Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ziyareti öncesinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye-Katar ilişkileri iki ülkenin tarihine, dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başlamıştır. Yüksek Stratejik Komite mekanizması çerçevesinde Katar’la bugüne kadar başta siyasi, askerî, ticari, ekonomik ve kültürel konular olmak üzere birçok alanda 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde iş birliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin davetine icabetle Yüksek Stratejik Komitesi’nin 7. Toplantısı’nı gerçekleştirmek üzere Katar’a gitti. Katar’a hareketinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısı düzenledi.
“Türkiye-Katar ilişkileri iki ülkenin tarihine, dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başlamıştır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Stratejik Komite mekanizması çerçevesinde Katar’la bugüne kadar başta siyasi, askerî, ticari, ekonomik ve kültürel konular olmak üzere birçok alanda 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde iş birliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık. Yarın icra edeceğimiz yedinci toplantı vesilesiyle imzalayacağımız yeni anlaşmalarla, dayanışmamızı daha da perçinleyeceğiz” diye ekledi.
Katar Emiri Şeyh Temim ile ikili görüşmelerinin ardından, Komite Toplantısı’na başkanlık edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla gözden geçireceğiz. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız. Görüşmelerimizin sonunda Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı’nı ziyaret edeceğim. Türk-Katar dostluğunun nişanelerinden olan Kuvvet Komutanlığımızda görev yapan Mehmetçiğimizle ve komutanlarıyla hasbihal edeceğiz.”
“TÜRKİYE VE KATAR SON YILLARDA KARŞILAŞTIKLARI BÖLGESEL ZORLUKLAR KARŞISINDA GÜÇLÜ DURUŞLARINI KORUYAN İKİ DEVLETTİR”
Türkiye ve Katar’ın son yıllarda karşılaştıkları bölgesel zorluklar karşısında güçlü duruşlarını koruyan iki devlet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüze çıkan badireleri, iki dost ve kardeş olarak yakın iş birliği içinde hareket ederek aşmayı başardık. Ekonomiden savunmaya, ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda kazan kazan temelinde ortaklığımızı güçlendirdik. Cumartesi günü Siirt Organize Sanayii Bölgesi’nde açtığımız, Türkiye’nin ilk Çinko İzabe Tesisi, bunun en son örneklerinden birisidir. Yılda 50 bin ton üretimle başlayıp ilave yatırımlarla önce 120 bin tona, sonra 250 bin ton kapasiteye kadar çıkacak bu tesis, ülkemizin çinko ihtiyacının yarısına yakınını da karşılayacak. Temelini attığımız ‘Kurşun-Gümüş ve Sülfürik Asit’ fabrikalarının da hizmete girmesiyle toplam 7 bin 500 insanımıza Siirt’te istihdam sağlanacak. 2023 yılına kadar toplam bedeli 500 milyon dolara ulaşacak bu yatırımı, Katarlı kardeşlerimizin Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveninin bir tezahürü olarak görüyoruz” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi kalktıkça, inşallah bu tür yatırımlar katlanarak artacaktır. Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla iş birliği yapanların, Katar’a ve Katarlı kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımlarına yönelik hazımsızlıklarının sebebi de budur. Esasen bunların asıl rahatsızlığı Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırım çekmesi, Türk ekonomisinin ‘yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme’ temelleri üzerinde yükselmesidir. Yabancı ülke büyükelçilerine yazılan şikâyet mektuplarında, uluslararası basına verilen hezeyan dolu demeçlerde hep bunun işaretlerine şahit oluyoruz. Biz, son 19 yıldır olduğu gibi gelecekte de sermaye ve yatırım düşmanı bu mandacılara rağmen ülkemizi büyütmeye, güçlendirmeye, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam edeceğiz. Bu amaç doğrultusunda, Katar’ın yanı sıra Körfez’deki diğer ülkelerle de iş birliğimizi geliştirmeye çalışıyoruz.”
“KÖRFEZ’DEKİ KARDEŞLERİMİZLE OLAN MÜNASEBETLERİMİZİ ORTAK MENFAATLERİMİZ ÇERÇEVESİNDE İLERLETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Körfez bölgesinde diyalog kapılarının tekrar açılması ve yanlış anlamaların giderilmesi yönünde yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda şunları kaydetti: “Türkiye olarak hiçbir ayrım yapmadan, Körfez’deki kardeşlerimizle olan münasebetlerimizi ortak menfaatlerimiz ve karşılıklı saygı çerçevesinde ilerletmeyi sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Doha’daki temaslarımızın, Katar’la olan ilişkilerimizin derinleşmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Görüşmelerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı neticelere vesile olmasını, Türkiye-Katar kardeşliğini pekiştirmesini temenni ediyorum.”
Bir gazetecinin, “Asgari ücret konusundaki son durum nedir? Bu hafta da görüşmeler gerçekleşecek. Sizin gönlünüzden geçen rakam nedir? ‘Çok büyük bir artış olacak’ demiştiniz.” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in heyetiyle birlikte gerek işçi, gerekse işveren kesimiyle bugün ve perşembe günü bu tür görüşmeleri yapacaklarını, bu görüşmelerle birlikte de bir yere varacaklarını söyledi.
ASGARİ ÜCRET
Yurt dışı ziyaretinden dönünce, bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir, bunları göreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kesinlikle bu noktada işçimizi zora sokmayacağız. Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu, en ideal olanını gerek brüt gerek net, masaya yatırarak nihai kararımızı vereceğiz. Bu nihai kararla birlikte de temenni ediyorum ki sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil, işverenin de bu alınan kararla memnun olması lazım. Çünkü hep söylüyoruz ya yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Şimdi bizim burada hem işçinin emeğine, işverenin de bu noktadaki yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük önem arz ediyor. İnşallah sadece bu dönemde alınacak karar değil, bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz. Bu kararla beraber yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin soru üzerine, en çok rahatsızlık duyduğu konunun stokçuluk olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Stokçuluk biliyorsunuz, Diyanet İşleri Başkanımın yanında bunu konuşmak bana düşmez ama bizim dinimizde de haramdır. Böyle bir şeye gidemezsiniz. Fakat görüyoruz ki stokçuluk yapanlar var, her alanda. Son zamanlarda otomotiv sektöründe bile stokçuluk var. Birçok kapalı otoparklara sıfır otomobiller depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyorlar. Hele hele gıdada stokçuluk yenilir, yutulur bir şey değil. Onun için şu andaki cezai müeyyide çok düşük.
Ben Mehmet Bey’e de söyledim, hazırlıklarınızı yapın, bu müeyyideyi onları rahatsız edici bir noktaya çıkaralım. Ondan sonra yine yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluğu. Bu işin başka çıkar yolu yok. Bedelini ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun? Bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Çünkü vatandaşımıza, hele hele gıdada bu tür zulmü yapanlara biz ‘Buyur yoluna devam et’ diyemeyiz. Ne gerekiyorsa, başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere gerekli adımları atacağız, üzerine üzerine de gideceğiz bu işin.”
TERÖR ÖRGÜTLERİNE YÖNELİK OPERASYONLAR
Terör örgütlerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar güvenlik güçleri ile MİT, bu operasyonları yoğun şekilde sürdürdüyse bundan sonraki süreçte de bu operasyonlara devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan taviz vermelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her ne kadar Bay Kemal, eğer fırsat bulur da göreve gelirse Kandil’i onların başına yıkmayı vaat ediyorsa, buradan bir beklentisi varsa ki yapacağı herhangi bir şey söz konusu değil zaten, onun ne denli bu noktalarda pozisyon aldığını gayet iyi biliriz. Bir taraftan terör örgütünün temsilcileriyle yürüyüşler yapacaksın, öbür taraftan az önce ismini verdiğiniz terörist başının alkışını alacaksınız, ‘Bu yaptığınız iş doğrudur, iyi yolda ilerliyorsunuz’ diyecek terörist başı, Kandil’den Bay Kemal’e selam verecek, ‘Başarılısınız, iyi gidiyorsunuz’ diyecek, ondan sonra da Kandil’i yakıp, yıkmaktan bahsedecek. Bunlara güven olmaz. Bunlarla bir yere de varılmaz. Bu işin hakkından nasıl biz mağaraları, Kandil’i bunların başına geçirdiysek, en son biliyorsunuz dokuz teröristi mağarada sıkıştırmak suretiyle orada bizim bir binbaşımız o bölgede şehit edilmişti, binbaşımızı şehit edenleri o mağaradaki olayda, oraya gömdük. Dokuz teröristi oradan o şekilde çıkarmış olduk. Bu işin ispati bizdedir. Biz bu işin ispatını yapıyoruz, lafını değil. Bundan sonraki süreçte de nasıl şu anda Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestlerderesi’nde bütün bunları aştıysak, bundan sonraki süreçte de aşmaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evvel Allah bu şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde Larnaka Büyük Camii’ne yapılan saldırıya ilişkin şunları söyledi: “Larnaka’da, Güney Kıbrıs’ta, maalesef camilerimize yönelik bir operasyon yapıldı. Tabii Güney Kıbrıs’taki bu operasyon karşılıksız kalmayacak. Bununla ilgili parti sözcüsü arkadaşımızın Ömer Bey’in net açıklamaları var. Biz de gerek Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar Bey’in yapmış olduğu açıklamayla birlikte aynı şekilde biz de Güney Kıbrıs’a şunu söylüyoruz: Mabetlerimizin üzerinde bu tür sabotajlara gitmeyiniz. Bu tür sabotajlara gitmenizin bedelini çok ağır olarak ödersiniz. Bunun arkasında kimlerin olduğu noktasında da her türlü arayışın içerisindeyiz. Altı tane bizim Güney Kıbrıs’ta camimiz var. Bu camilerimizin güvencesi Güney Kıbrıs’ın yönetimidir. Biz nasıl ki bütün onların kutsallarına, kiliselerine karşı bir güvenceysek, aynı şekilde aynı güvenceyi de onların vermesinin gerektiğini her zaman söylüyorum, yine bu vesileyle söylemiş oluyorum.”
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü
Genç Gazeteciler Macaristan
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.