Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’nin sergilediği performans bizi dünyanın en büyük 10 ekonomisine girme hedefimize adım adım yaklaştırıyor”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Salgın döneminde G-20 içinde en hızlı toparlanan ve büyüyen ülkelerin başında geliyoruz. Küresel ticaretin dengelerinin yeniden oluştuğu bir dönemde Türkiye’nin sergilediği bu performans bizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimize adım adım yaklaştırıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Dünya ve ülkemiz açısından zor geçen 2021’i uğurladık ve yeni umutlarla, yeni heyecanlarla 2022 yılına girdik. Yeni miladi yılın milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Son iki yıla damgasını vuran Koronavirüs salgınının ve onun tetiklediği küresel ekonomik sorunların bir müddet daha herkesle birlikte ülkemizi de olumsuz etkilemeyi sürdüreceği anlaşılıyor. Sağlık hizmetlerinden maskeye, tıbbi malzemeden aşıya kadar pek çok alanda salgının ortaya çıkardığı adaletsizlikler büyük ve güçlü Türkiye hedefimize bir an önce ulaşmamızın önemini açıkça göstermiştir.
“TÜRKİYE’Yİ KÜRESEL SAĞLIK VE EKONOMİK KRİZİNDEN OLUMLU YÖNDE AYRIŞTIRMAYI BAŞARDIK”
Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin kalkınma altyapısında sağladığı ilerleme sayesinde Türkiye’yi küresel sağlık ve ekonomik krizinden olumlu yönde ayrıştırmayı başardık. Her ne kadar birileri bir kısmı yalan, bir kısmı yanlış haberler üzerinden milletimizin moralini bozmaya çalışsa da, dünyayı izleyen herkes bu sıkıntılı tabloda Türkiye’nin durduğu yeri takdirle karşılıyor.
İşte daha bugün 2021 yılı ihracat rakamlarını açıkladık. Salgının ekonomiler üzerindeki baskısının arttığı geçtiğimiz yıl Türkiye ihracatın lokomotifi olduğu hızlı büyüme eğilimini sürdürmüştür. Bu dönemde imalat sanayinde kapasite kullanım oranımız yüzde 80’e dayanırken, istihdamda yıllık 2 milyonu bulan bir artış sağladık. Küresel mal ticaretinin yüzde 10 arttığı geçtiğimiz yıl, biz ihracatımızı yüzde 33 yükseltmeyi başararak bu alanda da farkımızı ortaya koyduk. Türkiye olarak geçtiğimiz yıl ulaştığımız 225 milyar 368 milyon dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihinde ilk defa küresel ihracattan aldığımız payı yüzde 1’in üzerine taşıdık. Geçmişle mukayeseli olarak baktığımızda ise, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımızı altı kattan fazla artırdığımızı görüyoruz. Aynı şekilde 20 yıl önce 88 milyar doları bulmayan dış ticaret hacmimiz, 500 milyar dolar sınırına dayandı. Geçtiğimiz yıl itibariyle dış ticaret açığımız 46 milyar dolara gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83’ün üzerine çıktı. Bu oranın 2000’lerin başında yüzde 51 olduğunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Dış ticaretimizde millî paramızı kullanım seviyemizin 183 milyar liraya ulaşmış olması da bir diğer önemli gelişmedir.
Ayrıntılarını bugün yaptığımız basın toplantısında verdiğimiz 225 milyar 368 milyon dolarlık 2021 ihracatımızın ülkemize, milletimize, sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Bu ihracat rakamına özellikle ulaşılmasında emeği geçen tüm kurumlarımızı, iş dünyamızı, çalışanlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Girdiğimiz yeni yılda ihracatımızı çok daha ileri seviyelere çıkarmak için gündemimizde pek çok program, plan, proje var. İnşallah hepsini de kararlılıkla hayata geçirerek önümüzdeki yıl bu vakitler milletimize çok daha büyük müjdeler verebilmeyi ümit ediyoruz. Dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize giderek daha çok yaklaşıyoruz.
Geçtiğimiz yılı güzel haberlerle kapattığımız bir diğer sektör de turizmdir. Salgının turizm sektöründe yol açtığı olumsuz etkileri hızla ortadan kaldırmak için aldığımız tedbirlerin, verdiğimiz teşvik ve desteklerin karşılığını özellikle gördüğümüz bir sezonu geride bıraktık. Bu sektörde 2021’i 29 milyon turist sayısı ve 24 milyar doları aşan bir turizm geliriyle kapattık. Bir başka ifadeyle, turizmde önceki yıla göre ziyaretçi sayısında yüzde 83’lük, gelirde yüzde 100’lük bir artış sağladık.
Devlet ve özel sektörün yakın iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz büyük atılım sayesinde sadece kayıplarımızın önemli bir kısmını telafi etmekle kalmadık, Akdeniz havzasındaki rakiplerimizi de geride bıraktık. Artık hedefimiz salgın öncesi ziyaretçi sayısına ulaşmanın ötesinde çok daha yüksek bir gelir seviyesine çıkmaktır. İnşallah 2022 yılı bu hedefe biraz daha yaklaştığımız, verimli, bereketli, kazançlı bir sezon olacaktır. Tesis sahiplerinden çalışanlarına kadar turizm sektörümüzün tüm mensuplarına ülkemize kazandırdıkları bu başarı için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle KOSGEB destekleriyle ilgili bir müjdemizi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi Nisan ayında mikro ve küçük işletmelere yönelik bir hızlı destek programı başlatmıştık. Bu programın kapsamını yeni mezun gençlerimizin istihdamını teşvik edecek şekilde genişletiyoruz. Son 12 aydaki çalışan sayısını koruyup meslek lisesi veya üniversite mezunu gencimizi en az 12 ay boyunca istihdam etme taahhüdünde bulunan işletmelere 100 bin lira destek veriyoruz. Kadın istihdamında bu rakam 110 bin lirayı buluyor. Mikro işletmelerde 2 ve küçük işletmelerde 5 personele kadar uygulanacak bu destek rakamı, faizsiz olarak 2 yıl sonra 24 ayda geri ödeyecek. Amacımız, bu programla 75 bin yeni meslek lisesi veya üniversite mezunu gencimizi istihdama dâhil etmektir. İşletmelerimizi başvuruları bugün açılan bu programa katılmaya davet ediyoruz.
“SALGIN DÖNEMİNDE G-20 İÇİNDE EN HIZLI TOPARLANAN VE BÜYÜYEN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYORUZ”
Türkiye, 2021 yılında ekonomide yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari denge odaklı bir büyüme yaşadı. Dünya ticaret hacminin yüzde 5,3 küçüldüğü 2020 yılını biz 1,8 büyümeyle kapatmıştık. Küresel ticaretin yeniden hareketlenmeye başladığı 2021’de büyümede çift haneli rakamları yakalayacağımıza inanıyoruz. Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğindeki yüzde 7,4’lük, ikinci çeyreğindeki yüzde 22’lik ve üçüncü çeyreğindeki yüzde 7,4’lük büyüme bunun işaretini veriyor.
Salgın döneminde G-20 içinde en hızlı toparlanan ve büyüyen ülkelerin başında geliyoruz. Küresel ticaretin dengelerinin yeniden oluştuğu bir dönemde Türkiye’nin sergilediği bu performans bizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimize adım adım yaklaştırıyor. Elbette bu süreçte karşı karşıya kaldığımız sıkıntılar, ödediğimiz bedeller de var. Bunlardan biri, döviz kurunda yaşanan ve esasen ülkemiz ekonomisinin gerçekleriyle uyumlu olmayan dengesiz dalgalanmadır. Kurdaki yükselişi bir seviyeye kadar ekonomik işleyişe ve ülkemizin ihracattaki hedeflerine uygun olduğu için sorun etmiyorduk. Ama bir yerden sonra iş serbest piyasa ekonomisi kurallarının dışına çıkarak arkasında kötü niyetlerin belirdiği farklı bir görünüme büründü. Yurt dışından ve ülkemiz içinden kimi siyasetçiler, medya kuruluşları, akademisyenler piyasaları paniğe sürükleyerek dövize yönelişi artıracak senkronize bir kampanya başlattılar. Hatırlarsanız bundan üç dört yıl önce yurt dışı kaynaklı benzer saldırılara, benzer tuzaklara maruz kalmıştık. Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mekanizmalar sayesinde yurt dışından Türk ekonomisine yönelik serbest piyasa kurallarına da uygun olmayan sinsi saldırıların önünü büyük ölçüde kesmiştik. Son kampanyada ise, daha çok yurt dışındaki yatırımcıları panikleterek aynı amaca varılmak istenmiştir. Dalgalanmanın kendi tabii seyri içinde durulmadığını görünce 20 Aralık’ta kamuoyuna açıkladığımız tedbir paketi ile piyasaların önemli ölçüde yeniden dengeye gelmesini sağladık. Ekonominin kendi tabii seyri dışında niyetlerle dışarıdan yapılabilecek saldırılara karşı oluşturduğumuz mekanizmaların bir benzerini içeride de kurmuş olduk. Parasının değerini korumak isteyen vatandaşlarımız, özellikle önünü görme ihtiyacı duyan iş dünyamıza sunduğumuz alternatiflerin piyasalar tarafından da benimsendiğini memnuniyetle gördük. Kur korumalı Türk Lirası mevduatına kısa sürede 78 milyar liralık bir geçişin yaşanması, vatandaşlarımızın ekonomi programımıza olan güveninin işaretidir. Katılım finans kuruluşlarını da sisteme dâhil ederek bu uygulamayı genişletiyoruz. Ülkemiz ekonomisinin istikrar ve güven iklimi içinde büyümesine katkı sağlayacak bu yaklaşımı yeni araçlar ve yöntemlerle 2022’de daha da güçlendireceğiz.
Açıkladığımız tedbir paketinin Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin getirdiği imkânlarla bizim veya ilgili kurumlarımız tarafından hayata geçirilebilecek olanların tamamını uygulamaya soktuk. Bu çerçevede Merkez Bankası döviz tevdiat ve altın hesaplarından Türk Lirası mevduata dönüşün desteklenmesine ilişkin tebliğlerini yayınladı. Döviz ve altın cinsi hesaplardan vadeli Türk Lirası hesaplara dönüşen tutarlar zorunlu karşılıktan muaf tutulurken, stopaj oranı da sıfırlandı. İhracatçı ve ithalatçı firmalara Türk Lirası vadeli döviz satım ihalesine başlandı, bu satışlardaki stopaj oranı da sıfıra çekildi. Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranı yüzde 15’ten yüzde 10’a indirildi. Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması çalışmaları kapsamında hurda altın değerlemesinde kullanılacak asgari milyem rakamında değişiklik yapıldı. Vatandaşlarımızın altınlarını bankalar, darphane ve kuyumcular vasıtasıyla sisteme dâhil etmelerine imkân sağlanıyor. Talep edenler bankalardaki altın hesaplarında tuttukları birikimleri fiziki altın olarak da alabilecek. Bankalar nezdinde darphane altın ürünleri bazında açılan hesaplar da fiziki altın olarak istenebilecek.
“BUGÜNE KADAR MİLLETİMİZE NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK, BUNDAN SONRA DA VERDİĞİMİZ HER SÖZÜ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Kredi Garanti Fonu’nun daha aktif ve daha kapsayıcı şekilde çalıştırılmasıyla ilgili protokol yakında hayata geçiyor. Kanuni düzenleme gerektiren hususlarla ilgili çalışmalarımızı da tamamladık. Bu çerçevede Türk Lirası için Hazine desteğine, ihracat ve imalat sanayi şirketleri için Kurumlar Vergisi’nde 1 puanlık indirim yapılmasına, bireysel emeklilik sistemindeki devlet katkısını yüzde 25’den yüzde 30’a çıkartılmasına, yatırım fonlarından elde edilen kar paylarına istisna uygulanmasına, gelire endeksli senetlerin ihracına; tüm bunlara ilişkin hazırlanan kanun değişikliği düzenlemeleri yarın Meclis’in takdirine sunuluyor.
Ayrıca, ülkemizde ve dünyada hammadde temininde tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve girdi fiyatlarındaki beklenmedik artışlar sebebiyle hazırlanan fiyat farkı çalışması da Meclis’in takdirine sunulma aşamasındadır.
Biz bugüne kadar milletimize ne söz verdiysek yaptık, bundan sonra da verdiğimiz her sözü yerine getirmeye devam edeceğiz.
Geçtiğimiz yıl hepimizin canını yakan bir diğer sıkıntımız yüksek enflasyon ve onun ötesinde bir vakayı ifade eden fahiş fiyat artışlarıdır. Ülkemizdeki fiyat artışlarının iki sebebi vardır.
Birincisi; salgın döneminde küresel emtia fiyatlarında görülen fevkalade yükselmedir. Öyle ki, salgın döneminde dünyada petrol fiyatları neredeyse iki katına, kömür fiyatları üç ila beş kat, doğal gaz fiyatları altı ila 10 katına çıkarken metal ve mineral fiyatları yüzde 50, tarım ürünleri fiyatları yüzde 25 arttı. Enerji fiyatlarındaki aşırı yükseliş sebebiyle pek çok ülke elektrik tarifelerini ortalama üç kat artırmak mecburiyetinde kaldı. Biz ise her konuda olduğu gibi enerji fiyatları hususunda da vatandaşımızı koruyacak bir yol izledik. Geçtiğimiz yıl elektriği yarı fiyatının bile altına, doğal gazı beşte biri fiyatına vatandaşlarımıza sunarken, akaryakıt fiyatlarında da eşel mobil sistemiyle oldukça düşük satış fiyatları sağladık. Bu şekilde 2021 yılında vatandaşlarımız lehine doğal gazda 80 milyar liralık, elektrikte 20 milyar liralık, akaryakıtta 65 milyar liralık kamu adına fedakârlık yaptık. Bir başka ifadeyle, vatandaşlarımızın cebinden doğal gaz faturası, elektrik faturası, benzin, mazot faturası olarak çıkacak 165 milyar lirayı kamu kaynaklarından karşıladık. Yeni yıl itibarıyla yürürlüğe giren tarifelere rağmen kamunun vatandaşlarımıza desteği sürmektedir. Mesela hane halkının kullandığı doğal gaz ve yine hane halkını kapsayan elektrik faturalarında tarifeler vatandaşlarımız lehine düzenlenmiştir.
“VATANDAŞLARIMIZ AKARYAKITA DİĞER ÜLKELERDEKİ FİYAT ARTIŞLARINA NİSPETEN DAHA HESAPLI BİR TARİFEYLE ERİŞEBİLMEKTEDİR”
Bakınız şimdi sizlerle basit bir hesabı paylaşacağım. Ülkemizde 2002 yılında 150 kilovat elektrik ve 125 metreküp doğal gaz kullanımı karşılığında bir vatandaşımızın ödediği fatura asgari ücretin yüzde 47’sini oluşturuyor. Şimdi aynı miktardaki elektrik ve doğal gaz kullanımı için yeni tarifeyle ödenen tutar asgari ücretin yüzde 13’ü seviyesindedir. Görüldüğü gibi vatandaşımızı fiyat artışlarına ezdirmeme sözümüzü burada da yerine getirmiş oluyoruz.
Bu vesileyle, vatandaşlarımıza yapılan kömür yardımlarının yeni yılla birlikte, altını şimdi çiziyorum, doğal gaz faturası desteği olarak da verilebileceğinin haberini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Akaryakıtta ise eşel mobil sisteminden normal tarifeye dönüldüğü için petrol fiyatlarındaki ve döviz kurundaki değişime bağlı olarak belirlenen otomatik tarife yürürlüğe girmiştir. Buna rağmen vatandaşlarımız akaryakıta diğer ülkelerdeki fiyat artışlarına nispeten daha hesaplı bir tarifeyle erişebilmektedir. Düşme eğiliminde olan petrol fiyatları ve istikrar kazanmaya başlayan kur dikkate alındığında, petrol fiyatları üzerindeki baskının yakında tersine dönmesi beklenebilir.
Diğer yandan, dünya piyasalarında, ülkemizde de çok tartışılan bitkisel yağ fiyatlarındaki artış yüzde 70’i, şeker fiyatlarındaki artış yüzde 50’yi, tahıllardaki artış yüzde 32’yi bulmuştur. Market raflarındaki artışın bir kısmının kaynağı bu küresel fiyatlandırmalardandır. Ancak, bazı ürünlerdeki artışların ne küresel emtia ve enerji fiyatlarıyla, ne kurdaki dalgalanmayla izah edilemeyecek derecede fahiş olduğunu görüyoruz. Bu konunun takipçisi olmaları ve gereken işlemleri yapmaları için ilgili tüm kurumlarımıza talimatlarımızı verdik. Aynı kapsamda stokçuluk yapanlara uygulanacak cezaları artıran bir kanun değişikliği de Meclisimizin gündeminde bulunuyor. Tüm bunlara rağmen, dünya ekonomisiyle entegre piyasaya sahip bir ülke olarak fiyat artışlarından ister istemez biz de etkileniyoruz.
“ENFLASYONU TEKRAR TEK HANELİ RAKAMLARA GERİLETMEKTE KARARLIYIZ”
Hiç şüphesiz fiyat artışları ülkemize mahsus bir durum da değildir. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı enflasyon rakamlarında çok ciddi artışlarla karşı karşıyadır. Amerika son 40 yılın, Almanya ve İspanya son 30 yılın, İngiltere ve İtalya son 10-12 yılın, Avrupa’nın geneli avro bölgesinin kuruluşundan beri en yüksek enflasyon rakamlarının sancısıyla kıvranmaktadır. Üstelik tüketici fiyat endeksinde üretici fiyat endeksinin katbekat fazlası olarak gerçekleşen artışlar bu sancının devam edeceğini gösteriyor. Diğerleri gibi ülkemizin önünde de bir enflasyon gerçeği vardır. Bugün 2021 yılı enflasyonumuz yüzde 36 olarak açıklandı. Öncelikle her ne sebeple olursa olsun vatandaşlarımızın böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmasından dolayı üzüntülüyüz. Türkiye tarihinde enflasyonla en büyük mücadeleyi veren, enflasyonu en düşük seviyelere indiren yönetim biziz. Ülkemizde yüzde altılara kadar indirdiğimiz enflasyonun boynunu kırarak en kısa sürede tekrar tek haneli rakamlara geriletmekte kararlıyız.
Enflasyon oranının bu derece yüksek çıkmasında küresel emtia fiyatlarındaki ve üretim maliyetlerindeki artışın ötesinde döviz kurundaki dalgalanmanın da etkisinin olduğunu biliyoruz. Döviz kurundaki köpüğü aldığımızda nasıl daha gerçekçi bir tablo önümüze çıktıysa, enflasyonda da bunu yapacağız. Döviz kuru üzerinden ilk büyük saldırıya maruz kaldığımız 2018’de de yüzde 20’yi aşan bir enflasyonla benzer bir tablo yaşamıştık, takip eden yılda ise enflasyonu neredeyse yarı yarıya düşürmüştük; inşallah bu yıl da enflasyonu çok daha fazlasıyla gerileteceğiz.
“HİÇBİR VATANDAŞIMIZI FİYAT ARTIŞLARININ YÜKÜ ALTINDA BIRAKMADIK, BIRAKMAYACAĞIZ”
Bununla beraber, hiçbir vatandaşımızı fiyat artışlarının yükü altında bırakmadık, bırakmayacağız. Çalışanlar başta olmak üzere vatandaşlarımızın gelirlerini enflasyonun altında ezdirmeyecek özel tedbirler aldık ve bu tedbirleri almaya da devam ediyoruz. Asgari ücrette yaptığımız yüzde 50’lik artış bunun örneklerinden biridir. Yeni asgari ücretle işçilerimizin gelirlerinde enflasyon oranının çok üzerinde bir artışı gerçekleştirdik. Bu düzenleme asgari ücrete endeksli işsizlik maaşı, evde bakım ücreti, 65 yaş aylığı, iş göremezlik ödeneği gibi pek çok rakamı da aynı oranda artırmıştır.
Memurlarımızın maaşlarında Temmuz-Aralık ayı enflasyon farkı ve toplu sözleşme gereği olarak toplamda yüzde 28 oranında bir artış yapıldı. Bununla kalmadık, memurlarımızın Ocak ayındaki yüzde 5’lik toplu sözleşme dönem zammını yüzde 2,5 artışla yüzde 7,5 olarak uygulama kararı aldık. Böylece memurlarımızın maaş artış oranını yüzde 30,5’a çıkartarak onlara ilave bir sosyal destek sağlamış oluyoruz.
Aile yardımları da çalışmayan eş için 521 lira, 6 yaşından küçük çocuklar için 115 lira, 6 yaşından büyük çocuklar için 57 lira olarak güncellenmiştir. Tabi bu rakamlara memur maaşlarının asgari ücret kadarki kısmının gelir ve damga vergilerinden muaf tutulmasıyla ortaya çıkan ve 288 liraya kadar ulaşan artışları da ilave etmek gerekiyor.
“HİÇBİR EMEKLİMİZ 2500 LİRANIN ALTINDA MAAŞ ALMAYACAK”
Şimdi geldik emeklilerimize, bugün herhalde ağırlıklı olarak o bekleniyor.
Emeklilerimizin maaşlarında ise genel olarak enflasyon oranı kadar artış zaten yapıyoruz. Buna ilave olarak, düşüm maaş alan emeklilerimizle ilgili yeni bir alt sınır belirledik, yeni düzenlemeye göre hiçbir emeklimiz 2500 liranın altında maaş almayacak. Böylece aylık geliri 1500 liradan başlayan 1 milyon 266 bin emeklimizin maaşlarını 2500 liraya yükseltmiş oluyoruz. Temmuz ayında hem memurlarımızın, hem emeklilerimizin maaşlarına yapılacak yüzde 7 toplu sözleşme artışına ilave olarak şayet gerekiyorsa enflasyon farkı da ilave edilecektir.
Bugün buradan bir kez daha Türkiye’nin demokratik ve ekonomik kalkınmasında attığımız tarihî adımları, yeni ekonomi programımızı başarıyla neticelendirerek taçlandırmanın sözünü veriyoruz.
Yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle, ihracatıyla, cari dengesiyle hedeflerine ulaşmış, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmuş Türkiye’ye hiç olmadığı kadar yakınız. Geçmişte bu tür kritik dönemlerde ihtiyacı olan atılımları tek parti faşizmin çarpık uygulamalarıyla, darbelerle, vesayetin oyunlarıyla, siyasi istikrarsızlıkla, terörle ve daha pek çok tuzakla kaçırmış bir ülkeyiz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle inşallah bu defa tarihi tekerrür etmeyecek, aynı hüzünlü tabloyla karşılaşmayacak, aynı bedelleri ödemeyeceğiz, çünkü bu defa ibret alacağımız muazzam birikimler ve asla vazgeçemeyeceğimiz muazzam kazanımlarla yolumuza devam ediyoruz. Son 20 yılda milletimizle birlikte pek çok sınamadan anlımızın akıyla geçtik. Vesayetin gücünü beraber törpüledik. Kalkınma altyapımızı beraber güçlendirdik. Demokrasimizin standartlarını beraber yükselttik. Her bir insanımızı kucaklayan hak ve özgürlükleri beraber genişlettik.
Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum; biz size aşığız, biz sizin dertliniz olan bir iktidarız ve biz terör örgütlerine karşı olan mücadelemizi bu can bu tende oldukça sonuna kadar vermekte kararlıyız. PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütlerinin başını hep birlikte ezdik.
“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, KARDEŞLİĞİMİZE SIKI SIKIYA SARILALIM”
Küresel yönetim sisteminin çarpıklıklarına beraber başkaldırdık. Sınırlarımıza kadar dayanan emperyalist hevesleri beraber kursaklarında bıraktık. Darbecilere karşı sokakta beraber direndik. Ülkemizin karada, denizde, havada, her alandaki menfaatlerini her yerde beraber müdafaa ettik. Şimdi de aynı başarıyı ekonomideki hedeflerimiz ulaşarak inşallah yine beraberce göstereceğiz.
Yaptığımız hiçbir fedakârlığın, çektiğimiz hiçbir sıkıntının, akıttığımız her damla alın terinin, yüreğimizde büyüttüğümüz her umut katresinin boşa gitmediğini, gitmeyeceğini beraberce göreceğiz bir döneme giriyoruz. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılalım. Yeter ki 2023 hedeflerimize, 2053 vizyonumuza sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki yalana, iftiraya, fitneye, fesada, hasede, kifayetsiz muhterislerin hezeyanlarına kapılarımızı kapatalım. Emin olun, nasıl bugünkü Türkiye 20 yıl önceki Türkiye’nin fersah fersah ilerisindeyse, çok değil iki yıl, beş yıl, 10 yıl sonrasının Türkiye’si de bugünden çok daha ileride olacaktır. Biz ömrümüzü hizmetine adadığımız 84 milyon insanımızın her birine güveniyoruz. Sizlerin de bize güvenmeye devam etmesini istiyoruz. Rabbim hepinizden razı olsun.
“TEDBİRLERE DAHA FAZLA RİAYET EDEREK YÜZ YÜZE EĞİTİME DEVAM EDECEĞİZ”
Koronavirüs salgını yeni varyantlar, yeni tehditlerle insanlığı tehdit etmeye, hayatı etkilemeye devam ediyor. Şimdi de salgın Omicron varyantıyla tekrar kapımıza dayandı. Her ne kadar hasta sayılarımızda artış yaşansa da, hastaneye yatış, yoğun bakım ve vefat sayılarımızda hamdolsun henüz endişe edilecek bir durum gözükmüyor. Yerli ve millî aşımız TURKOVAC’ı da milletimizin hizmetine sunduğumuz bir dönemde artık salgına karşı çok daha güçlü, çok daha etkin, çok daha hızlı harekete geçirebileceğimiz korunma araçlarına sahibiz. Milletimden “TMM” diye ifade ettiğimiz, temizlik-maske-mesafe üçlüsünden oluşan salgın tedbirlerine riayet hususunda biraz daha sabır, biraz daha dikkat istiyorum. Özellikle kapalı ve kalabalık yerlerde bu tedbirlere ne kadar riayet edersek hem kendimize, hem sevdiklerimize sorumluluğumuzu o derece yerine getirmiş oluruz.
TURKOVAC’ın kademe-kademe ülke genelinde hizmete sunulduğu bir dönemde bu konuda tereddütte olan vatandaşlarımızın da hızla aşılarını yaptıracaklarına veya tamamlayacaklarına inanıyorum.
Eğitim, her dönemde olduğu gibi salgın sürecinde de önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürüyor. Dünyanın salgında okulların ilk açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğu konusunda mutabık kaldığını görüyoruz. Ülkemizdeki öğretmenlerin en az iki doz aşılanma oranları, bugün itibariyle İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin de üzerindedir. Tedbirlere daha fazla riayet ederek yüz yüze eğitime devam edeceğiz. Öğrencilerimizden tek isteğimiz, eğitim-öğretimlerini en güzel şekilde yürüterek kendilerine, ailelerine ve ülkelerine hayırlı birer evlat olarak yetişmeleridir.
Bunun yanında hükûmetlerimiz döneminde sayılarını 500 binlerden 1,2 milyonlara ulaştırdığımız öğretmenlerimizi desteklemeyi de sürdürüyoruz. Bilhassa öğretmenlerimizin mesleki gelişmelerine önem veriyoruz. Nitekim geçtiğimiz yıl bakanlığımızın düzenlediği eğitimlere bir önceki yıla göre yüzde 134’lük artışla 2 milyon 773 bin öğretmenimiz katıldı. Öğretmen başına 93,4 saatlik eğitimle son 5 yılın en yüksek seviyesini yakaladık. İnşallah 2022 yılında bu oranı çok daha artıracağız.
Geçtiğimiz yılsonu itibariyle ülkemizde kütüphanesiz okul bırakmadık. Buralardaki kitap sayısını da 2022 sonuna kadar 100 milyona çıkarmayı planlıyoruz.
Uzun yıllardan beri dillendirilen, bir özlem olan öğretmenlik meslek kanunuyla ilgili hazırlık 2021 yılının son günü Meclis’e teslim edildi. Bu kanun çıktığında Türkiye eğitim-öğretim tarihinde çok büyük bir adımı da atmış olacağız.
Aralık ayının son haftasında Meclis’imizde 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda iki önemli değişiklik yapıldı. Buna göre, mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin her ay aldıkları asgari ücretin üçte biri kadar ücreti artık biz ödeyeceğiz. Üçüncü yılın sonunda, kalfaların aldıkları ücreti de iyileştirerek asgari ücretin üçte biri değil yarısı kadar ücret alabilmelerini sağladık. Bu düzenlemeler öğrenci sayılarına da hemen yansıdı. Mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayımız 159 binden 235 bine yükseldi. Hedefimiz, bu yılsonuna kadar mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısını 1 milyona çıkarmaktır. Böylece mesleki eğitim üzerinden istihdamı arttırırken, 28 Şubat katsayı uygulamasının mirası olan yetişmiş eleman bulamama sorununu da tarihin çöplüğüne atıyoruz











HABERLER
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı
-
“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”
-
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı
-
“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”
-
“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”
Dünya
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı:
“Aziz Milletim,
Kıymetli Gençler,
Bugün Milli Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıldönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs 1919 tarihi, ecdadın imkânsızlıklar içinde dahi büyük bir iman ve inançla direniş ruhunu yeniden canlandırmasının sembolüdür.
19 Mayıs, Türk Milletinin emperyalist güçlere karşı birlik ve beraberlik içinde, zulme boyun eğmeyeceğini haykırarak, tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaya başladığı gündür.
Ecdadımızın istiklali ve istikbali uğrunda sergilediği kahramanlıkları gelecek nesillere en canlı şekilde aktarmak başta gelen vazifemizdir.
Bu anlayışla, bir asır önceki ruhla ecdadımızdan teslim aldığımız kutlu emanetlere sahip çıkıyor, ülkemizin geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılını inşa ediyoruz.
Mücadele azmimizi, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme heyecanımızı sürekli canlı tutmak için gençlerimizi tüm alanlarda destekliyor, onlara her türlü imkânı ve fırsatı veriyoruz.
Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını tasarlar ve uygularken en çok gençlerimize güveniyoruz.
Kendilerine sunduğumuz imkânları en iyi şekilde kullanarak bizlere büyük gururlar yaşatan gençlerimizle iftihar ediyoruz.
Ülkemiz kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlerimize daha fazla destek vereceğiz.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu emanet ettiğimiz gençlerimizin, son devletimiz Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlamaktadır.
Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”

Dünya
“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”





Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programında yaptığı konuşmada, “Biz, sadece ve sadece ülkemize eser kazandırmanın peşindeyiz. Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece-gündüz çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programına katıldı
Programda yaptığı konuşmada esnafı muhabbetle selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı için partisinin il başkanlığına teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin şoförlerle muhabbetini bilenlerin bileceğini, aralarında ayrı gayrının olmadığını, şoförlerle salon toplantılarında, taksi-dolmuş duraklarında, trafikte denk geldiklerinde selamlaştıklarını anlattı.
Bu temaslarda sohbet edip karşılıklı muhabbetlerini ifade ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce yolda giderken bir şoför esnafın aracının arkasında “Çekemeyen anten taksın” yazısını gördüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoför esnafına sorduğu, “Bizim bu muhabbetimizi, sevgimizi çekemeyen de anten taksın mı?” sorusuna alkışlarla yanıt almasının ardından, “Gerçi onlar sandıktan çıkan en açık mesajları bile alamayacak hatta tam tersine çevirmeye çalışacak kadar ülkelerinden ve gerçeklikten kopmuş durumdalar. Bunlara anten de fayda etmez, onun için uzaya İMECE uydumuzu gönderdik. Belki oradan alacakları sinyallerin uyanıp hakikatleri görmelerine bir faydası olur. Tabii onların ne yaptığı, hangi kirli pazarlıkların, kavgaların, hangi ayak oyunlarının içinde olduğu bizi ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİZ, 322 MİLLETVEKİLİYLE YASAMADA NASIL BİR TABLO İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ”
Kendilerinin işlerine baktığını ve milletin 14 Mayıs’ta sandık başına gidip, iradesini beyan ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz TBMM’de çoğunluğu 322 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’na vererek, yasamada nasıl bir tablo istediğini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza, yüzde 49,5 oy almamıza rağmen sistemin yüzde 50 artı 1 oy şartı sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin de başımızın üstünde yeri var. Allah’ın izniyle ikinci turda rekor bir oy ve oranla milletimizin bize cumhurbaşkanlığı görevini tekrar 5 yıllığına tevdi edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiden, ülkeye kazandırdıkları eserlerin yarım kalmaması, milletin dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını çözecek hizmetleri daha da ileriye taşımak için neler yapabileceklerine baktıklarını ifade etti.
Türkiye’nin bölgesindeki ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğine, hangi ilişkileri harekete geçirebileceklerine baktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Niye kendimizden bu kadar eminiz biliyor musunuz? Çünkü bizim kimseyle pazarlığımız yok. Biz sadece ve sadece milletimizin emrindeyiz, onun hizmetkârıyız. Biz bunlar gibi talimatı Kandil’den almıyoruz. Biz karanlık odalarda terör örgütünün uzantılarıyla pazarlığa girmiyoruz. Biz Rabb’imize sığınıyoruz ve milletimizden talimatı alıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerin “Taksiciler seninle gurur duyuyor” diye sevgi gösterisinde bulunması üzerine, “Biz de sizlerle gurur duyuyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ülkeye eser kazandırmanın peşinde olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek ve beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, az önce Bakanım da söyledi. Şu Avrasya Tüneli olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Öyle mi? Şehitler Köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan işimizi kolaylaştırıyor. Ama bir de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Daha ileri gidiyorum. Çanakkale Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu?” diye konuştu.
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanların her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “İşte Karadeniz gazını ülkemize kazandırmamızdan sonra yaptıklarımızı gördünüz. Karadeniz gazını bir ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Bir yıl boyunca mutfakta yüzde 25 indirimle vereceğimizi halkımıza duyurduk mu? Şimdi sırada neresi var? Gabar. Gabar petrolünü de inşallah çıkardığımız andan itibaren ondan da halkımız ne yapacak? İstifade edecek. İşte bu Kılıçdaroğlu’nun el ele, kol kola olduğu o teröristler sebebiyle Gabar petrolü yıllarca çıkarılamamıştır. Gabar’da bulduğumuz petrolü yeni keşiflerle zenginleştirip belirli bir seviyeye getirdiğimizde akaryakıtta aynısını yapacağız. Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız.”
“ÜLKEMİZİN KALKINMA YÜRÜYÜŞÜNÜN SÜRMESİNDE SİZLERİN ÇOK BÜYÜK ROLÜ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar attıklarını kaydederek “Türkiye Yüzyılı’nı milletimizin sırtına yeni yükler bindirerek değil, milletimizin yükünü hafifleterek inşa edeceğiz. Değerli kardeşlerim, her zaman olduğu gibi Türkiye Yüzyılı’nı inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz” dedi.
Aklına yine yolda gördüğü bir aracın arkasına yazılan ifadenin geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yazıda, ‘Bir gün ağırlık çökerse omuzlarına, o benim vebalimdir unutma.’ diyordu. Bu sizin vebalinizi asla unutmadık. Asla ihmal etmedik, asla istismar etmedik. Rızkını direksiyonu başında kazanan şoförlerimizin de tezgâhlarının başında ekmek mücadelesi veren diğer tüm esnaflarımızın da yanlarında olduk. Sizlerin bilhassa salgın ve deprem döneminde gösterdiği fevkalade gayretin, sergilediği fedakârlığın şahidiyiz. Ülkemizin kalkınma yürüyüşünün sürmesinde, milletimizin güven ve huzur içinde hayatına devam edebilmesinde sizlerin çok büyük rolü var. Aynı şekilde 21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otobanlara, şehir içindeki köprü ve tünellere kadar yaptığımız yatırımların muhatabı doğrudan sizlersiniz. Şu salon, dili olsa da konuşsa. Bu Haliç’i arkadaşlar kim temizledi biliyor musunuz? Burayı da Allah rahmet eylesin, Kadir Topbaş Bey’in başkanlığı döneminde bitirdik. Bak şimdi bu salondan hepimiz istifade ediyoruz. Yani Adalet Kalkınma Partisi, CHP öyle bir ayrım yok. Nereye bunu yaptık? Milletimize yaptık. Farkımız bu.”
ESNAF DESTEK PAKETLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin araç stokunun önemli bir kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdiklerini söyledi.
“Bugün de Halkbank vasıtasıyla 1,5 milyon liraya kadar hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçen yıl esnaf için 150 milyar lira tutarında destek paketleri hazırladıklarını, böylece yaklaşık 400 bin esnafı 146 milyar liralık krediyle desteklediklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın talepleri doğrultusunda geçen günlerde, yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV’siz yenileme imkânı getirdiklerini belirterek “Kazancı basit usulde vergilendirilen esnafımızı gelir vergisi dışında tutarak taksicilerimizin de aralarında olduğu 850 bin esnafımıza çok önemli bir kolaylık sağladık” şeklinde konuştu.
Yine geçen günlerde esnafın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısı adaletsizliğini giderme sözü verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan buna göre küçük esnafın emeklilik için gereken prim gün sayısını 9 binden 7 bin 200’e indirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Meclis Grubu vasıtasıyla İstanbul’daki halk otobüsü işletmecilerinin tüm taleplerini karşıladıklarını dile getirerek “Gençlerimizin kendi işlerini kurmalarını teşvik etmek amacıyla yıllık 150 bin liraya kadar olan kazançlarından vergi almıyor, sigorta primlerini de ödüyoruz. Gördüğünüz gibi biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz. Ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“SADECE ALLAH’IN RIZASINI, MİLLETİMİZİN DESTEĞİNİ, İNSANIMIZIN HAYIR DUASINI İSTEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında alınan her mesafenin, güvenli, huzurlu, müreffeh yarınlar için elde edilmiş yeni bir kazanım olacağını söyledi.
İki kavramın çok önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların güven ve istikrar olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, “Yüzyılın lideri Tayyip Erdoğan” diye slogan atması üzerine, “Gençler unutmayın öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek” dedi.
Geçmişte, bu adımları atamasın diye ülkenin önüne nice tuzakların kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin üzerinde nice oyunlar oynandı. Tek parti faşizminden darbelere, koalisyonlu yıllardan terör örgütlerinin üzerimize salınmasına kadar yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye’yi oyun dışında tutma niyeti vardı. Bize işte bu sinsi oyunu bozduğumuz için düşmanlar. Şayet ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Ama biz sadece Allah’ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin imkânlarını milletin emrine verince yolların da yapıldığını, afetlerin altından da kalkıldığını, her kesimin taleplerine cevap da verilebildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu bereketin gerisinde millet için çalışmak, millet için mücadele etmek, millet için alın teri dökmek vardır. Kardeşlerim, eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasızlık iddiası her şeyden önce bizim inancımıza uymaz. Fakat şundan emin olunuz. Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken yine samimiydik. FETÖ’cü hainlerin sonradan bizzat kendi kullandıkları kişilerin de ikrarıyla montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, bu meseleyi suhuletle bitirmek için çözüm yolları ararken de samimiydik. 15 Temmuz’da tankların, uçakların, helikopterlerin bombalarına meydan okurken de samimiydik. Ekonomik tetikçilerin küresel ağababalarının desteğiyle ülkemizi çökertme girişimlerini engellemek için kendi programlarımızı hayata geçirirken de samimiydik.”
Katılımcılara, bu mücadelenin hepsinde kendileriyle beraber olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime beni böyle bir milletin, böyle bir topluluğun mensubu, kardeşi, muhibi kıldığı için binlerce kez hamd ediyorum. Yahu siz ne güzel insanlarsınız. Sizler ne kadirşinas, ne yüreği pek, gönlü zengin, kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan insanlarsınız. Kardeşlerim, sizler için değil yedi düvele meydan okumak, gerekirse tüm dünyayı karşımıza alırız” dedi.
“DEPREMZEDE VATANDAŞLARIMA HAKARET EDEREK SİYASET OLMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin çok partili siyasi hayattaki en önemli sınamalardan biri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Ülkemiz çok uzun bir aradan sonra ilk defa iki ittifaklı, iki adaylı bir seçim yaşadı. Cumhur İttifakı ile CHP’nin öncülüğündeki koalisyon masası ittifakının nasıl ortaya çıktığını herhâlde anlatmaya gerek yok. Karşımızdaki adaya kimlerin destek verdiğini, kimlerin yol verdiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Buna rağmen 2 milyon 520 bin farkla geride kalınca nasıl zıvanadan çıktıklarını, sağa sola nasıl tehditler savurduklarını hep birlikte gördük. Bölücü terör örgütü ve ona sırtını dayayan parti, ikinci tur için CHP Genel Başkanı’na desteğini hemen açıkladı. Gerçi koalisyon masasının kendi içinde hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar. Bunu örtmek için de Kılıçdaroğlu hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı. Helalleşme tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hâli aldı. Hâlbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez. Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset olmaz. Depremzede vatandaşlarıma hakaret ederek siyaset olmaz.”
“BU ŞEHİTLERİMİZİN İNTİKAMI MUHAKKAK ALINACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi, pazar ve haftaya salı günü 6 deprem ilini ziyaret edeceğini aktararak, CHP’li bazı belediyelerin depremzedelere yönelik tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “Bunların yaptıklarını gördünüz. Sosyal medyada yürütülen ahlaksız, vicdansız, insanlık dışı kampanyaları saymıyorum bile. CHP’li belediyeler ve bu partiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yaptıkları yardımları kesmekten çadırları toplamaya, kaldıkları yerlerden onları çıkarmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar. Tekirdağ’da kaldıkları oteli boşalttırdılar. Bu ne vicdansızlıktır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev vadediyorlardı, bugün insanlarımızı kapı dışarı ediyorlar. Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.”
“Düşünün ki bunlar daha kaybettikleri bir seçimde böylesine bir hırsla sağa sola saldırıyor, Allah muhafaza seçim sonucu tam tersi çıksaydı neler yaparlardı, düşünmek bile istemiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha ilk gün 5 şehidimiz oldu, 5 şehit. Ne oldu? Ne yaparsanız yapın, Cudi’de de Gabar’da da Tendürek’te de Bestler Deresi’nde de bu şehitlerimizin intikamı muhakkak alınacaktır. Bay bay Kemal, dirsek dirseğe olduğun, omuz omuza yol yürüdüğün bu Kandil varisleriyle yolunu muhakkak ayıracaksın ama zaman çok geç olacak. İnşallah benim milletim sana bu fırsatı vermeyecek. 28’inde bu işi benim milletim bitirecek. Onun için benim milletimden ricam şudur; sizlere inanıyorum. Yol kısayken süratle işi bitirelim. İnşallah 28 Mayıs’ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”
“6 ŞUBAT’TAN BU YANA HEP YAPTIĞIMIZ GİBİ BU HAFTA SONU İNŞALLAH DEPREM BÖLGELERİNDEYİZ”
Ülkenin ve milletin hayrı için yaptıkları tek bir şey olmayanların sergiledikleri bu ahlak ve insanlık dışı tavrı milletin takdirine bıraktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, 6 Şubat’tan bu yana hep yaptığımız gibi bu hafta sonu inşallah deprem bölgelerindeyiz. Cumartesi, pazar Devlet Bey’le birlikte oralarda olacağız. Oralardaki vatandaşlarımızın hâlini hatırını soracağız. Çalışmaları yerinde göreceğiz. Varsa eksik aksaklık, talimatını vereceğiz. Deprem bölgesini en kısa sürede Defne Devlet Hastanesi’ni de açmak suretiyle ayağa kaldıracağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ülkeye kazandırdıkları eserleri, millete verdikleri hizmetleri hayata geçirirken asla kimin oy verip vermediğine bakmadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek ölçümüz, bu milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaşımız olarak, birinci sınıf hizmete layık bulunduğuydu. Hamdolsun, hiç kimse vatanın tek bir karış toprağında aksi bir örneği önümüze getiremez. Çünkü biz bu milleti Allah için seviyoruz. Çünkü biz bu ülkenin 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla büyümesini, güçlenmesini evlatlarımızın geleceği için istiyoruz. Bu konuda geçmişte herhangi bir yanlışa göz yummadık. Bundan sonra da en küçük bir rehavete izin vermeyeceğiz. Kardeşlerim, bizim tek bayrağımız var. Kandil, bizim bayrağımızı taşıyor mu? Onun uzantıları bizim bayrağımızı taşıyor mu? Bizim ezanımız belli. Bunların ezanı var mı? Bunların kitabı var mı? Uzantılarının var mı? Onlar bizim bayrağımızı kaldıranlar değil mi?” ifadelerini kullandı.
“Öyleyse şöyle hep birlikte coşkuyla öyle bir haykıralım ki Kandil de duysun, uzantıları da duysun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” cümlelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz ve İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sinar hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

Dünya
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”








Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi balkonundan vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine başlarken, kendisini karşılayanların coşkusuna işaret ederek, “İşte bu sevdanın neticesi burada. Bu, sevdalıların buluşması. Bütün bu maratonun neticesini bu akşam sizlerle yaşıyoruz. Birileri mutfakta, biz de balkonda” ifadesini kullandı.
Ankaralıları ve dava arkadaşlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır. Henüz kesin sonuçlar belli olmamakla beraber açık ara önde bulunuyoruz” diye konuştu.
Hem yurt içi oyların gayriresmî sonuçlarının belli olmasının hem de yurt dışı oyların sayımının biraz daha vakit alacağının anlaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii biz fersah fersah geride olduklarını kendilerinin de bildiği bir tabloyu ‘Öndeyiz’ diye anlatarak, milleti bir kez daha muhtemelen son kez kandırmaya çalışanlar gibi değiliz. Biz milletimize karşı hep harbi ve hasbi olduk. Bugün de seçimde açık ara önde olduğumuzu biliyor ancak sonucun tam oranlarıyla ne şekilde tecelli ettiği henüz resmen önümüze gelmediği için millî iradenin tezahürünü bekliyoruz. Sonucu beklerken, sizlerin buradaki sevgisine mukabele etmek için geleneksel balkon konuşmamızı şimdiden yapalım dedik.”
“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİMLERİNDEN BİRİNİ YAŞADIK”
İstanbul’dan Ankara’ya ve parti genel merkezine gelinceye kadar sevgileriyle, coşkularıyla, ahde vefalarıyla kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde sandık kurullarında görev alan, müşahit olarak veya bireysel gayretleriyle gönüllü bir şekilde sandıklara sahip çıkan, onlarla birlikte yurt dışı çalışmalarında vazife üstlenenlere de şükranlarını dile getirdi.
“Şüphesiz en büyük teşekkürü rekor bir katılımla sandık başına giderek ülkesinin ve kendisinin geleceği için tercihini sandığa yansıtan vatandaşlarımın her birine ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Seçimde tercihini bizden, AK Parti’den, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan kardeşlerime hassaten şükranlarımı sunuyorum. Kazanan, seçim tablolarının göstereceği rakamların ve oranların ötesinde tartışmasız bir şekilde ülkemiz olmuştur, milletimiz olmuştur. Türkiye, millî iradenin üstünlüğüne olan bağlılığıyla, vatandaşlarının siyasi tercihindeki özgürlüğüyle, dünyanın önde gelen demokrasileri arasında yer aldığını bir kez daha ispatlamıştır. Bu gerçeği seçimlere katılım oranının rekoruyla gösterdik. Dünyada benzeri yok. Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden birini yaşadık. Bu gerçeği, milletimizin tercihini huzur içinde sandığa yansıtmasıyla gösterdik. Kayda değer hiçbir üzüntü verici hadise yaşanmadan bu seçimi tamamladık. Bu gerçeği, tüm parti temsilcilerinin gözetimi altında yürütülen seçim süreci ve sonuçlarının şeksiz, şüphesiz oluşuyla gösterdik.”
“SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA İSTİSNASIZ HER ZAMAN MİLLÎ İRADENİN KARARINA SAYGI DUYDUK”
CHP yöneticileri ve bazı belediye başkanlarının tamamen kendi iç hesaplaşmalarının ürünü feveranlarının bu gerçeği değiştirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, hem siyasi hak ve özgürlüklerin kullanımı hem seçim sisteminin güvenirliği bakımından dünyaya örnek olacak bir işleyişe sahiptir. Kimsenin bu güzel tabloyu kendi kısır siyasi hesapları için bozmaya hakkı yoktur. Biz siyasi hayatımız boyunca istisnasız her zaman millî iradenin kararına, yani sizin kararınıza saygı duyduk. Bu seçimde de saygı duyuyoruz. Bundan sonraki seçimlerde de saygı duyacağız. Herkesten de biz aynı demokratik olgunluğu bekliyoruz. Seçim kampanyası dönemindeki tartışmalar artık geride kalmıştır. Bu süreçte herkes milletimize sözünü söylemiş, milletimiz de bugün kararını vermiştir. Artık buna yeni yeni kılıflar uydurmanın bir anlamı yok. Milletimizin kararının ne olduğunu gayriresmî kesin sonuçları açıklandığında hep birlikte göreceğiz.”
Sonuç ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Seçimi’nde tercihini kendisinden yana kullanan yaklaşık 27 milyon vatandaşa şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tercihini kimden yana yaparsa yapsın bu demokrasi şölenine katılan yaklaşık 56 milyon vatandaşımızın her birine tekrar teşekkür ediyorum. Seçimlerde en yakın rakibimize şimdiden 2 milyon 600 bin civarında fark attık. Kesin sonuçların çıkmasıyla bu rakamın çok daha yükseleceğine inanıyorum” diye konuştu.
Seçim sistemindeki yüzde 50+1 oy sınırı sebebiyle Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ilk turda bitip bitmediğini henüz bilinmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer milletimizin kararı, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin tamamlandığını gösteriyorsa zaten mesele yok. Şayet milletimiz tercihini, seçimin ikinci tura kalmasından yana yaptıysa onun da başımızın üstünde yeri var. Yüzde 50’nin üzerinde bir oy oranıyla bu turu bitireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yurt dışı oyların sayımlarının devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunun için teşkilat mensuplarımızdan ve bize gönül veren tüm kardeşlerimden sandıklardaki ilçe ve il seçim kurullarındaki işlemler bitene kadar teyakkuz hâlinde olmaya devam etmelerini istiyorum. Zaferimizin gölgelenmesine yol açacak en küçük bir rehavete, en küçük bir zafiyete izin vermeden süreci takip edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği seçimleri mevcut tabloyla bile Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu kazanmasıyla neticelenmiştir. Şu anda parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı’ndadır. Komisyonların genelinde Cumhur İttifakı hâkimdir. Dolayısıyla mecliste çoğunluğu Cumhur İttifakı’na veren milletimizin tercihinin Cumhurbaşkanı Seçimi’nde de güven ve istikrardan yana olacağından şüphe duymuyoruz.”
Seçim sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde meydanlarda vatandaşlara söylediklerinin sonuçlarını aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir olacağız, hamdolsun milletimizin gönlündeki yerimizi tahkim ederek bir olduk mu? İri olacağız, hamdolsun ülkemizi daha da güçlendirerek iri olduk mu? ‘Diri olacağız.’ dedik. Hamdolsun millî iradenin üstünlüğü üzerindeki bulutları dağıtarak diri olduk mu? ‘Kardeş olacağız.’ dedik, hamdolsun sandıktaki tercihi ne olursa olsun yeni güne 85 milyon, kardeş olarak girdik mi? Dikkat edin, biz teröristlerle kol kola olmadık. Biz, Diyarbakır’daki Kürt kardeşlerimizin ölümüne neden olan Selo ile beraber olmadık. Biz, ‘cezaevi kapılarını kırarak bebek katillerini dışarı salacağız.’ diyenlerle beraber olmadık. Biz Kandil’den talimat alanlarla beraber olmadık. Biz talimatı sadece Rabbimizden, milletimizden alırız. ‘Hep birlikte Türkiye olacağız.’ dedik, hamdolsun 81 vilayeti ve gönül köprüleri kurduğumuz tüm kardeşlerimizle büyük ve güçlü Türkiye olduk.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmemiş olmasının milletin tercihinin açık ara kendilerinden yana olduğu gerçeğini değiştirmediğini söyledi.
Millete bugüne kadar ne dedilerse, bundan sonra da aynı şeyi söyleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu anlayışla milletimize önümüzdeki 5 yıl boyunca hizmet etmeyi sürdüreceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.
Türkiye’nin her seçiminin elbette önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14 Mayıs seçimleri, gerek kurulan ittifakların mahiyeti gerek bu ittifaklara verilen gizli-açık desteklerin kaynakları itibarıyla siyasi tarihimizde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Bu seçimi yaşayanlar çocuklarına, torunlarına Türkiye’nin nasıl bir siyasi iklimden geçerek Türkiye Yüzyılı’na ulaştığını anlatacak, ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını yarım bırakmamak için milletimizin iradesine nasıl sahip çıktığını anlatacak, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine halel getirmemek için hangi oyunları bozduğunu anlatacak, millî iradenin gücünün nasıl bir destan yazdığını anlatacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu destanı milletle birlikte yazdıklarını ifade ederek, “Bugün burada bizlerle birlikte olan kardeşlerim başta olmak üzere partimizin tüm mensuplarına, Cumhur İttifakı’nın tüm mensuplarına, milletimizin her bir ferdine, çağrıda bulunuyorum; yarın sabahtan itibaren Türkiye Yüzyılı için milletimizin ve özellikle de gençlerimizin umutlarını en yükseğe çıkarmak için çalışmaya başlıyoruz” diye konuştu.
Gelecek dönemde de hiçbir tahrike, provokasyona, oyuna gelmeden sadece milletin gönlünü kazanmak için çalışacaklarını, koşturacaklarını, uğraşacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Unutmayınız, Türkiye Yüzyılı’nın yükselişinin önüne kimse geçemeyecektir” dedi.



Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz”

DÜNYA
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi geleceğe hazırlayan, iyi çalışılmış projelerle gençlerimizin huzuruna çıkıyoruz”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan,“İnsanımızın hayat kalitesini yükseltiyor, yatırımla, istihdamla, üretimle ülkemizi büyütüyoruz”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük konut ve şehircilik seferberliğini alnımızın akıyla tamamlayacağız”
-
Dünya4 hafta önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki Varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı’na giden yolu Afyon’dan başlatıyoruz”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış törenine katıldı
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz Doğal Gazı Devreye Alma Töreni’ne katıldı
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | “Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz”