Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’ye Değer Katanlar Ödül Töreni’nde konuştu

“Teknolojik bağımsızlığınızı kazanmadan, millî sanayinizi inşa etmeden, ne ekonomik ne de siyasi anlamda özgürlüğünüzü tesis edebilirsiniz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknoloji ve Sanayinin Merkezi Kocaeli’ye Değer Katanlar Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Teknolojik bağımsızlığınızı kazanmadan, millî sanayinizi inşa etmeden, ne ekonomik, ne de siyasi anlamda özgürlüğünüzü tesis edebilirsiniz. Savunmada dışa bağımlılık nasıl ciddi sıkıntılar doğurursa, teknoloji ve üretimde dışa bağımlılık da benzer riskler oluşturur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze Bilişim Vadisi’nde düzenlenen, Teknoloji ve Sanayinin Merkezi Kocaeli’ye Değer Katanlar Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, program vesilesiyle katılımcılarla bir araya gelmesini sağlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’ye değer katanlar deyince akla ilk gelen yerlerden birinin şüphesiz Bilişim Vadisi olduğunu dile getirdi ve “Hatta ‘Kocaeli’ ifadesi dahi bana göre küçük geliyor, ‘Türkiye’ye değer katanlar’ dersek herhâlde çok daha isabetli olur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 yıl önce Bilişim Vadisi’ni açtıklarında buranın, Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek teknoloji ve inovasyon üssü olacağını ifade ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Aradan geçen kısa süre zarfında vadimizin bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlediğini görüyoruz. Bilişim Vadisi yazılım, mobilite, elektronik, enerji, tasarım ve oyun gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalarıyla büyük ve güçlü Türkiye’nin köşe taşıdır. Vadimiz, 230 bin metrekare kapalı alanıyla ülkemizin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi hüviyetine sahiptir. İstanbul-Kocaeli-İzmir arasında oluşturduğumuz teknoloji koridoruyla birbirine bağlanan Bilişim Vadisi, millî teknoloji hamlemize büyük bir ivme katıyor. Önümüzdeki dönemde vadimizin teknoloji ve inovasyon kapasitesini daha da artıracağına inanıyorum.”

“GÜZEL İŞLER YAPANLARI TAKDİR ETMEK, GELENEĞİMİZİN MİRASI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Türkiye’nin ufkunu yansıtan böyle bir mekânda Türkiye’nin sanayide lokomotif şehirlerinden Kocaeli’ye değer katan firmaları ödüllendirmenin elbette farklı bir mana taşıdığını dile getirerek, ecdadın “Marifet iltifata tabidir, iltifatsız emek zayidir” dediğini hatırlattı.

Güzel işler yapanları, örnek çalışanları, ortaya eserleriyle çıkanları takdir etmenin geleneklerinin de mirası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çünkü ödüllendirilen her başarının daha nitelikli, daha büyük, vatana, millete, insanlığa daha faydalı çalışmaların müjdecisi olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yenilikçi, kaliteli ve kendi alanında çığır açan projelerin desteklenmesine çok ama çok ehemmiyet veriyorum. Bugün de yatırım, istihdam ve ihracat başta olmak üzere farklı alanlarda Kocaeli’nin gelişmesine, şehrimizin büyümesine katkı sunan firmalarımızı ödüllendiriyoruz” diye konuştu.

“İŞ İNSANLARIMIZI HER ALANDA DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

2021’den bu yana en çok ihracat yapan, istihdamını en fazla artıran ve kadın istihdamı en çok olan firmaları özellikle tebrik ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kocaeli’yle birlikte Türk ekonomisine değer katarak ödül almaya hak kazanan şirketlerimizi ve girişimcilerimizi kutluyor, başarılarının artarak devamını diliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türkiye için hayal kuran ve bu hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalışan siz iş insanlarımızı her alanda desteklemeyi sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojik bağımsızlığı kazanmadan, millî sanayiyi inşa etmeden ekonomik ve siyasi anlamda özgürlüğün tesis edilemeyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Savunmada dışa bağımlılık nasıl ciddi sıkıntılar doğurursa teknoloji ve üretimde dışa bağımlılık da benzer riskler oluşturur. Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu gerçeği çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Dünyanın en zengin, en müreffeh ülkeleri bile sağlık çalışanları ve vatandaşları için maske bulamadı. Asgari sağlık hizmetlerini sunmakta zorlandığı günler yaşadı. Küresel tedarik zincirlerindeki kırılmalar nedeniyle birçok yerde üretim aylarca durma noktasına geldi. Hastanelerden, marketlerden, sanayi sitelerinden yansıyan görüntüleri hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz.”

“SAĞLIKLA BİRLİKTE EKONOMİDE DE BAŞARILI BİR İMTİHAN VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak bu sancılı süreçte (Kovid-19 salgını) sağlıkla birlikte ekonomide de başarılı bir imtihan verdiklerini söyledi.

Kimilerinin ülkeyi felakete sürükleyecek akıl ve izan dışı söylemlerine rağmen ekonomik hayatın durmasına müsaade etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şirketleri üretime, ticarete, istihdama devam etmeleri noktasında teşvik ettiklerini vurguladı.

Türk firmalarının, Hükûmetin bu teşvikleri sayesinde yurt içinde ve dışında başarı çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, ekonomik büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdüren sayılı ülkelerden biri olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl elde ettikleri yüzde 11’lik büyümeyle G20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştiklerine dikkati çekerek, “Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3’lük büyüme kaydettik. Dünyada istihdam azalırken, 31 milyon sınırına dayanarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık. Her ay ihracatta rekor kırıyoruz. Temmuz ayı ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,5 artarak, 18 milyar 550 milyon dolara ulaştı. 2002 yılında sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen Türkiye’nin, yani bununla şunu söylüyorum; göreve geldiğimiz zaman ihracatımız 36 milyar dolardı. Şimdi nereye geldik? 250 milyar dolara yaslandık” bilgisini verdi.

Turizmde 2022 hedeflerinin de üzerine çıkacaklarının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya merkezli üretim ağına alternatif adres arayışlarında Türkiye’nin isminin giderek daha fazla zikredildiğini belirtti. Erdoğan, başka ülkelerin yurt dışı pazarlarda bıraktığı boşluğu, Türk ürünleri ve firmalarının doldurduğunu dile getirdi.

“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI’NIN OLUMSUZ ETKİLERİNDEN ÜLKEMİZİ KORUMAYI BAŞARDIK”

Dün Soçi’de olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Döndüğümde, akşam televizyon ekranlarında Rusya’dan gelen kruvaziyer gemisinin Trabzon Limanı’na yanaşmasını gördüm. İftihar ettim. Düşünün, Trabzon Limanı’na artık turistler kruvaziyer gemisiyle geliyor. Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli iş gücü, üç kıtayı birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı giderek parlıyor. Küresel ölçekte gıda ve enerji krizinin konuşulduğu bir dönemde Allah’a şükür biz oldukça rahatız. İş birliğini, barışı, diplomasiyi önceleyen dengeli politikamızla Rusya-Ukrayna Savaşı’nın olumsuz etkilerinden ülkemizi korumayı başardık. Tahıl koridorunun açılmasını sağlayarak, küresel sorunların çözümünde Türkiye’nin anahtar rolünü bir kez daha teyit ettik.”

“TOPLUMUMUZUN TÜM KESİMLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emtia fiyatlarındaki ani ve aşırı yükselişin sebep olduğu piyasa dengesizliklerini yakından takip ettiklerinin altını çizerek, “Fahiş fiyat artışları ile enflasyon sebebiyle vatandaşımızın ve iş dünyamızın sırtına binen yükü hafifletecek pek çok adım attık, atmayı da sürdürüyoruz. Asgari ücretten memur ve emeklilerimizin maaşlarında yaptığımız artışlara, sosyal koruma kalkanımızın genişletilmesinden iş dünyamıza yönelik kredi imkânlarına kadar, attığımız her adımda toplumumuzun tüm kesimlerine sahip çıkıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Modelimizi taviz vermeden uyguluyoruz. Hayata geçirdiğimiz politikalarımızın müspet sonuçlarını inşallah önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde, özellikle enflasyonda daha net bir şekilde göreceğiz. Türkiye’yi bu küresel fırtınadan da sahil-i selamete mutlaka çıkartacağız” diye konuştu.

Günümüz ekonomisinin rekabetçi yapısında öne çıkmanın yolunun, güçlü üretim kapasitesiyle birlikte yüksek teknoloji ve yenilikçilik olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda Türk ekonomisinin bu yönünü güçlendiren pek çok adım attıklarını, Cumhuriyet tarihinin en büyük sanayi ve teknoloji atılımı olarak Millî Teknoloji Hamlesi’ni başlattıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de dünya ile yarışabilecek bir girişimcilik ekosistemi inşa ederken, Türk girişimlerine yatırım yapanları destekleyecek programları devreye aldıklarını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de teknoloji tabanlı işlere yapılan yatırım miktarlarında keskin bir artış yaşanıyor. 2023 için öngördüğümüz yatırım rakamlarını iki yıl öncesinden büyük bir farkla geçtik. 2020 yılında Türkiye’deki teknoloji şirketlerine yapılan yatırımlar sadece 148 milyon dolarken, 2021 yılında bu ne oldu biliyor musunuz? 1,5 milyar doları aştı. 2022’nin ilk yarısında 132 teknoloji girişimine yapılan 1,4 milyar dolarlık yatırım da aslında yeni rekorlar, yeni başarı hikâyelerinin sinyallerini veriyor. Türkiye, bu yılın ilk yarısında oyun yazılımı sektöründe Avrupa’da en fazla yatırım alan ülke oldu. Bundan iki sene önce ülkemizde 1 milyar dolar değerlemeye ulaşan hiç şirket yokken, bugün bu şirketlerin sayısı 6’ya ulaştı. Ayrıca çoğu kendi imkânlarımızla yerli ve millî helikopterlerimizi, roket ve mühimmatlarımızı, eğitim uçaklarımızı, zırhlı araçlarımızı, gemilerimizi, torpidolarımızı, hava savunma sistemlerimizi tasarladık, geliştirdik ve ürettik.”

İHA VE SİHA ÜRETİM SÜRECİ

Bazıları bu başarıları görmezden gelse de 20 yılda yapılanların Türkiye için büyük bir gurur kaynağı olduğunu bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Az önce Bakanımız tüfeklerden bahsetti. Bırak tüfeği, Sayın Varank ne tüfeği? Bu ülke toplu iğne üretemiyordu, toplu iğne. Şimdi hamdolsun buralara geldik. Bugün dünyada insansız hava araçları denilince akla ilk Türk SİHA’ları geliyor. Önce İHA’yla başladı, ardından SİHA, şimdi Akıncı. Ben Sayın Bush Amerika’da başkanken, kendisiyle bir ziyarette, daha henüz başbakan olmamıştım ama seçimi kazanan bir partinin başkanıydım ve Amerika’ya yaptığım ziyarette Sayın Bush’la bir konuyu ele aldık. Dedim ki ‘Hani terörle mücadelede bize gerekli destekleri verecektiniz. İHA’lar verecektiniz. SİHA’lar verecektiniz.’ Dedi ki, ‘Bunlar verilmiyor mu?’ ‘Evet’ dedim, ‘verilmiyor.’ Ve hemen Condoleezza Rice’ı çağırdı. ‘Türkiye’ye bunlar verilecekti, niçin verilmiyor? Hemen bu işi halledeceksiniz.’ dediler. Ve bize o zamanın şartlarında 24-48 saat ile İHA’ları verdiler. Ama ondan sonra gene tabii çekip alıyor. Allah rahmet etsin. Özdemir Bey bizim bu hâlimizi görünce çocuklarıyla beraber masaya oturdular ve o gün bir adım attılar. Ve süratle hemen ilk adım İHA’nın üretimiydi. İHA’nın üretimini gerçekleştirdiler. Ardından SİHA’nın üretimi gerçekleşti ve en son Akıncı’nın üretimi gerçekleşti. Tabii bütün bunlarla beraber şimdi Türkiye bu alanda sıraya girenlerin olduğu bir ülke konumuna geldi. Şimdi herkes İHA istiyor, SİHA istiyor, Akıncı’yı istiyor. Mesele buydu, bunu başarmaktı, bu noktaya geldik.”

“BİZİMLE ORTAK YATIRIMLARA GİRMEK İSTEYEN DÜNYADAKİ SÜPER GÜÇLER VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ürettiği insansız hava araçlarına işaret ederek, “Bir savaş hâlini düşünün… Sayın Putin’le de bunları hep konuştuk. Tahran’da da yine konuşmuştuk. Şimdi bizimle bu alanlarda da ortak yatırımlara girmek isteyen dünyadaki süper güçler var. Güçlü olursan bunlar oluyor. Olmadığınız sürece olmuyor. Muharebe meydanlarında kendilerini ispatlayan SİHA’larımızın savaş doktrinlerini yeniden yazan kabiliyetini artık tüm dünya kabul ediyor. Bir dönem en temel savunma ihtiyaçlarını bile ithal eden Türkiye, bugün pek çok ülkeye ileri teknolojiye sahip milyarlarca dolarlık ürün satıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin iyi üniversitelerinde yetişmiş 13 bin mühendis ve teknisyeninin millî muharip uçak projesinde gece-gündüz demeden büyük bir aşkla çalıştığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin bu mühendis ve teknisyenlerin şevkini kırmaya çalıştıklarını ancak kendilerinin onlara güvendiklerini ve her alanda desteklediklerini söyledi.

“29 EKİM 2022’DE TOGG ARACININ BANTTAN İNME TÖRENİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Türkiye’nin vizyon projelerinden olan Türkiye’nin otomobilini de belirledikleri takvime uygun şekilde adım adım hayata geçirdikleri bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “İnşallah 29 Ekim 2022’de TOGG’un Gemlik Fabrikası’nın resmi açılışını ve ilk seri üretim aracının banttan inme törenini gerçekleştireceğiz. 2023’ün ilk çeyreğinde TOGG’u vatanımızın yollarında görmeye başlayacağız. ‘Yapamazsınız, üretemezsiniz, üretseniz bile satamazsınız.’ diyenlere inat Türkiye’nin otomobilini, milletimizin ve dünyanın hizmetine sunacağız. Ülkemizi savunma sanayinde nasıl parmakla gösterilen seviyeye getirmişsek inşallah elektrikli otomobilde de benzer bir başarıyı muhakkak yakalayacağız. Az önce gencimizi dinledik. Artık bizim bu tür yetişmiş, kendine inanan gençlerimiz olduğu sürece biz bunları üretiriz, bunları üretmenin ötesinde de artık elektrikli otomobilde de dünya ülkeleriyle yarışa gireriz. Tüm bu hakikatlere rağmen Türkiye’yi hâlâ saman ithalatçısı gibi görmeye çalışanlar, Türk ekonomisinin üretim kapasitesinden habersiz cahillerdir. Bu insanları, yalan yanlış bilgilerle kendi ülkelerine kara çalmak yerine ben Kocaeli’ye davet ediyorum. Gelsinler Kocaeli’ye, buranın organize sanayi bölgelerini ve Bilişim Vadisi’ni gezsinler, görsünler. Kendilerinin de cehaletini burada anlasınlar. Buradaki üretimi, girişimci ruhu bizzat yerinde görsünler. Gelsinler, Türkiye’nin sanayide neleri başardığına bizzat şahitlik etsinler. Gelsinler Gebze Bilişim Vadisi’nin temsil ettiği vizyona tanık olsunlar.”

Kocaeli’nin 14 organize sanayi bölgesi, endüstri bölgesi, stratejik üretim tesisleri ve imalatta çalışan yaklaşık 270 bin vatandaşla Türk ekonomisine her yıl devasa katkılar sağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’nin muazzam üretim hacmiyle otomotiv, kimya ve metal sanayine damga vurduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’nin 2021 yılında Türkiye araç üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirdiğini, ayrıca Türkiye’nin ihracatta yakaladığı ivmede en başarılı ikinci şehir olarak ön plana çıktığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Toplam 128 araştırma-geliştirme merkezi ve 15 tasarım merkezi, yaptıkları çalışmalarla şehrimizin rekabetçi gücüne güç katıyor. Kocaeli’deki 5 teknoloji geliştirme bölgesinde yürütülen araştırma ve geliştirme faaliyetleri, katma değerli üretime öncülük ediyor. Bu tabloya baktığımızda Kocaeli’nin, Kocaelili müteşebbislerimizin, sanayicilerimizin Türkiye için ne ifade ettiğini çok net görebiliyoruz. Kocaeli’ye değer katanların birazdan takdim edeceğimiz ödülleri fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. Bu başarıların artarak devam etmesini diliyorum. Farklı kategorilerde ödüle layık görülen firmalarımızı, bu firmaların çalışanlarını, müteşebbislerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Türk sanayinin lokomotif şehri Kocaeli’nin inşallah inovasyon ve teknolojide de başarı çıtasını yükselteceğine inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, “İstihdamını en fazla artıran sanayi firmaları”, “En fazla ihracat yapan sanayi firmaları”, “En fazla ciro elde eden sanayi firmaları” ile “En fazla kadın istihdamı sağlayan sanayi firmaları” kategorilerinde ödüle layık görülen sanayi firmalarının yöneticilerine ödüllerini takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “En fazla istihdam sağlayan teknoloji şirketleri”, “En fazla ticaret yapan teknoloji şirketleri” ve “En fazla yatırım alan teknoloji şirketleri” ile “Türkiye’nin en aktif girişim sermayesi fonları”, “Türkiye’nin en aktif melek yatırım fonları” ve “Türkiye’nin en aktif kitle fonu” kategorilerinde ödüle değer görülen teknoloji firmalarının sahiplerine de ödüllerini verdi.

TOGG İLE TEST SÜRÜŞÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze Bilişim Vadisi’nde katıldığı “Sanayi ve Teknolojinin Merkezi Kocaeli’ye Değer Katanlar Ödül Töreni”nin ardından test ve deneme süreçleri devam eden Türkiye’nin otomobili TOGG’un test sürüşünü gerçekleştirdi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

HABER BURADA

Dünya

“Orta Vadeli Program’da uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program Tanıtım Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Orta Vadeli Program’da uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarında eşgüdüm içerisinde hareket edilecek, enflasyon ataletini gidermeye yönelik adımlar atacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ilgili bakanlar ve bürokratların katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Orta Vadeli Program’ı (2024-2026) açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, dün Kırklareli ve İstanbul’da yaşanan sellerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.

İçişleri Bakanlığı, AFAD, valilikler ve diğer kurumların su baskınlarından olumsuz etkilenen insanların sıkıntılarının giderilmesi için yoğun şekilde çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken, ailelerine sabırlar diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyorum” ifadesini kullandı.

Genel hatlarıyla paylaşacakları Orta Vadeli Program’ın ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın hazırlanmasında emeği geçenleri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte tüm bakanlıkları, kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli fikirleriyle, tenkit ve tespitleriyle programın içeriğine katkı sunan iş dünyamızın temsilcilerine, odalarımıza, sendikalarımıza, meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarımıza ve diğer tüm paydaşlara teşekkür ediyorum” dedi.

“HALKIMIZ, BİR KEZ DAHA GÜVEN VE İSTİKRAR DEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle Türkiye’nin, başta yönetimde istikrar olmak üzere, nasıl büyük kazanımlar elde ettiğinin her gün çok daha iyi görüldüğünü ve idrak edildiğini belirtti.

Katılım düzeyi ve rekabet seviyesi itibarıyla sadece Türk siyasi tarihine değil, dünya siyaset literatürüne de geçen 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin tam bir demokratik olgunluk içinde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıkların açılmasıyla tüm belirsizliklerin ortadan kalktığını ve Türkiye’yi kimin yöneteceğinin belli olduğunu kaydetti.

“Halkımız, bir kez daha güven ve istikrar dedi” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce ülkemize vakit, nakit ve enerji kaybettiren krizlerin, tartışma ve pazarlıkların hamdolsun hiçbiri yaşanmadı. Seçimlerin üzerinden henüz bir hafta bile geçmeden kabinemizi açıkladık, ekonomideki kurmay kadromuzu kurduk, ülkemize ve milletimize hizmet yolculuğumuza kaldığımız yerden süratle yeniden başladık. Eski Türkiye’nin alışkanlıklarından kendilerini kurtaramayanların durumunu ise içimiz acıyarak izliyoruz. 28 Mayıs’ın üzerinden geçen 102 güne rağmen, birileri hâlâ kavga ve iç çekişmelerden başlarını dahi kaldıramazken, biz işimizi yapıyor, Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmeye odaklanıyoruz. Yakın coğrafyamızda savaşların ve çatışmaların devam ettiği, küresel ekonomideki olumsuzlukların çeşitlenerek sürdüğü, Afrika kıtasının yeni siyasi krizlere sürüklendiği, dünyada hemen hiçbir ülkenin önünü net olarak göremediği, hâsılı mevcut belirsizliklere yenilerinin eklendiği zor bir denklemde riskleri başarıyla yöneterek, krizleri ülkemiz için fırsata çevirmeye çalışıyoruz.”

“MUHALEFETİN ÜLKEMİZİN HAYRINA OLAN İŞLERİMİZDE BİZE DESTEK VERMESİNİ BEKLİYORUZ”

Muhalefetin de artık birbiriyle didişmeyi bırakarak, yapıcı eleştirileriyle millet adına denetim görevini yerine getirmesini temenni ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hep söylediğimiz gibi, biz Türkiye için en doğrusunu, Türk milleti için en hayırlısını yapmanın peşindeyiz. Siyaseti de ikbal vasıtası olarak değil, millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Hiç kimseye ve hiçbir fikre ön yargıyla yaklaşmıyoruz. Kimden geldiğine bakmadan, ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi hayırhahlıkla değerlendirmeye hazırız. Bugüne kadar ısrarla sürdürdüğümüz bu müspet tavrımızı, inşallah bundan sonra da koruyacağız. Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak, Orta Vadeli Program gibi ülkemizin hayrına olan işlerimizde bize destek vermesini bekliyoruz.”

Ekonomiyle ilgili planlarda, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde yaşayan 14 milyon insanı etkileyen depremi asla göz ardı etmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ekonomisine maliyeti 104 milyar doları bulan deprem felaketinin, yükü ağırlaştırdığını, mücadeleyi daha da zorlaştırdığını söyledi.

“13 YILDIR ARALIKSIZ BÜYÜYORUZ”

Türkiye’nin dünyadaki diğer ülkelerden farklı olarak, küresel sorunlara ilaveten, asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla da mücadele ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: “Devlet-millet dayanışmasıyla nasıl bugüne kadar nice engelleri aştıysak, aynı başarıyı depremin yaralarını sarmada da sergiliyoruz. Geride bıraktığımız 8 aya dair veriler bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek, büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. Yıllık bazda ise 13 yıldır aralıksız büyüyoruz. Çeyreklik büyüme performansı ile Türkiye, OECD üyesi ülkeler içinde pozitif ayrışmıştır. Yine bu dönemde ekonomimizi yıllıklandırılmış olarak ilk kez 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık. Böylece depremin, iktisadi faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalmasını temin ettik.”

İhracatta da yılın ilk 8 ayında 165 milyar dolar, yıllık bazda da 253,5 milyar doların yakalandığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turizmde, önceki seneye göre çok daha iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da hamdolsun herhangi bir kaybımız söz konusu değil. Yılın ilk altı ayında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemeler ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağladık” diye konuştu.

“MERKEZ BANKASI REZERVLERİMİZ, 117,3 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDEKİ GÜÇLÜ SEYRİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun, doğal olarak Türkiye’nin de sorunu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Enflasyonla mücadelede başta doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyonlar ve kira artışlarına tavan fiyatı uygulamamızın yanı sıra birtakım ilave tedbirleri aldık. Fırsatçılara ve açgözlülere yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz, aynı şekilde 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor. Sermaye piyasalarımızın hem arz hem de talep tarafında gelişimi devam ediyor. Hane halkı borçluluğunda ülkemiz, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük bir riskliliğe sahiptir.”

“BÜTÇE DİSİPLİNİMİZ, DEPREM FELAKETİNE DAHA ETKİN MÜDAHALE ETMEMİZİ SAĞLADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022’nin millî gelire oranla yüzde 1’lik bütçe açığıyla kapatıldığına işaret ederek, “Bütçe disiplinimiz, deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı. Karşı karşıya olduğumuz çeşitli zorluklara rağmen, hedeflerimize ulaşma noktasında en küçük bir şüphemiz yoktur. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımızın koordinasyonunda, katılımcı bir anlayışla hazırlanan Orta Vadeli Program, işte bu mücadelemizde bizlere destek verecektir” diye konuştu.

Orta Vadeli Program’ın aynı zamanda 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orta Vadeli Program’la, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini de yerli ve yabancı yatırımcılarla paylaşmış oluyoruz. İş dünyamızın ve tüm kesimleriyle toplumumuzun destekleriyle Orta Vadeli Program’ın ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını diliyorum. Hükûmet olarak, Orta Vadeli Program’a desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.

Daha güçlü, güvenli ve müreffeh Türkiye hedefi doğrultusunda, ekonomideki ilk yol haritasının Orta Vadeli Program’la ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda temel ilkeler, politikalar, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklüklerin paylaşıldığını, hiçbir sorunun görmezden gelinmediğini, önceki dönemden farklı olarak yeni programda yapısal dönüşümlere özel bir başlık açıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel konuların, bir takvimle programın önemli bir parçasına dönüştürüldüğünü belirtti.

Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına yedi temel alanda öncelikli reform adımlarını belirlediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Yüksek katma değer odaklı yatırımların önünü açarak ve finansmanını kolaylaştırarak, sağlıklı ve kaliteli bir büyüme sağlayacağız. Bununla birlikte sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz” diye konuştu.

“YAKLAŞIK 3 TRİLYON LİRA KAYNAK, DEPREM BÖLGESİ İÇİN KULLANILACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin yaralarının en kısa sürede sarılmasının, gündemin ilk sırasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: “Depremzedelerimizi, sırf oy tercihlerinden dolayı onları kapı dışı eden, onlara hakaretler savuran zihniyetin insafına bırakmamakta kararlıyız. Programın ilk yılında tüm kaynaklarımızı deprem bölgesinin yeniden inşa ve ihyasına göre tahsis ettik. Ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lirayı ayırmıştık; 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız. Program döneminin tamamında yaklaşık 3 trilyon lira kaynak, deprem bölgesi için kullanılmış olacaktır. Bu kaynakla; afetzedelerimizin konut ihtiyacını hızla giderirken, zarar gören tarım ve sanayi alanları ile tüm altyapıyı ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Depremin sebep olduğu tahribatı ortadan kaldırırken, dengeli bir ekonomik büyümeyle istihdamı artırmak, enflasyonu tek haneye düşürerek gelir dağılımını iyileştirmek, önceliğimizdir. Bu üç yıllık dönemde, enflasyonla mücadele sürecini destekleyici bir çerçevede ekonomik büyümede dengelenmeyi, yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz.”

“İŞSİZLİK ORANININ TEK HANELİ RAKAMLARDA GERÇEKLEŞMESİNİ HEDEFLİYORUZ”

Yaşanılan afete ve diğer olumsuz şartlara rağmen, yüzde 3 civarında beklenen dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dönem sonunda, tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 855 dolara çıkan fert başına millî gelir ile yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz. Program döneminde; para, maliye ve gelirler politikalarını tüm araçlarıyla uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurları da ortadan kaldıracağız.

İnşallah Hindistan’da yapılacak olan G20 toplantısı bütün bu konuları ele aldığımız, bunları orada da işleyeceğimiz önemli başlıklar olacak. Böylece, tıpkı daha önce olduğu gibi, yine orta vadede tek haneli enflasyon rakamına ulaşacağız. Mali disiplinle desteklenen dezenflasyon süreci, güven ve istikrar ortamını pekiştirerek iş ve yatırım ortamımızı iyileştirecek, ihracat odaklı sürdürülebilir bir büyüme iklimi sağlayacaktır. Orta vadede bir taraftan tek haneli enflasyon hedefiyle uyumlu gelirler politikası izlerken, diğer taraftan vatandaşlarımızın, özellikle sabit ve dar gelirli kesimlerimizin alım gücünü yükselteceğiz. Programla istihdamı artıracak sağlıklı bir yatırım ve iş yapma zemini oluşturmayı amaçlıyoruz. Program dönemi boyunca istihdamın yıllık ortalama 909 bin kişi, toplamda da 2,7 milyon kişi artmasını ve işsizlik oranının Program dönemi sonunda tek haneli rakamlarda gerçekleşmesini hedefliyoruz.”

“CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ YÜZDE 4’DEN YÜZDE 2 CİVARINA İNMESİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”

Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen politikaların merkezine yeşil ve dijital dönüşümü içeren ikiz dönüşümü koyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde, ürün ve hizmetlerin teknolojik kompozisyonunu iyileştirmeyi hedeflediklerini anlattı.

İhracatı 300 milyar doların, turizm gelirlerini ise 70 milyar doların üzerine çıkartarak, mal ve hizmet ihracatı gelirlerinin tarihî seviyelere ulaştırılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel ithalat kalemi olan enerjide, doğal gaz ve petrol arama ile üretimine yönelik atılan hızlı adımların katkısının daha fazla görüleceğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada bir şeyin altını çizeyim. Ataşehir’de şu andaki İstanbul Finans Merkezi’ni aynı zamanda bizim enerji hubımız (merkez) hâline getireceğiz. Yani burada doğal gaz da bütün madenler de bunların burada değerlendirmesi yapılacak, dünya buradan bunları takip edecek. Nasıl birçok konuda Londra Borsası varsa Hamburg Borsası varsa işte bizim finans merkezimizin içerisinde aynı zamanda enerji ama enerji derken aklımıza elektrik gelmesin, burası doğal gaz da, maden de enerjinin bütün ürünleri nelerse bunların pazarlamasının yapıldığı bir yer olacak. Yani bu kulelerden bir tanesi bu işin pazarlamasının yapıldığı bir yer hâline gelecek. Bu adımı da inşallah atmak için ilgili arkadaşlarımız, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bunun çalışmalarını yaparak süratle bu adımı atacağız. Bütün bunlarla beraber son Soçi ziyaretimde de Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede aynı şekilde Trakya doğal gaz hubı olarak yine planlaması içerisinde ayrıca yürüyecek. Üç yıllık dönemin sonunda cari işlemler açığının yüzde 4’ten yüzde 2 civarına inmesini öngörüyoruz. Programdaki iyileşmenin devamıyla ve yapısal dönüşüm sürecinin meyvelerini vermesiyle, ileride cari işlemler fazlasına da ulaşacağız.”

“HAKSIZ KAZANCI ÖNLEMEYE YÖNELİK DÜZENLEME VE DENETİMLERİ UYGULAMAYA KOYACAĞIZ”

Orta Vadeli Program’da uygulanacak politika sepetiyle enflasyon sorununun ülkenin gündeminden kaldırılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, para, maliye ve gelirler politikalarında eşgüdüm içerisinde hareket edileceğini, enflasyon ataletini gidermeye yönelik adımlar atılacağını söyledi.

Makroihtiyati politikalarda sadeleşmeye gidilerek, ekonomik dengeleri bozucu ve enflasyonu besleyen tüketim artışlarının önleneceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Yatırım-istihdam-üretim ve ihracata dayalı büyüme politikalarıyla fiyat istikrarı odaklı olarak reel sektörü destekleyen finansman imkânı sağlayacağız. Gıda fiyatlarında istikrarı ve arz güvenliğini teminen, stratejik tarım ürünlerinde yeterlilik oranlarını belirleyerek, üretim planlaması yapacağız. Yaş sebze ürünlerinde mevsimselliği en aza indirmek amacıyla Sera Organize Tarım Bölgesi kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz.

Yeni sera kurulumu ile sera yenileme yatırımlarını daha fazla destekliyoruz. İşte bu Soçi ziyaretimizde çok çok ilginç olan 500 bin ton domates sadece Rusya’ya göndermiş olduk. Aramızdaki bu dayanışmanın nereden nereye vardığını göstermesi bakımından çok önemli. Tüketici aleyhine uygulamalar ile rekabeti sınırlayıcı fiyatlama davranışlarını ve haksız kazancı önlemeye yönelik düzenleme ve denetimleri uygulamaya koyacağız.”

“DİJİTAL TÜRK LİRAMIZLA İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”

Konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirerek dar gelirli vatandaşların konuta erişim imkânının artırılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, yenilenebilir ve yerli enerji kaynakları ile arz güvenliğini garanti altına alacak adımların atılmaya devam edileceğini dile getirdi.

Kur Korumalı Mevduat sisteminin görevini yerine getirdiğine ve kur istikrarını sağlamada önemli katkı sağladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Kur Korumalı Mevduatlarımızın, kur istikrarının pekiştiği bir zeminde, Türk lirası mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız. Merkez Bankamız, yeni şartlara göre güncelleyeceğimiz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisiyle para politikasının gerektirdiği duruşundan taviz vermeden yatırımlarımızı destekleyecektir. Program döneminde uzun süredir üzerinde çalıştığımız İstanbul Finans Merkezi projemiz de meyvelerini vermeye başlayacaktır. Finans ve finansla ilgili danışmanlık hizmetlerimizde hizmet ihracatımızı artıracak ve ülkemize döviz girdisi sağlayacağız. Dijital Türk liramızla ilgili çalışmalarımız devam ediyor; bununla ilgili takvimi ayrıca paylaşacağız. Katılım finans sektörümüzün sigortacılık dâhil tüm alanlarıyla gelişmesi ve İstanbul Finans Merkezi projemizde ana unsur olması için destek vereceğiz. Yenilikçi, kapsayıcı ve dinamik katılım finans sektörü için katılım esaslı faaliyet gösteren fintekleri destekleyeceğiz. Katılım finansta İstanbul’umuzu küresel merkezlerden biri hâline getireceğiz. Menkul kıymetlerimizin ihraç süreçlerini dijitalleştirecek ve ihraçlarımızın akıllı sözleşmeler üzerinden gerçekleştirilmesini sağlayacağız.”

Program döneminde başta deprem kaynaklı harcamalar olmak üzere gerekli ihtiyaçlar süratle karşılanırken, ekonomide güvenin ve istikrarın sigortası olarak gördükleri mali disiplini koruyacak ve güçlendireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven ve istikrar kavramlarının kendileri için önemini vurguladı, güven olmadan istikrarın olmayacağına dikkati çekti.

Depremlerin etkisiyle artan bütçe açıklarını dönem sonunda Avrupa Birliği standartlarına uyumlu şekilde yüzde 3’ün altına çekeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelir, kurumlar ve vergi usul kanunları başta olmak üzere temel vergi kanunlarında yatırımcı dostu, sade, anlaşılır ve adil bir vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacaklarını söyledi.

“DOĞRUDAN YATIRIMLARI ÜLKEMİZE ÇEKMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Teknolojik imkânlardan azami düzeyde faydalanarak, kayıt dışılıkla her alanda kararlı şekilde mücadele edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kamu yatırım projelerini gözden geçirerek ekonomiye hızla kazandırılabilecek projelere öncelik vereceğiz. Kamu harcamalarında periyodik gözden geçirmelerle verimsiz harcama programlarını tasfiye ederek, kaynakların öncelikli alanlara tahsisini sağlayacağız. Sosyal yardım sistemimizi, iş gücüne katılıma mani olmayacak şekilde bütünleşik bir yapıda, aile odaklı ve fert başına asgari bir geliri garanti edecek bir çerçevede yeniden kurgulayacağız. Kamu iktisadi teşebbüslerinin üst yönetiminde kurumsal yönetim anlayışını güçlendirerek, piyasa koşullarında daha verimli ve rekabetçi bir biçimde faaliyet göstermelerini temin edeceğiz. Ekonomik büyüme ve ticaret alanında teknolojik altyapımız, beşeri sermaye, girişimcilik, araştırma, yenilikçilik ve tasarım kapasitemiz güçlenecektir. Hedef odaklı ve seçici bir yaklaşımla finansmana erişimi kolaylaştırırken, enflasyonist baskıya yol açabilecek uygulamalardan kaçınacağız. Sanayide yerli üretim ve teknolojik dönüşüme yönelik ürün bazlı yatırım yol haritaları hazırlayacağız. Turizm ve taşımacılık gibi döviz kazandırıcı hizmet ticaretini destekleyeceğiz. Avrupa Birliği ile ticaretimize yeni bir boyut kazandırmak üzere Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bürokratik ve hukuki öngörülebilirliği güçlendirerek, doğrudan yatırımları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz.”

“TİCARET VE FİNANS ALANINDA HUKUKİ SÜREÇLERİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyümeye yönelik öngörülen verimlilik artışını, özel kesim yatırımları ve yapısal reformlarla sağlayacaklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Özel kesim girişimlerinin önünü daha da açarak yatırım, ticaret ve finans alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Şirket kurma ve tasfiye süreçlerini iyileştirecek, bürokrasinin azaltılması, işlemlerin hızlandırılması ve işlem maliyetlerinin düşürülmesi ile hukuki ve mali süreçlerin iyileştirilmesi için düzenlemeler yapacağız. Bürokratik işlemlerde sadeleşmeye gidecek, şirket ve ticaret sicili işlemlerinde dijital uygulamaları yaygınlaştıracak, yatırımlara ilişkin izin, lisans, ruhsat gibi işlemlerin çevrim içi platforma taşınmasını sağlayacağız. Yargılama süreçlerini etkinleştirecek, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini devreye alacağız. Mal ve hizmet ihracatını etkileyen yönleriyle Avrupa Birliği dijital ekonomi düzenlemeleri doğrultusunda bürokratik işlemler Birlik müktesebatına uyumlu hale getirilecektir.” Yatırımcıların faydalanması için uygun yatırım yerlerini içeren yatırım yeri envanteri oluşturulacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle gençlere meslek edindirici, nitelikli istihdamı ve üretkenliği artırıcı bir yaklaşımla iş gücü potansiyelini azami şekilde kullanacaklarını anlattı.

“UZAKTAN, KISMİ VE GEÇİCİ SÜRELİ ÇALIŞMA MODELLERİNDE MEVZUAT DÜZENLEMELERİ YAPACAĞIZ”

Mesleki ve teknik eğitimde müfredatın güncellenmesini, staj ve işbaşı eğitimi programlarının yaygınlaştırılmasını sağlayacak şekilde yönetim ve finansman konuları da dâhil olmak üzere özel sektörle işbirliğini artıracaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yapay zekâ, siber güvenlik, temiz ve sürdürülebilir enerji ile uzay teknolojileri gibi stratejik alanlarda nitelikli iş gücü yetiştirmeye yönelik kamu-üniversite-özel sektör işbirliği programlarını hayata geçireceğiz. Yükseköğretim kontenjanlarını, kamu ve özel sektörün orta vadede ihtiyaç duyduğu iş gücü ile uyumlu hâle getireceğiz. Uzaktan, kısmi ve geçici süreli yeni nesil esnek çalışma modellerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda mevzuat düzenlemeleri yapacağız. Kuracağımız Aile ve Gençlik Bankasıyla aile yapımızı güçlendirirken, gençlerimizin istihdamını ve girişimciliğini çeşitli kanallarla destekleyeceğiz. 2053 net sıfır emisyon hedefimiz ve kalkınma önceliklerimiz kapsamında ekonominin her alanında yeşil dönüşümü gerçekleştirmek üzere çalışacağız. İklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin planlama ve uygulama araçlarını düzenlemek üzere yasal çerçeveyi geliştireceğiz. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi hukuki altyapısını tamamlayacak, sistemi Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na uyumlu bir yapıda geliştireceğiz.”

Türk vergi sistemini karbon fiyatlandırma çerçevesinde gözden geçireceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, döngüsel ekonomiye geçiş için bütüncül bir “Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı” hazırlayacakları bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarılı sonuçlarını aldıkları sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştıracaklarını vurgulayarak, taşımacılık terminalleri, demir yolu ulaştırması ve kent içi ulaşım başta olmak üzere ulaştırma sektöründe düşük karbonlu sisteme geçişi kolaylaştıracaklarını söyledi.

Orman varlığının artırılmasına ve korunmasına, yeni yutak alanların oluşturulmasına devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada detayını veremediğimiz birçok başlık ve politika ile kalkınma sürecini inşallah daha üst aşamaya taşıyacağız.” dedi.

2024 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ KANUN TEKLİFİNE YÖNELİK ÖDENEK TEKLİF TAVANLARI BELİRLENDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın sabah Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve ilgili bakanların yerli ve yabancı basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları cevaplayacağını, 2024 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan tedbirlerin daha ayrıntılı ele alınacağını anlattı.

Bu kapsamda, Meclise sunacakları 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Teklifine yönelik ödenek teklif tavanlarını belirlediklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisimizin de onayını aldıktan sonra 2024 yılında uygulamayı hedeflediğimiz tüm çalışmaları hızla başlatmış olacağız. Ayrıca ekim ayında Meclise sunacağımız 2053 perspektifiyle hazırladığımız 5 yıllık Kalkınma Planı ve Program dönemini de içeren bir atılım sürecini başlatacağız” diye konuştu.

Orta Vadeli Programın ülkeye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Yardımcım’la birlikte program hazırlıklarından sorumlu Hazine ve Maliye Bakanımız ve Strateji ve Bütçe Başkanımız başta olmak üzere tüm bakanlarımızı tebrik ediyorum. Yapılan istişare süreçlerinde görüşlerini ifade ederek veya hazırladıkları çeşitli raporları bizlerle paylaşarak programın hazırlanmasına katkı sunan tüm paydaşlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Orta Vadeli Program’ın tüm sektörler ve kamu kurumları tarafından sahiplenileceğine yürekten inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afetin yaralarını saran, enflasyonu yeniden tek haneye düşüren, büyüme ve istihdamı sürdüren, sosyal adalet ve refahı geliştiren Orta Vadeli Program’ın Türkiye Yüzyılı vizyonumuza ivme kazandırmasını temenni ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile aile fotoğrafı çektirdi.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge