“Türkiye’yi, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine, ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim sistemiyle taşıyabiliriz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına dair büyük idealleri ve hedefleri olan Türkiye’nin insan kaynağının yetiştiği fidanlık, okullarımızdır. Türkiye’yi, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine, ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim öğretim sistemiyle taşıyabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının öğrencilere, öğretmenlere, velilere, eğitim camiasına ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Yeni eğitim-öğretim yılının açılış törenini Türkiye’nin en köklü, kendi alanında en yetkin okullarından birisi olan Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Islah-ı Sanayi Mektebi adıyla 4 Eylül 1868’de hizmet vermeye başlayan lise, o tarihten bu yana ülkemizin teknik eğitim alanında önemli bir ihtiyacını karşılamıştır. Kökleri çok daha eksiye uzanan okulumuz Türkiye’ye farklı alanlarda hizmet etmiş, pek çok güzide ismin yetişmesine de vesile olmuştur. Güreş ve tekvando başta olmak üzere spordaki başarılarıyla da göğsümüzü kabartan lisemizin öğrencilerini kutluyor, emek veren tüm eğitimcilerimize teşekkür ediyorum. Şu an okulumuzda eğitim gören evlatlarımızın, büyüklerinden devraldıkları gurur tablosuna yeni yıldızlar ekleyeceklerine inanıyorum” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN HAKKINI ASLA ÖDEYEMEYİZ”
Önemli gördüğü bir hususu vurgulamak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hangi alanda olursa olsun başarı tesadüften öte, disiplin, azim ve fedakârlıklarla dolu uzun bir mücadelenin meyvesidir. Her başarılı eğitim kurumunun gerisinde çalışkan öğrencilerle beraber, mesleğine âşık eğitimcilerin imzası vardır. Her biri ayrı değer olan öğretmenlerimizin evlatlarımızın eğitimi için harcadığı emek olmazsa, elbette bu başarıların hiç biri yakalanamazdı. Evlatlarımızı yetiştiren, milletimize ve insanlığa faydalı bir fert olmalarına katkı sağlayan öğretmenlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz.
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, siz öğretmenlerimizin şahsında eğitim-öğretim camiamızın tüm mensuplarına hizmetleri ve engin sabırları için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi daha ömürlerinin baharındayken bölücü terör örgütü tarafından alçakça katledilen şehit öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Üzerimde hakkı olan kendi öğretmenlerimi de bir kez daha saygıyla anıyor, dar-ül-bekaya uğurladıklarımıza Rabb’imden rahmet niyaz ediyorum. Biz onlarla var olduk, onların emekleriyle hayatı çok çok farklı şekilde yaşamaya başladık.”
İlk defa bu eğitim sezonunda okulla tanışmanın heyecanını yaşayan öğrencilere de başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni eğitim ve öğretim yılının, Türkiye’nin hemen her alanda gerçekleştirdiği büyük atılıma, tarihî değişime ivme kazandıracağını, ülkenin ve milletin önünde yeni ufuklar açacağını dile getirdi.
“SALGIN, HAYATTAKİ HER ŞEY GİBİ EĞİTİMİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki sene başlayan ve son 1,5 yıldır tüm dünyayı derinden sarsan Koronavirüs salgının, hayattaki her şey gibi eğitimi de olumsuz etkilediğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Salgını kontrol altına almak için hemen her ülke sokağa çıkma yasağı dâhil çok sert tedbirlere başvurdu. Türkiye olarak biz de virüsün öldürücü etkisinin yüksekliği sebebiyle geçtiğimiz dönemde ihtiyatlı davranmak zorunda kaldık. Öğretmenlerimizin, evlatlarımızın ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmamak için azami hassasiyet gösterdik. Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda salgının seyrine göre kimi zaman okullarımızı açarak ancak daha çok EBA üzerinden gerçekleştirdiğimiz uzaktan eğitim ile bu dönemi geride bıraktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının yol açtığı sıkıntılara rağmen Türkiye’nin eğitim faaliyetlerini ülke çapında kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduğunu vurguladı.
Devletin tüm imkânlarını seferber ederek, salgının yoğun seyrettiği dönemlerde çocukların eğitimden kopmamalarını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda 2 milyon tablet bilgisayarı öğrencilere ulaştırdıklarını, yine bu dönemde “eğitim bilişim ağı” denen, kısa adıyla “EBA” televizyon ve internet platformlarıyla da uzaktan eğitimi başarıyla yürüttüklerini anlattı.
TRT EBA İlkokul, TRT EBA Ortaokul ve TRT EBA Lise kanallarından eğitimin devamını sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzaktan eğitimde çocukların kendi öğretmenleriyle aynı sınıftaymış gibi ders yapabilmeleri için EBA canlı derslerini devreye aldıklarını, Türkiye’deki tüm cep telefonu abonelerine aylık 8 GB’a kadar EBA’ya ücretsiz erişim sağladıklarını dile getirdi.
Bir taraftan bu adımları atarken diğer yandan yüz yüze eğitimin ikamesinin olmayacağı gerçeğinden hareketle yeni eğitim öğretim yılı için hazırlıkları devam ettirdiklerine işaret eden Erdoğan, “Özellikle aşının etkinliğine dair bilimsel verilerin açıklanması, yüz yüze eğitim konusunda bizi daha çok cesaretlendirdi. Hazırlık sürecinde bilim insanlarımızın yanı sıra eğitimin tüm paydaşlarının fikrine başvurduk. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız, okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri birlikte belirledi. Hijyen, temizlik malzemeleri ve maske tedarikini sağlayarak velilerimizin çocuklarını güvenle okula gönderebileceği bir altyapıyı sağladık. Yine bu süreçte farklı kaynaklardan aşı teminine önem ve öncelik veren vatandaşlarına yaygın, aşı imkânı sağlayan ülkelerin ilk sıralarında yer aldık.” diye konuştu.
“YÜZ YÜZE EĞİTİMİ DEVAM ETTİRMEKTE KARARLIYIZ”
“Gönüllülük esasıyla devam ettirdiğimiz aşılama çalışmalarında uygulanan toplam doz sayımız 100 milyon sınırına doğru gidiyor” bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İsteyen her vatandaşımız ücretsiz, hızlı ve sıkıntısız bir şekilde aşıya ulaşabilmektedir. Hâlen birçok ülkenin kitlesel aşılamada ciddi sorunlarla karşılaştığını göz önüne aldığımızda bu tablo ülkemiz adına gerçekten önemli bir başarıdır. Millî Eğitim Bakanlığı’nda kurduğumuz dijital altyapı ile okullarımızdaki süreçleri, hastalığın seyrini yakından izliyoruz ve izleyeceğiz. Yüz yüze eğitimi devam ettirmekte kararlıyız. Tüm velilerimizin ve çocuklarımızın özellikle müsterih olmasını istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha sırası gelmiş tüm vatandaşlarımı en başta da eğitim camiamızı ve velilerimizi aşılarını olmaya davet ediyorum. Devlet olarak, bu hususta asla zorlayıcı yollara başvurmak istemiyoruz. Ancak salgına karşı en etkili koruyucu silahımız olan aşı imkânını da değerlendirmemiz şarttır. Aşıyla ilgili özellikle sosyal medya mecralarından yayılan bilgi kirliliğine vatandaşlarımız itibar etmesin. Salgının yayılmasını engellemek öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz başta olmak üzere hepimizin önlemlere uymasına bağlıdır. Çocuklarımızı çok özledikleri okullardan mahrum bırakma lüksümüzün olmadığı bilinciyle hareket etmemiz şarttır. Tedbirlere riayet konusunda herkesin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün uzun bir aranın ardından yeniden okullarına kavuşan çocukların Türkiye’nin geleceği olduğunu belirterek, ülkenin başarılı bilim insanlarının, siyasetçilerinin, sanatçılarının, iş adamlarının, sporcularının, öğretmenlerinin, askerlerinin, doktorlarının, mühendislerinin yüreği kıpır kıpır atan bu gençlerin arasından çıkacağını söyledi.
“EĞİTİME HARCADIĞIMIZ HER BİR KURUŞU, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE YAPILMIŞ EN ÖNEMLİ YATIRIM OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
Cumhuriyetin 100. yılına dair büyük idealleri ve hedefleri olan Türkiye’nin insan kaynağının yetiştiği fidanlığın bu okullar olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim öğretim sistemiyle taşıyabiliriz. Bunun için eğitimi harcadığımız her bir kuruşu, ülkemizin geleceğine yapılmış en önemli yatırım olarak değerlendiriyoruz. Göreve geldiğimiz 2002 yılından beri eğitimi daima en öncelikli meselemiz olarak gördük. 2002 yılında Millî Eğitim bütçesi -gençler buna özellikle dikkatinizi istiyorum- sadece 7,5 milyar lirayken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükselmiştir. Nereden nereye… Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Anne babalar okullar açılınca ders kitabı peşinde koşmasın diye okul kitaplarını ücretsiz dağıtıyoruz. Bakın biz, teksir kâğıtlarıyla hazırlanmış kitaplardan okumayı… Onlar da tabii o teksir makinesinin mürekkepleriyle maalesef rezil hâle gelirdi. Abilerimizden onları isterdik, vermezlerdi parayla. Vermezlerdi. Biz bunları yaşadığımız için dedik ki ‘Yeni nesil aynı durumu yaşamasın.’ Ve kuşe kâğıtla kitaplarınızı hazırladık ve masaların üzerine, sıraların üzerine bunları koyduk. Ülkemiz genelindeki derslik sayısı neydi? 343 bin. Bunu nereye çıkardık? 601 bine taşıdık. Neden? Sınıflarımız hem kalabalık olmasın, sınıflarımızdaki öğrenci sayısı da ciddi manada azalsın. 2002 yılından bugüne kadar toplam 700 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Öğretmen noktasında açığımız kalmasın. Bunu istedik. Cuma günü yaptığımız 20 bin öğretmen atamasıyla eğitim ordumuzu daha da güçlendirdik. Eskiden boş geçen dersler ya da farklı branş öğretmenlerinin girdiği dersler varken, hamdolsun artık bu tür sorunlar ortadan kalkmıştır.”
Türkiye’deki ortalama sınıf mevcudunun ilkokullarda, bugün Birleşik Krallık, Avustralya, Fransa gibi ülkelerden daha düşük olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun çok önemli bir başarı olduğuna dikkat çekerek, OECD ülkeleri ortalamasına göre liselerde öğretmen başına 13 öğrenci düşerken Türkiye’de bu sayının 12 olduğunu ifade etti.
“YILLARCA HAKSIZLIĞA VE HUKUKSUZLUĞA MARUZ KALAN İMAM HATİP OKULLARI VE MESLEK LİSELERİNİ DİĞER OKULLARLA EŞİT HÂLE GETİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuma becerileri alanında puanını en çok arttıran ikinci ülke, matematik ve fen okuryazarlığı alanında ise puanlarını en çok arttıran birinci ülke olduklarını dile getirerek, “Nereden nereye getirdiniz bizleri? İnanıyorum ki bu mesleki eğitimde, sizler bize inşallah çok çok daha büyük başarılar getireceksiniz. Bunda eğitim sistemimizi komplekslerinden kurtararak daha özgürlükçü, çoğulcu ve adaletli yapıya kavuşturmamızın önemli payı var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca ötelenen, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan imam hatip okulları ve meslek liselerini diğer okullarla eşit hâle getirdiklerini anlatarak, kat sayı uygulamasının son bulmasıyla meslek liselerinin 28 Şubat öncesinde sahip olduğu cazibesini tekrar kazanmaya başladığını ifade etti.
Meslek liselerinin artık patent alacak düzeyde yeniliklere imza attığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Meslek liselerimiz 2020 yılında 12 patent, 8 faydalı model ve 109 tasarım ve 59 marka tescili olmak üzere toplam 188 ürünün tescilini almıştır. Bu yıl hedefi 250 ürün tescili olarak belirledik. İnşallah buna da ulaşacağız. Bu TEKNOFEST yarışmalarında filan oralarda varışa odaklananlar siz meslek lisesi mezunlarısınız. Neler yapıyorsunuz neler… Daha iyi olacak. Türkiye’nin 2023 hedefleri ile 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmasında mesleki eğitimin oynayacağı kritik rolünün farkındayız. Ülkemiz ihracatta, üretimde, sanayide, teknolojide çağ atladıkça mesleki becerileri yüksek kalifiye ihtiyacı artıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamda “ara eleman” diye bir kavramın olduğunu ve bu ara elemanın yetiştiği yerlerin de burası olduğunu anlatarak, “Sizin lisenizden yetişiyor bunlar artık sağı, solu araştırmaya gerek yok. Ara eleman mı lazım, Sultanahmet Meslek Lisesi. İşte buradan yetişecek. Bugün rekordan rekora koşan özel sektörün en fazla sıkıntı çektiği konuların başında bu ara elaman meselesi geliyor ama bundan sonra çekmeyecek. İlla üniversiteyi bitirmeniz de şart değil. Siz buradan çıktıktan sonra ara elaman olarak hemen istihdam edilebilecek imkânı sağlayacaksınız. Tabii ardından üniversite de geliyor. Üniversite ile birlikte işin yükseğini yapmış olacaksınız o zaman çok daha farklı olacak” diye konuştu.
28 Şubat zihniyetinin sırf imam hatiplerin önünü kesmek amacıyla eğitim sistemimizde açtığı bu derin yarayı bir an önce tamamen kapatmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Özel sektörümüzün ve sanayicilerimizin de katkısını alarak mesleki eğitimde, eğitim-üretim-istihdam çevrimini güçlendiriyoruz. Bu amaçla yeni projeleri hayata geçirmeye başladık. 2020 yılının ekim ayında başlatılan mesleki eğitimde 1000 okul projesi, mesleki eğitimde gerçekleştirilen iyileşmenin, tüm mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine yaygınlaştırılması yönünde attığımız önemli adımdır. Proje kapsamında belirlenen 1000 mesleki ve Teknik Anadolu Lisesin’e bir yıldan daha az sürede toplam 1 milyar liralık altyapı ve eğitim desteği sağlanmıştır. Sağ olsun İstanbul’da valimiz dâhil çok ciddi bir gayretle okullarımızın bu noktada adedini artırmak suretiyle buradaki Teknik Anadolu Meslek Liselerinin sayısının artması bizim öğrencilerimizin sayısal olarak da daha düşük sayıda sınıflarda yer almalarını sağlayacak ve böylece sizlerin üniversiteler girmek, üniversitelere girmekten öte süratle oralardan mezun olarak inşallah hayatınızı çok daha zengin kılacaktır.”
“BAŞARILI BİR MÜHENDİS, DOKTOR, SİYASETÇİ, İŞ ADAMI, SANATÇI, SPORCU OLMAYI İSTERKEN AYNI DERECEDE İYİ İNSANLAR OLMAYI DA HEDEFLEMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu liselerin tümünde laboratuvar eksiklerinin giderildiğini, mevcut laboratuvar ve atölyelerin ise son teknoloji ile uyumlu bir şekilde güncellendiğini belirterek, mesleki eğitimi özendirmeye gelecek dönemde de devam edeceklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitimi Bakanı’nın da gayretleriyle yakında Türkiye’yi bu alanda çok daha farklı bir konuma taşıyacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilere hitaben devam ettiği konuşmasında, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizler, tarihi ile büyük, hedefleriyle büyük, değerleri ve vicdanı ile büyük bir milletin evlatlarısınız. Sizler milletimizin umudu, aydınlık yarınlarımızın teminatısınız. Ne yapıyorsak sizler için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. Sizlere daha güçlü, daha müreffeh, daha itibarlı bir ülke bırakma gayesiyle gece-gündüz çalışıyoruz. Eğitim çağındaki evlatlarımızın en nitelikli, en donanımlı şekilde yetişmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmiyoruz. Öğretmenleriniz ve aileleriniz de sizin hayallerinizi gerçekleştirmeniz için emek veriyor, ter döküyor, mücadele ediyor. Sizlere tavsiyem Allah’ın her birinize bahşettiği yeteneklerin, kabiliyetlerin, özünüzde bulunan o gizli hazinelerin farkına varmanızdır. Yaratılmışların en şereflisi olan insan, bu dünyada ulvi bir gaye için vardır. Bizler sadece kendimizden değil, ailemizden, arkadaşlarımızdan ve bağrından çıktığımız milletimizden de sorumluyuz. Başarılı bir mühendis, doktor, siyasetçi, iş adamı, sanatçı, sporcu olmayı isterken aynı derecede iyi insanlar olmayı da hedeflemeliyiz.”
Sporcuların Tokyo Paralimpik Olimpiyatları’nda sergiledikleri başarılara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hele hele hani şu son Tokyo Paralimpik Olimpiyatları’nda o azmin, o gayretin neticesinde altın, gümüş, bronz alanları izledik değil mi? Gördünüz, yani bir kol, bir diğer kol yok, ayaklar yok ama altına gitti. Demek ki azmin, gayretin, inancın önünde hiçbir şey dayanmıyor. Bunu hangi branşta yapıyor? Yüzmede. Kulvarında giderken de sağa-sola sapma yok. Aynen kulvarında durumu koruyor. Ne ile? Azmiyle inancıyla. Bence o gencimizin başarısı bize birer örnektir. İnşallah bizler de sizler de bu gençlerimizin başarısını aynen sağlamalısınız. Niye sizler de birer Sümeyye olmayasınız? İki kol yok. Ama Sümeyye altına koşuyor, altına yüzüyor. Bunu sağlamalısınız” diye konuştu.
Hayatta vicdanlı, ahlaklı, merhametli, özgüven ve sorumluluk sahibi bireyler olmanın, en az okul ve işteki başarı kadar önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akıl ve kalp, insanı insan yapan iki rehber, iki yol göstericidir. Bunun için sizlerden, ufkunuzu geniş, zihninizi açık, merakınızı canlı, kalbinizi temiz, vicdanınızı önde tutmanızı bekliyoruz. Lütfen kimsenin içinizdeki heyecanı örselemesine müsaade etmeyin. Gözü ve gönlü pas tutmuşların, umudunuzu karartmasına izin vermeyin. Kendinize inanın, milletinize inanın, her karışında bir şehit yatan bu güzel ülkemizin gücüne inanın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşı olmaktan daima iftihar edin. Yüzlerinizdeki umudu, gözlerinizdeki ışığı görüyor, ülkemizin aydınlık geleceğine bütün kalbimle inanıyorum. Umudunuzun tazelendiği bu anlamlı günde her birinize başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekiler, öğretmen ve öğrencilerle beraber ders zilini çaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra sınıfları gezerek, öğrencilerle bir araya geldi.
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.