Connect with us

Biz Üretiriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç kıtanın kalbi konumundaki Türkiye’yi küresel bir üretim ve teknoloji üssü hâline getireceğimize inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD merkezli şirketlerin üst düzey yöneticileriyle gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, “Üç kıtanın kalbi konumundaki Türkiye’yi sizlerin de destekleriyle küresel bir üretim ve teknoloji üssü hâline getireceğimize inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli şirketlerin üst düzey yöneticileriyle çevrimiçi toplantıda bir araya geldi.

Şirket yöneticilerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin potansiyeline inanan, Türkiye’nin aydınlık geleceğine güvenen tüm müteşebbislere şükranlarını sundu.

Toplantının ve yapılacak istişarelerin hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha çok şirket temsilcilerinin görüş ve kanaatlerini öğrenmek, ortak yatırım fırsatlarını değerlendirmek arzusunda olduğunu dile getirdi.

Küresel ekonominin Koronavirüs salgını kaynaklı gelişmelerden dolayı son asrın en sancılı dönemini yaşadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride kalan 1,5 yılın hem şirketler hem de devletler açısından pek çok sınamayı beraberinde getirdiğini anımsattı.

“SALGIN DÖNEMİNDE BİRÇOK ÜLKEDE YAŞANAN SIKINTILAR, TEDARİK ZİNCİRİNDEKİ AKSAKLIKLAR TÜRKİYE’DE YAŞANMADI”

Dünya ekonomilerinin birkaç istisna dışında çok ciddi daralmalar yaşadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa havacılık, turizm, hizmetler sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin salgına karşı alınan kısıtlamalardan olumsuz etkilendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde güçlü sağlık altyapısının ve sağlık hizmetlerine yapılan yatırımların değerinin görüldüğünü ifade ederek, “Salgın döneminde birçok ülkede yaşanan sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerinin hiçbiri Türkiye’de yaşanmadı. Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz şehir hastaneleri ve rekor sürede hizmete aldığımız 1008’er yataklı iki acil durum hastanesi özellikle salgın döneminde kritik rol üstlendiler” dedi.

Salgına karşı en etkili yöntem olan aşı konusunda Türkiye’nin 29 milyon doza yaklaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle Haziran ayında yoğun bir aşılama kampanyası yürüterek ülkemiz genelinde normalleşmeyi temin etmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin salgın döneminde sadece sağlıkta değil yatırım, istihdam, üretim, lojistik, kamu güvenliği, sosyal destekler alanında da pozitif yönde ayrıştığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu dönemde hem kamu hem de özel sektör yatırımlarını sürdürdüğünü anlattı.

“YÜZDE 1,8’LİK ORANLA ÇİN’İN ARDINDAN G-20 İÇERİSİNDE EN YÜKSEK BÜYÜMEYİ KAYDEDEN ÜLKE OLDUK”

Salgın döneminde Türkiye’nin önünde yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında sanayisi, üretim kapasitesi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, coğrafi konumu, güçlü altyapısı ile Türkiye’nin adı daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Salgın döneminde birçok firmamız daha önce hiç varlık göstermediği ya da kısıtlı pazar payının olduğu ülke ve bölgelere açılma imkânı buldu” diye konuştu.

“Özel sektörümüzün gayreti, devletimizin verdiği destekler ve dinamik salgın tedbirleri sayesinde ekonomimiz 2020 yılını büyümeyle kapattı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Yüzde 1,8’lik oranla Çin’in ardından G-20 içerisinde en yüksek büyümeyi kaydeden ülke oldu. Yine bu dönemde G-20’de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer aldık. Geleneksel ihracat pazarlarımızdaki ciddi ekonomik küçülmeye ve dış talep daralmasına rağmen 170 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştık. Aynı dönemde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaret hacmi yüzde 4 artışla 21 milyar doları aştı. Dünyada salgının olumsuz etkileri azalıp ekonomide taşlar yerine oturdukça Türkiye’nin yakaladığı ivmenin hızı da artıyor. 2020’yi suhuletle atlatmamız, 2021 senesine güçlü bir başlangıç yapmamızı sağladı. 2021 yılının Ocak-Nisan döneminde ihracatımız geçen seneye göre yüzde 33,1 artışla 68 milyar 752 milyon dolara çıktı. Bu iyimser tablonun oluşmasında ülkelerimiz arasındaki dış ticaret artışının da katkısı olduğunu görüyoruz. 2021 yılının ilk 4 ayında ihracatımız önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 artarak 4 milyar 272 milyon doları buldu. Önümüzdeki hafta 2021 yılının ilk çeyrek büyüme rakamlarını göreceğiz, öncü veriler ilk çeyrekte de çok güçlü bir büyüme oranını yakalayacağımıza işaret ediyor. Sanayi üretimimiz 2021 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12,3 arttı. Salgının yol açtığı belirsizliklere rağmen Türkiye’ye olan yatırım talebinde de ciddi bir artış gözlemliyoruz. Uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 42 azaldığı 2020 yılında, Türkiye yaklaşık 8 milyar dolar doğrudan yatırım çekmeyi başardı. Amerika’nın Türkiye’deki toplam doğrudan yatırımları 13 milyar dolara, Türk firmalarının Amerika’daki yatırımları ise 7,2 milyar dolara ulaştı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Türk ekonomisine güvenen tüm Amerikalı firmalara teşekkür ederek, “Üç kıtanın kalbi konumundaki Türkiye’yi sizlerin de destekleriyle küresel bir üretim ve teknoloji üssü hâline getireceğimize inanıyorum” ifadesini kullandı.

“100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ HEDEFİMİZE ULAŞMAK İÇİN ORTAK ÇIKARLARA VE DEĞERLERE DAYANAN BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”

Türkiye’nin ABD ile uzun yıllara sâri köklü, çok boyutlu müttefiklik ilişkisini önemsediklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman yaşanan fikir ayrılıklarına rağmen iki ülkenin ortaklığı ve müttefiklik ilişkisinin her türlü badirenin üstesinden gelmeyi başardığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile Suriye’den Libya’ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyeli bulunduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek hızla mesafe almak istiyoruz. Ekonomik Ortaklık Konseyi, Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi, Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması Konseyi gibi bu tür mekanizmaları devreye almamız gerekiyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmak için samimi, saygılı, ortak çıkarlara ve değerlere dayanan bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz. Çelik ve alüminyum sektöründeki ilave tarifeler Türkiye’nin genelleştirilmiş tercihler sistemi dışında bırakılması, Türkiye menşeili ihraç ürünlerine yönelik anti damping önlemleri gibi adımlar bize yakışmıyor. Bu konularda Amerika’dan daha yapıcı hareket etmesini bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’in 1915 olayları hakkındaki açıklamasını anımsatarak, “Yaptığı açıklama ilişkilerimize ilave yük getirse de, Sayın Biden’la NATO Zirvesi’nde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum” dedi.

Türkiye olarak hem ticarette hem de yatırımlarda gereken adımları atmakta kararlı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesinde yeni Amerikan yönetiminin de bizimle aynı iradeye sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar karşılaşılan haksızlıklara rağmen siyasetin yatırım ve ticari ilişkilere zarar vermemesi için azami hassasiyet gösterdiklerine dikkati çekerek, “Ülkemize yatırım yapan, istihdam oluşturan, ekonomik kalkınmamıza katkı sağlayan uluslararası şirketlere daima destek olduk. Kısa dönemli kazançlar uğruna serbest piyasa ekonomisinin ve kurallara dayalı uluslararası ticaretin aşındırıldığı salgın döneminde dahi ticarette korumacı politikalara asla başvurmadık. Özellikle yabancı sermaye düşmanlığı, yabancı karşıtlığı, antisemitizm, ırkçılık gibi çarpık zihniyetlerin toplumumuzda zemin bulmasına hiçbir zaman fırsat vermedik, vermeyiz” diye konuştu.

“19 YILDIR REFORM GÜNDEMİMİZDEN ASLA KOPMADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilgili bakanlıkları ve Yatırım Ofisi aracılığıyla yatırım camiasıyla iletişim kanallarını açık tuttuğuna işaret ederek, “Bunun yanında son 19 yıldır reform gündemimizden asla kopmadık. Şimdiye kadar karşılaştığımız sorunların üzerine nasıl çözüm odaklı gitmişsek bugün de aynısını yapıyoruz. Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre ekonomide, özgürlüklerde, hukuk ve adalette reform çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz” sözlerine yer verdi.

İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomik Reform Paketi’nin kısa süre önce kamuoyunun takdirine sunulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’e giden süreçte Türkiye’yi darbe anayasasından kurtararak yeni sivil bir anayasaya kavuşturma niyetlerini de ilan ettiklerini vurguladı.

“ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARDAN ÜLKEMİZİN ALDIĞI PAYI YÜZDE 50 ORANINDA ARTIRMAK İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Strateji Belgesi’ni hazırladıklarını ve böylece Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu katma değerli yatırımları tanımladıklarını söyledi.

Bu yatırımları çekebilmek için kurumların üzerine düşen sorumlulukları belirlediklerini ve yakında bu belgeyi de kamuoyu ve uluslararası yatırımcılarla paylaşacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Uluslararası doğrudan yatırımlardan ülkemizin yıllık aldığı payı orta vadede yüzde 50 oranında artırmak istiyoruz. Bu amaçla teşvik sistemimizi sadeleştirerek yatırımcıların teşviklerden daha kolay yararlanmasını sağlayacağız. Yatırımları miktar olarak artırırken ülkemizin teknolojik dönüşümünü hızlandıracak, istihdam oluşturacak ve cari dengemize pozitif katkı sağlayacak projelere özel önem veriyoruz. Bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji ve lojistik başta olmak üzere belli alanlarda uluslararası yatırımcıları çekmeye devam edeceğiz. Ticaret Bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Dijital Dönüşüm Ofislerimiz ve diğer kurumlarımız yeni yatırım projelerinizde sizlere gereken her türlü desteği vermeye hazırdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcı şirket yöneticilerine teşekkürlerini yineleyerek, şirket temsilcilerinin soru ve değerlendirmelerini almak istediğini kaydetti.

Biz Üretiriz

“Çukurova Uluslararası Havalimanı, Akdeniz Bölgesi’nin kalkınmasında lokomotif rolü üstlenecek”

Genç Gazeteciler Adana

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Uluslararası Havalimanı açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Havalimanımız, yolcu taşımacılığının yanı sıra bölgemizin ihracatında da çarpan etkisi yapacak. Adana ve Mersin ile birlikte Akdeniz Bölgesi’nin tamamının kalkınmasında lokomotif rolü üstlenecek böyle bir eseri ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mersin’in Tarsus ilçesinde yapımı tamamlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Havalimanının Adana ve Mersin ile tüm bölgeye, tüm Türkiye’ye ve 85 milyonun her bir ferdine hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserin bölgeye kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

“HAVALİMANI’NIN YILLIK KAPASİTESİ 9 MİLYON KİŞİDİR”

Adana ve Mersin’in yanı sıra geniş bir alana hizmet verecek bir vizyon projesini daha hayata geçirmenin haklı gururunu yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Bugün sadece bir havalimanı değil, Yenicemizden tüm Türkiye’ye, hatta tüm dünyaya yeni, modern, estetik bir kapı açıyoruz. Çukurova’nın eşsiz güzellikteki sembollerinin her köşesine işlendiği havalimanımızın dünya standartlarında bir eser olduğunu görüyoruz. Burada bazı rakamları kısaca paylaşmak istiyoruz; Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yıllık kapasitesi 9 milyon kişidir. Terminal alanı 110 bin metrekarelik büyüklüğe sahiptir. 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre gövde genişliğindeki ana pistine en geniş gövdeli yolcu uçakları dahi iniş-kalkış yapabilecektir. Ana piste ilaveten ayrıca 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 45 metre gövde genişliğinde yardımcı pist vardır. Tüm bunlarla birlikte 2 adet yüksek sürat taksi yolu, 48 uçak kapasiteli yaklaşık 279 bin metrekare apronu, 21 uçak kapasiteli yaklaşık 56 bin metrekare genel havacılık apronu, yer hizmetleri, araç park yeri, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yoluyla havalimanımız en üst standartta imkânlarla donatılmıştır. Üst yapı tesislerimizin toplam kapalı alan 214 bin 180 metrekareyi buluyor.”

“DEVLETİN BÜTÇESİNDEN TEK KURUŞ HARCAMADAN BU ESERLERİN İNŞASINI TAMAMLADIK”

Havalimanının inşasında bölgenin sembollerini ve mimari özelliklerini kullanmaya ihtimam gösterildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hava kontrol kulesi ağaç formunda tasarlandı. Bu toprakların simgesi olan pamuk motifleri ile turuncu renk, havalimanımızın süslemesinde özellikle tercih edildi. Akdeniz’de yaşayan tüm kardeşlerimizin benimseyeceği, kendinden bir iz bulacağı, bu coğrafyanın zengin karakterini yansıtan bir yaklaşımla Çukurova Havalimanı’mız inşa edildi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda ülkeye kazandırdıkları pek çok eseri kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiklerini anımsatarak şöyle devam etti: “Devletin bütçesinden tek kuruş harcamadan bu eserlerin inşasını tamamladık. Böylece sadece ülkemizin altyapı eksiklerini süratle gidermekle kalmadık, aynı zamanda Türkiye ekonomisine de ciddi katma değer oluşturduk. Milletimizin istifadesine sunduğumuz her bir köprü, otoyol, havalimanı, yatırım rakamlarının çok çok ötesinde ekonomik kazanç sağladı. Çukurova Havalimanı’mızın yapımında da aynı yöntemi uyguladık. Kamu-özel iş birliğiyle inşa edilen havalimanının toplam yatırım miktarı 608 milyon 500 bin avrodur. Devletimiz buradan 25 yıl içinde toplam 297 milyon 100 bin avro kira bedeli elde edecektir. Bu sadece kira bedeli olarak devletimizin kasasına girecek olan tutardır. Havalimanımız, tüm Çukurova’nın ticaretine, turizmine, tarımsal üretimine, ekonomik hayatına önemli katkılar yapacak, doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 3 bin kişinin istihdamına vesile olacaktır.”

“ÇOK KISA SÜREDE NE KADAR İSABETLİ BİR YATIRIM OLDUĞU GÖRÜLECEK”

Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın Adana’ya mesafesinin 35 kilometre, Mersin’e mesafesinin ise 40 kilometre olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yani her iki şehrimizin de tam ortasında konumlanmıştır. Havalimanımız, Mersin ve Adana’dan hem D400 yolu hem de otoyol üzerinden kolay ulaşım imkânına sahiptir. Adana ve Mersin ile birlikte Osmaniye ve Niğde’ye olan yakınlığıyla da 5 milyonu aşkın insanımıza hizmet verecek. Buranın yapımına başladığımızda eş zamanlı olarak bağlantı yollarının çalışmalarını da başlatmıştık. Havalimanına konforlu, güvenli ve hızlı erişim sağlamak amacıyla 15,9 kilometrelik yolumuzu, bölünmüş yol standardında tamamladık. Proje kapsamında toplam 258 metre uzunluğunda 8 adet tek köprü, 90 metre uzunluğunda 2 adet çift köprü ve 127 metre uzunluğunda farklı seviyeli kavşak inşa ettik. Yol sayesinde, vakitten 494 milyon lira, akaryakıttan 84 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 578 milyon lira tasarruf edeceğiz.”

“Tabii sadece kara yolu bağlantılarıyla yetinmiyoruz. Çukurova Havalimanı’mızı Mersin, Adana, Gaziantep hızlı tren hattına entegre ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hat tamamlandığında saatte 200 kilometre hıza ulaşabilecek hızlı trenlerle Mersin ile Adana arası seyahat süresi 35 dakikaya inecek. Adana veya Mersin’den trene binen kardeşlerimiz 23 dakikada havalimanımıza varacak.”

“HAVALİMANIMIZ BÖLGEMİZİN İHRACATINDA DA ÇARPAN ETKİSİ YAPACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığının yanı sıra bölgenin ihracatında da çarpan etkisi yapacağına dikkati çekerek, “Mersin Limanı, Mersin ve Adana organize sanayileri, İskenderun Körfezi sanayi tesisleri, Yumurtalık Serbest Bölgesi gibi sanayi ve ticaret bölgelerinden gelen ürünleri buradan tüm dünyaya göndereceğiz. Burada şunu özellikle söylemek isterim, hem Adanalı hem Mersinli vatandaşlarımız çok kısa sürede bu eserin ne kadar isabetli bir yatırım olduğunu görecekler” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanının, bölgedeki işletmeleri daha geniş pazarlara açacağını, şirketlerin ihracat potansiyellerini ve rekabet gücünü artıracağını, acil ve kritik malzemelerin teslimatının süratle yapılmasını sağlayarak, birçok hususta ticaretin gelişmesine, tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesine, ekonomik hayatın güçlenmesine yardımcı olacağını söyledi.

Çukurova bölgesinin ürettiği tarım ürünlerinin, artık gecikmeden, bozulma riski olmadan müşterilerine kolayca ulaştırılabileceğine de dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana ve Mersin ile birlikte Akdeniz Bölgesi’nin tamamının kalkınmasında lokomotif rolü üstlenecek böyle bir eseri ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Eserin inşasında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara da “kazasız, sorunsuz seferler” temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetin özeti mahiyetinde ifade ettiği rakamlara bakmanın bile Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın ülke ve bölge açısından faydasını ortaya koymaya yeterli olduğunu vurguladı.

Hangi siyasi partiye gönül verirse versin, bütün vatandaşların böyle bir yatırımdan sevinç ve kıvanç duyması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz bazı yeniliklere alışmak için zamana ihtiyaç vardır. Alışkanlıkları değiştirmek, yeniye uyum sağlamak elbette vakit alır. Bazı vatandaşlarımızın dile getirdiği hususları gayet doğal karşılıyoruz” diye konuştu.

“ŞAKİRPAŞA HAVALİMANI EĞİTİM MERKEZİ OLARAK BÖLGEYE HİZMET VERECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü tereddütlerin yerini zamanla memnuniyete bırakacağından en küçük bir şüpheleri dahi olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim doğal bulmadığımız muhalefetin, ‘İstemezükçü’ tavrıdır. Artık bu huyu bırakmanız lazım. ‘Şakirpaşa Havalimanı’nı kapatacağız.’ böyle diyorlar. Nereden çıktı bu? Böyle bir şey yok. Aydın’da biliyorsunuz bizim bir eğitim merkezimiz var. Şimdi Şakirpaşa Havalimanı işte bir eğitim merkezi olarak ne yapacak? Bölgeye hizmet verecek. Kapatma diye bir şey söz konusu değil. Ama muhalefetin işi gücü hep bu tür yalanları ne yapmak? Uydurmak. Tutmayacak bu yalanlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Uluslararası Havalimanı’na kargo binasının da yapılacağını belirterek, “Şimdi kargo binası da yapıldığı andan itibaren Çukurova gerçekten iç ve dış servislerini yapacak, bir diğer taraftan da kargo servisi olarak hemen arkamdaki o dev tesislerde hizmetini verecek. Çukurova artık her yönüyle güçlü bir iç, dış ve kargo olarak hizmetini sürdürecek” dedi.

“HİZMET VE ESER DÜŞMANLIĞI YAPAN MUHALEFET OLMAZ”

Adana ve Mersin dahil tüm bölgeye katkı sunacak devasa bir eser inşa edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Muhalefet, hizmeti sahiplenmek yerine şuna bile çamur atacak, bunu bile kötüleyecek bir bahane mutlaka buluyor. Bir kısmı çarpıtma, bir kısmı manipülasyon olan iddialarla havalimanımızı karalamak için kendilerini paralıyorlar. Adanalı, Mersinli kardeşlerimizi bize karşı kışkırtarak yapılan yatırımı gölgelemeye çalışıyorlar. Açık söylüyorum, böyle siyaset olmaz. Hizmet ve eser düşmanlığı yapan muhalefet olmaz. Allah aşkına dünyanın hangi ülkesinde böyle bir muhalefet vardır. Havalimanından rahatsızlık duyan bir muhalefet olabilir mi? Yatırımı kötüleyerek nereye varmaya çalışıyorsunuz? Vatandaşımızı provoke ederek neyi elde etmeyi hedefliyorsunuz? Hem bu ülkede dikili tek bir ağacınız yok hem de ülkemize çağ atlatacak, hava ulaşımında bizi bir üst lige yükseltecek projelerimize laf söylüyorsunuz, bunun adı siyasi hasetliktir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllar, isimler ve yönetimlerin değiştiğini ancak ana muhalefetin hizmete ve yatırıma yaklaşımında “zerre miskal” değişim olmadığını belirterek, “Şayet ülkenin kaynaklarıyla ilgili cümle kurulacaksa eleştirilmesi gereken Çukurova Havalimanı değil, halkın parasını Paris’te har vurup harman savuran müsriflerdir. SGK’ye borç ödemeye, millete hizmet etmeye gelince kasada para yok, fakat cümbür cemaat Paris’te keyif çatmaya gelince paranın sınırı yok. Bunun takdirini de aziz milletime bırakıyorum” ifadelerini kullandı.

“ÇUKUROVA HAVALİMANI’NI DEPREMİ ÖNE SÜREREK ELEŞTİRMEK BİR AKIL TUTULMASI”

Her türlü tenkidine, serzenişine sonuna kadar tahammülleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak han-ı yağma misali, ülke ve milletin kaynakları üzerinden keyif çatanlara kulaklarımız tıkalıdır. Çukurova Havalimanı’nı depremi öne sürerek eleştirmekse tam bir akıl tutulmasıdır. Soruyorum sizlere daha büyük ve modern bir havalimanımızın olması, deprem yardımlarının ulaştırılmasında elimizi rahatlatır mı? Yoksa muhalefetin iddia ettiği gibi işimizi zorlaştırır mı? Tabii ki kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de 6 Şubat depremleri gibi bir doğal afet yaşandığında yatırımları ve yardımları götürecek ilave bir havalimanının daha inşa edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çukurova Havalimanı’nın devreye girmesiyle afetlere karşı mücadelede devletimizin eli daha da güçlendi” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana’da çarşamba günü meydana gelen 4,6 ve 4,5 ve 4 büyüklüğündeki üç deprem dolayısıyla Kozanlı ve Adanalılara “geçmiş olsun” dileklerini ileterek, “Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun, diyorum. Vatandaşlarımın şunu bilmesini isterim muhalefetin, Çukurova Uluslararası Havalimanı ile ilgili gündeme taşıdığı iddiaların çoğu hilafıhakikattir” dedi.

Muhalefetin bunu ilk defa yapmadığını, benzer iddia ve ithamlarla daha önce de defalarca karşılaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimize kazandırdığımız her bir esere ‘Ne gerek var’ diyerek, ‘İsraf’ diyerek, ‘Parayı betona gömüyorlar’ diyerek karşı çıktılar. Avrupa’nın en iyi havalimanı seçilen İstanbul Havalimanı’ndan asrın projesi Marmaray’a kadar yapılan her hayırlı işe mutlaka kulp taktılar” diye konuştu.

“MUHALEFET ÇUKUROVA HAVALİMANI’NA DAİR ÖNGÖRÜLERİNDE DE YANILACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl açılan Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden bugüne kadar 18 milyon aracın geçtiği, ağustosun ilk haftasında İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama 1502 uçuşla Avrupa’nın en yoğun havalimanı olduğu bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti: “Bu başarı örneklerini çoğaltmak mümkündür. Yani bunların gereksiz dediği yatırımların tamamı, misyonunu fazlasıyla yerine getirdi, ekonomiye katkı yaptı. Emin olun yine aynısı burada da yaşanacak. Muhalefet Çukurova Havalimanı’na dair öngörülerinde de yanılacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın depremle mücadele, ticaret, turizm ve diğer alanlarda Adana ve Mersin’e çok ciddi artılarının olacağını belirtti.

Yoğun nüfuslu yerleşim yerlerinin tam ortasında kalan ve şehrin ihtiyaçlarını artık karşılayamayan Şakirpaşa Havalimanı’nın da kapatılmayacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu yalanı devam ettirmek ahlaksızlıktır. Maalesef bu ahlaksızlarla biz yarış edemeyiz. Biz sadece dürüstlüğün örneğini vermek suretiyle milletimize hizmette yolumuza devam edeceğiz. Şakirpaşa farklı görevler üstlenmek suretiyle Türk havacılığına hizmet etmeyi sürdürecek. Ticari uçuşlar haricindeki eğitim uçuşları, orman söndürme amaçlı hava araçları ve İHA, SİHA gibi havacılık faaliyetleri Şakirpaşa’dan gerçekleştirilecek. Ticari uçuşlar için Çukurova’yı, eğitim, afetle mücadele ve güvenlikle ilgili çalışmalarda ise Şakirpaşa’yı kullanacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılışıyla hava yolunu halkın yolu hâline getirme hedeflerine bir adım daha yaklaştıklarını ifade etti.

“UÇULAN ÜLKE SAYISI 50 İKEN BUGÜN 131 ÜLKEYE UÇUŞ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda özellikle hava ulaşımına çok büyük yatırımlar yaptıklarını, aktif havalimanı sayısını 26’dan 58’e çıkardıklarını aktararak, 2053 yılında bu sayıyı 61’e yükseltmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Terminallerin yolcu kapasitesini 60 milyondan 338 milyona yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Günde 303 ton olan hava yolu kargo kapasitemiz 2 bin 615 ton seviyelerini buldu. Yurt dışında sadece 60 noktaya uçuş yapılırken bunu 283 ilaveyle 343’e taşıdık. Uçulan ülke sayısı 50 iken bugün 131 ülkeye uçuş gerçekleştiriliyor. Göreve geldiğimizde 489 olan toplam hava aracı sayımızı yüzde 270 artışla 1838’e ulaştırdık. Bunlar sadece hava yolu taşımacılığında yaptıklarımız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara yollarında da bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden, 23 bin 300 kilometre ilaveyle 29 bin 400 kilometreye çıkardıklarını, otoyollarda da 1714 kilometre olan ağa 2 bin 12 kilometre daha ekleyerek 3 bin 726 kilometrenin üzerine taşıdıklarını anlattı.

Türkiye’yi yüksek hızlı tren konforuyla tanıştırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de yüksek hızlı tren hattı yokken şu an 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hatta sahip olduklarını söyledi.

“AKDENİZ SAHİL YOLU’YLA ANTALYA İLE MERSİN’İ BİRLEŞTİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tamamına hizmet ederken Adana ve Mersin’i ihmal etmediklerini vurguladı. Her iki ile de ulaşım ve iletişim altyapısına güncel rakamla toplam 200 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mevcut 483 kilometrelik güzergahı 43 kilometre kısaltan 440 kilometre uzunluğundaki Akdeniz Sahil Yolu’yla Antalya ile Mersin’i birleştiriyoruz. Proje kapsamında toplam 51,2 kilometre uzunluğunda 33 adet tünel, bunun yanında 77 adet köprü inşa ediyoruz. Proje tamamlandığında 9 saat 30 dakika süren seyahat süresini inşallah 4 buçuk saate indireceğiz. Adana Konteyner Limanıyla Çukurova bölgemizi Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine deniz üzerinden bağlayacağız.”

Yenice türküsünün “Yenice yolları bükülür gider. Zülüf ak gerdana dökülür gider. Yiğidin sevdiği güzel olunca ömrü arkasından sökülür gider” sözlerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im ömür verdikçe işte bugün olduğu gibi Adana’nın, Mersin’in ve Çukurova’nın güzel insanları için çalışmaya, ter dökmeye, yeni eserler ve hizmetlerle şehirlerimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Dünyayı kalbura koyup elesek Çukurovalı kardeşlerim gibi yar bulunmaz. Adana’yla, Mersin’le, Çukurova ile bizim aramızı kimse bozamaz” dedi.

ÇUKUROVA ULUSLARARASI HAVALİMANI’NA İLK UÇUŞU CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN UÇAĞI YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşıyan özel uçak “TC-CAN”, yapımı tamamlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı’na ilk inişi yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşıyan uçak, İstanbul’dan havalanmasının ardından saat 15.32’de Çukurova Uluslararası Havalimanı’na indi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçağın inişi sırasında kokpitte yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşıyan uçağın, havalimanına ilk inen uçak olması dolayısıyla havacılıkta gelenek olan su püskürme seremonisi yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uçaktan inişinde apronda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve diğer yetkililer karşıladı. Törenin yapıldığı alana Bakan Uraloğlu’nun kullandığı akülü araçla geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanında incelemelerde bulundu.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, havalimanın tanıtımının yer adlığı video gösterimi yapıldı.

Konuşmaların ardından, havalimanı açılışı dolayısıyla Mersin Müftüsü Aydın Yığman dua etti. Havalimanın açılış kurdelesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokoldekiler tarafından kesildi.

Günün anısına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a havalimanının ilk biniş kartını takdim etti.

Genç Gazeteciler Adana

HABER BURADA

Biz Üretiriz

Tiny House I Setencioğlu I Tekerlekli Mobil Ev Üreticisi

Mobil Tekerlekli Küçük Ev Üreticisi

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

İletişim | +90 0 532 4026422

HABER BURADA

Biz Üretiriz

“Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyeli uluslararası yatırımcıların da ilgisini çekiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Törenİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyeli, yerli yatırımcıların yanı sıra uluslararası yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içerde, hem de dışarıda giderek arttığını müşahede ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında Cumhuriyet’in 100. yılında, borsanın 150. yılını hep birlikte gururla kutladıklarını söyledi.

Borsanın, ilk kez 1873’te “Dersaadet Tahvilat Borsası” ismiyle faaliyete başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1985 yılına gelindiğinde ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının kurulduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra farklı borsaları tek çatı altında toplamaya karar verdiklerini ifade ederek, şunları dile getirdi: “İstanbul Menkul Kıymetler Vadeli İşlemler Opsiyon ile İstanbul Altın Borsalarını 2013 yılında Borsa İstanbul markası altında birleştirdik. Borsamız, bir anonim şirkete dönüşerek daha şeffaf, daha dinamik, takas ve saklama kurumlarıyla daha entegre bir yapıya kavuştu. Türkiye Varlık Fonunun tesisiyle birlikte, Borsa İstanbul’u 2017 senesinde Varlık Fonunun portföyüne dâhil ettik. Varlık Fonunun ortaklık oranı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na ait payın satın alınması sonrasında yüzde 90,6’ya çıktı.”

Böylelikle Borsa İstanbul’un yapısal dönüşüm sürecinin tamamlanmış olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir buçuk asırdır ülkenin kalkınması, büyümesi, ekonomik olarak güçlenmesi, istihdamın, üretimin ve yatırımın artması için çaba harcayan borsanın bütün mensuplarını şükranla yâd ettiğini kaydetti.

“BORSA İSTANBUL’U KÜRESEL SİSTEMİN CANLI TANIKLARINDAN BİRİ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”

Borsa İstanbul bünyesinde işlem gören şirketlere de aynı şekilde Türk ekonomisine yaptıkları katkılar için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Borsamız, 150 yıllık köklü tarihiyle Türkiye’nin son bir buçuk asırdaki inişli, çıkışlı yolculuğunun en yakın şahitleri arasında yer alıyor. Osmanlı Devletinin dağılmasından, Birinci Cihan Harbi’ne, Millî Mücadele’den Cumhuriyetimizin ilanına, tek parti sultasından çok partili demokrasiye geçişe, darbelerden ekonomik krizlere kadar son 150 yılda milletimizin başına gelen iyi, kötü her olay borsamızı da etkilemiştir. Tabii bir de buna savaşından, salgınına küresel ölçekte yaşanan tüm gelişmeleri de eklememiz gerekiyor. Borsa İstanbul’u sadece Cumhuriyetimizin değil, aynı zamanda küresel sistemin canlı tanıklarından biri olarak değerlendiriyoruz. Borsamızın serencamına baktığımızda, esasen milletimizin ekonomi ve finans alanındaki mücadelesinin iz düşümlerini de görebiliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Borsanın ilk kurulduğu yıllar, Osmanlı’nın borçlarını ödemekte zorlandığı, tefeci Galata bankerlerinin devletin iliğini sömürdüğü, Düyun-u Umumiye İdaresinin teşkili ile finans kapitalin ülkeyi mali açıdan müstemlekeleştirdiği, gerçekten zor ve acı verici dönemlere tekabül etmektedir” diye konuştu.

Bu dönem dikkatlice incelendiğinde, Galata bankerlerinin, ülkenin yerel kaynaklarını nasıl engellediklerini net bir şekilde gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, finans kapitalin, 19. yüzyılın ortalarından itibaren sadece ekonomik getiri gayesiyle değil, bundan daha ziyade kontrol ve tahakküm peşinde koştuğunun sayısız örneğiyle karşılaştıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, borsanın ilk dönemlerinde, “Galata’da Türkler kaybeder, Levantenler kazanır” algısının toplumda genel kabul gören bir kanaat olarak yerleştiğini anlattı.

Borsanın ilk dönemlerine ait bu algının, daha sonra yaşanan farklı olaylarla maalesef daha da perçinlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar borsamız bize Osmanlı’dan miras kalan bir kurum olsa da uzun yıllar asli görevini yerine getirememiştir. Borsamız, yıllarca yabancıların, yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Borsada yatırım yapmak yerine, insanımızın günlük lisanına da sirayet eden ‘borsada oynama’ ifadesi, aslında bu durumun bir yansımasıydı” diye konuştu.

“BORSA İSTANBUL’U YIPRATMAYI AMAÇLAYAN BÜTÜNCÜL BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ”

Siyaset kurumunun da 3-5 oy daha fazla kazanmak uğruna borsayı hedef alarak bu algının kökleşmesine yardım ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olarak bunu 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde bir kez daha gördük. Bizzat muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tarafından Borsa İstanbul’u yıpratmayı amaçlayan bütüncül bir kampanya yürütüldü” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu” değerlendirmesinde bulundu.

Başta Kıta Avrupa’sı olmak üzere gelişmiş, kalkınmış ülkelerde çok farklı bir tablonun söz konusu olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, buralarda ne siyasetçilerin ülkenin sermaye piyasasını kötüleyerek seçim kazanma hayali kurduğunu ne de sistemin böyle bir manipülasyona izin verdiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ekonomilerde, sermaye piyasalarının derinleşmesiyle reel sektör finanse edilirken, gelişmiş sermaye piyasaları sayesinde de tasarruf oranlarının artmasının sağlandığını dile getirdi.

Kendilerinin de bu doğrultuda daha kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İster siyasetçi, ister ekonomist, isterse simsar olsun, sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkârlara meydanı boş bırakamayız” görüşünü paylaştı.

Gerek Sermaye Piyasası Kurulunda gerekse Borsa İstanbul’da bu konuda daha fazla hassasiyet ve çaba gösterilmesini beklediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm imkânlarının, ilgili tüm kurullarının, bu süreçte sizlerin emrinde olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum” sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde finansal serbestiyet, serbest kambiyo rejimi ve küresel ekonomiyle entegrasyonun temel prensipleri olduğunu belirtti.

“SERMAYE PİYASAMIZ VE BORSAMIZ KÖKLÜ BİR DÖNÜŞÜM GEÇİRDİ”

Göreve geldikleri 2002 yılından bu yana attıkları adımlarla borsayı “gazino kapitalizmi”nin cenderesinden kurtarmayı başardıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sermaye piyasalarımızı rantiyenin tasallutundan çıkartarak ülkemizin, milletimizin ve reel sektörümüzün hizmetinde olmasını temin ettik. Yatırım, üretim, istihdam, planlama ve ihracata dayalı ekonomik atılımları sürdürürken, ekonomi ve finans sistemimizde birçok düzenleme yaptık. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yenilikler ve düzenlemeler sayesinde sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nin de hizmete girmesiyle Türkiye’nin finans alanındaki merkezi konumunun daha da güçlendiğine, Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyelinin yerli yatırımcıların yanı sıra uluslararası yatırımcıların da ilgisini çektiğine işaret etti.

Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içeride hem de dışarıda giderek arttığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel ekonomide daralma yaşanırken, yabancı sermaye alkışları veya akışları her yerden gerilerken Türkiye, borsa üzerinden yabancı sermaye çekmeyi yani ekonomik büyümesine finansman temin etmeyi sürdürüyor. Tüm dünyada risk iştahının düştüğü, sermayenin korunaklı alanlara doğru çekildiği bir dönemde uyguladığımız mali programın bir sonucu olarak Türkiye uluslararası sermaye açısından çekim merkezi vasfını koyuyor.”

“ENFLASYONDAKİ ARTIŞIN KONTROL ALTINA ALINMASIYLA BİRLİKTE ÜLKEMİZE YÖNELİK KAYNAK AKIŞININ HIZLANACAĞINA İNANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda 255 milyar dolardan fazla uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olarak önlerindeki dönemde sermaye piyasalarının daha da derinleştirilmesine ve tabana yayılmasına ağırlık vereceklerini ifade etti.

Bilhassa katılım finans ve İslami yatırım araçları konusunda çok ciddi bir potansiyelin olduğunun anlaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşımızın gönül huzuruyla birikimlerini değerlendireceği ve reel ekonominin istifadesine sunacağı bir iklimi tesis etmekte kararlıyız. Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, risk primindeki gerileme ve kredi notundaki iyileşmelerin etkisinin, başta borsa olmak üzere, sermaye piyasalarında da hissedileceğini belirterek, şöyle devam etti: “Enflasyondaki dengelenmeye bağlı olarak borsamızın derinliği artacak ve yatırımcılarımız finansman kaynaklarına daha rahat erişebilecektir. Yeni, özgün ve çığır açan projelerle Borsa İstanbul’un ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuza omuz verdiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Borsamız, şirketlerimizin kurumsallaşmasında önemli bir itici güç olurken, dijital ve yeşil dönüşüme de önemli katkı sağlıyor. Borsamız, katılım finanstan kıymetli madenlere, geniş bir alanda piyasanın ihtiyaçlarına göre kendini yeniliyor. Altyapısını sürekli modernize ediyor. Borsamızın yerli ve millî imkânlarla geliştirdiği BISTECH 3.0 sisteminin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”

Üniversite öğrencilerine yönelik BISTECH Borsa İstanbul Teknoloji Akademisinin kuruluşunu da takdirle karşıladığı vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, borsanın kuruluşunun 150. yıl dönümünün hayırlı olması dileğinde bulundu.

Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraberindekiler, Borsa İstanbul’un kuruluşunun 150. yıl dönümü ve BIST 500 Endeksi’nin başlaması dolayısıyla dünyanın ilk borsasına ev sahipliği yapan Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti’ne canlı bağlantı yaparak gong çaldı. Katılımcılar, sonrasında aile fotoğrafı çektirdi.

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge