Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her değişim, her devrim gibi bu sürecin de sancılarını yaşıyoruz, bedellerini ödüyoruz ama inşallah tüm bu fedakârlıklarımıza değecek müreffeh bir gelecek bizi bekliyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Meydanı dolduran vatandaşlar ve Tokatlıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç yıldır gelemediği Tokat’ı özlediğini söyledi. Tokat’ın da kendisini özlediğini gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, cadde boyunca Tokatlıların kendisini büyük bir coşkuyla karşıladığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hem sizlerle hasret gidermek hem de yeni havalimanımız başta olmak üzere tamamlanan eserlerin ve hizmetlerin resmî açılışını gerçekleştirmek üzere birlikteyiz. Cumhuriyet Meydanı’ndan Tokat’ın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki, köylerindeki, hanelerindeki kardeşlerime selamlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“BİRBİRİMİZE DAHA ÇOK KENETLENECEĞİZ”
“Kıymet mi biçilir cevher taşına / Kamilce bir sarraf karışmayınca / Kimse üstat olmaz kendi başına / Bulup erbabına danışmayınca” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün, hem şehre kazandırdıkları eser ve hizmetleri vatandaşların takdirine sunmaya hem de kalpten kalbe yolun işaret ettiği yeni hedefleri, yeni istikametleri görmeye geldiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, birliğimizi, beraberliğimiz, uhuvvetimizi daim eylesin. Aramıza hiçbir fitne, fesat, haset sahibini sokmasın diyorum” ifadesini kullandı.
“13 yıl önce yine bir 25 Mart günü Tokat’ta mitingimizi yaparken vefat haberini aldığımız Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi rahmetle yâd ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Muhsin kardeşimin, dava ve siyaset yolculuğunun her adımı, kendisinin, ‘Düz yaşayacağız, dik duracağız, doğru gideceğiz’ sözüne uygun şekilde geçmiştir. Ülkemiz siyasetinin son dönemlerinde kimlerin nereye savrulduğunu gördükçe hep Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin onurlu ve sağlam duruşunu hatırlıyorum. Bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.”
Gösterilen coşku ve ihtişama işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun, Tokat’ın bir, beraber ve kardeş olduğunu da gösterdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadim tarihi ve sahip olduğu eşsiz zenginliklerle Tokat, sadece şehirlerden bir şehir değildir. Osmanlı’nın hâkimiyetine girdiği 14. yüzyılda burası, İstanbul ve Bursa’dan sonra ülkenin üçüncü kalabalık şehriydi. Doğuyu ve batıyı, kuzeyi ve güneyi birbirine bağlayan ticaret yollarının kesişim noktasında yer alan Tokat, aynı zamanda önemli bir zanaat ve üretim merkeziydi. Gençler, işte bunu çok iyi öğrenmeniz lazım. Niye söylüyorum? Çünkü birbirimize daha çok kenetleneceğiz ve bizi bölemeyecekler, bizi parçalamayacaklar.”
“BRÜKSEL’DE TÜRKİYE OLARAK NEREDE DURDUĞUMUZU ANLATTIK”
Dün Brüksel’de Olağanüstü NATO Liderler Zirvesi’ne katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada mesajlarımızı verdik. Türkiye olarak nerede durduğumuzu anlattık, şimdi bugün de sizlerle beraber Tokat’tayım. Tokat’ta atılacak adım, 900 yıllık bir geçmişin izlerine şahitlik etmemizi sağlıyor. Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da Buhara mimarisiyle yapılan ilk camilerden biri, bu şehirdedir. Aynı şekilde Anadolu’nun ilk üniversitesi diyebileceğimiz Yağıbasan Medresesi de Tokat sınırları içindedir.”
Tokat’ın bugün eğitimdeki öncü rolünü de sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî Eğitim Bakanımızdan Millî Savunma ve İstanbul Üniversitesi rektörlerimize, bir önceki YÖK Başkanımıza kadar ülkemiz eğitiminde öne çıkan pek çok isim Tokatlıdır. Burası, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın sembolü olduğu vatan savunması yolunda gözlerini kırpmadan canlarını feda etmeye hazır nice yiğitleri bağrından çıkartmış bir şehirdir. Tokat, sıradan bir şehir değil, onun için benim her Tokatlı kardeşim Tokat’ın kadrini, kıymetini bilmelidir. Tokat’ın bizim gönlümüzde de ayrı bir yeri var. Bunun için Tokat’ı hak ettiği hizmetlere kavuşturmaya özel önem veriyoruz.”
“YENİ TOKAT HAVALİMANI’NI ŞEHRİMİZİN GELECEKTEKİ HEDEFLERİNİN BİR SEMBOLÜ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat’a bugün elleri boş gelmediklerini vurgulayarak şunları kaydetti: “Ziyaretimiz vesilesiyle yatırım bedeli yaklaşık 5 milyar lirayı bulan yüzlerce eser ve hizmetin resmî açılışını bugün bu meydanda yapıyoruz. Bu yatırımlar Tokat’a yakışır. Biraz önce indiğimiz ve kurdele kesimiyle siftahını yaptığımız Yeni Tokat Havalimanı’nı şehrimizin gelecekteki hedeflerinin bir sembolü olarak görüyoruz. Yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 1 milyar 200 milyon lira. Yıllık 2 milyon yolcu kapasitesi var. Teknik donanımlarıyla inşallah şehrimizin çok uzun yıllar boyunca havayolu ulaşımı ihtiyacını karşılayacaktır. Eski havalimanıyla mukayese edilemeyecek modern bir eser olan yeni havalimanımızın Tokat’ımıza ve burayı kullanacak herkese hayırlı olmasını diliyorum. Şehrimize kazandırdığımız tek ulaştırma yatırımı havalimanımız değildir. Havalimanımız ve kavşağıyla beraber Tokat Çevre Yolu Köprüsü ve heyelan ıslahının, Reşadiye-Aybastı yolunun, Tokat-Sivas yolu ikmalinin, Erbaa-Reşadiye yolu heyelan ıslahının, tarihi Hıdırlık Köprüsü’nün restorasyonunun da bugün resmî açılışını gerçekleştiriyoruz.”
Eğitimde kentteki çeşitli ilçelerde anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve pansiyona kadar 25 ayrı yatırımı hizmete açtıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitemizin çeşitli fakülte ve yüksekokul binalarıyla güneş enerjisi santralini de resmen bugün hizmete sunuyoruz. Sağlıkta 150 yataklı Erbaa ve 150 yataklı Turhal ve 10 yataklı Artova ve 10 yataklı Pazar devlet hastanelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda yatırımın açılışını bugün yapıyoruz” diye konuştu.
İl merkezi ve ilçelerindeki spor tesislerinin, Batmantaş Barajı’nın çok sayıda, yol, sulama, gölet, atık su, kana lizasyon, ağaçlandırma, tarımsal kalkınma projesinin resmî açılışlarını da gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 Mart Köprüsü’nün açılışı çok şiddetli bir rüzgâr altındaydı, o gün şifa bulduk, daha henüz tam atlatamadık. Ama yeter ki bu açılışları yaparken şifayı kapalım, çünkü sizlerle bu gönül birlikteliği, bu şifa, inanıyorum ki dualarınızın himmetiyle bizleri çok daha ilerilere taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli kurumlara ait hizmet binaları, restorasyon çalışmaları, sanayi sitelerine yapılan tesisler ile Tokat Belediyesinin hayata geçirdiği yol, meydan düzenlemesi, katı atık tesisi, park, hizmet aracı ve tesisi projelerinin resmî açılışlarını da yapacaklarını aktardı.
Tüm bu eser ve hizmetlerin Tokat’a hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserlerin kente kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti.
Son 20 yılda Tokat’a kazandırılan yatırımları ise saatlerce anlatsa bitiremeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım tutarı 47 milyar lirayı bulan bu yatırımları, şöyle hatırlattı: “Eğitimde, Tokat’a 2 bin 121 adet yeni derslik inşa ettik, üniversitemizi büyüttük. Gençlik ve sporda, 8 bin 61 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Birçok farklı branşta toplam 62 spor tesisi kazandırdık. Tokat’a dört tane yarı olimpik yüzme havuzu yaptık, altı adet yarı olimpik havuzun inşaatı da devam ediyor. Güreşte, tarih boyunca pek çok büyük şampiyonlar çıkarttı burası, olimpiyat şampiyonları çıkarttı. Biz Allah rahmet etsin bir Hüseyin Akbaş’ı unutmayız. Tokat’ta hizmete açtığımız beş yeni güreş antrenman salonuyla yeni şampiyonlar yetişmesine katkıda bulunduk.”
Tokat’a değer katacağına inandığı bir kültür merkezi ile 2 bin 500 kişilik bir spor salonunu da şehre kazandıracaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi Tokatlı vatandaşlarıma toplam yaklaşık 3,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduk. Sağlıkta, 17 adedi hastaneden oluşan toplam 46 adet sağlık tesisi inşa ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, 16 kilometreden devraldıkları bölünmüş yolu, 278 kilometre ilave yaparak 294 kilometreye ulaştırdıklarına dikkati çekerek, “Biz buyuz. Birileri laf üretir, biz ise iş üretiriz. Unutmayın Ziya Paşa ne diyor, ‘Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri.’ Farkımız bu. Onun için şurada ne kaldı, 15 ay. 15 ayda kapı kapı dolaşmaya var mıyız?” diye konuştu.
Haziran 2023’te karşısındaki bu kalabalığın yeni bir destan yazacağına olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve şehircilikte, Tokat’ta TOKİ vasıtasıyla 5 bin konut yaptıklarını, inşası süren 296 konutu da bu yıl tamamlayacaklarını vurguladı.
“TOKATLI ÇİFTÇİLERİMİZE 1,5 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK VERDİK”
Erbaa Çamlığı’nda hizmete açtıkları millet bahçesi ile kente toplam altı millet bahçesi kazandırdıklarını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarım ve ormanda, dokuz baraj ve bir göleti bitirdik, üç baraj daha inşa ediyoruz. Bugüne kadar tamamladığımız tesislerle 104 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtık. Yüzde 90 bitme seviyesine gelen Turhal Barajı 44 bin dekar araziyi sulayacak. Yapımı devam eden beş adet sulama tesisi ile toplamda 202 bin dekar araziyi de sulamaya açacağız. Taşkın korumada 159 tesisi yaptık, altı adet tesisin inşaat çalışmaları devam ediyor. Tokatlı çiftçilerimize 1,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam çiftçilerle “Cumhur İttifakı Çiftçi Buluşması”nda bir araya geleceklerini ve dertleşeceklerini de söyledi.
“TOKAT’I DAHA BÜYÜK HİZMETLERLE BULUŞTURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Sanayide, kente 39 firmanın faaliyet gösterdiği, inovasyon ürettiği “teknopark” kurduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Enerjide, Tokat, Turhal, Erbaa, Niksar, Zile, Reşadiye, Pazar, Başçiftlik ve Almus’a doğal gaz arzı sağladık. Bitmedi, seneye Şenyurt’a, bir sonraki yıl Yeşilyurt, Sulusaray, Artova’ya da doğal gaz arzını sağlıyoruz. Benim hanım kardeşlerim artık odun, kömür taşımasın. Butona bassın, doğal gazı ile hem yemeğini yapsın hem banyoda suyunu ısıtsın vesaire. Artık dünyada modern toplumlar neyi yaşıyorsa, artık benim toplumum da bunu yaşayacak. Benim toplumum buna layık ve biz bunu başardık. Daha iyi olacak, olur değil mi? İnşallah 2023’te vereceğiniz destekle Tokat’ı daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin büyük ve dünyada çok az halka nasip olan binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir ülke olduğuna dikkati çekti.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ
Türk milletinin, Çanakkale Savaşı’nda verdiği mücadeleye işaret ederek büyük bir millet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın bir numaralı asma köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün 18 Mart’ta on binlerce vatandaşla birlikte hizmete açıldığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprünün bedelinin 2,5 milyon avro olduğunu belirterek, “Muhalefet konuşuyor… Muhalefete davet yaptık, ‘Siz de gelin, beraber açalım’ dedik. Bay Kemal gelmedi, yanındakiler gelmedi. Gelin bu heyecanı beraber paylaşalım, gelmediler ama biz milletimizle beraber açtık” dedi.
1915 Çanakkale Köprüsü’nün daha önce dünyanın bir numaralı köprüsüne sahip Japonya’yı da geride bırakarak ilk sıraya yerleştiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprünün orta açıklıkta 2 bin 23 metre olduğunu, köprü sayesinde Lapseki’den Gelibolu’ya geçişin altı dakikaya indiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu hizmetlere layık olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kâğıt üzerinde parsellenen ve kıyısından, köşesinden yağmalanmaya başlanan vatan topraklarını verdiği millî mücadeleyle kurtararak üzerinde yepyeni bir devlet inşa etmiş bir milletiz. Bu millet böyle bir millet. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan geçmişinde de acısıyla, tatlısıyla yaşadığımız pek çok tecrübenin ardından kendimize 2023 hedeflerini belirlemiş, 2053 vizyonunu terennüm etmiş, 2071’i ufkumuza yerleştirmiş bir milletiz. Gençler, unutmayın siz TEKNOFEST gençliğisiniz. Biz de geçtiğimiz 20 yılda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetleri ülkemize kazandırarak bu aziz millete layık olmaya gayret ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar verdikleri her mücadelede hem milletin desteğini yanlarında hissettiklerini hem de kendilerine tevdi edilen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını belirtti.
“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE UĞRAŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerektiğinde millî iradeyi hiçe sayan vesayetçilere, gerektiğinde sokakları karıştırmaya çalışan çapulculara, gerektiğinde vatan topraklarına göz diken terör örgütlerine, gerektiğinde sınırlarımıza dayanan o sinsi alçaklara, gerektiğinde silaha sarılan darbecilere meydan okurken önce Allah’ın yardımına, ardından milletimizin desteğine güvendik” dedi.
Bir süredir aynı mücadelenin ekonomide yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl mücadelelerimizi başarıyla sonuçlandırdıysak bu alanı da ülkemizin ve milletimizin başarı hanesine yazacağız. Her değişim, her devrim gibi bu sürecin de sancılarını yaşıyoruz, bedellerini ödüyoruz ama inşallah tüm bu fedakârlıklarımıza değecek müreffeh bir gelecek bizi bekliyor” diye konuştu.
Kovid-19 salgınında başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyadaki dengelerin nasıl sarsıldığının görüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de şu anda 19 şehir hastanesiyle vatandaşlara hizmet verildiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinin tamamında hastanelerin bulunduğuna dikkati çekerek, “Sağlık krizinin tetiklediği ekonomik sarsıntı henüz dinmemişken Ukrayna-Rusya savaşıyla krizin nasıl derinleştiğine de beraberce şahit olduk. Türkiye, güçlü alt yapısı sayesinde nasıl salgının üstesinden geldiyse küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle yaşadığı hayat pahalılığı sorununu da kısa sürede aşacaktır” ifadelerini kullandı.
Milletle birlikte bu engelleri de aşacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın bizim önceliğimiz insanımızın evvela istiklalini ve istikbalini, onunla birlikte işini, aşını, ekmeğini kaybetmemesi, yokluğa, yoksulluğa düşmemesidir. Bunun için yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek için var gücümüzle uğraşıyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BÖLGEMİZDE VE DÜNYADA HERKES GÖRÜYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret artışından sosyal desteklerin kapsamının genişletilmesine kadar alınan pek çok tedbirle vatandaşları enflasyona ezdirmemeye çalıştıklarını belirterek şunları kaydetti: “Hayat pahalılığının canımızı yaktığını gayet iyi biliyoruz. Kimi üretim maliyetlerindeki artışlardan, kimi aç gözlülükten kaynaklanan fiyat artışlarının yol açtığı yükün omuzlarımıza bindiğini biliyoruz. Hukuki ve idari önlemlerle bu sürecin yükünü olabildiği kadar azaltmaya çalışıyoruz. Sabredersek, çalışmaya devam edersek, sağlam durursak, hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürürsek hepimizi güvenli, huzurlu, müreffeh bir geleceğin beklediğinden şüpheniz olmasın. Günübirlik veya dönemsel sıkıntılar kimseyi aldatmasın. Türkiye’nin gücünün büyüklüğünü bölgemizde ve dünyada herkes görüyor. Dün güneyimizde, bugün kuzeyimizde yaşanan güvenlik krizleri, insani trajediler, kirli oyunlar hepimiz için birer ibret vesikasıdır. Hiç şüpheniz olmasın ki Türkiye’yi de bu duruma düşürmek için çok uğraştılar, her yolu denediler, her aracı kullandılar, her sinsiliği yaptılar. Hamdolsun bu badirelerin hepsinden de sıyrılarak bugünlere geldik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki çalkantıların sadece Türkiye’de değil tüm dünyada olduğuna, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerinde çok daha fazla sıkıntının yaşandığına işaret etti. Türkiye’nin bu süreci fırsata dönüştürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücrete tarihin en yüksek artışının yapıldığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunun için diyorum ki 2023 çok önemli. Eğer Türkiye, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkarak atlatırsa Allah’ın izniyle ekonomi dâhil hiçbir alanda kimse bizi tutamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan yeni Tokat Havalimanı ile diğer eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyerek bu çalışmalarda emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılışını kurdele keserek yaptı.
“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.
“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.
“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.
Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.
“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”
Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.
Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.
“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.
Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.
Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.