Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başta Marmara olmak üzere, müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Başta Marmara olmak üzere, bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu yapar mıyız? Yaparız. Biz bunu Haliç’te yaptık mı? Yaptık. Haliç’i nasıl temizlediysek ki daha büyük bela idi, inşallah müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapımı tamamlanan Pendik Millet Bahçesi’nde düzenlenen “5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni”ne katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Zonguldak’ta Uzun Mehmet Camii’nin yanındaki millet bahçesinin hem hizmete açıldığını hem de bizzat görme imkânı bulduğunu belirterek, şehre yakışan güzel bir eseri Zonguldak’a kazandırmış olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul, Aydın, Kars, Malatya, Muş, Trabzon, Mersin ve Adıyaman’daki 10 ayrı millet bahçesinin daha “Dünya Çevre Günü”nde hizmete açıldığını dile getirerek, ayrıca Van, Niğde ve Batman’daki atık su arıtma ile Artvin Hopa’daki içme suyu arıtma tesislerinin açılışının gerçekleştirildiğini anlattı.

Yine Antalya Alanya, Kocaeli Körfez, İstanbul Tuzla, Ankara Kızılcahamam ve Gaziantep Şehitkamil ilçelerindeki atık getirme merkezlerinin de bugün hizmete sunulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda Antalya Kaş, İstanbul Pendik, Konya Kulu, Muğla Seydikemer ilçelerinde yapımı tamamlanan bisiklet yollarının da resmî açılışının gerçekleştirildiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplamda 814 milyon lirayı bulan millet bahçesi, atık su arıtma tesisi, atık getirme tesisi ve bisiklet yolunun halkın istifadesine sunulmuş olduğunu ifade ederek, Muğla’daki 37 mavi bayraklı halk plajı, Köyceğiz ve Dalyan’da 38 korunan alan, Muğla Gökova, Konya Beyşehir, Samsun Kızılırmak’ta 120 koruma izleme alanı ile Kastamonu’da doğu çınarı ve Mersin’de zeytin olarak 84 anıt ağacıyla ilgili çalışmaların resmî açılışının da bu törenle gerçekleştirildiğini söyledi.

“SALGIN DÖNEMİNDE YEŞİL ALANLAR İNSANLARA NEFES BORUSU İŞLEVİ GÖRDÜ”

Tüm eser, tesis ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserlerin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenlere şükranlarını sundu.

Hastanelerin salgın döneminde milletin sağlığının korunmasında hayati öneme sahip olduğu gibi millet bahçeleri başta olmak üzere yeşil alanların da adeta insanlara nefes borusu işlevi gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha 20 yıl öncesine kadar pek çok şehrimizin yakasına yapışan hava kirliliği sorununun ülke genelinde önemli ölçüde azaltılmasında doğalgazın yaygınlaştırılması yanında açtığımız parkların ve bahçelerin büyük rolü olmuştur. Çevre alanında gerçekleştirdiğimiz hizmetleri millet bahçeleri projelerimizle taçlandırıyoruz. Ülkemizin tamamında toplam 56 milyon metrekarelik bir alanı bulan 324 millet bahçesi yapmak için kollarımızı sıvamıştık. Bugüne kadar 61 millet bahçesini tamamlayarak hizmete sunduk. 46 ilimizde 10 milyon metrekarelik bir alana sahip 80 millet bahçesi şu anda yapım aşamasındadır. Ayrıca ülke genelinde 183 millet bahçesiyle ilgili çalışmalarımız da proje ve ihale safhasındadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeyle sadece şehirlere yeşil alanlar kazandırmakla kalmayıp aynı zamanda çocuklardan yaşlılara kadar her kesimin ihtiyaç duyduğu sosyal alt yapıyı da milletin hizmetine sunduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşa edilen her millet bahçesiyle şehirlere, bulunduğu bölgeye sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe alanları oluşturduklarına işaret etti.

Çoğu şehir merkezlerinde yer alan millet bahçelerinin afetlerde de toplanma alanı hizmeti vereceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte dün Uzun Mehmet Camii’ni açtık. Ama Uzun Mehmet Camii’ni açmakla kalmadık, şu anda burada Uzun Mehmet Camii ile birlikte tüm oradan itibaren Karadeniz sahilini adeta bir kordon boyu olarak bitirecek yeni bir projeyi de Zonguldak’ta hayata geçireceğiz” dedi.

“AĞAÇLANDIRMADAKİ FAALİYETLERİMİZİ DAHA DA HIZLANDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin merkezlerine millet bahçeleri ve diğer çalışmalarla dikilen milyonlarca ağacın huzurla dinlenilecek bir gölge hem de çocuklara çevre sevgisini aşılayacak bir sembol olarak asırlarca yaşayacağına inandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde şehirde yaptığı ağaçlandırma ve yeşil alan çalışmalarını hatırlatarak, “Çevre bizim işimiz. Yeşil bizim işimiz. Biz bundan sonra da bunu yapmakla kalmayacak, bu noktada özellikle ağaçlandırmadaki faaliyetlerimizi daha da hızlandıracağız” dedi.

Bisiklet yollarını da şehirlerdeki insanların hayat kalitesini artıran hizmetler arasında gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa büyükşehirlerde fiziki hareketleri giderek azalan insanların sağlıklarını korumak ve trafik yükünü azaltmak için bisiklet kullanımını teşvik ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazırlıklarını sürdürdüğümüz Türkiye Bisiklet Yolu Master Planı’nı tamamladığımızda Avrupa bisiklet ağı ile ülkemizi bütünleştirmiş olacağız. Planın tamamlanan güzergâhlarıyla ilgili uygulama projelerinin önemli bir kısmını bu yaz aylarına yetiştirmeye gayret edeceğiz. Proje tamamlandığında Edirne’den bisiklete binen bir vatandaşımız Hakkâri’ye kadar güvenli ve kolay bir şekilde gidebilecektir” açıklamasında bulundu.

“KARBONDİOKSİT EMİSYONLARINI KATI ATIK TOPLAMA TESİSLERİYLE KONTROL ALTINA ALMAYI BAŞARDIK”

İnsan ve çevre sağlığının korunmasında kritik öneme sahip katı atık toplama tesislerini de ülke genelinde yaygınlaştırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kuraklığın giderek daha büyük bir tehdit hâlini aldığı şu dönemde yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızı korumanın önemi artıyor. Küresel ısınmanın en önemli sebeplerinden biri olan çöplerden yayılan metan gazı ve karbondioksit emisyonlarını inşa ettiğimiz katı atık toplama tesisleriyle kontrol altına almayı başardık. Aynı şekilde biliyorsunuz Kartal, Pendik burada da yine metan gazı çöp depolama alanlarıyla bir tehdit vardı ve bu tehditten de Pendik’imizi, Kartal’ımızı yine biz kurtardık. Şimdi oralarda konutlar var. Yaptığımız yatırımlarla sayısını 15’ten 90’a yükselttiğimiz katı atık toplama tesislerimiz nüfusumuzun 70 milyonuna hizmet veriyor. İnsan sağlığını koruma ve suyun kirlenmesini önlemede bir diğer önemli yatırımımız atık su arıtma tesisleridir. Ülkemizdeki atık su arıtma tesislerinin sayısını 145’ten 1170’e çıkartarak belediye nüfusunun yüzde 90’ına hizmet verebilir hâle getirdik. Gelişen teknoloji sayesinde artık atık suyun pek çok farklı alanda kullanılma imkânı doğmuştur. Bu yöndeki yatırımları ve çalışmaları da destekliyoruz.”

“MÜSİLAJ GİBİ SORUNLARIN KAYNAĞI ARITILMADAN DENİZLERE BIRAKILAN ATIK SULAR”

Konuşmasında Marmara Denizi’nde görülen müsilaj sorununa da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, müsilaj gibi sorunların kaynağının arıtılmadan denizlere bırakılan atık sular olduğunu söyledi.

Bu konuda Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a talimat verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hiç gecikmeden ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi niye bunu yapmıyor, İzmir niye yapmıyor, Konya bunu niye yapmıyor, şu niye yapmıyor, bu niye yapmıyor?’ demeyeceğiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak bu işi koordinasyonuna alacaksınız, üniversitelerle beraber el ele verip bütün başta Marmara olmak üzere, bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu yapar mıyız? Yaparız. Biz bunu Haliç’te yaptık mı? Yaptık. Haliç’i nasıl temizlediysek ki daha büyük bela idi, inşallah müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız. Tabii benim korkum şimdi bu Karadeniz’e yayılır, Karadeniz’den bir de Marmara’ya bunun bir girdisi olursa bela büyüktür. Hiç gecikmeden bu adımı atmamız lazım. Tabii iklim değişikliği sebebiyle deniz suyu sıcaklığındaki artışın da bu tabloda önemli bir payı var. Bakanlığımız 300 kişilik bir ekiple Marmara’nın 91 ayrı noktasında, karada da tüm atık su arıtma, katı atık tesisleriyle kirlilik kaynağı olabilecek her yerde şu anda denetimlerini sürdürüyor. Müsilaj istilası ancak belediyelerden üniversitelere ve özel sektörümüze kadar tüm kurumlarımızın ortak gayretiyle çözülebilecek bir sorundur. Hazırladığımız eylem planıyla tüm kurumlarımızın katkısını alarak bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşref-i mahlûkat sıfatıyla insanın en başta gelen görevinin Allah’ın emanetleri olan tabiata, hayvanlara, canlı, cansız diğer tüm varlıklara müşfik davranmak, onlarla uyum içerisinde hayatını sürdürmek olduğunu söyleyerek, insanla çevre arasındaki bu ilahi ölçünün şehirleşme anlayışlarının da özü olduğuna dikkati çekti.

“Şehirde yaşayanın ‘medeni’, şehir dışında yaşayanın ‘vahşi’ olduğu anlayışı bize ait değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tam tersine bizde vahşi, nerede yaşarsa yaşasın vahşidir. Medeni de aynı şekilde nerede yaşarsa yaşasın medenidir. Bir başka deyişle yaşadığı çevreye saygısı ve üretimiyle değer katan insan hayatını nerede sürdürürse sürdürsün medenidir. Buna karşılık yaşadığı çevreyi tüketen, kirleten, çirkinleştiren, sadece alan ama ona hiçbir şey vermeyen kişi de nerede yaşarsa yaşasın medeniyet dairesinin dışında demektir. Köylerde nice medeni insana rastlarken, şehirlerde de nice vahşinin kol gezdiğini görebiliyoruz. İçtiği sudan soluduğu havaya, kopardığı bitkiden tükettiği yiyeceğe kadar her konuda emanet bilinciyle, kul hakkı şuuruyla hareket eden insanlardan oluşan bir toplumda diğer pek çok araz gibi, çevre sorunu da olamaz. Rahmetli bir hocam şöyle derdi; ‘Çocuklar sakın ha’ çevreciliği konuşuyoruz ya, çevre günündeyiz ya, ‘Arabasında giderken içtiği sigarayı kalkıp da arabasının penceresinden dışarı atıyorsa o bir çevre katliamı yapıyor demektir.’ İnceliği görüyor musunuz? ‘Sigarasının paketini atıyorsa o bir çevre katliamı yapıyor demektir.’ Affınıza sığınıyorum, ‘Eğer giderken yolun kenarına tükürse bile o bir çevre katliamı yapıyor demektir.’ İşte biz böyle bir medeniyetten geliyoruz. Şehirlerimize de bu anlayışla bakmamız şarttır.”

“GÜZEL ŞEHİRLERİ BETON, DEMİR, CAM MALZEMELER DEĞİL, GÜZEL YÜREKLİ İNSANLAR İNŞA EDER”

“Toprağı sadece çok katlı binalar dikerek, yollar, köprüler, altyapı tesisleri yaparak şehir hâline getiremezsiniz” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuru toprağı canlı bir şehir hâline getirenin, hayata bakışları ve günlük pratikleriyle onun içinde yaşayan inşalar olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güzel şehirleri beton, demir, cam malzemeler değil, güzel yürekli insanlar inşa eder. Yürekler bozulmuşsa, hangi malzeme kullanılırsa kullanılsın ortaya çıkan şehirler güzelliği yansıtmaz. Ecdadımızın inşa ettiği ve hâlâ hayranlıkla baktığımız şehirlerin altında işte bu anlayış vardır. Kendi medeniyetimizin mührünü şehirlerimize vuracak bir tasavvuru yerleştirmek için gece-gündüz mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.

Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin “İnsan şehri inşa ederken aslında taşla toprağın arasında kendini de inşa eder” sözünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de ihtiyaçları olanın bu idraki canlı tutmak, yükseltmek, her işe rehber kılmak olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her alanda olduğu gibi çevre alanında da büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını, ilhamını kadim medeniyetimizden alan bir anlayışla süratlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Pendik Millet Bahçesi’ni “muhteşem” olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan millet bahçesi, atık su arıtma tesisleri, atık getirme tesisi ve bisiklet yolu projeleriyle mavi bayrak koruma alanı, koruma, izleme ve anıt ağaç çalışmalarının tekrar hayırlı olmasını diledi.

Pendik Millet Bahçesi’nde faaliyet yürüten çevre gönüllüsü müfettiş çocukları da gözlerinden öptüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile ekibine de tekrar teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, kurdele keserek, yapımı tamamlanan projelerin açılışını gerçekleştirdi.

Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pendik Millet Bahçesi’ni gezdi.

Dünya

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Türkiye’ye hoş geldiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Genç Gazeteciler ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Genç Gazeteciler Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.

Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”

“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.

Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.

Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.

Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”

Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.

Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.

“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.

Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”

“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”

Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.

Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.

Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.

“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”

“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.

Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.

Genç Gazeteciler Ankara

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Genç Gazeteciler Kahramanmaraş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliği ile yine biz inşa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi yanında düzenlenen “Yeniden Güçlü Anadolu” 155 Bininci Konut Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu bereketli topraklarıyla, medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş’ımızdayız. Siz edelerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kahramanmaraş’a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine samimiyetle bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİ SERGİLEDİNİZ”

Törenin ardından AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi’ne katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kongremizden önce hem sizlere bir teşekkür edelim dedim hem de yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz, inandığınız, bize sahip çıktığınız için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın belediyecilik vizyonuyla ‘yola devam’ dedi. İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta yine bize olan desteğini esirgemedi. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kahramanmaraş’ta aramızdaki dayanışmayı daim eylesin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Maraş’a ve Maraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir, sadece toprağının bereketiyle değil milletimizin sarsılmaz iradesiyle her dönemde koca bir kale Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarda dahi başını yere eğmedi. Edelerimiz ‘Asrın felaketi’ni yaşamalarına rağmen asla vazgeçmedi, asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. El ele vererek hayata yeniden sarıldınız. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz.”

“ŞEHRİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL, DAHA DAYANIKLI VE MODERN HÂLE GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ”

Türk edebiyatının usta isimlerinden şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın Diriliş Saati şiirinden, “Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan, herkesin veba girmiş bir şehrin hem halkı hem seyircisi olduğu bir günde ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi, bir posta eri gibi yağmur yüzümüze değince çıkacağız yola” mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Kahramanmaraş, merhum şairimizin dediği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor, devletimizin de desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor” dedi.

“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’deki depremlerinin yaralarını hızla sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlar ne kadar yüksek ise yol onun üstünden geçer’ inancıyla şehrimizi eskisinden daha güzel, daha dayanıklı ve modern hâle getirmenin gayretindeyiz. Yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık. O günden bugüne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik” diye konuştu.

“155 BİNİNCİ YUVAMIZIN ANAHTARLARINI TESLİM ETMENİN HEYECANINI VE SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istediklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım daha atıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz ay Hatay’daki törenimizde 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahiplerimize teslim etmiştik. Şimdi de Kahramanmaraş’ımızda 155 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin heyecanını ve sevincini yaşıyoruz. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407 ve Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”

Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Maraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek” dedi.

Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatının yapılacağını da bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabb’im bu hanelerimizi oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve ihsan eylesin diyorum. Bu konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese tüm bakanlıklarımıza işçisinden mühendisine, bütün kardeşlerime bilhassa da yüklenici firmalara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

“GELDİĞİMİZ HER MAKAMI TÜRKİYE’YE ESER VE PROJE KAZANDIRMAK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRDÜK”

Yaklaşık yarım asırdır siyasetin içerisinde olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabb’im bizlere çok farklı görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, Türkiye’ye eser ve proje kazandırmak için bir fırsat olarak gördük. Bakın 6 Şubat’ta Türkiye hem kendi tarihinin hem de insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afetlerden birini yaşadı. Sadece Maraş’ta 7 bin 492 bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 2 bin 788 Maraşlı kardeşimiz depremde vefat etti. Rabb’im hepsine rahmet etsin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Tam 671 bin 826 konut ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dikkatinizi çekerim, bu sadece konut sayısı. İçinde iş yerleri yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim neredeyse 2,5 milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek.”

“TOPRAĞA VERDİĞİMİZ 53 BİN 735 KARDEŞİMİZİN KALBİMİZDE BIRAKTIĞI YARALAR HİÇ İYİLEŞMEYECEK”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomide yol açtığı tahribatın 104 milyar dolardan fazla olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek, hiç kapanmayacak” diye konuştu.

“Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Az çok bu işleri bilen herkesin takdir ettiği bir inşa ve ihya seferberliğinde, hükûmetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var? Sayın Özel çıkmış, ‘deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Daha bunun gibi nereden tutsan elinde kalacak bir sürü tezviratı, iddiayı ve iftirayı grup kürsüsünden ortalığa boca ediyor. Ben buradan kendisine soruyorum; Sayın Özel, siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? Güneşe, yağmura, fırtınaya aldırmadan afet konutlarını bitirmek için çalışan kurumlarımızın emeğini, gayretini hiçe saymak sana ne kazandıracak? Allah aşkına, 6 Şubat’tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Taahhüt ettiğiniz hangi projeyi teslim ettiniz, hangi yaraya merhem oldunuz? Bölücü terör örgütüne iltisakı sebebiyle görevden el çektirilen bir şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta bugün, millete söz verdikleri üzere 155 bininci konutun kurasını çekip, anahtarını teslim edeceklerine dikkati çekti.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vatandaşlara “bedava konut” sözü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeler aracılığıyla yapsanız ya? Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa arşın burada, hadi buyurun yapın. Bunlar yapamazlar, bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını yığma dışında, taş üstüne taş koyamazlar” dedi.

“SÖZ VERİNCE UNUTAN DEĞİL, GECESİNİ GÜNDÜZÜNE KATIP GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞAN BİR HÜKÛMETİZ”

Muhalefetin iş yapmak, hizmet üretmek gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların tek bildikleri algı ve reklam yapmak. Bir de fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Çok açık söylüyorum, iş yolsuzluğa, hırsızlığa, milletin malını yandaşlara yağmalatmaya gelince CHP’den hünerlisini kimse bulamaz. Ama söz konusu hizmet, vatandaşın dertlerine çare üretmek olunca ara ki bulasın. Bunların devrik genel başkanı, ‘hükûmet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Kaderin cilvesine bakın ki bu zat, önce seçim sandığının daha sonra da kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ diye bağrına bastığı kim varsa, ellerine geçen ilk fırsatta bunun böğrüne hançeri sapladı. Bunlardan ülkeye de millete de hayır gelmez.”

CHP ve CHP’li siyasetçilerin ne ülkeyi ne de milleti tanımadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizde ne yapıldığından, hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Depremden etkilenen il sayısını sorsan, inanın bilmezler. Nurhak’ta ‘yok’ dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkoğlu ilçesindeki 120 yataklı Acil Durum Hastanesini aralık ayı içinde tamamlayacaklarını, 400 yataklı Acil Durum Hastanesi Projesi kapsamında yapılan Kahramanmaraş Devlet Hastanesini de ocak ayı içinde hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.

Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında yapımı süren 600 yataklı yeni hastaneyi de 2025’in ikinci yarısında bitireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizde veriyoruz. Kahramanmaraş’ımıza kazandıracağımız bin yataklı, 250 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanemizin proje çalışmalarını tamamladık, 2025 Ocak ayı itibarıyla yapım ihalesi sürecini başlatacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e diyorum ki Ankara’da siyasetçilik oynamak yerine gel, eser ve hizmet siyaseti nasıl yapılırmış Kahramanmaraş’ta gör. Bizi kendinizle de karıştırmayın. Çünkü biz, söz verince unutan değil, gecesini gündüzüne katıp gerçekleştirmeye çalışan bir hükûmetiz. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin de arkasındayız. Hedefimiz, deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır” diye ekledi.

“DEPREMZEDE İLLERİMİZ ARTIK AFETİN DEĞİL, HUZURUN, UMUDUN VE GÜVENİN ADRESİ OLACAK”

Şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın sözlerini anımsatarak, yaraları hızlıca sarıp yola yeniden, yepyeni bir heyecanla çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her damlası bir zafer müjdecisi olan yarınları, Maraşlı kardeşlerimizle birlikte yine biz karşılayacağız. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah’tandır diyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu, sıfır atıkla uyumlu, akıllı ve modern şehirleri inşa ve ihya ettiklerini dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: “Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin bu kadar kısa sürede hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. İnanıyorum ki bugün teslim ettiğimiz her yuva, ayağa kaldırdığımız her eser, geçmişe saygımız ile geleceğe olan inancımızın bir ifadesidir. 2025 yılının sonunda, sadece yeni yuvalarımız bitmeyecek aynı zamanda tüm evlerimizin pencereleri de huzura açılacak. Depremzede illerimiz artık afetin değil, huzurun, umudun ve güvenin adresi olacak. Kahramanmaraş gibi eşsiz gayretin, emsalsiz şehirleri, Türkiye Yüzyılı’nın mührünü taşıyacak.”

“KAHRAMANMARAŞ’IMIZA BİR SPOR KOMPLEKSİ İNŞA EDECEĞİZ”

Bir müjde daha vermek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, Çevre Bakanlığı’mız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığıyla muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz. TOKİ’mizle, 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde, olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızları yetiştireceğiz. Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Maraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutlarının yapımında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD, hayırseverler, işçiler ve mühendisleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edildi. AFAD Başkanı Okay Memiş’in TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle hak sahipleri belirlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’daki törenlere canlı bağlantıyla katılarak, bazı hak sahipleriyle sohbet etti. Daha sonra hak sahiplerine konutlarının anahtarları teslim edildi.

Genç Gazeteciler Kahramanmaraş

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge