANDAŞLARIMIZI DAHA İNSANİ ŞARTLARA KAVUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Ölenleri geri getirmenin ellerinde olmadığını ama geride kalan vatandaşları hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle depremden en çok etkilenen 11 ilde evleri yıkılan, kullanılamaz hâle gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sağ olsun milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi. Ülkemizin dört bir yanından ve yurt dışından gelen yüz binlerce ton malzemeyle deprem bölgesini yaşanılabilir hâle getirdik. Kurduğumuz tahliye köprüleri ve kendi imkânlarıyla 3 milyonu aşkın insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla geriye dönmeye başladı. Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri bu depremzedelerimizin barınmaları için hizmete açtık. Pek çok vatandaşımız yakınlarının, dostlarının evlerinde misafir ediliyor. Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza da kurduğumuz 433 bin çadırda, sayıları her geçen gün artan ve kısa sürede 100 bine çıkacak olan konteynerlerde, mahallindeki eğitim kurumları ve yurtlarda barınma imkânı sağladık. Her biri müstakil bir ilçe altyapısıyla inşa edilen konteyner kentleri yaygınlaştırarak çadırlarda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz. Gerek yerli konteynerler gerekse Katar’dan gelen konteynerler bunların hepsi altyapısıyla süratle belirlenen yerlere yerleştiriliyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, taşınma ve kira yardımlarıyla kendi barınma ihtiyaçlarını karşılayanlara yardımcı olduklarını, aile başına 10 bin liralık destek ödemesinden istifade eden depremzede sayısının 1,4 milyona yaklaştığını söyledi.

Vefat edenlerin yakınlarına 100 bin lira destek ödemesi yapıldığını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölge genelinde her gün 3,7 milyon öğün sıcak yemek çıkartıyor, ayrıca kumanya ve kuru gıda paketi dağıtımıyla ihtiyacı karşılıyoruz. Psikososyal destek gruplarımız, 9 bin 500’ü aşkın personelleriyle bu zor günlerinde depremzedelerimizin yanında yer alıyor” diye konuştu.

Üretimi ve istihdamı desteklemek adına esnaf, çiftçi ve sanayiciler için ayrı ayrı projeler hazırladıklarını, devreye soktuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açılan her iş yeriyle, her işletmeyle, her tesisle depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, şehrine sahip çıkmakta, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Üretim ve istihdamı arttırmakla ilgili çalışmalar için her türlü desteği vermekte, her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız. Depremde hasar gören yol, su, elektrik, doğal gaz, haberleşme altyapısını kurumlarımızın geceli-gündüzlü çalışmasıyla kısa sürede yeniden hizmet verebilir hâle getirdik. Havalimanlarımızı, otoyolları, anayolları trafiğe açık tutarak, yardım ekiplerinin bölgeye gelişini, depremzedelerin de bölgeden tahliyesini kolaylaştırdık.

Çocuklarımızın eğitim-öğretiminde kesinti olmaması için geçici barınma merkezlerinde okul öncesinden başlayarak her seviyede etkinlikler başlattık. Okullarımızı teker teker kontrol ederek, deprem şehirlerinde kademeli olarak 1 Mart’tan itibaren eğitim-öğretime açtık. Bu çerçevede okulların hâlen kapalı olduğu Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da da 27 Mart’tan itibaren şartları uygun binalarda eğitim öğretimi başlatmak için hazırlık yapıyoruz.”

“SAĞLIK HİZMETLERİ KESİNTİSİZ VERİLİYOR”

Sağlıkçıların depremde gösterdikleri fedakârlıklara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkçıların, depremden zarar gören hastanelerde verdikleri hizmetleri en yakındaki yerlerden başlayarak, çevre illere de taşıyarak sürdürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahra hastaneleri başta olmak üzere, kurulan geçici merkezlerle de vatandaşlara sağlık hizmetlerinin kesintisiz verildiğini vurguladı.

Deprem felaketinin ardından başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarla ilgili bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Bu kararname ile depremin ardından adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın, depremle ilgili kendilerine sağlanan haklarda herhangi bir kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık. Vatandaşlarımızın 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanabilmeleri için ister ev olsun, ister yurt, misafirhane, sosyal tesis, otel, öğretmenevi veya başka bir yer, hiç fark etmez, ikamet kayıtlarını oraya aldırmaları gerekiyor. Adres güncelleme işlemi e-devlet üzerinden veya nüfus müdürlükleri vasıtasıyla 17 Mart Cuma günü gece yarısına kadar tamamlanmalıdır.

Deprem bölgesinde yaşayıp da evi dışında çadır kent, konteyner kent, kamu tesisi veya başka herhangi bir yerde yaşayan vatandaşlarımızın da aynı şekilde adres kayıtlarını, bulundukları yere taşımaları gerekiyor. Vatandaşlarımızı, millî iradenin sağlıklı bir şekilde tecellisine katkı vermek üzere, demokratik haklarını kullanabilmeleri, bu konuda herhangi bir kayba uğramamaları için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.”

“HASAR TESPİT ÇALIŞMALARINDA SONA GELİNDİ”

Depremde yıkılan şehirleri 1 yıl içerisinde ayağa kaldırma sözü verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hasar tespit çalışmalarında sona gelindiğini belirtti.

Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşa edilecek evlerin özelliklerine ilişkin bilgileri paylaştı.

Daha önce Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde; Bartın, Kastamonu, Giresun sel afetlerinde; Antalya ve Muğla yangınlarında zarar gören konutları yapıp sahiplerine verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Laf ola, beri gele yok. Biz icraatlarımızla konuşuyoruz. İnşallah 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ya da kullanılamaz hâle gelen hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Zemini sağlam yerlerde kuracağımız yerleşim yerleri yanında, mevcut şehirlerimizin tarihî ve kültürel dokusunu da koruma altına alacak şekilde bir planlama yapıyoruz. Hazırlıkları tamamlanan yerlerde şu anda kazmalar vuruldu, inşaatlara başlandı. TOKİ’nin kurumsal birikimi ve ülkemiz inşaat sektörünün kapasitesi, bir yıl içinde tamamlama sözünü verdiğimiz konutları yapmaya Allah’ın izniyle fazlasıyla yeterlidir. Geçtiğimiz 20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve inşasını gerçekleştirdiğimiz 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi, sözümüzü tutacağımızın teminatıdır” ifadesini kullandı.

Ana muhalefete seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz, o ayrı bir konu” dedi.

Deprem bölgesindeki faaliyetlerin ötesinde ülke genelinde afetlere hazırlık çalışmalarını da hızlandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin dört bir yanında başlattığımız kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmının nasıl yalan ve iftira furyası ile engellendiğini hiçbir zaman unutmayacağız. Vatandaşlarımızı modern yuvalara kavuşturma çabalarımızın ideolojik bağnazlıklar sebebiyle nasıl sabote edildiğini gayet iyi hatırlıyoruz. Görüldüğü gibi depremler, bizim kendi aramızdaki tartışmaları bitirmemizi beklemiyor. Bir an önce şehirlerimizi sağlam, güvenli, dayanıklı binalarla dönüştürmezsek hep beraber o yıkıntıların altında kalabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlıklar, belediyeler, özel sektör ve hak sahibi vatandaşlarla el birliği içinde hareket edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselenin üstesinden kısa sürede gelineceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 hafta önce İstanbul’da, Türkiye’nin önde gelen bilim insanları ve uzmanlarıyla kapsamlı bir toplantı yaptıklarını, bu çerçevede kıymetli fikirlerin ifade edildiğini anımsattı.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantısında gördükleri anlayış birliğinin, bundan sonraki çalışmalar için umut verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, Gaziantep’te yaptığı ikinci toplantıyla 13 çalışma grubu oluşturarak bu süreci kararlılıkla sürdürdüğünü anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmeleri yakından takip etmeye, atılan her adımı desteklemeye, çıkan engelleri aşmaya devam edeceklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Hiç şüphesiz bu kadar büyük bir alanda yaşanan böylesine devasa bir yıkım ve beraberinde getirdiği sayısız sıkıntı sebebiyle kimi eksikler, aksaklıklar elbette olabilir. Allah’ın izniyle bunların hepsini de kısa sürede gidereceğiz. Önemli olan samimiyetle ve fayda sağlayacak şekilde depremzede vatandaşlarımızın yanında yer almaktadır. Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden, ortada dolaşıp sadece konuşan, sadece ezberlerini, yalanlarını, kinlerini tekrarlayan deprem turistleriyle kıyaslayamayız. Böyle bir kıyas hem bize hem depremzede vatandaşlarımıza haksızlık olur.”

“DEPREM BÖLGESİNE İNSANLARIMIZLA DERTLEŞMEYE, ÇALIŞMALARI YERİNDE TAKİBE GİDERİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ilk gününden beri AK Parti gündeminin, seçim sürecinde depremin yaralarının sarılmasına yönelik olacağını belirttiklerini anımsattı. “Anlaşılan o ki birileri bu sözü yanlış anlamış” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Hatay’ıyla, Kahramanmaraş’ıyla, Adıyaman’ıyla, Malatya’sıyla, diğer şehirleriyle deprem bölgesine sadece insanlarımızla dertleşmeye, çalışmaları yerinde takibe, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Allah’ın izniyle bundan sonra da depremde zarar gören il ve ilçelerimizi ziyaret edecek, atılan her adımı, yapılan her işi bizzat yerinde görecek, depremzedelerimizde kucaklaşmayı sürdüreceğiz. Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler, bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki muhabbeti, aramızdaki sevgiyi, aramızdaki güven ilişkisini anlayamaz. Hadi bu zatın, seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde başlatarak yaptığı siyasi utanmazlığı, siyasi ihtirası, siyasi arsızlığı, bir kenara bıraktık diyelim; peki gittiği yerde depremin ilk saatlerinden biri gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize, kamu görevlilerimize edepsizce iftira atmasına ne diyeceğiz?

Üste ‘Başımız sağ olsun’ yazıp, altında oradaki acılı insanların yüzlerini kızartacak, başlarını eğdirecek sözler etmek kimin hangi derdine derman olabilir? Yarısı yalan, yarısı yanlış bir konuşma depremde canı yanan, evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini ferahlatır, umudunu arttırır? Bugüne kadar sayısız defa tekrarlanmış bühtanları bir kez daha gündeme getirmek, ülkenin ve milletin hangi meselesine çözüm getirir? Bu zatın söylediği yalanlar, kurumların açıklamalarıyla, mahkeme kararlarıyla, vicdan sahibi herkesin beyanlarıyla defalarca yüzüne vuruldu ama manada ne yazık ki çok çok geride bir kişilik var. İşte bu kişilik sebebiyle biz maalesef arzu edilen muhalefeti görmedik, göremiyoruz. Aslına bakılırsa ‘Depremin sorumlusu kim?’ sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Böyle birisinin derdi, ne bu ülkedir ne bu millettir ne de oradaki depremzedelerdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yılda yıkılan şehirleri yeniden ayağa kaldırmanın peşinde olduklarını, muhalefetin derdinin ise başkalarının emeğinin üzerine konmak olduğunu dile getirdi.

Ortaya çıkan tablonun bile tek başına, kimin nerede durduğunu, kimin ufkunun ve çapının ne olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortada fol yok yumurta yokken bunların kendilerini kaptırdıkları ihtiras rüzgârları, sergiledikleri kibir, takındıkları bencilce tavır karşısında insanlık adına, oradaki mazlumlar ve mağdurlar adına biz utandık. Bakalım ilerleyen günlerde daha neler görecek, neler duyacak, ne tür kepazeliklere şahit olacağız. Yazıktır, günahtır. Milletimizin geleceğini emanet ettiği siyaset kurumunu bu seviyeye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin bir yıl önce Millet İttifakı adı altında bir araya geldiğine, defalarca toplanıp dağıldığına işaret ederek seçim ittifakının gereğinin, cumhurbaşkanı adayını belirlemek ve milletvekilliği listelerindeki muhtemel iş birliğinin çerçevesini çizmek olduğunu vurguladı.

“CUMHURBAŞKANI ADAYI DEDİĞİNİZ KİŞİ; MİLLETE KARŞI SÖYLEYECEĞİ SÖZÜ OLAN KİŞİDİR”

Milletvekili listesinin belirlenmesinin seçim takviminin başlamasıyla da olabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi yürütmeyi temsil edecek. Dolayısıyla millete karşı söyleyeceği sözü olan kişidir. Soruyorlar ‘Kaç yardımcın olacak?’ Ne diyor, ‘Cumhurbaşkanının bir yardımcısı olabilir, 5, 10, 15, 500, 1500 olabilir’ Buradan milletime sesleniyorum, ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda ne demişti? ‘Bir başkan yardımcısıyla bu ülke nasıl yönetilecek?’ Şimdi geldik bugüne. Birden 1500’e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş. Tabii böyle olması çok çok önemli, neden? Altılı masanın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Bu dağıtımı yapabilmek için de yeteri sayıda başkan yardımcısı olması lazım. Bu anlayışla zannediyor ki benim milletim gafil. Bu asil millet bunları yutmaz, gereğinin cevabını da 14 Mayıs’ta size verir. Olay bu kadar basit. Türkiye gibi, içeride ve dışarıda pek çok gündemi olan bir ülkede bu sözün seçim takvimindeki iki aya sığdırılması mümkün değil. Altılı koalisyon, aylar boyunca cumhurbaşkanı adayını belirleyemeden toplanıp dağılırken ‘Adayımız hazır ama yıpranmasın diye açıklamıyoruz’ dediler. Şimdi yardımcıları da yine yıpranmasın diye açıklamıyorlar. Sonuçta artık kaçacak, göçecek, erteleyecek, topu taca atacak yerleri kalmayınca artık bu isimleri de açıklamak için herhalde tekrar tekrar bir araya gelecekler.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantılarda çıkan bir kavganın eşi benzerinin demokrasi tarihinde olmadığını, masanın altının üstüne geldiğini dile getirdi. Birilerinin önce masadan kalktığını, sonra her nasılsa tekrar oturduğunu veya oturtulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kavgada söylenen sözlerin, ortaya atılan ithamların, edilen hakaretlerin, yapılan tehditlerin çetelesini tutanlar herhalde epeyce kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Nedeni ve nasılı bizi ilgilendirmeyen bu rezil kavganın ardından CHP’nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler. Bu uzun ve meşakkatli sürecin sonunda maşallah gerçekten erkenden açıklansa pek bir yıpranacak, pek bir örselenecek, sona saklanması sayesinde tüm bunlardan kurtulacak bir isim çıktı. Kim bu isim? Aylardır cumhurbaşkanı adayı olduğunu hem kendisi bizzat izhar eden hem partisindeki tüm yöneticilerine söyleten hem medyada yazdıran CHP Genel Başkanı. Sonunda bay bay Kemal, birilerini öne sürmek, birilerinin arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, bizimle er meydanında yarışacak cesareti gösterdi. İnşallah 14 Mayıs’a kadar altılı koalisyonun adayıyla demokratik bir şekilde yarışacak, ondan sonra da inşallah kendisine gereken koltuğu vereceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili kanunu çıkardıklarını hatırlattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar siyaseten emeklilikte bu kanuna gerek yok ise de yine bu durum kendisine örnek ve teşvik olur diye umuyorum” ifadesini kullandı.

“Altılı masa toplanıp toplanıp dağılır ve sonunda Kılıçdaroğlu’na teslim olurken biz ne yapıyorduk?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserden esere, hizmetten hizmete, açılıştan açılışa, mücadeleden mücadeleye koştuklarını belirtti.

Ülkeye ve millete zerre kadar hizmeti dokunmayanların akılla, mantıkla izahı olmayan afaki rakamlar ve yalan yanlış bilgilerle depremzedelerin kafalarını karıştırma gayretlerini üzüntüyle izlediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adaylık ve liste kavgasından fırsat bulup deprem bölgesine turistik gezi mahiyetinde uğramasını da garipsemiyoruz. Kabul edemediğimiz şey, oradaki insanların acılarına yaptığı saygısızlıktır, insanların umutlarını baltalamaya kalkışmasıdır. Hep söylediğim gibi, bizim cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla, milletvekilleriyle, hükümet ve Cumhur İttifakı olarak yapacak çok işimiz var. Yılbaşında seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıklarken göz önüne aldığımız mülahazaların tamamı geçerliliğini koruyor. Bunların üstüne bir de deprem yaralarının süratle sarılması, geçici barınma alanlarının oluşturulması, kalıcı konutların inşası ihtiyacı eklendi. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan en küçük bir sapma, en küçük bir taviz göstermedik, göstermiyoruz. Nitekim bir yandan depremin yaralarını sararken vizyon projelerimizi birer birer hayata geçirerek milletimizi hayallerine, hedeflerine kavuşturuyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan depremin yaralarını sararken vizyon projelerini birer birer hayata geçirerek milleti hayallerine, hedeflerine kavuşturduklarını ifade ederek, “İşte Türkiye’nin otomobili Togg. Ne diyordu? ‘Hani araba, hani fabrika?’ Fabrika yerinde. Muhteşem bir fabrika ve vadettiğimiz gibi Türkiye’nin otomobili Togg, yarından itibaren ön sipariş almaya başlıyor” şeklinde konuştu.

“DURMUYORUZ, ÜRETİYORUZ, ÇALIŞIYORUZ”

Türk Devletleri Teşkilatı’nın olağanüstü zirvesinin Türkiye’nin ev sahipliğinde yarın Ankara’da yapılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cuma günü Finlandiya Cumhurbaşkanı geliyor, cumartesi günü Çanakkale’deyiz. Pazar günü ülkemizin savunma sanayine güç katacak önemli bir tesisin, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Milletimize taahhüdümüz olan emeklilik düzenlemesinden kamuya borçların yapılandırılmasına kadar birçok konuyu çözdük, çözüyoruz. Durmuyoruz, üretiyoruz, çalışıyoruz. Enerjiden ulaştırmaya kadar her alanda tamamlanan yatırımlarımızı açmak için gün sayıyoruz.

Deprem bölgesindeki imar ve ihya faaliyetlerini sürdürürken 81 ilimizi ve ilçelerini kapsayan 500 bin toplu konut, 1 milyon altyapılı arsa, 50 bin iş yeri projemizin kura çekimleri de devam ediyor. Sabit gelirlilerimiz başta olmak üzere milletimizin her kesiminin, küresel krizin ülkemize etkileri nedeniyle yaşadığı refah kaybının telafisine, üretimin ve istihdamın güçlendirilmesine yönelik programımızdan herhangi bir sapmaya mahal vermiyoruz. Dünyada ve bölgemizde yaşanan her gelişmeyi yakından takip ederek ülkemizin ve milletimizin menfaatlerinin gerektirdiği şekilde konum alıyoruz.”

Gençlerin heyecanları ve umutlarının, vizyon, program ve projelerinin ana taşıyıcısı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimin, teknolojinin, yenilikçiliğin rehberliğinde, hak, hakkaniyet, ehliyet ölçüleri içinde, maddi kalkınmayı manevi ruhla teçhiz ederek ülkemizi adım adım hedeflerine yaklaştıracağız. Yönümüzü ‘doğruya doğru’ dönerek ‘Türkiye için hemen şimdi’ kararlılığıyla hareket ederken bir kez daha ‘Durmak yok, yola devam.’ diyoruz. Bu inançla Cumhur İttifakı’nın her bir mensubundan, AK Parti’deki tüm dava arkadaşlarımdan, bizimle yol yürüyen tüm kardeşlerimizden 14 Mayıs’a kadar gece gündüz çalışmalarını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye 20 yılda kazandırdıkları eser ve hizmetleri, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının dinamosu hâline dönüştürecekleri yeni bir döneme girerken herhangi bir kazaya asla meydan veremeyeceklerini vurguladı.

“İSTİKAMETİMİZ DE İSTİKBALİMİZ DE AYDINLIKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendimize, çocuklarımıza ve gençlerimize karşı, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında hayallerine kavuşmayı bekleyen herkese karşı borçluyuz. Bu borcu da ancak 14 Mayıs seçiminden zaferle çıkarak ödeyebiliriz. Önümüz Ramazan, bu mübarek ayı inşallah hem bereketinden ve feyzinden istifade edeceğimiz hem de 85 milyon insanımızın her biriyle gönül köprülerimizi güçlendireceğimiz bir iklime dönüştüreceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Necip Fazıl’a enteresan yakıştırmalar yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Üstadı da ona kim takdim etti, onu da bilmiyoruz. Takdim ediyorsun, bari doğru takdim et. 14 Mayıs’a, Üstat Necip Fazıl’ın o veciz ifadesiyle ‘pekleşerek’ yani safları sıklaştırarak, birbirimize kenetlenerek, kalbimizde her bir insanımıza yer açarak hazırlanacağız. ‘Önce vatanım ve milletim’ diyen herkesle iş birliği yapmanın, ortak bir zeminde buluşmanın yollarını arayacağız. Şayet samimiyetle çalışırsak vatandaşımıza layıkıyla hizmet edersek Allah’ın izniyle istikametimiz de istikbalimiz de aydınlıktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün, 17 Mart Cuma günü Türkiye’ye geleceği hatırlatılarak “Haftaya Finlandiya’nın NATO üyeliği meselesi çözülür mü? Bu konu Meclise gelir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Süreç neyse o süreci işleteceğiz. İnşallah, hayırlısı. Biz üstümüze düşen görevi yapacağız, verdiğimiz sözü tutacağız. Cuma günü gelsin, Sayın Cumhurbaşkanı’yla görüşüp verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı’nın genişlemesine yönelik görüşmeler yürütüldüğü ifade edilerek, “Bugün DSP ve ANAP konusunda bir gelişme olur mu?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Takip edeceksiniz, duyacaksınız onların hepsini” karşılığını verdi.

Dünya

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’ın İskenderun ilçesinde “Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun Yeni Kaymakamlık Binası önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ramazanın hayırlı ve bereketli geçmesini ve bu ayın, milletin ve tüm insanlığın kazalardan, belalardan, afetlerden korunmasına vesile olmasını diledi.

Ülke ve millet olarak 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insan ile yaşanılan ağır yıkımın acısının yüreklerde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybımız öylesine büyük, acımız öylesine derin ki anlatmaya kelimeler kifayet etmiyor. Vefat eden kardeşlerimizin aziz hatıraları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bize düşen asıl görev ise can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle de en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay’ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.

Attıkları her adımı, başlattıkları her projeyi bu gayeyle planladıklarını ve yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 1,5 ay içinde arama kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü, geçici barınma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı, kalıcı konutların inşasına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin altyapısı, kurulumu, nakli sürmektedir. Bu konteyner sayısı, mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir.”

“KALICI KONUTLARLA İLGİLİ HAZIRLIKLARI İNŞAAT SAFHASINA GETİRDİK”

Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemelerin yapıldığını, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödenmesine başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı, kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van’dan Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük.

Daha önemlisi bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. İşte biz bunun için bir yılda 319 bin konut yaparak altyapısıyla, iş yerleriyle, sosyal ve kültürel birimleriyle tüm ihtiyaçları tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik.”

Seçimleri 14 Mayıs’ta yapma kararlarının gerisinde de aynı anlayışın bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız. Dünyada 500 kilometrelik bir alana yayılan, böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip, kalıcı konutların inşasına başlayabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye, devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla bunu başarmıştır” şeklinde konuştu.

“BU FELAKETİN İZLERİNİ HEP BİRLİKTE ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Ülkenin, “Türkiye Yüzyılı” olarak ifade edilen Cumhuriyet’in yeni asrıyla ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin ilk şartının, deprem yaralarını sarmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatay yaralıyken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlüyken kalan 80 vilayetimiz neşeyle hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek, bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu, yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programlarında herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz. Bakanlarımız deprem gününden, biz de depremin üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüz de hep sizlerle birlikte.”

Ramazanı da depremzedelerle karşıladıklarını ve geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kahramanmaraş’ta, bugün ise Hatay’da olduklarını, diğer şehirlere de gideceklerini belirtti.

Tüm yaralar sarılıp yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi deprem turistleri, sadece fotoğraf çektirmek, sadece görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldırmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkânları geçici barınma merkezleri kurarak, yardım faaliyetlerini sürdürerek, yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler, insanlarımızın gönüllerini alabilseler. İnşallah o da olur” ifadelerini kullandı.

“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, ORTAK GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM”

Muhalefetin 11 büyükşehir belediye başkanlığı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buraya uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini, kendimize yakışanı, sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi 1 yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak, her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defa da aynısını yapacağız” dedi.

Van, Bingöl, İzmir, Kütahya, Antalya ve Muğla’da daha önce yaşanan doğa olaylarının ardından yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse endişeye, tereddüte kapılmasın. ‘Burası CHP’li’ demedik. Biz ne dedik? ‘Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımızdır.’ dedi. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkâna, kararlılığa sahibiz. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ortak geleceğimize, ortak hayallerimize, ortak hedeflerimize sahip çıkalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir” diye konuştu.

“22 BİN 467 KONUTUN İNŞASI FİİLEN BAŞLAMIŞTIR”

Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinde hem can hem de yıkılan bina bakımından en büyük kaybın yaşandığı şehir olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tespitlerde gelinen noktaya göre şehrimizde 100 bin binadaki 338 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle gelmiştir. Hatay’da toplamda 238 bine yakın konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Depremden bugüne 50 bin konut ve köy evinin inşasına başlanmasıyla ilgili süreci sonuçlandırdık. Bugün Hatay’da temelini atacağımız 3 bin 122 konutla birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak sizlere verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.

Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak, şehir merkezlerimizi yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlam, güvenli, huzurlu yuvalar ve iş yerleri kazandıracağız. Konutlarla kalmıyor, bölgenin sağlık altyapısını da ayağa kaldıracak projeleri başlatıyoruz. Depremin ardından Arsuz’da 100, Hassa’da 100 ve Belen’de 30 yataklı devlet hastanelerini hemen tamamlayarak hizmete aldık. Salgın döneminde nasıl rekor sürelerde acil durum hastanelerini inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Biz ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran bir parti bir iktidar değiliz. Hatırlayın o salgının olduğu dönemde İstanbul’da dev Çam ve Sakura Hastanesini bitirdik. Üç ay gibi bir zamanda bir taraftan İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan evet Anadolu Yakası’nda iki hastaneyi 1006 odalı olarak 1006 bir tarafta 1006 bir tarafta bitirdik ve halkımızın hizmetine sunduk.”

“MİLLETİMİZİN YARALARINI SARAN SAĞLIK PERSONELİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Bugün 400 yataklı Antakya Devlet Hastanesi, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi, 200 yataklı Acil Durum Hastanesi ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini attıklarını aktaran Erdoğan, Antakya Devlet Hastanesi’nin 10 Mayıs’ta hizmete açılacağını, Hatay’ın yeni yerleşim yeri Gülderen’de de 1000 yataklı bir şehir hastanesi kurulacağını kaydetti.

Bugüne kadar millete karşı asla mahcup olmadıklarını, meydanlarda bol keseden atıp, göreve gelince unutanlardan da olmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin gereğini de yerine getireceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma merkezlerinin kurulumunu da sürdürdüklerini hatırlatarak, “Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Yıkılan iş yerlerimizi prefabrik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz toprağı ekerek baharın bereketini yakalamak için çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Tüm çalışmaların, deprem sonrası diğer şehirlere giden vatandaşların dönüşümünü hızlandıracağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz, yıkılan her şeyi yeniden daha iyisiyle daha güzeliyle daha güvenlisiyle yeniden yapacağız. Canlarımız dışında kaybettiğimiz her şeyi tekrar kazanacağız, tekrar yerine koyacağız. Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi.

Bunca imtihandan alnının akıyla sıyrılmış bir milleti, bu milleti tek başına deprem mi esir edecek, asla. Ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntıların faturasını depremde yıkılan binalarımızla ve yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Önemli iyileştirmeler sağladık ama görüyorum ki daha fazlasını, daha hızlı bir şekilde yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirlerimizi değil ülkemizin tamamında kentsel dönüşümü süratle neticelendirecek bir program hazırladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TOKİ vasıtasıyla ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı, en çok can aldığı Hatay’dan, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerindeki vatandaşlarıma sesleniyorum. Eğer binanız depreme dayanıklı değilse sel veya heyelan tehdidi altındaysa başka bir sıkıntısı, sorunu varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın.”

Deprem ve sel gibi afetlere karşı tedbirler alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce tedbirimizi alacak, yani binamızı sağlam bir zemine, tekniğine uygun şekilde yapacak, ondan sonra tevekkül edeceğiz” dedi.

“HATAY’I İNŞA EDENE KADAR, DURMAYACAĞIZ, DİNLENMEYECEĞİZ”

14 Mayıs seçimlerinden sonra milletin takdiriyle yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde bu konunun hükûmet programının ilk vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “20 yılda edindiğimiz tecrübeleri, 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı ve bilim insanlarımızın öngörülerini dikkate alarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hâle getirmekte kararlıyız. Hatay hem güvenli konutları hem tarihî ve kültürel mirasımızın ihyasıyla ortaya çıkacak görünümüyle bu modelin vitrini olacaktır. Hani Çanakkale Destanı’nda Akif ne diyor? ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ diyor ya. Hatay’ımız da öyle 7,7 ile 7,6’yla tarihe gömülecek bir şehir değildir. Bu yıkıntıların üstünde hepimizin hayali olan Hatay’ı inşa edene kadar, durmayacağız, dinlenmeyeceğiz.”

Hatay’ın Türkiye topraklarına Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin kıymetini çok iyi bilir. Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle dünyayı kendine hayran bırakıyor. Hemen yanı başımızdaki coğrafyada yaşanan onca trajediye bakarak bize Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birer ferdi olarak yaşama şerefini bahşeden Rabbime hamdolsun diyorum” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin güvenliğiyle, huzuruyla, üretimiyle, istihdamıyla, büyüme potansiyeli ve diğer tüm imkânlarıyla Cumhuriyet tarihinin zirvesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için en azından şu son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inançla azimle cesaretle verdiğimiz mücadeleyle hepsini aştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı’yla oluşan küresel gerilimin kendilerini hedeflerinden uzaklaştırmadığını, deprem, sel ve yangın gibi tabii afetlerin de bu hedeflerden vazgeçiremeyeceğini ifade etti.

Diyarbakır Annelerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize güvenmenizi, bizim yanımızda yer almanızı istiyorum. Beraberce nice başarıları kazandık. İnşallah depremin yol açtığı yıkımların üstesinden de geleceğiz. Mübarek Ramazan ayında duaların, niyazların, yaptığımız hayır ve hasenatın ecri hürmetine, Rabbimizin yardımının bu mücadelede bizimle olacağına yürekten inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantıyla İskenderun, Antakya ve Defne’de devlet hastanesi, Kırıkhan’da köy evi, İskenderun, Altınözü ile Arsuz’da ise deprem konutlarının temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi. Dua edilmesinin ardından Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ildeki 22 bin 465 konut/köy evinin temeli atıldı.

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, depremzede Gönen ailesi ile iftar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ramazan ayının ilk iftarını, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkıldığı için Malatya’dan gelip Ankara’ya yerleşen Gönen ailesi ile yaptı.

Emine Erdoğan, Malatya’da yaşayan ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkıldığı için Ankara’nın Altındağ ilçesine yerleşen Gönen ailesini ziyaret etti.

Gönen ailesinden, kas rahatsızlığı nedeniyle yatalak olan baba Cahit Gönen, anne Elif Gönen, üniversiteye hazırlanan kızı, ilkokul öğrencisi oğlu ve akrabalarıyla depremin ardından, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan kızları Fatmanur Gönen’in de yaşadığı Ankara’ya geldi.

Evim Yuvam Olsun kampanyası kapsamında, Altındağ ilçesinde 3+1 eve yerleşen Gönen ailesi, yaşanan depremlerde hem Malatya’da hem de Kahramanmaraş’ta 30 yakınını kaybetti.

Emine Erdoğan, ziyareti sırasında aile üyeleriyle tek tek sohbet etti. Kayıpları için taziyelerini ileten Emine Erdoğan, yatalak baba Cahit Gönen’e “geçmiş olsun” dileğinde bulundu.

Daha sonra Emine Erdoğan, Ramazan ayının ilk orucunu da 9 kişilik Gönen ailesiyle birlikte açtı.

DEPREMZEDE ÇOCUĞA METE GAZOZ SÜRPRİZİ

İftarın ardından ailenin en küçük üyesi olan 4. sınıf öğrencisi Süleyman Gönen’in Millî okçu Mete Gazoz’a olan hayranlığının öğrenilmesi üzerine Emine Erdoğan’ın davetiyle Antalya’dan gelen Gazoz, depremzede hayranına sürpriz yaptı.

Mete Gazoz, minik hayranını kapıda Olimpiyat Şampiyonluğu sırasında yaptığı hareketle selamladı. Daha sonra birçok spor dalına ve okçuluğa merakı olan hayranıyla bir süre sohbet eden Gazoz, depremzede hayranına ok hediye etti.

Emine Erdoğan, ziyaretin ardından sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin görselleri paylaşarak, şunları kaydetti: “Ankara’da depremzede Gönen ailemizin iftar sofrasına konuk oldum. Evin neşesi güzel yavrularımızla vakit geçirmekten mutluluk duydum. Millî okçumuz Mete Gazoz’un hayranı olduğunu öğrendiğimiz Süleyman’a küçük de bir sürprizimiz oldu. Mete abisi gibi Süleyman’ın da çok başarılı olacağına inanıyor, içten misafirperverlikleri için Gönen ailesine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, yüreklerimizdeki yangını gönül sofralarında buluşarak, birbirimize kenetlenerek söndüreceğiz.”

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta depremzedeler için inşa edilecek afet ve köy konutlarının ilk temel atma törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş Belediyesi önünde düzenlenen “Pazarcık Depremi Sonrası 17 Bin 902 Afet ve Köy Konutu İlk Temel Atma Töreni”nde konuştu.

Konuşmasına alandakilerin ramazan ayını tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.

“RAMAZAN-I ŞERİFİNİZ MÜBAREK OLSUN”

Adıyaman ve Şanlıurfa’da yaşanan sellerde de vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün ilk gününü idrak ettiğimiz ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun. Rabbim bu mübarek günlerde tutacağımız oruçları, yapacağımız iftar ve sahurları, eda edeceğimiz ibadetleri kabul eylesin. Ramazan ayının hürmetine, Mevla’dan ülkemizi, İslam âlemini ve tüm insanlığı feraha ulaştırmasını, her türlü felaketten, kazadan, beladan korumasını niyaz ediyorum. İnşallah ramazana ulaştığımız gibi Kadir Gecesi ve bayrama da hep beraber erişiriz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ın, Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 6 Şubat depremlerinde en ağır can ve mal kaybı yaşayan illerin arasında bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: “İki büyük depremin yanı sıra sayıları 20 bine yaklaşan artçı sarsıntılar bile tek başına karşılaştığımız felaketin büyüklüğünü göstermeye yeterlidir. Bölge genelinde yaklaşık 307 bin bina ile 893 bin bağımsız bölümün hasar görmesine sebep olan felaket, 50 binin üzerinde can kaybına, tarihimizin en acı hadiselerinden biri olarak hafızlarımıza kazınmıştır. Sadece Kahramanmaraş’ta vefat edenlerin sayısı 12 bin 307’yi buldu. Daha doğmamış anne karnındaki bebeklerden pirifani mertebesine ulaşmış büyüklerimize kadar kaybettiğimiz her bir insanımızla canımızdan can gitmiştir. Dünya imtihan dünyasıdır. Allah’ın izniyle bu büyük imtihanı da birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak yıkılanları, daha iyisiyle yeniden yaparak geride bırakacağız.”

“TÜM AFETLERİN YIKTIĞINI YENİDEN YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu topraklarda bin yıldır tabii ve beşeri ne facialar yaşadık, ne zorluklarla karşı karşıya kaldık. Kimi zaman tıpkı 6 Şubat depremleri gibi tabii felaketlerle sarsıldık. Kimi zaman Haçlı Seferleri’nden Moğol akınlarına, Çanakkale’yi geçilmez kıldığımız yedi düvelin kuşatmasından terör örgütlerinin ihanetlerine kadar doğrudan varlığımızı hedef alan saldırılara uğradık. Hiçbiri karşısında da yılmadık, çökmedik, geri çekilmedik. Yeise düşüp teslim olmadık. Depremin, selin, heyelanın, yangının ve diğer tüm afetlerin yıktığını yeniden yaptık. Bin yıldır istiklalimize ve istikbalimize göz diken herkese bu toprakları mezar ettik. Bir asır önce Çanakkale ve Millî Mücadele’de kazandığımız zaferi, arkası karanlık tüm terör örgütlerinin başını ezerek sürdürdük” şeklinde konuştu.

“HER MUSİBETİ DAHA BÜYÜK ATILIMLARIN BASAMAĞI HÂLİNE GETİREREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”

Sınırlara dayanan tacizlere cevabı sınır ötesinde başarıyla yürütülen harekâtlarla verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şair ne diyor? ‘Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hükmüne ram ol.’ İşte burada işaret ettiği gibi inanç ve iradeyle şartların zorluğuna aldırmadan daima vatanımıza sahip çıktık. Bugün de deprem yıkıntılarının altında kaybettiğimiz canlarımızın ardından döktüğümüz gözyaşlarını, geleceğimize güçlü şekilde sahip çıkmanın ahdine dönüştürüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıkılan her binayı yeniden yaparak, konut, iş yeri, cadde, sokak, okul, hastane ve parklarla şehirleri inşa ve ihya ederek adım adım Türkiye Yüzyılı’na yürüdüklerini dile getirerek, “Uzunca bir süredir yaşadığımız her musibeti daha büyük atılımların basamağı hâline getirerek yolumuza devam ediyoruz. Deprem felaketi karşısında aynısını yapacağız. Toprağa verdiğimiz canlarımızın hatırasını ebediyen kalbimizde yaşatırken onlara layık olmak için hep birlikte daha çok çalışacak, daha iyi mücadele edecek, daha büyük hedeflere yöneleceğiz ve 14 Mayıs’a da böyle hazırlanacağız” ifadesini kullandı.

Dünyanın krizden krize sürüklendiği, küresel yönetim ve ekonomik düzenin temellerinden çatırdadığı bir dönemde ancak bu şekilde ayakta kalınacağını, hak edilen aydınlık geleceğe ulaşılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Deprem evlerimizi yıkmış, canımızı yakmış olabilir ama bu felaket mücadele azmimizi, başarma irademizi, Türkiye Yüzyılı’nı gerçekleştirme kararlılığımızı asla elimizden alamayacak. Siz, birilerinin buralara gelip umutlarınızı söndürmeye çalışmasına, ruhunuzu bunaltmasına, aranıza nifak tohumları ekmesine özellikle, kesinlikle aldırmayın. Nice büyük badireleri atlatan bu millet ve bu devlet deprem felaketinin yaralarını sarmaya da kayıplarını telafi etmeye de büyük ve güçlü Türkiye hedefini gerçekleştirmeye de muktedirdir.

İşte bugün depremin 45’inci gününde arama kurtarma faaliyetlerini tamamlamış, hasar tespit çalışmalarında sona gelmiş, enkaz kaldırma işlerinde önemli mesafe katetmiş, geçici barınma merkezlerinin çoğunu kurmuş, kalıcı konutların inşasına başlamış durumdayız. Açık konuşuyorum, dünyada Türkiye’den başka, böylesine büyük alanda, böylesine şiddetli yıkıma yol açmış bir felaket karşısında bu kadar kısa sürede toparlanıp yeniden inşa aşamasına gelecek başka ülke yoktur. Daha önemlisi bir yıl içinde yıkılan şehirlerini ayağa kaldıracak bir başka ülke de bulamazsınız. Bizim farkımız, devlet ve millet el ele vererek her türlü zorluğun üstesinden kısa sürede gelme kabiliyetine sahip olmamızdır.”

“HİZMETE SUNULAN KONTEYNER SAYISI 32 BİNİ BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Bingöl, Kütahya, Antalya ve İzmir’de daha önce yaşanan doğal olayların ardından yapılan çalışmalara da değinerek, “Nerede bir deprem varsa, nerede bir yangın afeti varsa hepsinde de ta Kastamonu’ya varıncaya kadar, oralarda da bütün bu afetlerin üstesinden Allah’ın izniyle biz geldik. Deprem bölgesinin her yeri gibi Kahramanmaraş’ta da enkaz kaldırma, geçici barınma merkezlerinin hazırlanması ve kalıcı konutların inşası çalışmalarını eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Enkazın yarısından fazlasını kaldırdık. Bölgede dağıttığımız çadır sayısı 525 bini, hizmete sunulan konteyner sayısı 32 bini buldu. Konteyner ve prefabrik kentlerin kurulumu hızla sürüyor. Mayıs ayına kadar inşallah 100 bin konteynere ulaşmış olacağız” bilgisini paylaştı.

Deprem bölgesinin genelinde faaliyette olan geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insana hizmet verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 600 bine yakın vatandaşa barınma imkânı sağladıklarını söyledi.

Kamu kurumlarında, özellikle belediyelerle sivil toplum kuruluşlarıyla gece gündüz depremzedelerin yanında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer illerden desteğe gelen belediyelerimizin katkısıyla esnaf ve sanatkarlarımız için binlerce dükkandan oluşan konteyner çarşılar tesis ediyoruz. Mevcut organize sanayilerimizi güçlendirirken, Afşin’e de yeni bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. Aynı şekilde çiftçi ve üreticilerimizin zararlarının telafisi amacıyla mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri desteği başta olmak üzere her türlü adımı atıyoruz” diye konuştu.

Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı bina sayısının 56 binin üzerinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Felaketten sonraki ikinci haftada kalıcı konutların inşası için adımları atmaya başladık. Mevcut planlamaya göre bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evi, toplamda da 650 bin konutu yapacağız. Zemin etüdü başta olmak üzere, hazırlıkları biten yerlerde hemen ihaleleri yapıp, sözleşmeleri imzaladık ve inşaat aşamasına geçtik. Bugüne kadar 40 bin 104 konutun ve 6 bin 223 köy evinin inşasıyla ilgili hazırlıkları bitirip, ihalesini yaptık. Hasar tespitlerinin ardından Kahramanmaraş’ta 77 bin 57 afet konutu ve 30 bin 310 köy evi inşa etmek için kolları sıvadık. Bu rakamlar, hâlen süren tespit çalışmalarının sonuçlarına göre artabilecektir.”

“SOSYAL DONATILARIYLA HUZURLU YERLEŞİM YERLERİ OLARAK HAZIRLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün canlı bağlantılarla Kahramanmaraş’ta 7 bin 353 konut ile 620 köy evinin bugün temelini atıklarını dile getirerek, diğer illerdekilerle temeli atılan konut ve köy evi sayısının 18 bini bulduğunu ifade etti.

Konutları güvenli yerlerde, zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek şekilde, köy evlerini de ahırı ve bahçesiyle ihtiyaçları karşılayacak biçimde yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehrin merkezindeki yerleşim ve ticari alanları, depreme uygun şekilde ihya ederken, yeni konutlarımızı sosyal donatılarıyla huzurlu yerleşim yerleri olarak hazırlıyoruz. TOKİ’mizle Emlak Konut’umuzla müteahhitlerimizle geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 180 bin güvenli konutu ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesini nasıl yapmışsak, ülkemizin dört bir yanında deprem, sel, yangın afetlerinde ortaya çıkan hasarı nasıl kısa sürede telafi ettiysek, bu depremlerin yaralarını da aynı şekilde kısa sürede inşallah saracağız. Kahramanmaraş’ta son 20 yılda inşa ettiğimiz 3 bin 646 sosyal konut ile İlk Evim, İlk Arsam Projesi ile hazırlığını yaptığımız 3 bin konut ve 12 bin 500 altyapılı arsa bunun ispatıdır.”

Kahramanmaraş’a 20 yılda yaptıkları 81 milyar liralık yatırımla eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda kazandırdıkları eser ve hizmetlerin de bunun ispatı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak sahibi depremzede vatandaşlarımızı da söz verdiğimiz şekilde yeni yuvalarına inşallah kavuşturacağız. Sözleri daha fazla uzatmaya gerek yok ama inşallah bir yıl içerisinde biz bu kalıcı konutları bitirerek hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Yani bu kalkıp hani bir ay, iki ay, üç ay bir erteleme olabilir ama şunu bilin ki bugün temelini attığımız bu eserlerle yoğun bir şekilde inşallah hak sahiplerine bu konutları teslim etmenin gayreti içerisinde olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum olmak üzere, tüm ekibiyle bu çalışmaları sürdüreceklerini belirterek, “Tüm ölenlerimize, şehitlerimize Rabbimden rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Enkazları kaldırıyoruz, inşallah şimdi de bir taraftan inşaatlarımıza başlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Dulkadiroğlu, Pazarcık, Elbistan, Afşin’deki konutlar ile Türkoğlu’ndaki köy evlerinin temel atma törenleri için ilçelere canlı bağlantı yaptı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dua etmesinin ardından Pazarcık depremi sonrası 17 bin 902 afet ve köy konutunun ilk temel atması gerçekleştirildi.

AFAD KOCAELİ ÇARŞISI’NI ZİYARET

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta depremzedeler için yaptırılan AFAD Kocaeli Çarşısı’nı da ziyaret etti.

Yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra çarşı esnafıyla görüştü. Çarşıdan ayrılırken kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklarla fotoğraf çektirdi, onlara hediye verdi.

HABER BURADA
Mart 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Türkiye

REKLAMLAR

DÜNYA