Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu önünde düzenlenen etkinlik öncesi otobüsten vatandaşlara hitap etti. Sinan Erdem Spor Salonu’nun tıklım tıklım dolu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler içeriye giremediğiniz için şu anda dışarıdasınız. Ama gönüllerimizin içerisinde zaten yeriniz şu anda mevcut” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelinde TÜGVA’nın 310 bini aşkın üyesi olduğunu aktararak, “81 vilayetteki tüm yapılanmasıyla birlikte her geçen gün daha iyiye, daha güzele gitmek suretiyle gençliğimizin -hep söylüyorum ya, birileri rahatsız oluyor- dindar bir nesil olarak geleceğe hazırlanmasında TÜGVA’nın konumu çok çok önemli. İşte sizler bu neslin temsilcileri olarak karşımdasınız. Dolayısıyla sizlere elimizden ne gelirse, Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanı, 17 Bakanlık olarak, elimizden gelen her türlü fedakârlığı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

TÜGVA Başakşehir İlçe Temsilciliği’nin “TÜGVA Başakşehir” diye seslenmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başakşehir ön almak istiyor. Tabii buradaki tüm gençler, ben inanıyorum ki hepsi Başakşehir’in taşıdığı ruh kökünü, onlar da taşıyor. Burada ayrı gayrı yok. Bizim tek derdimiz, Asım’ın nesli olarak gördüğümüz bu gençliği, en ileri, uç noktalara o ruh ile yetiştirmek. Onun için de ne dedik, ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim. Hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.”

“YOKSULLUĞUN ALLAH’IN İZNİYLE OLMAYACAĞI BİR TÜRKİYE’Yİ BİZ HALLEDERİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta arabulucu rolünü oynayan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün bu olaylar karşısında yıpranmadığına dikkati çekerek, “Tam aksine. Şu anda Avrupa’da herkes tutuşmuş vaziyette, ‘Acaba bu kış nasıl geçecek?’ Elhamdülillah, biz bütün hazırlıklarımızı yaptık ve bütün hazırlıklarımızla beraber, elhamdülillah, milletimize doğal gazını da kömürünü de her şeyini hazırlamış vaziyetteyiz. Derdimiz şu anda, daha uygun fiyatlarla biz vatandaşımıza bu doğal gazı nasıl ulaştıracağız, bunun gayreti içerisindeyiz. Ama şunu bilmenizi istiyorum: AK Parti iktidarı zulme rıza göstermez. Zulmedilmesini asla istemez ve derdimiz şu an itibarıyla inşallah aralık ayındaki yapılacak olan yeni değerlendirmelerle de asgari ücreti en uygun rakama çıkarmak. Biz bunun için varız. Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Bunu biz yaparız. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz.”

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Okullar açılırken sıraların üzerinde kitaplarınızı buldunuz mu? Yardımcı ders kitaplarınızı buldunuz mu? Nasıl oldu bu iş? Bundan önce böyle bir şey var mıydı? Bu sıralardan biz de geldik, geçtik. Biz kırtasiyeci dükkânlarından kitap bulamazdık, defter bulamazdık ama biz bu derdi çektik. Ne dedik? Bizim evlatlarımız çekmesin. Onlar için de en ideal okulları yapalım, sıralarımızı buna göre hazırlayalım ve yavrularımız gayet huzurlu şekilde okula gidip bu noktada hazırlıklarını yapsınlar ve bütün sömestr en güzel şekilde, rahat bir şekilde geçirsinler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu’na geçti.

Genel kurulda görev alacak kişilere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA’nın 81 il ve 571 ilçedeki temsilcilikleriyle, bünyesindeki 41 yurt, 40 icathane, 80 kıraathane, 300 gençlik merkezi ve 300 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük gençlik hareketi hâline geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakfın bursları, yurtları, eğitim ve öğretim çalışmalarıyla, kamplarıyla, kültür sanat ve spor faaliyetleriyle gençlerin hayatlarının her alanında verdiği hizmetleri takdirle takip ettiğini anlattı.

Vakfın yurt dışında da faaliyet gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş gayesine uygun şekilde, iyiyi, güzeli, hakkı, adaleti esas alan çalışmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlıyor. Bu tablonun özellikle bizim neslimiz için ayrı bir önemi vardır. Türkiye’nin en kıymetli hazinesi olan gençliğinin bir kısmını küresel güç baronlarının emperyalist hezeyanlarına kurban verdiğimiz dönemlerin acıları hâlâ yüreklerimizde tazedir” diye konuştu.

“FATİH’İN İSTANBUL’U FETHETTİĞİ YAŞTAKİ SİZ GENÇLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA’nın bu ülkenin ve dostlarının gençlerini, milletin ve onunla birlikte tüm insanlığın hayrına çalışmalar yürütecek bilince ve birikime sahip kılmak için verdikleri mücadelenin en önemli kurumsal markalarından biri hline geldiğine dikkati çekerek, “Bu çatı altında yürütülen mücadeleden rahatsız olanların, yalan ve iftira çıtasını sürekli yükseltmesinin gerisinde işte bu hakikat vardır. Artık bu ülkenin gençlerini PKK gibi, FETÖ gibi, DEAŞ gibi terör örgütleri, fikri ve cinsi sapkınlık akımları üzerinden heba edemediklerini görenler elbette TÜGVA’ya saldırmaya devam edeceklerdir. Ne diyorlar? Gençlik olarak çok güçlüymüşler. Ne alaka? İşte gençlik burada. Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaki siz gençler. İnancınızdan, medeniyetinizden, ecdadınızdan aldığınız ilhamla tüm bu saldırıların üstesinden gelecek, hedeflerinize kararlılıkla yürüyecek azme, iradeye, güce, kabiliyete sahipsiniz” değerlendirmelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Hazreti Mevlana sorar, ‘Kişinin değeri nedir? Sonra kendisi cevaplar. ‘Aradığı şeydir.’ Evet, sizler ilimden sanata, spordan teknolojiye kadar her alanda ne aradığınızı bildiğiniz için değerlisiniz. Gençler, aradığımız şey Hazreti Adem Aleyhissalatu vesselamdan bugüne insanlığın iman ve hikmet ocağında şekillenmiş tüm birikimdir. Aradığımız şey, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu vesselamdan bugüne İslam medeniyetinin inanç ve ilim membaından süzülüp gelen tüm hazinelerimizdir.”

“ATTIĞIMIZ ADIMLARI, GENÇLERİNİZLE BİRLİKTE PLANLADIK VE HAYATA GEÇİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradıkları şeyin, milletin Malazgirt’ten bugüne coğrafyaya bilek gücü ve gönül enginliğiyle ilmek ilmek dokuduğu tüm değerler olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradıkları şeyin, asırlık kayıpların ardından her alanda yeniden yükselişin ifadesi olan hep birlikte verdikleri mücadele olduğunu dile getirdi.

“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” mealindeki ayeti anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu söze uygun şekilde, saatlerce günlerce konuşsak bitiremeyeceğimiz asıl meramımı sizlere aktarabildiğime inanıyorum. Türkiye, bir asır önce istiklali ve istikbali uğruna gençlerinin önemli bir kısmını cephelerde feda etmiştir. Cumhuriyet tarihi boyunca da vesayetten darbelere, yokluklardan siyasi kavgalara kadar nice badireler geçiren ülkemizde bunların faturasını en çok ödeyen gençlerimiz olmuştur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca birilerinin kirli siyasetinde, bu ülkenin daha ömrünün baharındaki nice gencinin araç olarak kullanıldığına ve tıpkı bir bozuk para gibi harcandığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi parti tabelası arkasına gizlenmiş, fitne yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi bölücü örgütün elebaşlarına, Kandil’deki terör baronlarının sinsi emellerine kurban ettiler. Bunun için biz, sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her vakit attığımız adımları, gençlerinizle birlikte planladık ve hayata geçirdik. İşte bu gençlik burada. Tavizsiz bir gençlik, sıradan bir gençlik değil, attığı adımı bilen, istikametini bilen, ‘Yol O’nun, varlık O’nun, gerisi hep angarya/ Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya’ diyen bir gençlik. İktidarlarımız boyunca, yaptığımız her faaliyetin odağında gençlerimiz var. Hamdolsun bugün de gençlerimizle birlikte yol yürümeye devam ediyoruz. Gittiğimiz her ilde, Ankara ve İstanbul’daki programlarımızın her safhasında gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyoruz.”

“GENÇLER, BEN SİZE GÜVENİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin enerjisinin güçlerine güç kattığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Gençler, ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Sizin ufkunuz ve hayalleriniz vizyonumuzu genişletiyor. Sizlerin sadakati ve samimiyeti saflarımızı sıklaştırıyor. İyi ki sizler gibi yol arkadaşlarına sahibiz. İyi ki sizler gibi milletimizin aydınlık geleceğini temsil eden fidanlara sahibiz. İyi ki sizler gibi ülkemizi huzuru kalple emanet edeceğimiz kadrolara sahibiz. Sizleri görünce Üstat gibi diyoruz ki ‘Surda bir gedik açtık. Mukaddes mi mukaddes ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es.’ Gençler şunu unutmayın, biz varız, bir de karşımızda malum düşmanlar var. Ne diyor İslam? ‘Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın.’ Bu anlayışla bu yolda yürüyoruz. Varsa eğer birileri oldukları gibi görecekleri de vardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi, ekonomik askerî ve diplomatik olarak kendi iradesini ortaya koyan, kendi hedeflerine doğru yürüyen Türkiye fotoğrafı şekillendikçe yeni durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi.

Bu tarihî süreçte yaşanan her hadisenin, karşıdakilerin gerçek yüzlerini ortaya koymaya başladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi gençler burayı iyi dinleyin. Demokrasi diyenlerin maskeleri inince, altından barbar suratları çıktı. Özgürlük diyenlerin maskeleri inince, altından faşist suratları belirdi. Hak, hukuk diyenlerin maskeleri inince, altından zalim suratları fırladı. Hoşgörü, çoğulculuk, öteki diyenlerin maskeleri inince altından bencil suratları görüldü. Biz, insanlığın tüm birikimi gibi demokrasiye de özgürlüklere de hak ve hukuka da hoşgörüye de sahip çıkmayı elbette sürdüreceğiz. Bunu biz başarırız. Çünkü bu kavramlarla ifade edilen değerler, tüm insanlığa aittir. Onların bu kavramların ardına gizledikleri çirkin suratları, bize emsal teşkil edemez. Medeniyetimizin bize çizdiği sınırlar, onlar gibi olmamıza asla izin vermez. Bu toprakların, bu kültürün evlatlarıysak barbar olamayız. Faşist olamayız, zalim olamayız. Bencil olamayız. Biz, yaratılanı Yaradan’dan ötürü seven bir medeniyetin mirasçıları olarak kendi milletimizi yükseltmek için çalışırken kalbini ve gözünü bize yöneltmiş hiçbir insanı dışlayamayız. Biz, irfansız ilimden Allah’a sığınan bir kültürün mensupları olarak kendi gönül coğrafyamızdaki hiçbir şeye, hiçbir kimseye sırtımızı dönemeyiz.”

“TRUVA ATLARININ OYUNLARINA ARTIK GELİNMEYECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurtuluşu Allah’ın ipine sarılmakta gören bir inancın müntesipleri olarak asırlardır içe yerleştirilen Truva atlarının oyunlarına artık gelinemeyeceğini belirtti.

Bir yandan ülkenin ve milletin yükselişinin maddi temellerini inşa ederken onunla beraber yeni nesillerin kalplerini, gönüllerini, ruhlarını doyuracak, iman çatısının da kurulması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ecdadımız bu şekilde üç kıta, yedi iklimde barışın, adaletin, huzurun, refahın bayrağını dalgalandırmıştır. Gelin bu toprakları kendimize nasıl vatan yaptığımızı şairin dilinden dinleyelim: Anlar Diyar-ı Rum’a tac-ü teberle geldiler. Kimi Yunus, kimi Tapduk, kimi Hacı Bektaş-ı Veli. Gökte rahmet, yerde nimet, dört yana serpildiler. Anlar gelende bir avuç buğdaydılar. Oluklar yetmedi dolup taştı. Bir ucun anda kaldı, bir ucun beller aştı. Çokluğun gökte yıldızlar ile bir saydılar. Kimisi hisar oldu kimisi burç. Kimisi oldu sahib-ül huruç” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toprakları eline, beline, diline sahip olma düsturuyla verdikleri mücadele sayesinde vatan olarak bırakan ecdadın her birini rahmetle, şükranla, tazimle yâd ettiklerini söyledi.

“Rabbim bizlere de onlar gibi bu topraklara imanın, ilmin, irfanın, cihadın buğdaylarını ekmeyi, onlar gibi bu buğdayları gönül pazarında harmanlamayı nasip eylesin diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, maziden atiye kurdukları köprünün her bir renginin kendileri için önemli olduğunu vurguladı.

Bu ülkenin 85 milyon insanının her birinin birinci sınıf vatandaş olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine hep altını çizerek ifade ettiğimiz gibi bizim ne terör örgütlerine ne sapkın akımlara ne de diğer ülkelere kaptıracak tek bir evladımız yoktur. Yasin Börü’nün katillerinin nerede olduğunu biliyoruz. Yasin Börü gibi yavrularımızı maalesef Diyarbakır’da katledenleri biliyoruz ve onlar adına şu anda onların kurtuluşu için can simidi atan Bay Kemal’i de biliyoruz, onların yandaşlarını da biliyoruz ama bunlara asla prim vermeyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE YÜZYILININ İNŞASI KONUSUNDA EN ÇOK SİZ GENÇLERE GÜVENİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Nasıl hep birlikte Türkiye isek nasıl hep birlikte Türk milletiysek nasıl hep birlikte tüm mazlumların ve mağdurların umuduysak Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine de yine hep birlikte kurmaya var mıyız? Türkiye yüzyılını kurarken izleyeceğimiz yol haritamız, medeniyetimizin ve tarihimizin önümüze serdiği işte bu müktesebattır. Bu yolda bizimle yürümek isteyen her bir insanımıza her bir gencimize kollarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır. Tabii gençlerin bize gelmesini beklemeyecek, biz onlara gideceğiz. İşte bu salonu dolduran TÜGVA mensupları da ülkemizdeki gençlerimize ulaşma kanallarımızdan biridir, en önemlisidir. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin, gayretinizi arttırsın diyorum.”

Türkiye’yi geçen 20 yılda nasıl asırlık eser ve hizmetlere kavuşturdularsa, Türkiye yüzyılının inşasını da birlikte gerçekleştireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gençliğimiz hep Ayasofya’nın açılması, inançlarımız ve değerlerimiz üzerindeki baskıların kalkması, bu özlemle, bu mücadeleyle geçti. Sultanahmet’in dili olsa da konuşsa. Hep öyle konuştuk. Oradaki Dikilitaş’ın önünden Ayasofya’nın açılacağı günü konuştuk. Ama Rabbim bu açılışı bize nasip etti” dedi.

Türkiye’nin maddi kalkınma unsurlarıyla birlikte manevi dünyasını gölgeleyen bu zincirlerden kurtulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gerçi birileri hâlâ ülkemizde yasakçılığın istismarını ve ticaretini yapmayı sürdürmeye çalışıyor ama hamdolsun Türkiye artık bu zihniyetin hezeyanlarını aşmış olarak çok daha büyük hayallerin çok daha büyük hedeflerin peşindedir. Bu anlayışla kendi yaklaşımlarımızı kendi tekliflerimizi kendi icraatlarımızı milletimizin takdirine sunuyoruz. Türkiye yüzyılının inşası konusunda en çok siz gençlere güveniyoruz. Sizlerin de kendinize güvendiğinizi biliyoruz. Bu özgüven için de her türlü imkânı sağladık. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden spora her alanda kendinizi gerçekleştirebileceğiniz alt yapıyı kurduk. Kökenden inanca, kılık kıyafetten eğitime her konuda insanlarımızın özgürlük alanlarını kısıtlayan yasakları kaldırdık. Dünyayı tanıyan, ülkesini tanıyan, kendine güvenen bu gençlerimizden, onlara emanet edeceğimiz 2053 vizyonunu şekillendirmek için çok daha fazla gayret bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yeniliğin her devrimin her reformun türlü engellerle karşılaşacağını belirterek, “Benim karşımda şu anda muhafazakâr devrimciler var. Ben muhafazakâr devrimcilerle 2023’ü evelallah başarıyla bitireceğimize inanıyorum. Ama gençlerimizde bunların hepsini aşacak azmi, iradeyi, enerjiyi görüyorum” dedi.

Tarımda en büyük devrimlerden biri olan traktörü icat eden Henry Ford’un taşlandığını ama yoluna devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Galileo Galilei’nin zindana atıldığını ama tezinden vazgeçmediğini, engelli olduğu için yarışamayacağı söylenen Enzo Ferrari’nin pes etmediğini, dünyanın en iyi yarış arabasını yaptığını söyledi.

Büyüme hormonu yetersizliği sebebiyle spor yapamayacağı söylenen Lionel Messi’nin mücadeleye devam ederek dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu, oyun pistinde araba kullanırken “Beceriksiz” diye alay edilen Michael Schumacher’in dünyanın en iyi yarış pilotu seçildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ara duyma yetisini kaybeden Ludwig van Beethoven’in besteleriyle müzik tarihinin zirvesine yerleştiğini, uçma denemeleri alay edilerek karşılanan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçarak tarihe geçtiğini, Haliç’in önüne gerilen demirleri aşamayacağı söylenen Fatih’in gemilerini karadan yürüterek İstanbul’u fethettiğini kaydetti.

Dünyaya ve insanlığa büyük hizmetleri olan bu isimlerin hiç birinin kendilerine dayatılan “yapamazsın”, “edemezsin”, “başaramazsın” telkinlerine kulak vermeyip, hedeflerine ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizden ricam şu, hayallerinizden vazgeçmemenizi, kendinize inanmanızı, çalışmanızı ve azmetmenizi istiyorum.” dedi.

“AİLE KURUMUNUN KORUNMASI VE GÜÇLENDİRİLMESİ BAŞTA OLMAK ÜZERE HER TÜRLÜ TEŞVİKİ YAPACAĞIZ”

Gençlerin bu dinamizmlerini, bu potansiyellerini sapkın akımları öne çıkartmak suretiyle heba ettirmek isteyenlerin hangi sinsi hesaplar peşinde koştuklarını gayet iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu oyunların hepsinin de farkındayız. Geleceği tehdit altında olan toplumların düştüğü hataya ülkemizin de sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi başta olmak üzere, bu doğrultuda gereken her türlü tedbiri alacak, her türlü teşviki yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin her köşesinde yaydıkları üniversitelerle, yaptıkları yurtlarla, spor tesisleriyle, kültür merkezleriyle, kurdukları atölyelerle, kütüphanelerle, gençleri hayallerine yaklaştırmak için her türlü çabayı gösterdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin heyecanı bizi de sarıyor. Yılsonuna kadar inşallah, önümüzdeki yılı kastediyorum, İstanbul, Ankara, İzmir’de de TEKNOFEST zirvelerini yapacağız. Dünyanın dört bir yanından farklı alanlarda başarı haberlerini aldığımız gençlerimizin sevinci de bizi kuşatıyor. Böyle evlatlara sahip olduğumuz için en az anne babaları kadar gurur duyuyoruz. TÜGVA gençliği, işte bu gençliktir.”

Gençleri ayağa kalkmaya davet ederek, “Hep beraber inşallah şimdiden 2023’e mesajımızı verelim.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazır mıyız?” diye seslendiği gençlerle, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini tekrarladı.

Genel Kurul’un hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni görev alacaklara başarı temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanıyorum ki çok daha ileri, çok daha ileri, çok daha ileri devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ile TÜGVA üyesi gençler katıldı.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.

Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.

HABER BURADA

Dünya

“Ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için, sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, hedeflerinden kopmamasını sağlamak, önceliklerimizin en başında yer almaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Sözlerine, “Üstad’ın, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük’ dediği kutlu davamıza omuz veren, gönül veren, sahip çıkan tüm yol arkadaşlarımızı yürekten selamlıyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısını 24 Ağustos’ta büyük kongreden önce gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen süre zarfında ülke, millet, demokrasi ve partileri açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını söyledi.

AK Parti’nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni, 7 Ekim’de partiye ve temsil ettiği değerlere yakışır şekilde alınlarının akıyla icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremiz bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim yönümüzün ne kadar güçlü, hâlen ne kadar diri olduğunu tekrar göstermiştir. Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle, toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”

“KAMPANYA EKİBİMİZLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarını ifade etti.

Partinin öncelikleri çerçevesinde seçim takviminin ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Temayül yoklamalarımızı, Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süreci doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla, saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle, partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalara başladık. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas hâlinde. Biz de dün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Millî irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır.”

“İSTANBUL ESKİ GÜNLERİNİ MUMLA ARAR HÂLE GELDİ”

Grup toplantısında ilan ettikleri “Yeniden İstanbul”un bu mücadelenin parolalarından biri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte sizler de görüyorsunuz. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hâle geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde, sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul, ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir hâline dönüştü. Hepimizin bildiği Kara Tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde… ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez, dağlarda salınır da derdimi bilmez, dumanın savurur, hâlimi görmez, kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs, metrobüs, metro bekliyor. Ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim, bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir.”

“ŞEHİRLERİNE HİZMET ETME GEREĞİ BİLE DUYMUYORLAR”

“Büyükşehri, ili, ilçesi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikasının, vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmemek olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü, bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine. Alışmışlar ‘Tıpış tıpış bize oy vereceksiniz” demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hâle gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çalıyor. Ne hâle düştük. Yani, vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hâle bakın. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir beş sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız.”

“AFETİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”

“Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ve Meclis grubuyla gelecek dört aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürüttüklerini söyledi.

Kabinenin, eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelerin birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında bir destan yazdığını ifade etti.

Her bir belediyenin saymaya kalkılsa saatler sürecek eserleri ve doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimlerin kendi belediyeleri olduğunu kaydetti.

AK Partili belediyelerin iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. Kardeş belediyeler uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz.”

“BU ÜLKENİN HER KARIŞ TOPRAĞINI AYNI STANDARTTA ESER VE HİZMETLERLE DONATAN BİZİZ”

Muhalefet cenahının hizmet yarışında kendileriyle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece bu kadarla kalsalar, hem söylemimizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir, Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri, bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları, sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz, Demokrat Partiyi ve Menderes’i, işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hâlâ kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yâd ediyor.”

AK Parti’nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükûmette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yerin de burası olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz” dedi.

Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptıkları tüm eser ve hizmetleri sundukları insanların hiçbirinin kimliğine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş, bölge ve şehirler arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadıklarını vurguladı.

“HER BİR İNSANIMIZI BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLARAK GÖRDÜK”

Her bir insanı bu devletin ve ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksini söyleyen sadece bize değil, bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20-30 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde, vatandaşların artık hükûmetten de belediyelerden de beklenti seviyelerinin çok değiştiğine dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine, her aşamasına, herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta, dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükûmetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman ‘Göreviniz, tabii ki yapacaksınız?’ Bunu söylüyorlar. Peki, bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başta olmak üzere vatandaşımızın hükûmetimizden beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır.”

Türkiye Yüzyılı’nın bu hedefin adı, aynı durumun belediye hizmetleri için de geçerli olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar CHP’li belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz” şeklinde konuştu.

“İNSANIMIZIN GÜNLÜK HAYATINDA YAŞADIĞI SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİYOR DEĞİLİZ”

“Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkâr ediyor değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türkiye’nin yaklaşık on yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun, milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Kovid-19 salgınıyla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen bir krizin olumsuz etkileriyle boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi sollama pahasına, ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında enerjiden emekli maaşlarına, aile ve gençlik fonundan ihracatçılara yönelik teşviklere kadar geniş bir yelpazede verdikleri desteklerin icmalini çıkardıklarını belirterek, “Ancak, ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için sabırla ve kararlılıkla istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz” dedi.

Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek ve bu hedeflerden kopmamasını sağlamanın önceliklerinin en başında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün, güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesi olduğunu vurguladı.

“İSTİSNASIZ HER BİR ARKADAŞIMIZ ÜLKEMİZE VERDİĞİ HİZMET ÖLÇÜSÜNDE DEĞER SAHİBİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde bu hakikati millete anlattıklarını, milleti ikna ettiklerini ve desteğini aldıklarını kaydederek, 28 Mayıs’tan beri yaşananların hem kendilerinin ne kadar haklı olduğunu hem de milletin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat ettiğini söyledi.

“Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hükûmette sağladığımız istikrarı, muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşmil ederek, şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi bu partide şahsım dâhil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezden, Meclis grubundan ve teşkilatlardan beklentisinin 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Aksi takdirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalır. İnanın eğik kalır ve ‘Nasıl oldu da biz bu duruma düştük?’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız. Diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezillikler AK Parti’nin kapısından içeri giremez. Bunun için hep birlikte partimize ve partinin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükûmette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını, tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz.”

“EN KÜÇÜK REHAVETE, FİTNEYE İZİN VERMEDEN NETİCEYE ULAŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 31 Mart’ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere Türkiye’deki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmak olduğunu belirterek, “Bu hedef doğrultusunda ‘sen, ben’ yok, ‘biz’ varız” dedi.

Salondaki partililere, “Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından, “Eğer buna inanıyorsanız bu ses böyle çıkmaz” ifadesini kullandı.

Partililerin güçlü bir şekilde alkışlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, aksaklığa, eksikliğe, dağınıklığa, zaafa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Men sabera zafera, hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir” diye konuştu.

Sorumluluk alanları içinde hiçbir boşluk bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaş neredeyse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Sizlerden şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP 28 Zirvesi’ne katılmak üzere Dubai’ye gideceğini, yarın Türkiye’ye döneceğini ve pazartesi günü de Katar’daki yüksek düzeyli zirveye katılacağını bildirerek, “Bu süreç içerisinde de çalışmalarımızı hep beraber takip edeceğiz. Durmak yok yola devam. Efkan Bey ile beraber çalışmaya devam ediyorsunuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde, parti genel merkezinde Avrupa şampiyonu olan Down Sendromlu Futsal Millî Takımı oyuncuları ile bir araya geldi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü

Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu huzurunda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı. Türkiye adına anlaşmaya Ticaret Bakanı Ömer Bolat imza attı.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge