Ticaret Bakanı Mehmet Muş, nisanda ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 109 artışla 18,8 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Bu değerle tüm zamanların en yüksek nisan ayı ihracat rakamını ve ayrıca tüm yılların ikinci en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiş bulunuyoruz.” dedi.
Bakan Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin de katılımıyla yapılan basın toplantısında nisan ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Muş, 21 Nisan’da devraldığı Ticaret Bakanlığı görevinde, vatana ve millete faydalı işler yapmanın en büyük amaçları olacağını söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel ekonomi ve küresel ticaretin şimdiye kadar görülmemiş şekilde kritik dönemlerden geçtiğini ifade eden Muş, ekonomik bozulmanın ve daralmanın ötesinde ekonomik kapanmanın tartışıldığı bir dönem yaşandığını bildirdi.
Muş, “pandemi” gerçekliğiyle 2020 yılında küresel ekonominin yüzde 3,3 daraldığına dikkati çekerek, “Şu ana kadar açıklanan çeyreklik büyüme verilerine ve öncü göstergelere baktığımızda, baz etkisini de göz önünde tutarsak 2021 yılının küresel ekonominin toparlanma yılı olacağı görülmektedir.” diye konuştu.
Mutasyonlu koronavirüsün yayılımının artması ve aşı tedarikinde arzu edilen hızın henüz yakalanamamış olmasının da etkisiyle küresel tedarik sisteminde çeşitli aksaklıklar yaşandığına işaret eden Muş, buna bağlı olarak, lojistik ve girdi maliyetlerinde belirgin artışlar görüldüğünü dile getirdi.
Muş, sahadaki gözlemlerinin, son dönemde konteyner fiyatlarının tarihi seviyelere yükseldiğini, ham madde ve emtia fiyatlarında ise önemli artışlar yaşandığını doğruladığını ifade ederek, bu durumun hem küresel ticaret hem de ulusal ticaret için risk oluşturduğunu kaydetti.
“İhracat pandemi öncesi seviyelerin de üzerinde tutundu”
İhracatın 2020 yılının son çeyreği itibarıyla güçlü toparlanma yaşadığını vurgulayan Muş, “İhracatımız, 2021 yılının ilk çeyreğinde daha da ivmelenerek milli gelir büyümesinin en güçlü bileşeni haline gelmiştir. Ayrıca 2021 yılına ilişkin açıklanan göstergeler de Türkiye ekonomisindeki güçlü gidişata işaret etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Muş, bu yılın ilk çeyreğinde ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 17,2 artarak 50 milyar dolar, ithalatın ise yüzde 9,6 artışla 61 milyar dolar olduğunu belirterek, nisan ayı rakamlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Nisan ayında da ihracattaki güçlü performansımız devam etmiş, ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 109 artışla 18,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu değerle tüm zamanların en yüksek nisan ayı ihracat rakamını ve ayrıca tüm yılların ikinci en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Pandemi öncesi 2019 yılıyla karşılaştırıldığında ise ihracatımızın, nisan ayında yüzde 22,3 oranında arttığı görülecektedir. Bugün itibarıyla ihracatımızın pandemi öncesi seviyelerin de üzerinde tutunduğunu söyleyebiliriz. İthalatımız ise nisanda, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 61,4 artışla 21,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Aylık ithalatımız pandemi öncesi dönemle karşılaştırıldığında, 2019 yılı nisan ayına göre ithalatımızın yüzde 21,1 oranında artış gösterdiği görülecektir. Böylece, nisan ayı dış ticaret açığımız, Nisan 2020’ye göre yüzde 31,9 azalarak 4,6 milyar dolardan 3,1 milyar dolara gerilemiştir. Bir diğer ifadeyle 2021 yılı Nisan ayında dış ticaret açığımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1,5 milyar dolar azalmıştır.”
“Ocak-nisan döneminde ihracat yüzde 33,1 arttı”
Bakan Muş, ihracatın ithalatı karşılama oranının nisanda geçen yılın aynı ayına göre 19,5 puan artışla yüzde 66,2’den yüzde 85,7’ye yükseldiğini bildirdi.
Enerji ithalatı hariç tutulduğunda ise ihracatın ithalatı karşılama oranının 25,8 puan artışla yüzde 97,7 olarak gerçekleştiğine dikkati çeken Muş, şunları kaydetti:
“Ocak-nisan döneminde ihracatımız yüzde 33,1 artışla 68,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalat ise ocak-nisan döneminde, yüzde 19,8 artışla 82,9 milyar dolar olarak kayıtlara geçmiş bulunmaktadır. Ocak-nisan dönemi dış ticaret açığımız, yüzde 19,5 azalarak 17,6 milyar dolardan 14,2 milyar dolara gerilemiştir. Bir başka ifadeyle 2021 yılı Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığımız, önceki yılın aynı dönemine göre 3,4 milyar dolar daha az gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ocak-nisan döneminde 8,3 puan artışla yüzde 82,9 olmuştur. Enerji ithalatı hariç tutulduğunda ise ihracatın ithalatı karşılama oranının 7,7 puan artışla yüzde 93,8 olduğu görülecektir.”
Hedef ve öncelikler doğrultusunda kapsamlı bir ajandayla yola çıktıklarını ifade eden Muş, “Dış ticaretimizde Avrupa, Asya ve Orta Doğu pazarlarına yakınlığımızı daha etkin kullanmak ve ülkemizin üretim ve tedarik konusundaki üstünlüğünü pekiştirmek istiyoruz. Ayrıca, önümüzdeki dönemde Mısır ile gelişen diplomatik ilişkilere paralel olarak ticari ve ekonomik ilişkilerimizi güçlendirmek arzusundayız.” diye konuştu.
Muş, etkin ve dinamik operasyonel gücü, dijitalleşen gümrük süreçleri ve gelişmiş lojistik altyapıyla harmanlayacaklarına işaret ederek, tüm paydaşlarla iletişim ve iş birliği içinde yürüyeceklerini söyledi.
Dünyada sürdürülebilir, daha yeşil ve dijital bir üretim ekonomisine geçişin arifesinde bulunulduğunu vurgulayan Muş, Türkiye’nin de bu dönüşümün dışında kalmadığını dile getirdi.
Hizmet sektörlerinin son 10 yılda küresel mal ticaretinden daha hızlı bir seyirde büyüdüğüne dikkati çeken Muş, şöyle devam etti:
“Biz de yalnız turizmi değil, diğer hizmet sektörlerini de bacasız sanayimiz olarak tasavvur ediyoruz. 2019’da bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 8,5 artarak 63,6 milyar dolar olarak gerçekleşen ülkemiz hizmet ihracatı, 2020’de pandeminin etkisiyle bir önceki yıla kıyasla yüzde 45,5 azalarak 34,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu rakamı yukarıya çekmek ve dünya hizmet ihracatından aldığımız payı artırmak için Bakanlığımızca mal ihracatında olduğu gibi hizmet ihracatında da önemli destekler sunulduğunun ve bu desteklerden önemli sonuçlar alındığının altını çizmek isterim.”
Muş, destek programlarının başladığı 2012’den bu yana Türkiye’yi ziyaret eden uluslararası hastaların sayısının 3 kat artarak geçen yıl 725 bin civarında gerçekleştiğini bildirdi.
Aynı dönemde çeşitli düzeylerde eğitim almak üzere Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilerin sayısının yaklaşık 7 kat artışla 220 bine ulaştığını söyleyen Muş, şu bilgileri verdi:
“Bilişim ihracatımızın önemli bileşenlerinden olan dijital oyun sektöründeki ihracatımızın son 6 yılda 5 kata yakın artış göstererek 2020 itibarıyla 1,9 milyar dolara yükselmesi beklenmektedir. Bugün Türk dizileri 146 ülkede 700 milyon kişi tarafından izlenmektedir. En değerli kaynağımız ve üretim girdimiz olan insan unsurunun başat rol oynadığı, kalitesi dünya çapında kanıtlanmış, sağlık, turizm, eğitim, bilişim gibi hizmet sektörlerimizin ihracatını artırmayı hedefliyoruz.”
“Mal ve hizmet ihracatında sıfır açık” hedefi
Muş, “mal ve hizmet ihracatında sıfır açık” hedefiyle yola çıktıklarını belirterek, “kendi kendine yeten, mal ve hizmet ticaretinde fazla veren ve katma değerli üretim ve ihracat yapan” bir ülke olmak için çalışacaklarını vurguladı.
Türkiye’nin büyümesinin, gelişmesinin, kalkınmasının ve zenginleşmesinin anahtarının ihracat olduğunu ifade eden Muş, dış ticaret açığındaki azalmanın makroekonomik istikrarın kuvvetlendirilmesi açısından da önemli olduğunu dile getirdi.
Muş, ikili ticarette yüksek dış ticaret açığı verilen ülkeleri analiz edeceklerini belirterek, “Bu ülkelerle ikili ticaretin daha adil ve dengeli şekilde gerçekleşmesini öncelikli gündem maddemiz, hatta milli meselemiz olarak görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Çözüm üreteceğiz, yol bulacağız, yol açacağız”
Sektör temsilcileri, ihracatçılar, esnaf ve girişimcilere seslenen Muş, şunları kaydetti:
“Yeni dönemde memleketimizin her köşesini ziyaret edecek, sizlerin sorunlarıyla ilgili istişare süreçlerini daha da yoğunlaştıracağız. Üreticilerimizin tesislerini tek tek gezerek, aksayan noktaları yerinde tespit edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızın derdine kayıtsız kalmayacağız. Çözüm üreteceğiz, yol bulacağız, yol açacağız. Bürokrasiyi, iş insanımızın, esnafımızın, girişimcimizin işini kolaylaştıracak, önünü daha da açacak bir araç olarak görüyoruz. Yatırımcımızın, ihracatçımızın, esnafımızın işini kolaylaştırmak her şeyden önce Ticaret Bakanı olarak benim asli görevimdir. Ortaya koyduğumuz hedefleri birlikte başaracağız. Vatandaşlarımızın, esnafımızın, sanatkarlarımızın, kooperatiflerimizin, üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın sorunlarını çözmek için üzerimize düşen ne varsa yapacağız.”
Muş, 2021 yıl sonuna ilişkin Orta Vadeli Program hedefi olan 184 milyar dolar ihracat düzeyini aşmaya bir adım daha yaklaştıklarını belirterek, “Halihazırda yıllıklandırılmış ihracatımızla bu hedefi zaten aşmış bulunuyoruz. Artık yıllık ihracatımızı 200 milyar dolar seviyesinin üzerine taşımayı konuşma zamanı gelmiştir. Milletimizin üzerimize yüklediği sorumluluğun her daim bilincinde olacak, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüyen daha müreffeh bir Türkiye hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Bakan Muş’un ardından TİM Başkanı Gülle, nisan ayı dış ticaret rakamlarına ilişkin konuşma yaptı. Daha sonra, Gülle, Bakan Muş’a günün anısına hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.
Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için, sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, hedeflerinden kopmamasını sağlamak, önceliklerimizin en başında yer almaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerine, “Üstad’ın, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük’ dediği kutlu davamıza omuz veren, gönül veren, sahip çıkan tüm yol arkadaşlarımızı yürekten selamlıyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısını 24 Ağustos’ta büyük kongreden önce gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen süre zarfında ülke, millet, demokrasi ve partileri açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını söyledi.
AK Parti’nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni, 7 Ekim’de partiye ve temsil ettiği değerlere yakışır şekilde alınlarının akıyla icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremiz bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim yönümüzün ne kadar güçlü, hâlen ne kadar diri olduğunu tekrar göstermiştir. Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle, toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”
“KAMPANYA EKİBİMİZLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarını ifade etti.
Partinin öncelikleri çerçevesinde seçim takviminin ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Temayül yoklamalarımızı, Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süreci doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla, saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle, partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalara başladık. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas hâlinde. Biz de dün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Millî irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır.”
“İSTANBUL ESKİ GÜNLERİNİ MUMLA ARAR HÂLE GELDİ”
Grup toplantısında ilan ettikleri “Yeniden İstanbul”un bu mücadelenin parolalarından biri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte sizler de görüyorsunuz. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hâle geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde, sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul, ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir hâline dönüştü. Hepimizin bildiği Kara Tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde… ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez, dağlarda salınır da derdimi bilmez, dumanın savurur, hâlimi görmez, kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs, metrobüs, metro bekliyor. Ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim, bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir.”
“ŞEHİRLERİNE HİZMET ETME GEREĞİ BİLE DUYMUYORLAR”
“Büyükşehri, ili, ilçesi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikasının, vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmemek olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü, bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine. Alışmışlar ‘Tıpış tıpış bize oy vereceksiniz” demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hâle gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çalıyor. Ne hâle düştük. Yani, vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hâle bakın. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir beş sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız.”
“AFETİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”
“Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ve Meclis grubuyla gelecek dört aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürüttüklerini söyledi.
Kabinenin, eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelerin birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında bir destan yazdığını ifade etti.
Her bir belediyenin saymaya kalkılsa saatler sürecek eserleri ve doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimlerin kendi belediyeleri olduğunu kaydetti.
AK Partili belediyelerin iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. Kardeş belediyeler uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz.”
“BU ÜLKENİN HER KARIŞ TOPRAĞINI AYNI STANDARTTA ESER VE HİZMETLERLE DONATAN BİZİZ”
Muhalefet cenahının hizmet yarışında kendileriyle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece bu kadarla kalsalar, hem söylemimizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir, Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri, bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları, sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz, Demokrat Partiyi ve Menderes’i, işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hâlâ kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yâd ediyor.”
AK Parti’nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükûmette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yerin de burası olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz” dedi.
Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptıkları tüm eser ve hizmetleri sundukları insanların hiçbirinin kimliğine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş, bölge ve şehirler arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadıklarını vurguladı.
“HER BİR İNSANIMIZI BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLARAK GÖRDÜK”
Her bir insanı bu devletin ve ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksini söyleyen sadece bize değil, bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20-30 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde, vatandaşların artık hükûmetten de belediyelerden de beklenti seviyelerinin çok değiştiğine dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine, her aşamasına, herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta, dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükûmetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman ‘Göreviniz, tabii ki yapacaksınız?’ Bunu söylüyorlar. Peki, bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başta olmak üzere vatandaşımızın hükûmetimizden beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır.”
Türkiye Yüzyılı’nın bu hedefin adı, aynı durumun belediye hizmetleri için de geçerli olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar CHP’li belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz” şeklinde konuştu.
“İNSANIMIZIN GÜNLÜK HAYATINDA YAŞADIĞI SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİYOR DEĞİLİZ”
“Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkâr ediyor değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türkiye’nin yaklaşık on yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun, milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Kovid-19 salgınıyla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen bir krizin olumsuz etkileriyle boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi sollama pahasına, ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında enerjiden emekli maaşlarına, aile ve gençlik fonundan ihracatçılara yönelik teşviklere kadar geniş bir yelpazede verdikleri desteklerin icmalini çıkardıklarını belirterek, “Ancak, ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için sabırla ve kararlılıkla istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz” dedi.
Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek ve bu hedeflerden kopmamasını sağlamanın önceliklerinin en başında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün, güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesi olduğunu vurguladı.
“İSTİSNASIZ HER BİR ARKADAŞIMIZ ÜLKEMİZE VERDİĞİ HİZMET ÖLÇÜSÜNDE DEĞER SAHİBİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde bu hakikati millete anlattıklarını, milleti ikna ettiklerini ve desteğini aldıklarını kaydederek, 28 Mayıs’tan beri yaşananların hem kendilerinin ne kadar haklı olduğunu hem de milletin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat ettiğini söyledi.
“Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hükûmette sağladığımız istikrarı, muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşmil ederek, şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi bu partide şahsım dâhil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezden, Meclis grubundan ve teşkilatlardan beklentisinin 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Aksi takdirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalır. İnanın eğik kalır ve ‘Nasıl oldu da biz bu duruma düştük?’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız. Diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezillikler AK Parti’nin kapısından içeri giremez. Bunun için hep birlikte partimize ve partinin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükûmette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını, tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz.”
“EN KÜÇÜK REHAVETE, FİTNEYE İZİN VERMEDEN NETİCEYE ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 31 Mart’ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere Türkiye’deki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmak olduğunu belirterek, “Bu hedef doğrultusunda ‘sen, ben’ yok, ‘biz’ varız” dedi.
Salondaki partililere, “Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından, “Eğer buna inanıyorsanız bu ses böyle çıkmaz” ifadesini kullandı.
Partililerin güçlü bir şekilde alkışlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, aksaklığa, eksikliğe, dağınıklığa, zaafa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Men sabera zafera, hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir” diye konuştu.
Sorumluluk alanları içinde hiçbir boşluk bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaş neredeyse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Sizlerden şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP 28 Zirvesi’ne katılmak üzere Dubai’ye gideceğini, yarın Türkiye’ye döneceğini ve pazartesi günü de Katar’daki yüksek düzeyli zirveye katılacağını bildirerek, “Bu süreç içerisinde de çalışmalarımızı hep beraber takip edeceğiz. Durmak yok yola devam. Efkan Bey ile beraber çalışmaya devam ediyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde, parti genel merkezinde Avrupa şampiyonu olan Down Sendromlu Futsal Millî Takımı oyuncuları ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü
Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu huzurunda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı. Türkiye adına anlaşmaya Ticaret Bakanı Ömer Bolat imza attı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.