Dünya
“Refah kaybı yaşayan dar ve orta gelirli vatandaşlarımıza yönelik destekleyici çalışmaları artırarak devam ettireceğiz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Refah kaybı yaşayan dar ve orta gelir grubuna mensup vatandaşlarımıza yönelik destekleyici çalışmaları artırarak devam ettireceğiz. Asgari ücretten, emekli ve memur maaşlarını yükseltmeye, sosyal yardım programlarını yeni bir anlayışla ele alarak hakkaniyet ilkesine dayalı olarak tabanını genişletmeye kadar pek çok tedbiri adım adım hayata geçireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.
Son Kabine Toplantımızdan bugüne her anımızı ülkemiz ve milletimiz için eser ve hizmetlerle dolu bir şekilde geçirdik. Ülkemizi dünyada gururla temsil eden yurt dışı müteahhitlerimizle 24 Ağustos’ta bir araya gelerek başarı ödüllerini takdim ettik.
“ZAFERİN 100. YILINI DAHA ANLAMLI HÂLE GETİRDİK”
Anadolu’daki sarsılmaz kalemiz Ahlat’ı tarihî önemine ve ecdadın mirasına yakışır bir şekilde yeniden ihya ediyoruz. Bu amaçla 25 Ağustos’ta Ahlat’ta çeşitli programlara katıldık. Malazgirt Zaferi’nin 951. yıldönümünü Sultan Alparslan ve ordusunun Cuma namazı kıldığı yerde 26 Ağustos günü bir kez daha coşkuyla kutladık.
Daha sonraki günlerde millî mücadelemizin dönüm noktasını teşkil eden Büyük Taarruz’un başladığı ve zafere ulaştığı Kütahya, Afyonkarahisar’da vatandaşlarımızla kucaklaştık. Büyük Taarruz’un 100. yılı vesilesiyle Ordularımızın Başkomutanı Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve millî mücadele kahramanlarımızı bizzat yerinde yâd ettik. Bununla kalmadık, Kütahya ve Afyonkarahisar şehirlerimize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin toplu açılışını yaparak zaferin 100. yılını daha anlamlı hâle getirdik.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’da bir dizi program gerçekleştirdik. Devlet Mezarlığı’nda, 30 Ağustos tebrikatında ve akşam düzenlenen konserde diğer davetlilerin yanı sıra millî mücadele kahramanlarımızın yakınlarıyla da bir araya geldik. Cumhurbaşkanlığı Külliyemizdeki 30 Ağustos konserinin büyük zaferin 100. yılının şanına yakışır bir program olduğuna inanıyorum.
Aynı gün Millî Savunma Üniversitemizin Kara Harp Okulundaki diploma ve sancak devir teslim törenlerinde ordumuzun saflarına yeni katılan teğmenlerimizin heyecanına da ortak olduk. Ertesi gün, yani 31 Ağustos’ta da İstanbul’da Deniz ve Hava Harp Okullarımızın diploma ve sancak devir teslim törenlerine iştirak ettik.
“YUNANİSTAN, NE SİYASİ, NE EKONOMİ, NE ASKERÎ BAKIMDAN BİZİM DENGİMİZ OLMADIĞI İÇİN MUHATABIMIZ DA DEĞİLDİR”
Bu vesileyle bir kez daha son dönemde ülkemize yönelik tacizlerini ve terbiyesizliklerini artıran Yunanistan’la ilgili olarak şu hatırlatmayı yapmak istiyorum: Yunanistan, ne siyasi, ne ekonomik ne askerî bakımdan bizim dengimiz olmadığı için muhatabımız da değildir.
Her yıl olduğu gibi 1 Eylül’de adli yıl açılış törenimizi gerçekleştirdik. Adli yıl açılış töreninde geçmişten bugüne adalet arayışımızı, bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz çalışmaları, ayrıca gelecekte hayata geçirmeyi planladığımız yenilikleri yargı mensuplarımızla paylaştık.
Geçtiğimiz cumartesi günü Samsun’da beşincisi düzenlenen TEKNOFEST’in Karadeniz ayağında gençlerimizle bir araya geldik. Artık sınırlarımızı aşıp bir dünya markası hâline dönüşen TEKNOFEST’te gençlerimizin bilgisine, kabiliyetine, çalışkanlığına, azmine her şahit oluşumuzda geleceğimize güvenimiz de artıyor.
Yarın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ı kapsayan bir Balkan gezisine çıkıyoruz. Son dönemde gerginliklerin arttığı bu coğrafyada barışın, huzurun, kalkınmanın, hakkaniyetin temsilcisi Türkiye olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi sürdürüyoruz.
Önümüzdeki hafta Özbekistan’da Şangay Beşlisi’nin toplantısına iştirak ederek ülkemizin hak ve menfaatlerini Orta ve Doğu Asya coğrafyalarında geliştirmenin yollarını arayacağız.
Bir sonraki hafta da Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılarak, hem dünya ve bölge gündemine dair görüşlerimizi dile getirecek, hem de çok sayıda toplantı ve görüşme yapacağız.
Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada artan gücü, etkisi ve sorumlulukları, bize ufkumuzu sürekli genişletmemiz, ilişkilerimizi çeşitlendirmemiz, fırsatları değerlendirmemiz gerektiğini söylüyor. Bunun için hem ülke içinde siyasetten ekonomiye, her alanda hedeflerimize sıkı sarılmamız, hem de küresel gelişmeleri kendi lehimize yönlendirmemiz gerekiyor.
“TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMAK, GÜCÜNÜ SÜREKLİ ARTIRMAK MECBURİYETİNDEDİR”
Gece-gündüz demeden, böylesine yoğun programlarla koşturmamızın tek sebebi; Türkiye ve Türk milleti olarak işte bu tarihî fırsatı en üst düzeyde kullanabilmektir. Her fırsatta altını çizerek tekrar ettiğimiz gibi, Türkiye güçlü olmak, gücünü sürekli artırmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde ülkemizi çevremizde sayısız örneğini gördüğümüz felaketlerin içine sürüklemek isteyenlere fırsat vermiş oluruz. Siyasetçisinden sokaktaki vatandaşına kadar kendini bu ülkenin bir ferdi olarak gören herkesin de bu anlayışla hareket etmesini bekliyoruz.
Aziz milletim; geçtiğimiz hafta açıklanan 2022 ikinci çeyrek büyüme rakamları, Türk ekonomisinin yükselişine devam ettiğini göstermiştir. Hiç şüphesiz bu kendi-kendine ortaya çıkan bir başarı değildir. Bu tablo; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Programımıza uygun şekilde yolumuza devam ettiğimizin işaretidir.
Salgın döneminde herkes içine kapanırken biz üretim çarklarının dönmeye devam etmesini, istihdamın korunmasını, ihracatın artırılmasını hedef alan bir yaklaşımla hareket etmiştik. Her ne kadar o dönemde birileri bizi bu politikamızdan dolayı eleştirmiş olsa da, geldiğimiz noktada ne kadar doğru bir karar verdiğimizi onlar dahi inkâr edemiyor. Gelişmiş ülkelerin ekonomi politikalarını klasik modelleri bir kenara bırakarak bizimkine benzer bir anlayışla değiştirilmeye başlamaları da programımızın isabetini teyit eden bir diğer gelişmedir.
“EN YÜKSEK BÜYÜME KAYDEDEN İKİNCİ ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Bizim mandacı iktisatçılar dediğimiz kesim bile artık eski görüşlerinde ısrar edemiyor, sürekli bardağın boş tarafını göstererek de olsa farklı şeyler söylemeye çalışıyor. Büyüme rakamlarımızı işte bu fotoğraf içinde değerlendirmek gerekiyor. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 olan büyüme oranımız, ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrekteki büyüme oranımızla hem OECD, hem de G-20 içinde en yüksek büyüme kaydeden ikinci ülke konumundayız. Üstelik bu büyümeyi iç talep yanında dış talepteki güçlü artış da desteklemiştir.
Dengeli büyümemizin içindeki makine-teçhizat yatırımı harcamalarının ortalamanın neredeyse 2 katı seviyesinde bir yere sahip olması, gelecekte daha ileri seviyelere ulaşma umudumuzu güçlendiriyor. Elbette bu büyüme oranına, etrafımızda yaşanan güvenlik krizlerine, insani trajedilere, ülkemize yönelik pek çok haksız saldırıya rağmen ulaştığımızı da unutmamalıyız.
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla Avrupa merkezli olarak başlayan, ancak küresel etkilere sahip enerji krizinin derinleşme kaygısı Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyelini daha da önemli hâle getiriyor. Artık 251 milyar dolarlık bir ihracat seviyesine ulaşan ekonomimizin, küresel mal ticaretinden aldığı pay da yüzde 1’in üzerine çıkmıştır.
“TURİZMDE HEDEFLERİN ÜZERİNDE BİR GERÇEKLEŞMEYE DOĞRU GİDİYORUZ”
Turizmde de hamdolsun hedeflerin üzerinde bir gerçekleşmeye doğru gidiyoruz. Sadece güney bölgelerimizde değil ülkemizin her yerinde, otellerde, uçaklarda, turizm tesislerinde boş yer bulmanın neredeyse imkânsız olduğu bir sezon geçiriyoruz.
İthalatımızdaki artışın ve dolayısıyla cari denge hedefimizdeki bozulmanın sebebi ise, enerji ve emtia fiyatlarındaki öngörülemez yükselişlerdir. Nitekim yılın ilk 6 ayındaki cari işlemler dengemiz, enerji hariç bakıldığında 8,1 milyar dolar fazla vermektedir. Buna rağmen enerji dâhil cari fazla vermek için çalışmalarımızı artan bir hızla sürdürüyoruz. Güvenlik krizleri başta olmak üzere küresel dengeleri bozan gelişmelerin normalleşmeye başlamasıyla bu sorunun da üstesinden geleceğimize inanıyorum.
Yine bu çerçevede ülkemizin enerji ihtiyacının yerli, millî, sürdürülebilir kaynaklardan teminine yönelik çok sayıda projeyi hayata geçiriyoruz. Yeni programımızı istihdam merkezli oluşturduğumuzu her fırsatta vurguluyoruz. Son 2 yılda istihdamda net 5 milyon kişilik artışla, toplam istihdamın tarihimizin en yüksek rakamı olan 31 milyon sınırına dayanmış olması bu alandaki hedeflerimize de ulaştığımız ispatıdır.
Merkez Bankası rezervlerinden millî gelir hesaplarına kadar her alanda benzer olumlu gelişmeleri görmek mümkündür. Vatandaşlarımıza yaptığımız kendi paramız Türk Lirasına güvenme ve sahip çıkma çağrımız hamdolsun çok önemli bir karşılık bulmuştur. Kur korumalı mevduat hesaplarına geçişe gösterilen ilgi sayesinde bir ara 239 milyar dolar seviyesine kadar ulaşan vatandaşlarımızın yabancı para hesap tutarları geçtiğimiz ay sonu 212 milyar dolara kadar gerilemiştir. Borsamızın sürekli rekorlar kırması da sermaye piyasalarındaki güvenin ifadesidir.
Tüm bu fotoğraf içinde enflasyon hâlâ en ciddi sorunumuz olmayı sürdürüyor. Dünyanın her ülkesi kendi ekonomik gerçekliğine göre son 40-50 yılda eşi benzeri görülmemiş enflasyon tehditleriyle mücadele ediyor. Özellikle gelişmiş ülkeler aldıkları tüm önlemelere rağmen henüz enflasyon sorununa çözüm bulabilmiş değiller.
“YILBAŞINDAN SONRA ÜLKEMİZDEKİ ENFLASYONUN HIZLI BİR ŞEKİLDE İNİŞİNE ŞAHİTLİK EDECEĞİZ”
Türkiye olarak inşallah yılbaşından sonra ülkemizdeki enflasyonun hızlı bir şekilde inişine şahitlik edeceğiz. Önce 40’lı, ardından 30’lu, yılsonuna doğru 20’li rakamlardaki enflasyonla ülkemizi bu tehdidin gölgesinden de çıkarmayı planlıyoruz. Bu süreçte refah kaybı yaşayan dar ve orta gelir grubuna mensup vatandaşlarımıza yönelik destekleyici çalışmaları artırarak devam ettireceğiz. Asgari ücretten, emekli ve memur maaşlarını yükseltmeye, sosyal yardım programlarını yeni bir anlayışla ele alarak hakkaniyet ilkesine dayalı olarak tabanını genişletmeye kadar pek çok tedbiri adım adım hayata geçireceğiz.
Dünkü Resmî Gazete’de yayınlanan Orta Vadeli Program, enflasyonun düşürülmesi başta olmak üzere bu mücadelenin yol haritasıdır.
Aziz milletim; Cumhurbaşkanlığının koordinasyonunda tüm bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın katılımıyla hazırlanan Orta Vadeli Program, 2023 ve 2025 yılları arasındaki çalışmalarımızın rehberi olacaktır. Program döneminde ülkemizin kalkınma potansiyelini ve istihdamı artıran yüksek katma değerli üretime öncelik veren, ihracat temelli sürdürülebilir büyümeyi hedef alan bir strateji uygulayacağız. Bu dönemde hizmet gelirlerindeki zaten yaşanmakta olan artışın düzenli şekilde sürmesini bekliyoruz.
İhracatımızı ülke ve ürün çeşitliliğiyle desteklemeyi sürdüreceğiz. İthalatı dengelemek için enerji dâhil her alanda ülkemizin imkânlarını harekete geçirecek projelere öncelik vereceğiz.
Hem finansal istikrarı, hem fiyat istikrarını program dönemi sonunda hedeflediğimiz seviyeye getirmek istiyoruz. İstihdamı daha da geliştirmek, gençlerimiz ve kadınlarımız başta olmak üzere çalışmak isteyen istinasız herkese imkân sağlamak için aktif iş gücü politikalarını güçlendireceğiz.
Elbette bu süreçte de geçmişten bugüne olduğu gibi bütçe disiplininden taviz vermeyeceğiz. Maliye politikalarımızı kamu açıklarını azaltma ve bütçe dengelerini güçlendirme yönünde sürekli tahkim edeceğiz.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çevre, sosyal ve ekonomik dönüşüm politikalarıyla yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi de Orta Vadeli Programın önemli unsurları arasındadır.
“MİLLÎ GELİRİMİZİ 1 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
Program sonunda millî gelirimizi 1 trilyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Esasen son 8-9 yıldır yaşadığımız saldırılar ve bunların kur-faiz-enflasyon şer üçgeninde yürüyen ekonomik ayakları olmasaydı, bugün millî gelirimizi 1,5 trilyon doların üzerine çıkışını konuşacaktık. Her şeye rağmen satın alma paritesi itibarıyla ülkemizin dünya millî gelir sıralamasında 11’inciliğe yükselmesini de önemli bir başarı olarak görüyoruz. Önce satın alma paritesinde, arkasından toplam millî gelir sıralamasında dünyada ilk 10’a gireceğimizin özellikle çok uzak olmadığına yürekten inandığımı söylemek isterim.
Sanayicilerimiz kendilerini küresel değişimlere adapte etme konusunda oldukça gayretliler; biz de doğru teşvik politikalarıyla bu çabayı destekliyoruz. Yeni girişimlerimizin önünü açmak, cesaretlerini artırmak için de pek çok farklı program uyguluyoruz.
Türkiye Kalkınma Fonunu katma değerli yerli ve yenilikçi üretim yapan girişimcilerimiz için daha etkin şekilde kullanacağız. Hiç şüphesiz bu girişimler arasında enerji arz güvenliğimize katkıda bulunacak projeleri daha güçlü şekilde destekleyeceğiz.
Teknoloji odaklı sanayi hamlesi programıyla da yükselen küresel teknolojileri ve ürünleri geliştiren projeleri özel olarak teşvik edeceğiz. Afetlere hazır, enerji verimliliği yüksek, kültürel değerlerimizi koruyan, yatay mimariyi esas alan kentsel dönüşüm çalışmaları da programımızın öncelikleri arasındadır.
Pek çok detayı bulunan Orta Vadeli Programa göre, tüm kurumlarımız kendi bütçe hazırlıklarını başlatmışlardır. Meclisimizin de takdiriyle yürürlüğe girecek 2023 bütçemizi ülkemizin hedeflerine doğru atmış olduğumuz yeni ve önemli adımların zemini kılmak istiyoruz. Ne seçim sürecinin, ne de başka herhangi bir iç veya dış gelişmenin 85 milyonun geleceği bakımından kritik öneme sahip bu program ve bütçe dengelerini bozmasına rıza göstermeyeceğiz. Orta Vadeli Programın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasında ve bütçe çalışmalarında emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcımızdan Hazine ve Maliye Bakanımıza, Bütçe ve Strateji Başkanımızdan bakanlıklarımıza kadar herkesi tebrik ediyorum.
“TÜM MAZLUMLARIN VE MAĞDURLARIN UMUDU OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Aziz milletim; Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun mağdur ve mazlum duruma düşmüş herkesle dayanışma içinde olmayı, medeniyetinin ve tarihinin üzerine yüklediği bir sorumluluk olarak görmektedir. Bu anlayışla ilgili resmî kuruluşlarımız ve sivil toplum yapılarımızla millî gelirine kıyasla dünyanın en çok insani kalkınma yardımı yapan ülkesi hâline geldik. Paylaşmanın bereketine inanan bir millet vasfıyla tüm mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdüreceğiz.
Pakistan’da yaşanan sel felaketi karşısında da aynı tavrı gösteriyoruz. Bununla birlikte Pakistan, Türk Devleti ve milleti için dünyadaki ülkelerden bir ülke olmanın çok ötesinde anlama sahiptir. Asırlar öncesinde aynı devlet köklerine sahip olduğumuz bu coğrafya halkı, her dönemde kardeşlik hukukumuza sahip çıkmış, vefasını göstermiştir. Millî mücadelede bize en büyük desteği o zamanlar Hindistan Müslümanları içinde yer alan Pakistanlı kardeşlerimizin verdiğini asla unutmadık, unutmayacağız. Cumhuriyet tarihi boyunca da başımız her sıkıştığında Pakistan halkını ve devletini yanımızda bulduk.
Geçtiğimiz günlerde Pakistan’da etkili olan ve ülkenin önemli bir kısmını sular altına bırakan sel felaketi sonrası ortaya çıkan görüntüler, 85 milyon olarak hepimizin yüreğini dağlamıştır. Muson yağmurlarının etkisi ve küresel ısınma sebebiyle yüksek dağlardaki buzulların erimesiyle ülke topraklarının 3’te ikisi sel suları altında kalmıştır.
“PAKİSTAN HALKINA BAŞSAĞLIĞI DİLEKLERİMİZİ İLETİYORUZ”
Bugüne kadar 1100 kişinin ölümüne, 325 bin evin yıkılmasına, 733 bin evin hasar görmesine, 800 bin hektar ekili arazinin çamura gömülmesine, 735 bin besi hayvanının telefine yol açan bu felaket sebebiyle, Pakistan halkına başsağlığı dileklerimizi ve üzüntülerimizi iletiyoruz.
Sağlıktan gıdaya, altyapıdan iskâna kadar pek çok soruna yol açan bu durum karşısında, Türkiye ve Türk milleti olarak kayıtsız kalamazdık, kalmadık. İçişleri ile Çevre ve Şehircilik bakanlarımız bizzat bölgeye giderek felaketi ve yapılması gereken çalışmaları bizzat yerinde gördü ve incelediler. AFAD Başkanlığımızın koordinasyonunda 16 sivil toplum kuruluşumuzun desteğiyle 50 bin çadır, 100 bin gıda ve temizlik kolisi bölgeye gönderilmek üzere hazırlandı.
Bugün itibariyle 11 uçak ve 2 iyilik treni bölgeye hareket etti, 3. trende yarın yola çıkıyor. Ayrıca, mahallinden temin edilen temel ihtiyaç malzemeleri de afet zedelere dağıtılmaya başlandı. Oluşturulan hava köprüsü ve iyilik trenleri ile Pakistanlı kardeşlerimizin yaralarını sarana kadar elimizdeki imkânları kendileriyle paylaşmayı sürdüreceğiz. Hedefimiz, yarısı valiliklerimiz, yarısı sivil toplum kuruluşlarımız tarafından temin edilecek toplam 500 bin gıda kolisini her hafta iki tren kaldırarak 14 seferde Pakistan’a ulaştırmaktır.
Hayırseverlerimizi Pakistanlı afetzede kardeşlerimiz için AFAD ve sivil toplum kuruluşlarımız tarafından yürütülen yardım kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. Bir kez daha Pakistanlı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
“GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİMİZİN DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOKTUR”
Aziz milletim; Türkiye’nin son 20 yılında gerçekleştirdiği kalkınma devriminin en iftihar verici sonuçlarından biri de sağlıkta yaşanmıştır. Vatandaşlarımızın hemen tamamını kapsayan genel sağlık sigortası sistemimizin dünyada eşi benzeri yoktur. Ülkemiz en ücra köşelerine kadar yayılan tam teşekküllü hastanelerimiz ve herkesin erişimine açık teşhis, tedavi, ilaç temini mekanizmalarımızla vatandaşlarımıza en yaygın ve kaliteli sağlık hizmetini sunuyoruz.
Şehir hastanelerimiz salgın döneminde önemi daha iyi anlaşılan ve bu sistemi bir adım daha öteye taşıyan benzersiz bir yeniliktir. Son dönem de sağlık çalışanlarımızın, özellikle de doktorlarımızın özlük haklarıyla ilgili tartışmalar sağlıktaki bu güzel tabloyu gölgelemeye başlamıştı. Bunun üzerine, 14 Mart Tıp Bayramı’nda sağlık çalışanlarımıza tüm sorunlarını çözme sözü verdik.
Sağlık çalışanlarımızın sabit ek ödemelerini merkezi yönetim bütçesini alarak bu konuda yaşanan karmaşayı ve memnuniyetsizliği ortadan kaldırdık. Mahsuplaşmanın uygulamada ortadan kalkmasıyla, hizmet veren her sağlık çalışanı ek ödeme alma imkânına kavuşmuştur. Aile hekimlerimizin özlük haklarında da benzer bir düzenlemeye gittik.
Emeklilerine de yansıyacak şekilde özlük haklarında yaptığımız iyileştirmelerin sağlık çalışanlarımız tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Şimdi aynı düzenlemeyi üniversite hastanelerimizde görev yapan sağlık çalışanlarımıza da teşmil ediyoruz. Böylece Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde çalışanlar, doktorlarımız arasında ortaya çıkan farkı kapatmış oluyoruz.
Sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması için hayata geçirdiğimiz beyaz reformun meyvelerini 6 bin hekimimizin kamuya dönmek için müracaatıyla almaya başladık. Amacımız, 85 milyonun tamamına en iyi sağlık hizmetlerini vermek ve bunu yapan sağlık çalışanlarımızın huzur içinde görevlerini yerine getirmelerini temin etmektir.
Bugün kamuoyuyla paylaşmak istediğimiz bir başka müjdemiz de icra takibine düşmüş dosyası bulunan vatandaşlarımızla ilgilidir.
Bilindiği gibi, Hükûmet olarak bir yandan ülkemizin ihtiyacı olan altyapı ve üstyapı yatırımlarını yaparken, diğer yandan refahı artırmak ve artan refahı adil dağıtmak için de çalışıyoruz. Milletimizin can ve mal emniyeti, huzuru, refahı, barış ve güven içinde yaşaması, her vakit olduğu gibi bugün de birinci önceliğimizdir. Bu anlayışa, işçilerimizin, emeklilerimizin, memurlarımızın ücretlerinde önemli iyileştirmeler yaptık. Buğday, arpa, çay, fındık, üzüm başta olmak üzere çiftçilerimizin alın tellerinin mahsulü olan tüm ürünlere hakları olan fiyatları vererek çiftçilerimizi memnun eden adımları attık.
İCRA TAKİBİNDEKİ 2 BİN LİRA VE ALTINDAKİ BORÇLARIN TASFİYESİ
Bugün aldığımız yeni bir kararla da vatandaşlarımızın bir kısmının icra takibine uğramasına yol açan 2000 lira ve altındaki borçlarını tasfiye ediyoruz. Buna göre, 15 Ağustos 2022 tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2000 lira ve altındaki alacakların gider gösterilerek vergiden düşürülebilmesini ve böylece tasfiyesini sağlıyoruz. Varlık yönetim şirketlerine devredilmiş alacaklar da buna dahildir.
Böylece, icra takibine konu yaklaşık 10 milyon dosya ve yaklaşık 5,5 milyon vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır. Hükûmet olarak aldığımız bu kararın yasal düzenleme boyutunu ekim ayında Meclisin açılmasıyla birlikte Cumhur İttifakı’nın meclis grupları hemen atacaktır.
Aldığımız kararın bu düzenlemeden yararlanacak her bir vatandaşımıza hayırlı olmasını diliyorum.
Bir müjdemiz de önümüzdeki hafta başlayacak 2022-2023 eğitim-öğretim yılıyla ilgili hazırlıklarını yürüten ihtiyaç sahibi ailelerimize olacaktır. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımıza, bu ailelerimize daha güçlü destek vermek amacıyla ilave kaynak aktarımı yaptık. İhtiyaç sahibi ailelerimizin eğitim-öğretim yılı desteği için ilçelerindeki vakıflara başvurmaları gerekiyor.
“DOĞAL GAZ TÜKETİM DESTEĞİ PROGRAMINI BU YIL DA SÜRDÜRECEĞİZ”
Geçtiğimiz kış başlattığımız doğal gaz tüketim desteği programını bu yıl da sürdüreceğiz. Bu destekten yararlanmak isteyen ev sahibi veya kiracı fark etmeksizin tüm vatandaşlarımız 5 Eylül’den itibaren elektronik devlet üzerinden başvurularını yapabilirler.
Kronik hastaların veya yaşam destek cihazlarına bağlı kişilerin bulunduğu hanelere doğal gaz desteği yüzde 5 fazlasıyla yapılacaktır.
Türkiye, aile destek programını geçtiğimiz aylarda uygulamaya alarak sosyal koruma kalkanımızın kapsamını genişletmiştik. Şartları tutmadığı için diğer yardımlardan yararlanamayan ve belirli bir gelir seviyesinin altında olan 831 bin vatandaşımıza Temmuz ayında 427 milyon lira destek sağlamıştık. Mevcut ve yeni hak sahibi 1,6 milyon kişinin 1 milyar lirayı bulan Ağustos ayı ödemelerini 7 Eylül’de gerçekleştiriyoruz.
Tüm bu sosyal desteklerin de vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”
HABERLER
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı
-
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı





28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.
Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.
Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.
“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.
“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.
“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”
CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ
“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”
Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.



Dünya
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”







Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”
“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”
Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.
“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”
“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”
Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”
“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.
“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.
“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”
Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”
El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.
“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.
“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”
Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.
Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.
Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.
CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.



Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de





Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’e gelişi sırasında yol boyunca vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı.
Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ankara Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Türkiye bir seçim sürecini daha tüm dünyaya örnek gösterilebilecek rekor bir katılımla ve demokrasi şöleni havasında neticelendirdi. 14 Mayıs’ta TBMM’de görev yapacak 28. Dönem milletvekillerini belirleyen milletimiz, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda da şahsımıza yüzde 52,18 oy oranıyla yine büyük bir teveccüh gösterdi. Hamdolsun biz 5 sene daha ülkemize ve necip milletimize hizmet edecek olmamızın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin de güvenoyu aldığı bu seçimlerin, milletimizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açtığına inanıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını hızla sarıp söz verdiğimiz gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni yuvalarına kavuşturacağız. 12. Cumhurbaşkanı olarak milletimizin ebedi ve ezeli kardeşliğine sahip çıkmaya, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Ruhun şad olsun.”


Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DÜNYA
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı
-
Dünya4 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı
-
Biz Üretiriz1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”
-
Dünya3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı
-
Dünya4 hafta önce
“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”