Cumhurbaşkanı Erdoğan, 105 Yeni GSB Yurt Binası Resmî Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bugün Türkiye, yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer alıyor. Konforuyla, çalışma alanlarıyla, spor sahalarıyla, kütüphaneleriyle, güvenlik, temizlik, ücretsiz internet gibi hizmetleriyle yurtlarımız, öğrencilerimiz için donanımlı birer yaşam merkezi hâline gelmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) Yeni Yurtlar Kampüsü’nde düzenlenen 105 Yeni GSB Yurt Binası Resmî Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Türkiye’nin bütün gençlerini, bütün üniversite öğrencilerini selamlayarak başladı.
Sözlerine başlarken, dost ve kardeş Azerbaycan’ın vatan topraklarını müdafaa için yürüttüğü mücadelede verdiği son şehitler için Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın zaferiyle neticelenen savaşın ardından varılan anlaşmayı ihlali sonucu yaşanan bu durumu, kabul edilemez buluyoruz. Her zaman olduğu gibi bu gelişme karşısında da Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu tüm dünya bilmelidir. Karabağ Savaşı’nın akabinde imzalanan anlaşmanın şartlarını yerine getirmediği gibi sürekli saldırgan tavırlar sergileyen Ermenistan tarafı için bu tutumun elbette sonuçları olacaktır. Temennimiz, Ermenistan’ın bu yanlış yoldan bir an önce dönmesi, mutabakat şartlarını süratle yerine getirmesi, vaktini ve enerjisini barışı güçlendirme yönünde kullanmasıdır. Bir kez daha şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum. Kardeşim İlham Aliyev başta olmak üzere, tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”
“HİZMETE ALDIKLARIMIZLA TOPLAM YURT SAYIMIZI 800’E VE YATAK SAYIMIZI DA 850 BİNE ÇIKARDIK”
Bugün, ülke genelinde inşası tamamlanan yurt binalarının açılış töreni dolayısıyla bir arada olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir köşesinde hizmete açtıkları 105 yeni yükseköğrenim yurdunun ülkeye ve öğrencilere hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtların ülkeye kazandırılmasına vesile olan Gençlik ve Spor Bakanlığının ve genel müdürlüğün mensuplarından, inşasında görev alan mimar, mühendisinden işçisine kadar tüm emek sahipleri, yüklenici firmayı yürekten kutladığını söyledi.
Bu yurtlarda kalarak, eğitim-öğretimlerini sürdürecek öğrencilere okullarında ve hayatlarında başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün hizmete aldıklarımızla birlikte toplam yurt sayımızı 800’e ve yatak sayımızı da 850 bine çıkardık. Bay Kemal, bu iş lafla olmuyor. ‘Şöyle yurt yaparız, böyle yurt yaparız.’ Elini kolunu tutan mı var, büyükşehir belediyelerine yaptır bakalım. Lafla olmuyor bu iş. Göreve geldiğimizde bu rakam yalnızca 190 yurt binası ve 182 bin yatak kapasitesinden ibaretti. Üstelik bu yurtların hemen hepsi eski sisteme göre inşa edilmiş, gençlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak köhne yapılardı. Bu binanın yerinde olan eski binada gençlik yıllarımda Ankara’ya gelişimde arkadaşlarımla beraber kalmıştık. Ben de böyle bir hatırası var. Ama şimdi maşallah muhteşem bir yurt binasına sahip olduk.”
“OTEL KONFORUNDA ODALARA SAHİP YENİ YURT BİNALARI İNŞA ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düşük standartlı yurt binaları, üniversite öğrencilerimizin en son çare olarak başvurduğu yerlerdi. ‘Gençlerimiz en iyisine, en güzeline layıktır’ diyerek hemen kolları sıvadık. Attığımız adımlarla ülkemize ve gençlerimize yakışmayan bu kötü tabloyu tamamen tersine çevirdik. Otel konforunda odalara sahip yeni yurt binaları inşa ettik. Yeni iş birliği modelleri geliştirerek, bu süreçte özel sektörümüzün dinamizminden de faydalandık. Üniversitelerimizin yaygınlaşmasına paralel olarak 81 vilayetimizin tamamına, 254 ilçemize ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bu imkânı götürdük” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin, yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından, dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer aldığına işaret etti. Konforuyla, çalışma alanlarıyla, spor sahalarıyla, kütüphaneleriyle, güvenlik, temizlik, ücretsiz internet gibi hizmetleriyle yurtların, öğrenciler için donanımlı birer yaşam merkezi hâline geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendini sosyal devlet addeden pek çok Avrupa ülkesinde bile bu seviyede bir altyapının bulunmadığına dikkati çekti.
Amerika ve Avrupa dâhil pek çok ülkenin ciddi meblağalar talep ederek verdiği hizmetleri, gençlere ya tamamen ücretsiz ya da sembolik ücretlerle sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeği uluslararası kuruluşların bilimsel çalışmalarının da ortaya koyduğunu dile getirdi.
“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK YERLEŞTİRME SEVİYESİNE ULAŞILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yurt kapasitesinin İspanya, Hollanda, Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazla olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Bu ülkeler, öğrenci konaklama taleplerinin yüzde 6’sı ile yüzde 15’i arasındaki kısmını ancak karşılarken Türkiye, geçen sene başvuru taleplerinin yüzde 90’ından fazlasını karşılamıştır. Sadece bu yıl 415 bin 305 üniversiteye yeni başlayan ve ara sınıf öğrencisinin yurt başvurusu yaptığı düşünüldüğünde bu hizmetlerin önemi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır. Yapılan her başvuru, 12 ayrı kamu kurumunun dijital alt yapısı üzerinden kontrol edilerek değerlendirilmektedir. İlk yerleştirmede, yüzde 80’lik rekor bir talep karşılama oranıyla tarihimizin en yüksek yerleştirme seviyesine ulaşılmıştır. Öyle ki 41 il merkezimizde başvuran her öğrenci yurda yerleştirilmiştir. Diğer illerdeki yerleştirme oranlarının da zaman içerisinde artmasını bekliyoruz.”
Salgın döneminde yurt ücretlerinde herhangi bir artışa gitmediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi buradan, aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişlik yapılmayacağının müjdesini paylaşmak istiyorum. Rakamlar apaçık ortadayken her kim yurtlar üzerinden, yurt kapasitesi üzerinden başka ülkeleri örnek göstererek bizi eleştiriyorsa ya cahildir ya art niyetlidir ya da öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışan bir provokatördür” ifadesini kullandı.
Kredi ve yurtlar meselesinde Türkiye’nin son 20 yılda katettiği mesafenin eleştiri konusu değil herkes için gurur vesilesi olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet, çocuklarımızın ve gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gereken her türlü desteği en ileri seviyede vermektedir. Üstelik bu imkânı sadece okul dönemiyle sınırlı tutmayarak yılın tamamına yaygınlaştıracak projeler de geliştirdik. Az önce de kızımız ifade etti, yaz dönemi için uygulamaya başladığımız Seyahatsever Genç Projesiyle yurtlarımızı, 18-30 yaş arasındaki gençlere ücretsiz olarak açtık” bilgisini verdi.
“ÜNİVERSİTE HARÇLARINI TAMAMEN KALDIRARAK, MESELEYİ KÖKÜNDEN ÇÖZDÜK”
Gençlerin hem 81 ili gönüllerince gezdiklerini hem de bu seyahatlerinde devlet yurtlarında ücretsiz konakladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Toplamda 150 binden fazla gencimiz, bu projeden faydalanarak yeni yerler görme, tatil ve seyahat yapma imkânı buldu. İnşallah bu ve benzeri projeleri önümüzdeki yıllarda sürekli geliştirerek, gençlerimizin hizmetine sunmayı sürdüreceğiz. Bir dönem ülkemizin en büyük sorunlarından birisi neydi? Üniversite harçlarıydı. Daha üniversiteler açılmadan marjinal örgütler, bu meseleyi istismar eder, sokakları ve üniversiteleri karıştırmanın vasıtası olarak kullanırlardı. Biz, 10 sene önce üniversite harçlarını tamamen kaldırarak, sürekli provokasyon vesilesi yapılan bu meseleyi kökünden çözdük. Elbette sadece bununla kalmadık, üniversite öğrencilerimiz için kredi ve burs imkânlarını da genişlettik. Göreve geldiğimizde 451 bin öğrenci, burs veya kredi alabiliyorken bu sayı geçtiğimiz yıl 503 bini burs, 880 bini kredi olmak üzere 1 milyon 383 bine çıktı. Bugün artık başvuran her öğrencimize ya kredi ya burs, muhakkak veriyoruz. 2002’de sadece 45 lira olan burs veya kredi meblağını da her yıl artırdık. Şu anda lisans öğrencilerine 850 lira, yüksek lisans öğrencilerine 1700 lira, doktora öğrencilerine de 2550 lira kredi veya burs veriyoruz. Bunun yanında yurtlarda kalan öğrencilerimize aylık 11 lira olan beslenme yardımını da 750 liraya çıkartarak hiçbir gencimizi mağdur etmedik.”
“Yılbaşında kredi, burs ve beslenme yardımı rakamlarını günün ihtiyaçlarına göre yeniden belirleyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde hem yurt hem burs imkânlarını genişletmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Küresel ekonomik sarsıntılardan dolayı artan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında gençlere yeni destekler de sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temmuz ayındaki Kabine Toplantımızda, kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılması kararını aldık. Bu uygulamadan hâlen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararlanabilecek. Böylece kredi geri ödemelerinde 26 milyar liradan fazla bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekimde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin faaliyetlerinin başlamasıyla yapılacak kanuni düzenlemeyle hayata geçecek bu uygulamayla mezun olup geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin kredi almış ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere, toplam 3 milyon 157 bin gencin öğrenim kredisi sorununu ortadan kaldıracaklarını söyledi.
“GENÇLERİMİZE UMUT AŞILAMAYA, VİZYON KAZANDIRMAYA, DESTEK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Gelecek yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerin de sadece aldıkları kredi rakamı kadar geri ödeme yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki yükseköğrenim kurumlarına olan borçlarını bankadan kredi alarak ödeyen gençlerin, çok uzun yıllar boyunca bunun yükü altında ezildiğini, oralarda yaşayan herkes çok iyi bilmektedir. Biz sadece eğitimi ücretsiz yapmakla kalmıyor, üzerine bir de öğrencilerimizin hayatlarını idame ettirebilecekleri kaynağı da karşılıksız veya rahatça geri ödenebilecek şartlarda kendilerine sunuyoruz” ifadesini kullandı.
Milyonlarca gence rahat bir nefes aldıran, dünyada eşi benzeri olmayan, bu uygulamanın şimdiden gençlere hayırlı uğurlu olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri, gençlerimizi gündelik siyasetlerine malzeme yapmanın peşinde koşarken, biz onları geleceğe hazırlayacak adımlar atıyoruz. Bu ülkenin evlatlarının ufkunu karartmaya çalışanlar, kendi kin ve nefret bataklıklarında çırpına dursun, biz gençlerimize umut aşılamaya, vizyon kazandırmaya, destek olmaya devam edeceğiz. Yalan ve çarpıtmalar üzerinden gençlerimizi provoke etmeye çalışanların, oyunlarını birer birer bozarak, hiçbir ayrım yapmadan her evladımızı bağrımıza basmayı sürdüreceğiz. Çünkü biz gençlerimize güveniyoruz, inanıyoruz. Gençlerimizi istikbalimizin teminatı görüyoruz. Sizlere vatandaşı olmaktan gurur duyacağınız bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bizim hangi kökene, hangi meşrebe, hangi mezhebe, siyasi görüşe sahip olursa olsun, bu ülkenin tek bir gencinin bile heba olmasına yitip gitmesine, gönlümüz razı değildir. Her evladımız bizim için paha biçilmez değerdedir. Üzerine titrememizi hak edecek kıymettedir. Geleceğimizi aydınlatan birer ışık hükmündedir.”
Millet olarak, yakın geçmişte gençler üzerinden oynanan oyunlar sebebiyle çok acılar çekildiğini, çok bedeller ödendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin en kıymetli sermayesinin, yani gençlerinin bir bölümünün kirli oyunlarla provokasyonlara, sinsi hesaplara kurban verildiğini söyledi.
Gençlerin terör örgütü PKK ve FETÖ’ye kurban verildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Öyle günler yaşadık ki bu ülkenin gençleri ‘sağ-sol’ diye birbirine kurşun sıktı. Öyle dönemlerden geçtik ki bu ülkenin kimi kandırılmış gençleri sokaklarda, meydanlarda birer piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin nice gençleri Kandil’de kurulan insan pazarında bozuk para misali terör baronları tarafından insafsızca harcandı. Bu ülkenin gençleri PKK’dan FETÖ’ye farklı görünüm altındaki terör örgütlerinin kanlı çarkları arasında öğütüldü. Bu ülkenin nice gençleri, vesayet odaklarının kısır hesaplarına, marjinal yapıların kirli emellerine kurban edildi. Gençlerimiz, belki bizzat duymamıştır ama orta yaş ve üzeri kuşak çok iyi hatırlar. Bu ülkede ‘başörtülüden doktor olmaz’ dediler. ‘İşçinin çocuğundan diplomat olmaz’ dediler. ‘İmam hatipliden hâkim, savcı olmaz’ dediler. ‘Meslek liselerinden vali, kaymakam, bilim adamı çıkmaz’ dediler. ‘Esnafın çocuğundan iş adamı olmaz’ dediler. ‘Köyden sanatçı, kasabadan aydın, varoşlardan adam çıkmaz’ dediler. Velhasıl yıllarca bu ülkenin insan kaynağını saçma sapan bahanelerle heba ettiler. Ruhlarını sattıkları efendilerine peşkeş çektiler. İşte karşınızda imam hatip mezunu bir cumhurbaşkanı. Kabinemin içerisinde imam hatip mezunu bakanlar aynı şekilde meslek lisesi mezunu bakanlar, demek ki oluyor. Onlarla beraber yola devam ediyoruz. Bunlar öyle alçak, öyle ahlaksız bir tezgâh kurdular ki kendi çocuklarıyla milletin çocukları arasında devasa bir uçurum oluşturdular.”
“BU GENÇLİK İNANIYORUM Kİ İLK SEÇİMLERDE BUNLARA HADDİNİ BİLDİRECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İzmir’de Belediye Başkanı çıkıyor Osmanlı’ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez be ahlaksız, İzmir’i sen sel afetlerinden kurtaramıyorsun, İzmir’i pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun. İzmir’i körfezi, o pis kokulardan kurtaramıyorsun. Acaba diktiğin ne var? Dikili taşın ne onu söyle. Sen Osmanlı’ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın be hadsiz. Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı ama bu millet, bu gençlik inanıyorum ki ilk seçimlerde bunlara haddini bildirecektir. Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a gönderip en iyi eğitim kurumlarında okutup, lüks ve şatafat içinde yaşattılar. Anadolu’nun ve Trakya’nın pırlanta gibi çocuklarını ise fakirliğe, cahilliğe, yokluğa, yoksulluğa hatta göz göre göre ölüme mahkûm ettiler. Biz bu oyunu bozduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin tamamında üniversite olduğunu belirterek, öğrencilerin Güneydoğu, Doğu ve Anadolu’dan İstanbul’a, Ankara’ya gelmediğini, okulların onların ayağına gittiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri üniversitelerde profesörlerin, doçentlerin yetiştirdiğini söyledi.
Çetin mücadeleler verdiklerini, ciddi zorluklarla karşılaştıklarını, büyük engeller aştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz meseleye şöyle baktık. Katsayı diye bir ucube ortaya atarak üniversite kapılarını kapattıkları çocuklarımızın yıkılıp giden hayallerinin enkazı da bizim yüreğimizdedir. Başörtülü kızlarımıza, üniversite önlerine kurdukları ikna odalarıyla yaptıkları zulmün utancı da bizim yüreğimizdedir. Kendi ideolojilerinden, kendi zihniyetlerinden, kendi elit çevrelerinden olmayan gençlerimizin eğitim ve istihdam haklarına karşı sergiledikleri hoyratlığın izleri de bizim yüreğimizdedir. Terör örgütlerinin içinde hayatları kararan, hayatlarını kaybeden evlatlarımızın acıları da bizim yüreğimizdedir.”
Cudi’yi, Gabar’ı, Tendürek Dağları’nı, Bestler Dereler’i terör örgütlerinin başına çökerttiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar akşam saatlerinden sonra dışarıya çıkamayan Güneydoğu’daki, Doğu’daki vatandaşların rahatlıkla akşam saatlerinde dışarı çıkabildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, yurt ve kredi imkânlarından teknolojiye, güvenlikten adalete kadar geniş alanda yaptıkları asırlık yatırımları, ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmetleri tüm kayıpların telafisi, acıların dindirilmesi için hayata geçirdiklerini kaydetti.
“ÜLKEYE VE MİLLETE HİZMET YOLCULUĞUMUZU DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ”
Anayasada kayıt altına alınan fırsat eşitliğini bu ülkede hiçbir zaman tam manasıyla uygulamayanların tezgâhlarını bozarak, Türkiye’yi her alanda en üst lige çıkardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda yapılan demokrasi ve kalkınma devrimleriyle ülkede adaletsizlik, baskı ve milletin hakkını gasp etme üzerine kurulan harami düzeni kökten değiştirdiklerini belirtti.
Hayal kurulabilecek, hedef koyulabilecek ve bu hayallerin gerçeğe dönüştürülebileceği müreffeh, özgür ve istikrarlı Türkiye inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümeyyiz görülmeyen gençlerin seçme ve seçilme yaşını 30’dan 18’e indirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Neredeydi bunlar? Niye kendileri yapmadılar? Ama biz yaptık. Her platformda kendilerini ifade etme ve gerçekleştirme fırsatı vererek hem söz hem etki sahibi yaptık. Sizlere güvendiğimizi, inandığımızı açıkça ortaya koyduk. Önümüzde Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına adadığımız 2023 hedeflerimiz var. Sizlerin desteğiyle 2023 imtihanını da Cumhur İttifakı’na vereceğiniz destekle, başarıyla bu işi hallederek ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuzu devam ettirmek istiyoruz. Amacımız, 2053 vizyonunu hayata geçirebileceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını sizler için sonuna kadar açmaktır. Sizlerden bu vizyona sahip çıkmanızı, fitne tüccarlarına prim vermemenizi, kardeşliğinize gölge düşürmemenizi bekliyorum.”
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere birikimlerini ve enerjilerini harekete geçirerek hedefledikleri alanda en iyi olmak için mücadele etmelerini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirini hatırlatarak, “Millî mücadele ruhunu anlatan şair ne diyor biliyor musunuz? Kazanmak istersen sen de zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçar da coşana gider. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları 105 yurdun hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele keserek 105 yeni yurt binasının açılışını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yaparken, “Cebeci’deki bu muhteşem yurdumuzu, şu anda 105 yurdu temsilen açılışını yapıyoruz. Yurtlarımızda kalacak tüm gençlerimize huzurlu, mutlu, başarılı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyoruz” ifadesini kullandı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.
Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”
“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.
Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.
Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.
Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”
Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.
Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.
Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”
Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.
Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.
Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.
“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”
“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.
Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.
Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.
Genç Gazeteciler Kahramanmaraş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliği ile yine biz inşa edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi yanında düzenlenen “Yeniden Güçlü Anadolu” 155 Bininci Konut Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu bereketli topraklarıyla, medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş’ımızdayız. Siz edelerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kahramanmaraş’a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine samimiyetle bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİ SERGİLEDİNİZ”
Törenin ardından AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi’ne katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kongremizden önce hem sizlere bir teşekkür edelim dedim hem de yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz, inandığınız, bize sahip çıktığınız için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın belediyecilik vizyonuyla ‘yola devam’ dedi. İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta yine bize olan desteğini esirgemedi. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kahramanmaraş’ta aramızdaki dayanışmayı daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Maraş’a ve Maraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir, sadece toprağının bereketiyle değil milletimizin sarsılmaz iradesiyle her dönemde koca bir kale Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarda dahi başını yere eğmedi. Edelerimiz ‘Asrın felaketi’ni yaşamalarına rağmen asla vazgeçmedi, asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. El ele vererek hayata yeniden sarıldınız. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz.”
“ŞEHRİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL, DAHA DAYANIKLI VE MODERN HÂLE GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Türk edebiyatının usta isimlerinden şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın Diriliş Saati şiirinden, “Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan, herkesin veba girmiş bir şehrin hem halkı hem seyircisi olduğu bir günde ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi, bir posta eri gibi yağmur yüzümüze değince çıkacağız yola” mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Kahramanmaraş, merhum şairimizin dediği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor, devletimizin de desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor” dedi.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’deki depremlerinin yaralarını hızla sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlar ne kadar yüksek ise yol onun üstünden geçer’ inancıyla şehrimizi eskisinden daha güzel, daha dayanıklı ve modern hâle getirmenin gayretindeyiz. Yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık. O günden bugüne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik” diye konuştu.
“155 BİNİNCİ YUVAMIZIN ANAHTARLARINI TESLİM ETMENİN HEYECANINI VE SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istediklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım daha atıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz ay Hatay’daki törenimizde 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahiplerimize teslim etmiştik. Şimdi de Kahramanmaraş’ımızda 155 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin heyecanını ve sevincini yaşıyoruz. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407 ve Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Maraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek” dedi.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatının yapılacağını da bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabb’im bu hanelerimizi oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve ihsan eylesin diyorum. Bu konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese tüm bakanlıklarımıza işçisinden mühendisine, bütün kardeşlerime bilhassa da yüklenici firmalara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
“GELDİĞİMİZ HER MAKAMI TÜRKİYE’YE ESER VE PROJE KAZANDIRMAK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRDÜK”
Yaklaşık yarım asırdır siyasetin içerisinde olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabb’im bizlere çok farklı görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, Türkiye’ye eser ve proje kazandırmak için bir fırsat olarak gördük. Bakın 6 Şubat’ta Türkiye hem kendi tarihinin hem de insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afetlerden birini yaşadı. Sadece Maraş’ta 7 bin 492 bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 2 bin 788 Maraşlı kardeşimiz depremde vefat etti. Rabb’im hepsine rahmet etsin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Tam 671 bin 826 konut ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dikkatinizi çekerim, bu sadece konut sayısı. İçinde iş yerleri yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim neredeyse 2,5 milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek.”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomide yol açtığı tahribatın 104 milyar dolardan fazla olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek, hiç kapanmayacak” diye konuştu.
“Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Az çok bu işleri bilen herkesin takdir ettiği bir inşa ve ihya seferberliğinde, hükûmetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var? Sayın Özel çıkmış, ‘deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Daha bunun gibi nereden tutsan elinde kalacak bir sürü tezviratı, iddiayı ve iftirayı grup kürsüsünden ortalığa boca ediyor. Ben buradan kendisine soruyorum; Sayın Özel, siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? Güneşe, yağmura, fırtınaya aldırmadan afet konutlarını bitirmek için çalışan kurumlarımızın emeğini, gayretini hiçe saymak sana ne kazandıracak? Allah aşkına, 6 Şubat’tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Taahhüt ettiğiniz hangi projeyi teslim ettiniz, hangi yaraya merhem oldunuz? Bölücü terör örgütüne iltisakı sebebiyle görevden el çektirilen bir şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta bugün, millete söz verdikleri üzere 155 bininci konutun kurasını çekip, anahtarını teslim edeceklerine dikkati çekti.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vatandaşlara “bedava konut” sözü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeler aracılığıyla yapsanız ya? Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa arşın burada, hadi buyurun yapın. Bunlar yapamazlar, bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını yığma dışında, taş üstüne taş koyamazlar” dedi.
Muhalefetin iş yapmak, hizmet üretmek gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların tek bildikleri algı ve reklam yapmak. Bir de fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Çok açık söylüyorum, iş yolsuzluğa, hırsızlığa, milletin malını yandaşlara yağmalatmaya gelince CHP’den hünerlisini kimse bulamaz. Ama söz konusu hizmet, vatandaşın dertlerine çare üretmek olunca ara ki bulasın. Bunların devrik genel başkanı, ‘hükûmet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Kaderin cilvesine bakın ki bu zat, önce seçim sandığının daha sonra da kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ diye bağrına bastığı kim varsa, ellerine geçen ilk fırsatta bunun böğrüne hançeri sapladı. Bunlardan ülkeye de millete de hayır gelmez.”
CHP ve CHP’li siyasetçilerin ne ülkeyi ne de milleti tanımadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizde ne yapıldığından, hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Depremden etkilenen il sayısını sorsan, inanın bilmezler. Nurhak’ta ‘yok’ dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkoğlu ilçesindeki 120 yataklı Acil Durum Hastanesini aralık ayı içinde tamamlayacaklarını, 400 yataklı Acil Durum Hastanesi Projesi kapsamında yapılan Kahramanmaraş Devlet Hastanesini de ocak ayı içinde hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.
Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında yapımı süren 600 yataklı yeni hastaneyi de 2025’in ikinci yarısında bitireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizde veriyoruz. Kahramanmaraş’ımıza kazandıracağımız bin yataklı, 250 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanemizin proje çalışmalarını tamamladık, 2025 Ocak ayı itibarıyla yapım ihalesi sürecini başlatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e diyorum ki Ankara’da siyasetçilik oynamak yerine gel, eser ve hizmet siyaseti nasıl yapılırmış Kahramanmaraş’ta gör. Bizi kendinizle de karıştırmayın. Çünkü biz, söz verince unutan değil, gecesini gündüzüne katıp gerçekleştirmeye çalışan bir hükûmetiz. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin de arkasındayız. Hedefimiz, deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır” diye ekledi.
Şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın sözlerini anımsatarak, yaraları hızlıca sarıp yola yeniden, yepyeni bir heyecanla çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her damlası bir zafer müjdecisi olan yarınları, Maraşlı kardeşlerimizle birlikte yine biz karşılayacağız. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah’tandır diyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu, sıfır atıkla uyumlu, akıllı ve modern şehirleri inşa ve ihya ettiklerini dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: “Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin bu kadar kısa sürede hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. İnanıyorum ki bugün teslim ettiğimiz her yuva, ayağa kaldırdığımız her eser, geçmişe saygımız ile geleceğe olan inancımızın bir ifadesidir. 2025 yılının sonunda, sadece yeni yuvalarımız bitmeyecek aynı zamanda tüm evlerimizin pencereleri de huzura açılacak. Depremzede illerimiz artık afetin değil, huzurun, umudun ve güvenin adresi olacak. Kahramanmaraş gibi eşsiz gayretin, emsalsiz şehirleri, Türkiye Yüzyılı’nın mührünü taşıyacak.”
“KAHRAMANMARAŞ’IMIZA BİR SPOR KOMPLEKSİ İNŞA EDECEĞİZ”
Bir müjde daha vermek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, Çevre Bakanlığı’mız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığıyla muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz. TOKİ’mizle, 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde, olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızları yetiştireceğiz. Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Maraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutlarının yapımında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD, hayırseverler, işçiler ve mühendisleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edildi. AFAD Başkanı Okay Memiş’in TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle hak sahipleri belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’daki törenlere canlı bağlantıyla katılarak, bazı hak sahipleriyle sohbet etti. Daha sonra hak sahiplerine konutlarının anahtarları teslim edildi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.