Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Capital ve Ekonomist dergilerinin ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen “Sıfır Atık Zirvesi 2021″e video mesajla katıldı.
Zirvenin geleneksel hâle gelişinin sevindirici olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, emek verenleri kutladı.
Emine Erdoğan, 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin iklim meselesini bir kriz olmaktan çıkaracak son nesil olma gerçeğiyle yakından ilgili olduğunu belirterek, “Tabiatın sessiz çığlığını geniş kitlelere duyurma çabasıydı. Ne yazık ki aradan geçen dört yılda bu çığlık daha çok duyulur oldu. Orman yangınlarından sellere, iklim değişikliğinin can yakıcı sonuçlarıyla daha çok karşılaşır olduk. Geçtiğimiz ay nice insanımızı, ormanlarımızı ve canlılarımızı kaybettik. Yüreğimiz, ciğerlerimiz yandı” diye konuştu.
Söz konusu sorun karşısında tek gücün “ortak bir çevre bilinci” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, zirveye katılan iş insanlarının, sivil toplum temsilcilerinin, çevre ve iklim krizi farkındalığını yükseltecek gayretler içinde olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, el birliğiyle etkin bir atık yönetimi, çevre dostu şehirler, sürdürülebilir üretim ve tüketim modelleri geliştirilebileceğini vurguladı.
“KÜRESEL ISINMA SADECE İNSAN YAŞAMINI DEĞİL, BÜTÜN EKOSİSTEMİ ETKİLEMEKTE, TABİATIN DENGESİNİ BOZMAKTADIR”
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında bulundukları New York’ta COP-26 Başkanı Alok Şarma ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerine değinirken şunları anlattı: “Sıfır Atık Projemizi yakından takip ettiklerini, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve atık konularındaki başarılarını dikkatle izlediklerini ifade ettiler. Kasım ayında Glasgow’da yapılacak COP-26 Toplantısı’na davetleri üzerine yeni iş birlikleri ve tecrübe alışverişi yapmak üzere sözleşerek ayrıldık. İnanıyorum ki COP-26, küresel çapta yeni bir yol haritası belirleyecektir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda Paris İklim Antlaşması’nın Meclis’in onayına sunulacağını ifade ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Kabulü hâlinde, imza sahibi tüm ülkelere olduğu gibi bize de yeni sorumluluklar yükleyecek. İşte bu noktada iş birliğimizi artıracağımıza inancım tamdır ” dedi.
Emine Erdoğan, dünyada şehir nüfusunun hızlı şekilde artığını, Dünya Bankası raporuna göre 1950’den bu yana dört kat artış olduğunu ve şehirlerin dünyadaki enerji tüketiminin yüzde 75’inden, sera gazı emisyonlarının yüzde 70’inden sorumlu olduğunu kaydederek şöyle devam etti: “Bu çerçevede BM Habitat Girişimi, enerji talebinin ana merkezini teşkil eden şehirleri ‘sıfıra yarış’ kampanyasına davet ediyor. Gerek şehirlerin tasarımında gerekse ulaşım, malzeme verimliliği, atık yönetimi gibi alanlarda tedbirler öneriyor. Böylece karbon ayak izinin azaltılması ile küresel ısınmanın 1,5 santigrat derecenin altında tutulması hedefleniyor. Yatırımcılar ve işletmelere bu noktada büyük görevler düşüyor. Sıfır atık yaklaşımını, kurum kültürünün bir parçası hâline getirmek, bu işin özünü teşkil ediyor. Çünkü sürdürülebilir kalkınma, ancak atıkların kontrolü ile mümkündür.”
Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Ne yazık ki küresel ısınma, sadece insan yaşamını değil, bütün ekosistemi etkilemekte, tabiatın dengesini bozmaktadır. Birçok canlı türü yok olmakta, emanet aldığımız dünya, çocuklarımıza eksilerek kalmaktadır. Dünyanın eksilen mukimlerinden birinin, mesela Kauai kuşunun 1987’de kaydedilen son sesini dinlediğimde, gerçekten çok üzülmüştüm. Havai adalarında yaşayan bu endemik kuş türü, dişi ve erkeklerin birbirine söyledikleri şarkılarla meşhurdu. Fakat 87 yılından sonra bir daha rastlanmayan bu ses, yeryüzünün en acıklı melodisi olarak kayda geçti. Nesli tükenen son erkek kuşun, dişisine seslenişi cevapsız kalmıştı. Yaşadıkları bölgede insan yoğunluğunun artmasıyla ekosistem bozulmuş ve küresel ısınmanın da tesiriyle, bir tür daha maalesef yok olmuştu. Dünya bir bütün. Biz insanoğlu da onun emanetçisiyiz. Yüksek bir çevre ahlakıyla onu korumalı, emaneti eksiksiz teslim etmek için etkin çevre politikaları geliştirmeli ve uygulamalıyız.”
Bu konuda iş insanlarının öncü rolünün, sivil toplum temsilcilerinin proaktif yaklaşımının daim olmasını temenni eden Emine Erdoğan, sıfır atık bilincini yaygınlaştıracak tüm girişimlerin yanında olacağını ifade etti.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar da “döngüsel ekonomi” ve “sıfır atık” konularının iklim değişikliğinin bir parçası olduğunu dile getirerek, “Biz bu problemi çözersek, iklim değişikliğinin bir yarasını çözmüş oluyoruz, ona çare bulmuş oluyoruz” dedi.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulum gücünde Avrupa’da beş, dünyada 12. sırada yer aldığını kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Birpınar, “Hedefimiz, yenilenebilir enerjiyle Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak ve onu sürekli hâle getirebilmektir. Türkiye’nin geleceğini daha yeşil teknoloji devriminde, yeşil kalkınmada görüyoruz. Bütün bakanlıklarla bir yol haritası belirleyip sektörle birlikte yeşil kalkınma trenine Türkiye’yi bindirip millî gelirini 15 bin doların ötesine çıkartıp kalkınmış dünyadaki en büyük 10 ekonominin içine sokmayı başarmamız lazım” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Birpınar, şu değerlendirmeleri yaptı: “Çevreye, atığa ne kadar yatırım yaparsanız o kadar büyürsünüz, o kadar kalkınırsınız. Yeşil işlere yapacağınız yatırım dünyada prim yapacaktır, sizi daha iyi noktalara getirecektir. Dünyada her iki kişiden birini çevreci yapmamız lazım. Doğaya saygılı, havaya, suya ve toprağa saygılı bir kalkınmayı hep beraber el ele, omuz omuza, yan yana yürüyerek başaracağımıza inanıyorum.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de çevresel ve ekonomik açıdan olumlu sonuçlar elde etmek için yeşil dönüşümü sektörel ve ekonomik politikaların omurgası olarak konumlandırmak gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: “İş yapma modellerinde kaynakların verimli kullanımını, daha az tüketimi, ürün yaşam döngüsü içinde azami seviyelerde geri dönüşümü ve yeniden kullanımı hedeflemeliyiz. Sürdürülebilir ürün tasarımı ve inovasyon alanına odaklanarak bu yöndeki çabalarımızın etkinliğini artırmalıyız. Tüm bu hedeflerin hayata geçirilmesinin yolu ‘döngüsel ekonomi’ yaklaşımıdır. Bu kapsamda en önemli ticaret paydaşımız olan Avrupa Birliğinin ‘yeni büyüme stratejisi’ olarak hayata geçirmekte olduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı yakından takip etmemiz gereken bir süreçtir.”
SIFIR ATIK ZİRVESİ 2021
Sıfır Atık Zirvesi 2021’nde “sürdürülebilirlik” ve “sıfır atık” konuları iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle ele alınıyor.
Zirve kapsamında Ekonomist dergisi editörü Sibel Atik moderatörlüğünde düzenlenen “Atık Dönüşümünün Geleceği” başlıklı panelde; TÜBİSAD Başkanı Levent Kızıltan, UNDP Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portföy Yöneticisi Nuri Özbağdatlı, Çöpüne Sahip Çık Vakfı Genel Müdürü Emrah Bilge ile oyuncu ve aktivist Engin Altan Düzyatan yer aldı.
Capital ve Ekonomist Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük’ün moderatörlüğünü yaptığı “Doğa İçin Çalışanlar” başlıklı panelde ise şirketlerin sürdürülebilirliğe ilişkin yatırımları ve bu konudaki yeni dönem hedefleri konuşulacak.
Panelde, Coca Cola Türkiye Genel Müdürü Başak Karaca, BSH Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Sığın, Ülker Üst Yöneticisi (CEO) Mete Buyurgan ve P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu bir araya gelecek.
Zirvenin son konuşmasını, Environment Europe Foundation Kurucusu ve Üst Yöneticisi Dr. Stanislav Shmelev yapacak.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü
Genç Gazeteciler Macaristan
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.