Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’na katıldı


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, “Esasen imam hatiplerin tarihi; milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler, bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cevahir Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, “Selam imam hatiplim selam senin ruhuna/ Selam imam hatiplim selam senin duyguna/ Selam tertemiz kalbe o körpe dimağlara/ Selam sizden yükselen güzel sadaya selam/ Kalbimize taht kurdun fethettin gönülleri/Fethin mübarek olsun Fatih’in yadigarı/ Dua dua çıkarken niyazın semalara/ Selam sana Fatih’im, selam imam hatiplim/ Selam sana Aişem, selam imam hatiplim/ Selam sana Fatımam, selam imam hatiplim” şiirini okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanındaki imam hatiplilere selam ve sevgilerini gönderdi.
Fatih’in emaneti aziz İstanbul’dan gönül coğrafyasının dört bir yanındaki kardeşlere ve dostlara, gözünü Türkiye’ye çeviren mazlum ve mağdurlara selamları ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu münasebetiyle imam hatip nesliyle imam hatip davasına gönül veren dostlarla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Millî Eğitim Bakanlığını, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği ÖNDER’i, İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Derneğini sempozyuma öncülük ettikleri için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa destek veren tüm kurumlara, üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumun başarılı geçmesi, imam hatip camiası, ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, yurt dışından gelen misafirlere ve hocalara da katkılarından dolayı şükranlarını sundu.
İmam hatip okullarının temelini atanlar başta olmak üzere tam 70 yıldır bu güzide eğitim kurumlarının gelişmesinde, sayılarının artmasında emeği olan imam hatip gönüllülerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, okullarda görev yapmış olan ahirete irtihal eden iradeciler ve öğretmenler ile çocuklara fedakârca hizmet edenleri, gerektiğinde kendi çocuklarının rızkından keserek imam hatip nesline sahip çıkan tüm hayırseverleri rahmetle yâd ettiğini söyledi.
“MİLLÎ İRADENİN ÜZERİNE DÜŞEN VESAYET GÖLGESİ KALKTIKÇA İMAM HATİPLERİN DE ÖNÜ AÇILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 70 yaşında bir çınar olan imam hatiplerin aynı zamanda her adımı sabır, samimiyet ve azimle yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolü olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Esasen imam hatiplerin tarihi milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur. Millî iradenin üzerine düşen vesayet gölgesi kalktıkça imam hatiplerin de önü açılmış, kapısına vurulan zincirler kırılmıştır. Darbe ve dikta dönemlerinde ise milletimizin kendisi gibi imam hatipler de hedefe, özellikle o tahtaya konularak baskıya uğramıştır. CHP zihniyeti milletle milletin değerleriyle hesaplaşmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür. Ellerine geçirdikleri her fırsatı ya bu okulları tamamen kapatmak ya da imam hatiplerin kazanılmış haklarını gasbetmek için kullanmışlardır. Milletimiz çöldeki vaha misali bu okullara nasıl umutla sarılmışsa CHP zihniyeti de bu okulları daima bir tehdit olarak görmüştür. İmam hatiplerin ülkemizdeki 70 yıllık mazisine baktığımızda bu durumun sayısız örneğiyle karşılaşıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin tek parti faşizminde maruz kaldığı zulümleri göstermesi açısından bir örneği katılımcılarla paylaşmak istediğini ifade ederek şöyle konuştu: “Kendisi de bir CHP mebusu olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1947 yılında ülkenin içinde bulunduğu vahim durumu bakınız nasıl anlatıyor; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir münakaşadan sonra dışarıya çıktığım zaman altı tane Meclis hademesi yanıma geldi. Gözleri yaşlı olarak bana şunları söyledi: ‘Vallahi, billahi altı köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. O imam kalkıp bu köye geliyor ve boyuna köy değiştiriyor. Eğer bize imam ve hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leşi gibi toprağa gömeceğiz.’ Kim söylüyor bunu? CHP’li Hamdullah Suphi’ye köylüler söylüyor. Evet, partisinin yedinci kurultayında bizzat bir CHP’li milletvekili tarafından dile getirilen bu utanç tablosu tek parti döneminde ölüsüyle ve dirisiyle bu ülkenin tamamının gerçeği.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır hamuru İslam’la yoğrulan, asırlar boyunca İ’lay-ı Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapan, mabedinin üzerine namahrem eli değdirmemek için yedi düvele meydan okuyan, İstiklal Harbi’nde ezanı ve bayrağı uğrunda gencecik evlatlarını şehit veren, nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan, işte böyle bir ülkede 1950 yılına vardığımızda durum maalesef buydu. Millet bırakın camide namaz kıldıracak imamı, ölüsünü yıkayacak ve onun namazını kıldıracak kimseyi bulamıyordu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eziyetin en acı tezahürlerinden biri olan Türkçe ezan garabetinin de insanların tahammül sınırlarını zorlayan bir hâl aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrat Parti’nin 1951 seçimlerinde millette en fazla karşılık bulan iki vaadinin ezanın aslına döndürülmesi ile imam hatiplerin açılması olduğunu, merhum Adnan Menderes’in 1951 seçimlerinden zaferle çıktıktan hemen sonra hayata geçirdiği ilk icraatın da Ezan-ı Muhammedi’nin aslıyla okunması olduğunu belirtti.
Menderes ve arkadaşlarının millet tarafından hâlen hayırla yâd edilmesini sağlayan diğer hizmetlerinin ise imam hatip okullarının açılması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak hükûmetin iradesine rağmen dönemin CHP bürokrasisi imam hatip okullarını açtırmamak için ayak diremeyi sürdürmüştür. Merhum Ali Ulvi Kurucu, hocası olan rahmetli Mahmut Celalettin Ökten’in bu süreçte yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: ‘Elimde baston rahatsız hâlimle trene bindim. Ankara’ya gittim. O günün Maarif Vekili olan Tevfik İleri merhum, talebelerimdendi. Beni unutmamıştı. Ankara’da bir otelde kaldık. Günler geçiyor, Tevfik İleri’nin verdiği emirler Talim Terbiye Dairesi’nden bir türlü çıkmıyordu. Bir ay Ankara’da süründüm. Otelden aldığım çaya odamda ekmeği batırıp yemek zorunda kaldım. Artık uykularım kaçıyordu. Bir ay sonra Tevfik Bey’le durumu merhum Menderes’e arz ettik. Ancak muhterem Başvekilin yazılı talimatıyla Talim Terbiye Dairesi’nden muvafakat emrini alabildik. O gün muvafakat emrini alıp da Başvekaletten otele gelirken nasıl çıldırmadım, nasıl aklımı kaybetmedim diye hâlâ şaşarım. Ne evlendiğim gün ne de icazet aldığım zaman böyle sevindim. O gün işte bu kadar sevinmiştim.’ Evet, 70 sene önce 17 Ekim 1951’de yedi ilde imam hatip okulu açılması kararıyla Türkiye’nin imam hatipli yılları işte böyle başlamıştır.”
İmam hatiplerin üç yıllık lise bölümlerinin 1954’te açıldığını, bu okul mezunlarının okuyabileceği yüksekokul olarak Yüksek İslam Enstitülerinin 1959’da kurulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 12 Mart muhtırasında ortaokul kısımlarının kapatılarak lise kısımlarının dört yıla çıkarıldığını aktardı.
“İMAM HATİPLERİN FETRET DEVRİNİ BİZ SONLANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP kökenli Ferit Melen zamanında 1972’de yayınlanan bir yönetmelikle imam hatiplerin lise kısmını bitirenlere tanınan yükseköğretimin tüm programlarında okuma hakkının kaldırıldığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Millî Selamet Partisi’nin yoğun gayretleriyle 1974’te ortaokul bölümü yeniden açılmış, 29 yeni ilaveyle okul sayısı 101’e çıkmıştır. İmam hatipler 28 Şubat döneminde vesayetçilerin tekrar hedefi olmuş, sekiz yıllık kesintisiz eğitim dayatmasıyla ortaokul kısmı kapatılırken katsayı zulmüyle de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekilmiştir. Kendi evlatlarım da dâhil imam hatip lisesi mezunları üniversite hayallerini 13 yıl boyunca ya ertelemek ya da yurt dışında gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Önce 2011 yılında katsayı uygulamasını kaldırarak, bir sene sonra da 4+4+4 sistemiyle ortaokul kısımlarını açarak imam hatiplerin bu fetret devrini hamdolsun biz sonlandırdık. Rabbime, bize milletin okullarını tekrar milletle buluşturma imkânı bahşettiği için hamdediyorum.”
İmam hatip mensubu olduğunu, çocuklarını da imam hatipte okuttuğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hiçbir zaman imam hatipçi olmadım. Çünkü böyle bir şeyi yanlış bulurum. Bizim için tüm imam hatip okulları, normal lise de meslek liseleri de emirlerinde olduğumuz okullarımızdır. Hepsine bütün imkânlarımızla seferber olduk, seferber oluyoruz ve elimizden gelen tüm destekleri veriyoruz” dedi.
Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın, imam hatip birinci sınıfta yarım dönem Arapça öğretmeni olduğunu, Bekir Topaloğlu’nun da kendisine öğretmenlik yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hepsinin rahle-i tedrisinde elhamdülillah bulunduk. Ama şimdi Bekir Hocamız rahmetli, Hayrettin Hocamız hayatta. Rabbim uzun ömürler versin inşallah. Bu gençliğe onlar çok büyük emekler verdi ve bu gençlik sürekli temayüz etti. Onların elinde yoğrularak bugünlere geldik. Derdimiz şu, bu ülkede eğer bugün ifademle ‘bir dindar nesil yetiştirelim’ gayreti varsa işte bu hocalarımızın emekleriyledir. Bundan çok rahatsız olanlar yok mu? Var. Tam aksini savunanlar var. Varsın olsun. Biz işimize bakacağız. ‘Dinsiz bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Var. ‘Böyle ucube bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Onlar da var. Onlar işine bakacak. Biz de işimize bakacağız. Farkımız bu. Evet.”
“BU HİKÂYE DEMOKRASİDEN, HUKUKTAN, MEŞRUİYETTEN AYRILMAYAN SESSİZ ÇOĞUNLUĞUN HİKÂYESİDİR”
Anlattıklarının sadece imam hatip okullarının hikâyesi olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu hikâye, senelerce öz yurdunda parya muamelesi gören, ezilen, ötekileştirilen aziz milletimizin de hikâyesidir. Bu hikâye, kılık kıyafeti sebebiyle üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın hikâyesidir. Üniversite hayali katsayı engeline takılan gençlerimizin hikâyesidir. Takunyalı, gerici, yobaz denilerek aşağılanan halkımızın, sakalından, sarığından dolayı horlanan kardeşlerimizin hikâyesidir. Bu hikâye yeşil sermaye yaftası vurularak ayrımcılığa uğrayan yatırımcılarımızın hikâyesidir. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam denilerek tahkir edilen Anadolu insanının hikâyesidir. Ücretini ödeyemediği için hastane morglarında cenazesi rehin alınan vatandaşlarımızın hikâyesidir. Eline kına yakarak askere gönderdiği evladının yemin törenine alınmayan anaların hikâyesidir. Ciğerpareleri terör örgütü tarafından dağa kaçırılan anaların, Diyarbakır’da, Van’da var ya anneler, babalar var ya işte onların hikâyesidir. Bu hikâye azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden, hukuktan, meşruiyetten ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hikâyesidir.”
“MİLLÎ İRADEYİ SAVUNMAK İÇİN GEREKTİĞİNDE BEDEL ÖDEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıldır hikâyeyi yeni baştan yazmak, milletin makûs talihini değiştirmek için zorlu bir mücadele yürüttüklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu mücadeleyi kendimiz, kendi ikbalimiz için değil, Türk’ü ve Kürt’üyle, Alevi’si ve Sünni’siyle milletimizin her bir ferdinin huzuru, refahı, özgürlüğü için veriyoruz. Kefenimizi giyerek çıktığımız siyaset yolculuğunda bizden öncekiler gibi elbette biz de pek çok sıkıntıyla karşılaştık, baskıya, zorbalığa, hukuksuzluğa ve siyasi şiddete maruz bırakıldık. Türkiye’nin iktidar partisini uyduruk gazete kupürleri üzerinden kapatmaya yeltendiler. Hukuk literatüründe asla yeri olmayan 367 garabetini ortaya atarak, Meclis’te cumhurbaşkanı seçmemizi engellemek istediler. Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında insanımızı kışkırtarak daha önceki darbelerde olduğu gibi vesayete uygun ortam hazırlamaya kalkıştılar. Taşeron hâline getirdikleri eli kanlı yapıları üstümüze salarak Türkiye’yi kaosa ve istikrarsızlığa sürüklemek istediler. Ağaç ve çevre bahanesi altında başlattıkları Gezi olaylarıyla sokaklarımızı ateşe ve kana bulamaya kalktılar. Bezmialem Valide Sultan Camisi’nin içine ayyaşları doldurarak bira kutularını camimizin halıları üzerine sere serpe göndererek, oradan Dolmabahçe’deki ofisimize kanal açarak, oradan da Taksim’e Gezicilerle yürümek suretiyle bunlar çılgınlıkların en alçakçasını yaptılar. 17-25 Aralık’ta emniyet, yargı teşkilatına sığdırdıkları militanları vasıtasıyla meşru hükûmeti devirmeye çalıştılar.”
15 Temmuz gecesi ordu içindeki FETÖ’cü hainleri harekete geçirerek kanlı bir darbe girişiminde bulunulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çukur ve hendek terörüyle vatan topraklarına göz diktiler. Ekonomik tetikçilerini devreye alarak Türkiye’nin şahlanışını durdurmaya teşebbüs ettiler. Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteğiyle hamdolsun bu saldırıların tamamını püskürttük. Milletin sandıkta verdiği emaneti ne terör örgütlerine ne ekonomik tetikçilere ne vesayet odaklarına ne de gözünü kan ve kin bürümüş kifayetsiz muhterislere asla bırakmadık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedik, sıkıntı çektik ama zalimler karşısında asla boyun eğmedik. Kerameti kendinden menkul bir avuç seçkinin sessiz çoğunluk üzerinde tahakküm ve baskı kurmasına müsaade etmedik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’de her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunun müjdelendiğini vurgulayarak, “Hazreti Mevlana da âdeta bu müjdeyi tefsir eden hikmet dolu mesajlarını şu şekilde ifade ediyor; ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var. Evet, biz de sıkıntılarla karşılaşsak da zorluğun ardından gelen kolaylıklara pek çok kez şahit olduk. Vesayetin ülkemizin üstüne karabasan gibi çöktüğü dönemlerde gecenin karanlığını parçalayan aydınlıklara şahitlik ettik. İmam hatip okulları örneğinde olduğu gibi pek çok hususta Rabbimizin müjdesine mazhar olduk” ifadelerini kullandı.
“28 ŞUBAT’TA KAPISINA KİLİT VURULMAK İSTENEN İMAM HATİPLER BUGÜN EN ÇOK TERCİH EDİLEN EĞİTİM KURUMLARI”
28 Şubat döneminde kapısına kilit vurulmak istenen imam hatip okullarının, ülkenin en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğrenci sayıları göreve geldiğimizde 660 binden 64 binlere kadar düşen bu okullarımızda okuyan evlatlarımızın sayısı bugün artık 1 milyon 415 bine ulaştı. İmam hatiplerin ortaokul ve lise kademesindeki öğrencilerin sayısının toplama oranı yüzde 14’e yükseldi. Bu rakamlar hem ailelerimizin hem de gençlerimizin bu imam hatiplere yönelik teveccühünün en güzel şekilde işaretidir. Her ne kadar birileri çeşitli tezviratla bu okullarımızı sürekli karalamaya çalışsa da milletimizin ilgisine ket vuramıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Katsayı adaletsizliğinin ortadan kalkmasıyla imam hatip okullarının üniversite sınavlarındaki başarı grafiği de günden güne yükseliyor. Mesela 2021 yılındaki sınavlarda ilk binde 387, ilk 20 binde 5 bin 933, ilk 100 binde 31 binden fazla imam hatip mezunu öğrenci yer almıştır. Yine 2021 yılında ilk 100’de elde edilen derecelerde bu okullarımızın mezunlarının sayısında önceki seneye göre yüzde 63’lük bir artış gerçekleşmiştir. İmam hatiplerin üniversite sınavının yanı sıra TÜBİTAK ve Teknofest başta olmak üzere bilim, teknoloji, yabancı dil alanlarında elde ettikleri yarışma dereceleri bu okullarımızın yükselen başarı grafiğinin işaretidir” diye ekledi.
“SON YILLARDA İMAM HATİP OKULLARININ ŞÖHRETİ SINIRLARIMIZIN ÖTESİNE GEÇMEYE BAŞLAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda imam hatip okullarının şöhretinin sınırların ötesine geçmeye başladığını dile getirerek okullar konusunda Pakistan’dan Bangladeş’e, Malezya’ya kadar bilgi istendiğini aktardı.
Dinî eğitimin yanı sıra fen ve sosyal bilimlerin de verildiği imam hatip okullarının özgün eğitim modeliyle İslam âlemine güzel bir örnek oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu faşist zihniyet var ya, bu CHP zihniyeti var ya imam hatip okullarında hangi derslerin okutulduğundan bile bunların haberi yok. Bizim meslek dersleri olarak bildiğimiz derslerden başka imam hatip okullarında kimya, fizik, edebiyat, bunların okutulmadığını zannediyorlar. Haberleri yok veya var bilmezlikten geliyorlar. Şaşılacak hâlleri var” dedi.
Dünyanın 89’u aşkın ülkesinden orta okul ve lise çağındaki bin 200 uluslararası öğrencinin Türkiye’deki imam hatip okullarında eğitim gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, din istismarından beslenen FETÖ, DEAŞ, Eş Şebab, Boko Haram gibi terör örgütlerine karşı mücadelede imam hatiplerin rolü anlaşıldıkça bu sayının hem Türkiye’de hem dünyada daha da artacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece terör örgütlerinin önüne geçmede değil, İslam dünyasında kız çocuklarının okullaşma oranının yükselmesine de imam hatip okullarının müspet katkı yaptığını belirterek şöyle devam etti: “İmam hatip okullarındaki 1990 yılında yüzde 23,5 olan kız öğrenci oranı, 2016 yılından itibaren her yıl yüzde 53’lerde devam etmiştir. Aynı şekilde 2014 yılından itibaren başlayan örgün eğitimle birlikte hafızlık projesi de eğitim sistemimizin önemli bir ihtiyacını gidermektedir. Hâlihazırda 194 imam hatip ortaokulunda 18 bin 536 öğrencinin yer aldığı bu projeyle çocuklarımız yıl kaybı olmadan okul ortamından ve derslerinden geri kalmaksızın hafızlık yapma imkânına kavuşmuştur. Proje kapsamında aralarında kendi torunumun da bulunduğu yaklaşık 3 bin evladımız hafızlığını tamamlayarak icazetlerini almıştır.”
İmam hatipleri sadece Türkiye’ye imam ve müezzin yetiştiren meslek okulları olarak görmenin hem hatalı hem de eksik bir yaklaşım olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu okulların milletimiz tarafından bu derece sahiplenilmesinin sebebi imanlı, ahlaklı, vatansever, değerlerine bağlı, çalışkan, idealist, özgüveni yüksek nesiller yetiştirmesidir. Son 70 yıllık tarihi boyunca imam hatip okullarından hamdolsun hep ülkesine ve milletine gönülden bağlı gençler çıkmıştır. Bu okullardan şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz gibi Hakk’ın ve adaletin tecellisi yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Bu okullardan hafız çıkmış, âlim çıkmış, doktor, mühendis, hâkim, avukat, bürokrat, iş adamı, siyasetçi, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı çıkmış. Ama Allah’a hamdolsun kendi insanına kurşun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya’daki şarlatana kiraya verenlerin 28 Şubat döneminde darbecilerle iş birliği içinde imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi işte budur.”
Bu eşsiz mirasın ve özgün eğitim modelinin anlaşılmasının, bugünün şartları ve ihtiyaçları çerçevesinde güncellenmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “On yıllara sarih çetin bir mücadelenin ürünü olan bu okullarımızı, eksiklerini gidererek yani daha çok keyfiyet sahibi yaparak güçlü bir şekilde geleceğe taşımamız gerekiyor” ifadesini kullandı.
Üç gün boyunca işin ehli hocaların ve münevverlerin yapacağı ufuk açıcı takdimlerin kendilerini bu hedefe bir adım daha yaklaştıracağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatip lisesi mezunu bir Cumhurbaşkanı olarak, dört çocuğunun yanı sıra torunlarının da eğitimini aynı şekilde sürdüren ve bu hocalara emanet eden bir veli olarak kendilerinden bunu özellikle istirham ettiğini söyledi.
Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saygıdeğer Hayrettin Karaman hocama sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum. Ebediyete irtihal etmiş olan üzerimizde çok emeği olan hocalarımıza da Rabbimden rahmet diliyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı tebrik ediyor, katkı verecek tüm katılımcılara şimdiden şükranlarımı sunuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Programa; Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, bazı AK Parti milletvekilleri, eğitimciler ve öğrenciler katıldı. Program sonunda Millî Eğitim Bakanı Özer ve eğitimci Mustafa Öcal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.








HABERLER
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı
-
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı





28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.
Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.
Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.
“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.
“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.
“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”
CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ
“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”
Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.



Dünya
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”







Millî iradenin üzerine gölge düşürme girişimlerinin akamete uğradığını, tıpkı bir asır önce olduğu gibi “manda ve himaye” tekliflerini milletin yine reddettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950’den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını dahi sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle on yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına aldık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin etmesi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları, bu tarihî tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Törene katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları hâlde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.”
“RABBİM, BİZİ MİLLETİMİZE VE DOSTLARIMIZA MAHCUP ETMESİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden millî iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”
Türkiye’nin, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, rakibine fark atmasına rağmen, ilk turda yüzde 50 artı 1 şartının aranması sebebiyle ikinci tura kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık” dedi.
“85 MİLYONUN TAMAMINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”
“SEÇİM DÖNEMİ, 28 MAYIS GECESİ İTİBARIYLA ARTIK SONA ERMİŞTİR”
Türkiye’nin, her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Millî irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.”
“YENİ KABİNEMİZLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI NAKIŞ NAKIŞ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine Toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız” dedi.
“Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk” diye ekledi.
“TÜRKİYE’NİN BİR ‘BÜYÜK KUCAKLAŞMAYA’ İHTİYACI OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Zaferlerle birlikte tevazuyu da büyüttüklerini, ancak ezici çoğunlukla kazandıkları 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.”
Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık millî iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir ‘büyük kucaklaşmaya’ ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
“GELİN, HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA OMUZ VERELİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Buradan tüm vatandaşlarımı; ilçeleri, köyleri, haneleriyle 81 vilayetimizin tamamında bir ‘kardeşlik seferberliği’ başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin, küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin, hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim.”
El birliği, gönül birliği içinde bunu başaracaklarından asla şüphe duymadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu davetine icabet eden tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.
“ESER VE HİZMET SİYASETİ POPÜLİZME GALİP GELMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının pek çok anlamının bulunduğuna dikkati çekerek, milletin, bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak, “durmak yok; yola, çalışmaya, hizmet ve eser üretmeye devam” dediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde “Türkiye Yüzyılı” teklifinin de insanlar tarafından kabul edildiğinin görüldüğüne işaret ederek, “Bir asır önce, millî mücadelesini Cumhuriyet’in kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz. Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Son 21 yıldır olduğu gibi vaat edilen her şeyin tek tek gerçeğe dönüştürüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini, hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız” diye konuştu.
“YENİ DÖNEMDE MUHATAPLARIMIZ KARŞILARINDA, HER ALANDA DAHA AKTİF BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”
Bunları içe kapanarak, hadiseleri tribünden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasinin etki alanını daha da genişleterek yapacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletinin teveccühüne iki kez mazhar olmuş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunurken artık elimiz daha da güçlenmiştir. Bundan sonra uluslararası kamuoyu; küresel krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alan, bölgesinde barışın ve istikrarın tesisi için daha fazla çabalayan, Türk ve İslam dünyasının kalkınması için daha çok koşturan, mazlum ve mağdurlara daha fazla sahip çıkan bir Türkiye görecektir. Yeni dönemde muhataplarımız karşılarında sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle daha kararlı mücadele eden, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin hakkını daha güçlü gözeten, ekonomiden ticarete, güvenlikten demokrasiye başarı çıtasını yükselten, hâsılı, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha müşfik, daha aktif bir Türkiye bulacaktır.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YÜCELTMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA SÖZ VERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek 5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını tüm dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız ve şartsız egemenliğini her zeminde koruyacağımızı taahhüt ediyoruz. ‘Gayret bizden, tevfik Allah’tandır’ inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘bismillah’ diyoruz” dedi.
Bu akşam yeni kabineyi açıklayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’ne katılan devlet başkanlarına, Cumhur İttifakı’nın paydaşları ve tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandığa giderek özgür iradesiyle Türkiye’ye bir demokrasi şöleni yaşatan her bir vatandaşa, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin her bir ferdine de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan törende, hazırlanan platform üzerinden salona giriş yaparak konukları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan konuk devlet başkanları, başbakanlar ve diğer katılımcılar ile tek tek tokalaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını yaparken eşi Emine Erdoğan da kürsüde kendisine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun arkasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nobel Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, eski futbolcu Mesut Özil, madenciler, uluslararası derece yapmış sporcular, Türkiye’nin farklı bölgelerinden üniversite ve lise öğrencileri, şehit yakınları, gaziler, dinî azınlık cemaatlerinin temsilcileri yer aldı.
Törene katılanlara günün anısına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni’ne özel basılan üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kabartması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi ve imzasının yer aldığı hatıra para takdim edildi.
CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ’NE YURT DIŞINDAN YOĞUN İLGİ
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile fertlerinin yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç’in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan devlet başkanlarının isimlerini tek tek sayarak, bu tarihî günde kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkan Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Sinan Oğan’a teşekkürlerini sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Törenin ardından, Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde gösteri uçuşu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göreve Başlama Töreni’nin ardından törene katılan liderler onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi.



Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de





Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yemin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’e gelişi sırasında yol boyunca vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı.
Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ankara Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Türkiye bir seçim sürecini daha tüm dünyaya örnek gösterilebilecek rekor bir katılımla ve demokrasi şöleni havasında neticelendirdi. 14 Mayıs’ta TBMM’de görev yapacak 28. Dönem milletvekillerini belirleyen milletimiz, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda da şahsımıza yüzde 52,18 oy oranıyla yine büyük bir teveccüh gösterdi. Hamdolsun biz 5 sene daha ülkemize ve necip milletimize hizmet edecek olmamızın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin de güvenoyu aldığı bu seçimlerin, milletimizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açtığına inanıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını hızla sarıp söz verdiğimiz gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni yuvalarına kavuşturacağız. 12. Cumhurbaşkanı olarak milletimizin ebedi ve ezeli kardeşliğine sahip çıkmaya, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Ruhun şad olsun.”


Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DÜNYA
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı
-
Dünya4 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı
-
Biz Üretiriz1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”
-
Dünya3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı
-
Dünya4 hafta önce
“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”