Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“FETÖ’nün son ferdi de etkisiz hâle getirilene, cezasını çekene kadar mücadelemiz sürecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu millet, ihaneti affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez, güya kendi aklınca onları kullanarak siyasi çıkar devşirmeye kalkan mülevvesleri de affetmez. İşte bunun için diyoruz ki, ne olursa olsun FETÖ’nün son ferdi de etkisiz hâle getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin ‘kazan defterinden düşürülene’ kadar mücadelemiz sürecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan’la birlikte, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı ile 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nin açılış törenine katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi karşısında inşa edilen müzeye beraberindekilerle birlikte yürüyerek geldi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ettiği duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler kurdele keserek açılışını gerçekleştirdikleri müzeyi gezdi.

15 Temmuz Şehitler Anıtı’nı da ziyaret ederek, çiçek bırakan Cumhurbaşkanı Erdoğan; daha sonra şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin kurşunları ve bombaları altında son nefeslerini veren 251 şehide bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi, gazilere de sağlık ve afiyet temenni etti.

“15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZE BORCUMUZU NE YAPSAK ÖDEYEMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Âmin desin hep birden yiğitler, Allahu Ekber gökten şehitler, âmin, âmin Allahu Ekber” dizelerini aktararak, şunları kaydetti: “Bin yıldır Anadolu’yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerimize borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Az önce açılışını yaptığımız 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ni onların aziz hatıralarını yaşatarak gelecek nesillerin bu büyük ihanet kalkışmasını daima hatırlamalarını, ibret almalarını sağlamak için inşa ettik. Biraz gecikmeyle de olsa bu müzeyi milletimizin hizmetine sunarak ülkemizde demokrasi, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin öyle kolay kazanılmadığını tüm dünyaya göstermek istedik.”

Müzede, 15 Temmuz hadisesinin “Türkiye ve Dünyada Darbeler”, “Bir Mermi Tehdidi”, “Karanlığa Atılmak”, “En Uzun Gece”, “İz Bırakanlar”, “Sala”, “Şehitlere Saygı”, “Demokrasi Nöbetleri” başlıkları altında 8 farklı temayla 8 ayrı salonda anlatıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzemizde 15 Temmuz gecesi milletimizin sergilediği o direniş ve ertesi gün aydınlık Türkiye’ye nasıl ulaşıldığı dijital teknolojiler yardımıyla ziyaretçilere gösterilecek” diye konuştu.

Müzenin salonları ve diğer üniteleriyle bu büyük mücadelenin sembol mekânlarından biri olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 66 bin metrekarelik müze bölümü, 57 metreye 75 metrelik elips kubbesi, açık hava vadili 93 bin metrekarelik peyzaj alanı, 809 araçlık otoparkı ile bu eser inşallah şehitlerimizin hatırasını hep yaşatacaktır. Kubbe bölümü dışında tamamının yerin altında bulunması ve dünyada ilk defa tüm kapalı alanların salgın tehdidine karşı ozon teknolojisiyle temizleniyor olması da müzemizin diğer özellikleridir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzenin tasarlanmasında ve inşasında emeği geçen tüm kurumlarla birlikte mimarından mühendisine, işçisine tüm çalışanları tebrik etti.

“TÜM TEHDİTLERE KARŞI TEYAKKUZ HÂLİNDE OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

“Rabbim’den bir daha milletimizi 15 Temmuz gibi imtihanlara maruz bırakmamasını diliyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin benzer ihanetlere uğramaması için FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine; gizli, açık her türlü fitne, fesat odaklarına, varlığımıza ve birliğimize kasteden tüm tehditlere karşı teyakkuz hâlinde olmayı sürdüreceğiz” dedi.

15 Temmuz’un ardından milletin 27 gün süreyle 81 vilayetin tamamında 24 saat kesintisiz sürdürdüğü demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nöbetler ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere ‘topunuz birden gelin’ diyerek meydan okuduğumuz bir başka destan olmuştur. İhanet nöbetini FETÖ’nün bırakıp PKK’nın devraldığı, onun bırakıp DEAŞ’ın devreye girdiği, onların yetmediği yerde başkalarının sahne aldığı bu dönemin amacı Türkiye’ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmekti. Bu ihanet zincirinde her şeyi düşünen, her şeyi inceden inceye planlayanlar tek bir şeyi hesaba katmamışlardı, evet, bu büyük oyunu kuranlar Türk milletinin ülkesini ve devletini canı pahasına koruyacağını, en modern savaş araçlarının karşısında göğsünü siper ederek ezanına, bayrağına, Meclisine, Cumhurbaşkanına sahip çıkacağını hesap etmemişlerdi. Bir şeyi daha hesap etmemişlerdi, o da Rabbimiz öyle buyuruyor ‘Ve mekeru ve mekerallah, vallahu hayrul makirin’ hesapların üstünde Allah’ın da bir hesabı vardır. İşte Allah’ın hesabı bütün hesapların üstündeydi ve o hesabı bunlar hiç düşünmemişlerdi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ’nün veya kendini onun sahibi zannedenlerin değil, Türk milletinin ordusu olduğunu düşünememişlerdi. Bizim milletimiz tarih boyunca sayısız defa ‘Her şey bitti’ denildiği anda adeta küllerinden yeniden doğarak çok daha büyük atılımlar içerisine girmiş bir millettir. Hamdolsun 15 Temmuz gecesi aynı dirayeti, aynı kararlılığı, aynı azmi, aynı cesareti bir kez daha göstermiştir. Hem de öyle bir göstermiştir ki tüm dünyanın ağzı açık kalmıştır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi gecesinde şehitler tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri önüne katıp kovalayan kahramanlar sayesinde Türkiye’nin geçilmez olduğunun bir kez daha görüldüğünü belirtti.

Elbette her büyük mücadele gibi burada da kayıpların olduğunu, FETÖ’cü alçaklar tarafından şehit edilen 251 kişinin her birinin hikâyesinin tek başına bu millete ilham verecek ayrıntılarla dolu bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunlarda birisi de Ömer Halisdemir kardeşimizdi. Kendi yakın çalışma arkadaşlarımdan Erol Olçok bunlardan bir tanesiydi. Prof. Dr. İlhan Varank da bunlardan bir tanesiydi” ifadesini kullandı.

“HAVALİMANINDAKİ ONBİNLER ORAYA ŞEHADET İÇİN GELMİŞLERDİ”

Tek bir damlası bile boşa akmayan bu kanları vatan topraklarına vurdukları yeni istiklal mühürleri olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’ndan “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizelerini okudu.

“Allah şahittir, milletim de emin olsun ki eğer o gece darbeciler Marmaris’te veya İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nda karşımıza dikilselerdi şahadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü havalimanındaki on binler oraya şehadet için gelmişlerdi. Hiçbir tereddütleri olmadığını gözlerimle görmüş ve o anı yaşıyor gibiydim. Nasıl o gece TBMM’ye ulaşabilen milletvekillerimiz ‘Öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz’ demişlerse, nasıl Genelkurmay ve TBMM önünde, Külliyenin etrafında, Ankara Emniyet Müdürlüğünde, İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, Üsküdar’da, Saraçhane’de on binlerce vatandaşımız adeta şehadet sırasına girmişse, nasıl ülkemizin dört bir yanında milyonlarca yürek aynı gaye ile harekete geçmişse, nasıl dünyanın dört bir yanında yüzlerce milyon kalp ülkemiz için duaya durmuşsa, nasıl henüz bıyıkları terlememiş delikanlılardan pirifanilik mertebesine ulaşmış büyüklerimize kadar bir millet topyekun kıyamete kalkmışsa, işte biz de aynı hissiyat içindeydik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “şehitler ölmez” ifadesinin kendileri için kuru bir slogan olmadığını, uğruna her şeylerini feda edebilecekleri bir inanç akidesi olduğunu vurguladı.

“ÜLKE VE MİLLET OLARAK YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ”

Her şey gibi şehitliğin de nasip işi olduğunu dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “15 Temmuz gecesi bu şerefe nail olan kardeşlerimize gıptayla bakıyoruz. Ne mutlu size, ne mutlu eşlerinize, ne mutlu annelerinize, babalarınıza, evlatlarınıza, ne mutlu, ne mutlu size ki sevgililer sevgilisine komşu oldunuz. Ne mutlu size ki geriden gelecek olanları, cennette karşılayacaksınız. Onları her hatırlayışımızda, geride bıraktıkları emanetleriyle her karşılaşmamızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz. Rabbimiz bize bu makamı nasip etmediğine göre bu dünyada yapmamız gereken işler, yerine getirmemiz gereken vazifeler var demektir. İşte bu anlayışla ve şehitlerimize layık olabilmek için onların uğruna canlarını feda ettikleri ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek, vatanımızın bütünlüğünü korumak, milletimizin aydınlık ve müreffeh geleceğini inşa etmek gayesiyle gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. İnşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşana kadar da durup dinlenmeden mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’ın yardımı ve milletin desteğiyle önlerine çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerine doğru yürüdüklerini bildirdi.

“Kritik yol ayrımlarının çoğunu geride bıraktık. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimize Cumhur İttifakı olarak o bütünleştirdiğimiz son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bu seviyeye getirdiklerinde şehitlere layık olabilmenin sevincine ve huzuruna kavuşacaklarını ifade etti.

“BU MİLLET, İHANETİ AFFETMEZ, HAİNİ DE AFFETMEZ, HAİNLERİN ARKASINDA DURANLARI DA AFFETMEZ”

Türkiye’nin tarihi boyunca pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimiz için vatanımızı korumak veya hakkımızı almak gayesiyle mücadele etmek, bu uğurda şehitler vermek adeta ekmek yemek, su içmek kadar tabii şeylerdir. Böylesine büyük bir mücadele müktesebatına sahip millet, gerektiğinde düşmanını affetmesini de gerektiğinde yeni ittifaklar kurmasını da bilir ama bu milletin asla affetmeyeceği bir şey varsa o da kendi içinden çıkan hainlerin yaptığı ihanetlerdir. Bu millet ihaneti affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez. Güya, kendi aklınca onları kullanarak siyasi çıkar devşirmeye kalkan mülevvesleri de affetmez. İşte bunun için diyoruz ki ne olursa olsun FETÖ’nün son ferdi de etkisiz hâle getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşürülene kadar mücadelemiz sürecektir. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Millete silah çekenin, milletin kanını dökenin, milletin bayrağına ve ezanına göz dikenin, milletin geleceğini karartmaya kalkanın affı da olmaz müsamahası da olmaz. Devleti karanlık mahfillerin emrine sunmak için çalışanın affı da olmaz müsamahası da olmaz. Ülkenin geleceğini karartma pahasına kendine veya içinde yer aldığı gruba ikbal devşirme peşine düşenin affı da olmaz müsamahası da olmaz. Gerekirse kan kusar, kızılcık şerbeti içtik deriz. Ama ülkemizi ve milletimizi böyle bir ayıbın içine sokmayız. Dışarıda veya içeride her kim FETÖ’cülerle, PKK’lılarla veya diğer terör örgütleriyle ilgili hak, hukuk, adalet edebiyatı yapıyorsa bilin ki kafasının arkasında ülkemiz ve milletimizle ilgili karanlık bir amaç vardır. Bize bu şekilde nasihat çekenler var. O nasihati kendinize saklayın. Biz ne yaptığımızı, ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Paraları yokmuş, paraları kalmamış. Onların paraları stoktadır. Onların nerede, ne olduğu bellidir. Bu bizim defalarca deneyerek doğruluğunu gördüğümüz şaşmaz bir ölçüdür.”

Açılışı yapılan 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nin ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserin ortaya çıkmasında emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pazartesi, salı bir Kıbrıs yolculuğumuz olacak. Devlet bey ile birlikte geniş bir ekip inşallah orada olacağız. Kurban Bayramı namazımızı da Kuzey Kıbrıs’ta kılacak ve merasimlere orada katılacağız. Yolumuz açık olsun, bayramımız şimdiden mübarek olsun.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ardından Millet Camii İmam Hatibi Adem Kemaneci Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti.

Vatandaşlara günün anısına PTT tarafından bastırılan ve üzerinde “Türkiye Geçilmez” ifadesinin yer aldığı pullar hediye edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sonrasında bazı vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.

Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.

HABER BURADA

Dünya

“Ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için, sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, hedeflerinden kopmamasını sağlamak, önceliklerimizin en başında yer almaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Sözlerine, “Üstad’ın, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük’ dediği kutlu davamıza omuz veren, gönül veren, sahip çıkan tüm yol arkadaşlarımızı yürekten selamlıyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısını 24 Ağustos’ta büyük kongreden önce gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen süre zarfında ülke, millet, demokrasi ve partileri açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını söyledi.

AK Parti’nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni, 7 Ekim’de partiye ve temsil ettiği değerlere yakışır şekilde alınlarının akıyla icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremiz bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim yönümüzün ne kadar güçlü, hâlen ne kadar diri olduğunu tekrar göstermiştir. Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle, toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”

“KAMPANYA EKİBİMİZLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarını ifade etti.

Partinin öncelikleri çerçevesinde seçim takviminin ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Temayül yoklamalarımızı, Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süreci doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla, saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle, partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalara başladık. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas hâlinde. Biz de dün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Millî irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır.”

“İSTANBUL ESKİ GÜNLERİNİ MUMLA ARAR HÂLE GELDİ”

Grup toplantısında ilan ettikleri “Yeniden İstanbul”un bu mücadelenin parolalarından biri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte sizler de görüyorsunuz. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hâle geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde, sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul, ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir hâline dönüştü. Hepimizin bildiği Kara Tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde… ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez, dağlarda salınır da derdimi bilmez, dumanın savurur, hâlimi görmez, kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs, metrobüs, metro bekliyor. Ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim, bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir.”

“ŞEHİRLERİNE HİZMET ETME GEREĞİ BİLE DUYMUYORLAR”

“Büyükşehri, ili, ilçesi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikasının, vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmemek olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü, bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine. Alışmışlar ‘Tıpış tıpış bize oy vereceksiniz” demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hâle gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çalıyor. Ne hâle düştük. Yani, vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hâle bakın. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir beş sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız.”

“AFETİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”

“Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ve Meclis grubuyla gelecek dört aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürüttüklerini söyledi.

Kabinenin, eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelerin birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında bir destan yazdığını ifade etti.

Her bir belediyenin saymaya kalkılsa saatler sürecek eserleri ve doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimlerin kendi belediyeleri olduğunu kaydetti.

AK Partili belediyelerin iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. Kardeş belediyeler uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz.”

“BU ÜLKENİN HER KARIŞ TOPRAĞINI AYNI STANDARTTA ESER VE HİZMETLERLE DONATAN BİZİZ”

Muhalefet cenahının hizmet yarışında kendileriyle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece bu kadarla kalsalar, hem söylemimizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir, Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri, bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları, sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz, Demokrat Partiyi ve Menderes’i, işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hâlâ kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yâd ediyor.”

AK Parti’nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükûmette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yerin de burası olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz” dedi.

Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptıkları tüm eser ve hizmetleri sundukları insanların hiçbirinin kimliğine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş, bölge ve şehirler arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadıklarını vurguladı.

“HER BİR İNSANIMIZI BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLARAK GÖRDÜK”

Her bir insanı bu devletin ve ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksini söyleyen sadece bize değil, bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20-30 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde, vatandaşların artık hükûmetten de belediyelerden de beklenti seviyelerinin çok değiştiğine dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine, her aşamasına, herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta, dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükûmetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman ‘Göreviniz, tabii ki yapacaksınız?’ Bunu söylüyorlar. Peki, bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başta olmak üzere vatandaşımızın hükûmetimizden beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır.”

Türkiye Yüzyılı’nın bu hedefin adı, aynı durumun belediye hizmetleri için de geçerli olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar CHP’li belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz” şeklinde konuştu.

“İNSANIMIZIN GÜNLÜK HAYATINDA YAŞADIĞI SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİYOR DEĞİLİZ”

“Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkâr ediyor değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türkiye’nin yaklaşık on yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun, milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Kovid-19 salgınıyla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen bir krizin olumsuz etkileriyle boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi sollama pahasına, ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında enerjiden emekli maaşlarına, aile ve gençlik fonundan ihracatçılara yönelik teşviklere kadar geniş bir yelpazede verdikleri desteklerin icmalini çıkardıklarını belirterek, “Ancak, ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için sabırla ve kararlılıkla istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz” dedi.

Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek ve bu hedeflerden kopmamasını sağlamanın önceliklerinin en başında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün, güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesi olduğunu vurguladı.

“İSTİSNASIZ HER BİR ARKADAŞIMIZ ÜLKEMİZE VERDİĞİ HİZMET ÖLÇÜSÜNDE DEĞER SAHİBİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde bu hakikati millete anlattıklarını, milleti ikna ettiklerini ve desteğini aldıklarını kaydederek, 28 Mayıs’tan beri yaşananların hem kendilerinin ne kadar haklı olduğunu hem de milletin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat ettiğini söyledi.

“Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hükûmette sağladığımız istikrarı, muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşmil ederek, şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi bu partide şahsım dâhil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezden, Meclis grubundan ve teşkilatlardan beklentisinin 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Aksi takdirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalır. İnanın eğik kalır ve ‘Nasıl oldu da biz bu duruma düştük?’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız. Diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezillikler AK Parti’nin kapısından içeri giremez. Bunun için hep birlikte partimize ve partinin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükûmette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını, tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz.”

“EN KÜÇÜK REHAVETE, FİTNEYE İZİN VERMEDEN NETİCEYE ULAŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 31 Mart’ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere Türkiye’deki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmak olduğunu belirterek, “Bu hedef doğrultusunda ‘sen, ben’ yok, ‘biz’ varız” dedi.

Salondaki partililere, “Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından, “Eğer buna inanıyorsanız bu ses böyle çıkmaz” ifadesini kullandı.

Partililerin güçlü bir şekilde alkışlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, aksaklığa, eksikliğe, dağınıklığa, zaafa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Men sabera zafera, hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir” diye konuştu.

Sorumluluk alanları içinde hiçbir boşluk bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaş neredeyse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Sizlerden şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP 28 Zirvesi’ne katılmak üzere Dubai’ye gideceğini, yarın Türkiye’ye döneceğini ve pazartesi günü de Katar’daki yüksek düzeyli zirveye katılacağını bildirerek, “Bu süreç içerisinde de çalışmalarımızı hep beraber takip edeceğiz. Durmak yok yola devam. Efkan Bey ile beraber çalışmaya devam ediyorsunuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde, parti genel merkezinde Avrupa şampiyonu olan Down Sendromlu Futsal Millî Takımı oyuncuları ile bir araya geldi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü

Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu huzurunda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı. Türkiye adına anlaşmaya Ticaret Bakanı Ömer Bolat imza attı.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge