Connect with us

Dünya

“Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, EFES-2022 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü’nde yaptığı konuşmada, “NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son iki yıldır askerî heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak, bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ege Bölgesi’ndeki en büyük birleşik müşterek fiili atışlı arazi tatbikatı EFES 2022’nin “Seçkin Gözlemci Günü”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TSK mensupları, dost ve müttefik ülkelerin temsilcilerini selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, EFES-2022’nin “Seçkin Gözlemci Günü”ne katılmaktan memnuniyet duyduğunu, Türkiye’nin ev sahipliğinde 37 ülkeden yaklaşık 10 bin askerî personelin katılımıyla 20 Mayıs’tan beri icra edilen tatbikata katkı verenlere teşekkür etti. Tatbikat programındaki savunma sanayisi sergisinde yer alan silahların, araçların ve sistemlerin Türkiye’nin bu alanda ulaştığı noktayı gösterdiğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayisinde sahip olduğumuz her türlü imkân ve kabiliyeti, dostlarımızla ve müttefiklerimizle paylaşmaktan memnuniyet duyan bir ülkeyiz. Dünyanın siyasi, ekonomik, askerî, sosyal açıdan köklü bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiği bir dönemde, bu tür iş birlikleri çok daha büyük bir önem kazanmaktadır. Türkiye, terör örgütleriyle ve düzensiz göçle mücadele gibi dünyanın en kritik sınamalarını başarıyla vermeyi sürdürüyor. Bunun yanında Kafkaslardan Afrika’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar her yerde barışın, istikrarın, güvenliğin tesisi konusunda kimsenin inkâr edemeyeceği gayretler sarf ediyoruz. İnsani yardımlar konusunda da millî gelirimize göre oranlandığında dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Tüm bu tablo içinde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz özel bir yere sahiptir. Kahraman ordumuz, sınır güvenliğimizden sınır ötesi harekâtlarımıza, terörle mücadeleden NATO ve ikili anlaşmalar kapsamında yürüttüğümüz uluslararası görevlere kadar her alanda verdiği başarılarla göğsümüzü kabartıyor.”

“PKK/YPG İLE DE SADECE BİZ MÜCADELE ETTİK”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü PKK/YPG’den DEAŞ’a kadar dünyanın en tehlikeli silahlı terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelede elde ettiği sonuçların benzerinin olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de, herkesin yol açtığı tehdide dikkati çektiği ancak fiilen sahaya girip mücadele etmeye yanaşmadığı DEAŞ’a karşı ilk ve tek harekâtı biz gerçekleştirdik. Aynı şekilde hem ülkemizin hem de komşularımızın toprak bütünlüğüne, millî birlik ve beraberliğine, egemenlik haklarına tehdit oluşturan PKK/YPG ile de sadece biz mücadele ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarıyla tamamladığı 2016’daki Fırat Kalkanı, 2018’deki Zeytin Dalı, 2019’daki Barış Pınarı ve 2020’deki Bahar Kalkanı ve devam eden Pençe harekâtlarını hatırlatarak “Sınırlarımızı 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik hattı ile koruma altına alma kararlılığımızı adım adım hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin bu meşru güvenlik politikası, terör örgütlerini sadece bizim sınırlarımızdan uzaklaştırmakla kalmıyor, komşularımızın da huzuruna ve istikrarına katkıda bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Ülkemizin sınırları dibinde terör koridorları kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi, bunun için güvenlik hattımızın eksik kalan kısımlarını mutlaka tamamlayacağımızı burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hiçbir gerçek müttefikimizin ve dostumuzun da ülkemizin bu meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını, bilhassa da tercihini terör örgütlerinden yana kullanmayacağını umut ediyoruz. Müttefiklerimizden ve dostlarımızdan bu konudaki meşru endişelerimizi anlamalarını ve saygı göstermelerini beklemek en tabii hakkımızdır.”

“YUNANİSTAN’I, GAYRİ ASKERÎ STATÜDEKİ ADALARI SİLAHLANDIRMAKTAN VAZGEÇMEYE DAVET EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın dünyada barışın ve istikrarın ne kadar kırılgan ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdiğini vurguladı. Bölgede yaşanan çatışmalar ve potansiyel tehditler nedeniyle NATO ittifakının birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle kritik bir dönemde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ülkemizin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarına ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz” diye konuştu.

Bazı Yunan siyasetçilerin, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla gerçeklikten uzak, akla, mantığa, hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hâlbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği, önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini ve vakitlerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler, tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir. Bu vesileyle bir kez daha Yunanistan’ı, gayri askerî statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bu millet bir şey söylerse ardını da takip eder.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’de, Türkiye ana karasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki Meis Adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bıraktıklarını ifade etti.

Gayri askerî statüdeki adaların, çeşitli tatbikatlara dâhil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılmasının, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sayın Miçotakis, herhâlde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil. Yunanistan, aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını, uluslararası antlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hâlâ sürdürüyor. Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkûm edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulması da çifte standart örneğidir. Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini hiçe sayan, terör örgütlerini açıkça destekleyen, sığınmacılara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz.”

NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak, son iki yıldır askerî heyet toplantı davetlerine cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak bu, sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye, kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez” diye konuştu.

“TÜRKİYE, ULUSLARARASI ANLAŞMALARIN KENDİSİNE TANIDIĞI YETKİLERİ GEREKTİĞİNDE KULLANMAKTAN DA GERİ DURMAYACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen bu ülke, kurulduğu tarihten beri hep birilerine sırtını dayayarak, birilerinin hesaplarına alet olarak benzer hamleler yapmıştır. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel. Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır” dedi.

Diğer taraftan Kıbrıs’ta, Rum tarafının ikircikli ve dayatmacı tavrının adada eşit, egemen, bağımsız iki devletli yöntem dışında bir çözüm yolu bırakmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Papazlara ağır silah eğitimi vermekten terör örgütlerine ofis açmaya kadar Rumların yaptığı her tasarruf, bu kararın isabetini göstermektedir” diye konuştu.

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerinin de Birleşmiş Milletler uygulamaları ve diğer uluslararası teamüllere uygun şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

“GENİŞ BİR ALANDA SORUMLULUKLARIMIZIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ”

Türkiye’nin, uluslararası anlaşmalara dayalı yükümlülüklerinin yanında, tarihinden ve medeniyetinden kaynaklanan sorumluluklarının da bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Azerbaycan’dan Libya’ya, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir alanda bu sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz. Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarında 2020 yılının son aylarında yaşanan hadiseler sırasında bu anlayışla, kardeşlerimizin yanında yer aldık. Ermeni tarafının tahrikiyle başlayan ve 44 günlük bir mücadelenin sonunda Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan bu savaşta, bölgede yaklaşık 30 yıldır süren işgal sona erdi. Türkiye olarak bu süreçte iki devlet, tek millet anlayışıyla Azerbaycanlı kardeşlerimize her türlü desteği verdik. Bugün de ateşkesin kalıcı olması için ortak merkezde Rus ve Türk Silahlı Kuvvetleri birlikte görev yapmaktadır. Ayrıca Azerbaycan ordusunun modernizasyonu, eğitimi, mayın arama ve imha çalışmaları konusunda da kardeşlerimizle yakın iş birliği içindeyiz.”

“Libya’da beş asırlık köklü bağlarımız olan kardeşlerimizin istikrar ve güven içinde yaşamaları konusunda her türlü desteği veriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosova’da, Bosna-Hersek’te, Somali’de, Katar’da daha pek çok coğrafyada barışa ve huzura katkı sağlayacak çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Mazisi şan ve şerefle dolu kahraman Türk ordusunun, atalarından ilhamla yedi iklim, üç kıtaya esenlik getirecek görevler üstlenmeyi sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ordumuz, bugüne kadar yürüttüğü hiçbir operasyonda, özellikle harekâtta, vazifede masumlara en küçük bir zarar vermeyerek, mağdurları hep koruyarak tarzını ve safını hep belli etmiştir. Geçmişinde sömürge, katliam, vahşet ayıbı olmayan bir ülkenin askerlerine başka türlüsü zaten yakışmazdı. Bu duygularla Efes-2022 Tatbikatı’na katılan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile dost ve kardeş ülkelerin tüm personeline bir kez daha teşekkür ediyorum. Sayın Savunma Bakanımın da ifade ettiği gibi Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal’e kadar tüm şehitlerimizi özellikle rahmetle anıyorum. Organizasyonda emeği geçen en tepe noktadan tabana kadar tüm Millî Savunma ve Genelkurmayımızın mensuplarına yine şahsım, milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum.”

Tatbikatta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da bulundu.

Üzerinde “Cumhurbaşkanlığı forsu” bulunan lacivert mont giyen, “EFES 2022” yazılı şapka takan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada tatbikatı izleyen misafir savunma bakanları ve genelkurmay başkanları ile bir süre sohbet etti.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever’in tatbikata ilişkin verdiği brifingin ardından tatbikat kapsamında hedefler, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından vurulmaya başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler konuşmaların ardından Savunma Sanayii Sergisini gezdi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı:

“Aziz Milletim,

Kıymetli Gençler,

Bugün Milli Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıldönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs 1919 tarihi, ecdadın imkânsızlıklar içinde dahi büyük bir iman ve inançla direniş ruhunu yeniden canlandırmasının sembolüdür.

19 Mayıs, Türk Milletinin emperyalist güçlere karşı birlik ve beraberlik içinde, zulme boyun eğmeyeceğini haykırarak, tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaya başladığı gündür.

Ecdadımızın istiklali ve istikbali uğrunda sergilediği kahramanlıkları gelecek nesillere en canlı şekilde aktarmak başta gelen vazifemizdir.
Bu anlayışla, bir asır önceki ruhla ecdadımızdan teslim aldığımız kutlu emanetlere sahip çıkıyor, ülkemizin geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılını inşa ediyoruz.

Mücadele azmimizi, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme heyecanımızı sürekli canlı tutmak için gençlerimizi tüm alanlarda destekliyor, onlara her türlü imkânı ve fırsatı veriyoruz.

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını tasarlar ve uygularken en çok gençlerimize güveniyoruz.

Kendilerine sunduğumuz imkânları en iyi şekilde kullanarak bizlere büyük gururlar yaşatan gençlerimizle iftihar ediyoruz.

Ülkemiz kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlerimize daha fazla destek vereceğiz.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu emanet ettiğimiz gençlerimizin, son devletimiz Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”

HABER BURADA

Dünya

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programında yaptığı konuşmada, “Biz, sadece ve sadece ülkemize eser kazandırmanın peşindeyiz. Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece-gündüz çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programına katıldı

Programda yaptığı konuşmada esnafı muhabbetle selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı için partisinin il başkanlığına teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin şoförlerle muhabbetini bilenlerin bileceğini, aralarında ayrı gayrının olmadığını, şoförlerle salon toplantılarında, taksi-dolmuş duraklarında, trafikte denk geldiklerinde selamlaştıklarını anlattı.

Bu temaslarda sohbet edip karşılıklı muhabbetlerini ifade ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce yolda giderken bir şoför esnafın aracının arkasında “Çekemeyen anten taksın” yazısını gördüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoför esnafına sorduğu, “Bizim bu muhabbetimizi, sevgimizi çekemeyen de anten taksın mı?” sorusuna alkışlarla yanıt almasının ardından, “Gerçi onlar sandıktan çıkan en açık mesajları bile alamayacak hatta tam tersine çevirmeye çalışacak kadar ülkelerinden ve gerçeklikten kopmuş durumdalar. Bunlara anten de fayda etmez, onun için uzaya İMECE uydumuzu gönderdik. Belki oradan alacakları sinyallerin uyanıp hakikatleri görmelerine bir faydası olur. Tabii onların ne yaptığı, hangi kirli pazarlıkların, kavgaların, hangi ayak oyunlarının içinde olduğu bizi ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZ, 322 MİLLETVEKİLİYLE YASAMADA NASIL BİR TABLO İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ”

Kendilerinin işlerine baktığını ve milletin 14 Mayıs’ta sandık başına gidip, iradesini beyan ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz TBMM’de çoğunluğu 322 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’na vererek, yasamada nasıl bir tablo istediğini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza, yüzde 49,5 oy almamıza rağmen sistemin yüzde 50 artı 1 oy şartı sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin de başımızın üstünde yeri var. Allah’ın izniyle ikinci turda rekor bir oy ve oranla milletimizin bize cumhurbaşkanlığı görevini tekrar 5 yıllığına tevdi edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiden, ülkeye kazandırdıkları eserlerin yarım kalmaması, milletin dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını çözecek hizmetleri daha da ileriye taşımak için neler yapabileceklerine baktıklarını ifade etti.

Türkiye’nin bölgesindeki ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğine, hangi ilişkileri harekete geçirebileceklerine baktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Niye kendimizden bu kadar eminiz biliyor musunuz? Çünkü bizim kimseyle pazarlığımız yok. Biz sadece ve sadece milletimizin emrindeyiz, onun hizmetkârıyız. Biz bunlar gibi talimatı Kandil’den almıyoruz. Biz karanlık odalarda terör örgütünün uzantılarıyla pazarlığa girmiyoruz. Biz Rabb’imize sığınıyoruz ve milletimizden talimatı alıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerin “Taksiciler seninle gurur duyuyor” diye sevgi gösterisinde bulunması üzerine, “Biz de sizlerle gurur duyuyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ülkeye eser kazandırmanın peşinde olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek ve beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, az önce Bakanım da söyledi. Şu Avrasya Tüneli olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Öyle mi? Şehitler Köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan işimizi kolaylaştırıyor. Ama bir de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Daha ileri gidiyorum. Çanakkale Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu?” diye konuştu.

Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanların her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “İşte Karadeniz gazını ülkemize kazandırmamızdan sonra yaptıklarımızı gördünüz. Karadeniz gazını bir ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Bir yıl boyunca mutfakta yüzde 25 indirimle vereceğimizi halkımıza duyurduk mu? Şimdi sırada neresi var? Gabar. Gabar petrolünü de inşallah çıkardığımız andan itibaren ondan da halkımız ne yapacak? İstifade edecek. İşte bu Kılıçdaroğlu’nun el ele, kol kola olduğu o teröristler sebebiyle Gabar petrolü yıllarca çıkarılamamıştır. Gabar’da bulduğumuz petrolü yeni keşiflerle zenginleştirip belirli bir seviyeye getirdiğimizde akaryakıtta aynısını yapacağız. Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız.”

“ÜLKEMİZİN KALKINMA YÜRÜYÜŞÜNÜN SÜRMESİNDE SİZLERİN ÇOK BÜYÜK ROLÜ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar attıklarını kaydederek “Türkiye Yüzyılı’nı milletimizin sırtına yeni yükler bindirerek değil, milletimizin yükünü hafifleterek inşa edeceğiz. Değerli kardeşlerim, her zaman olduğu gibi Türkiye Yüzyılı’nı inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz” dedi.

Aklına yine yolda gördüğü bir aracın arkasına yazılan ifadenin geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yazıda, ‘Bir gün ağırlık çökerse omuzlarına, o benim vebalimdir unutma.’ diyordu. Bu sizin vebalinizi asla unutmadık. Asla ihmal etmedik, asla istismar etmedik. Rızkını direksiyonu başında kazanan şoförlerimizin de tezgâhlarının başında ekmek mücadelesi veren diğer tüm esnaflarımızın da yanlarında olduk. Sizlerin bilhassa salgın ve deprem döneminde gösterdiği fevkalade gayretin, sergilediği fedakârlığın şahidiyiz. Ülkemizin kalkınma yürüyüşünün sürmesinde, milletimizin güven ve huzur içinde hayatına devam edebilmesinde sizlerin çok büyük rolü var. Aynı şekilde 21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otobanlara, şehir içindeki köprü ve tünellere kadar yaptığımız yatırımların muhatabı doğrudan sizlersiniz. Şu salon, dili olsa da konuşsa. Bu Haliç’i arkadaşlar kim temizledi biliyor musunuz? Burayı da Allah rahmet eylesin, Kadir Topbaş Bey’in başkanlığı döneminde bitirdik. Bak şimdi bu salondan hepimiz istifade ediyoruz. Yani Adalet Kalkınma Partisi, CHP öyle bir ayrım yok. Nereye bunu yaptık? Milletimize yaptık. Farkımız bu.”

ESNAF DESTEK PAKETLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin araç stokunun önemli bir kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdiklerini söyledi.

“Bugün de Halkbank vasıtasıyla 1,5 milyon liraya kadar hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçen yıl esnaf için 150 milyar lira tutarında destek paketleri hazırladıklarını, böylece yaklaşık 400 bin esnafı 146 milyar liralık krediyle desteklediklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın talepleri doğrultusunda geçen günlerde, yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV’siz yenileme imkânı getirdiklerini belirterek “Kazancı basit usulde vergilendirilen esnafımızı gelir vergisi dışında tutarak taksicilerimizin de aralarında olduğu 850 bin esnafımıza çok önemli bir kolaylık sağladık” şeklinde konuştu.

Yine geçen günlerde esnafın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısı adaletsizliğini giderme sözü verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan buna göre küçük esnafın emeklilik için gereken prim gün sayısını 9 binden 7 bin 200’e indirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Meclis Grubu vasıtasıyla İstanbul’daki halk otobüsü işletmecilerinin tüm taleplerini karşıladıklarını dile getirerek “Gençlerimizin kendi işlerini kurmalarını teşvik etmek amacıyla yıllık 150 bin liraya kadar olan kazançlarından vergi almıyor, sigorta primlerini de ödüyoruz. Gördüğünüz gibi biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz. Ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“SADECE ALLAH’IN RIZASINI, MİLLETİMİZİN DESTEĞİNİ, İNSANIMIZIN HAYIR DUASINI İSTEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında alınan her mesafenin, güvenli, huzurlu, müreffeh yarınlar için elde edilmiş yeni bir kazanım olacağını söyledi.

İki kavramın çok önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların güven ve istikrar olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, “Yüzyılın lideri Tayyip Erdoğan” diye slogan atması üzerine, “Gençler unutmayın öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek” dedi.

Geçmişte, bu adımları atamasın diye ülkenin önüne nice tuzakların kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin üzerinde nice oyunlar oynandı. Tek parti faşizminden darbelere, koalisyonlu yıllardan terör örgütlerinin üzerimize salınmasına kadar yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye’yi oyun dışında tutma niyeti vardı. Bize işte bu sinsi oyunu bozduğumuz için düşmanlar. Şayet ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Ama biz sadece Allah’ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin imkânlarını milletin emrine verince yolların da yapıldığını, afetlerin altından da kalkıldığını, her kesimin taleplerine cevap da verilebildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu bereketin gerisinde millet için çalışmak, millet için mücadele etmek, millet için alın teri dökmek vardır. Kardeşlerim, eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasızlık iddiası her şeyden önce bizim inancımıza uymaz. Fakat şundan emin olunuz. Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken yine samimiydik. FETÖ’cü hainlerin sonradan bizzat kendi kullandıkları kişilerin de ikrarıyla montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, bu meseleyi suhuletle bitirmek için çözüm yolları ararken de samimiydik. 15 Temmuz’da tankların, uçakların, helikopterlerin bombalarına meydan okurken de samimiydik. Ekonomik tetikçilerin küresel ağababalarının desteğiyle ülkemizi çökertme girişimlerini engellemek için kendi programlarımızı hayata geçirirken de samimiydik.”

Katılımcılara, bu mücadelenin hepsinde kendileriyle beraber olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime beni böyle bir milletin, böyle bir topluluğun mensubu, kardeşi, muhibi kıldığı için binlerce kez hamd ediyorum. Yahu siz ne güzel insanlarsınız. Sizler ne kadirşinas, ne yüreği pek, gönlü zengin, kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan insanlarsınız. Kardeşlerim, sizler için değil yedi düvele meydan okumak, gerekirse tüm dünyayı karşımıza alırız” dedi.

“DEPREMZEDE VATANDAŞLARIMA HAKARET EDEREK SİYASET OLMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin çok partili siyasi hayattaki en önemli sınamalardan biri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Ülkemiz çok uzun bir aradan sonra ilk defa iki ittifaklı, iki adaylı bir seçim yaşadı. Cumhur İttifakı ile CHP’nin öncülüğündeki koalisyon masası ittifakının nasıl ortaya çıktığını herhâlde anlatmaya gerek yok. Karşımızdaki adaya kimlerin destek verdiğini, kimlerin yol verdiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Buna rağmen 2 milyon 520 bin farkla geride kalınca nasıl zıvanadan çıktıklarını, sağa sola nasıl tehditler savurduklarını hep birlikte gördük. Bölücü terör örgütü ve ona sırtını dayayan parti, ikinci tur için CHP Genel Başkanı’na desteğini hemen açıkladı. Gerçi koalisyon masasının kendi içinde hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar. Bunu örtmek için de Kılıçdaroğlu hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı. Helalleşme tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hâli aldı. Hâlbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez. Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset olmaz. Depremzede vatandaşlarıma hakaret ederek siyaset olmaz.”

“BU ŞEHİTLERİMİZİN İNTİKAMI MUHAKKAK ALINACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi, pazar ve haftaya salı günü 6 deprem ilini ziyaret edeceğini aktararak, CHP’li bazı belediyelerin depremzedelere yönelik tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “Bunların yaptıklarını gördünüz. Sosyal medyada yürütülen ahlaksız, vicdansız, insanlık dışı kampanyaları saymıyorum bile. CHP’li belediyeler ve bu partiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yaptıkları yardımları kesmekten çadırları toplamaya, kaldıkları yerlerden onları çıkarmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar. Tekirdağ’da kaldıkları oteli boşalttırdılar. Bu ne vicdansızlıktır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev vadediyorlardı, bugün insanlarımızı kapı dışarı ediyorlar. Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.”

“Düşünün ki bunlar daha kaybettikleri bir seçimde böylesine bir hırsla sağa sola saldırıyor, Allah muhafaza seçim sonucu tam tersi çıksaydı neler yaparlardı, düşünmek bile istemiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha ilk gün 5 şehidimiz oldu, 5 şehit. Ne oldu? Ne yaparsanız yapın, Cudi’de de Gabar’da da Tendürek’te de Bestler Deresi’nde de bu şehitlerimizin intikamı muhakkak alınacaktır. Bay bay Kemal, dirsek dirseğe olduğun, omuz omuza yol yürüdüğün bu Kandil varisleriyle yolunu muhakkak ayıracaksın ama zaman çok geç olacak. İnşallah benim milletim sana bu fırsatı vermeyecek. 28’inde bu işi benim milletim bitirecek. Onun için benim milletimden ricam şudur; sizlere inanıyorum. Yol kısayken süratle işi bitirelim. İnşallah 28 Mayıs’ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”

“6 ŞUBAT’TAN BU YANA HEP YAPTIĞIMIZ GİBİ BU HAFTA SONU İNŞALLAH DEPREM BÖLGELERİNDEYİZ”

Ülkenin ve milletin hayrı için yaptıkları tek bir şey olmayanların sergiledikleri bu ahlak ve insanlık dışı tavrı milletin takdirine bıraktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, 6 Şubat’tan bu yana hep yaptığımız gibi bu hafta sonu inşallah deprem bölgelerindeyiz. Cumartesi, pazar Devlet Bey’le birlikte oralarda olacağız. Oralardaki vatandaşlarımızın hâlini hatırını soracağız. Çalışmaları yerinde göreceğiz. Varsa eksik aksaklık, talimatını vereceğiz. Deprem bölgesini en kısa sürede Defne Devlet Hastanesi’ni de açmak suretiyle ayağa kaldıracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ülkeye kazandırdıkları eserleri, millete verdikleri hizmetleri hayata geçirirken asla kimin oy verip vermediğine bakmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek ölçümüz, bu milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaşımız olarak, birinci sınıf hizmete layık bulunduğuydu. Hamdolsun, hiç kimse vatanın tek bir karış toprağında aksi bir örneği önümüze getiremez. Çünkü biz bu milleti Allah için seviyoruz. Çünkü biz bu ülkenin 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla büyümesini, güçlenmesini evlatlarımızın geleceği için istiyoruz. Bu konuda geçmişte herhangi bir yanlışa göz yummadık. Bundan sonra da en küçük bir rehavete izin vermeyeceğiz. Kardeşlerim, bizim tek bayrağımız var. Kandil, bizim bayrağımızı taşıyor mu? Onun uzantıları bizim bayrağımızı taşıyor mu? Bizim ezanımız belli. Bunların ezanı var mı? Bunların kitabı var mı? Uzantılarının var mı? Onlar bizim bayrağımızı kaldıranlar değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Öyleyse şöyle hep birlikte coşkuyla öyle bir haykıralım ki Kandil de duysun, uzantıları da duysun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” cümlelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz ve İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sinar hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

HABER BURADA

Dünya

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi balkonundan vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine başlarken, kendisini karşılayanların coşkusuna işaret ederek, “İşte bu sevdanın neticesi burada. Bu, sevdalıların buluşması. Bütün bu maratonun neticesini bu akşam sizlerle yaşıyoruz. Birileri mutfakta, biz de balkonda” ifadesini kullandı.

Ankaralıları ve dava arkadaşlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır. Henüz kesin sonuçlar belli olmamakla beraber açık ara önde bulunuyoruz” diye konuştu.

Hem yurt içi oyların gayriresmî sonuçlarının belli olmasının hem de yurt dışı oyların sayımının biraz daha vakit alacağının anlaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii biz fersah fersah geride olduklarını kendilerinin de bildiği bir tabloyu ‘Öndeyiz’ diye anlatarak, milleti bir kez daha muhtemelen son kez kandırmaya çalışanlar gibi değiliz. Biz milletimize karşı hep harbi ve hasbi olduk. Bugün de seçimde açık ara önde olduğumuzu biliyor ancak sonucun tam oranlarıyla ne şekilde tecelli ettiği henüz resmen önümüze gelmediği için millî iradenin tezahürünü bekliyoruz. Sonucu beklerken, sizlerin buradaki sevgisine mukabele etmek için geleneksel balkon konuşmamızı şimdiden yapalım dedik.”

“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİMLERİNDEN BİRİNİ YAŞADIK”

İstanbul’dan Ankara’ya ve parti genel merkezine gelinceye kadar sevgileriyle, coşkularıyla, ahde vefalarıyla kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde sandık kurullarında görev alan, müşahit olarak veya bireysel gayretleriyle gönüllü bir şekilde sandıklara sahip çıkan, onlarla birlikte yurt dışı çalışmalarında vazife üstlenenlere de şükranlarını dile getirdi.

“Şüphesiz en büyük teşekkürü rekor bir katılımla sandık başına giderek ülkesinin ve kendisinin geleceği için tercihini sandığa yansıtan vatandaşlarımın her birine ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Seçimde tercihini bizden, AK Parti’den, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan kardeşlerime hassaten şükranlarımı sunuyorum. Kazanan, seçim tablolarının göstereceği rakamların ve oranların ötesinde tartışmasız bir şekilde ülkemiz olmuştur, milletimiz olmuştur. Türkiye, millî iradenin üstünlüğüne olan bağlılığıyla, vatandaşlarının siyasi tercihindeki özgürlüğüyle, dünyanın önde gelen demokrasileri arasında yer aldığını bir kez daha ispatlamıştır. Bu gerçeği seçimlere katılım oranının rekoruyla gösterdik. Dünyada benzeri yok. Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden birini yaşadık. Bu gerçeği, milletimizin tercihini huzur içinde sandığa yansıtmasıyla gösterdik. Kayda değer hiçbir üzüntü verici hadise yaşanmadan bu seçimi tamamladık. Bu gerçeği, tüm parti temsilcilerinin gözetimi altında yürütülen seçim süreci ve sonuçlarının şeksiz, şüphesiz oluşuyla gösterdik.”

“SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA İSTİSNASIZ HER ZAMAN MİLLÎ İRADENİN KARARINA SAYGI DUYDUK”

CHP yöneticileri ve bazı belediye başkanlarının tamamen kendi iç hesaplaşmalarının ürünü feveranlarının bu gerçeği değiştirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, hem siyasi hak ve özgürlüklerin kullanımı hem seçim sisteminin güvenirliği bakımından dünyaya örnek olacak bir işleyişe sahiptir. Kimsenin bu güzel tabloyu kendi kısır siyasi hesapları için bozmaya hakkı yoktur. Biz siyasi hayatımız boyunca istisnasız her zaman millî iradenin kararına, yani sizin kararınıza saygı duyduk. Bu seçimde de saygı duyuyoruz. Bundan sonraki seçimlerde de saygı duyacağız. Herkesten de biz aynı demokratik olgunluğu bekliyoruz. Seçim kampanyası dönemindeki tartışmalar artık geride kalmıştır. Bu süreçte herkes milletimize sözünü söylemiş, milletimiz de bugün kararını vermiştir. Artık buna yeni yeni kılıflar uydurmanın bir anlamı yok. Milletimizin kararının ne olduğunu gayriresmî kesin sonuçları açıklandığında hep birlikte göreceğiz.”

Sonuç ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Seçimi’nde tercihini kendisinden yana kullanan yaklaşık 27 milyon vatandaşa şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tercihini kimden yana yaparsa yapsın bu demokrasi şölenine katılan yaklaşık 56 milyon vatandaşımızın her birine tekrar teşekkür ediyorum. Seçimlerde en yakın rakibimize şimdiden 2 milyon 600 bin civarında fark attık. Kesin sonuçların çıkmasıyla bu rakamın çok daha yükseleceğine inanıyorum” diye konuştu.

Seçim sistemindeki yüzde 50+1 oy sınırı sebebiyle Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ilk turda bitip bitmediğini henüz bilinmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer milletimizin kararı, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin tamamlandığını gösteriyorsa zaten mesele yok. Şayet milletimiz tercihini, seçimin ikinci tura kalmasından yana yaptıysa onun da başımızın üstünde yeri var. Yüzde 50’nin üzerinde bir oy oranıyla bu turu bitireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışı oyların sayımlarının devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunun için teşkilat mensuplarımızdan ve bize gönül veren tüm kardeşlerimden sandıklardaki ilçe ve il seçim kurullarındaki işlemler bitene kadar teyakkuz hâlinde olmaya devam etmelerini istiyorum. Zaferimizin gölgelenmesine yol açacak en küçük bir rehavete, en küçük bir zafiyete izin vermeden süreci takip edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği seçimleri mevcut tabloyla bile Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu kazanmasıyla neticelenmiştir. Şu anda parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı’ndadır. Komisyonların genelinde Cumhur İttifakı hâkimdir. Dolayısıyla mecliste çoğunluğu Cumhur İttifakı’na veren milletimizin tercihinin Cumhurbaşkanı Seçimi’nde de güven ve istikrardan yana olacağından şüphe duymuyoruz.”

Seçim sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde meydanlarda vatandaşlara söylediklerinin sonuçlarını aldıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir olacağız, hamdolsun milletimizin gönlündeki yerimizi tahkim ederek bir olduk mu? İri olacağız, hamdolsun ülkemizi daha da güçlendirerek iri olduk mu? ‘Diri olacağız.’ dedik. Hamdolsun millî iradenin üstünlüğü üzerindeki bulutları dağıtarak diri olduk mu? ‘Kardeş olacağız.’ dedik, hamdolsun sandıktaki tercihi ne olursa olsun yeni güne 85 milyon, kardeş olarak girdik mi? Dikkat edin, biz teröristlerle kol kola olmadık. Biz, Diyarbakır’daki Kürt kardeşlerimizin ölümüne neden olan Selo ile beraber olmadık. Biz, ‘cezaevi kapılarını kırarak bebek katillerini dışarı salacağız.’ diyenlerle beraber olmadık. Biz Kandil’den talimat alanlarla beraber olmadık. Biz talimatı sadece Rabbimizden, milletimizden alırız. ‘Hep birlikte Türkiye olacağız.’ dedik, hamdolsun 81 vilayeti ve gönül köprüleri kurduğumuz tüm kardeşlerimizle büyük ve güçlü Türkiye olduk.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmemiş olmasının milletin tercihinin açık ara kendilerinden yana olduğu gerçeğini değiştirmediğini söyledi.

Millete bugüne kadar ne dedilerse, bundan sonra da aynı şeyi söyleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu anlayışla milletimize önümüzdeki 5 yıl boyunca hizmet etmeyi sürdüreceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin her seçiminin elbette önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14 Mayıs seçimleri, gerek kurulan ittifakların mahiyeti gerek bu ittifaklara verilen gizli-açık desteklerin kaynakları itibarıyla siyasi tarihimizde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Bu seçimi yaşayanlar çocuklarına, torunlarına Türkiye’nin nasıl bir siyasi iklimden geçerek Türkiye Yüzyılı’na ulaştığını anlatacak, ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını yarım bırakmamak için milletimizin iradesine nasıl sahip çıktığını anlatacak, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine halel getirmemek için hangi oyunları bozduğunu anlatacak, millî iradenin gücünün nasıl bir destan yazdığını anlatacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu destanı milletle birlikte yazdıklarını ifade ederek, “Bugün burada bizlerle birlikte olan kardeşlerim başta olmak üzere partimizin tüm mensuplarına, Cumhur İttifakı’nın tüm mensuplarına, milletimizin her bir ferdine, çağrıda bulunuyorum; yarın sabahtan itibaren Türkiye Yüzyılı için milletimizin ve özellikle de gençlerimizin umutlarını en yükseğe çıkarmak için çalışmaya başlıyoruz” diye konuştu.

Gelecek dönemde de hiçbir tahrike, provokasyona, oyuna gelmeden sadece milletin gönlünü kazanmak için çalışacaklarını, koşturacaklarını, uğraşacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Unutmayınız, Türkiye Yüzyılı’nın yükselişinin önüne kimse geçemeyecektir” dedi.

HABER BURADA

DÜNYA