Geçmiş tarihinde, yüzyıllar öncesinin izlerini taşımakla birlikte, mağara, yer altı şehri ve höyük gibi arkeolojik eserler ve kalıntıların ışığında çok eski bir yerleşim merkezi olma özelliği ile, Anadolu’nun Türk ve İslam diyarı yapılması için mücadele verilen bölgelerin başında gelen, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Bölgenin Ankara Vilayetinin sancağı olan Kırşehir’e bağlı Keskin kasabasının, Kızılırmak Havzası içinde; Yahşihan, Kırık köyü ve Yuva Köyü gibi yerleşim alanları ile dikkati çeken, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmaya başlanan Savunma Sanayisi ile çağdaşlaşmaya ve gelişmeye yönelen, Savunma Sanayisi üretimleriyle MKEK Fabrikaları, TÜPRAŞ Rafinerisi gibi diğer sanayi tesisleri ve Üniversitesi ile tarih, kültür, sanayi ve bilimin mükemmel bir bileşimi olan önemli bir Cumhuriyet Şehri Kırıkkale.
İyi ki varsın yazı dizimde, Lisans Eğitimini Ülkemizde tamamlayarak, yurt dışındaki kariyer eğitimi Akademisyen başarılarını tamamlayarak, zamanının Devlet Planlama Teşkilatı, TÜBİTAK ve BAPKO destekli projeleriyle ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumundan akademisyen desteği gibi projeler ile isminden gururla bahsettiren bir değerden Prof.Dr. Uğur Yahşi’ den bahsedeceğim
Prof.Dr. Uğur Yahşi 12 Temmuz 1962’de Kırıkkale’de dünyaya geldi. Babasının ,Savunma Sanayi Merkezli şehir yapılanması ile Kırıkkale de Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK)’nda memuriyet yaşamında –Sosyal Tesisler de Lojmanlar da dolu dolu yıllar yaşadı. 1979 yılında Kırıkkale Lisesi’nden mezun olması ile beraber Fizik ve Matematikte başarıları yaşamında kariyer dolu yılların başlangıcının sinyalleri geliyordu.
1979 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünü kazandı. 1983 yılında Üniversitenin aynı Bölümünden birincilikle mezun oldu. Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği ve Nükleer Enerji Enstitüsü’nde yaklaşık birkaç yıl, Araştırma Görevlisi olarak görev aldı.
Bu alanda Ülkemizde Enerji Enstitüsündeki nükleer alanında aldığı eğitimlerle ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki aldığı eğitim ve deneyimleri ile kurmuş olduğu Düşük ve Değişken Enerjili Pozitron Hızlandırıcısı ile önemli uluslararası araştırmaya katkı sağlamak ve bu alanda elemanlara sağlam bir eğitim vererek, ülkemizin çeşitli endüstri dallarındaki sorunları nükleer teknikleri kullanarak çözmeye çalışmaları alanlarında yararlı uzmanlar ve bilgili akademisyenler yetiştirilmesine yardımcı olmaktadır.
Prof.Dr. Uğur Yahşi; Ülkesinde faydalı ve kapsamlı bir çok projeye imza atmanın gururunu 1986-1996 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı – (MEB) bursu desteğiyle, Amerika Birleşik Devletleri “ABD”’de Doktora döneminde yaşadı . 8 yıl Amerika Birleşik Devletleri‘nin Georgia Institute of Technology-Atlanta Georgia’da lisan eğitimi, Wisconsin Üniversitesi-Madison’da yüksek lisans ve son olarak da Case Western Reserve Üniversitesi-Cleveland-Ohio’da doktorasını tamamladı.
Türkiye’ye 1995 yılında dönüş yaptığında, Ülkemiz vatan savunması görevini, Kuleli Askeri Lisesinde İngilizce öğretmeni olarak yaptı. 1996 yılı, Temmuz ayı itibarıyla Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünde öğretim üyesi olarak yeni görevine başladı, halende bu görevine devam etmektedir.
Prof.Dr. Uğur Yahşi’nin kariyer yıllarında sayısız başarıların olduğunu bilmekteyiz. 2008-2017 yıllarında Fizik bölüm başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği; 2014-2017 tarihleri arasında Senato Üyesi ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı (BAPKO) üyesi ve Fen Bilimleri Komisyon Başkanlığı, Etik Kurulu Üyesi olarak görevlerde bulunmuştur. Uğur Yahşi; çalışma konularım başlıklı anlatımında şu ifadelere yer vermektedir.
Teorik fizik olarak Polimerlerin İstatistiksel Termodinamiği kullanılarak zincir moleküler yapıların incelenmesi ve tasviri; mesela geliştirmiş olduğumuz katı iyonik pillerin iletim mekanizması üzerine (YUT Teorisi) ve moleküler relaksasyon ve viskoz davranışları üzerine modellerim üzerine çalışıyorum. Deneysel fizik olarak Pozitron ve Pozitronyum Fiziği tekniklerini kullanarak ileri malzemelerin yapısal kusur profillerinin çıkarılması ve yorumlanmasıdır. Li pillerde iletim mekanizmasının açıklanması gibi ve moleküler relaksasyon veya çeşitli nükleer malzemelerin iyon bombardımanı sonucu oluşan kusur analizlerinin yapılması gibi geniş spektrumda çalışmalara yer verilmektedir.
Bu çalışmalar DPT, TÜBİTAK, BAPKO, Uluslararası Atom Enerji Kurumu destekli projeler yapmaktadır. Çeşitli uluslararası kurum ve kuruluşlar ile ortak çalışmalar yapmaktadır. Prof.Dr. Uğur Yahşi’ nin, Kurum ve Kuruluşlarda aldığı görevlerin yanı sıra, hazırlamış olduğu projeler ile vermiş olduğu geniş yelpazedeki Dersler ve yetiştirdiği Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileriyle öğretim üyesi yetiştirme noktasından ülkesine reel katkı sağlamıştır. Bu başarıların taçlandırıldığı ödüllerden kısaca bahsetmek gerekirse
Aldığı Ödüller • T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Master Bursu, 1987-1988; Doktora Bursu, 1988-1992 • 14-19 Temmuz 2014 tarihleri arasında Türk Fizik Derneği tarafından Bodrum’da düzenlenen X. Uluslararası Katılımlı Parçacık Hızlandırıcıları ve Detektörleri Yaz Okulu’da (Pozitron ve Pozitronyum Fiziği üzerine) ders vererek yapmış olduğu değerli katkı ve katılımı için Prof. Dr. Uğur Yahşi’e Katılım Belgesi verilmiştir. • 2013 Yılı akademik performans değerlendirme sonuçlarına göre, Fen Bilimleri alanında “En Yüksek Bütçeli BAPKO Projesi Yürüten Öğretim Üyesi” kategorisindeki akademik çalışmalarınızdan dolayı Fakültemiz Prof. Dr. Uğur Yahşi’yi ödüle layık görmüştür. • Fakültemiz tarafından 30 Ekim-01 Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen Bilim ve Kültür Günleri kapsamında yapmış olduğunuz katkılar için Prof. Dr. Uğur Yahşi’ye Teşekkür Belgesi verilmiştir. • 2012 Yılı akademik performans değerlendirme sonuçlarına göre, Fen Bilimleri alanında “Ulusal Kitap (Klasik Mekanik)” kategorisindeki akademik çalışmalarınızdan dolayı Fakültemiz Prof. Dr. Uğur Yahşi’yi ödüle layık görmüştür. • Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından 7-9-11 Şubat 2011 tarihlerinde düzenlenen “Mathematica’ya Giriş” kursuna katkılarından dolayı Prof. Dr. Uğur Yahşi’ye Teşekkür Belgesi verilmiştir. • İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “IV. İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışmasında” katkılarından dolayı Prof. Dr. Uğur Yahşi’ye Teşekkür Belgesi verilmiştir.
Hem Yurt içi hem de Yurt dışındaki yapılan Fizik, Nükleer Fizik, Enerji ve Bilişim alanları başta olmak üzere, daha bir çok platformda da sayısız ödüllerle Ülkemizin yetiştirdiği gurur kaynağı hocamız Prof. Dr. Sayın Uğur Yahşi’nin başarılarının altında yatan gerçek payda, Vatan ve Millet sevgisi olduğunu biliyoruz.
Prof. Dr. Sayın Uğur Yahşi; hayat felsefesinde, Koç Holding Kurucusu merhum Vehbi KOÇ’un “Ülkem varsa bende varım“ sözünü kendisine ilke edinmiştir.
Özel yaşamında da renkli ve bir o kadar hareketli günlerin olduğu gerçeği ışığında Uğur Yahşi ; “Bisiklet ile –Şehirler arası Tur Etkinlikleri -Spor ve gezi aktiviteleri, Rafting, haftanın 3 günü Fitnes yapmakla beraberinde Fotoğraf çekme tutkusu ve şiir yazma denemeleriyle de “ geldiğini görmekteyiz. Çok iyi derece İngilizce ve Osmanlıca bilmekte olup, bilimsel Osmanlıca kitapları okumakta ve koleksiyonu yapmaktadır.
Evli ve bir bir kızı olan Prof.Dr. Uğur Yahşi, Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, vefalı ve uzlaşmacı bilge kişiliği, Yurt içi ve Yut dışında, sayısız hizmetleri, Uzmanlık kariyerinde yaratıcılık özelliği ile toplumun sevgisini, saygınlığını ve takdirini almış şahsiyeti ile, 21. Yüzyıl Bilişim Dünyasında, Fizik alanında, insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projeleri, hayata kazandıracağını biliyoruz. Onun Ülkemizde ve Yurt dışında büyük ihtimamla ve mücadele ile yaptığı Akademisyen ruhunun devamlılığı adına,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
“TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.