Connect with us

Dünya

“TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “TEKNOFEST rekorların ve rekortmenlerin festivalidir. TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir. Burada yediden yetmişe tüm katılımcılara hitap eden eşsiz bir teknoloji ziyafeti var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada sözlerine, Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin yaşadığı İstanbul’dan ülkenin tüm gençlerini, ilime, bilime, araştırmaya gönül veren gençlerini selamlayarak başladı.

Dünyanın bir numaralı havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yeniden bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dördüncüsü düzenlenen TEKNOFEST’in ülkeye, millete ve istikbalin teminatı gençlere hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gururu yaşatan, her sene bir önceki yıldan çok daha görkemli bir teknoloji şöleni sunan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T3 Vakfı ile tüm paydaş kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, “Atalarımız ‘Er giden işine, geç giden boşuna’ diyor. TEKNOFEST’te bu tarihî hakikate bir kez daha şahitlik ediyoruz. Karşımızdaki bu muhteşem atmosfer, erkenden işine koyulan, kendini işine adayan, kalbini ve zihnini işine veren emekçiler sayesinde ortaya çıktı” diye konuştu.

“BURADA SERGİLENEN HER PROJE TAKIM ÇALIŞMASININ ÜRÜNÜDÜR”

Farklı kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, özel sektör firmalarının millî teknoloji hamlesinin nişanesi olan TEKNOFEST için tam anlamıyla seferber olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gece gündüz demeden el birliği içinde çalışarak ülkemizin gençlerine, bilime ve teknolojiye ilgi duyan her kesimden insanımıza işte bu gurur tablosunu yaşattılar. TEKNOFEST sadece evlatlarımızı dünyanın en modern teknolojileriyle tanıştırmıyor, aynı zamanda onlara birlikte iş yapmayı, takım ruhunu, millî duyguları da aşılıyor. Gençlerimiz her sene TEKNOFEST Teknoloji Yarışma tarihlerinin belirlenmesini sabırsızlıkla bekliyor. Kurdukları takımlarla, roketten insansız hava araçlarına, elektrikli araçlardan endüstriyel robotlara, biyoteknolojiden çevreye kadar birçok alanda kıyasıya rekabet ediyorlar. Sevindirici olan husus, ailelerimizin de bu yarışmalara hazırlık sürecinde çocuklarımızın en büyük destekçileri olmasıdır.”

Burada sergilenen her projenin okuluyla, öğretmeniyle, hocasıyla, ailesiyle takım çalışmasının ürünü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Burada gençlerimizin emeklerinin yanı sıra Türkiye’nin birikimi, ülkemizin zengin potansiyeli de var. Burada Türkiye’nin yarınlarına yön verecek başarılı bilim insanları, mühendisleri, teknisyenleri, araştırmacıları, astronotları var. TEKNOFEST’in yüreği kıpır kıpır atan genç mucitleri inşallah 2053 ve 2071 Türkiye’sinin mimarları olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varsın birileri bizim gençlerimizi tanımak yerine, sizleri harflerle kategorilere ayırarak tanımlamaya çalışsın. Varsın birileri bu ülkenin gençlerine vizyon ve ufuk çizmek yerine, gençlerimizi kısır gündemlerine alet etmeye çalışsın. Varsın birileri hiçbir ayrım yapmadan bu ülkenin gençlerini kucaklamak yerine, siyasi ikballeri ve hırsları uğruna kutuplaştırmanın peşine düşsün. Varsın Akıncı’nın bir kablosunu lehimleyemeyecek, Gökbey’in tek bir vidasını sıkamayacak, TOGG’un bataryasının yerini dahi gösteremeyecek olanlar, bu eseri inşa eden gençleri hor, hakir görsün. Biz gençlerimize inanıyoruz. Biz gençlerimizin, harflerle tanımlayanların fersah fersah ötesinde bir karaktere, vizyona, ufka sahip olduğunu gayet iyi biliyoruz” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada, burada dünyanın seyrini değiştirecek uzay yolcularını, bilim insanlarını, mucitleri, pilotları, mühendisleri, fizikçileri gördüğünü söyledi.

“TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ TOGG İLK DEFA ZİYARETÇİLERİN HUZURUNA ÇIKTI”

Yine ülkeyi güvenle, huzurla teslim edecekleri pırlanta gibi bir gençlik gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha önemlisi gençlerimizin yaşadığı tutkuyu paylaşan mühendis, araştırmacı, girişimci ağabey ve ablaları görüyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak hem siz gençlerimizle hem de sizleri en güzel şekilde yetiştiren anne babalarımızla gurur duyuyorum. Rabbime şahsıma sizler gibi gençlerle yol yürümeyi nasip ettiği için sonsuz hamdolsun diyorum” diye konuştu.

“TEKNOFEST rekorların ve rekortmenlerin festivalidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir. Burada yediden yetmişe tüm katılımcılara hitap eden eşsiz bir teknoloji ziyafeti var. Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Aksungur, Atak helikopterleri, paraşüt timleri, Hürkuş, Gökbey, Bayraktar TB2 gibi göz bebeklerimiz İstanbul semalarında görsel bir şölen sunuyor. Tabii bu sene gökyüzündeki bu bekçilerimize yeni bir üye daha katıldı. Ülkemizin tüm dünyada medarıiftiharı olan Akıncı bu sene gökyüzü şölenimizin yeni yıldızı olarak boy gösterdi. Ayrıca bir diğer atılımımız olan Türkiye’nin otomobili TOGG yine ilk defa ziyaretçilerin huzuruna çıkmış oldu.”

Artık zamanın yakın olduğunu, TOGG’un halkın istifadesine sunulacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atak helikopterlerini yaptık ve onunla beraber terörün ülkemizde ve ülke dışında belini kırdık. Bugün Türk yapımı olan bu teknolojilerin semalarımızda çıkardığı ses hepinizin içini ısıtıyor, göğsünü kabartıyor. Hatırlayın beş yıl önceki hain darbe girişiminde havalanan uçaklar ülkemizi yıkmak, birliğimizi bozmak, sözüm ona bizi korkutmak için bu alanın üstünde uçuyorlardı. Hamdolsun bugün aynı alanda kendi ürettiğimiz insanlı ve insansız hava araçlarımız Türkiye’nin gücünü göstermek için uçuyor. Bazılarımız maalesef bu uçakların çıkardığı sesleri acıyla, teessürle hatırlıyor olabilir. Ancak, bizim evlatlarımız bu sesleri festivalle, coşkuyla, büyük bir gururla hatırlayacaklardır. İnşallah bu ve benzeri organizasyonların sayısını artıracak Türk gençliğini yeni dünyanın en yetkin nesli hâline getireceğiz. Hamdolsun gerek gençlerimizin ilgisi ve milletimizin teveccühü gerekse rakamlar bu hedefe kesinlikle rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor.”

“GENÇLERİMİZİ DÜNYANIN EN İLERİ, EN YENİ TEKNOLOJİLERİNE HAZIRLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’de TEKNOFEST yolculuğu başladığında 14 teknoloji yarışması ve 20 bin başvuru olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi: “2021 TEKNOFEST’e geldiğimizde ise teknoloji yarışmalarının sayısı 35’e çıkarken, bu yarışmalara başvuran sayısı on kat artarak 200 bini buldu. Yine 2018’de yarışmacılarımıza 2 milyon liralık ödül, 2 milyon liralık da maddi destek sağlanırken bu yıl bu rakamı 12 milyon lira seviyesine çıkardık. Ayrıca özel sektörümüz de sağ olsunlar Ar-Ge ve inovasyon deyince katkılarını hiçbir zaman esirgemiyor. TEKNOFEST’in ilk sene 28 olan paydaş sayısı, bu yıl 74’e çıkmak suretiyle festivalin nüfuz ettiği alanı daha da genişletti. Tabii paydaşların ve desteklerin sayısı arttıkça gençlerimize daha çeşitli alanlarda daha fazla yarışma sunabilme imkânı buluyoruz. Gençlerimizi sadece savunma sanayi alanındaki işlere değil, dünyanın en ileri en yeni teknolojilerine de hazırlıyoruz.”

Uçan araba tasarımından iletişim teknolojilerine, sağlıkta yapay zekâdan sanayide dijital teknolojilere, biyoteknoloji ve inovasyondan tarım, turizm, çevre ve enerjiye kadar birçok sivil alanda yarışmalar düzenlendiğini vurgulayan Erdoğan, TEKNOFEST’in çok genç bir organizasyon olmasına rağmen şimdiden bölgede ve dünyada kendinden söz ettirmeyi başardığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 88 ülkeden yüzlerce öğrencinin, girişimcinin bu organizasyona katılımının aslında sahip olunan küresel potansiyelin de ispatı olduğunu belirterek şunları kaydetti: “İnsansız hava araçlarımızın dünya basınında manşetleri süslediği gibi TEKNOFEST’te dünya medyasının gündeminde bir numara olmalıdır. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren TEKNOFEST’i uluslararası bir marka hâline getirecek, can Azerbaycan’dan başlayarak dost ve müttefik ülkelerde de düzenleyeceğiz. TEKONFEST’i öyle önemli, öyle etkili, öyle küresel bir marka hâline getirelim ki dünyanın gençleri bu prestijli festivale katılmak için can atsın. Sizlerin gayretleri, sizlerin destekleriyle inşallah bunu da başaracağımıza inanıyorum.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN DERDİNDEYİZ”

Bugün yerli ve millî teknolojilerdeki başarılar eğer konuşulabiliyorsa bunda son 19 yılda atılan adımların çok büyük payının olduğunu söyledi. “19 yıldır yaptığımız yatırım ve atılımlarla TEKNOFEST’in, gençlerimizin yaktığı teknoloji ateşinin altyapısını hazırlıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde esamesi dahi okunmayan Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini geliştirmek için büyük çaba harcadıklarını, bir taraftan işletmelere modern alt yapılar sunarken, diğer taraftan bireysel ve kurumsal Ar-Ge bilincini aşılayabilmek için proje desteklediklerini aktardı.

Üniversitelere kapsamlı destekler vererek dünya çapında tematik araştırma merkezleri kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, firmaların bir araya gelip, güç birliği yapabileceği teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 89’a çıkardıklarını belirtti.

2003’te, binde 5 dahi olmayan Ar-Ge harcamalarının millî gelir içindeki payını ilk kez yüzde birin üzerine çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bu rakamların tamamı tek başına bir başarı hikâyesidir. Ancak beklediğimiz hedeflere ulaşmak için asla yeterli değildir. Çünkü biz bugün özellikle kurtarmak için değil, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin derdindeyiz. Bunun yolu da öncelikle nitelikli bir insan kaynağına sahip olmaktan, insana yatırım yapmaktan geçiyor. İşte bu insanlar karşımda, bu gençler karşımda” diye konuştu.

Bu amaçla gerek Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi gerekse Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde birçok çalışma başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlihazırda 66 ilde bulunan Dene Yap Teknoloji Atölyelerini, 2023 yılına kadar 81 ilin tamamına yaygınlaştıracaklarını, bu atölyelerde henüz ilk ve ortaokul çağındaki çocuklara yapay zekâ, robotik kodlama, siber güvenlik gibi geleceğin teknolojilerine yönelik dersler verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sağladıkları girişimcilik, inovasyon ve Ar-Ge desteklerinin yanı sıra açık kaynak platformu ile yeni nesil yazılım okulları ile TEKNOFEST gibi organizasyonlarla bu eğitimi taçlandırdıklarını dile getirdi.

Eskiden okulda öğrenilen “Matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi dersler ne işimize yarayacak?” denildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler artık bu soruların cevabını TEKNOFEST’te bulabiliyor. Burada gençler okulda öğrendikleri matematiği, fiziği, kimyayı kullanarak roketler tasarlıyor, elektrikli araçları araştırıyor, İHA’ları uçuruyorlar. Yine bu amaçla millî teknoloji hamlesi ışığında ülkemizin teknoloji kabiliyetlerini en üst seviyeye taşımak için çaba harcıyoruz. Başarılarınızı ödüllendirmek, motivasyonunuzu en yukarıda tutmak için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı gökte uçsalar dahi karganın dünyası başka şahinin dünyası başkadır” sözüne atıf yaparak şöyle devam etti:” Ülkemizde de siyaseti, ekonomiyi, savunmayı, diplomasiyi, bilimi, milletin gözü yerine başkalarının gözünden gören, okuyan bir kesim bulunuyor. Bunlar ülkeye ve millete ne hizmet ederler ne de hizmet edilmesine izin verirler. Bunlar, ilimde, bilimde, sanatta, sporda, kültürde ne özgün bir eser ortaya koyarlar ne de sizin gibi gençlerimizin ürettiği değerleri takdir ederler. Bunlar, Batı ülkelerindeki her şeyi çok iyi, her hizmet ve ürünü çok kaliteli, bizde ise tam tersine her şeyi çok kötü, çok pespaye, çok kalitesiz görürler. Bunlar, Batı karşısında olabildiğince ezik, kendi halkına ve ülkesine karşı son derece kaba ve küstahtırlar. Kendi mahallesinin dışına çıkmayan sözde elit, özde lümpen bu kifayetsiz güruhu bizim gibi sizler de gayet iyi tanıyorsunuz. Aynı şekilde bugüne kadar neyi başarmışsak, ülkemizi hangi alanlarda ileriye taşımışsak, bunlara rağmen başardığımızı da sizler biliyorsunuz.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE SİZLERİN OMUZLARINDA YÜKSELECEKTİR”

“40 yıllık siyasi hayatı çetin mücadelelerle dolu bir büyüğünüz olarak sizlere şu gerçekleri hatırlatmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi: “Size ‘Yapamazsınız, başaramazsınız.’ diye üst perdeden ahkâm kesenlerin sözlerine asla kulak asmayın. Heyecanınızı anlamayanlara, yeteneğinizi küçümseyenlere, sizi kafalarındaki dar kalıplara hapsetmeye çalışanlara asla prim vermeyin. Kendi başarısızlıklarına sizi ortak etmelerine kesinlikle rıza göstermeyin. Kadrolu felaket tellallarının hayallerinizle aranıza girmesine asla müsaade etmeyin. Sizler, bizim en kıymetli varlığımız, bu ülkenin en büyük hazinesisiniz. Biz sizlere inanıyoruz. Biz, sizleri seviyoruz. Sizler, daha 21 yaşındayken çağ açıp çağ kapatan dahi Türk, Fatih Sultan Mehmet Han’ın torunlarısınız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, ‘Benden bu millet için bir şey istiyorsanız en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz.’ diyen Nuri Demirağların evlatlarısınız. Yerli ve millî sanayi için canını ortaya koyan Nuri Killigillerin mirasçılarısınız. Büyük ve güçlü Türkiye sizlerin omuzlarında yükselecektir. Hep söylediğim gibi kader gayrete âşıktır; bilim, ilim, hikmet ve idrak için önce inanç, sonra da gayret gerekir. Hayallerimizi ve hedeflerimizi ancak bu şekilde gerçeğe dönüştürebiliriz. Sizden bugün TEKNOFEST’te bizlere eşlik eden Aziz Sancar Hocamızın başarısını daha öteye taşımanızı bekliyorum. Sizlere baktığımda gözlerinizdeki ışığı, kalbinizdeki ateşi görebiliyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz için hep daha ileriye gitmek, ülkemizin kodlarına işlenmiştir. Sizlerle yol yürümekten büyük bir onur, büyük bir gurur duyuyorum. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinlik dolayısıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, T3 Vakfına, tüm paydaş kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Konuşmasının ardından canlı bağlantıyla 27 ilde eş zamanlı olarak Dene Yap Türkiye Teknoloji Atölyelerinin açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 il ile birlikte sahnede diğer yetkililerle açılış kurdelesini keserken, katılımcılardan makasları günün anısına saklamalarını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aziz Sancar ile birlikte TEKNOFEST yarışmalarında projeleriyle dereceye giren takımlara 36 ayrı kategoride ödüllerini verdi.

T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a TEKNOFEST 2021 plaketini takdim etti.

Dünya

İsmail Fidan |Marka patent Bilirkişi : Allah size merhamet ve vicdan versin

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA

Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar

Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İlk günlerdeki önceliğimiz olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetleri aldı. Bir yandan geçici barınma alanlarını kuruyor, diğer yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada bugün Ramazan-ı Şerif’in beşinci günü olduğunu dile getirdi.

Ramazan’a buruk girildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binin üzerindeki insanımızın acısı hâlâ tazedir. Adıyaman ile birlikte bazı illerimizde deprem afetini bir de sel felaketi izledi. Bir kez daha depremde ve sellerde kaybettiğimiz her bir cana Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum” diye konuştu.

“DEPREMİN, MİLYONLARCA İNSANIMIZIN YÜREĞİNDE AÇTIĞI YARALARI SARMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”

Ansızın hayattan kopup gidenlerin hatıralarının yüreklerde hep yaşayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Depremin, milyonlarca insanımızın yüreğinde açtığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Bey ilk günden beri burada koordinasyonu yürütüyor. AFAD’dan karayollarımıza, güvenlik güçlerimizden sağlıkçılarımıza kadar, belediye başkanlarımız hep birlikte Adıyaman’da koordinasyon içerisinde görev aldılar ve burada çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımızın gayretlerini de yakinen takip ediyorum. Hepsine de huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günlerdeki öncelikleri olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetlerinin aldığını, bir yandan geçici barınma alanlarını kurduklarını, diğer yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını belirtti.

“BÖLGE GENELİNDE GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE 2,5 MİLYON İNSANIMIZI MİSAFİR EDİYORUZ”

Acil ihtiyaçları karşılamak için çadırdan konteynere, prefabrik yapılara kadar tüm barınma imkânlarını seferber ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bölge genelinde geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insanımızı misafir ediyoruz. Adıyaman başta olmak üzere depremde hasar alan şehirlerimizin tamamında kurulumu hızla süren konteynerlerin sayısını en kısa sürede 100 bine çıkartacağız. Ayrıca diğer barınma alternatiflerini de hızla devreye alıyoruz. Hasarsız ve az hasarlı evler yavaş yavaş kullanılmaya başlandı. Bu depremde Adıyaman’da yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak 37 binin üzerinde binada 95 bine yakın bağımsız bölüm tespit edildi. Deprem bölgesinin tamamında bu sayı 312 bin binada 900 bin bağımsız bölüme kadar çıkıyor. Yaptığımız planlamaya göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin, ilk 1 yıl içinde de 319 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adıyaman’da inşa edeceğimiz konut sayısı yaklaşık 50 bini, köye evi sayısı 23 bin 640’ı bulacak. İster il ve ilçe merkezlerinde ister köylerde olsun evi yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen hiçbir Adıyamanlı kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz. Her bir kardeşimizi içinde huzurla ve güvenle oturacak yeni yuvasına mutlaka kavuşturacağız. Kentsel dönüşüm projeleriyle diğer alanları da güvenli hâle getireceğiz” dedi.

“YAPIM SÜRECİNİ BAŞLATTIĞIMIZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI 56 BİN 323’E ULAŞTI”

Geçen günlerde Kahramanmaraş ve Hatay’da deprem konutlarının temellerini attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de 4 bin 431’i Adıyaman’da olmak üzere 27 bin 949 kalıcı deprem konutunun daha temelinin atılacağını bildirdi.

“Yapım sürecini başlattığımız konut ve köy evi sayısı 56 bin 323’e ulaştı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 bin konut ve 1 milyon altyapılı arsa projesinin deprem şehirlerine isabet eden bölümleriyle ilgili çalışmaları da sürdürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adıyaman’da ‘İlk Evim’ için 2 bin 650 konutun, ‘İlk Arsam’ için de 6 bin 250 arsanın hak sahiplerini kura çekişleriyle belirledik. Deprem gününden beri vatandaşlarımıza çeşitli kalemlerde yaptığımız ödemelerle destek oluyoruz. Her depremzede aileye onar bin lira ödeme yaptık. Yakınları vefat edenlere acil ihtiyaçları için yüzer bin lira veriyoruz. Taşınma desteği olarak kiracı, ev sahibi ayrımı yapmadan 15 bin lira ödüyoruz. Kira desteği olarak da aylık 3 bin lira ile 5 bin lira arasında, yani yılda 36 bin lira ile 60 bin lira arasında ödeme yapıyoruz.”

“MİSAFİRHANELERDE, YURTLARDA, OTELLERDE, KONTEYNER KENTLERDE KALANLARIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Misafirhanelerde, yurtlarda, otellerde, konteyner kentlerde kalanların tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Üretimi desteklemek, şartları yeniden döndürmek için sanayicilerimize, esnaflarımıza sunduğumuz ilave imkânlar var. Mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri gibi desteklerle çiftçilerimizin zararlarını telafi ediyoruz. Dolayısıyla kalıcı konutlar yapılarına kadar vatandaşlarımıza yüz binlerce liraya tekabül eden bir maddi desteği zaten sağlıyoruz” diye ekledi.

Diğer afetlerde konutları, maliyetinin neredeyse üçte biri bedelle 2 yılı ödemesiz 20 yıl vadeyle verdiklerini, herhangi bir faize tabi olmayan bu ödemelerin cüzi bir rakamla başladığını ve gelirlerdeki rutin artışlarla birlikte kısa sürede nispeten daha da az bir miktara düştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela bir önceki Elazığ depreminin ardından inşa ettiğimiz 2 artı 1 evlerin aylık ödemesi 510 liradan, 3 artı 1 evlerin aylık ödemesi 730 liradan başlıyor. En büyük metrekareye sahip 3 artı 1 evde bu ödeme 990 liraya ve toplam borç da 214 bin liraya ancak çıkıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köy evlerini de benzer rakamlarla hak sahiplerine veriyoruz. Vade süresi olan 20 yılın sonuna kadar aylık ödeme miktarı sabit kalıyor. Borcunu peşin kapatmak isteyenler yüzde 20 indirimden yararlanıyor. Şayet vatandaşımızın mülkünün yeriyle ilgili kamulaştırma ve benzeri bir sorun varsa onun ödemesi de ayrıca yapılıyor. Evinin sigortası olan vatandaşlarımız oradan da ödeme alabiliyor. Netice itibarıyla süreç içinde yapılan ödemeler ve verilen destekler göz önüne alındığında devlet deprem konutlarını vatandaşlarına hibe seviyesinde bir usulle teslim ediyor” değerlendirmesini yaptı.

“KALICI KONUTLARIN İNŞASINI İNANILMASI ZOR BİR HIZLA BAŞLATIYORUZ”

Birilerinin, milletin ne yaşadığından, devletin ne yaptığından ve insanlara hangi imkânları sunduğundan habersiz olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan yanlış beyanlarla ortalığın karıştırılmaya çalışıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte bay bay Kemal’i biliyorsunuz. Bir şey anlatmaya gerek var mı? İşte şu mübarek Ramazan ayında yine yalan, yanlış beyanlarla, yalan, yanlış haberlerle ne diyor, ‘Biz geleceğiz, geldikten sonra da her şey bedava.’ 11 tane büyükşehir belediyen var, senin bu büyükşehir belediyelerin acaba Adıyaman’a ulaştılar mı? Ama AK Parti’nin belediyeleri ilk günden itibaren başkanlarıyla beraber buradalar. Yıllardır afet bölgesinde canhıraş bir şekilde çalışan bakanlarımızın, kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, gönüllülerimizin emeklerini hiçe sayan bu zihniyeti, milletimizin takdirine havale ediyorum. 14 Mayıs’ta bunun hesabını sormaya var mıyız?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim, bu safsatalarla kaybedecek vaktimiz yok. İşte sizler de şahitsiniz, pek çok meseleyi aynı anda çözüyor, en önemli ihtiyaç olan kalıcı konutların inşasını da inanılması zor bir hızla başlatıyoruz. İşte bugün temeli atıyoruz, bir yıl içinde 319 bin konutu ve köy evini, altyapısı, kamu binaları, sosyal tesisleri, ticari alanlarıyla birlikte teslim etmekte kararlıyız. Ayrıca 3 bini Adıyaman’da olmak üzere 14 bin 600 küçük sanayi dükkânını da bu süreçte inşa ederek, esnaf ve sanatkarlarımıza, işletmecilerimize teslim edeceğiz. Dünyada bu kadar kısa sürede, böylesine büyük bir konut inşası ancak bizim birikimimiz, tecrübemiz, azmimiz ve kararlılığımızla mümkündür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte benzer durumlarda yaşanan rezillikleri hatırlatmaya gerek bile duymadığını ifade ederek, “Türkiye, her alanda olduğu gibi, afetlerin yaralarının sarılması hususunda da yeni bir döneme bizimle girmiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Elazığ, Malatya, İzmir’de depremleri, Kastamonu, Bartın, Giresun’da selleri, Antalya, Muğla ve Manavgat’ta yangınları yaşayanların, Türkiye’nin dört bir yanında tamamladıkları 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesinden faydalananların bunun şahidi olduğunu söyledi.

“AFET YARALARINI SARMADAN BİZ RAHAT, HUZUR BULMAYACAĞIZ”

Bugüne kadar, millete verdikleri her sözü tuttukları gibi, deprem bölgesindeki şehirleri bir yılda ayağa kaldırma sözünü de yerine getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nissibi Köprüsü bunun şahididir. Şanlıurfa’yı Adıyaman’a biz bağlamadık mı? Nereyi, nereye bağladık. İşte bütün bunları yapan irade, Allah’ın izniyle bunu da yapacaktır. Afet yaralarını sarmadan biz rahat, huzur bulmayacağız” dedi.

Ramazan ayını bu kutlu mücadelenin sembolü hâline getirmek için Adıyaman’da olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın, sahip olduğu tarihî ve doğal zenginliklere rağmen uzunca bir süre hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşamadığını belirtti.

Türkiye’de son 20 yılında gerçekleştirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde, diğer şehirlerle birlikte Adıyaman’ın da önünde yepyeni bir dönem açıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan turizme kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapının meyvelerini toplamaya başlayan bir Adıyaman gerçeğiyle karşı karşıyayız. Deprem, yol açtığı yıkımla Adıyaman’ın canını yakmış olabilir ama bu şehrin geleceğine ilişkin umutlarını ve hayallerini yıkmaya ne 7,7 ne de 7,6 büyüklüğündeki sarsıntı yeter. Şehrimizi yeni konutlar, yeni iş yerleri, yeni kamu binaları, yeni sosyal donatılarla ayağa kaldırırken, Türkiye Yüzyılı’nın parlayan yıldızı Adıyaman hedefine doğru yürüyecektir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem yıkıntıları altında son nefesini veren AK Parti Milletvekili Yakup Taş’a ve ailesine Allah’tan rahmet dileyerek, “Her bir insanımıza borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Rabbimizin ‘La Tahzen innallahe meana’ üzülme, korkma, yeter ki inan. Allah, bizimle beraberdir diyerek, biz, yolumuza devam edeceğiz. Çünkü Rabbimiz, bu emrin devamındaki ‘İnnallahe meana’ derken, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir. Allah yardımı bizimle beraber olduğu müddetçe, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Hiç endişe etmeyin, bunların hepsini aşacağız” dedi.

“BU COĞRAFYANIN HER GÜNÜ İMTİHANLA GEÇTİ”

Bu coğrafyada her günün imtihanla geçtiğini, bir yandan tabii afetler, diğer yandan düşman saldırıları ve teröre kadar envaiçeşit tehditle nice sınamalara maruz kalındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörle mücadeleyi başardık mı? Şu anda teröristler var mı? Şu anda PKK/YPG nerede? Evelallah bu iktidar, bu terör örgütlerini gömdü. Bundan sonra da gömmeye devam edecek ama şu anda bakıyorsunuz, bay Kemal, PKK terör örgütünün Parlamentodaki uzantılarıyla el ele, kol kola dolaşıyor mu? Onlarla beraber bu seçime, 14 Mayıs’a hazırlanıyor mu? Bunlara cevabı en güzel şekilde nerede vereceğiz? 14 Mayıs’ta sandıkta vereceğiz. Ben, sizlerin bunu gerçekleştireceğinize inanıyorum. İşte bu 11 vilayette atacağımız adımlarla, Allah’ın izniyle bunlara gereken hesabı 14 Mayıs’ta vereceğiz. Ben, gözlerinize bakarak, buna hazır olduğunuzu görüyorum. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Allah yar, yardımcımız olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlanarak Merkez Örenli Mahallesi, Kahta Belören köyü ve Kuyulu köyünde deprem konutları ve köy evlerinin temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi.

HABER BURADA

Dünya

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’ın İskenderun ilçesinde “Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun Yeni Kaymakamlık Binası önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ramazanın hayırlı ve bereketli geçmesini ve bu ayın, milletin ve tüm insanlığın kazalardan, belalardan, afetlerden korunmasına vesile olmasını diledi.

Ülke ve millet olarak 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insan ile yaşanılan ağır yıkımın acısının yüreklerde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybımız öylesine büyük, acımız öylesine derin ki anlatmaya kelimeler kifayet etmiyor. Vefat eden kardeşlerimizin aziz hatıraları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bize düşen asıl görev ise can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle de en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay’ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.

Attıkları her adımı, başlattıkları her projeyi bu gayeyle planladıklarını ve yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 1,5 ay içinde arama kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü, geçici barınma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı, kalıcı konutların inşasına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin altyapısı, kurulumu, nakli sürmektedir. Bu konteyner sayısı, mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir.”

“KALICI KONUTLARLA İLGİLİ HAZIRLIKLARI İNŞAAT SAFHASINA GETİRDİK”

Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemelerin yapıldığını, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödenmesine başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı, kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van’dan Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük.

Daha önemlisi bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. İşte biz bunun için bir yılda 319 bin konut yaparak altyapısıyla, iş yerleriyle, sosyal ve kültürel birimleriyle tüm ihtiyaçları tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik.”

Seçimleri 14 Mayıs’ta yapma kararlarının gerisinde de aynı anlayışın bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız. Dünyada 500 kilometrelik bir alana yayılan, böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip, kalıcı konutların inşasına başlayabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye, devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla bunu başarmıştır” şeklinde konuştu.

“BU FELAKETİN İZLERİNİ HEP BİRLİKTE ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Ülkenin, “Türkiye Yüzyılı” olarak ifade edilen Cumhuriyet’in yeni asrıyla ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin ilk şartının, deprem yaralarını sarmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatay yaralıyken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlüyken kalan 80 vilayetimiz neşeyle hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek, bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu, yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programlarında herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz. Bakanlarımız deprem gününden, biz de depremin üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüz de hep sizlerle birlikte.”

Ramazanı da depremzedelerle karşıladıklarını ve geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kahramanmaraş’ta, bugün ise Hatay’da olduklarını, diğer şehirlere de gideceklerini belirtti.

Tüm yaralar sarılıp yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi deprem turistleri, sadece fotoğraf çektirmek, sadece görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldırmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkânları geçici barınma merkezleri kurarak, yardım faaliyetlerini sürdürerek, yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler, insanlarımızın gönüllerini alabilseler. İnşallah o da olur” ifadelerini kullandı.

“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, ORTAK GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM”

Muhalefetin 11 büyükşehir belediye başkanlığı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buraya uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini, kendimize yakışanı, sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi 1 yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak, her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defa da aynısını yapacağız” dedi.

Van, Bingöl, İzmir, Kütahya, Antalya ve Muğla’da daha önce yaşanan doğa olaylarının ardından yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse endişeye, tereddüte kapılmasın. ‘Burası CHP’li’ demedik. Biz ne dedik? ‘Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımızdır.’ dedi. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkâna, kararlılığa sahibiz. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ortak geleceğimize, ortak hayallerimize, ortak hedeflerimize sahip çıkalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir” diye konuştu.

“22 BİN 467 KONUTUN İNŞASI FİİLEN BAŞLAMIŞTIR”

Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinde hem can hem de yıkılan bina bakımından en büyük kaybın yaşandığı şehir olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tespitlerde gelinen noktaya göre şehrimizde 100 bin binadaki 338 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle gelmiştir. Hatay’da toplamda 238 bine yakın konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Depremden bugüne 50 bin konut ve köy evinin inşasına başlanmasıyla ilgili süreci sonuçlandırdık. Bugün Hatay’da temelini atacağımız 3 bin 122 konutla birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak sizlere verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.

Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak, şehir merkezlerimizi yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlam, güvenli, huzurlu yuvalar ve iş yerleri kazandıracağız. Konutlarla kalmıyor, bölgenin sağlık altyapısını da ayağa kaldıracak projeleri başlatıyoruz. Depremin ardından Arsuz’da 100, Hassa’da 100 ve Belen’de 30 yataklı devlet hastanelerini hemen tamamlayarak hizmete aldık. Salgın döneminde nasıl rekor sürelerde acil durum hastanelerini inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Biz ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran bir parti bir iktidar değiliz. Hatırlayın o salgının olduğu dönemde İstanbul’da dev Çam ve Sakura Hastanesini bitirdik. Üç ay gibi bir zamanda bir taraftan İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan evet Anadolu Yakası’nda iki hastaneyi 1006 odalı olarak 1006 bir tarafta 1006 bir tarafta bitirdik ve halkımızın hizmetine sunduk.”

“MİLLETİMİZİN YARALARINI SARAN SAĞLIK PERSONELİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Bugün 400 yataklı Antakya Devlet Hastanesi, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi, 200 yataklı Acil Durum Hastanesi ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini attıklarını aktaran Erdoğan, Antakya Devlet Hastanesi’nin 10 Mayıs’ta hizmete açılacağını, Hatay’ın yeni yerleşim yeri Gülderen’de de 1000 yataklı bir şehir hastanesi kurulacağını kaydetti.

Bugüne kadar millete karşı asla mahcup olmadıklarını, meydanlarda bol keseden atıp, göreve gelince unutanlardan da olmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin gereğini de yerine getireceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma merkezlerinin kurulumunu da sürdürdüklerini hatırlatarak, “Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Yıkılan iş yerlerimizi prefabrik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz toprağı ekerek baharın bereketini yakalamak için çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Tüm çalışmaların, deprem sonrası diğer şehirlere giden vatandaşların dönüşümünü hızlandıracağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz, yıkılan her şeyi yeniden daha iyisiyle daha güzeliyle daha güvenlisiyle yeniden yapacağız. Canlarımız dışında kaybettiğimiz her şeyi tekrar kazanacağız, tekrar yerine koyacağız. Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi.

Bunca imtihandan alnının akıyla sıyrılmış bir milleti, bu milleti tek başına deprem mi esir edecek, asla. Ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntıların faturasını depremde yıkılan binalarımızla ve yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Önemli iyileştirmeler sağladık ama görüyorum ki daha fazlasını, daha hızlı bir şekilde yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirlerimizi değil ülkemizin tamamında kentsel dönüşümü süratle neticelendirecek bir program hazırladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TOKİ vasıtasıyla ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı, en çok can aldığı Hatay’dan, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerindeki vatandaşlarıma sesleniyorum. Eğer binanız depreme dayanıklı değilse sel veya heyelan tehdidi altındaysa başka bir sıkıntısı, sorunu varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın.”

Deprem ve sel gibi afetlere karşı tedbirler alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce tedbirimizi alacak, yani binamızı sağlam bir zemine, tekniğine uygun şekilde yapacak, ondan sonra tevekkül edeceğiz” dedi.

“HATAY’I İNŞA EDENE KADAR, DURMAYACAĞIZ, DİNLENMEYECEĞİZ”

14 Mayıs seçimlerinden sonra milletin takdiriyle yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde bu konunun hükûmet programının ilk vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “20 yılda edindiğimiz tecrübeleri, 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı ve bilim insanlarımızın öngörülerini dikkate alarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hâle getirmekte kararlıyız. Hatay hem güvenli konutları hem tarihî ve kültürel mirasımızın ihyasıyla ortaya çıkacak görünümüyle bu modelin vitrini olacaktır. Hani Çanakkale Destanı’nda Akif ne diyor? ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ diyor ya. Hatay’ımız da öyle 7,7 ile 7,6’yla tarihe gömülecek bir şehir değildir. Bu yıkıntıların üstünde hepimizin hayali olan Hatay’ı inşa edene kadar, durmayacağız, dinlenmeyeceğiz.”

Hatay’ın Türkiye topraklarına Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin kıymetini çok iyi bilir. Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle dünyayı kendine hayran bırakıyor. Hemen yanı başımızdaki coğrafyada yaşanan onca trajediye bakarak bize Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birer ferdi olarak yaşama şerefini bahşeden Rabbime hamdolsun diyorum” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin güvenliğiyle, huzuruyla, üretimiyle, istihdamıyla, büyüme potansiyeli ve diğer tüm imkânlarıyla Cumhuriyet tarihinin zirvesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için en azından şu son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inançla azimle cesaretle verdiğimiz mücadeleyle hepsini aştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı’yla oluşan küresel gerilimin kendilerini hedeflerinden uzaklaştırmadığını, deprem, sel ve yangın gibi tabii afetlerin de bu hedeflerden vazgeçiremeyeceğini ifade etti.

Diyarbakır Annelerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize güvenmenizi, bizim yanımızda yer almanızı istiyorum. Beraberce nice başarıları kazandık. İnşallah depremin yol açtığı yıkımların üstesinden de geleceğiz. Mübarek Ramazan ayında duaların, niyazların, yaptığımız hayır ve hasenatın ecri hürmetine, Rabbimizin yardımının bu mücadelede bizimle olacağına yürekten inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantıyla İskenderun, Antakya ve Defne’de devlet hastanesi, Kırıkhan’da köy evi, İskenderun, Altınözü ile Arsuz’da ise deprem konutlarının temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi. Dua edilmesinin ardından Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ildeki 22 bin 465 konut/köy evinin temeli atıldı.

HABER BURADA

DÜNYA