Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Bugün dünyadaki tüm ülkeler, kalkınma vizyonlarının en önemli kısmını fark oluşturabilecekleri yegâne alan olan kadınlar üzerine inşa etmektedir. Biz de işte bunun için kendi kalkınma planlarımızın merkezine ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa katılarak bir konuşma yaptı.
Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da Türkiye’deki ve dünyadaki tüm kadınların, en temel hakları olan onurlarını koruma mücadelelerinin yanında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle hükûmet olarak geçtiğimiz yıl kamuoyuna açıkladığımız Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planımız çerçevesinde 2023 yılında yapacağımız faaliyetleri de sizlerle paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.
“TOPLUMSAL HAYATIN TEMEL DİREĞİ KADINDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de uzunca bir süre kanayan yara olan kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi konusunda önemli bir mesafe katedildiğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Tek bir kadının bile şiddete uğramasına, hele hele cinayete kurban gitmesine asla rıza gösteremeyeceğimiz için bu mücadelenin çıtasını sürekli yükseltmek mecburiyetindeyiz. Hep söylediğim gibi, kadın insanın yarısıdır. Kadını dışlayan, kadına haksızlık yapan, kadına şiddet uygulayarak onurunu zedeleyen bir toplum, insan varlığının yarısından vazgeçmiş demektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir durum insanoğlunun kendi eliyle kendi sonunu hazırlaması anlamına gelecektir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de kadınlara yapılmış her bir yanlış uygulamayı doğrudan insanın eşrefi mahlûkat sıfatına yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Buna her şeyden önce bizim inancımız cevaz vermiyor. Rabb’imiz insanlara yönelik emirlerini bildirirken, muhatabını hep ‘Mümin erkekler’ ve ‘Mümin kadınlar’ diyerek ifade ediyor. Yani hiçbir hak ve hiçbir sorumluluk fizyolojik farklılıkların getirdiği zorunluluklar hariç sadece erkeğe veya sadece kadına mahsus kılınmamıştır” diye ekledi.
Akıl, vicdan, ahlak ve izan sahibi hiçbir erkeğin de anne, eş, kardeş, evlat olarak hayatının her alanında ve anında yanında olan kadına karşı farklı bir yaklaşım sergilemesinin düşünülemeyeceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İnsanlığın varlığının ve geleceğinin şartı olan ailenin de toplumsal hayatın da temel direği kadındır. Bugün dünyadaki tüm ülkeler, kalkınma vizyonlarının en önemli kısmını fark oluşturabilecekleri yegâne alan olan kadınlar üzerine inşa etmektedir. Biz de işte bunun için kendi kalkınma planlarımızın merkezine ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik. Kadınlarımızı insan onuruna uygun bir hayat sürebilmelerini teminin ötesinde hak, fırsat ve imkân adaleti esasına dayalı olarak hayatın her alanında kendilerine ve ülkelerine katkı sağlayan bireyler hâline getirmek istiyoruz. Üstelik bu yaklaşımı kendi kadınlarımız yanında, bölgemizden, dostlarımızdan başlayarak tüm dünya kadınlarını kapsayacak şekilde sergiliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de bu doğrultuda çok önemli mesafe katettiklerini, henüz arzu edilen seviyeye gelinmediğini ama bunun elde edilen kazanımların görülmesine ve takdirinin beklenmesine mani olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçen 20 yılda şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların haklarının, hukuklarının teslimi konusunda gösterdiği başarının, diğer alanlardaki zaferlerinin gerisindeki en önemli amillerden olduğunu söyledi.
Verilerin de bu tespiti doğruladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi bu konuda şiddet önleme ve izleme merkezlerimizle, sosyal hizmet merkezlerimizle, kadın konukevlerimizle, Mağdur Destek Sistemi’mizle, eğitim çalışmalarımızla dünyada örnek gösterilen bir seviyeye getirdik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız ve diğer ilgili tüm kurumlarımız, kadına yönelik şiddeti tamamen bitirmek için samimi ve netice alıcı gayretlerini sürdürüyor. Emniyet teşkilatımızı, sağlık çalışanlarımızı, yargı mensuplarımızı, muhtarlarımızı, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, velilerimizi, din görevlilerimizi, velhasıl toplumun her kesimini çalışmalarımızın içine katıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu faaliyetlerin hepsini de kadınlarla birlikte, çocuklar başta olmak üzere aile kurumunu da güçlendirme anlayışıyla yürüttüklerinin altını çizerek, Ulusal Eylem Planı kapsamında 2023 yılında mağdurların adalete erişimini kolaylaştıracak düzenlemeleri sürdüreceklerini kaydetti.
Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra özel sektörü, üniversiteleri ve yerel yönetimleri mücadele süreçlerine etkin şekilde dâhil ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa ihtisaslaşmış kurumların kadına yönelik şiddet konusundaki çalışmalarının kalitesini yükseltmek için eğitim faaliyetlerine ağırlık veriyoruz. Cinsel şiddet ve bağımlılık gibi bu alanlardaki mücadelenin teknik altyapısını güçlendiriyoruz. Her kesime ayrı mesajlar ulaştıracak iletişim faaliyetleriyle toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Cumhurbaşkanı olarak şahsi, Cumhurbaşkanlığı olarak kurumsal himayemiz altında milletimizin tamamını kuşatan bir seferberlik ruhuyla çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
“KADIN VE ÇOCUK KATİLLERİNİN YAKASINA YAPIŞMAZSAK EN TEMEL İNSANİ VAZİFEMİZİ YERİNE GETİRMİŞ OLAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadının diğer vasıflarının yanı sıra iyi bir öğretmen de olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstelik kadının öğretmenlik vasfının tezahürlerini kendi evlatları yanında tüm çocuklar üzerinde de görmek mümkündür. Bugün ülkemizdeki öğretmenlerin yüzde 60’ının, akademisyenlerin yarıya yakınının kadınlardan oluşması, bu hakikatin bir ifadesidir. Terör örgütlerinin son dönemde yapmış olduğu saldırılarda hayatını kaybeden 8 vatandaşımızdan 2’si kadın öğretmenimiz, 3’ü de çocuk yaştaki evlatlarımızdır.”
“Dünyanın başka bir yerinde terör örgütü, öğretmenleri ve çocukları böylesine alçakça katletmiş olsa günlerce, haftalarca, aylarca gündem olur, tepkilerin ardı arkası kesilmezdi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Söz konusu Türkiye olunca timsah gözyaşları kabilindeki kınama mesajları dışında ne siyasetçilerden ne sivil toplum kuruluşlarından ne medyadan kayda değer bir ses çıkmıyor. Dünyadaki insan hakları örgütleri nerede? Bunların hiçbirini Diyarbakır annelerinin yanında gördünüz mü? Onları ziyaret ettiklerini gördünüz mü? Terör örgütleri olduğu zaman Kandil’e kadar çıkan bu Batı’nın STK’ları, maalesef Türkiye’de Diyarbakır annelerini ziyaret etme ‘özelliğini’ diyeyim, göstermemişlerdir. Tabii bunları söylerken dost ve kardeşlerimizin samimi üzüntülerini hariç tutuyorum.”
Bu vesileyle son saldırılarda hayatlarını kaybeden Arzu ve Ayşenur öğretmenler ile daha önce yine benzer bir saldırıda şehit edilen Aybüke öğretmeni rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadına şiddeti konuştuğumuz bir platformdayız. Öyleyse burada kadının canına kasteden, genç kızlarımızı kandırıp dağlarda ölüme sürükleyen, tecavüzden infaza her türlü insan hakkı ihlalinde bulunan terör örgütünü görmezden gelemeyiz. Bu örgütün parlamentomuzdaki uzantılarını görmezden gelemeyiz. Onların demokrasi adına söyleyecekleri hiçbir söz kalmamıştır. Söyleyecekleri hiçbir cümle yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bunların neyin peşinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onun için bunların parlamento kürsüsünü fırsat görerek oradan kullandıkları cümlelerin, ifadelerin bizim indimizde hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur” ifadelerini kullandı.
“Kadın ve çocuk katillerinin yakasına yapışmazsak bırakınız ülkeyi yönetme sorumluluğumuzu, en temel insani vazifemizi yerine getirmiş olamayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Parlamentoya öyle veya böyle girip ondan sonra teröristlerle kol kola Kandil’de dağlarda dolaşanlar, bu milletin oylarının temsilcisi olamaz. Dolayısıyla 2023 seçimlerini bu anlamda çok çok önemli buluyorum. Ve 2023 seçimlerinde inanıyorum ki benim milletim Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkes’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Boşnak’ıyla sandıklarda bunlara en güzel demokratik cevabı verecektir. Tabii bu, nereden başlayacak? İşte bu kadınlarımızdan başlayacak. Hanım kardeşlerim, unutmayın, kale içeriden fethedilir. İşte bu da sizlersiniz. Bu kaleyi düşürmeyeceğiz, düşürmeyeceksiniz. Ve bu fethi inşallah 2023’te gerçekleştireceksiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’da, uygulamalarda yaptıkları değişikliklerle kadına şiddete sıfır toleransla yaklaştıklarının altını çizerek, “Terör örgütünün insan canına, özellikle de kadınlara yönelik saldırılarına aynı tepkiyi göstermenin boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz. Her türlü sapkınlık gibi ülkemizi kana bulayan bu kadın ve çocuk katili terör örgütünün de arkasında duranlar, yaşanan vahşete, dökülen kana, işlenen insanlık suçuna ortaktır” dedi.
İstiklal Caddesi’ndeki bombalı terör saldırısına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte daha yeni. İstiklal Caddesi’ndeki terör eylemini, bu terör örgütleri neyle icra edecekler? En ufak bir açıklamalarını duydunuz mu? Konuştular mı? Ne ana muhalefet ne yavrusu konuştu mu? Konuşmadı. Konuşacak sözleri yoktu, onun için. İşte bu bakımdan ben ‘Orada şehit edilen o 3 yaşında, 4 yaşındaki yavrumuzun kanını yerde bırakmayalım.’ derken aynı zamanda sandıkta da bırakmayalım. Çok çalışacağız, koşacağız. Önümüzde kar var. Kar kış demeden koşacağız. Ve inşallah 2023 bunlar için bir son olacak. Benim buna imanım var. Benim buna inancım var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü kullanıyor, istismar ve tahrik ediyor diye kötü örneklere bakarak insani ve vicdani görevlerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Ülkemizde misafir ettiğimiz çok büyük bir çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşan mazlumları, mağdurları korumaya, yaşatmaya, geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz. İşte particiklerden bir tanesi. Dün Gaziantep, oradan Karkamış’a geçmiş. Karkamış’ta kalkmış orada mülteci kardeşlerimizle ilgili birkaç laf etmeye kalkınca -tabii ferasetiyle konuşur benim halkım, benim milletim- ‘Bugün bunun yeri değil, lütfen, bak Büyükşehir Belediye Başkanı dün buraya geldi, siz de bugün burada, lütfen siyaset yapmayın.’ deyip kovdular ve o da gidip bir dükkâna sığdı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha dur, bu iyi günleriniz, iyi günleriniz. Kadın ve çocuk katili bu terör örgütüyle omuz omuza, dirsek dirseğe dolaşanlara inşallah 2023, bir ders yılı olacaktır. Bunların riyakâr tutumunu, muhataplarımızın yüzüne vurarak inşallah zafere hep beraber yürüyeceğiz. Sınırlarımızın ötesinde oluşturmakta olduğumuz güvenlik kuşağıyla aynı zamanda milyonlarca masum kadının ve çocuğun da hakkını müdafaa ediyoruz. İnşallah en kısa sürede bu kuşağı, batıdan doğuya tüm sınırlarımız boyunca tamamlayarak hem kendi vatandaşlarımızın hem oralarda yaşayan insanların geleceklerine güvenle bakabilmelerini sağlayacağız. Hiç endişeniz olmasın.”
Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nün, Türkiye’deki ve dünyadaki tüm kadınlar için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek yıl için belirledikleri faaliyet planını çok daha fazlasıyla hayata geçirme kararlılığında olduklarını vurguladı.
Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.
“Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla dünyaya örnek olalım arzusundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Atina’da, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ı son olarak 2017’de ziyaret ettiğini, bu ziyaretin 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan’a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olduğunu hatırlattı.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı dolayısıyla tekrar Atina’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan makamlarına teşekkür etti.
“TİCARET HACMİMİZİN 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARILMASINDA MUTABIK KALDIK”
Türkiye-Yunanistan münasebetlerinde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını yedi yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız, bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimizi ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Sayın Başbakanla ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık beş milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik.”
“AZINLIKLARIN HUZUR VE REFAHININ ARTMASI, İLİŞKİLERİMİZİ OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek turizm gerek kültürel alanda ilişkileri geliştirmek istediklerini vurgulayarak, “Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk ve dışişleri bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları, kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir” diye konuştu.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile terörle mücadele alanındaki iş birliğinin nasıl geliştirilebileceğini de ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkânı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması, ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettik. Kıbrıs meselesinin, adadaki gerçekler temelinde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, tüm bölgenin yararına olacaktır.”
“ULUSLARARASI TOPLUM, İŞLENMEKTE OLAN SAVAŞ SUÇLARI KARŞISINDA SESSİZ KALMAMALIDIR”
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğini dile getirdiğini hatırlatarak, şu görüşleri paylaştı: “Yaşananların, Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi, vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”
“ARAMIZDA ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan’ın aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülke olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz, Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kiryakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.”
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e nazik ev sahipliği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Önümüzdeki toplantı için Ankara’da kendilerini misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum” dedi.
YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “SINIRDAŞ OLAN İKİ ÜLKE YAN YANA VE BERABER HAREKET ETMEK ZORUNDADIR”
Yunanistan Başbakanı Miçotakis de konuşmasında, bu yıl iki ülkede de doğal afetlerin yaşandığını, geniş kapsamda ise çatışmalar ve savaşların ülkeler için birçok sorun teşkil ettiğini belirtti.
Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumların yaşandığını hatırlatan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “İki ülkenin çok iyi bir şekilde bir arada, çok sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Her bir tarafın yaşadığı sorumlara çözüm yaratabilmek çok önem arz ediyor” diye konuştu.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de bu ortak yaklaşıma katılmayan birçok kesimin mevcut olduğunu vurgulayarak, “Ancak, sınırdaş olan iki ülke yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir gelecek yaratmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Yunanistan ve Türkiye barış içinde yaşamaya mecburlar. Anlaşmazlıklarını ortaya koyacak samimi şekilde görüşecek ve sürekli çözüm arayacaklar. Bu fikir ayrılıklarında yakınlaşma olmasa da gerginlik de oluşmamalı” dedi.
Son altı ayda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üçüncü kez bir araya geldiklerine dikkati çeken Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bugünkü Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının da bu ortak çabaların bir devamı olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını aktaran Yunanistan Başbakanı Miçotakis, her türlü şiddet, radikalizm ve terörizmin kınanması gerektiğini ifade etti.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de iki ülke arasında fikir ayrılığı olduğuna işaret ederek, Yunanistan için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dışında bir çözüm olmadığını, taraflar arasında diyaloğun yeniden başlaması gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, ortak basın toplantısının ardından çalışma yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı vesilesiyle bulunduğu Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Yunanistan’da, Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından resmî törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile görüşmeye geçmeden önce yaptığı konuşmada, altı yıl aradan sonra Atina’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
“HEDEFİMİZ, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAK”
“5. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın Türkiye ve Yunanistan arasında yeni bir dönemin güçlenerek devamına vesile olacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün geniş bir bakanlar heyetiyle buradayız. Bakanlarımız birbirleriyle, muhataplarıyla gayet anlamlı görüşmeler yapacaklar. Tabii hedef aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşeceğiz. Aramızdaki ön hazırlıkları tüm bakan arkadaşlarımız yapmış vaziyetteler. Bunlarla birlikte imzaları atıp yola çok daha anlamlı, güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Bardağın dolu tarafıyla konuşmak öyle zannediyorum ki gelecek için çok daha hayırlı olacaktır.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.