Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlarımızın tamamının imkânlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spor Aşkı Engel Tanımaz” Özel Eğitim Okullarına Spor Malzemesi Dağıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İnsanlarımızın tamamının imkânlardan ve fırsatlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir. Bu hassasiyetle 85 milyonun tüm fertleri gibi engelli kardeşlerimizin de hiçbir sorun, sıkıntı yaşamadan eşit bireyler olarak hayata katılımlarına büyük önem veriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Spor Aşkı Engel Tanımaz” Özel Eğitim Okullarına Spor Malzemesi Dağıtım Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bu güzel buluşmaya vesile oldukları için şahsı ve milleti adına teşekkür etti.
“ENGELLİLERİMİZİN HAYALLERİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREBİLMELERİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇINMIYORUZ”
Salondakilerle birlikte tüm engelli vatandaşların Engelliler Haftası’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin hayatın her alanında sergiledikleri üstün başarılarla, azim ve kararlılıklarıyla herkese örnek olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son dönemde engellilerin sporun farklı branşlarında dünya çapında iftihar verici başarılara imza attıklarını anımsattı.
Salonda bulunan ve her biri birer cesaret timsali olan engellileri, mücadeleleri, gayretleri, emekleri için özellikle milleti adına tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki sporcu kardeşlerimizin şahsında, şanlı bayrağımızı her yerde gururla dalgalandıran tüm sporcularımıza ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi iletiyorum. Engelli kardeşlerimizin hayata dört elle sarılmalarından aldığımız ilhamla biz de Rabbimizin hepimize birer emaneti olan engellilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz ve kaçınmayacağız. Her fırsatta ifade ettiğim gibi hangi kökene, inanca, kültüre, sosyal statüye sahip olursa olsun 85 milyonun her biri devletimizin nazarında eşittir. Gerek ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ buyuran kadim kültürümüz gerekse Anayasamızda yerini alan sosyal devlet ilkemiz bize adil olmayı, eşit davranmayı, insanlar arasında ayrım yapmamayı emretmektedir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset ve devlet anlayışlarında hiç kimsenin insani vasıflarından, doğuştan gelen özelliklerinden dolayı ötekileştirilemeyeceğini dile getirdi.
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN HİÇBİR SORUN YAŞAMADAN HAYATA KATILIMLARINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Hiç kimsenin etnik kimliğinden, mezhebinden, fikrinden hele hele dış görünüşünden dolayı ayrımcılığa maruz bırakılamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hiç kimse bedensel engeli dolayısıyla sosyal hayatın dışına itilemez. Başkaları sırtını dönse de biz engelli kardeşlerimizi asla yok sayamayız. Başkaları görmezden gelse de biz engellilerimizi ihmal edemeyiz. Bilhassa da engelli vatandaşlarımızın cehalet, bilgisizlik, imkânsızlık gibi sebeplerle iki duvar arasına hapsedilmesine tahammül gösteremeyiz. Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. İnsanlarımızın tamamının imkânlardan ve fırsatlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak bizlerin temel görevidir. Bu hassasiyetle 85 milyonun tüm fertleri gibi engelli kardeşlerimizin de hiçbir sorun, sıkıntı yaşamadan eşit bireyler olarak hayata katılımlarına büyük önem veriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği bu anlamlı programın, engellilerin önündeki maniaları temizleme iradelerinin en güzel örneklerinden birini oluşturduğunu ifade etti.
“Spor Aşkı Engel Tanımaz” diyerek Millî Eğitim Bakanlığına bağlı 81 ilde 500 özel eğitim okuluna farklı engel gruplarının kullanımına sunmak üzere üretilen 27 bin 259 adet spor malzemesinin yola çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinde spor malzemelerinin olduğu tırları hep beraber ülkenin dört bir köşesine uğurlayacaklarını vurguladı.
Böylece Hakkâri’den Edirne’ye Artvin’den Hatay’a, 81 vilayetteki binlerce engelli öğrenciyi spor yapma imkânına kavuşturacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spor Aşkı Engel Tanımaz Projesi ile ayrıca eğitimde fırsat eşitliğini her alanda tesis etme hedefimize de bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Engelli kardeşlerimizin de bu imkânları en iyi şekilde değerlendirerek spor başta olmak üzere hayatın her alanında bizleri gururlandıracak başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Bunu Tokyo’da gördük, inşallah şimdi Paris’te de göreceğiz” diye konuştu.
Salondaki sporculardan Paris’te başarı için söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Tokyo’dan sonra Paris’ten bambaşka, dolu dolu zaferlerle döneceğiz” sözlerini sarf etti.
Sporun insan ve toplum sağlığı kadar özellikle engelli vatandaşların hayata aktif katılımlarını sağlayan çok önemli bir faaliyet alanı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimsel çalışmalar, sporun engelli bireyler üzerinde fiziki ve psikolojik bakımdan olumlu etkilerinin olduğunu ispat ediyor. Ancak Türkiye’de çok uzun yıllar engelli kardeşlerimiz ihmal edilmiş ya da ön yargıların, kalıplaşmış düşüncelerin kurbanı olmuşlardır. Engellilerimize gerekli imkânlar sunulmadığı gibi sürekli ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ denilerek öz güvenleri törpülenmiştir” ifadesini kullandı.
“SİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ, NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında ülkeyi yönetme görevini üstlendiklerinde diğer pek çok alanda olduğu gibi engellilerle ilgili de çok ciddi sıkıntıların bulunduğunu belirtti. Engellilerin sorumluluğunun çok büyük ölçüde ailelerin uhdesine bırakıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli vatandaşlarımızın hayata katılmalarını teşvik edecek, bütüncül bir şekilde engellilerimizin meselelerini ele alacak, sorunlarına çözüm üretecek bir irade, vizyon ve hassasiyet maalesef mevcut değildi. Son 20 yılda attığımız adımlarla ülkemize ve milletimize yakışmayan bu tabloyu biz kökten değiştirdik. Bunu kökten değiştirerek engellilerimizin sorunlarını çözmek, ailelerin sıkıntısını hafifletmek, engelli kardeşlerimizin de bu ülkenin eşit vatandaşı olduklarını hissettirmek adına gerçekten çok güzel işler gerçekleştirdik” diye konuştu.
2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile eğitimden bakıma, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar engellileri ilgilendiren pek çok konuda tarihî nitelikte adımlar attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla da kalmayıp 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle daha da ileriye giderek engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha da önemlisi, engellilerin bakım evlerine veya benzeri yerlere kapatılmaya gerek kalmadan kendi aileleri yanında ihtiyaç duydukları hizmetleri alabilmelerini temin ettiklerini de söyledi.
Evde bakım desteği, evde bakım yardımı, gündüz yaşam merkezleri, umut evleri gibi özgün uygulamaları hayata geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşım araçlarından binalara kadar pek çok yerde erişilebilirliği kolaylaştıracak düzenlemeler yaptık. Aynı şekilde okullarda kaynaştırma eğitimi uygulamasını yaygınlaştırarak toplumumuzda empatinin ve sorumluluk bilincinin gelişmesini sağladık. Sağlık problemi nedeniyle okula gidemeyen çocuklarımız için evleri, hastaneleri birer okula dönüştürüyoruz. Ülke genelinde toplam 453 bin özel eğitim ihtiyacı olan çocuk ve gencimize eğitim veriyoruz. Özel eğitim sınıflarında öğrenim gören engelli sayısı da 77 bin 600’e çıktı. Engelli evlatlarımızdan 993’üne hastane sınıflarında, 10 bin 552’sine de evde eğitim imkânı sağlıyoruz. Özel öğrencilerimize yönelik gerçekleştirilen bir diğer çalışma, destek eğitim odalarının sayısını artırmak ve içeriğini zenginleştirmektir. Bir süre öncesine kadar 79 adet olan destek eğitim odalarının sayısı 2022 yılı itibarıyla 638’e ulaştı. 81 ilde 10 bin destek eğitim odası yapımı için çalışmalarımız sürüyor. Biz sizi yalnız bırakmayacağız, ne gerekiyorsa bunu yapacağız, yapmakta kararlıyız.”
Üniversitelerin tamamında engelli öğrenci koordinasyon merkezleri kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların dışında spordan iş dünyasına, kamuda istihdamdan siyasete kadar her alanda engellilere daha önce eşi benzeri görülmemiş imkânlar sunduklarını bildirdi.
“ATILAN TÜM ADIMLAR SAYESİNDE ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN TOPLUMA VE DEVLETE OLAN GÜVENLERİ ARTTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılan tüm bu adımlar sayesinde engelli kardeşlerimizin öz güveni yükseldi, topluma ve devlete olan güvenleri arttı” dedi. Bugün hayatın hiçbir alanında engellilerin yok sayılmadığını, bilakis el üstünde tutulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yıllar dışlanan engelli kardeşlerimiz sporda, sanatta, akademide, siyasette artık göğüslerini gere gere ben de varım diyor” diye konuştu.
Engellilerin desteklenip kendilerine gerekli imkânlar sunulduğunda neleri başarabildiklerinin en net biçimde spor alanında görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Daha önce sporun birçok branşında kısıtlı sayıda varlık gösterebilen engellilerimiz, bugün sporun her alanında âdeta destan yazıyorlar. Rakamlar, sporda ülkemizin nereden nereye geldiğini ortaya koymaktadır. Türkiye, 2000 Sydney Paralimpik Oyunlarına sadece bir sporcuyla katılmış ve hiçbir madalya kazanamamıştır. 20 sene sonra 2020 Tokyo Paralimpik Oyunlarına 87 sporcuyla katıldık ve ikisi altın, dördü gümüş, dokuzu bronz madalya olmak üzere toplam 15 madalyayla ülkemize döndük.”
“ENGELLİ SPOR KULÜPLERİMİZE YÖNELİK DESTEKLERDE CİDDİ İYİLEŞTİRMELERE GİTTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tokyo 2020, 13 branş ve 87 sporcuyla paralimpik oyunlar tarihimizin en fazla sayıda branş ve sporcuyla katılım sağladığımız organizasyon oldu. Sporcularımız dünya, Avrupa ve diğer uluslararası şampiyonalarda birçok madalya kazanarak milletimize büyük gurur yaşattılar. Hiç şüphesiz bu tarihî başarıda, devletimizin altyapı yatırımları yanında federasyonlara ve kulüplere verdiği desteklerin de önemli payı vardır” değerlendirmesinde bulundu.
Engelliler spor federasyonlarına verilen bütçeleri her yıl artırdıklarına, sadece bu yıl dört engelli spor federasyonuna yaklaşık 70 milyon lira kaynak tahsis ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Engelli spor kulüplerimize yönelik desteklerde de hem sayı hem de miktar itibarıyla ciddi iyileştirmelere gittik. Geçmişte yıllık 159 bin lirayı ancak bulan yardımların miktarı, 2020 senesinde bin 101 spor kulübüne 6,5 milyon lira seviyesine çıktı. Tüm bu destek ve teşviklerin meyvesini sadece madalya sayısında değil, aynı zamanda sporcu sayısında da toplamayı başardık. Engelli sporcu sayısı 2002 yılında 2 bin 763 iken 2021 yılı itibarıyla bu rakam 45 bin 441’e çıktı. Ayrıca, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza bağlı tüm spor tesislerini engelli kardeşlerimizin erişimi için yeniden düzenledik. Elbette bulunduğumuz konumu yeterli görmüyor daha büyük başarılar için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Paris Olimpiyatlarıyla ilgili hazırlıklara şimdiden başladıklarını da belirterek, “Paris’te hem sporcu sayısı hem de kazanılan madalya itibarıyla inşallah yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Spor Aşkı Engel Tanımaz Programı’nı, geleceğin olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarını yetiştirme yolunda değerli bir adım olarak görüyorum. Millî Eğitim Bakanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığımızın iş birliğiyle gerçekleştirilecek bu çalışmanın, tüm gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Engellilere verilen bu hizmetlerde emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her biri tek başına bir başarı hikâyesi olan engelli sporcularımıza Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum” dedi.












HABERLER
-
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”
-
“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”
-
“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”
Dünya
Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişilik yalan söyleyerek yapılan bir iş kolu değildir

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA
Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar
Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar

Dünya
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.
Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.
“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”
Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”
Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.
“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”
Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.
Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”
Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.
Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.
Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.
“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”
Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.
İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.
Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.
Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.
İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.
Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.
Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.








Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu–Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce burada yedi düvele karşı kalplerimizi birleştirmiş, bedenlerimizi set yapmıştık. Yaşadığımız nice badireyi yine aynı şekilde birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden aldığımız güçle aştık. Deprem ve sel afetlerinin şehirlerimizde ve yüreklerimizde açtığı yaraların üstesinden de yine devlet ve millet olarak yekvücut geleceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale’de Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu–Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törendeki konuşmasında, tarihin şanlı sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle bin yıllık vatanın istiklali uğrunda canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle yâd ettiğini söyledi.
Ülkenin son dönemde yaşadığı deprem ve sel afetlerinde hayatını kaybeden, her birinin şehit mertebesinde olduğuna yürekten inandığı vatandaşlara da Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir asır önce burada yedi düvele karşı kalplerimizi birleştirmiş, bedenlerimizi set yapmıştık. Yaşadığımız nice badireyi yine aynı şekilde birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden aldığımız güçle aştık. Deprem ve sel afetlerinin şehirlerimizde ve yüreklerimizde açtığı yaraların üstesinden de yine devlet ve millet olarak yekvücut geleceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ölenleri ebedî âleme yolcu ettiklerini dile getirerek, şimdi bir yandan enkazları kaldırdıklarını, bir yandan geçici barınma merkezlerinin hazırlıklarını sürdürdüklerini, bir yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını kaydetti.
“İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY İSTİKRAR VE GÜVEN İKLİMİNE SIKI SIKIYA SAHİP ÇIKMAKTIR”
Bir yıl içinde şehirleri yeniden ayağa kaldırmış, depremzede vatandaşları yuvalarına kavuşturmuş olacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tüm bunlarla beraber ülkemizi her türlü afete, tehdide karşı daha güçlü şekilde hazırlayacak çalışmaları da yürütüyoruz. Türkiye’yi, milletimizin her bir ferdini güvenli, huzurlu, müreffeh bir geleceğe kavuşturma yolundaki mücadelesinden alıkoyacak engelleri ve bahaneleri birer birer ortadan kaldırıyoruz. Dünyanın yaşadığı krizlerin önümüze çıkardığı fırsatları değerlendirebilmemiz için ihtiyacımız olan tek şey istikrar ve güven iklimine sıkı sıkıya sahip çıkmaktır. Bunu başarırsak Allah’ın izniyle hedeflerimize ulaşmamızı kimse engelleyemez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan 108 yıl önce “Çanakkale geçilmez” diyerek dünyanın en büyük ordularına göğüslerini siper eden kahramanların aziz hatıralarının yüreklerde tüm canlılığıyla yaşadığını söyledi.
“VERDİĞİMİZ TÜM MÜCADELELERDE ÇANAKKALE KAHRAMANLARINI ÖRNEK ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türk tarihini değil, dünya tarihini de değiştiren bu zaferin, milletin en zor şartlarda bile neler yapabileceğinin ispatı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devrin en büyük deniz ve kara gücünü oluşturan ordularına karşı Nusret Mayın Gemisiyle denizde, Anadolu’nun dört bir yanından gelerek Çanakkale’de saf tutmuş Mehmetçikle karada destan yazdık. Bu mücadelenin dünyada pek az eşi benzeri vardır. Rahmetli Mehmet Akif kalemiyle değil âdeta kalbiyle yazdığı o eşsiz şiirinde bu savaşı; ‘Şu boğaz harbi nedir? Var mı dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi’ diye anlatıyor. Hiç şüphesiz bu aynı zamanda en büyük insan kaybını yaşadığımız savaşımızdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Mehmet Akif Ersoy’un “Yaralanmış, tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor” dizelerinde tarif ettiği bu kayıpların hüznünün hâlâ yüreklerde olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: “Çanakkale Zaferi milletimize önce millî mücadelemizi verme ve başarıya ulaştırma, ardından bu topraklardaki son devletimiz, Cumhuriyetimizi kurma şevkini aşılamıştır. Ülke ve millet olarak bize son dönemde karşılaştığımız sınamaların üstesinden gelme cesaretini ve azmini veren saiklerin başında da Çanakkale Zaferi geliyor. Terörden sokak olaylarına, vesayet girişiminden darbe teşebbüslerine milletimizin iradesini gasbetmeye yönelik saldırılar karşısında verdiğimiz tüm mücadelelerde Çanakkale kahramanlarını örnek aldık. Bugün de ekonomiden doğal afetlere, tüm bunlara yaşadığımız her sıkıntıda Çanakkale ruhunu hatırlıyor, oradan aldığımız feyzle mücadelemizi yürütüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunu üzerine inşa ettikleri temelin en sağlam taşlarından birinin de Çanakkale’de yedi düvele karşı kazandıkları zafer olduğunu söyledi.
“ECDADA SAYGIMIZIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ”
Şu anda bir açık hava müzesinde, Seddülbahir’de olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve küratör ile ekibine teşekkür ettiğini, dünyada bu tür açık hava müzelerinin nadirattan olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 yaşından 100 yaşına kâh ordu olduk kâh tek başına canlar verdik. Her taşına dünya şahit. Yılmadık, yılmayacağız” diyerek, bugün 108 yıl sonra bir kez daha şehitlerin aziz hatıralarını yâd etmek, istiklale ve istikbale olan bağlılıklarını haykırmak için Çanakkale’de olduklarının altını çizdi.
Tarihe saygı duymanın ve hatıraları yaşatmanın, bunların sembolleri olan eserlere sahip çıkmayı gerektirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Çanakkale Zaferi’ni kazandığımız yerlerdeki şehitliklerimizi ayağa kaldırarak, emanetleri koruyarak, kültürel mirası ihya ederek, ecdada saygımızın gereğini yerine getiriyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki çalışmaları daha derli toplu yürütmek için 2014’te Gelibolu Tarihî Alan Başkanlığını kurduklarını anımsatarak, Çanakkale’de gerçekleştirdikleri çalışmalardan şöyle bahsetti: “Faaliyete geçen Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, çok sayıda restorasyon projesi, çevre düzenlemesi, kurulan müzeler ve verilen pek çok hizmet sayesinde bölgeyi ecdadın hatırasına yakışır bir görünüme kavuşturduk. Seddülbahir Kalesi restorasyonu da bu çalışmalardan biridir. Valide Turhan Sultan tarafından 3,5 asır önce Boğaz’ın girişinde inşa ettirilen Seddülbahir Kalesi ve karşısındaki Kumkale, Çanakkale Savaşı’nda da önemli rol oynamıştır. Düşmanın ilk saldırdığı ve en son ayrıldığı yer olan bu kalenin açık hava müzesi olarak ziyarete açılmasını fevkalade isabetli görüyorum.”
“ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ BÖLGE İÇİN BİR DESTANDIR”
Geçmişini bilmeyenin geleceği kuramayacağı gerçeğinden hareketle çocukların ve gençlerin Çanakkale Zaferi’ni kazandıkları yerleri mutlaka görmeleri, buradaki manevi havayı teneffüs etmeleri gerektiğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalenin restorasyonunda emeği geçenleri kutlayarak teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’de sadece tarihin emaneti olan eserlere sahip çıkmakla kalmadıklarını, bunun yanında bugün açılışının birinci yılına erişilen 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu başta olmak üzere pek çok eserle şehri ve bölgeyi geleceğe hazırladıklarını anlattı.
Çanakkale Köprüsü’nün öneminden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sadece şu Çanakkale Köprüsü bölge için bir destandır. Eğer geçmişi hatırlarsak şu Boğaz’ın her iki tarafına zaman olurdu geçemezdik, zaman olurdu 24 saati bulurdu. O sıkıntıları yaşadık, bunları iyi biliriz. Yine burada, Çanakkale şehitlerini anmaya geldiğimiz zaman arabalılarla vesaire geçebilene aşk olsun. Geçerdik, geçemezdik… Öyle günler yaşadık. Ama şimdi artık köprümüzle bunların hepsi ortadan kalktı. Tasarımı ve mühendisliğiyle abide bir eser olarak ülkemize kazandırdığımız 1915 Çanakkale Köprümüzle Marmara Bölgemizi çepeçevre saran otoyol ağını birleştirdik. Daha önce saatler süren yolculuğu 6 dakikaya indirdiğimiz bu köprümüzü 1 yılda 2 milyona yakın araç kullandı. Böylece, ülkemizin en yoğun insan ve yük hareketliliğine sahip bölgesine asırlar boyunca hizmet edecek bir soluk borusu kazandırdık. Marmara Denizi’nin iki yakasını, İstanbul Boğazı’ndaki üç köprü ve bir tünel yanında Çanakkale Boğazı’ndaki bir köprüyle birleştirerek, bölgede oluşturduğumuz potansiyelin somut sonuçlarını şimdiden alıyoruz.”
“TÜRKİYE’Yİ GELİŞTİRECEK, HEDEFLERİNE YAKLAŞTIRACAK OLAN BU YATIRIMLARDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dar bir alana sıkışan ekonomik, ticari ve turistik hareketliliğin geniş bir sahaya yayılmaya, ülkenin tamamına katma değer kazandırmaya, millete iş ve istihdam olarak yansımaya başladığını belirterek, Gelibolu-Eceabat Bölünmüş Yol Projesi’nin bölgenin ulaşım altyapısı standartlarını daha da yükselteceğini kaydetti.
Çanakkale’nin Avrupa yakasında tarihî yarımadaya ulaşımı kolaylaştıracak 47,5 kilometrelik bu projenin tamamlanan 32 kilometresini bugün hizmete açtıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yolla beraber biri 2 bin 560 metrelik, biri 644 metrelik, biri bin 355 metrelik, biri 792 metrelik olmak üzere toplamda 5 bin 351 metre uzunluğunda 4 tünelin de açılışını bugün yapıyoruz. Havsa’dan Çanakkale’ye uzanan güzergâhın önemli bir parçası olan bu yol, ulaşımı 45 dakikadan 25 dakikaya düşürerek, tarihî alana giden ziyaretçilere büyük kolaylık sağlayacaktır. Projenin inşasında, bölgenin tarihî, arkeolojik ve tabii dokusunun korunmasına özel hassasiyet gösterilmiştir. Bu yol sayesinde ülkemiz vakitten ve akaryakıttan yılda 161 milyon lira tasarruf edecek. Ayrıca karbon emisyonunda 4 bin 500 tona yakın azaltım sağlayacaktır. Hep söylediğim gibi Türkiye’yi geliştirecek, büyütecek, hedeflerine yaklaştıracak olan işte bu yatırımlardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eserlerin her birini Cumhuriyet’in yeni asrı için hazırladıkları Türkiye Yüzyılı vizyonuna giden yapı taşları olarak gördüklerini dile getirerek, “Şimdi bu altyapı üzerinde daha büyük hedefler, daha büyük zaferler için ileri atılmanın eşiğindeyiz. Ecdadın emanetine işte böyle sahip çıkılır. Ecdadın aziz hatırası işte böyle yaşatılır. Ecdada işte böyle layık olunur” ifadelerini kullandı.
Gelibolu-Eceabat yolunun ülkeye, bölgeye, şehre, şehitliklere gelecek ziyaretçilere hayırlı olmasını dileyerek, yapımında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale Zaferi’mizin 108. yıl dönümünde tüm şehitlerimize ve gazilerimize, onlarla birlikte depremlerde ve sellerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Rabb’im ülkemizi her türlü düşmandan, her türlü afetten, her türlü kaza ve beladan muhafaza eylesin diyorum” diye konuştu.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI UZATILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine son vermeden önce Birleşmiş Milletler ile birlikte geçen temmuz ayında imzalanmasını sağladıkları Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’yla ilgili bir gelişmeyi dünya kamuoyuyla paylaşmak istediğini belirterek, şunları söyledi: “Rusya ve Ukrayna’nın esir takaslarıyla birlikte savaştan sonraki en önemli uzlaşma konusu olan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresi bugün itibarıyla bitiyordu. Her iki tarafla da yaptığımız görüşmeler sonunda 19 Mart’ta bitecek olan anlaşma süresinin uzatılmasını sağladık. Bugüne kadar 800’den fazla gemiyle 25 milyon ton tahılın dünya piyasalarına sevkini sağlayan bu anlaşma, küresel gıda tedarikinin istikrarı bakımından hayati öneme sahiptir. Anlaşmanın bir kez daha uzatılması konusunda gayretlerini esirgemeyen Rusya ve Ukrayna tarafları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle geldiği Seddülbahir Kalesi girişinde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsü durdurarak vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi, çocuklara hediye dağıttı. Dışarıda kalan vatandaşları da tören alanına davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kadını da törene götürmek için otobüse aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Gelibolu-Eceabat Devlet Yolu açılışının yapıldığı alana canlı bağlantı gerçekleştirildi. Burada bulunan Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu ile konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine yol güzergâhının videosu gösterildi.
İki gidiş, iki geliş şeklinde olan yol güzergâhının 32,5 kilometre olduğunu, bu güzergahın yolu yarı yarıya kısalttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin yeşil bir proje olduğuna dikkati çekerek, katılımcılara, “Nasıl, beğendiniz mi?” diye sordu. Katılımcılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a alkışlarla karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla alanda bulunan katılımcılar kurdele kesmek suretiyle yolun açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra protokol ile Seddülbahir Kalesi’nin açılış kurdelesini kesti. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, açılışta dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki makas ve kurdelelerin katılımcılarda kalmasını istedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de katıldı.










Türkiye

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

DÜNYA
-
Güncel1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı
-
Dünya1 ay önce
Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya4 hafta önce
“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”
-
Dünya1 ay önce
Adıyaman | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu