Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO’nun genişlemesi hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “İttifak’ın faaliyetlerine fiilen en çok desteği veren ülkelerin başında geliyoruz. Ama bu önümüze getirilen her teklife ‘evet’ diyeceğimiz anlamına gelmiyor. NATO’nun genişlemesi bizim için hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlıdır. Hem PKK-YPG terör örgütüne her türlü desteği verip hem de bizden NATO üyeliği için destek istemek en hafif tabiriyle tutarsızlıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, yarın 103. yıl dönümüne ulaşılacak 19 Mayıs 1919 tarihinin, milletin istiklal ve istikbal mücadelesinin önemli dönüm noktalarından biri olduğuna işaret etti.

19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın, milletin şartların en zor olduğu dönemlerde bile dayatmalara teslim olmayıp kendi yolunu çizme iradesinin sembolü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Samsun’dan başlayıp Ankara’da devam eden, İzmir’de nihai hedefine ulaşan; ardından Cumhuriyet’in ilanıyla taçlanan bu sürecin şanı da şerefi de gururu da milletimize aittir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Millî Mücadele’nin yürütülmesi ve zafere ulaştırılmasında emeği olan herkesi, şehitleri, gazileri ve kahramanları rahmetle yâd etti.

“ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

“Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet tarafından daha sonra Kıbrıs başta olmak üzere çeşitli coğrafyalarda başka devletler kurulduğunu, böylece ecdadın binlerce yıl boyunca Asya’dan Avrupa ve Afrika’ya kadar bütün buralarda uzanan kadim dünyanın dört bir yanında hüküm süren devlet kurma geleneğini devam ettirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu silsilenin liderliğini yürüten, coğrafyamızdaki son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümünü, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefimize adadık. Tarih büyük olunca, hayaller büyük olunca, mücadele büyük olunca, devlet büyük olunca, bunu yönetecek siyasi iradenin de ona göre teşekkül etmesi gerekiyor. Türkiye’nin böylesine kapsamlı ve iddialı vizyona, hedefe, programa, projeye sahip tek partisi AK Parti, tek siyasi birliği Cumhur İttifakı’dır. İnşallah AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak önümüzdeki dönemde de eser ve hizmet siyasetimizle yolumuza kararlılıkla devam edecek, ülkemizi hedefleriyle buluşturmayı sürdüreceğiz.”

RİZE-ARTVİN HAVALİMANI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta hizmete açtıkları Rize-Artvin Havalimanı’nın, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi bu yıl hayata geçirdikleri dev projelerden biri olduğuna işaret etti.

Rize-Artvin Havalimanı’na ilişkin video görüntülerini izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış törenine katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhur İttifakı’nın diğer ortakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile tüm millete bu heyecanı kendileriyle paylaştıkları için teşekkür etti.

Dünyada deniz üzerine inşa edilmiş olan beş havalimanı bulunduğunu, bunlardan ikisinin Türkiye’de, Ordu-Giresun ve Rize-Artvin Havalimanları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar bazı gafiller bu havalimanına bile kulp takmaya kalktıysa da, biz açılış töreninde milletimizin heyecanını, mutluluğunu, şükran duygularını bizzat gördük. Resmî rakam olarak o gün 70 bin kişinin katıldığı böyle bir açılış hamdolsun bizler için ayrıca gurur verici oldu. Ülkemizin Karadeniz kıyısındaki son şehirleri olan Rize ve Artvin’in ekonomik ve sosyal potansiyelini en üst seviyede kullanabilmesine imkân sağlayacak bu havalimanının milletimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

“2023 SEÇİMLERİ BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE HEDEFİMİZİN KİLİT TAŞI OLACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda ülkeye kazandırdıkları demokrasi ve kalkınma atılımlarının gayesinin, 2023’ü Cumhuriyetin zirvesi değil, daha büyük atılımlar için yeni bir başlangıç hâline dönüştürmek olduğunu kaydetti.

“Ülkemiz, milletimiz ve bizim için 2023 bir final değil, büyük ve güçlü Türkiye hedefi için yeni bir milat, yeni bir başlangıç olacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kazandığı her seçimin böyle bir başlangıç olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldikleri Kasım 2002 seçimlerinin, istikrar ve güven arayan Türkiye’nin ilk ayak sesi olduğunu dile getirdi.

Vesayete meydan okuyarak girdikleri Temmuz 2007 seçimlerinin, bir demokrasi ve özgürlük haykırışı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eser ve hizmetler siyasetimizin heyecanı ile girdiğimiz 2011 Haziran seçimleri, ülkemize çağ atlatma müjdemizin ete kemiğe bürünmüş hâliydi. Türkiye’yi, yeniden istikrarsızlık batağına sürükleme çabalarını 2015 Kasım seçimleri ile sandığa gömdük. Darbecilere ve onları maşa olarak kullananlara cevabımızı 2018 Haziran seçimleriyle verdik. Allah’ın izni ve milletimizin desteğiyle 2023 seçimleri de büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin kilit taşı olacaktır” diye konuştu.

Bu tablonun, kendileri kadar bölge ve Türkiye üzerine hesapları da olanların dikkatini çektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her dönem olduğu gibi bugün de bu güçlerin, içeride kendi senaryolarına uygun rollere talipli siyasetçi, sivil toplum temsilcisi, iş insanı, medya mensubu kılıklı aktörler bulabildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatırlarsanız bir süre önce bölgemizde en çok sorun yaşadığımız devletlerden birinin başkanı, Türkiye’de iktidarı değiştirmek için beraber çalıştıkları çevreler olduğunu söylemişti. Bunlar, özellikle eskiden ülkemizde başka çevrelerle de çalışıyorlardı. Biz bunların çalıştığı vesayet güçlerinin, darbecilerin, terör örgütlerinin, beşinci kol faaliyeti yürüten sinsi tiplerin tepesine binip, hareket alanlarını sınırladıkça alternatifleri azaldı. Kala kala hırsları boylarını aşan bir avuç kifayetsize ancak ilkokul müsameresi seviyesinde iş çıkartan oyuncuya kaldılar.

“DEMOKRASİ VE KALKINMA PROGRAMLARIMIZDAN TAVİZ VERMEDEN, SAMİMİYETLE ÇALIŞACAĞIZ”

Kumpasla geldikleri koltuklarını, herkese duymak istediklerini söyleyen; yalanı, iftirayı, tehdidi, yüzsüzlüğü siyaset diye pazarlayan, ülkenin ve milletin hayrına söyledikleri tek söz, yaptıkları tek iş olmayan karikatür tiplerin cesaret ve cüretlerinin giderek arttığını görüyoruz. Bunlar milletin irfanını, ferasetini, inancını, kimi zaman tek parti zulmü ile kimi zaman dipçik zoruyla kimi zaman algı operasyonlarıyla yenebileceklerini sanan zavallılardır. Milletimiz, Demokrat Parti’den beri, bunlara şamar üstüne şamar indirmesine rağmen bu habis zihniyetin tarihten ders çıkarmadan hâlâ aynı şımarıklıkla yoluna devam etmesini ibretle izliyoruz. İnşallah 2023’te bunların yüzlerindeki maskelerini düşürerek, defterlerini dürecek ve hepsini de siyaset arşivinin tozlu raflarına havale edeceğiz.”

Teşkilatlarına, partili milletvekillerine, belediye başkanlarına her fırsatta sürekli sahada olmalarını, milletin gönlünü kazanmak için daha çok çalışmalarını tavsiye etmesinin nedeninin bu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalbimiz, Rabbimizden, gözümüz milletten başka yere dönük olmamıştır, olmayacaktır. Ne diyor Akif: Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol; yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol. Evet, biz de böyle yapacağız. Eser ve hizmet siyasetimizden, istiklal ve istikbal davamızdan, demokrasi ve kalkınma programlarımızdan taviz vermeden, samimiyetle çalışacağız, çabalayacağız. Dünya ile birlikte bizi de etkileyen sınamalar karşısında bu duruşumuzu bozmayacağız. Bunları yaptığımız müddetçe, milletimizin desteği hep yanımızda olmayı sürdürecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“CHP ve şürekâsı, sürekli öyle konularla öyle zırva iddialarla öyle yalanlarla karşımıza çıkıyorlar ki muhatap alıp cevap vermeyi zül addediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna rağmen, millete olan saygıları sebebiyle bazı hususları açıklamaları gerektiğini dile getirdi.

Önce CHP İstanbul İl Başkanı’nın mahkûmiyet kararlarının bazılarının Yargıtay’ca onanmasının ardından kendilerine yönelik saldırı, hakaret ve iftira dalgasının başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı kararlarının elbette layüsel olmadığını, eleştirilebileceğini ancak bu eleştirinin yargı mensuplarının ve ülkeyi yönetenlerin kişilik haklarına saldırı derecesine varmasının, siyasetin değil hukukun konusu olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Nitekim bu süreçte ettikleri her kem sözün, attıkları her iftiranın hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Hadi diyelim ki burada bir kuyruk acıları var, onun için sağa sola saldırıyorlar. Ardından, hakikatle akılla mantıkla ilgisi olmayan bir SADAT tantanası çıkarttılar. SADAT, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekli bir grup subay ve astsubayın 2012 yılında savunma alanında danışmanlık faaliyetleri yürütmek üzere kurdukları bir şirkettir. Bu şirket, özellikle de uzun yıllar sömürge altında kalmış İslam ülkelerine yönelik çalışmalar yapıyor. Daha önce de bu şirketle ilgili kimi siyasetçilerin beyanlarına dayalı olarak medyada yalan haberler çıkmıştı. Mesela, 2018 yılında hâlen CHP ittifakı içinde yer alan bir siyasi partinin genel başkanı hanımefendi, ülkemizin çeşitli yerlerinde silahlı eğitim kampları kurulduğu iddiasını bir gazetede dile getirmişti. Cumhuriyet Başsavcılığı bu haber üzerine soruşturma açmış ve bu iddianın yalan ve bühtandan ibaret olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştur. Şimdi de CHP’nin başındaki zat, ortada bunu gerektirecek herhangi bir sebep yokken, SADAT şirketinin önüne baskın yapar gibi gidip, benzer zırvaları tekrarlamıştır. Tabii biz bu hareketin masum bir gündem oluşturma çabası değil, Türkiye’nin bölgesindeki çatışmalarda üstlendiği arabulucu rolüne ve sınırları dışında yürüttüğü kapsamlı operasyonlarına karşı verilmiş bir cevap olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu çıkışın suflesinin nereden geldiğini, neyi amaçladığını, ne için şimdi yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Cevaben bir kez daha ve tüm kalbimle diyorum ki; başaramayacaksınız.

“BU YALANLARIN DA YİNE TUTMAYACAK”

SADAT’ın yöneticileriyle kendileriyle yakından uzaktan hiçbir alakam olmadığı hâlde, bunu adeta bizim şu anda kullandığımız, adeta darbeci bir kuruluş, oluşum olduğunu söyleyecek kadar bu başkan terbiyesizleşiyor. Bay Kemal, ne dersen de sen sabahtan akşama yalanla yatıyorsun yalanla kalkıyorsun. Hiçbir zaman senin dürüstlüğüne şahit olmadık ve bu yalanların da yine tutmayacak. Darbecilere yaptıramadığınız, terör örgütlerine gördüremediğiniz sinsi, siyasi ve ekonomik çelmelerle neticeye ulaştıramadığınız işi, Bay Kemal gibi bir karikatür tip vasıtasıyla hiç elde edemezsiniz. Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durmasından, kendi hedeflerine yürümesinden, kendi etki alanını oluşturmasından rahatsız olmak yerine, oturun bizimle birlikte nasıl çalışabileceğinizin hesabını yapın. İnanın sizin için böylesi hem daha kolay hem daha doğru. Bütün bunları söylerken karşımızdakilerin, ülkemizin ve milletimizin hayrına hiçbir adım atmayacaklarını elbette farkındayız. Biz insanlığımızı, hüsnüniyetimizi, diplomatik nezaketimizi gösterelim de varsın onlar kendi bildikleri yoldan yürüsünler. Sonuçta önce Allah’ın dediği olur, sonra da millî irade nasıl tecelli ediyorsa, netice öyle çıkar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabi karşımızdaki habis zihniyet boş durmuyor. Merhum bir yazarımız, bu tipleri ‘Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkartır’ diyerek tarif ediyor” diye konuştu.

SADAT tartışması bitmeden bu defa da Atatürk Havalimanı’nda inşa edilecek Millet Bahçesi’ne bin bir yalan bin bir iftirayla saldırılmaya başlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik bunu öyle alçakça, öyle sinsice, öyle kötü niyetli bir şekilde yapıyorlar ki; bu senaryo onların çapını da kalibresini de fersah fersah aşar. İstanbul Havalimanı’nın inşası başladığı günden beri kendi bölgesel ve küresel ulaşım ve ticaret merkezi konumlarının sarsılacağından endişe edenlerin kurguladığı bir yalan rüzgârı sürekli estiriliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Osmanlı döneminde kurulan, Demokrat Parti döneminde uluslararası uçuşa açılan bu tesisin adının 12 Eylül darbesine kadar Yeşilköy Havalimanı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski Türk filmlerindeki havalimanı sahnelerini hatırlarsanız, hepsi de Yeşilköy tabelasının altından geçer. Cumhuriyet döneminde, 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar tüm darbecilerin demokrasimize yaptıkları ihaneti gizlemek için kullandıkları en önemli araç hep Atatürk maskesi olmuştur. 12 Eylül darbecilerinin başı Evren de Cumhurbaşkanlığı döneminde Yeşilköy’ün ismini Atatürk yaparak aynı yolu izlemiştir” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL HAVALİMANI, ÜLKEMİZİN KALKINMA TARİHİNE EN ÖNEMLİ KAZANIMLARDAN BİRİ OLARAK GEÇMİŞTİR”

“Atatürk” ismi üzerinden fırtınalar koparanların hiçbirinin bu hakikati dile getirmediklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bunların derdi Atatürk’ün ismine sahip çıkmak değil, bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini inşa etmektir. Eğer gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydı, havalimanı tabelasından önce kendilerine ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diyenlerden hesap sorarlardı. Bu hesabı sormayanların, bu hesabı soramayanların attıkları iftiralar çok açık net ortada. Eğer böyle bir samimiyetleri olsaydı, PKK güdümündeki partiyi siyasi ortakları yapıp, belediye birimlerini terör örgütü yandaşlarına teslim edenlerden hesap sorarlardı. Eğer böyle bir hassasiyetleri olsaydı, kendi ülkelerini yabancılara şikâyet eden Genel Başkanlarından, milletvekillerinden, şehrine ihanet eden belediye başkanlarından hesap sorarlardı. Eğer böyle bir niyetleri olsaydı, kendi alanında dünyanın en modern eserlerinden biri olarak inşa ettiğimiz Atatürk Kültür Merkezi’ne karşı çıkanlardan hesap sorarlardı” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Meselenin Atatürk değil, ülkenin ve milletin kazanımları olduğu izaha ihtiyaç duymayacak kadar açıktır. Türkiye’nin hava yolu ulaşımındaki ve ticaretindeki hedeflerini karşılamada yetersiz kalan Atatürk Havalimanı’nın faaliyetlerine devamı, şehrin en kalabalık nüfusuna sahip bölgelerdeki etkileriyle de sürdürülemez bir hâle gelmişti. Dünyanın pek çok yerinde yapıldığı gibi, biz de yeni bir havalimanı inşa ederek, bu sorunun çözümü yoluna gittik. Bundan bile rahatsız oldular. Bunu bile kabullenemediler. Sadece kargo bölümü, Atatürk Havalimanı kadar olan İstanbul Havalimanı, ülkemizin kalkınma tarihine en önemli kazanımlardan biri olarak geçmiştir. Dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi. Bu gerçeği değiştirmeye kimsenin gücü de nefesi de yetmeyecektir. Atatürk Havalimanının bir pisti, hem orada inşa edilen hastaneye hizmet vermek hem de ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere faaliyette tutulmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun ‘Halktan götürülen paralarla yapıldığı’ bühtanıyla tarif ettiği yeni havalimanımız ise milletin cebinden tek kuruş çıkmadan inşa edilmekle kalmamış, milletin cebine para aktaran bir kaynak hâline gelmiştir. Konumu, kapasitesi, teknolojisi, altyapısı ve diğer özellikleriyle dünyanın en prestijli havalimanları arasına giren bu eseri itibarsızlaştırma çabaları beyhudedir. Bununla yetinmeyip, Atatürk Havalimanı’na yapacağımız Millet Bahçesi’ne, çevrecilik adına karşı çıkmaları ise tam bir garabet örneğidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi bittiğinde nasıl olacağına göz atalım” diyerek, projenin detaylarının yer aldığı bir tanıtım videosu izletti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, ağaca hasret olan İstanbul’u yeşillendirmek için İstanbul’da orta şeritlere 1 milyon 250 bin ağaç diktiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalkıyorsun, bizimle yeşilde yarışmaya yelteniyorsun. Bay Kemal, ne sen ne senin buradaki yandaşların bu tür işleri başaramazsınız. Buradan sesleniyorum: Şu anda başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere bugüne kadar kaç tane millet bahçesi yaptınız? Bize bunu ispatlayın. Bir görelim sizi. Kaç tane yaptınız? Bu hizmete itiraz edenin bırakınız çevreciliğini, bırakınız siyasetçiliğini insanlığından şüphe etmek lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu zat, geçmişte Atatürk Havalimanı’nda yapılacak Millet Bahçesi’ni öyle bir sahiplenmişti ki; bu projeyi telefonunu dinleyerek kendisinden çaldığımızı iddia edecek kadar ileri gitmişti. Bay Kemal, bizim o kadar boş vaktimiz yok. İşimiz, gücümüz yok, Bay Kemal’i dinleyeceğiz. Ya sen git, işine bak. Şimdi dikilecek 132 bin 500 ağacıyla, yürüyüş yollarıyla, yaşlı bakım evleriyle ülkemizin gururu olacak bu projeye sadece karşı çıkmakla kalmıyor, bir de buranın yabancılara satılacağı yalanıyla milleti galeyana getirmeye çalışıyor. Bir diğer taraftan da burada konutlar yapılacakmış, yalana bak. 2013’tü yanılmıyorsam bir televizyon programında bu bana soruldu ve ‘haşa böyle bir şeyin olması söz konusu olamaz’ dedim. İşte projeyi şimdi yine açıkladım. Gerçi bunlar için Almanı, İngilizi, Fransızı, Yunanı, Amerikalısı değil sadece Arabı, Orta Asyalısı, Afrikalısı yabancıdır.”

“BOŞNAK DİRENİŞİNDE HAYATINI KAYBEDEN ŞEHİTLERİ RAHMETLE YÂD EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Bosna Hersek direnişinin efsanevi komutanı ve lideri merhum Aliya İzzetbegoviç hakkında söylediği sözlerin, hangi kriterlere göre bir ayrım yaptığını gösterdiğini belirtti.

İzzetbegoviç’in aynı zamanda son dönem İslam dünyasının en önemli mütefekkirlerinden biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aliya’nın karargahını ‘mağara’ diyerek kendi aklınca değersizleştirmeye çalışan bu zata en güzel cevabı Boşnak kardeşlerimizin sandıkta vereceğine inanıyorum. Bay Kemal, bak sana şimdi bir şey hatırlatıyorum, dikkat et. Sen, mağarada yaşayanlarla siyasi ortaklık yapıyorsun. Onlarla sen yoluna devam et. Ortaklığını sürdürdüğün o mağaradakilerin hâli ortada. Ama tavsiye ediyoruz, gel bir an önce o mağaradakilerden kurtul, yoksa durumun iyi değil. Bu vesileyle, tarihe altın harflerle yazılan, Boşnak direnişinde hayatını kaybeden şehitleri rahmetle yâd ediyorum. Merhum Aliya’nın mirası ve mücadelesinden bihaber kifayetsizlere rağmen biz vefatından hemen önce elimizi tutarak bıraktığı emanete sahip çıkmayı sürdüreceğiz. O da şuydu; ‘Tayyip kardeşim buralar evlad-ı Fatihan’dır. Evlad-ı Fatihan’ın topraklarını siz koruyacaksınız’. Onun için Bay Kemal boşuna uğraşma. Biz, aynı şekilde verdiğimiz sözün arkasındayız.”

“YATIRIMLARI ENGELLEMENİN ADI SİYASET DEĞİL, İHANETTİR”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Arapça yaptığı paylaşıma da değinen Erdoğan, şunları söyledi: “Aşağılık kompleksi bunların ruhlarına öyle sinmiştir ki bizim medeniyet ve tarih dünyamıza ait her şeyden nefret ederken geçmişi sömürü ve kanla dolu Batı’ya kayıtsız şartsız bir hayranlık beslerler. Bay Kemal’in son çıkışı da bunun ispatıdır. Bu zat herhâlde tarihindeki ilk Arapça mesajını Türkiye’nin bir çıkarını savunmak için değil, Körfez sermayesini tehdit etmek için attı. Tüm dünya Körfez sermayesini çekmek için gece gündüz uğraşır, didinir. Bunlar Körfez sermayesini ülkemizden kaçırmak için çalışır. Sermaye sahiplerinden, devletin memuruna kadar herkesi tehdit ederek ülkeye yapılan yatırımları engellemenin adı siyaset değil, ihanettir. Çünkü bunların derdi ne ülkenin kalkınmasıdır ne milletin refahıdır ne Türkiye’nin geleceğidir. Bunlar sadece dışarıda hazırlanan projelerde kendilerine verilen görevleri yaparlar. Anlaşılan o ki son görevin adı ‘misyon havalimanı’dır. Ülkenin her kazanımına balta vurmayı, milletle ve milletin değerleriyle kavga etmeyi, kafalarındaki ve kalplerindeki tek parti faşizmini her fırsatta kusmayı siyaset sanan bu güruhu zavallılığıyla baş başa bırakıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikili tek bir ağaçları, “bunda da benim imzam var” diyebilecekleri hiçbir eserleri, milletin zihnine ve gönlüne nakşettikleri hiçbir hizmetleri olmayanların, sadece yıkmakla, tehditle, nefret diliyle kendilerini göstermelerini, devraldıkları faşist mirasa bağladıklarını belirterek, “Varsın onlar İstanbul’a hizmet diye -biraz komik olacak ama- musluk açmaya devam etsinler” ifadesini kullandı.

İSTANBUL’UN FETHİ KUTLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ile ülkenin tamamına eserlerle, yatırımlarla, vizyon projelerle mühür vurmaya devam edeceklerini anlatarak, “İnşallah 29 Mayıs’ı da -Bay Kemal istersen sen de gel- Atatürk Havalimanı’nda kutlayacağız. Sen böyle 700 kişiyi falan topla oraya götür, orada engeller kurmaya çalış. Boşuna uğraşıyorsun. Ama biz orada 29 Mayıs İstanbul’un fethini kutlayacağız. O gün de ağacı dikeceğiz ve bahçenin temelini de inşallah atacağız” dedi.

Bölgede yaşanan gelişmeler ile ülke gündeminde kopartılan fırtınaların, yakından ilişkili olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli sığınmacılarla ilgili tartışmanın da bu kirli planın bir parçası olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, birkaç yıl önce yayımladığı bir raporda, Türkiye’nin açık kapı politikasının yetersizliğinden, sığınmacı düşmanlığının yol açtığı tehlikelerden, kalıcı çözüm arayışlarına girilmemesinden, bu insanlara sağlık, eğitim, meslek, toplumsal hayata katılım gibi konularda yeterli hizmetlerin verilememesinden, AK Parti’nin yaptıklarından çok daha fazlasının hayata geçirilmemesinden şikâyet ettiğini söyledi. Raporun ellerinde olduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, raporda yer verilen, “Ülkemizdeki sığınmacı ve mültecileri hedef alan ve yabancı düşmanlığına yaslanan ırkçı, ayrımcı ve dışlayıcı söylem ve uygulamalara tolerans gösterilmemelidir” cümlesini de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tüm CHP’lilerin yüzlerine çarpmak istediğini dile getirdi.

Tam bu sebeple CHP’nin husumet, kin ve nefret kokan, yabancı düşmanı söylemlerine karşı çıktıklarını, sonuna kadar mazlumların ve mağdurların yanında yer alacaklarını söylediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “AK Parti, ülkemiz ve milletimizle birlikte bize sığınan tüm mazlumların, dünyadaki tüm mağdurların haklarını savunmayı bir medeniyet ve tarih sorumluluğu olarak görmektedir. Ülkemizdeki her kesimden insanın ortak hayallerini, beklentilerini, taleplerini karşılama başarısını gösterebilmemizin, dünyada umudun ve vicdanın temsilcisi hâline dönüşmemizin gerisindeki vizyon budur. Temsilcisi olduğumuz insani ve ahlaki duruş çemberi, basiret ve feraset sahibi her vatandaşımızı kapsamaktadır. Elbette bu çemberin dışında kalanlar da var. Mesela darbeciler, vesayetçiler, terör örgütlerinin destekçileri, yeminli ülke ve millet düşmanları, kötülüğün ve bencilliğin mücessem hâline dönüşmüş tüm tipler bunun dışındadır. Geçmişte başka partilere oy vermiş olsa da bu hassasiyetleri paylaşan herkesi çizgimizin berisinde görüyoruz. Geçtiğimiz 20 yıldaki eser ve hizmetlerle somutlaştırdığımız yerli, millî ve özgürlükçü, kalkınmacı, kapsayıcı, Rabbimizin iyiliği emreden ve kötülüğü men eden emrine ram olan duruşumuzu hep koruyacağız.”

“MÜTTEFİKLERİMİZDEN BİZİM HASSASİYETLERİMİZİ ANLAMALARINI BEKLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun, doğu sınırlarını güçlendirmek için çeşitli arayışlar içinde olduğunu, bu kapsamda genişlemeye yönelik bazı adımların atıldığını söyledi.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından bölgede sergilenen dayanışma ve iş birliğine, seferber edilen kaynaklara, açılan kucaklara ve gösterilen hoşgörüye değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu biraz gözlerimiz dolarak biraz da tebessümle izliyoruz desek yeridir. Çünkü biz yıllarca terörle mücadele etmiş, sınırları tacize uğramış, yanı başında çok büyük çatışmalar yaşanmış bir NATO müttefiki olarak bu tabloyla hiç karşılaşmadık” diye konuştu.

Türkiye’nin, NATO’daki müttefiklerinden tek beklentisinin, kendi sınırlarını koruma, güvenliğini ve istikrarını güçlendirme konusundaki meşru çabalarına aynı hüsnüniyetle yaklaşım olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklerimizden, bizim hassasiyetlerimizi önce anlamalarını sonra saygı göstermelerini nihayetinde de ve mümkünse destek vermelerini bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, terör örgütlerinin saldırılarına karşı sınırlarını korumak gibi bir hassasiyeti bulunduğunu vurgulayarak, “Yıllarca bu yüzden çok acılar çektik, çok kayıplar verdik, çok bedeller ödedik. Hâlen ödüyoruz. Maalesef bu hassasiyetimize hemen hiçbir müttefikimiz beklediğimiz şekilde ve ölçüde saygı göstermediler. Destek vermeyi zaten hiç söylemiyorum, PKK ve DEAŞ’ın sınırlarımıza dayandığı bir dönemde ülkemizdeki hava savunma sistemlerinin sökülüp götürüldüğü günleri unutmadık” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, sınırlarının dibinde istikrarsızlık kaynağı hâline gelen yönetimler konusunda da hassasiyeti bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu sıkıntının bedelini, sayıları milyonları bulan sığınmacılara ev sahipliği yaparak ödedik, hâlen daha ödüyoruz. Sığınmacılar batı ülkelerine yönelmediği sürece bu konuda da derdimizi paylaşan hiçbir müttefik görmedik. Hatta sırf Türkiye’yi güç durumda bırakmak için gizliden gizliye bu süreci tahrik eden sözde müttefikler biliyoruz. Ve bunlar kusura bakmasınlar, NATO’daki müttefiklerimizdir. Bunları gayet iyi biliyoruz. Bizim güçlü tarihî ve insani bağlarımızın olduğu, kardeşlerimize karşı sorumluluklarımızdan kaynaklanan hassasiyetlerimiz var. Şartlar ne olursa olsun biz ortak tarih ve medeniyet mirasıyla bağlı olduğumuz bu insanlara sırtımızı dönemeyiz.”

“İTTİFAK’IN FAALİYETLERİNE FİİLEN EN ÇOK DESTEĞİ VEREN ÜLKELERİN BAŞINDA BİZ GELİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar NATO ve Avrupa Birliği içinde her türlü şımarıklığı sergileyen, kendisine tahsis edilen devasa kaynakları istismar eden kimi ülkelere sınırsız hoşgörü gösterseler de müttefiklerimizin bizim bu yaklaşımımızı paylaşmadıkları çok açıktır. NATO içindeki müttefiklerimizin bize karşı sergiledikleri tüm bu tavırlara rağmen biz İttifak içindeki sorumluluklarımızı bihakkın yerine getirmeyi hep sürdürdük. Bugün de İttifak’ın faaliyetlerine fiilen en çok desteği veren ülkelerin başında geliyoruz. Ama bu önümüze getirilen her teklife ‘evet’ diyeceğimiz anlamına gelmiyor. NATO’nun genişlemesi bizim için hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlıdır. Hem PKK-YPG terör örgütüne her türlü desteği verip hem de bizden NATO üyeliği için destek istemek en hafif tabiriyle tutarsızlıktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha şurada Fransa, Almanya, Hollanda, İsviçre ve İsveç’te yapılanlar… Bunları biz görmeyecek miyiz? İsveç’te en son yapılanlar ve 30 teröristi istedik, ‘Vermeyiz.’ dediler. Siz teröristleri bize vermeyeceksiniz ama bizden kalkıp NATO üyeliğini isteyeceksiniz. NATO bir güvenlik oluşumudur, bir güvenlik teşkilatıdır dolayısıyla bu güvenlik teşkilatını güvenlikten yoksun hâle getirmeye biz ‘evet’ diyemeyiz. Bu yanlış bir kere yapıldı. Ne ile? Yunanistan ile. Yunanistan ve Fransa, NATO’dan çıkmışlardı sonradan girmelerine maalesef bizler o zaman ‘evet’ dedik. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz, kusura bakma. Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış, ‘Boşuna yorulmasınlar.’ dedim. Gerek yok, tavır ortada. İsveç’te hâlen yürüyorlar ve bu yürüyüşler devam ediyor. Bütün paçavralarıyla beraber yoldalar. Aynı şey Almanya’da devam ediyor, bütün paçavralarıyla beraber ve bunlara her türlü desteği maalesef kendileri ile uzun uzadıya konuştuğumuz halde vermeye devam ediyorlar. Türkiye artık bu işe onların baktığı gibi bakmayacaktır.”

“GÜVENLİK BÖLGESİNE İHTİYACIMIZ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2016’dan beri güney sınırlarında bir güvenlik stratejisi uyguladığını hatırlatarak, bu strateji kapsamında Reyhanlı’dan Cizre’ye, oradan Şemdinli’ye uzanan hat boyunca coğrafyanın ve tehdidin durumuna göre değişmekle birlikte derinliği ortalama 30 kilometre olan bir güvenlik hattı oluşturulduğunu belirtti.

“Ülkemizi ve vatandaşlarımızı hem terör örgütlerinin tacizlerinden korumak hem de sığınmacı akınlarının önüne geçmek için bu güvenlik bölgesine ihtiyacımız var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, kimsenin toprağında, egemenliğinde, canında ve malında gözü olmadığını vurguladı.

Tek gayelerinin, Türkiye’yi istikrarsız hâle getirmeye, vatandaşların güvenliğini tehlikeye atmaya yönelik eylemleri kaynağında kesmek ve kurutmak olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bu gücü ve iradeyi ilgili muhataplarımız gösterebilmiş olsaydı asla böyle bir ihtiyaç duymayacak, böyle bir hareket tarzına girişmeyecektik ama şartlar bizi buna mecbur bırakmıştır. Türkiye’nin, kimsenin ne terör tehdidiyle ne göç şantajıyla ne de sinsi mezhep ve köken ayrımcılığı tuzağıyla demokrasi ve kalkınma hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz. Geçmişte defalarca oynanmış bu oyunları üzerimizde tekrar denemek isteyenlerin uğraşları da buraya aktardıkları onca kaynak da beyhudedir” dedi.

Bazı ülkelerin, “terör örgütü daha çok palazlansın” diye yüz milyonlarca avro aktardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Binlerce tır araç, gereç, mühimmat, silah terör örgütlerine gönderilmedi mi? Gönderildi ve bunlar bizim NATO’dan ortağımız değil miydi? NATO’dan ortağımızdı? Kusura bakmayın, artık bu delikten bir daha sokulmayacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, sınırları boyunca oluşturmayı planladığı güvenlik bölgelerinin önemli bir kısmını tamamladığını, kalan kısımlarıyla ilgili çalışmaları da en kısa sürede hayata geçirmekte kararlı olduklarını bildirdi.

“ESER VE HİZMET ÜRETMENİN, ÜLKENİN VE MİLLETİN GELECEĞİNİ İNŞA ETMENİN GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ”

Bölgedeki muhataplarla gereken mutabakatları sağlayıp en kısa sürede arada kalan bölgeleri de güvenli hâle getirmeye çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem bölgede etki sahibi ve güç bulunduran ülkelere hem de NATO’daki müttefiklerimize sesleniyorum: Gelin, Türkiye’nin bu meşru, haklı, insani, ahlaki bu harekâtlarına destek verin. En azından ayağımıza çelme takmaya çalışmayın. Demokrasi, güvenlik, refah, huzur sizin halklarınız kadar bizim milletimizin, bize sığınan mazlumların ve güvenli hâle getirdiğimiz bölgelerde yaşayan mağdurların da hakkıdır. Üstelik biz müttefiklerimizden farklı olarak demokrasi ve güvenlik operasyonlarımızı hiçbir masumun saçının teline zarar vermeden hiçbir sivilin onuruna halel getirmeden yürütüyoruz. Zaten aksi bir durum olsaydı dünyayı başımıza yıkarlardı. Bugüne kadar 500 bin Suriyelinin topraklarına dönüşünü sağladık. İnşası tamamlanan 57 bin, çalışmaları süren 20 bin ve hazırlıklarına başlanan 13 bin briket evle sınırlarımız ötesinde çadırlarda, zor şartlarda hayatını sürdürmeye çalışan ailelere nispeten daha insani şartlara sahip yerler yapıyoruz. Şimdi de uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle belirlediğimiz 13 ayrı yerleşim bölgesinde eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma tüm alt yapısıyla toplamda 1 milyon nüfusu barındıracak şehirler kuruyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra güvenli bölgelerde yapılan çalışmalara ve bunların çocukların dünyasını nasıl değiştirdiğine dikkati çeken bir videoyu izletti.

Videoda, bir Suriyeli sığınmacının, “Daha önce çadırda kalıyorduk, karda kışta, yağmurda perişan oluyorduk ama şimdi briket evlerde çok rahatız. Türk halkına bize yardımcı oldukları için çok teşekkür ederiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok teşekkür ederiz” sözleri yer aldı. Videonun sonunda “Türkiye insanlığa umut oldu, el birliğiyle AFAD koordinasyonunda, STK’lerin desteğiyle 57 bin 306 briket ev inşa edildi” bilgisi verildi.

Konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki aylarda güvenli hâle getireceğimiz ilave bölgelerle bu kalıcı konutların sayısını daha da artıracağız ve hedefimiz en az 100 bin konut ve onun üzeri olacak. Gördüğünüz gibi herkes en iyi bildiği işi yapıyor. Onlar fitnenin, fesadın, kavganın, kin ve nefret tohumları atmanın peşinde biz ise eser ve hizmet üretmenin, ülkenin ve milletin geleceğini inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Bu tür mazlum mağdurların başını sokacakları bir yer kendilerine inşa etmenin gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ardından TBMM’yi ziyaret eden Kıbrıs gazileri ve Dağlık Karabağ Savaşı’nda gazi olan askerler ile Şeref Holü’nde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı Beyazıt Yumuk ile Azerbaycan Askeri Dernekler Federasyonu Başkanı Emin Hasanlı başkanlığındaki heyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türk bayrağı takdim etti.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

HABER BURADA

Dünya

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”

“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”

Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.

“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”

“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”

Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”

“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.

“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.

“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”

Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”

El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.

“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”

Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.

Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.

Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’e gelişi sırasında yol boyunca vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı.

Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ankara Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk, Türkiye bir seçim sürecini daha tüm dünyaya örnek gösterilebilecek rekor bir katılımla ve demokrasi şöleni havasında neticelendirdi. 14 Mayıs’ta TBMM’de görev yapacak 28. Dönem milletvekillerini belirleyen milletimiz, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda da şahsımıza yüzde 52,18 oy oranıyla yine büyük bir teveccüh gösterdi. Hamdolsun biz 5 sene daha ülkemize ve necip milletimize hizmet edecek olmamızın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin de güvenoyu aldığı bu seçimlerin, milletimizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açtığına inanıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz.

Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını hızla sarıp söz verdiğimiz gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni yuvalarına kavuşturacağız. 12. Cumhurbaşkanı olarak milletimizin ebedi ve ezeli kardeşliğine sahip çıkmaya, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Ruhun şad olsun.”

HABER BURADA

DÜNYA