Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye Hekimbaşı Millet Bahçesi resmî açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar 81 ilimizde 66 milyon metrekare alana sahip 404 millet bahçesini projelendirdik. Bunlardan 111’ini tamamlayarak hizmete sunduk. Hedefimiz, 2023 yılında 404 millet bahçesinin tamamını da bitirmektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye Hekimbaşı Millet Bahçesi resmî açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
İlçeye 490 bin metrekare büyüklüğe sahip iki millet bahçesi sözü verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hekimbaşı Millet Bahçesi’nin Ümraniye’nin sembol mekânlarından biri hâline geleceğini belirterek, millet kıraathanesi, seyir terası, bisiklet ve yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları, piknik alanları, meyve sebze bahçeleri ve diğer pek çok özelliğiyle buranın her yaştan insana hitap edeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millet bahçesinin diğer özelliğinin de yanı başındaki oto yoldan kaynaklanabilecek gürültü kirliliğini önlemek için 5 bin 737 metrekare gürültü bariyeriyle donatılması olduğunu dile getirerek, Ümraniye’ye kazandırılacak diğer eser Osmangazi Korusu Millet Bahçesi’yle ilgili çalışmaların da kesintisiz devam ettiğini anlattı.
Bu iklim dostu yeşil dönüşüm projesinin şehre kazandırılmasında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı, kurumları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’in emaneti bu güzel şehre sürekli yeni eserler, hizmetler, yatırımlar kazandırmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.
“İSTANBUL’U, KÜRESEL BİR MERKEZ HÂLİNE GETİRMEYİ BAŞARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak 1995’teki belediye başkanlığıyla çıktığı İstanbul’a hizmet yolculuğunu Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da sürdürdüğünü belirterek, şöyle devam etti: “Ecdat yadigârı, medeniyetler beşiği, dünyanın gözdesi bu Şehr-i İstanbul’u hak ettiği yere getirmek için attığımız her adımın izlerini beraberce takip ediyoruz. Etrafı gecekondularla kuşatılmış, yolları çamur deryası, ulaşımı felç, suyu akmayan, kokudan Haliç’in yanına yaklaşılmayan, görüntüsü sefil, insanı mutsuz İstanbul’u hamdolsun küresel bir merkez hâline getirmeyi başardık. Şimdi de 2053 vizyonumuzun ilk hedefi olarak ilan ettiğimiz Yeşil Kalkınma Devrimi doğrultusunda İstanbul’u içinde yaşayanların hayat kalitesini yükseltecek hizmetlerle tanıştırmak için kolları sıvadık. Ülkemizin dört bir yanında inşa etmeyi planladığımız millet bahçeleri projelerimizin önemli bir kısmını İstanbul’da hayata geçiriyoruz. Bugüne kadar 81 ilimizde 66 milyon metrekare alana sahip 404 millet bahçesini projelendirdik. Bunlardan 111’ini tamamlayarak hizmete sunduk. Hedefimiz 2023 yılında 404 millet bahçesinin tamamını bitirmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Ankara’da Başkent Millet Bahçesi’nin açılışının yapıldığını anımsatarak, bir hafta da 1 milyon vatandaşın burayı ziyaret ettiğini söyledi. İstanbul’a kazandırılacak 43 millet bahçesinin toplamda 17,7 milyon metrekare büyüklüğe sahip olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların 13’ünü tamamlayarak İstanbulluların istifadesine sunduklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük projelerinin Atatürk Havalimanı alanına yapacakları 7,7 milyon metrekare büyüklüğündeki millet bahçesi olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk Havalimanı’nda oluşturacağımız millet bahçesi inşallah dünyadaki şehir parkları arasında ilk sıralarda yer alacaktır” diye konuştu.
“YENİ İNŞA ETTİĞİMİZ SOSYAL KONUTLARLA BİRLİKTE TOPLAMDA 2,5 MİLYON KONUTUN DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLADIK”
Ümraniye’nin çarpık şehirleşmenin tüm sıkıntılarını yaşamış bir ilçe olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaşı 60’ın üzerinde olanlar 1970’lerin, 1980’lerin, 1990’ların Ümraniye’sini hatırlayacaklardır. Ümraniye ismi medyada ancak ya öldürülen işçilerle ya patlayan çöplüğüyle ya da sefalet görüntüleriyle yer alırdı. Kim vardı o zaman buranın belediyesinde? Kim vardı? CHP. CHP deyince akla ne gelir? Çöp, çamur, çukur, pislik. Bu gelir akla. Öyle ki Ümraniye denince akıllardaki İstanbul ile ilgisi olmayan, uzak mı uzak bir yer akla gelirdi. Bugünkü güzel Ümraniye ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu hatıraları bir daha aynı yanlışlara düşmemek için asla unutmamalıyız. İşte bu anlayışla çeyrek asrı aşkın bir süredir İstanbul’un her köşesini, her sokağını, her mahallesini, her ilçesini altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla donattık, donatıyoruz. İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman bu Ümraniye’nin hâli neydi? Ama elhamdülillah göreve geldik, işte Ümraniye bu hâle geldi. Allah sizlerden de razı olsun. Eğer sizlerin desteği olmamış olsaydı, biz bugün buralara gelemezdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999 depreminin bölgedeki şehirlerin tamamıyla birlikte İstanbul’un da zaaflarını ortaya serdiğini ve önceliklerini değiştirdiğini belirterek, “Bu çerçevede şehrin yapı stokunun önemli bir kısmının hızla dönüştürülmesi ihtiyacı ortaya çıktı. İstanbul’da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarını kısa sürede 81 ilimizin tamamına yaydık. Son 9 yılda yeni inşa ettiğimiz sosyal konutlarla birlikte toplamda 2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık” ifadelerini kullandı.
Millet bahçesi açılış töreni öncesinde bir imam hatip okulu ile camiyi açtıklarını, burada Cuma namazını kıldıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlarla beraber eşi benzeri dünyada olmayan bu sonuç, 10 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına aldığımız anlamına geliyor. Hâlihazırda sahada yatırım değeri 100 milyar lirayı bulan 300 bin dönüşüm konutunun inşası sürüyor” değerlendirmesini yaptı.
İSTANBUL’DAKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da 68 riskli alandaki 35 bin binada yer alan 117 bin konutun dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehrin çeşitli bölgelerinde yeni yerleşim alanları kurmak için 49 rezerv alanı belirledik. Ayrıca 50 bin ve 100 bin sosyal konut projelerimiz kapsamında 21 bin 562 konut da inşaat hâlindedir. Kamulaştırma ve kira yardımı gibi çalışmalar için de yaklaşık 5,7 milyar lira kaynak kullandık. Sadece Fikirtepe Projesi, altyapılarıyla birlikte 15 bin konutu ve 60 bin vatandaşımızı içeriyor. Bu projenin ilk etabını oluşturan 1134 konutu ve iş yerini hak sahiplerine teslim ettik. Aynı bölgedeki yeni ihale, yıkım ve inşa çalışmaları da hızla sürüyor. Üsküdar Kirazlıtepe’de de biten, devam eden ve yeni başlayan çalışmalar var. Şu anda yerleşmeler başladı. Elbette bunlar yanında kamu binalarından sokak ve cephe yenileme projelerine kadar pek çok hizmeti İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz.”
Bugün, İstanbul ile altı ili kapsayan “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi”nin ilanıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının da Resmî Gazete’de yayımlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Marmara Denizi; Karadeniz’e, Hazar Denizi’ne ve Macaristan’a ulaşan büyük bir parçanın özelliklerini yansıtan nadir alanlardan biridir. Aldığımız bu kararla ekolojik, doğal, tarihi, kültürel, estetik değerleri yüksek olan Marmara Denizimizi koruma altına alarak, bölgedeki çevre sorunlarını tek elden takip edip çözüme kavuşturabileceğiz. Dünya markası İstanbul’u tarihine, şanına ve güzelliğine yakışır bir konuma getirmekte kararlıyız. Her ne kadar birileri, bu CHP zihniyeti ‘Zulüm 1453’te başladı’ dese de asıl niyetlerini ele veriyorsa da biz 2053 vizyonumuzda fethi, lafzı ve manasıyla yeni nesillerin zihinlerine ve gönüllerine kazımaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camii’ni açtıklarını anımsatarak, “Ayasofya’mızda artık elhamdülillah cumalarımızı, vakit namazlarımızı kılıyor muyuz? Ne mutlu bize” ifadesini kullandı.
Bu şehrin tarihine, kültürüne, potansiyeline, dinamizmine, enerjisine uygun her adımın, gayretin ve niyetin başının üstünde yeri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla birlikte İstanbul’un maddi ve manevi zenginliğini hedef alan her saldırıyı da failleriyle birlikte yerin yedi kat dibine gömmek boynumuzun borcudur. Atatürk Kültür Merkezi’ni açtık mı? Opera sarayını yaptık mı? Hemen yanı başında da Taksim’de camimizi yaptık mı? Elhamdülillah, bize düşen bu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratik ve ekonomik kalkınma projesi olan 2023 hedefleriyle buluşturmak üzere yola çıkan kadronun önemli bir bölümünün belediyelerde yetiştiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehirlerin yönetiminde kazanılan tecrübeler, ülke yönetiminde bu ekibe ışık tutmuş, yol göstermiştir. Ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet, güvenlik, enerji, tarım ve bütün bu temeller üzerinde yükseltmek için başlattığımız mücadeleyi evvel Allah sanayiden spora, çevreden sosyal desteklere kadar her alana yayarak bugünlere geldik. Vesayetin ayak oyunlarından terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerinden küresel ekonomik tuzaklara kadar nice engeli aşarak ülkemizi dünyada hak ettiği yere getirmek için çalıştık, çabaladık. Gabar’da terörü gömdük. Bestler Deresi’nde terörü gömdük. Yine aynı şekilde Bay Kemal ve avanesi, bunlar PKK terör örgütüyle beraber hareket ettiler, onları da gömdük. Şimdi ne yapıyorlar? Terör örgütünün başı cezaevinde. Bunlar da onlarla beraber hareket ediyorlar. İP de onlarla beraber, CHP’de onlarla beraber, diğerleri de onlarla beraber. Ne oldu size ya? Hani siz teröre karşıydınız? Hani terörün karşısındaydınız? Ne çabuk manevra yaptınız. Kusura bakmayın. Biz bu ülkeyi teröristlere, terör yandaşlarına… İsimlerini vermeyeceğim diğerlerinin, gerek yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara seslenerek, “Yeter ki siz millet olarak Cumhur İttifakı’yla beraber olun, Cumhur İttifakı’nın yanında olun. Hiç endişe etmeyin. Şimdiden biz 2023’e hazırlanıyor muyuz, kapı kapı dolaşıyor muyuz? Aman ha, gevşemek yok, rehavete kapılmak yok. Allah’ın izniyle 2023’ten Cumhur İttifakı olarak büyük bir zaferle çıkacağız” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN İTİBARINI VE GÜCÜNÜ, DOST VE DÜŞMANA KABUL ETTİRDİK”
Allah’ın yardımı ve milletin desteğiyle Cumhuriyet tarihinde yapılanın tamamını beşe, 10’a katlayan eser ve hizmetlere imza attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin itibarını ve gücünü, diplomasiden askerî başarılara kadar geniş bir alanda dost ve düşmana kabul ettirdik. İHA’larımızla SİHA’larımızla Akıncı’larımızla evvel Allah her yerde varız. Libya’da varız, Azerbaycan’da varız, Karabağ’da varız, varız da varız. Suriye’de terör örgütüyle mücadelemizi veriyoruz. Suriye’de terör örgütüyle mücadele verirken, Bay Kemal Suriye’yle ahbaplık yapıyor. Bay Kemal, sen Suriye’deki teröristlerle beraber ol, PKK’yla YPG’yle beraber ol, PYD’yle beraber ol, onları da gömeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her hizmetin sağladığı kolaylık, her eserin getirdiği güzellik, her başarının verdiği gurur kadar aynı şekilde bedelleri de olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Vesayetle mücadelenin bedelini siyasi alanda karşılaştığımız engellerle hatta partimizin kapatılma tehdidine varan haksız ve hukuksuz girişimlerle ödedim. Terör örgütleriyle mücadelenin bedelini güvenlik güçlerimizden vatandaşlarımıza binlerce insanımızın kanı ve canı ile ödedik. 15 Temmuz’da bu FETÖ terör örgütü bizim karşımıza çıkmadı mı? Bu FETÖ terör örgütüyle biz bu mücadelede 251 şehidimizi vermedik mi? 2 bin 200’ü aşkın gazimiz olmadı mı? Ama onların ruhaniyeti -hiç endişe etmeyin- evvel Allah bizimle beraberdir. Çünkü biz onlarla beraber ‘Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor Peygamber’ diyerek bu yolda yürüdük. Sınırlarımıza dayanan tehditleri yaptığımız harekâtlarda askerlerimizin gösterdiği kahramanlıkla başarıya ulaştırdık. Ülkemizi itibarsızlaştırmaya yönelik nice sinsi girişimi dik duruşumuzla ve tavizsiz mücadelemizle boşa çıkardık. Ekonomimize yönelik tuzakların sancılarını küresel krizlerin de etkisiyle hâlâ yaşıyoruz. Geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapının önemini, karşımıza çıkan her yeni küresel krizle bir kez daha görüyor, bir kez daha anlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleri başta olmak üzere sağlıkta bir devrim gerçekleştirildiğini söyledi.
“YATIRIM, ÜRETİM, İHRACAT VE İSTİHDAM HEDEFİYLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”
Sancaktepe’deki şehir hastanesinin 45 günde yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Avrupa Yakası’nda da hastane yapıldığını ifade etti.
Bu gayretle yola devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm olmasaydı Koronavirüs salgını sürecinde ne tür sıkıntılarla karşılaşabileceğimizi düşünmek bile istemiyorum. Yapısal dönüşümlerle iç ve dış şoklara karşı dayanıklı hâle getirdiğimiz ekonomik yapımız sayesinde hâlâ yatırım, üretim, ihracat ve istihdam hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Bu kararlı gidişimiz karşısında Avrupa şaşkın. Dünya şaşkın. Çünkü onlar böyle bir şeyi bizden beklemiyorlardı. Ama şu anda bu gidişi görünce şok oldular. Üstelik tüm dünyanın küçüldüğü bir ortamda biz sürekli ve giderek artan oranlarda büyüyerek sadece şoklara karşı dayanıklılığımızı değil aynı zamanda büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası konusundaki kararlılığımızı da ortaya koyuyoruz. İnşallah bu yıl sonu itibarıyla büyüme oranımız yüzde 9’u aşacak. Dünyanın iklim değişikliği tehdidi karşısında yalpaladığı bir dönemde biz ‘Yeşil Kalkınma Devrimi’ni ilan ederek kendimize hemen yeni ve tutarlı bir yol haritası oluşturduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güney sınırlarından Kafkasya’ya, Akdeniz ve Ege’den Karadeniz’e kadar dört bir yanın güvenlik krizleriyle sarsılırken sadece Türkiye’nin çıkarlarını korumakla kalmayıp dostlara da güven ve destek veren bir yere yükselmeyi başardıklarını kaydetti.
“2023 ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇ”
Bedeller ödendiğini ve ödemeye de devam edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İnşallah şu Karadeniz’den doğal gazı da çıkarmaya başladığımız andan itibaren hem devlet kazanacak hem halkım kazanacak. Demokrasisi bu kadar güçlü ve evvel Allah 20 yıldır daha da onu güçlü kılmaya çalışan bir ülkeyiz. Demokrasiyi güçlendirmede attığımız bu adımlarla elhamdülillah dünyada örnek bir ülke hâlindeyiz. Hepsinin karşılığını bugün aldık, alıyoruz. Bizden sonraki nesillere de güçlü bir miras bırakıyoruz. Hiç şüphesiz karşımızdakiler boş durmuyor. Türkiye’yi terör örgütleriyle darbecilerle beşinci kol faaliyetleriyle uluslararası sistemdeki çarpıklıkların sağladığı imkânlarla köşeye sıkıştırma çabaları kesintisiz sürüyor. Dünyada kuralların bu kadar pervasızca çifte standartta uygulandığı bir dönem pek az görülmüştür. Ülkemiz söz konusu olduğunda her türlü hak, hukuk, adalet, nezaket ortadan kalkmaktadır. Buna karşılık bizim kendi menfaatlerimizi savunmamız ve bu doğrultuda gereken adımları atmamız karşısında hemen bir araya gelenlerin bet, o kötü sesi ortalığı inletmektedir. Tabii, biz kimin ne dediğine, ne istediğine değil sadece milletimizin ne beklediğine, neye ihtiyacı olduğuna bakıyoruz. İşte bunun için ülkemiz ve milletimiz bakımından 2023 önemli bir dönemeçtir.”
Katılımcılara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Batman’daki Ilısu Barajı’nın açılışını yapacaklarını kaydederek, “Onlar laf yapıyor, biz iş yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraberindekiler daha sonra açılış kurdelesini kesti.
Açılış programı öncesinde Saray Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye Hekimbaşı Millet Bahçesi’nde gençlerle basketbol da oynadı.
PALET TÜRK MÜZİĞİ İLKOKULU AÇILIŞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye Millet Bahçesi açılış töreninin ardından Türkiye’nin ilk Türk müziği ilkokulu olan Palet Türk Müziği İlkokulu’nun açılışını gerçekleştirdi.
Açılışa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Palet Türk Müziği İlkokulu Kurucu Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, okula girişinde kendisini selamlayan çocuklarla sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Türk müziği enstrümanlarının olduğu bölüm ile okul hakkında bilgi aldı.
Bakanlar ve katılımcılarla kurdele kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten mutluyum. Böyle bir müzik okulunun yapılmasında emeği geçen Kazım Bey’e, Bilal Bey’e, bu boş alanı doldurmuş olmaları sebebiyle şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Tabii bu arada Ankara’da bu işin bir üniversitesi var. İnşallah Palet Türk Müziği İlkokulu ve üniversite arasında kurulacak bağlantıyla bu işi çok daha bilimsel olarak geliştirme fırsatını yakalamış olacağız” dedi.
Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Neyzen Sadrettin Özçimi’nin kendi yaptığı bir neyi hediye etti.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.
Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”
“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.
Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.
Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.
Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”
Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.
Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.
Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”
Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.
Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.
Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.
“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”
“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.
Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.
Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.
Genç Gazeteciler Kahramanmaraş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliği ile yine biz inşa edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi yanında düzenlenen “Yeniden Güçlü Anadolu” 155 Bininci Konut Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu bereketli topraklarıyla, medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş’ımızdayız. Siz edelerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kahramanmaraş’a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine samimiyetle bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİ SERGİLEDİNİZ”
Törenin ardından AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi’ne katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kongremizden önce hem sizlere bir teşekkür edelim dedim hem de yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz, inandığınız, bize sahip çıktığınız için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın belediyecilik vizyonuyla ‘yola devam’ dedi. İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta yine bize olan desteğini esirgemedi. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kahramanmaraş’ta aramızdaki dayanışmayı daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Maraş’a ve Maraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir, sadece toprağının bereketiyle değil milletimizin sarsılmaz iradesiyle her dönemde koca bir kale Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarda dahi başını yere eğmedi. Edelerimiz ‘Asrın felaketi’ni yaşamalarına rağmen asla vazgeçmedi, asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. El ele vererek hayata yeniden sarıldınız. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz.”
“ŞEHRİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL, DAHA DAYANIKLI VE MODERN HÂLE GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Türk edebiyatının usta isimlerinden şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın Diriliş Saati şiirinden, “Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan, herkesin veba girmiş bir şehrin hem halkı hem seyircisi olduğu bir günde ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi, bir posta eri gibi yağmur yüzümüze değince çıkacağız yola” mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Kahramanmaraş, merhum şairimizin dediği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor, devletimizin de desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor” dedi.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’deki depremlerinin yaralarını hızla sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlar ne kadar yüksek ise yol onun üstünden geçer’ inancıyla şehrimizi eskisinden daha güzel, daha dayanıklı ve modern hâle getirmenin gayretindeyiz. Yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık. O günden bugüne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik” diye konuştu.
“155 BİNİNCİ YUVAMIZIN ANAHTARLARINI TESLİM ETMENİN HEYECANINI VE SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istediklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım daha atıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz ay Hatay’daki törenimizde 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahiplerimize teslim etmiştik. Şimdi de Kahramanmaraş’ımızda 155 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin heyecanını ve sevincini yaşıyoruz. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407 ve Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Maraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek” dedi.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatının yapılacağını da bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabb’im bu hanelerimizi oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve ihsan eylesin diyorum. Bu konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese tüm bakanlıklarımıza işçisinden mühendisine, bütün kardeşlerime bilhassa da yüklenici firmalara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
“GELDİĞİMİZ HER MAKAMI TÜRKİYE’YE ESER VE PROJE KAZANDIRMAK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRDÜK”
Yaklaşık yarım asırdır siyasetin içerisinde olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabb’im bizlere çok farklı görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, Türkiye’ye eser ve proje kazandırmak için bir fırsat olarak gördük. Bakın 6 Şubat’ta Türkiye hem kendi tarihinin hem de insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afetlerden birini yaşadı. Sadece Maraş’ta 7 bin 492 bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 2 bin 788 Maraşlı kardeşimiz depremde vefat etti. Rabb’im hepsine rahmet etsin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Tam 671 bin 826 konut ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dikkatinizi çekerim, bu sadece konut sayısı. İçinde iş yerleri yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim neredeyse 2,5 milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek.”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomide yol açtığı tahribatın 104 milyar dolardan fazla olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek, hiç kapanmayacak” diye konuştu.
“Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Az çok bu işleri bilen herkesin takdir ettiği bir inşa ve ihya seferberliğinde, hükûmetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var? Sayın Özel çıkmış, ‘deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Daha bunun gibi nereden tutsan elinde kalacak bir sürü tezviratı, iddiayı ve iftirayı grup kürsüsünden ortalığa boca ediyor. Ben buradan kendisine soruyorum; Sayın Özel, siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? Güneşe, yağmura, fırtınaya aldırmadan afet konutlarını bitirmek için çalışan kurumlarımızın emeğini, gayretini hiçe saymak sana ne kazandıracak? Allah aşkına, 6 Şubat’tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Taahhüt ettiğiniz hangi projeyi teslim ettiniz, hangi yaraya merhem oldunuz? Bölücü terör örgütüne iltisakı sebebiyle görevden el çektirilen bir şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta bugün, millete söz verdikleri üzere 155 bininci konutun kurasını çekip, anahtarını teslim edeceklerine dikkati çekti.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vatandaşlara “bedava konut” sözü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeler aracılığıyla yapsanız ya? Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa arşın burada, hadi buyurun yapın. Bunlar yapamazlar, bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını yığma dışında, taş üstüne taş koyamazlar” dedi.
Muhalefetin iş yapmak, hizmet üretmek gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların tek bildikleri algı ve reklam yapmak. Bir de fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Çok açık söylüyorum, iş yolsuzluğa, hırsızlığa, milletin malını yandaşlara yağmalatmaya gelince CHP’den hünerlisini kimse bulamaz. Ama söz konusu hizmet, vatandaşın dertlerine çare üretmek olunca ara ki bulasın. Bunların devrik genel başkanı, ‘hükûmet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Kaderin cilvesine bakın ki bu zat, önce seçim sandığının daha sonra da kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ diye bağrına bastığı kim varsa, ellerine geçen ilk fırsatta bunun böğrüne hançeri sapladı. Bunlardan ülkeye de millete de hayır gelmez.”
CHP ve CHP’li siyasetçilerin ne ülkeyi ne de milleti tanımadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizde ne yapıldığından, hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Depremden etkilenen il sayısını sorsan, inanın bilmezler. Nurhak’ta ‘yok’ dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkoğlu ilçesindeki 120 yataklı Acil Durum Hastanesini aralık ayı içinde tamamlayacaklarını, 400 yataklı Acil Durum Hastanesi Projesi kapsamında yapılan Kahramanmaraş Devlet Hastanesini de ocak ayı içinde hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.
Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında yapımı süren 600 yataklı yeni hastaneyi de 2025’in ikinci yarısında bitireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizde veriyoruz. Kahramanmaraş’ımıza kazandıracağımız bin yataklı, 250 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanemizin proje çalışmalarını tamamladık, 2025 Ocak ayı itibarıyla yapım ihalesi sürecini başlatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e diyorum ki Ankara’da siyasetçilik oynamak yerine gel, eser ve hizmet siyaseti nasıl yapılırmış Kahramanmaraş’ta gör. Bizi kendinizle de karıştırmayın. Çünkü biz, söz verince unutan değil, gecesini gündüzüne katıp gerçekleştirmeye çalışan bir hükûmetiz. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin de arkasındayız. Hedefimiz, deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır” diye ekledi.
Şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın sözlerini anımsatarak, yaraları hızlıca sarıp yola yeniden, yepyeni bir heyecanla çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her damlası bir zafer müjdecisi olan yarınları, Maraşlı kardeşlerimizle birlikte yine biz karşılayacağız. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah’tandır diyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu, sıfır atıkla uyumlu, akıllı ve modern şehirleri inşa ve ihya ettiklerini dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: “Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin bu kadar kısa sürede hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. İnanıyorum ki bugün teslim ettiğimiz her yuva, ayağa kaldırdığımız her eser, geçmişe saygımız ile geleceğe olan inancımızın bir ifadesidir. 2025 yılının sonunda, sadece yeni yuvalarımız bitmeyecek aynı zamanda tüm evlerimizin pencereleri de huzura açılacak. Depremzede illerimiz artık afetin değil, huzurun, umudun ve güvenin adresi olacak. Kahramanmaraş gibi eşsiz gayretin, emsalsiz şehirleri, Türkiye Yüzyılı’nın mührünü taşıyacak.”
“KAHRAMANMARAŞ’IMIZA BİR SPOR KOMPLEKSİ İNŞA EDECEĞİZ”
Bir müjde daha vermek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, Çevre Bakanlığı’mız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığıyla muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz. TOKİ’mizle, 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde, olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızları yetiştireceğiz. Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Maraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutlarının yapımında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD, hayırseverler, işçiler ve mühendisleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edildi. AFAD Başkanı Okay Memiş’in TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle hak sahipleri belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’daki törenlere canlı bağlantıyla katılarak, bazı hak sahipleriyle sohbet etti. Daha sonra hak sahiplerine konutlarının anahtarları teslim edildi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.