Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Togg, 85 milyonun ortak gururudur”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOGG Gemlik Kampüsü Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin vizyon projeleri arasında yer alan Togg’un seri üretiminin yapılacağı TOGG Gemlik Kampüsü’nün açılış törenindeki konuşmasında, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun ortakları ve paydaşlarına teşekkür etti.

Cumhuriyet’in 99. yılını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu topraklarını bizlere vatan yapan ecdadı, Millî Mücadele’nin kahramanlarını, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ile Büyük Millet Meclisimizin tüm mensuplarını rahmetle, şükranla yâd ediyorum. Bu anlamlı günde, milletçe tek yürek olduğumuz böylesine tarihî bir açılışta buluşmamızı nasip eden Rabb’ime sonsuz hamd-ü senalar ediyorum. Evet, millet olmak demek; aynı vatanda hür bir şekilde yaşamak, farklılıkları ortak hayallerle birleştirmek, hüzünlerin üstesinden ortak sevinçlerle gelmek, hedeflere ortak çabalarla ulaşmak demektir. Millet olmak demek, tüm bu hasletler üzerinde ortak bir geleceğe yönelmek demektir” diye konuştu.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İLK FOTOĞRAFI BURADA HİZMETE AÇTIĞIMIZ TESİSTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg’un önemine vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Togg, ülkemizin güçlü yarınları için işte bu ortak hayali kurmanın tadını hepimize yaşatan projenin adıdır. Seri üretim bandından indirip sizlerin huzuruna çıkardığımız bu ilk araçla, 60 yıllık hayalin gerçeğe dönüşüne şahitlik ediyoruz. Bir tarafta kırmızı, bir tarafta beyaz. Ne anlama geldiğini herhalde anlıyorsunuz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bunun için, Togg, Türkiye’nin, 85 milyonun ortak gururudur, diyoruz. Ülkemizin dört bir yanından ve dünyanın çeşitli yerlerinden Türkiye’nin yerli ve millî otomobili Togg’un başarısı için destek veren, dua eden herkese gönülden teşekkür ediyorum. ‘Bu bir memleket meselesidir’ diyerek, bugünkü heyecanımıza ortak olan siyasi parti genel başkanlarına, milletvekillerine ve devletimizin her kademesinden arkadaşlarımıza, elbette en başta da aziz vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Togg’u seri üretim bandından indirmek için gecesini gündüzüne katan babayiğitlerimizi, teknisyenlerimizi, mühendislerimizi ve emekçilerimizi yürekten kutluyorum. Sizler, milletimizle birlikte Nuri Demirağ’ın, Nuri Killigil’in, Vecihi Hürkuş’un ve Şakir Zümre’nin mirasını da onurlandırdınız. Biliyorsunuz, dün Ankara’da Cumhuriyetimizin yeni asrına damga vuracak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun müjdesini milletimizle paylaştık. Türkiye Yüzyılı’nın ilk fotoğrafı da işte burada hizmete açtığımız tesistir, önünde durduğumuz araçtır” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üreticilerinin Togg’u akıllı cihaz olarak tarif ettiğini söyledi.

Türkiye’nin yerli ve millî otomobilinin üretileceği TOGG Gemlik Kampüsü’nün ve banttan indirilen akıllı cihazların ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin binlerce yıldır en çetin engelleri aşarak varlığını sürdürdüğünü ve âdeta feleğin çemberinden geçerek devletini kurduğunu ifade etti.

“BİZE KÜÇÜK DÜŞÜNMEK YAKIŞMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in ilk yıllarına 1. Dünya Savaşı’nın tüm yükünü sırtlanmış, savaşlardan yorgun düşmüş, kaynakları tükenmiş bir ülke olarak girildiğini vurgulayarak, “O zor günlerde millî mücadele ruhuyla işine sarılan müteşebbislerimiz tüm imkânsızlıklara rağmen çok önemli girişimler başlattılar. Bu heyecanla Ankara’da fişek, Kırıkkale’de çelik, Kayseri’de uçak fabrikaları kuruldu. Anadolu’da daha nice eserin temeli atıldı. Ancak, genç Cumhuriyet’in bu parlak girişimleri 2. Dünya Savaşıyla birlikte görünmez eller tarafından birer birer akamete uğratıldı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Şakir Zümre ve Nuri Killigil gibi kendi kabiliyetleri, çabaları ve kaynaklarıyla fabrikalar kuran vatansever girişimcilerin önlerinin kesildiğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Ne hazindir ki o fabrikalarda üretilen uçakların yerini kuluçka makineleri, imal edilen bombaların yerini ise soba boruları aldı. Kimi sinsice, kimi hoyratça yürütülen yıkımlarla insanımızın öz güvenini öyle bir kırdılar ki on yıllar boyunca üzerimize giydirilen deli gömleği misali içine sıkıştırıldığımız cendereden kurtulamadık. Ülkemizin son 20 yılı bize biçilen bu gömleği yırtmanın, özümüzdeki cevheri gömüldüğü yerden çıkarmanın mücadelesiyle geçti. Binlerce yıllık kadim bir devlet geleneğinin, 6 asır boyunca dünyayı yönetmiş bir cihan devletinin mirasçısı olarak bize yakışan da buydu. Çünkü biz tıptan mühendisliğe her alanda çıkarttığı icatlarla günümüz biliminin temellerini atmış, alimlerin, çağ açıp çağ kapatmış Fatihlerin, dünyayı değiştiren öncülerin torunlarıyız. Bunun için bize küçük düşünmek asla yakışmaz.”

Türkiye’nin hedeflerinin büyük, vizyonunun geniş ve inancının tam olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Güçlü olmanın ve güçlü kalmanın yolu ise kendi kendine yetebilmekten, namerde muhtaç kalmamaktan geçiyor. İşte biz bunun için her fırsatta millî diyoruz, yerli diyoruz. Millî teknoloji hamlemizin rehberliğinde savunma sanayinden otomotive, enerjiden sağlığa, her alanda elde ettiğimiz başarıları görüp de yüreği sevinçle dolmayan var mı? Atak ve Gökbey helikopterlerimizi, Anadolu savaş gemimizi, Hürkuş uçağımızı, Akıncı, Bayraktar, Anka insansız hava araçlarımızı, Tayfun füzemizi görüp de göğsü kabarmayan var mı? İşte Tayfun füzeleri atılmaya başladı. Yunan ne yapmaya başladı? Hemen televizyon yayınlarında, gazetelerinde, Tayfun onların gündemine girdi. Daha durun bakalım, daha bunun arkası gelecek. Şimdi Togg Avrupa’nın yollarına bütün bu modelleriyle girdiği zaman ciddi manada tutuşacaklar. Ne diyecekler? ‘Çılgın Türkler geliyor’ diyecekler.”

“TOGG, PRESTİJLİ BİR TÜRK MARKASI OLARAK DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDE YOLLARI SÜSLEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye her alanda ülkeye kazandırdıkları eserlerden istifade ederken gururlanmayan olup olmadığını sordu, karşısında gurur tablosunu gördüğünü söyledi.

“İstisnalar elbette çıkabilir. Hiç kendinizi üzmeyin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun istisnalar tablosu olmadığını, bu tablonun bir olan, iri olan, diri olan, kardeş olan bir tablo olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, biz onlara değil, nereden nereye geldiğimize bakacağız. ‘Yarın değil hemen şimdi’ diyerek yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünlere öyle kolay gelmediklerini, siyasi, diplomatik, askerî her alanda tarihî mücadeleler verdiklerini anlatarak şöyle konuştu: “Altyapımızdaki asırlık ihmalleri gidermek için gece gündüz çalıştık. Bilime, teknolojiye, araştırmaya, geliştirmeye öncelik tanıdık. Sanayimizi, tarımımızı, ihracatımızı geliştirdik. Ülkemizde 20 yılda âdeta sıfırdan bir yenilikçilik ekosistemi kurduk. Teknopark sayımızı 2’den 96’ya, organize sanayi bölgelerimizin sayısını 192’den 344’e, buralardaki istihdamı 415 binden 2,5 milyona çıkardık. Siz, ‘Fabrika kurulmuyor’ diye ortalıkta dolaşanlara itibar etmeyin. Bugün Türk sanayicisi fabrika kuracak arsa bulmak için birbiriyle yarışıyor. Salgın, Avrupa ve Asya’daki tedarik zincirlerini sarsarken bizim sanayicimiz tüm dünyaya ihracat yapmakla meşguldü. Girişim ekosistemimiz geçen yıl 1,5 milyar doların üzerinde yatırım alarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Dünyada teknolojinin ve girişimciliğin nerelere geldiğini görmek için 10 bin kilometre öteye gitmeye lüzum yok. Bunun için Türkiye’deki teknoparklara bakmanız, Türk girişimcilerini ziyaret etmeniz yeterli. Zaten dünyada nereye giderseniz gidin Türk markalarıyla karşılaşacaksınız. İnşallah Togg da önümüzdeki dönemde prestijli bir Türk markası olarak dünyanın birçok ülkesinde yolları süsleyecektir.”

“SORUMLULUĞUMUZUN İFASI OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENLERİ YAPIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’nın bir numaralı ticari araç üreticisi olan Türkiye’nin, dünyanın sayılı otomotiv ihracatçılarından da biri olduğunu, buna rağmen yerli ve millî bir otomobil markasına sahip olmamanın milletçe yüreklerini hep sızlattığını dile getirdi.

“Artık millî bir otomobil markası çıkarmanın vaktidir” dediklerinde, milletin de bu özlem ve coşkuyla yanlarında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, ta Başbakanlığım döneminde hep babayiğitlere davet çıkardım. Çünkü biliyordum ki bu ülkede evelallah bu işi üstlenecek babayiğitler var. Sonunda oldu. Her çabamız gibi buna da dudak bükenler yok muydu? Vardı. Hatta daha da ileri gidip ‘Yerli otomobil üretmek intihardır’ diyenleri gördüm. Ancak biz kararımızdan taviz vermeyerek bu projeyi hayata geçirecek babayiğitleri aramayı sürdürdük. Sağ olsunlar, ülkemizin önde gelen sanayi şirketleri bir araya gelerek, tüm birikim ve tecrübeleriyle yerli otomobil projemizi başlattılar. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu öylesine tuttu ki baş harflerinden oluşan TOGG, markanın da ismi olarak gönüllerdeki yerini aldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte proje Devrim otomobilinin akıbetini yaşasın diye uğraşanlara da ‘Yapamazsınız, yapsanız da satamazsınız’ diyerek kendilerini bu yoldan geri döndürmeye çalışanlara da rastladığını dile getirerek şöyle dedi: “Hatırlarsanız, bugün banttan indirdiğimiz aracın ilk tanıtımında ‘Hani bunun fabrikası nerede?’ diyerek kendi akıllarınca alay edenler vardı. Burada, işte buyurun fabrika burada. Buradan, en başından beri projeyi boğmaya, değersizleştirmeye çalışanlara soruyorum; ‘Fabrika nerede?’ diyordunuz. Fabrika işte burada, Bursa Gemlik’te. Salgın şartlarına rağmen rekor hızla inşa edilen TOGG Gemlik Tesisi, onu da söyleyelim öğrensinler, 1,2 milyon metrekare arazi üzerinde 230 bin metrekare kapalı alana sahip bir eser olarak işte burada. Şimdi biraz daha açalım; bu tesiste araştırma geliştirme merkezi var, tasarım merkezi var, prototip geliştirme ve test merkezi var, strateji ve yönetim merkezi var. Biraz önce bizzat tecrübe ettiğim test pisti de var. Oradan geldim. Velhasıl burada otomobil üretmek için ihtiyaç duyulan her şey var. Ayrıca burası çevreye duyarlı, yeşil bir tesis, çevreci.”

Fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait millî bir proje olan Togg’un üretiminde Anadolu’nun dört bir tarafındaki KOBİ’lerin, tedarikçilerin de yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “TOGG Gemlik Kampüsü tam kapasiteye ulaştığında, burada her yıl 175 bin araç üretilirken, 4 bin 300 kişiye doğrudan, 20 bin kişiye dolaylı istihdam sağlanacaktır. Burada 2030’a kadar üretilecek 1 milyon adet araçla millî gelirimize 50 milyar dolardan, cari açığın azaltılmasına 7 milyar dolardan fazla katkı sağlayacağız. Buna rağmen hâlâ Togg’a kulp takmaya çalışanlar elbette çıkıyor. Ama bunların hem bir marka oluşturma vizyonundan hem de küresel rekabetin nasıl işlediğinden habersiz cühela takımı olduğunu da iyi biliyoruz. Asırlık otomobil firmalarının pek çok parçasının Türkiye’de üretildiğini bilmeyenlere bunları anlatmak beyhude bir çabadır. Biz sorumluluğumuzun ifası olarak üzerimize düşenleri yapıyor, gerisini milletimize bırakıyoruz. Milletimiz kimi takdir edeceğini, kimi tekdir edeceğini gayet iyi bilir. Hâlâ ‘Yapamazsınız, üretemezsiniz’ diyenler varsa şu otomobillere iyi baksınlar. Bundan 60 yıl önce Devrim otomobilini engelleyenler, hamdolsun devrin otomobilinde başarılı olamadılar, olamayacaklar. Şimdi ne diyorlar? ‘Bunu kim alacak? Satamazsınız.’ Şimdi bunu söylemeye başladılar. İnşallah bunun cevabını da onlara başta şahsım olmak üzere milletimiz verecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg’un onaylı ilk seri üretim aracını satın alma siparişini firmaya tekrar iletti.

Üretim bandını gezerken farklı renklerdeki otomobilleri gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maşallah, her biri ayrı güzel. Tabii alacağımız otomobilin rengine refikam Emine Hanım, istişare edeceğiz, kararı ondan sonra vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin Togg’a büyük teveccüh göstereceğinden şüphe duymadığını ifade ederek, “Buradan tüm kamu ve özel sektör bankalarımızın yöneticilerine, vatandaşımızın Togg’u rahatlıkla satın alabilmesi için ellerini taşın altına koyma çağrısında bulunuyorum. Madem bu araca ‘Türkiye’nin otomobili’ diyoruz, öyleyse hep birlikte bunun gereğini yapalım” diye konuştu.

“BATARYA FABRİKASININ TEMELİNİ YAKINDA ATIYORUZ”

Elektrikli otomobillerin, tüm dünya gibi kendilerinin de yeni tanıştığı teknolojilerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, arabayı kullanırken gürültü ve ses olmadığını, gayet sakin, sükûnetle yola devam edildiğini, aracın hızlı da olduğunu ve bu kadar huzur içinde otomobil kullanmanın bütün alıcıları rahatlatacağını söyledi.

Vatandaşların Togg’la ilgili merak ettiği hususların olduğunu, bunlardan en önemlisi olan batarya ve şarj istasyonları konusuna açıklık getirmek istediğini belirten Erdoğan, “Togg lityum-iyon bataryaların ülkemizde üretimi noktasında dünyanın önde gelen şirketlerinden biriyle anlaştık. Hemen Togg tesisinin yanındaki 609 bin metrekarelik arazide inşa edilecek batarya fabrikasının temelini yakında atıyoruz. Savunma Bakanı’mız tabii buna hazır olursa işi bir an önce bitiririz. Tamam, asker selamını verdi. Mesele bitmiştir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yola çıkarken “Türkiye elektrikli araçların üretim üssü olacak” dediklerini anımsatarak, şöyle devam etti: “Togg, işte bu hedefe giden yolda lokomotiflik yapıyor. Kardeşlerim, lokomotif nereye giderse, unutmayın vagonlar da oraya gider. Elektrikli araç yatırımları konusunda global firmaların ülkemize yoğun bir ilgisi var. Şarj altyapısının yaygınlaştırılması amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteğiyle 81 ilin tamamında bin 500’ün üzerinde hızlı şarj ünitesi kuracak bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede 54 şirkete elektrikli araç şarj istasyonu işletme lisansı verdik. Togg da kendi markası Trugo’yla 81 ilimizdeki 600’den fazla noktada bin adet hızlı şarj cihazını hizmete sunuyor.”

“TOGG’U 2023’ÜN İLK ÇEYREĞİNİN SONUNDA YOLLARIMIZDA GÖRECEĞİZ”

Togg’un ne zaman yollarda olacağını da açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu da merak ediyorsunuz. Bugün seri üretim bandından çıkan araçların test ve sertifikasyon süreçleri hemen başlıyor. Togg Avrupa yollarının da tozunu attıracağı için o pazarlarda aranan teknik, yeterlilik belgesine sahip olacak. Dolayısıyla Togg’u inşallah 2023’ün ilk çeyreğinin sonunda yollarımızda göreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer bir konunun da vatandaşların Togg’a nasıl sahip olabilecekleri olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu soruya da TOGG’un ticari sırlarını açığa vermeden şöyle cevap veriyorum. Yeni nesil bir girişim olan Togg, aracısız bir şekilde vatandaşlarımızla buluşacak. Tıpkı diğer yeni nesil araç üreticileri gibi Togg’da satış işini dijital ve fiziksel deneyimi birleştirerek çözmeye karar verdik. Vatandaşlarımız Togg siparişlerini şubatta başlayacak ön satışla birlikte verebilecekler. Ön satış ve sipariş şartları vakti geldiğinde şirket tarafından açıklanacaktır. En çok merak edilen konulardan biri de aracın fiyatı ne olacak? Togg’un fiyatının piyasa şartlarında rekabetçiliğini sağlayacak şekilde tespit edileceğine babayiğitlerle beraber karar vereceğiz. Önümüzdeki senenin mart ayı sonunda pazara çıkacak bir ürünün fiyatının bugünden ilanı zaten hem doğru hem de mümkün değildir. Sanıyorum ön satışın başlayacağı şubat ayında Togg’un fiyatı da açıklanacaktır. Hiç telaşa gerek yok.”

Cumhuriyet’in 99. yılına ulaşılan bugün aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme kararlılıklarının altını da tekrar çizdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz okullarda Cumhuriyet’in nasıl imkânsızlıklar içinde kurulduğunu dinlemekle geçti. Üzerinde yamalı kıyafetleri, ayaklarında yırtık çarıkları, ellerinde ‘Cumhuriyeti biz böyle kazandık’ pankartıyla, Cumhuriyet’in kuruluşunu kutlayan vatandaşlarımızın görüntülerini unutmadık. Ülkemiz artık Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümlerini Marmaray’ın, İstanbul Havalimanı’nın, Togg tesisinin açılış törenleriyle kutlayacak bir seviyeye geldi. Bugün Togg gibi asırlık bir projeyi hayata geçirirken bir kez daha ve tüm kalbimizle ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları TOGG Gemlik Tesisi’nin ülkeye, millete hayırlı olmasını dileyerek, projenin gerçeğe dönüşmesinde emeği ve katkısı olan herkese şahsı, milleti adına şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile açılış töreni öncesi TOGG Gemlik Kampüsü’nü gezdi ve test sürüşü yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seri üretim bandından inen “Anadolu” isimli kırmızı renkteki C-SUV’u kullanarak Togg çalışanlarının alkışları arasında tören alanına geldi.

Dünya

İsmail Fidan |Marka patent Bilirkişi : Allah size merhamet ve vicdan versin

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA

Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar

Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İlk günlerdeki önceliğimiz olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetleri aldı. Bir yandan geçici barınma alanlarını kuruyor, diğer yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada bugün Ramazan-ı Şerif’in beşinci günü olduğunu dile getirdi.

Ramazan’a buruk girildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binin üzerindeki insanımızın acısı hâlâ tazedir. Adıyaman ile birlikte bazı illerimizde deprem afetini bir de sel felaketi izledi. Bir kez daha depremde ve sellerde kaybettiğimiz her bir cana Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum” diye konuştu.

“DEPREMİN, MİLYONLARCA İNSANIMIZIN YÜREĞİNDE AÇTIĞI YARALARI SARMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”

Ansızın hayattan kopup gidenlerin hatıralarının yüreklerde hep yaşayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Depremin, milyonlarca insanımızın yüreğinde açtığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Bey ilk günden beri burada koordinasyonu yürütüyor. AFAD’dan karayollarımıza, güvenlik güçlerimizden sağlıkçılarımıza kadar, belediye başkanlarımız hep birlikte Adıyaman’da koordinasyon içerisinde görev aldılar ve burada çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımızın gayretlerini de yakinen takip ediyorum. Hepsine de huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günlerdeki öncelikleri olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetlerinin aldığını, bir yandan geçici barınma alanlarını kurduklarını, diğer yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını belirtti.

“BÖLGE GENELİNDE GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE 2,5 MİLYON İNSANIMIZI MİSAFİR EDİYORUZ”

Acil ihtiyaçları karşılamak için çadırdan konteynere, prefabrik yapılara kadar tüm barınma imkânlarını seferber ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bölge genelinde geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insanımızı misafir ediyoruz. Adıyaman başta olmak üzere depremde hasar alan şehirlerimizin tamamında kurulumu hızla süren konteynerlerin sayısını en kısa sürede 100 bine çıkartacağız. Ayrıca diğer barınma alternatiflerini de hızla devreye alıyoruz. Hasarsız ve az hasarlı evler yavaş yavaş kullanılmaya başlandı. Bu depremde Adıyaman’da yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak 37 binin üzerinde binada 95 bine yakın bağımsız bölüm tespit edildi. Deprem bölgesinin tamamında bu sayı 312 bin binada 900 bin bağımsız bölüme kadar çıkıyor. Yaptığımız planlamaya göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin, ilk 1 yıl içinde de 319 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adıyaman’da inşa edeceğimiz konut sayısı yaklaşık 50 bini, köye evi sayısı 23 bin 640’ı bulacak. İster il ve ilçe merkezlerinde ister köylerde olsun evi yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen hiçbir Adıyamanlı kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz. Her bir kardeşimizi içinde huzurla ve güvenle oturacak yeni yuvasına mutlaka kavuşturacağız. Kentsel dönüşüm projeleriyle diğer alanları da güvenli hâle getireceğiz” dedi.

“YAPIM SÜRECİNİ BAŞLATTIĞIMIZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI 56 BİN 323’E ULAŞTI”

Geçen günlerde Kahramanmaraş ve Hatay’da deprem konutlarının temellerini attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de 4 bin 431’i Adıyaman’da olmak üzere 27 bin 949 kalıcı deprem konutunun daha temelinin atılacağını bildirdi.

“Yapım sürecini başlattığımız konut ve köy evi sayısı 56 bin 323’e ulaştı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 bin konut ve 1 milyon altyapılı arsa projesinin deprem şehirlerine isabet eden bölümleriyle ilgili çalışmaları da sürdürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adıyaman’da ‘İlk Evim’ için 2 bin 650 konutun, ‘İlk Arsam’ için de 6 bin 250 arsanın hak sahiplerini kura çekişleriyle belirledik. Deprem gününden beri vatandaşlarımıza çeşitli kalemlerde yaptığımız ödemelerle destek oluyoruz. Her depremzede aileye onar bin lira ödeme yaptık. Yakınları vefat edenlere acil ihtiyaçları için yüzer bin lira veriyoruz. Taşınma desteği olarak kiracı, ev sahibi ayrımı yapmadan 15 bin lira ödüyoruz. Kira desteği olarak da aylık 3 bin lira ile 5 bin lira arasında, yani yılda 36 bin lira ile 60 bin lira arasında ödeme yapıyoruz.”

“MİSAFİRHANELERDE, YURTLARDA, OTELLERDE, KONTEYNER KENTLERDE KALANLARIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Misafirhanelerde, yurtlarda, otellerde, konteyner kentlerde kalanların tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Üretimi desteklemek, şartları yeniden döndürmek için sanayicilerimize, esnaflarımıza sunduğumuz ilave imkânlar var. Mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri gibi desteklerle çiftçilerimizin zararlarını telafi ediyoruz. Dolayısıyla kalıcı konutlar yapılarına kadar vatandaşlarımıza yüz binlerce liraya tekabül eden bir maddi desteği zaten sağlıyoruz” diye ekledi.

Diğer afetlerde konutları, maliyetinin neredeyse üçte biri bedelle 2 yılı ödemesiz 20 yıl vadeyle verdiklerini, herhangi bir faize tabi olmayan bu ödemelerin cüzi bir rakamla başladığını ve gelirlerdeki rutin artışlarla birlikte kısa sürede nispeten daha da az bir miktara düştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela bir önceki Elazığ depreminin ardından inşa ettiğimiz 2 artı 1 evlerin aylık ödemesi 510 liradan, 3 artı 1 evlerin aylık ödemesi 730 liradan başlıyor. En büyük metrekareye sahip 3 artı 1 evde bu ödeme 990 liraya ve toplam borç da 214 bin liraya ancak çıkıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köy evlerini de benzer rakamlarla hak sahiplerine veriyoruz. Vade süresi olan 20 yılın sonuna kadar aylık ödeme miktarı sabit kalıyor. Borcunu peşin kapatmak isteyenler yüzde 20 indirimden yararlanıyor. Şayet vatandaşımızın mülkünün yeriyle ilgili kamulaştırma ve benzeri bir sorun varsa onun ödemesi de ayrıca yapılıyor. Evinin sigortası olan vatandaşlarımız oradan da ödeme alabiliyor. Netice itibarıyla süreç içinde yapılan ödemeler ve verilen destekler göz önüne alındığında devlet deprem konutlarını vatandaşlarına hibe seviyesinde bir usulle teslim ediyor” değerlendirmesini yaptı.

“KALICI KONUTLARIN İNŞASINI İNANILMASI ZOR BİR HIZLA BAŞLATIYORUZ”

Birilerinin, milletin ne yaşadığından, devletin ne yaptığından ve insanlara hangi imkânları sunduğundan habersiz olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan yanlış beyanlarla ortalığın karıştırılmaya çalışıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte bay bay Kemal’i biliyorsunuz. Bir şey anlatmaya gerek var mı? İşte şu mübarek Ramazan ayında yine yalan, yanlış beyanlarla, yalan, yanlış haberlerle ne diyor, ‘Biz geleceğiz, geldikten sonra da her şey bedava.’ 11 tane büyükşehir belediyen var, senin bu büyükşehir belediyelerin acaba Adıyaman’a ulaştılar mı? Ama AK Parti’nin belediyeleri ilk günden itibaren başkanlarıyla beraber buradalar. Yıllardır afet bölgesinde canhıraş bir şekilde çalışan bakanlarımızın, kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, gönüllülerimizin emeklerini hiçe sayan bu zihniyeti, milletimizin takdirine havale ediyorum. 14 Mayıs’ta bunun hesabını sormaya var mıyız?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim, bu safsatalarla kaybedecek vaktimiz yok. İşte sizler de şahitsiniz, pek çok meseleyi aynı anda çözüyor, en önemli ihtiyaç olan kalıcı konutların inşasını da inanılması zor bir hızla başlatıyoruz. İşte bugün temeli atıyoruz, bir yıl içinde 319 bin konutu ve köy evini, altyapısı, kamu binaları, sosyal tesisleri, ticari alanlarıyla birlikte teslim etmekte kararlıyız. Ayrıca 3 bini Adıyaman’da olmak üzere 14 bin 600 küçük sanayi dükkânını da bu süreçte inşa ederek, esnaf ve sanatkarlarımıza, işletmecilerimize teslim edeceğiz. Dünyada bu kadar kısa sürede, böylesine büyük bir konut inşası ancak bizim birikimimiz, tecrübemiz, azmimiz ve kararlılığımızla mümkündür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte benzer durumlarda yaşanan rezillikleri hatırlatmaya gerek bile duymadığını ifade ederek, “Türkiye, her alanda olduğu gibi, afetlerin yaralarının sarılması hususunda da yeni bir döneme bizimle girmiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Elazığ, Malatya, İzmir’de depremleri, Kastamonu, Bartın, Giresun’da selleri, Antalya, Muğla ve Manavgat’ta yangınları yaşayanların, Türkiye’nin dört bir yanında tamamladıkları 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesinden faydalananların bunun şahidi olduğunu söyledi.

“AFET YARALARINI SARMADAN BİZ RAHAT, HUZUR BULMAYACAĞIZ”

Bugüne kadar, millete verdikleri her sözü tuttukları gibi, deprem bölgesindeki şehirleri bir yılda ayağa kaldırma sözünü de yerine getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nissibi Köprüsü bunun şahididir. Şanlıurfa’yı Adıyaman’a biz bağlamadık mı? Nereyi, nereye bağladık. İşte bütün bunları yapan irade, Allah’ın izniyle bunu da yapacaktır. Afet yaralarını sarmadan biz rahat, huzur bulmayacağız” dedi.

Ramazan ayını bu kutlu mücadelenin sembolü hâline getirmek için Adıyaman’da olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın, sahip olduğu tarihî ve doğal zenginliklere rağmen uzunca bir süre hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşamadığını belirtti.

Türkiye’de son 20 yılında gerçekleştirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde, diğer şehirlerle birlikte Adıyaman’ın da önünde yepyeni bir dönem açıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan turizme kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapının meyvelerini toplamaya başlayan bir Adıyaman gerçeğiyle karşı karşıyayız. Deprem, yol açtığı yıkımla Adıyaman’ın canını yakmış olabilir ama bu şehrin geleceğine ilişkin umutlarını ve hayallerini yıkmaya ne 7,7 ne de 7,6 büyüklüğündeki sarsıntı yeter. Şehrimizi yeni konutlar, yeni iş yerleri, yeni kamu binaları, yeni sosyal donatılarla ayağa kaldırırken, Türkiye Yüzyılı’nın parlayan yıldızı Adıyaman hedefine doğru yürüyecektir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem yıkıntıları altında son nefesini veren AK Parti Milletvekili Yakup Taş’a ve ailesine Allah’tan rahmet dileyerek, “Her bir insanımıza borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Rabbimizin ‘La Tahzen innallahe meana’ üzülme, korkma, yeter ki inan. Allah, bizimle beraberdir diyerek, biz, yolumuza devam edeceğiz. Çünkü Rabbimiz, bu emrin devamındaki ‘İnnallahe meana’ derken, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir. Allah yardımı bizimle beraber olduğu müddetçe, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Hiç endişe etmeyin, bunların hepsini aşacağız” dedi.

“BU COĞRAFYANIN HER GÜNÜ İMTİHANLA GEÇTİ”

Bu coğrafyada her günün imtihanla geçtiğini, bir yandan tabii afetler, diğer yandan düşman saldırıları ve teröre kadar envaiçeşit tehditle nice sınamalara maruz kalındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörle mücadeleyi başardık mı? Şu anda teröristler var mı? Şu anda PKK/YPG nerede? Evelallah bu iktidar, bu terör örgütlerini gömdü. Bundan sonra da gömmeye devam edecek ama şu anda bakıyorsunuz, bay Kemal, PKK terör örgütünün Parlamentodaki uzantılarıyla el ele, kol kola dolaşıyor mu? Onlarla beraber bu seçime, 14 Mayıs’a hazırlanıyor mu? Bunlara cevabı en güzel şekilde nerede vereceğiz? 14 Mayıs’ta sandıkta vereceğiz. Ben, sizlerin bunu gerçekleştireceğinize inanıyorum. İşte bu 11 vilayette atacağımız adımlarla, Allah’ın izniyle bunlara gereken hesabı 14 Mayıs’ta vereceğiz. Ben, gözlerinize bakarak, buna hazır olduğunuzu görüyorum. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Allah yar, yardımcımız olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlanarak Merkez Örenli Mahallesi, Kahta Belören köyü ve Kuyulu köyünde deprem konutları ve köy evlerinin temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi.

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’ın İskenderun ilçesinde “Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun Yeni Kaymakamlık Binası önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ramazanın hayırlı ve bereketli geçmesini ve bu ayın, milletin ve tüm insanlığın kazalardan, belalardan, afetlerden korunmasına vesile olmasını diledi.

Ülke ve millet olarak 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insan ile yaşanılan ağır yıkımın acısının yüreklerde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybımız öylesine büyük, acımız öylesine derin ki anlatmaya kelimeler kifayet etmiyor. Vefat eden kardeşlerimizin aziz hatıraları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bize düşen asıl görev ise can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle de en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay’ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.

Attıkları her adımı, başlattıkları her projeyi bu gayeyle planladıklarını ve yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 1,5 ay içinde arama kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü, geçici barınma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı, kalıcı konutların inşasına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin altyapısı, kurulumu, nakli sürmektedir. Bu konteyner sayısı, mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir.”

“KALICI KONUTLARLA İLGİLİ HAZIRLIKLARI İNŞAAT SAFHASINA GETİRDİK”

Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemelerin yapıldığını, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödenmesine başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı, kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van’dan Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük.

Daha önemlisi bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. İşte biz bunun için bir yılda 319 bin konut yaparak altyapısıyla, iş yerleriyle, sosyal ve kültürel birimleriyle tüm ihtiyaçları tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik.”

Seçimleri 14 Mayıs’ta yapma kararlarının gerisinde de aynı anlayışın bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız. Dünyada 500 kilometrelik bir alana yayılan, böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip, kalıcı konutların inşasına başlayabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye, devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla bunu başarmıştır” şeklinde konuştu.

“BU FELAKETİN İZLERİNİ HEP BİRLİKTE ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Ülkenin, “Türkiye Yüzyılı” olarak ifade edilen Cumhuriyet’in yeni asrıyla ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin ilk şartının, deprem yaralarını sarmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatay yaralıyken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlüyken kalan 80 vilayetimiz neşeyle hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek, bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu, yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programlarında herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz. Bakanlarımız deprem gününden, biz de depremin üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüz de hep sizlerle birlikte.”

Ramazanı da depremzedelerle karşıladıklarını ve geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kahramanmaraş’ta, bugün ise Hatay’da olduklarını, diğer şehirlere de gideceklerini belirtti.

Tüm yaralar sarılıp yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi deprem turistleri, sadece fotoğraf çektirmek, sadece görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldırmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkânları geçici barınma merkezleri kurarak, yardım faaliyetlerini sürdürerek, yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler, insanlarımızın gönüllerini alabilseler. İnşallah o da olur” ifadelerini kullandı.

“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, ORTAK GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM”

Muhalefetin 11 büyükşehir belediye başkanlığı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buraya uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini, kendimize yakışanı, sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi 1 yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak, her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defa da aynısını yapacağız” dedi.

Van, Bingöl, İzmir, Kütahya, Antalya ve Muğla’da daha önce yaşanan doğa olaylarının ardından yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse endişeye, tereddüte kapılmasın. ‘Burası CHP’li’ demedik. Biz ne dedik? ‘Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımızdır.’ dedi. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkâna, kararlılığa sahibiz. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ortak geleceğimize, ortak hayallerimize, ortak hedeflerimize sahip çıkalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir” diye konuştu.

“22 BİN 467 KONUTUN İNŞASI FİİLEN BAŞLAMIŞTIR”

Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinde hem can hem de yıkılan bina bakımından en büyük kaybın yaşandığı şehir olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tespitlerde gelinen noktaya göre şehrimizde 100 bin binadaki 338 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle gelmiştir. Hatay’da toplamda 238 bine yakın konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Depremden bugüne 50 bin konut ve köy evinin inşasına başlanmasıyla ilgili süreci sonuçlandırdık. Bugün Hatay’da temelini atacağımız 3 bin 122 konutla birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak sizlere verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.

Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak, şehir merkezlerimizi yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlam, güvenli, huzurlu yuvalar ve iş yerleri kazandıracağız. Konutlarla kalmıyor, bölgenin sağlık altyapısını da ayağa kaldıracak projeleri başlatıyoruz. Depremin ardından Arsuz’da 100, Hassa’da 100 ve Belen’de 30 yataklı devlet hastanelerini hemen tamamlayarak hizmete aldık. Salgın döneminde nasıl rekor sürelerde acil durum hastanelerini inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Biz ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran bir parti bir iktidar değiliz. Hatırlayın o salgının olduğu dönemde İstanbul’da dev Çam ve Sakura Hastanesini bitirdik. Üç ay gibi bir zamanda bir taraftan İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan evet Anadolu Yakası’nda iki hastaneyi 1006 odalı olarak 1006 bir tarafta 1006 bir tarafta bitirdik ve halkımızın hizmetine sunduk.”

“MİLLETİMİZİN YARALARINI SARAN SAĞLIK PERSONELİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Bugün 400 yataklı Antakya Devlet Hastanesi, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi, 200 yataklı Acil Durum Hastanesi ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini attıklarını aktaran Erdoğan, Antakya Devlet Hastanesi’nin 10 Mayıs’ta hizmete açılacağını, Hatay’ın yeni yerleşim yeri Gülderen’de de 1000 yataklı bir şehir hastanesi kurulacağını kaydetti.

Bugüne kadar millete karşı asla mahcup olmadıklarını, meydanlarda bol keseden atıp, göreve gelince unutanlardan da olmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin gereğini de yerine getireceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma merkezlerinin kurulumunu da sürdürdüklerini hatırlatarak, “Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Yıkılan iş yerlerimizi prefabrik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz toprağı ekerek baharın bereketini yakalamak için çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Tüm çalışmaların, deprem sonrası diğer şehirlere giden vatandaşların dönüşümünü hızlandıracağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz, yıkılan her şeyi yeniden daha iyisiyle daha güzeliyle daha güvenlisiyle yeniden yapacağız. Canlarımız dışında kaybettiğimiz her şeyi tekrar kazanacağız, tekrar yerine koyacağız. Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi.

Bunca imtihandan alnının akıyla sıyrılmış bir milleti, bu milleti tek başına deprem mi esir edecek, asla. Ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntıların faturasını depremde yıkılan binalarımızla ve yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Önemli iyileştirmeler sağladık ama görüyorum ki daha fazlasını, daha hızlı bir şekilde yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirlerimizi değil ülkemizin tamamında kentsel dönüşümü süratle neticelendirecek bir program hazırladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TOKİ vasıtasıyla ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı, en çok can aldığı Hatay’dan, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerindeki vatandaşlarıma sesleniyorum. Eğer binanız depreme dayanıklı değilse sel veya heyelan tehdidi altındaysa başka bir sıkıntısı, sorunu varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın.”

Deprem ve sel gibi afetlere karşı tedbirler alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce tedbirimizi alacak, yani binamızı sağlam bir zemine, tekniğine uygun şekilde yapacak, ondan sonra tevekkül edeceğiz” dedi.

“HATAY’I İNŞA EDENE KADAR, DURMAYACAĞIZ, DİNLENMEYECEĞİZ”

14 Mayıs seçimlerinden sonra milletin takdiriyle yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde bu konunun hükûmet programının ilk vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “20 yılda edindiğimiz tecrübeleri, 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı ve bilim insanlarımızın öngörülerini dikkate alarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hâle getirmekte kararlıyız. Hatay hem güvenli konutları hem tarihî ve kültürel mirasımızın ihyasıyla ortaya çıkacak görünümüyle bu modelin vitrini olacaktır. Hani Çanakkale Destanı’nda Akif ne diyor? ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ diyor ya. Hatay’ımız da öyle 7,7 ile 7,6’yla tarihe gömülecek bir şehir değildir. Bu yıkıntıların üstünde hepimizin hayali olan Hatay’ı inşa edene kadar, durmayacağız, dinlenmeyeceğiz.”

Hatay’ın Türkiye topraklarına Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin kıymetini çok iyi bilir. Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle dünyayı kendine hayran bırakıyor. Hemen yanı başımızdaki coğrafyada yaşanan onca trajediye bakarak bize Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birer ferdi olarak yaşama şerefini bahşeden Rabbime hamdolsun diyorum” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin güvenliğiyle, huzuruyla, üretimiyle, istihdamıyla, büyüme potansiyeli ve diğer tüm imkânlarıyla Cumhuriyet tarihinin zirvesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için en azından şu son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inançla azimle cesaretle verdiğimiz mücadeleyle hepsini aştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı’yla oluşan küresel gerilimin kendilerini hedeflerinden uzaklaştırmadığını, deprem, sel ve yangın gibi tabii afetlerin de bu hedeflerden vazgeçiremeyeceğini ifade etti.

Diyarbakır Annelerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize güvenmenizi, bizim yanımızda yer almanızı istiyorum. Beraberce nice başarıları kazandık. İnşallah depremin yol açtığı yıkımların üstesinden de geleceğiz. Mübarek Ramazan ayında duaların, niyazların, yaptığımız hayır ve hasenatın ecri hürmetine, Rabbimizin yardımının bu mücadelede bizimle olacağına yürekten inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantıyla İskenderun, Antakya ve Defne’de devlet hastanesi, Kırıkhan’da köy evi, İskenderun, Altınözü ile Arsuz’da ise deprem konutlarının temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi. Dua edilmesinin ardından Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ildeki 22 bin 465 konut/köy evinin temeli atıldı.

HABER BURADA

DÜNYA